Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet 2 Geçenlerde Ankara'da düzenlenen bir toplantıda, DPT Müstoşan. Toplu Konut Yasasmın «ölü doğdu;,'unu ileri sürerken Imar ve İskân Bakaii bunun yararh bir yasa olduğunu, «Geçdı iki yıla bakarak ölü doğdu denilemeyecerrim» savunmustu. 30 temmuz 1981'den bu yora birbuçuk yıl geçmiş olan Toplu Konut Yasası'na •Ölü doğdu darngasını vurmak ıcin haklı nedenler var mıydı? Gor\], yasanın ar.a maddelerinin uygulanmas'ua geçilebilrn>s değildir. Çabalar, yasadaa önce yapunıiıa başlanmış. bifirilememiş olan kooporatüierin toplu konut girişimlennin sonucland'rılmasına ilişkin geçici maddfnin uyguJanmasında yoğunlaşmıştır. Kirrisı bürokrasiden. kimisi özel kesimden. kımisi de bütçeden gelen çeşitli engellrr. S'rırlılıklar yı^unden gcçiş maddeleri de ıstendik b'çimdo uygulanamamışur. Bu doârudur. Fakat yasaya işlerlik kazajıdırılma.Tiıştır ki buna «ölü doğdu darngasını basalım. Konutu, kâr aracı değil bir devlet işgörüsü niteliğinde göre;ı. kent toprak'annm kamutıun öncülüğünd'j arsaya dönüstürülerek toplu konut üretımine sunmays. crta ve büyük ölçekteki konut üretimine ycneiinmesini amaçlayan, karnusal, toplurosa! güvenlik kurumlanyla kooperatifleini yeğîeyen Toplu Konut YM'PSI gorcektcn taühsizdir. Yürüdüğe girntsMnden hemen sonra ilk fepki Devlet Planlarna'dan geld 2 7 kasım 1981'de Izmir'd^. II. Türkiye Iktisat Kongresine sunulan bir bildiride fcr alan görüşler DPT'nin bu konudaki tutumunu yansıtmaktadır. DPT u/rpanı, devleUrı bu kon u i a yönlendirme. vol gösterme işlevleriyle yetinmesini. konu: tretiminin Sze! kesimin yapabileceği bir jş olduğunu. oysa yasada özel toplu konut kuruluşlannm zengin edilmemesi endişesinin ağır oastığmı ileri sürmüştür. YılJ'k izlencelerde. uygulama planlarında, «konut sektör raporu»nda «Devletin inşaatçtlığına scn vorümesî, özel kesirn yapımcısmtn devreye şokulmasi» isteniycr. Beşinci Beş Yıllık Czel Uzmanlık Kurulu'nda tnı doğrultuda b r karar aldırtılmıştır. Toplu konutta topiıımsal güveniik kurumlanyla kooperatiflorin yeğlenmesine. çevrim dışı bırakılması gerekçesiyle, özel kesim çevreleri de kaışı çıkmışlard;r Özel kesimin gerçekten çevrim dışı bırakıldiğı savı gerçeği tam yansıtmamaktadır Çevrim dıçı bırakılan. srsa vurgunartuğun OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 8 MART 1983 bin üyel! 844 kooperatife 39 milyarhk kredi açılmıştır. Geçici maddederı yararlanacak 218 bin ailenin topîam kredi istemi 75 milyan aşmaktadır. ltJt3 bütçesi da toplu konutun ana kalıcı maddelerini ask.'ya alKonut üretimindc kooperatifçiliğin açıkça desteklenmesine ilişkin mıştır. Buna karşıhk geçen yıldan bu yabir siyasa güdülmüş değildir. Tersinc konut kesimi «Toplu Konut na Kamu lojmanı» aciıvla girışilon ııygulama, toplu konuta ayrıl&cak olanakların sıYasası» eıkarılıncaya değin yık yap saçınm eline bırakılmışür. nırlarıdınlmasına yol Kcmıştır. Geçekten, 1983 bütçesinde toplu konuta 20 nvlyar ayProf. Dr. Cevat GERAY rıhrken. lojman yapım ve alımına daha çok (22.1 milyar) öd«ntk ayrılmıştır. Ka1 yapıma elverişli arsalfirı üreterok toplu ko dan. konut pazar'.anvv^ınclan büyül kârlar mu hizmetinin verimlı. etkin biçin:de gör nut kuruluşlanna ayı:arak, krediyi sağlaya rülmesinin önkoşulu tan duîiımlarda, lojsağlamak alışkanlıgın.ia olan beş m kurucak, bakım.onanm, işlume, yöı:etiır,!r ilgili îuştur. Toplu yerleşim eJanlarmdaki alt ve nıanın topiıımsal yarar; büyiiktür. Fnkat, duzenlemeleri yapacak?.:r. Devlet bu konuda kamu görevlileri içın oııgörüleu bu konutüst yapıların konutlann yapımınd'i özel ki deneyimine dayanarak elbette özel kekesim tümüyle yapımcı ve yüklenioı olarak lann. devletin personm siyasasmın bir arasimin konut üretim pücünü. birikim.ini baçevrimdedir. Kamu kuvumlan, kooperatifcı olarak kullanılması çeşitli sakıncalar tarekete geçinnok. kaynaklan dalıa ufsal biler yupırncı değil, yapUrcı. örgütleyıo. planşımaktadır. Yalnızca mcmurların vararlançimde kullanarak konut sunumurr.j artırlayıcı. düzenleyicı, kol.'.yhk ve kredi sağlaması, dalıa düsük geliri.'erin yararb.inamamak durumundadır. Batıkent örnegınde olyıcı durumundadır. Konut edindirme vaanın.sı toplumda huzursuzluğa yol açan. dugu gibi kamunun clesteğindeki. Kcoperadiyle halkın biriklirinıiprini ioplayıp banKamu görevliierinin bir araya toplanmalatif örgütlerle. özel kesimin yapımcı 1 ğı üst i"i. onlann halktan konmasına, topluniHal kerlikte kullanmayı, )«:yılarda vurgunculenmesiyle başanlı sonuçiar alınabılt'cektir. luk anıacıyla arsa kapatmayı, ucuza rle gebütünlcşmenin gecikmetine, kimi oHımsuz Aynı çevreler konut konusundaki başa duyguların yaratılma'^ne neden olur. Heçirdikleri tannı toprakJannı kıv.uıt alanına rısızhklan, bugüne dej^in kooperatiflcre bel çeviıtmek üzere jmar plonının değifjtjnlmcle üst düzeydeki yöp.otidlere öncelik tabağlanmış olmasına bağlamaktadır. Konut si için türlü baskı voüarı dpnemeyi alışnınması kamu görev'ileri aracında da üretiminde kooperatifçiliğin açıkça destek denkserliği bozar. Kendısinin, eşinin konukanltk durumuna geciren kuruluşları yasa lenmesine ilişkin bir siyasa güdülrrüş deelbette dışlamaktadır. tu olanlann da yararianmalanna son verğildir. Tersine konut kesimi Topli' Konut medikçe, kamu konutu uyguiaması. bunÜîkemizde konutlann beşte dordünü Yasası çıkarılmcaya dogir yap?at.çı;r!i. yık . lann ikinci konut odınmelorini kolnylaştırüreten, yık yap sat ile ugraşan, çerçekyapsatçımn eline br.'akılımçtır. Birkaç maktan öteye bir yaraı saglamaz. Önce dar : te büyük üretici güclı bulunan küçük üreolumlu istisnasıyla, c .idi, sermayo sahibi ge'irli ailelor için kiralık komıt soslamak ticilerin, derlenıp toparianıp toplu konut toplu konut kuruluşlaıı son be^ on yıl daha uygun bir siyasaclır. üretecek kuruluşlara dcnüşmelcri do, öz.eniçinde gelişmiştir. Konut açığını, başansızdirilmektedir. İrili ufakiı konut yapımcılan Öngörülen ödcnek!orin gerektirdiği pahkları kooperatıflere yükleyemeyi/ Özelbüyük ölçüde alıcınin b?riktirimleiMıe. bunkarşısında bunu güükle spekülatif amaçlara araç olarak kul ranııı sağlannıayışı ların kamu kaynaklarmdan sagiayacağı lanıldiğına ilişkin olur.isuz, başarı^ır koo vence altına almayı ya da yeni kavııaklar kredilere bagımlı kalmakta. arsa karşılıgmperatif örneklerini biliyoruz. Bunlary baka aramayı amaçlayan ör.oriler gelişlirılmekteda konut vererek başlangıç yatınmmdan devlot gelirlerinin ra.k kooperatif yoluyia konut üretiiemeye dir. Giderlerin degil. kurtulmaktadır. yüzde 5'inin Toplu Konut Fonu'na oktarılreğini söylemek yanıU:cıdır. Yeterli devfet mastnı öngören bir yasa degişiklıft' önedesteğinde, denetimind^ üst örgütlenmeye ö t e yandan. devletin iyi bir komıt üreve yan kuruluşlara gkliMiğinde kooperatif risi Danışnıa Meclisi'oe verilmiştir Maliyeticısi olamadığı, yapımı geciken kunutlan nin ve hazinenin bu clçüde elini kolunu lerin konut, üretiminde büyük p a y bulunpahalıya mal ettiğı, âfet konutlanndan, bağlayıcı bir düzenleıv.nin de saloncaları duguna ilişkin örneklcr yeryüzürde bir Türkiye Emlâk Kredi BankaEi'nın kimi uyaçıklır. Kanımca, yasülarda değişiiiliğe githayli yaygındır. gu'amalanndan örnekler verilerek kanıtmeden yasanın uyşulanmasını sağlamak, lanmaya çalışıimaktadır. Cerçeklik payı Toplu Konut Yasası uyErulamMarında çıkacak aksaklıklarin düzelt.ilmesı için zoolmakla birlikte. bu örneklerin hiç bıri Topen önenıli tıkanıklik. devlet gideı'erinden runluysa, yasayı detışıirmek dahs uygunlu Konut Yasasına göre başlatılmış işler ayr;lması gereken ödörekler karşılığında dur. Yasaya uygulanrna şansı tanır.mamışdeğildir. İmar ve İskân Bakanhğımn, adı para akışının hazinece eağlanamarn.isındnn tır ki değişiklik gereîdtri crtaya çıksın. geçen bankamn ana itılevleri konuf üretdoğmaktadır. Uygulumanın ilk yıllannda mek olmamıştır. Hat'ii bu yasada da devyüzde 5'lik payın türr.ünün bütçede aynl Kuşkum, yasada yapı'.acak degişiki^ın, Sayın Selabattin Sağıro.Mu'nun sözcOkleriyle letin doğrurîan konut yapması öngcrulmüş ması gerçekçi olanıazd 1 . 1981. 32 ve 63 büt«Fonu, plaka şirketlcrine ve nankalara tesdeğildir. Aksine devlet, toplu konul yerleçelerinde toplam 44 milyar TL. öngörüllinı etmeye» yol açma.sı olasılığının yüksek şim alanlannı sapttyacak. kanıulaştıramüşse do bunlara karş.'ık hazincden 8.6 olmasıdır. cak, imar planlarını yapacak, alt vapısıyîa milyarhk para gönderilebilmistir. Oysa 44 Sahi, Ölü mü Doğdu?.. Komşu Yunanîstan'da Birşeyler Oluyor... Yunanistan'da birşeyler oluyor. Gazeteler olayları çeşitli başlıklarla özetliyorlar. 5 mart 1983 günlü Hürriyet kocaman puntolarla yazıyordu: « Papandreu, Ordu'yu lıallaç pamuğu gibi attı. Tunanistan'da general kıyunı...» G mart 1983 günlü Güneş'in başlıkları: « Yunan ordusımda büyük temizlik hareketi siirüyor: Ordudan uzaklaştırılan general sayısı 19O'ı buluyor...» • Sayılar abartmalı da olsa, lşlemler çlşirllmlş de görünse, Yunanlstan'da birşeyler olduğu kesin. 1967'den 1974'e değin süren yedl yıllık cunta yönetiminl anımsayanlar; bugünkü Başbakan Andreas Papandreu'nun anılarmı okuyanlar: Yunan ordusunun yapısını uzaktan da olsa bilenler, geroekleşen işlemleri anlamaya çalışacak'ürdır. Öyle gövünüyor ki bu opcrasyon (içüneüdür: belki de en derinidir. Birinci oprrasyon Papadopulos cuntasının 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı'ndan sonra devrilmeslyle gerçekleşmiş: Cunta ynndaşlan yıkılmışlar; silahlı kuvvetlerin önenıli noktalanm, yeni komutanlar gelmiştir. İkinci operasyotı PASOK lideri Andreas Papandreu büyük oy çoğunluguyla iktidara geldikten sonra yapılmıştır. Bu kp.z daha derin bir operasyonla Yunan ordusunun plramitlnde yeniden düzenleme sözkonusudur. Bu dıırunıda İlk akla gelecck soru şudur: Andreas Papandreu lidcrligindeki eiiç, Yunan ordu.sunu Ampıikancı açık ve gizli örgiitlenraelcrindrn mi temizliyor? «Teraizlik» strasında yüzbine yakın PASOK yandaşmın meydanlarda eösteri yapıp (ilkpdekl Amerikan üslerine karşı eyleme geçmesl raslantı oltnasa gerektir. • Papandreu, deneylmli bir politîkacıdır. Türkiye'ye karşı saldınları ncdenlyle kendislni daha da İyi tanımak zorıındayız. Çünkü dostumuzu da düşrnanımi'/ı ria dogru tanımak, değerlendirmek, tartmak gerekir. Acaba Papandreu ne yapınak istiyor? Sırasında Vaşlngton'a kafa tutan. NATO'da sorun çıkaran, kınk bir plak gibi «Vunanistan'a Tiirkiye'den eelen tpîuüt» tpıvasmı Işlnyen bu adamm geleccpp dönülî tasavslannı kavramaya çalışmahyız; ötkelcnmeden. şaınata etmeden, sprinkanlıhkla «durum tar().şması»na girişmeliX'iz. Durum tartısmasının «yoterli bilgilpr» iistüne yükselmesi de şartt.ir. Ne yazılv ki bram basınnnız yeterlî bilgiler edinmekten çok. Papandreu'ya haklı kızgınhkları dile getirmek yöntemînl benimsemiştir. • Oysa Yunanlstan'dakî gcHşmeİPr belirll bir dnıSrrultııyıi vurgulamaktadır. F«;er PASOK lideri lıalk çoğunluğuyla geldiei yerde gilçlerinl tümüyle kullanarak Yunan orriusunu Amerikan denetiminden koparabilirse., Oofeu ile B;ıtı arasmda büyük manevra olannklanna kavuşacaktır. Papandreu. t'çiincü Diinya ile ilîşkilerinl ustahkla sıcak tutmaktadır. Yunanistan. Batı blokunda ve NATO İçinde yerinl korusa da Atlna Lcfkoşc işbirliji diş politiSa alaninda yeni elkinlikler kazanacaktır. Türkiye adma kaygı verlci gclişmeleri sımgeleyen olaylar gtindeme glrmektcdir. • Yunanlstan'daki çelişmeleri dikkatle lzlemekte eksiklik göstermeyelim. Dogumuzda İran, aşırı Amcriki'.ncı Şalı yönetimine karşı derin tepkinin mirasını üstlenmiştir. Batımızda Yunanistan Reagan politikasına kafa tutabilecek 1ç ve dış koşullarını yarattığında Türkiye parantezin içinde kalacak ve Amerika. Dogu Akdeniz ile Ortadoğu'da tüm aerırhğını Türkiye'nin sırtına vurmaya çal'.şacaktır. Bu ağırlıtcı dünyada hiçbîr ülke taşıyamamıştır; Türkiye'nin taşıyabilmesi de olası değildir. stajıbul'da yaklaşık beş milyon İnsanın oturduğu söylemyor. Her beş kişiye bir dam altı varsayınuyla îstanbul için en azmdan bir milyon konut gerektiği ileri sürülüyor. 1950 başlannda hızla artmağa başlayan îstanbul insanları, sokakta kalmamak için bütün kapıları zorladı. Kamu topraklarına, ya da başkalarınm rnalı topraklara «kondu» oturttu önce, sonra apartmancı oldu. Ya da, eski evinl yıkyapçıya verip bir kaç 'Daire' edindi. Bu arada deviet de olumlu işler yaptı. Sosyal Sigortalar fonundan yirmi vıl süreli ve yüzde dört gibi düşük faizli kredi verdi, Belediye arsaları sembolik değerlendirmelerle yurttaşa verildi. Ne. var ki, son yıDarda bu olumlu gidiş durakladı ve geriledi. Eski yıllarda emekli ödeneğiyle kat almak olanağı da ortadan kalktı. Sonunda Devlet durumla yeniden ilgilendi, topîu konut yapımı için para kaynağı sağlamak koordinatörlüğünü İmar Bakanlığı üstlendi. Çıkarılan yeni bir yasa gereği. 1982 bütçesinin yüzde beşi olarak 80 milyar lira Imar Bakanlığı Toplu Konut Fonuna verilecekti. Oysa, Maliye Bakanlığı, tmar Bakanlığı' na geçen yıl sadece 8 milyar verebüdi. Yasanm öngördüğü yüzde beş, binda beşte kaldı. Toplukonut yasası gereği 1983'de verilmesi gereken yüzde beşler tartışılırken yeni bir durum ortaya çıktı. Konutlar için ödenmekte olan emlâk vergisinde kökten değiştirma yapıldı. Yurtta,ş son olarak 1980'de bildirdiği değerin binde dördü oranında emlâk vergisi ödemekteydi. 1984'de yeniden değer beyanı yapılacaktı. Maliye Bakanlığı bu tarihi bir yıl erkene aldı. Yurttaş yeni beyana çağınldı. Değerlendirme sistemi kökten değiştirilmişti. Bakanlık. düzeyden masabaşı çahşmalanyla her şehrin ayn semtlerinin yapı toprakları için metrekare başma yeni değer birünleri ilan etti. Bu birimle tapu senedinde yazılı metrekare çarpılınca ortaya çıkacak sayı oranın arsa değeri sayıldı. Buna yapının cinslne göre ve Bakanhğm kendinin de içinden çıkamayarak kurslar düzenlediği ve broşurlerle açıklamağa çahştığı yapılacak eklemelerle vergiye esas olacak değer bulunacakü. Sözgelişi 300 metrekare arsa, 20.000 lira hesabıyla 6 milyon değerindeydi. Bakanlığı karmakanşık sistemiyle kiremitin Marsilya mı, Osmanlı mı? olduğu gibi akıldışı ayrıntüarla yapı için de iki milyon eklenince, yurttaş'ın taşınmazı en az sekîz milyon lira üzerinden binde ikiyle yılda 16.000 lira taşınmaz vergisi ödemeliydi. Bunu daha da artırmağa Maliye Bakanlığı yetkîliydi. Maliye Bakanlığı'nın bu tutuırm, konut sorununu çözümlemek yükümlülüğünü üstlenmiş yönetimi çıkmaza götürecektir. Maliye'nin bu tutumu iki açıdan ülke gerçeklerine ters düşmektedir. Ülkede taşınmaz değerin artraış görünmesi, aslmda banknotun değer yitirmesidir. Bu durum sıradan yurttaşin elinde olmayan nedenlere dayanır. Buna rağmen konut değerini kâğıt üstünde yükselmiş varsayıp yurttaştan daha da çok vergi almması il\e de gerekliyse, bunun tek ve çok kolay yolu vardır. Son beyan yıîı 1980'den 1983 başraa banknot ne oranda değer yitirdiyse. taşmmazın değeri o oranda artmış sayıhr. Bunu yüzde beşyüz varsayarsak 1980'de bir milyon değerbiçilmiş taşınrnaz 1983'te 5 milyon değer üzerinden binde iki hesabıyla yılda on bin lira emlâk vergisi öder. Bu yoldan gidilirse karmaşık hesaplara, broşürlere gorek kalmaz. Bakanlık maliye şubelerine bir genelgo gönderir ve yurttaşa da duyurur. Yurttaş da, maliye şubelerinde kuyruğa girmekten lturtulur, banka şubelerine başvurur ve bağh bulunduğu maliye şubesinin emlâk vergisi hesap numarasma vergisini yatırır. Ne kurs, ne broşür!. Maliye Bakanhgı'nın rcasabaşmda •yakış.tırdığı arsa değer varsayımlan büyük çelişkiler gösteriyor. Sözgelişi Istanbul'un Mecidiyeköy'ü gibi 15 hanlarıyla dolu bir semtinde metrekare birimi 8.000 lira, şehir merkezine daha da uzakta bulunan şehrin en son bahçeli konutlar semtleri Esentepe ve Levent'te metrekare arsa birimi 20.000 lira. Oysa, bahçeli evin 300 metrekare arsa değerini tek kişi yüklenirken, apartmanda bunu hiç değilse sekize bölüştürebiliriz. Maliyeciler: «Bahçeli ev sefası sürenler daha çok vergî ödemelidir!» diyemez. Zira Türkiye büyük şehirlerinde çok önejnli boyutlara ulaşmış «çevre kirliliği» sorunları vardır. I istanbuFda Konut Sorunu * BurhaniARR^D YÖK'ün üniversite ve yüksck okııllara Türkçeyi zorunlu ders olarak koymasının yararı tartışılamaz. Okuduğunu anlayıp anlaUıbilmenin, doğru düşünebilmenin yolu ana dilini kuüanabilmekten geçer çünkü. Ama zorutılu Türkçe derslerinin gerekçesinin, ilk ve orta öğretim deki eksikliklere, yetersizliklele dayandınlması acıdır. Hele böylesi bir gerckçeye sığınan YÖK üyelerinin arasmda Milli Eğitim Bakanlığı temsılcislnin de buîunduğu düşünülürse... Üstelik söz konusu gerekçe, geçnıişte her alanda görüleıı anarşiyj ortadan kaldırmak, özellikle eğitim düzenini ve kurumlarını düzenlemek isteyenlerin çabalarına da ters düşmekte, ilk ve ortaokul Türkçe kitaplarımn devletçe hazırlatıîıp bastınidığı bir dönemde, bu uygulamanm yetersizliğinı açıklayarak yeni bir değerler anarşisi yaratmaktadır. Bir bakıma YÖK, bu gerokçeyle Milli Eğitim'i hiçlemektedir. Ayrica onua ortaokuliarda haftada en az beş, liselerde en az dört saatlik derslürde gerçekleştiremediğini, haltada bir saatlik derslerlo gerçekleştirebiecegini öne sürüp, geçerli olan uygulamayı, bunu planlayanları ve uygulayıcıiarım da suçlayarak... Yüksek Oğrelimde Türkçe Dersleri YÖK'ün zorunlu Türkçe dersleri için belirlediği program, ortaokullardaki dilbilgisi dersleriyle liselerdeki kompozisyon dersleri programlarmın bir karması gö rünümündedir. Hem tutum yanlış, hem ayrılan ders saati yetersiz. Atilla ÖZKIRIMLI yişle, genelde eğitim ve öğreti. min temel amacı budur. Konumuz açısından sürecin aşamaları şöyle belirlenebilîr: İlköğretimin ilk yıllannda öğ rencilerin sözcük dağarcıgını zenginleştirmek, ana dil bilincinin uyanmasmı sağlamak, dört ve beşinci sınıflarıia da dili doğru kullanmamn yolları1 1 gustermek, bu konuda ilk 1 temel bilgilerı vermek gerekir. Ortaöğretimin ortaokul dönemi ana dil bilincinin yerleştirildiği, ana dilini doğru kullan manın, sözlü ve yazılı anlatım yeteneğinin geliştirildiği bir aşama olmalıdır. Dilbilgisi, dilin yapısı ve öğeleri, sözlü ve yazılı anlatımın özsllikleri, cümle ve paragraf bilgisi, plan lı anlatım bu aşamada kavratılmahdır. Lise dönemlnde ise edebiyat öğretiminin amacı, birkaç yıl önce yine Cumhııriyet'te yayımlanmış (28.10.1978) bir yazımda da belirttiğim gibi şu olmalıdır: «Öğrencilerin duy gu ve düşünce eğitimini sağlayarak onlarda bir beğeni düze yi oluşturmak, onlara okuma sevgisi, çağdaş bir duyarhk ve davranış ölçüsü aşılarnak, eleş tirel bir kafa kazandırmak.» Söz konusu bu üç aşamada benimsenen amaçların genjekleşebilmesi, doğrudan örneklere dayalı, kurala uygulama yoluyla varan, kısacası ezberleterek bilgilendiren değü, bilinçle kavratan bir öğretim yöntemiyle olasıdır. Türkçe Dersleri ve Yöntemi Yüksek öğretimdeki Türkça derslerine gelince... Eğitim ve öğretimin bütün aşamaları göz önünde tucularak yapılan ve yukarıda sırala nan amaçların benimsendiği bir düzenlemede, öncelikle bu dersin adının Türkçe olmaması gerekir. Amaç, niteliksel ola rak Türkçe adının çağrışf.rdık larmı aşmaktadır çünkü. Üstelik yükseköğretim niteliği gere ği nasıl dallara, uzmanlık tairimlerine ayrılıyorsa, bu derslerin de farklı Öğretim alanlanna göre farklı biçimde uygulanması gerekmektedir. (Örneğin, sanat eğitimi yapılan bir yükseköğretim kurumuyla; hukuk, iktisat öğretiminde ya da teknik öğretimde aynı prog ram uyguianamaz.) Ama eğer aynma gidilmeksızin genel bir öğretnn progranu benimsenecekse, bu aşamada golıştirilme sı amaçlanaa, oliUdugunu anlayıp doğruyu ve yanlışı değerlendirebilme, çeşitli düşüncelerı uırtışabilme ve yeni düşünceler oluşturabilme yetenegıni, becerisini kazandırmak olmahdır. Bu, dildüşünce ilişkisinırı bilinçli olarak kavratüması demektir. Yazılı anlatımda ba^arı da büyük ölçüde buna baglıdır. Oysa YÖK'ün zorunlu Türkçe dersleri için belirlediğj prog ram, ortaokullardaki dilbilgısi dersleriyle liselerdeki kompozisyon dersleri programlarmn) bîr karması görünümündedır. Dilin ne olduğundan Türkçeniıı yapısına, çekim ve yapım ekîe. rine ilişkin bir dizi koau bir ve ikinci sınıflarda; kompozısyonun temel ükelerinden cümle bilgisine, metiıı incelemeye ve «ilrru» yazı hazırlamaya iîışkin bir dizi konu da üç ve dör düncü sınıflarda programa alm mıştır. Konulardan anlaşıldığı kadarıyla «akademik» bir Türk çe öğretimi öngörülmektedir. Ama aslında ders saatlerinin sı nırlüığı, sınıflardaki öğrenci sayısı ve öğretim elemanı yokluğu düşünüldüğünde, bütünuy le uygulamaya dayanması gereken Türkçe derslerinin «akademik» düzeyöa yürütülmesi de olanaksızdır. Yanlıslık Nerede Burada akla şu soru gelmcktedir: Üniversite ve yüksek okullara zorıuılu Türkçe dersi konulmasmın yararı tarlışılamazsa, yanlıslık neredediı? Yanıt şudur: İlk ve ortabjretimdeki Türkçe, edebiyat derslerinin amaçlarıyla jüksekögre timdeki Türkçe derslerinin amacı farklı, ania birbtrini bütünleyici olmak gerekir. Çünkü öğretim, bütiinlüğü olajı bir süreçtir. Başka bir söyle Sonuç Sorun, yukarıda belirttiğim amaç doğrultusunda progranu belirlenmiş bir dil ve anlatım dersinin yükseköğretimin birinci yılmda, haîtada bir sautlik değil, üniversite ve yüksek okulların niteliğine göre iki ya da dört saatlik seminerler biçi minde yürütülmesiyle çözümle. nebilir. Çözümlenebilir ama bu seminerlerle görev alabilecck nitelikte öğretim elemanlan bu labilmek koşuluyla... DEVLET MALZEME OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Aşağıda cins va miktarlan belirtilen malzemeler, teknik ve t.icari şartnamesine göre, kapalı zarfla teklif almak suretiyle satınalmacaktır. 1 îstekliler, bu alıma ait teknik ve tlcarl şartnameleri AnJtara'da Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü Satınalma Dairesi Başkanhğı İç Sa^ tınalma Şubesi'nden veya îstanbul ve îzmir Bölge Müdürlüklerinden temin edebilirler. 2 Teklifler en geç 22.3.1983 günu mesai saati sonuna kadar Devlet Malzeme Ofisi Genel Müdürlüğü II No'lu Merkez Satınalma Komisyonu Başkanhğı'nda bulundurulacaktır. Bu tarihten sonra gönderilecek teklif ve postadaki gecikmeler dikkate ahnmayacaktır. 3 İhale konusu malzemelerin herbirinin tamamı için teklifte bulunula.bileceği gibi. bir kısmı için de teklif verilebilecektir. 4 Ofis. satınalma konusu mal/emeleri ihale edip etmemekte, kısmen ihale ctmckte veya dilediği istekliye verrnekte serbesttir. MALZEMENIN CİNSİ: MİKTARI: Büyük zımba makinası (Kollu) 9000 Adet Küçük 45.000 Takvim althğı madeni büyük boy 20.000 Tel raptıye makinası 1113 mm. 45 000 Raptiye makinası teli No: 24/6 kutusu 500.000 KutU 1000 adetli (Basın: 13706) 1058 T.C. Dz. K. K. TAŞKIZAK TERSANESİ DÖNER SERMAYE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HASKÖYİSTANBUL ONAY NO: 340 Genel Müdürlüğümüz'ce aşağıda belirtilen malzeme. ilgili İdari ve Teknik Şartnamesine göre TEKLİF İSTEME USÜLÜ ile satın alınacaktır. MALZEMENİN CİNSİ: MİKTARI: ASETİLEN TÜPÜ 100 ADET OKSİJEN TÜPÜ 250 ADET 1 Malzemenin maktu geçici teminatı 315000. TL.'sıdır. 2 Teklifler İdari Şartnamede belirtlldiği gibi veıilecektir. 3 Satın almacak (2) kalem malzemeye ait idari ve Teknik Şartnameler Satınalma Komisyonu Başkanhğı Ofisi'nden 1.000. TL. (BİN) Lira Dz. Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı'na yardım makbuzu karşılığmda temin edilir. 4 Posta ile şartname gönderilmez, bu husustaki müracaatlar cevaplandınlmaz. 5 Cenel Müdürlüğümüz 2490 sayıh kanuna tabi değildir. 6 Genel Müdürlüğümüz'ce herhangi bir teklîfin seçümesi ve üzerinde muameleye geçilmesi Genel Müdürlük ile satıoı arasında bağlantı garantisî yüklemez. 7 Geçici teminat olarak; tedavülde olan Türk parası. Türkiye'de faaliyette bulunan bankalann verecekleri vadesiz teminat mektupları, Borsa'da kayıtlı esham ve tahvilattan Maliye Bakanlığı'nca tayin edilecek olanlar veya Devlet tc tstikraz Tahvilleri Döner Sermaye Muhasebe Müdürlüğü veznesine makbuz karşılığı verilecek ve makbuz teklif zarfmm içine konulacaktır. 8 Teklifler en gec 22 Vlart 1983 Salı günü saat 10.00'a kadar Döner Sermaye Satınalma Komisyonu Ofisi'ne kayıt ettirilerek verilecek ve aynı saatte Satınalma Komisyonu Başkanlığı'nca açıla^ caktır. (Basin: 14281)' 1060 BOLU KORU OTELİ ABANTOTELİ Perşembe Pazar 17.900 TL CumaPazar 13.9OOTL Pazar Perşembe 17.900 TL Ottur ıkranıları • liim yerneklcr • Servis Vergiler • özel otobüs fiyatlarımıza dahildir Barbaros Bulvarı 35/S Be>iktaş 0" j T c l 61 22 81 c\ 82 2o o l I O M V M T l x . : 2Oİ0S SÜMERBAMK YARIMCA SERAMİK SANAYİÎ MÜESSESESİNDEN MD30 (SOLİDE CORE) İZOLATÖR METALİ İMAL ETTİRİLECEKTİK 1 îhtiyacımvz konusu 50.000 adet MD 30 (Sölide Core) izolatör metali 16.3.1983 .srünü saat 15.00'de kapalı zarf usulü teklif cilınmak üzere ihale edilecektir. 2 Bu işe ait muvakkat teminat 750 000 TL. olup ihale saatinden önce müessesemiz veznesine nakten veya banka teminat mekiubu olarak yatırılması şarttır. 3 Bu konuda açıklayıcı bilgi Miipssesemiz Ticaret Müdürlüğü'nden temin edilebilir. 4 Müessesemiz 2490 sayılı kanuna tabi değiîdir. (Basm: 13961) 1059