24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 şböiümünü alablldtglnca yaygınlaştıran çağdaş toplumlarda öyle çalışma alanları vardır ki verim açısmdan bu uzmanlaşmalar çoğu kez yetersiz kalabiliyor. Sağlık, eğitim ve adalet, bunlarm başlıcalandır. Sağaltıcı hekimlik kendi dallannda ne kadar yüksek düzeylere ulaşırsa ulaşsın, bir toplumda koruyucu hekimlik etkili olamamışsa, genel sağlık sorunu ç3züm yoltma girmiş sayılamaz. Bu gerçeği sezen dedelerimiz, «Hekim kim, başından geçen» biçiminde bir atasözünün yerleşmesine yolaçmışlardır. Bir ülkede okullar ve benzeri kamu kuruluşlan ile gerçekleşttrilen örgün eğitim, ne derece verimll olursa olsun, yaygın eğitim dediğimiz okul dışı toplumsal geliştirme çabalanmn desteği olmadıkça, ulusal eğitimi tam anlamı İle gerçekleştirmemize olanak yoktı». OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 19 NİSAN 1983 I Yaygın Adalet Haklar çiğnenmeden yaşatılabiliyorsa, adalet o zaman vardır. Ye. nen bir hakkın, yiyicinin kursağından yargıç eliyle çıkanlması düşünülse bile, elde edilen bu hak acaba eski durumunda mıdır? Aii Rıza ÖNDER Emekli Yargıtay Üyesi ölçülebilen haklar için de geçerlidir. Değerli bir arkadaşımızın dokuz yıl önce yayunlanan bir yazısında dedigi gibi, «Çok geciken adaletle adaletsizlik arasında hiç bir fark yoktnr.> Şu sözler de bu meslektaşrauzın kaleminden çıkmıştır: «Davanm lconusu uçuctt bir madde gibldir. Her geçen gun çlşenln mcvcudu azalır. Yargılamalann amacı hak sahlbine davayı kazandırıp konusunu kaybettirmek değildir.» (Sabri Tırpan: Yeni Adalet Yıhna Girerken, Milliyet 6.9.1974). Bir devlettn smırlanndan, olağan dışı ölçülerde kaçak klşiler yasadışı yollarla girip çıkabiliyorsa, her çeşit lcaçakçıhk olaylan tirkütücü boyutlara varmışsa, llk düşünülecek jey, sınırlardan ve gümrüklerden sorumîu oîan kamu görevlilerlnlo tutum ve davranışlan olmahdır. Yüzlerce yurttaşın ölümü İle sonuçlanan maden ocağı patlamalan ve uçak kazalan ulusumuzu sık sık acılara boğuyorsa, el atılması gereken ilk husus, bu kazalara yolaçan bilgisizliklerln, eğitlmsizliklerin, haksızuklarm ve vicuansızlıklann kaynağmj besleyen olurofiuz yönler olacaktır. Günlük polis olaylarmda suçlulardan çok, güvenlik görevlileri kanlar içinde can veriyorsa, bunda da o yasadışı yuvaların yıllar boyunca oluşup gellşmeslne ortam hazırlayan ve kökü çok eskilere uzanan savsamalann, yanhş tutum ve güdüralerln temel neden sayılması gerekmez ml? Bu durumda, her alandaki yöneticüerin zaman zaman içîne düştüklerinl gördüğümüz derin aymazlığın giderilmesl için olaganüstü çaba göstermek, boynumuza borç olmaktadır. Türkiye'de yargılıklan ls yükü altmda ezen dava selinin yıldan yıla artmakta olması toplum kesimlerlnin hemen her alanında haksız işlemlerln ve adaletslz uygulamalann çoğalmasmdan ileri gelmektedir. Küçüfc ya da büyük derecell bir devlet görevlisi, haksızlığa uğradığını bildiren bir yurttaşm yakmtnası karşısında duyarlık göstererek soruna bir çöztim yolu bulmaya ve bir uzlaşma sağlamaya çalışmaz da «Buna biz kanşmıyoruz, mahkemenin yolu açıktır» dlyerek görevden kaçar ve sorumluluk alamndan yan çlzmeye y6neîirse, çiğnenen haklann sayısı elbette çığ gibi kabarır. Savcılanmız ve yargıçlarımız ise. parmaklarmı nasırlaştıran ve kafalannı durduran dosya yükü altmda ezilmekten kurtulamazlar. Adalet alanında da durnm böyledir. îşln içyüzüne inilmeden yüzeysel bakışla yaklaşıldığmda adaletin de belirll bîr meslek konusu olduğu sanılır. Oysa, dav anlamdaki yargtsal adalet yanmda, ondan daha etkili bir de yaygm adalet bulunduğunu kabul etmek gerekir. Toplutn içinde genel adaletin sağlanması, işlevinln yargı organlanna özgü sayılması kadar yamltıcı bir tutum olamaz. ÇOnkü adalet, yargı kuruluşlannm tekelinde değildir. Aksine, yargılıkiar, adalet komtsunda adı en son anılacak kamu kuruluşlarıdır. Yargı görevlilerinden önce, hakkı gözetmekle, adaleti korumakla ytikümlü nice devlet organları vardır. Bu gerçeğin bilincine varılırsa uygulamalar daha titizlikle yürütülür, haklann çiğnenmesl, adalet dediğimiz toplumsal dengenin bozulması daba kolay önlenmiş olur. Bir tilkede k6y muhtarından vallslne, ustabaşısından fabrika müdürüne değln türlü görev sahiplerl, yönetimlert alttndaki yurttaşlann haklarım ve çıkarlarmı yeterlnce koruyamazlarsa, bu alanda son çahnacak kapı durumundakl yargıhklardan verilecek hüktimler, uçup giden bu degerleri ne ölçüde yakalayıp kurtarabilir? Haklar, çlğnenmeden yaşatılabillyorsa adalet o zaman vardır. Yenen bir hakkın, yeyicinin kursağmdan yargıç eliyle çıkanlması düşünülse bile, elde edllen bu hak, acaba eskl durumunda mıdır? Bîr ağır ceza yargılığmca verilecek ölüm cezası, suçlunun daha önce cantna kıydığı kişinin yaşama hakkını geri getirmiş olur mu? Bu sora, para ile Adalet Alanında da... Yönetim Organları Her yasanm son maddesl, yürürlük konusuna ilişkindir. Bu maddede, yasanm hangl Bakanlıkça yürütüleceği belirtilir. «Yürutme» sözü, «icra etme> karşılığıdır. İcra ise uygulama demektlr. Yasalann buyruklanm ve yasaklanm, Bakanlıklar adına, yönetim makamlannda oturanlar yerine getireceklerdir. Onlara tanınan yetki. sorumluluk İle birlikte deSer taşır. Bu sorumlululu yüreklerlnde duyan yöneticilerin yetki çevrelerindekl yargılıklara akan davalann gözle görülür biçimde azaldıgı kesln bir gerçektir. Bu konuda yönetim organlan ilk «üzgeç durumundadır. Bu süzgeçten geçebllenlerin son hesabı İse yargı kapılannda görülecektir. Yargı organlan, buyruk ve yasaklarla uğraşmayacaklardır. Sadece, yasaları dinlemeyenlere uygulanacak yaptınmlan hükme baglamakla yükümlüdtirler. Yargı organının bu görevi, hastanelerdeki kaçımlmaz müdahalelere benzerAmeliyat bir hasta İçin nasıl son çare ise, yargı kararlan da ahlak hastahklan konusunda bu nltellkte zorunlu lçlemlerin belgesidlr. Nasrettin Hoca'nın çeçmeye gönderdlği oğlunu, testiyl kırmaması İçin daha başlangıçta dövmesl, öyku kılıgına girmiş, çok önemli bir e|itim ve yönetim 11kesidir. Toplum olarak, testi kmldıktan sonra oğlnnu döven Wı baba gülunçlüğüne düşmemeye özen göstermeliylz. 30 mart günlemll (tarlhli) gazetelerde okudugumuz bir habere göre, Başbakanhk, kamu kesiminde aksayan hususlann düzeltllmesl için almmasv gereken önlemlere ve yapılacak denetimlere hız verme kararını almıştır. Bu kararı: sevinçle ve umutla karşüadık. Uygulamada hedef saptırılrnası ve birtakım yeni pürüzler yaratılması olasılığmı düşünmek bile istemiyoraz. Sözlerimizl şöyle bağlayabiliriz: Arapçası «El adlü esas'ülmülk» olan ve diltaize, «Adalet raülkun temelidir» diye çevrilen ilkeyi doğru anlamahyız. Buradaki «mülk» sözü. tasınmaz mal anlamında değildir: melikin (hükümdann) mülkü, memleketl. öikesl demektir. Daha doğrusu bu sözle. ülke yönetiml amaçlanmtştır. Bu özlü sözü kapsayan levhalan, yargılıkların salonlanndan önce. yöneticilerin tnakam odalarına asmak gerekir. Gerçek şudur ki. yargı organlannm yaptığı iş, adalet dağıtmaktan çok. adalet avuntusu niteliğindedir. Hak sahipleri açısmdan bu durumun adı bir çeşit «züğtlrt tesellisi» olabilir. Tarih, ülkesini adaletle yöneten devlet adamları yanında, halkı ezmekle tanınmış zorbalann öykülerl ile doludur. Bu arada, hem yapıcılığı, hem yıkıcıhğı ile ün salmiş olanlar da vardır. Bunlardan blrlsi Aksak Tlmur'dur ki, askerlik yönti Atatürk'çe de beğenllmlş olmasma kargın. Osmanlı tarlhçilerlnin yapıtlannda, «tki eli kan ile dolu doftan Timurlenk» adıyla anılmıstir. Bu özelllginden ötürü Yıldınm Bayazit kend's'ne yazdığı mektupta. «Ya eyyüh'elkelb'ttlakur'ülmevsumü bl'tTimur» sözleriyle seslenmls ve onu kuduz köpek diye nltelemlştlr. Mllattan önce 6. yuzyılda yaeamıs olan Babil hükümdan Bahtannasr, her seyden önce savascılığı ile tanınır. Mısırlılan yenmlç, Kudüs'ü iki kez yakıp yıkmıçtır. Yahudileri yurtlanndan sürerek kuteal kitaplan Tevrat'ı bir kör kuyuya atmıs.tır. Ancak, Babil'e en parlak bayındırlık dönemlnl yaşatan ve dunyamn yedi harikasından blrisi olarak öğrendigimlz ün10 «Asma Bahçeleri»nl yetlstlren de O' dur. Sözlerimi bu hükümdann zamanma illskln çu bllgellk dolu dlzelerle bltireceglm: 8 t e ü zer sunmak İçin devletl Bnhtannan'a, Olttl Bajdat'a, fakat, ba'de barab'UlBasra... Öğretmen mi? Pööh... Sayın Pakize Türkoğlu'nun yamacımda yayınlanan «11 Nisan'm Düşundürdükleri» başlıkh yazısmı su içer gibi okudunı. Böyle yazılar, içinde yaşadığımız toplumun da gerceğmi koskoca bir kitaptan daha iyi dile getirir. Sayın Türkoglu Köy Enstitüleri'ndeki öğrencülk yülannı anlatıyor: « ... öğretmen adayıydık. Hem de köy ö£retmenl olacaktık. öyle özendirilmiş, öyle donaUlmıçtık kl, bn sevgill meslegi doktorlaga, nıühendlsliğe degi^mek aklımızm ucnndan bile geçmezdi. tik sstuflarda bile kendimizi bir «dava adamı» olarak «rörüyor, öğretmenHfcin gereklerlni daha o giinden yerine geürmeye çalısıyorduk Böylesine bir sorumluluk duygusu ve görev sevinciyle geçiyordu öğrenciHğimiz. (...) Atamaîarımızın yapıldığı gütvü anımsıj'orum. Genel Müdürle, Yardımcısı kadro çlzelgelerini alıp okula gelmîşlerdl. tstanbul'da da gövüniiyovdu ikl bos yer. Ne var ki bu «koca kenUi ille de isteyen çıkmadı aramızdan. Ad cehmeye Wle alınmad» bu ytizden. (...) Ad çekişte Kars'ı, Eraurunı'u çekenler, isteğlyle Doğuyu seçenler, Avrupa'ya gidecekler gibi gülüyorlarth.» • Ya şlmdi? Pakize Türkoglu, öğretmen adayı olan öğrencilere güntimüzde uy?ulanan bir anketin dökümünü yaparken neyle karşılaşıyor? « Bu oktriu nasıl «e'tln'z? Sorusuna verllett olamsuz yamtlar yiizde 80'lere, yüzde 9095'lere dofra yüksellp çîdiyor: «Rastlantıyla seçtim> (...) «Başka iş bulamazsam öğretmenllk yapanm». «öğretmenlik yapmayacağım için bu «oru beni ilgilendirmez», «tstanbul'a verilirsem öğretmenlik yapanm». (...) Bu acı tablo, dersler de de karşımıza çıkıyor dogal olarak. öğretmen yetlstlrmenln gerektlrdiği blr proRramlama, a* maçlı ve Istekll olmayan bu gençlerin ilgilerlni «ekmlyor.» «Bu karsılastırmayı öğrencileritni kınamak ya da (feçtnlşf «yad» etmek için yapmıyorum. Ne o zamanki blzlerln ne de şimdiki ögrencilerin dnrtunlfln yalnızca ozgeçmişlerimiz değildir. Her ikl kusatın içinde bulundugu ortamın yarattıt ı aonuçlardır» dlyor Sayın Fakize Türkoglu... • Doğrudur; böyle karşılaçtırmalar, geçmişi «yad» etmek İçin değil. geleceği saptamak amacıyla yapıhr. Çünkü «dünbugünyann» dogrultusunda birblrine dolanmıs nedensonuç üişkilert vardır. Otuz yıldan beri sürekli horlama. aşağüama ve basta politikası altında yaşayan ögretmen kuşaklan göz önündeyken genç öğrenciler niçin öğretmenliğl sevlp benimsesinler? Uzun blr süreden beri Türkiye'de yaşam îelsefesi hangi ilkelerden oluşuyor? Paran kadar konuş!, Her mahallede bir milyoner... Dümenine bak!, Köşeyi dön!. Böyle bir felsefenin her yanda (en başta televizyonda) geçerli olduğu bir toplumda öğretmen ne yazar? Gtinümüzde ülkücü lnsan, aptal degil midir? Idealist genç, alay konusudur. öğret men denen yaratık, huyatta, başan kazanamamış klşidir. Dıs kökenll öğretimle «Businessman» adayı olmak için herkes kuyruğa girroiyor mu? Para kazanmak saygmlık kazanmanın tek yolu g|bi görünmtiyor mu? Yanhş anlaşılmasın; klmseye ldeallst olun, ya da «paraya boş verln> yollu öğütler verecek değilim. Türkiye'de o dönem kapandı. Yalni2 bir gerçeğA saptamak istlyorum: Çoktan beri tutulan yollarda boyutlarını şimdlden kavrayamadığımız toplumsal bir çıkmaz yaratıldı. Bunun faturasmı hem biz ödeyeceğlz: hem geiecek kuşaklar ödeyecektir. Kendisini bu faturanın kapsamı dışında sanan ve ayrıcalıklı olduğuna inananların aytnazlıklanna da şaşıyorum. H !CI#fllCI BurhanlARFKD Gözlemler TRT, ülkenln müzik külttirü İçin oluauu mlyor. Türkiye'de müzigin sevilmesi ve yaygmlaşması İçin Faruk Güvenç'in programlaştırdıgı «Mmlk Konser»e bile katlanamadüar. Beş dakika. süren <Mirük Konser» programmı yozlaşmış türküler, ya da alaturka gazino şarkılarıyla yer değiştirdiler. TRT'nin ülkede kültürün yaygınlaşması açısından olumsuz davranışlarının son bir örneği 9 nisan akşamı görüldü!. Olayların Içinden'in glrmesi dolayısıyla yapılan değişlklik gereğl program kısaltılırken, Devlet, Opera ve Balesl çıkartüdı. Oysa, «Boğazlçl»yle uzaktan, yakmdan Ügttl oîmayan şarkıcı bayanlann el çırpıp göbek kıvırmalarından kısaltma yapılması çok daha akla yakmdı. Fakat buna ya elleri varmadı, ya da gönülleri elvermedl. TBTnin çok sesli müziğe karşı olumsua tufcumu öylesine belli kl, Atatürk'ün en baçta »steklerinden «Devlet Operası»na yılda bir kaç kea olsun programda yer vermiyorlar. Bu davranıglar. halk böyle lstiyor, diye açıklanamaz. TRT mikrofon ve ekranlan çalgılı gazino değildir. TRTnin başta gelen görevi, ülke kultürünün gelişmesine katkıda bulunmaktır. Zira TRT'nin böylesine uygulamaları, Türkiye'nin geri kalmış ktiltür düzeylni olumsuz etklliyor. Yığını, özellikle gençlerl. Bir örnek vereyim: Şair, yazar ve sahne sanatçısı Mücap Otluoglu'nun kırkıncı yıh onuruna düzenlenmlş gece renkli ve başanlıydı. Programlarm en güzel v© duygulandırıcı yanı, dört bölümltik video programıyla Mücap'm sanat klşlliği anlatılırken, o günlerin sanat olaylarma ağırlık verilmiş olmasıydı. Mücap, kendlsini anlatmaktan çok, o günlerin ilginç tlyatro olaylarını ve kişilerini veriyordu. 1940'tan günümüze Türk tiyatrosunun blr çeşlt sözlü ve görüntülü antolojlsi. Mticap, bir sahne bütününün küçük bir parçası olarak programda yer alıyordu. Değme aahne sanatçısının harcı olmayan bu davramş, kendine gtiven belirtlsidlr. Kutlamak gerekir. O gecenin bir başka güzel yanı da uluslararası opera değerlmlz Suna Korad'm şan konserine Cemal Reşit Rey'in katılmasıydı. Cumhuriyet Türkiyeslnin ilk ve güçlti bestecisi ve orkestra şetl Cemal Reşit Rey, bir şan konserinde piyano eşliğl görevi üstlenmişti. Bu davranıs, Cemal Reşit Reyin klşillğine güvenini ve sanat saygısını belgeler. Rey ve Mücap Ofluoğlu, Türklye Cumhuriyeti'nin başlangıç ve kuruluş yıllaruaa uzanan önctt kuşakların kişllerldir. Böylesine heyecanlı bir olayı yaşadığım o gece, yığmın kültür düzeyi açısmdan geriye gidişlnin acı bir örnegiyle de karşıiaştım. Suna Korad'm renkli sesinl, usta icracıhğmı ve Cemal Reşlt'in tuşları okşar gibi saygılı piyano eşliğini dinlerken arka sırada gençler kıkır kıkır gülüşüyorlar, aralannda itişiyorlardı. Kendi deyimleriyle gırgır geçiyorlardı. Gençlerl ayıplayamadım. TRT programları ve yeni zengin çevtelerin müzik setleriyle yetişmişlerdL TRTnin EüROVISÎON şarkı yanîması çok yazıldı, doğru şeyler ileri sürüldü. TRT kös dinledi. Bu konuda bir başka gerçeği bellrtmek isterim. SÖzkonusu yarışma, admdan da anlaşılacağı glbl, şarkı yarışmasıdır. TRT ekranından gördüklerimiz ise, varyete gösterisl, ya da müzlkli parodidir. Batı kültür dünyasma Mozart ve Puccini'yle çıktıklarını ileri sürenlere acımak yetmez. öfkelenmell anlaşamıyorsanız I: aynlın" Çok iyi anlaştığımz dostlannızia, tîlc telef onda anlaşaımyor»anız, ^ıllanmış, yıpranmış santralınızdaa aynlm. îlerî teknolojinin üstiin iiriinü ' SpaceNET ile, telefon Tcomi5malannm tadım çıkaım. Jieklenmeden, kimscyi bekletrae^ert, •en yuksek sçsinizle bagırmaclan, lısacası çileden çıkmadan, istcdiğînîs an, istediğmiz y «le, istediğiniz üjiyle görüşun. SpaceNET, işletmenraîn îletîşîra. »orunlanm çöziınileyccek,yoğun Jıaberkşme gcreksinimkrimzi îcarşılayacaktır. İ L AN Türkiye Demir ve Çelik Işletmeleri Divriği Madenleri Müessesesi Müdürlüğünden 1 Müessesemizin ihtiyacı olan 300 metre kablo İle 400 adet akümülatör kapalı teklif alma usulü ile satınalınacaktır. 2 Bu işe ait teklif mektuplannın 10 Mayıs 1983 Sah günü saat 14.00'e kadar Müessesemiz Muhaberat Servisi'nde bulundurulması gerekmektedir. 3 Geçici teminat teklif edilea meblağm % 4'ü nisbetindedir. 4 Bu işe ait şartname, a) Ankara, İstanbul, Sivas, Kayseri ve Tokat Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlıklannda b) Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri Genel Müdürlüğünde. (Çankırı Caddesi No: 57 DIŞKAPI/ANKARA), c) Türkiye Demir ve Çelik tşlctmelen tstanbul Mümessilliğinde, (Yalı Köşkü Cad. Yah Köşkü İş Hanv Kat 45 SİRKECt), d) Müessesemizde gorülebilir . 5 Müessesemiz 2490 sayılı kanuna tabi değildir. ÎLAN OLUNUR. CBasm: 18557) 2246 özel elcktronik telefon satıtralmız. EX 100200 Mikroişlem program lconttollfl, elelctronikUclefon lantaalı SpaceNET t 24200 iç hat, 420 di| h»t kapantesine gahiptir, İhtiyaca. görc kapasite, elconomik ^ckilde arttmlıp azaltılabilir, Aradıjjmız abone tneşgul»e konujmasıbittiğinde onu«iz« "bağlar, Aıandığı anda yerinde olmayan. iişileıi, bulunabslccekkti yerlerde arar, Arızanm yerîni sByîer, Vayılmadan hemen giderllmesînl sağlar, Kabinetine OJS metrekareaemîa veterlidir, HafızasındaM bilgiler deTcttîk lcesilmekrinden etkilenmez, En ağtt çevre kofullanndabne Adres : yıllarca. aynı etkinlıkte çalıjır. Alemdag Caddesî, X/'mraniyc, Usküdar, Iitanbnl Tckks . SORUN ÇÖZCMLER,. Tel: SORUN' YARATMAZ. '35 11 00 SpaceN'ET'in diğer üstürt TelgraJ: nitcliklcrini ve ilginç ycteneklcrm! »rteltürk Islantmt tnutan. broşiir isteyiniz. Nefos Gümrük ve Tekel Bakanlığı'ndan Bakanlıfemuz Merkez Binası Santrahran yenlden hizmete girmesi nedeniyle Santral telefon numarami2 126250 59 (10 Hat) olmustur. llan olunur. (Basın: 16445) 2245 T.C. BURSA Asliye 3. HukuU Hakimligl Sayi: 1982/229 Davalı Gold Giyim San. ve Tic. Lmt. Şti. Istiklal cad. Meşelik sk. No: 14/6 ISTANBUL Davacı Ümit Yıldınm vekıli Av. Canan Şener tarafmdan aleyhinizde açılan Alacak davasmda adresmizde bulunamamanız üzerıne ilanen davetiye teblig edilmiş olmasma rağmen 17. 3. 1963 tarihinde duruşmaya gelmediğimz ve bir vekillede tcondinizi temsil ettirmediğınızden adınıza ilanen gıyap karan tebliğine karar verilmiştir, Bu nedenle duraşma gunü olan 28. 4. 1983 tarihinde saat 10.00 da duruşmaya bizzat gelmeniz veya kendinizi bir vekille temsıl ettirmeniz gerckmektedir. Aksi takdirde duruşmaya gıyabmızda devam edileceği hususu gıyap karan yerine kaim olmak Ozere ilanen teblig olunur. 23. 3. 1983. Not: Ilarun bir süreti de mahkeme divanhanesine asılmıştır. (Basın: 16605 2227) I L A N ET ve BALIK KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN ÇELİK KONSTRÜKSİYON MONTAJ1 YAPTIRILACAKTIR Kurumumuz Mardin (Kızıltepe) Et Kombinasmda monoray tesisatının çelik konstrüksiyon mon tajı kapalı zarf teklif alma usulü ile yaptınlacaktır. îhale e.5.1983 günü saat 15.00'de Genel Müdürlüğünıüzde yapılacak olup, son teklif verme tarihl 6.5.1983 günü saat 12.00'ye kadardır. Bu işle ilgili ihale dosyası Genel Müdürlüğumüzden (Makina vo Tesisat Dairesİ Başkanlığından) 5.000. TL. karşılığında almabilir. Kurumumuz 2490 sayılı kanuna tabl olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta ve dilediğine vermekte serbestür. (Basın: 16434) 2248 ÜSKÜDAR 2. İCRA DAİRESt MENKUUJN AÇIK ARTIRMA İ L A NI D « y » No: »SS/SOÜS Bir borçtan dolayı hacızlı ve aşağıda cJns, milrta» ve kıymeUerı yazıü mallar satışa çıkanlmıştır. Birinci artırma 21/4/983 günü saat 15.30 15.45'de Üsküdar Hayıettın Çavuş Mah. Ferah Sok. No: 54'de yapılacak ve o günü lnymetlerinin O'n75ine istekll bulunmadığı takdlıde 22/4/983 gür.ü aynı yer ve saatte 2. artırma yapılîıral1: en çok fıyat verene satılacağj ve s*tış şartnamenin icra dosyasındar. görülebileceği, masralı verildıgi takairde şarmamenin bir örneğinin isteyene gönderilebilpceğı, îazla bı'gi almak isteyenlerin yukanda yazılı dosya numarssıyla icra memurluğuna başvurmalan ilân olunur. Muhammen kıymcti Adedi Cinsi (Mahiyeti ve Snemll Lira Krş. nitellklerl) 40,000 00 1 Vartburg marka 10 kg.Tlk ibreli terazi 75.000 00 1 Pakbuz marka bakkal buı dolaüi (Basın
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear