Catalog

Cumhuriyet 4 KÜLTÜR YAŞAM 16 MART 1983 televgzyon 19.20 Smava Doğru Kimya (5) dersinde «Çözeltiler»i Atatürk Fen Iisesi öğretmeni Kaya Can sunuyor. Diderot ile Kral ya da 'Shogım^ım Caponcası Çetin ÖNER Diderot'yu bilirsiruz. Ünlü Fransız felsefecisi. Ama çajmdaki Kralı anımsayanlannız çok azdır. Neyse önenı'i değil Xraiın adı. önemlı olan Diderot ilo takışmaîan ve bu takişnrnm sonuçlan üstüne uydurıı ;an öyküdür. Öykü şöyis: Biderot'nun lelsefcde, sanatta, edebiyatta, ününü duyan Kral bir gün huzuruna çağırtıp, kır :mzı kurdslelerla bağlanmış bi.v omar kağıt uzatır ona. Der ki: «Bımlar brnim :;iirlorimrlir. lÂitten okııyup düzoltir misi I1İ3!?» 19.50 Madenlerimîz 6 Dızinin bu bölümünde, ülkemizin bir diğer yeraîtı zen^ınıiğini oluşturan boksit cevherleri ve buna dayalı aîi mınvum endüsirisinden sözediliyor. Seydişehir'deki Eti bnnk'a bagiı aliminyum l'abrikası hakkmda biîgi veri! dik;en sonra yina Etibanka bağlı Keban Simlî Kurşun Tes'sieri ile Kayseri Çin Kur Müessesesi çeşitli yönlcriyie tanıtılıyor. 20.20 İyi üykular Çocuklar 20.30 Haberler 21.00 Hava Durumu 21.10 San Fransisko Sokaklan Dizınin «Harem* adlı bölumü ekrana geliyor. Aynı yer de ı'ıç £enç kız öldürülür. Bu genç kızlann öldürülmesî Stone'nu çok etkiler. Bu arada kızı Jean'da Stone'nun yanma geîir. Sonunda katili yakalarlar. KIRK YILÎ AŞAN AŞK Simone de Beauvoir, Sartre'la 1929'da başlayan ilişkisini ünlü düşünür ölünceye kadar sürdürdü. Geçtlği miz ay yayımlanan Sartre'ın mektupları, bu bağın güçlölüğünü ortaya koyuyor. Sözkonusu bektuplar Sartre'ın askerlik döneminden.. 22.05 Solistler Geçidi TRT'nin Kahramanmaraş. Gaziantep. Diyarbakır yörelei'ınde verdiği halk konserleri sırasında hazırianan programda sanatçılar ve sunacakîan eserler şöyle: Erkan SürTnen •Bağlondı yolları», Güler Tacer «Mehtaph gecclerde hep seni andım», Recep Kaymak »Elele ver git Baruthaneye», îclal Eroğlu «Yascmenler dile geldi, Ali Akkılıç «Maden dağı», Yaşar Ö?e\ «Herşey hana göz süzüp baktığın an başladı» ve 'Bir peri masalı kulaklarına. Sartre'ın ask mektupları yayınlandi: n, artık sizden uzıın, cok ıızun süre ayrılmam gerek» Kültür Servisi Ünlu Fransız yazar ve düşünürü Jean Paul Sartre'm 19^.0 yılında başlayarak ölümüne kadar 6\ienmeden yaşadığ: kadın >azar Sîmone de Beauvoir'a yazdığı aşk mektupJarı, Les Temps Modernes derg:siniıı şubat sayısında yay.'miandı. Bu iîişkiye yeni bcyutîar getiren ve Bcauvoir'jn izniyle yayımlanan nıoktuplar, Sartre'ıa askerliğıni yaptığı 1939 yıl'xt dan kaima. Sartre, bu mektupîannda kendisinden bck lenmeyecek kadar te.th bir dil kuiianıyor ve Simone do Beauvoir'a şöyio diyor: «AÎtık s5zden ıızun, cok uzun bir süre ayn kaîraam gereki yor. Sevgilim, işirt ert güç ya nı da bı\ Yammdaki küçiik şiltode >atsaydınız içira rahat, yüreğim ferah olacaktı. Ama orada siz degîl, Iıorlamalarıyla yeri göğü inleten biri yatacak. Ah sevgilim, si zi ne kadar seviyorum ve sıze ne kad^r gereksinım duyuyorum. Elveda... Sizinle geçirdiğim o küçücük gün. Dome Fvahvesi, telefonlar, si nema hâlâ kafaroda. O günü saaı saat yeniden ya^a dım... 5izi olanca gücümi« seviyorum... Hep sizi düşünüyorum ama birlikte yaptı gınaız şeyleri düşünmem doğru değil, insanm yüreg; paralanıyor... Sizi seviyorum. Hoşça kalm, sevgili kü çüğüm, sakin olun, gazcie leri ckuyun, Sylvia Beauch' e abone olun, dünyayJa ilgi li olayİ3n izleyin. Caıuntzı sıkmayır, fazla üzülmeyin..» Ama asker. kısa süvede, arkada b;rakt]^ı genç kad;nı merak etmeye başlar. Y;ı haber alamamaktadır, y\ da haberler çelişkili ulasınaktadu kendisine. «Bana çabuk yazın. Si/i merak etmeye başlıyorum Burada Londra'yı bombala dıkları söyleniyor. Doğruy sa, yakında sıra Paris'e g« îecektir. Mantıkh davranm, benim büyük aşkım durum tehlikeli olmaya başlayınca Paris'ten ayrıhn. Şimdi, cop he gerisinde de yaşamın gcr çekton ceğişeceğinj anlamaya başlıyorum... Biraz sinirüyim, çünkü mektuplannı/.ı sabırsızhkla bekliyorum Düşünıin ki cumartesiden bcri sizden h a b e r alamadım. Sizi on yıldır tanıyorum ve ilk kez ba^ıma geliyor. Sev gilim, sizden haber almayı ne kadar isterdim. Bana on yılhk mutlulugu veren se vimli Kastor'um, sizi çok ??viyor ve olanca gücümif} öpüyorum.» Sartre'ın sabırsizlıkla beklo diği mektup on gün sonra geüyor ve yazan sevinçion havalara uçuruyor. «SevimM Kastor'um, ilk mektubunuzu aidını. Bu ba na büyük bir zevk verdi, bir tür şok oldu benim için. Eir an buzlar çözüldü, bu çok hoş ama çok da acılıy c!ı. Verdiğiniz aynntılaıı tekrar tekrar okudum. Sizi o kadar çok seviyonım ki .. Küçüğüm, sizi bugün boç dakikacık göımek, ne kadar sevdigimi söylemek için bir parmağjmı feda ederdfm. . Elveda. sizi çılgınca seviyor ve bunu olanca güçlü 10ğüyle, acısıyla duyuyorunı. Bana her gün yazın... Ordunun egemen olduğu bö! ??eler dışındaki parçamsmız. Benim l<üçük Kastor'um, bi/ bi r bütün oluşturuyoruz, siz benira tatlı aşkımsmız.» 22.25 Juventus Aston Villa maçmın naklen yayını 00.15 Haberler 00.20 Kapamş radyo TRT» 05.00 Açılış program ve kı sa haberler. C5.05 Ezgi kervam 05.30 Soiistlerden birer şarkı. 06.00 Köye haber ler. Ofi.10 Bölgesel yayın. 06. 30 Günaydın 07.30 Haberler. 07.40 Günün içmden. 10.00 Kısa haberler. 10.02 Arkası yann. 10.22 Reklamlar. 11.00 Kısa haberler. 11.05 Okui radyosu. .12.00 Kısa haberler 12.05 Reklamlar. 12.10 öğle üzeri. 12.55 Reklamlar ve radyo programlan. 13.00 Ha berler. 13.15 Hafif müzik. 13.30 Bölgesel yaym ve rekJamlar. 14.45 öğleden sonra 16.00 Kısa haberler. 16.05 Okul radyosu. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Böîgesel ya ym ve reldamlar. 18.00 Kısa haberler. 18.05 Çocuk bahçesi. 18.20 Haftanm çocuk şarkısı. 18.25 Fasıl. 18.5ü Rek lamlar. 19.0001.00 TRT2 ile ortak yayın. 19.00 Haberler. 19.30 Yurttan sesler. 20.00 Köyümtlz köylürnüs. 20.20 Tıırhan özek'den şarkılar. 20 40 Türkçe sözlü hafif rnüzik. 21.00 Kısa haberler. 2102 Radyo tiyatrosu. 22.00 Kısa haberler. 22.05 Ahmei, Günday'dan türküler. 22.20 Küçük konser. 22.40 Sevim Seven'den şarkılar. 23.00 Ha berler. 23.15 Gecenin İçinden 00.55 Günün haberlerinden özetler. 01.00 Program ve kapanış. 01.0505.00 Gece yansı. Melek Tan'dan türküler. 12. 00 Dünya folkloru 12.20 Sel ma Ersöz'den şarkılar. 12. 40 Türküler geçidi 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Bir Albüm 14.00 Beraber ve solo türküler. 14.30 Yabancı dil öğrenelim. 15.30 Ankara Oda orkestrası. 16.00 Metin Everes'ten şarkılar. 16.20 Arkası yarın. 16.4i; Türküler geçidi. 17.00 Olayların içinden. 17.30 Çeşitli sololar. 18.00 Erzurum Rad yosu Türk Halk müziği top iultığtı 18.30 Bilfcm dergisi 18.50 Çocuklar şarki söylü yor. 13.0001.00 TRT1 ile or tak yayın. Diderot kağıt, tomanm alır gider. Günlerce cebelleşir o ric li saçması dizeltrlp. Sonunda getirip Krai:n cnüne koyar: «Yüce Kralun Şiirlrriniz o kadar güzel, o kadar içli. o kadar anlamh ki ne kadar düzeltîlse azdırj) der. Diderot'nun sözlerindeki incc aîayı sezen KraJ kiiplere bir.cr. Bir buyruk çıknrtrp, Diclerot'nun raum ıstihkakınj Heser. Amacı o sırada, ünlü yapıtı Encyclopedie'yi hairîrlayaıı Dîdtrot'yu zor durunıda bıral:niük f.ır. Çünkü DJderot bclli bir sürede yapıimı yayınGvine ye tiştirmeye söz verdiği için gece gündüz özc'likie elayak çekilip ortalık karannca çahşmak zonmdadır. Yıimaz üiderot bu yasaklamadan. Gece yansına dek bskler. küçülon mumlan söndihüp sokağa atan varsıllarm pencerelerlnin altında dolaşıp mumlan toplar. Çahşmasmı sürdürür. Bunu duyan Kral, bir sec e degişik giysiler kuşanıp (masal diliyle, tcbdili kıyafct edjpı izler Diderot'yu. Ve iam pencereden atıîmış bir muın parçasmı ycrdcjn alırken yakalar. Ah al mo ru mor bağırır ona: «Diderot. Diderot sen bir Jnr Diderot doğrulur bakar, tanır Kralı. Güiümser: «Sen de zateiı oldum olasi edatlarîa sıfatlarj birbirine karıştırırsın» karçıhğını verir. İmdiii, bu öyküden almacak dtrs. Ya da neden uzattık sö 2Ü? Şundaa: TRT'nin yaymlamakta direndığı öyle izlenceler var ki ne kadar elsştirilse azdır. Hem eieştinyoruz da ne oîuyor? Kend:n söyle kendin işit hesabı bizimkisi. Bu arada alınan mı ararsm, kınlan mı. küsen mi, küfreden mı... «Cehennem musiki araatörleri ilo doludur.» dcmiş Diderot. Çağımızda yaşasa, bunu TRT için rahatlıkla soyleyebilir. «TRT yayıncı amatörleriyle doludur» demez miydi? Dese yar; iış mı olurdu sanki? Bu ara rüm basm organlarm da «Shogun»un kimi yerlerincU' Japonca komjşulmasma içerleyen kimi yazıiar çılayor. Yahu ne meraklı milletiz be! Belli ki adamlar aralannda bizim anlamamızı istemedikîeri bişeyier konuşuyorlar. Kimi filmlerde de olmaz mı? Arada oyuncular konuşrnaya başiarlar da sözler giderek anlaşılmaz olur, müzik girer ya. Ne diye bozulmuyo ruz o zaman bunlar ne Jconuşu yorlar diye? Hom bcn böyle düşünenlere bir ipucu vereyim. Bu dizi var ya bu dizi, bütün ülkelerde böyle girdi gösterime. Ama kınıse çıkıp «Ne bu Japonca konu.şmalar be» diye çığrışma (U. Oyuncuian kimi yerlerde Japonca konuşturmakta belli bir amacı var çünkü yönetmenin: Başat kültür, başat dil illüzyonurida olan izleyicinin bu koşuilanmışlığını kırmak! Her kültüfün, her dilin kendine özgü bir şürselliği olduğunun altmı çizmek. Bir do dizi deki kahramanın, dilini hiç anlamadığı 'nsanlar arasmda içi ne düştüştü sıkıntıyı izleyiciye aktarmak. Yönetmsnın bu amacmı baska ülkelerdeki izîeyiciler anlamışlar ama bizcleki aydınların bir çogu öile. «Ne bu Japonca tümceler!» deyu bağırmakta hâlâ. Dizi ıîerledikç3 Japonca öğrenmeseıer bıle, yönetmenin ne yapmak istediğini 8.nla.yacak larım sanıyor, umuyorum. Hem Allahaşkmıza, anlaşılmayan sadece «.Shojron»un Japoncası mı? Kimi dizüerdeki Osmarılıcayı anhyor mu izleyici? Kimi şarkı sözlerini. kimi konuşmacüa nn mantığım, kimi duaların Türkçesini anlıyor mu? Aman efandiler, lütfen! «Esaj? ta ciddi, teferruatta miisamaha kâr olalun.» derim ben. Çünkü, «Teferruatta ciddl, esasta müs.ımahakâr» bir yayın snlayışınm ekmeğine yağ sürüyorv.z böyle ayrıntılarla uğraşarak. N'oolur sadede gele!im hep oirlikte, sadede gele bir Türkiye Haftası düzenlendi Kültür Servisi FraasızTurk DovStluk Dernegi vc Ge rard Phiîipe Kültür MerkHzi'nin Fransa'da orîaiclaıi düzenloa.'ği «Türkiye'ye Bakışlar» adlı sinema, cdebivaf; ve müzjK. haftası martin ilk günleririrîe yapıldı. Aynca Fransa'da yaşayan sekız Türk resi'amının yapıtlarıyla katı'dığı on beş gün süren bir de sergi açildı. 29 mc.rt tarihlerı arasmdaki «Türkiyeye Bakışlar» haftası boyunca, «Yusuf Un Kenan», «Otobüs», «At», «Sü rü», «iV'aden» adlı filmler gösteriîdı Yavuz Özkan. Na dim Gürsel ve Mehmet Basutçu'nun katıldıklan tartışmalı toplantılar düzenlendi14 ma.r. tarihleri arasındalci sergide de. Komet, Mustafa Altıntaş H a n d a n Börtüç?ne, Neversen Nevbahar Mehmet Nazım. İsınail Saray, Nil Yalter resimîeriyle kahldılar. Berlin Fiîarmoni'deki kavga yeniden afevîendi Kültür Servisî Son za. manlarda yatışmış gıbi görünen Berîin Filarmoni Orkestrası ile orkstranm ünlü şefi Herbert Von Karajan arasmdaki kavga, geçen lıaica Berlin Belediyesi'nin orkestramn Müdürü Dr. Peter Girth'in sözleşmesini yenilemenıeyi kararlaştırması sonuciında yeniden karmaşık bir niteliğe büründü. Bilindiği gibi, gecen yıl Ber. lin Filarmoni'nin mağrur şefi Herbert Von Karajan, Bavyera Radyo Orkestrası'nın yirmiüç yaşmdaki bayarı kîarinetçisi Sabine Meyer'i orkestraya aîmak istediğinde. orkestra üyeleri yeni üyeleTin alınmasma ancak kendilerînin karar verebileceğini ileri sürerek şefîeri. ne karşı çıkmışlardı. Ancak, daha sonra Herbert Von Karajan'ı destekleyen ve klarinetçi Sabine Mever'le bir sözle.şme imzalayan Berlin Filarmoni Orkestrası Müdüril Dr. Girth'in Berlin Belediyesi'nee sözleşmesinin yeniîenmemesi, bir yıldır siirüp giden kavsfayı yeniden alevlendirdi. Şimdi, i.955'den bu vana Ber. lin Filarmoni'yi yöneten Herbert Von Karalan'ın. her sa* man destekl*»di»i Dr. Peter Gltrh m sözleşmesinin yenilenmemesi karştsmda ne yapaca&ı merakla bekleniyor. Su sıralar Viyana Filarmoni Orkestrası'vîa birlikte Sofya'da Tronserlpr vermekte olan Von Karaian henüz hicbir açıklama Fransa'nm Sceaux kentinde bir kadm iilmleri yarsşması yapıhyor Kültür Servisi Sayıları gitgide artan kadın fiimîeri, şenliklerine bir yenir>i ekiendi. Fransa'nın Sceaux kentinde dü zenlenen Şenliğin p'ogramının en önemli olaylarından biri, Amerikalı oyuncu yönetmen İda Lupino'nun yedi filminin yer aldığı bir retrospektif gösierisi. Ayr'ca İtalyan kadın yönetmen Elvira Notari'nin 1921 22 yıllarında japhğı üç fılm de şsnlik sırasmda gösterilecek. Sceaux Şenliği'nde ayrıca. Macar Judith Elek'in «Martinovics», Hollandalı Annette Apon'un Virginia Woolf'dan uyarladığı «Dalgalar» gibi ilk kes gösterilecek filmter de yer alıyor. 20 marta kadar sürecek olan Şenlik'te, 21 ülkenin kadm yönetmenlsrinin yaptığı 27 filrn gösterilecek. Bclgesel ve konu iu film dalında yanşacak olan bu fiJmıerden başka, otuz kısa belgesel arasmdan da bir halk birinoisi seçilecek. TRTIII 06.5# Açıhş ve program 07. 00 Güna başlarken. 08.00 Sa bah konseri. 09.00 Türkçe haberler. 09.03 Barok müzik. 09.30 Kenny Rogers söy lüyor. 10.00 Hafif rnüzik. dünyasından. 11.00 öğleye doğru. 12.00 Haberler. 12.12 Diskotegimizden 13.00 Konser saati. 14.30 Caz müzi*i 15.00 Müzikli dakikalar. 16.00 Günün konseri. 17.00 Haberler. 17.12 Sizler için 18.00 Haftanm topluluğu 19.00 Haberler. 19.12 Bir kon ser. 20.45 Saz eserleri. 21 00 Bestecilerimizle söyleşiler. 21.45 Halk çalgılanmızdan ezgiler. 22.00 Haberîer. 22.12 Gecenin getirdikleri 23.00 Çarşamba konseri. 24.00 Ge ce ve müzrik. 01.00 Program ve kapanış. Genç kadroyla oynanan clisipliîîli bîr çalışma Olümü Yaşarnak / Yazan: Orfıan Asena f Yöneten: Yıldız Kcnter / Müzik: Durul Gence, Serdar Kalafatoğlu / DekorKostüm: Osman Şengezer / Oynayanlar. Kadriye Kenter, Mübeccel Vardar, Gül Onat, Şukran Güngör, Mustafa Alabora, Suzan Aksoy, Kamran Yüce, Zekai Müftüoğlu, Mehmet Birkiye, Suat Özturna. Dikmen Gürün UÇARER Schelegei «Özgürlük traje dinin başlangıcını belirler, zorunluluk ise sonunu» der. Başka bir deyişle. bireylerin tanrılarla çatışmalarında •trajik son»u hazniayan yaz gı özgürlüğü zorunluğa dönüştüren ögedir. Orhan Asena'nın «ölümü Yaşamak»da trajedi kavrammdan hareketle işledigi konu kan davası üstüne kurulu. Yunan trajedisinin mi tolojiden köklenen gerçeküstülüğüne karşın feodal düze nin açmazmdan köklenen kan davası gerçegin ta kendisi. Yönetmen Yıldız Kenter'in «İnsancıl bir Anadolu trajedisi» olarak nitelendirdiği bu yapıtta yazıh olmayan kurallann. törelerin uy gulanış] toplumsaldan çok bireysel bir temeie oturtuiarak, bu uygulamanın sonuç îanna yabancısı olmadıgımız motiflerle, dramatik oyun çizgisinin kalıpları için de yaklaşıhyor. Salo'larm onunınu herşeyin üstünde tutan güçlü bir Ana, aJ<lm yolunu seçen Gazal, ailenin ve köylünün bas kılarına karşın töreleri yadsıyarak kanı yerda bırakan, Mustafa. duygusal Güllü, ağaoğlu figürünün kalıplaş mış ömeği Muhsin, kan davalannm bilinçsiz kahraman larmı simgeleyen hirçm Ha lil ve Veysel, köy ortammda geçen oyunlarm belirgin tip leri. Oyundakî çatışma. Mus tafa'nın. seçme özgürlüğünü yok eden ve trajik sonu hazıriayan kader çizgisini yön lendirerek, olayJann akışmı değiştirmesinden kökleniynr. Veysel'in de Mustafa'yla aynı deneyimden geçerek silahmı ateşlememesi ise ölümü yaşayanlara geçid bir kurtuluş. belki bir kurtuluş bile değil. Yıldız Kenter yorumda yer yer soyuta yaklaşmanın yanı sıra, klasik trajedi unsurlai'indan da yararlanma yoluna gitmiş. Genç bir kad royia sergilenen disiplinii bir çalışma. TRTII 06.58 Açilış ve program 07.00 Soiistlerden seçmeler. 07.30 Haberler. 07.40 Türkü l»>r ve oyun havalan. 08.00 Sabah için rrjüzik. 09.00 Tah ;i.n Uslu'dan şarkılar. 09.15 Türk Büyükleri 09.30 Sabah konseri. 10.00 Bekir Sıtkı Sezgin'den şarkılar. 10.20 THM toplu programı. 10.40 Türk EJ Sanatlan. 11.00 Kadınlar topluhtğu. 1İ.30 Türk çe sözlü haiif rnüzik. 11.45 Resimleyen: Sahın ERKOCAK ITif ücıdyosu Denerne Yayını 19.00 Açıh? ve her ay bir opera programı. 19.01 Gıordano: «Andre Chenier» Operası, (4 perde)., Solistler ve Ginandrea Gavazzeni yön. Roma Santa Cecülia Akademi Koro ve ork. 21.30 Ha va rapcru, ertesi günün programı ve kapanış. EM DUNyAULAR.VE SEZ&iLERi !L£ ANMLURI GLDUĞUMU UÎS5ETTİ6İ ZARlF YARATIK, WE DCN~ DÜKTEN PO. SONM ŞUTÜN. IŞIKLAR SöM&'/Z ŞU AN TFZKFDİLMiSLlÜ VE KORKULARJ İLE BASBAŞADIR. ~AZ.KAAVl.UDAN &tC£R . ORAPAKI SB&IELER SBLKt NE YAPMASI G>EZ£KT!ĞİNİ SÖVL£Rl£JZPİ. (JZUN KOLIARI. RASGELF KONMUS BÎ& BA/IÇE ARACIN/A/ DENGESİNİBOZA& SAÇ BAS/HA CARPAK.UZAYSAL S/£ Seramardaki /y Osman Hamdi Anısına^ resim sergisi 2 ay sürecek Kültür Sorvisî Fenerbahçe Dalyan'daki Seramar Galerisi'nde 3 martta açılan «Osman Hamdi Anısına» resim sergisi daha iki &y aÇik kalacak. Güzel sanatlar Akademisi'nin kuruluşunun yüzüncü yüdönümü dolayısıyla açılan karma resim sergifinde Akademi hoca larırun yapıtlarj yer alıyor. Bedri Rahmi Eyüpoğlu, Ercümcnt Kalımk, Sabri Berker, Neşet Giinal, Adnan Çoker, öz demir AHan ve Devrim Erbil glbi hocaîarın yapıtlannın bülundugu sergi cumartesi ve pazar günleri de gezilebiliyor. 2 3 4 ~1 5 67 8 9 1 12 3 4 5 6 78 9 tt KOZKACAK İ £ T YOK , 8NC£ S ü L 1 ü h i I • SOLIMN SAGA: 1 Ataerkil. 2 Ticaret senedinin üzerine yaziJan kefillik.. İlâve. 3 Düşmanla savaşmış kimse. Bir sayı. 4 Manganın simgesi.. Yaz kış yapraklarmı dökmeyen bir ağaç.. Lahza. 5 îlişkin. Bir şahıs zamiri. 6 Geniş.. Bizmutun simgesi. 7 öd.ünç olarak. 8 Paris Parlament'ımn esld kayıt defterlerine verilen ad.. Çîlgın. 9 VI. asır da yaşamış Pers kraiı Husrev'm lâkabı. YÜKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Ker.di yaptığı heyKele âşık olan heykeltraş. 2 Kars ilinde bir harabc yeri.. Erik. 3 Çrp lafc toprak.. 1937'do Eg? bölgesinde knnılan kco peratifler birli*i. 4 Do gu müziğinde bir makam. n F Fi ! J = ••••• GURÖIIÜ &1ZAK.. Türkiye Yazılan'nm mart sayısı Ahmet TelliYsin şîirine ayrıldı ft1 '/A, \k I ',7 Bir kâgıt oyunu. 5 Es ki Mısır'da Güneş tannsı.. Hârhız. 6 Briçte on iki veya onüç el yapılma sına verilen ad.. «Vurulmuş, çarpılmış, yakalan mış» anlamlarına gelen Farsça bir sonek. 7 Oksijenin simgesi.. Yeni. 8 WC. Bir nota. 9 öğleden sonra. Kültür Servisi «Türkiy© Yazıları» dergisinin mart sayısı, ozan Ahmet Telli'nin şiirine ayrıldı. Bu özel sayıda, Federal Alminya'nın önde gelen Türkolojt profesorlerinin yazıları da yer aîıyor. Prof Dr. W. Stöltîng, derginin mart sayısm da çıkan yazısmda, «Türk ıılu. sunun en oneml! özeiliklerinden biri olan «adil davranma endişesi»nin başka bîr özellikle, «şiir yaratma özelİ!ği»ylö yanyana geîişmesini ssğlamak Cumhuriyet Türksyesi'nin başlı ca görevlerindendir» diyor. 1234 5678 9 1 Eİ T A F i u K N A |v e i A 2 İA rî N N 3 Ki N F \z İ 4 B (K m .r> £ N M AT 5 * ! ! ±uI Is £ 2 A İ IV 6 7 N 1 1 <>B S 1 Üs E L A l< 8 0 N$ F 9 S C A \fl L A T Koestîer ve karısının ölüm nedenleri belli degil Kültür Servisi Geçtiğimız günlerde Londra'daki evlerinde olü bulunan, ünlü yazar Arthur Kocstler'le kansı Cytıthia*ya ya v.lan otopsi sonucu ölüm neden sıi kesinlikle anlaşılmadı. ^'cottand Yard'dan veril«n bîn've göre, tarihi ve niteliği a ;;klanmayan yeni incelemeleı itıümüzdeki günlerde sürdürü ccelc. Geçtiğimiz hafta pazar h esi günü olayla ilgili bir yasai kovuşturmoya geçildi. Koestleı 'le kammin cenazeleri sade bir törenie kaldırılcU. (CITME Î Türk ressamı PürsünîerSî'nîn Almanya'dakı sergîsi ılgl gördü ANKAKA, (Cumhuriyet Bürosu) Ressam ve iç mimar Binzet Varol Pürsünlerli, sanat ve kültür araştırmalan yapmak üzere gittiğı Almanya'nın Grafing kentinde bi r resim sergisi açtı. Yağlı boya, pastel va gravürlerden oluşan 20 parça.rnn sunulduğu sergiyi kentteki dü eğitimi nedeniyle yckçok ülkeden gelen çok sayıda insan gezdi. Sergide bulunan Dan Haag Akademisi öğretim üyesi ressam Hstly Jaekel. Türk res samı özel konuk sanatçı olarak davet etti. Pürsünlerli, gelecek yıl aym kentte yine sergi acacak. :% *s • • • W m F\ YASLI BirKİSİLİtfCİ G£fti C£KİL£REK ÇİTB KO$AR.... G£C£NİN İçİNPS KAYBOLUR.