24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 ARALIK 1983 HABERLER CUMHURİYET/7 Evren, Meclîs Başkanı Karaduman'ı ziyaret etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Kenan Evren dün sabah Millet Meclisi Başkanı Necmettin Karaduman'ı makamında ziyaret etti. Meclis Başkanı Karaduman saat 10.30'da TBMM'ye gelen Cumhurbaşkanı'nı şeref kapısının merdivenlerinde karşıladı Evren, meclis başkanını makamında tebrik için geldiğini söyledi. Evren ile Karaduman'ın görüşmesinde meclis başkan vekilleri de hazır bulundular. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile meclis başkanı ve başkan vekilleri arasındaki görüşme yanm saat sürdü. Görüşmeden sonra Meclis Başkanı Karaduman, Cumhurbaşkanı'nı arabasınınkapısına kadar uğurladı. Karaduman daha sonra gazetecilere, "Sayın Cumhurbaşkam iadei ziyaret amacı ile geldiler bizleri kutladıiar" dedi. Karaduman Cumhurbaşkaru'nın meclisteki konuşmasında Anayasa uyarınca çıkarılması gereken 27 yasa ile ilgili bir soruya karşılık da şunlan söyledi: "Anayasa'nın bize yüklediği birçok yasal mükellefiyet var. Bunlann zamanında yapılması gerekiyor. Fakat şu an bir hazırlığunız yok. Bunlan en siiratli şekilde planlama>ı ve ele almayı düşünmekteyiz." Evren Genelkurmay ve Kuvvet Komutanları'nı bugün ziyaret edecek ANKARA (a.a.) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, yeni gorevlerine baslayan Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ve Jandarma Genel Komutanı'nı bugün ziyaret edecek. Cumhurbaşkanı Kenan Evren, ilk olarak Genelkurmay Başkaniığı'na, daha sonra sırasıyla Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na, Hava Kuvvetleri Komutanhğı'na Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'na ve Jandarma Genel Komutanlığı'na gidecek. Yanm saat süren ziyaretlen sonra TBMM başkanı Necmetin Karaduman, "Sayın Cumhurbaşkanı iadei ziyaret amacı ile geldiler, bizleri kutladıiar" dedi. (Telefoto: a.a.) Cumhurbaşkanı Kenan Evren, bu görevlerine yeni atanan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Ünığ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Haydar Saltık, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halil Sözer, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Zahit Atakan ve Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Mehmet Buyruk'la gorüşecek. Papandreu'nun basın toplantısından izlenimler "Bu soruyu sormamış olun" Yunanistan Başbakam Papandreu'nun "TürkYunan savaşı muhtemel mi?" sorusuna bu yanıtı vehrken, Yunanlı gazeteciler kendisinin toplantıda Bayülken'e "sempati duyduğunu" söylediğini doğrulatamadılar. SEDAT ERGİN BRUKSEL Soru, Yunanistan'ın Sosyalist Başbakam Andreas Papandreu'ya belki de ilk kez yoneltiliyordu. Üstelik soruyu yönelten bir Turk gazeteci olunca işin niteliği değişmiş, Hilton Oteli'nde basın toplantısının yapıldığı odayı dolduran 30 kadar Yunanlı gazetecide hevecan son haddini bulmuştu. Yaşlanmakta olduğu artık yüzünde iyice yer etmiş hatlardan ilk bakışta anlaşılan Papandreu, soru karşısında bir süre durakladı. Papandreu'yu duraklatan soru neydi? Soru kısa ve netti: "Kuze> Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin ilanı sonrasında ortaya çıkan gelişmeler bir TürkYunan savaşını da sizce daha muhtemel bir hale getirmiş midir?" Özellikle Kıbrıs'taki bağımsızlık ilanından sonra Turkiye'ye karşı "sertlik" politikasını tırmanışa geçiren ve basın toplantısından birkaç saat once NATO Savunma Planlama Komitesinde bu politikanın son örneğini sergileyen Papandreu, ne "evet" ne de "hayır" şeklinde kategorik bir yanıta gitmedi. Soruyu soran türk gazeteciye "Bu soruyu sormamış olun" dedi. Papandreu, Yunanlı gazetecilerin, NATO toplantısında Bayülken'e sempati ve iyiniyet belirtip belirtmediği sorusu karşısında birden "sert Başbakan" gorüntusüne girdi. Yanıtında Bayülken'e ettiği dostluk sözlerini doğrulayamayan Papandreu onun yerine "Bayülken bana sempati beslediğini söyledi, ama beş dakika bunu ifade ettikten sonra 15 dakika da aksi doğrultuda konuştu" dedi. Zorlandığı bu iki soru dışında Papandreu, basın toplantısı boyunca "sazı eline aldı" ve NATO toplantısında Türkiye'yi "nasıl güç durumlara sokluğun u " uzun uzun anlattı. Papandreu önce Yunan Televizyonu'na 20 dakika kadar süren bir konuşma yaparak Yunan kamuoyuna mesajını ulaştırdı. Daha sonra da soruları yanıtladı. Basın toplantısının sonunda NATO Genel Sekreteri Joseph Luns'un "Türk ve Yunanlı bakanlar tartıştılar, ancak uzlaşıcı bir tutum içindeydiler" volundaki sozleri Yunanlı gazeteciler tarafından kendisine hatırlatılıp "uzlaşıcı mıydınız?'' sorusu yöneltildiğinde Papandreu'nun yine bozulduğu gözlendi. " N e yani elime sopa mı alacaktım" dedi. Papandreu'nun basın toplantısı, Yunanistan Başbakanı'nın Turkiye'ye karşı izlediği politikada tutumunu kendi kamuoyuna sunuşundaki "iç tüketim" payının oldukça yer kapladığını göstermesi açısmdan ilginçti. ANAP, tüm komisyvnların başkanlığını aldı ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) Millet Meclisi Danışma Kurulu'nun dünkü toplantısında yasa ile kurulanların dışındaki tüm komisyonlann 21 üyeden kurulması kararlaştırıldı. Anavatan Partisi tüm komisyonlarda komisyon başkanlığı ile üye çoğunluğuna sahip oldu. Partiler arasında vanlan anlaşmaya göre komisyonlann üye sayısı ve dağılımları şöyle: Bütçe Plan Komisyonu 40 (24 ANAP, 9 H P 6 MDP) KİT Komisyonu 35 (19, 11,6), Dilekçe Komisyonu 18 (10, 5, 3) Anayasa Komisyonu 21 (12, 6, 3), Adalet Komisyonu 21 (11, 7, 3) Milli Savunma Komisyonu 21 (11. 6, 4), lçişleri Komisyonu 21 (11, 7, 3), Dışişleri Komisyonu 21 (11,6,4), MilIiEğitim 21 (11,6, 4), Sanayi ve Teknoloji ve Ticaret Komisyonu 21 (12, 6, 3), Bayındırlık, İmar Ulaştırma ve Turizm Komisyonu 21 (11, 6, 4), Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu 21 (11, 7, 3), Sağhk ve Sosyaî İşler Komisyonu 21 (11, 6, 4), Millet Meclisi Hesaplarını Inceleme Komisvonıı 11 (6. "?. Danışma Kurulu, Sayıştay Komisyonu'nun kurulmasına gerek görmedi. Danışma Kurulu'nda belirlenen üye sayıları ile iktidar partisi Anavatan, tüm komisyonlarda çoğunluğa sahip oldu. Komısyonların başkanları da ANAP mılletvekillerinden olacak. ANAP, Meclis Grup İç Yönetmeliği'ne göre komisyonlara üyeleri grup yönetim kurulu belirleyecek. 2). Bayülken: Türkiye modern silah teknolojisinden yurarlanacak BRÜKSEL (Cumhuriyet) Milli Savunma Bakanı Ümit Haluk Bayülken, Turkiye'nin bir süredir NATO'nun gündeminde bulunan yeni silah teknolojilerinden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin modernizasyonu için yararlanmayı düşündüğünü açıkladı. ABD'nin yeni geliştirdiği silah teknolojilerine dayalı modern silahların ittifak savunmasında kullanılması, NATO savunma bakanlarının onceki gün sona eren toplantısında öncelikli gündem maddelerinden biri olarak gorüşüldu. Avrupalı muttefikler, ABD'nin bu konudaki yaklaşımlarına genelde olumlu bir karşılık vermekle birlikte, yeni teknolojilerin karşılıklı bir işbirliği anlayışı çerçevesinde ele alınması gerektiğini bildirdiler. KKTC'de Konuk, hükümetî kurma çalışmalarına başladı İZZET RIZA YALIN LEFKOŞE KKTC Başbakanı Nejat Konuk, "Tarafsız bir hükümet modeli düşündüğünü" söyledi. Bu arada KKTC Kurucu Meclis Başkaniığı'na Girne Milletvekili Oğuz Ramazan Korhan seçildi. Hükümeti kurmakla gorevlendirilen Konuk, dün Kurucu Meclis Başkanı seçimine ilişkin oy sayımı sırasında gazetecilerin çeşitli sorularını yanıtladı. Konuk, " E n büyük dileğinin, bir taraftan seçime hazırlanırken, 6te taraftan da acil sorunlara hızia çözüm getirebilecek, uyum içinde çalışabilecek bir hükümet modeli oluşturmak olduğunu" belirtti. Konuk, salı günu hukümetin açıklanmış olabileceğini bildirdi. Görevi sonuna kadar goturmeye kararlı olduğunu kaydeden Konuk, "Kendisini bazı güçlerin zor duruma düşürdükleri için istifa ettiği, böyle bir durumda yine mi istita edeceği" yolundaki soruya çok kısa bir dönem görev başında bulunacağını, bu geçiş döneminde hükümet buhranları yaratmanın doğru olmadığı göruşünde olduğunu kaydetti. Başbakan Nejat Konuk, Kurucu Meclis'in uygun görmesi halinde bakanbk sayısını arttırabileceğini, Meclis'in kararı olmadan, Bakanlar Kurulu'na daha fazla bakan alma olanağı bulunmadığını bildirdi. Konuk, seçimin en erken mayıs ayında yapılabileceğini belirterek şöyle İconuştu: "Kurucu Meclis'in çoğunluğa dayalı bir hükümet kuramayacagını anlarsam, demokrasilerde oldugu gibi bana emanet buyrulan görevi tekrar Devlet Başkanına iade etmem de mümkündür" Bu arada KKTC Kurucu Meclis Başkaniığı'na Girne Milletvekili Oğuz Ramazan Korhan seçildi. Korhan oylamaya katılan 68 üyeden 46'sının olumlu oyunu aldı. UGUR MUMCU GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) tarafından veto edilen ANAP kurucusu Erol Aksoy, Y. Kredi Bankası eski Genel Müdürü ve şu andaki Garanti Bankası Genel Müdürü Halrt Soydan ve Pamukbank Genel Müdürü Hüsnü Özyeğin "döviz kaçakçılığı" suçundan yargılanacaklardır. Bu üç genel müdür, yurt dışına altın kaçıran bir grubun altın satışından elde ettikleri dövizı yurda sokarken bu altın kaçakçılarına banka şubeleri aracılığı ile yardımcı oldukları savı ile yargılanacaklardır. Önümüzdeki günlerde başlayacak olan davanın Türkiye'de bankacılık sisteminın nasıl çalıştığını göstermesi bakımından önem kazanacağını sanıyoruz. Yine önümüzdeki günlerde, Ziraat Bankası'na devredilen üç bankanın yöneticileri yargıç önüne çıkarılırsa, bu bankaların niçın "ödeme guçlüğü ıçine" düştüğü de anlaşılacak ve bu davalarla birlikte bankacılık sisteminin 24 Ocak döneminde nasıl bir yıkıntıya sürüklendiğı gözler önüne serilecektir. Bu davalarda sanık sandalyelerine oturtulan ünlü bankacılarımızın kişiliklerinden çok.konularla ılgilenmeyi uygun görüyoruz. "Birkimse mahkum otuncaya kadar masumdur" kuralım siyasal suç sanıklarına olduğu kadar malı suç sanıkları için de geçerli sayıyoruz. Bizler için önemli olan bankacılık sisteminin sürüklendiğı açmazlar ve çıkmazlardır. Bu açmazların ve çıkmazların aşılması ve bir daha böyle durumlara düşülmemesi için bankaların ıçine süruklendıkleri koşulları devlet ve yurttaş olarak çok iyi tanımamız gerekmektedir. Gerek terör suçlarında gerekse "akçeli suçlar"da ceza yaptırımı içeren yasaların yetersiz kaldıklarını görüyoruz. Ömeğin, ceza yasamızdayeralan "dolandıncılıksuçu"acı sonuçları ile karşılaştığımız "banker iflaslannı" yapîınma bağlayacak nitelikte ve kapsamda degildir. Terör suçlarında "örgütlü suç" kavramını iyice algılamak, "akçeli suç" adını verebileceğimiz suç türleri için de ceza yasamız ve "Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki" yasa, öyle sanıyoruz ki. yaşadığımız ve ilerde yaşayacağımız olaylarda yetersiz kalacaktır. TRT Genel Müdürü Akmarv Yasa gereği Mecliste grubu bulunan partilerin haberlerini yayınlayabiliriz. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) SODEP Genel Başkanı Cezmi Kartay ile DYP Genel Başkanı Dr. Yüdınm Avcı yeni dönemde kendilerinin de, ANAP, HP ve MDP kadar, TRT'de haberlerini duyurmak hakkına sahip olduklannı söylediler. Doğru Yol Partisi'nin geniş ve güçlü tabana dayanan bir parti olduğunu, bu nedenle DYP'de olup bitenlerin kamuoyunca bilinmesi gerektiğini bildiren Dr. Avcı "TRT'de bundan böyle bizim de öteki partiler gibi yer almamız gerekir" dedi. Seçimlerden önce TRT Genel Müdürü Madt Akman'la görüştüğünü ve DYP haberlerinin TRT'de yer alması konusundaki görüşünü bildirdiğini kaydeden Dr. Avcı, Genel Mudür Akman'dan bunun mümkün olamıyacağı cevabını aldığını söyledi. DYP Genel Başkanı Dr. Yıldırım Avcı, seçim sonrasında baslayan dönemde, tüm partilerin aynı haklara sahip olduğunu ve aynı haklardan yararlanmak durumunda bulunduğunu bildirdi. Avcı sözlerini şöyle tamamladı: "Kamuoyunu ilgilendiren tüm konularda ve özellikle de TBMM'de önerilecek, tartışılacak y a kabul ya da reddedilecek kanunlar konusundaki görüşiimüzü de kamuoyuna bildirmek bizim görevimiz. Meclis dışında bile olsak biz bir partiyiz. Goriislerimizi kamuoyuna aktarmanın yolu da basın ve TRT'den geçer." Sosyal Demokrasi Partisi Genel Başkanı Cezmi Kartay da seçimlerden önce TRT'ye bu konuda yazıh başvuruda bulunduklarını ve bir yanıt alamadıklarını bildirdi. Başvurularında Anayasa'nın 10'uncu maddesi ve 359 sayüı TRT yasasının genel ilkeler bölümünün kendilerine, TRT'den yararlanma konusunda olanak verdiğini ve bu olanağı kullanmak istediklerini bildiren Kartay, bu görüşlerini bugün de koruduklannı söyledi. SODEP Genel Başkanı Kartay, seçim öncesinde TRT'den yararlanma hakkını kullanamayışlannın hiçbir haklı gerekçesi olamıyacağını belirttikten sonra şöyle dedi: "Seçim öncesinde Yüksek Seçim Kurulu koşullanna baglı olarak yapılan programlar vardı. Ama bunun dışında TRT, özel programlar da yaparak, partiler arasında seçime katılanlar katılamayanlar yolunda bir aynm gözetmiştir. Bnnu hiçbir hukuksal dayanağa bağlamak mümkün degildir." Öte yandan bilgisine başvurduğumuz TRT Genel Müdürü Macit Akman kendisinin bu konuda bir şey yapmaya ve bir düşunce açıklamaya yetkisi olmadığmı bildirdi. TRT Yasası'nın 20'nci maddesinin konuya açıklık getirdiğini, madde gereğince yalnızca Meclis'te grubu bulunan partilerin açıklama ve faaliyetlerini yayınlayabileceklerini belirttı Kartay ve Avcı: TRT'de bizim de diğer partiler gibi yer almamız gerekîr Erdal Inönü*nün sorgusu bugün yapılacak ANKARA (a.a.) SODEP eski Genel Başkanı Prof. Dr. Erdal İnonü'nun yargılanmasına bugün devam edilecek. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'ndeki bugünkü duruşmada askeri savcı iddianameyi okuyacak ve daha sonra Prof. Dr. Erdal tnönü'nün sorgusuna geçilecek. Prof. Dr. Eraal Inönü'nün 24 ağustos tarihi öncesinde SODEP'in sekiz kurucu üyesinin veto edilmesi ile ilgili olarak yaptığı açıklama, askeri savcılıkça MGK'nın 76 numaralı kararına aykın bulunmuş ve hakkmda dava açılmıştı. 1402 sayılı sıkıyönetim yasasının 16/1. maddesi uyarınca Prof. Dr. Erdal İnönü hakkında üç aydan az olmamak üzere hapis cezası isteniyor. Sıkıyönetim yasasına göre verilebilecek bu tur cezalar paraya çevrilemiyor ve tecil edilemivor. DYP Genel Başkanı Avcı SODEP Genel Başkanı Kartay Doğru YoU haklarında siynset yusağı kalkanları bünyesinde toplıı yor Kapatüan BTP'den Doğru Yol'a katılmak isteyenlerle haklarında siyasei yasağı kalkmış bulunanlardan partiye girecekler için yarın Genel Merkez 'de bir tören yapılacak. ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) îlk hedef olarak saptanan yerel seçimlere hazırlanan Doğru Yol Partisi, MGK'nın 79 sayılı kararının yürürlükten kalkmasıyla, "Haklannda siyaset yasağı kalkan dava arkadaşlarıyla bütünleşme progrannnı" başlattı. Program gereğince dun saat 10.00'da ilk uygulama yapıldı ve DYP'nin veto edilmiş kurucu uyelerınden Ankarada bulunan 17 kişi partiye kayıtlarını yaptırdı. Saat 10.00'dan başlayarak kuçük gruplar halinde partiye gelenlerden ilk kayıt yaptıran, partinin ilk Genel Başkanı Ahmet Nusret Tunaoldu. Daha sonra Genel Başkan Yardımcısı Turgay Uçoz, Genel Başkan Yardımcısı Galip Onursan, Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Muhsinoğlu, Genel Sekreter İsmailHeral, Genel Muhasip İsmail Dokuzoğlu ve Merkez Disiplın Kurulu üyesi Prof. Dr. Mehmet Yardımcı'nın kayıtları yapıldı. Dun kayıtlannı yaptıran 11 kurucu üye de şunlar: Orhan Uçok, Lütfi Erdemir, Hamdi Uçpınarlar, Sedat Akay, Rasim Gıraj, Vefa Tanır, Ahmet Senvar Doğu. Ragıp Cengizoğiu, Fatih Ozgür ve Müktedir Ballı. Buyük Türkiye Partisinden Doğru Yol Partisi'ne katılmak isteyenlerle, haklarındaki siyaset yasağı kalkmış bulunan ve siyasal yaşamını Doğru YoPda surdürmek isteyenler için yarın saat 10.00'da genel merkezde bir tören düzenlenecek. Hazırlanan program gereğince, bugun saat 14.00'de Kurucular Kurulu, yarınki torenden sonra da Kurucular Kurulu ve il başkanları ortak toplantı yapacaklar. Bu arada. DYP Genel Başanı Dr. Yıldırım Avcı'nın 1 "DYP ninfikir ve felsefesine, tüzük ve programına inanmış. kendi alanlarında isim yapmış ve ulkeye değerli hizmetleri geçmiş vatan evh;ianna" çağrı mektuplannı gondermeğe başladığı öğrenildi. Dr. Avcı bu mektubunda, DYP'nin zor koşullarda milletin sınesinden çıktığını, millet iradesinin ustünlüğune dayanan hurriyetçı bir parti olduğunu, 6 kasım seçimlerine girmek olanağını bulamadıkları için, seçmen yurttaşlann sandık başında kendi adaylarını aıadığını anlatıyor ve bu nedenle gerçek milli iradenin tecelli etmediğini vurguluyor. DYP'nin ilk fırsatta hur seçimlerin gerçek galibi olacağını bildirdikten sonra mektup yazılan kişiyi DYP saflarına katılmaya çağırıyor. VATANDAŞ YAPMA MÜCADELESİ DYP Genel Başkanı Dr. Yıldınm Avcı, mektubunda ayrıca bir ülkede yaşayanları kişi olmaktan çıkarmanın, onları "vatandaş yapmanın" önemli bir şey olduğunu, bu yoldaki mücadelenin yüzyıllar boyu surdüğünü belirtiyor ve Türk milleiinin de aynı şekilde bu mücadelenin içinde bulunduğunu kaydederek, uygar ülkelerde şahıs ve zümre idarelerinin sona ermiş ve bunlann yerine hurriyetçi demokrasinin konulmuş olduğunu bıldiriyor. Mektubun daha sonraki bölümlerinde de Dr. Avcı. hurriyetçi demokrasi konusundaki göruşlerini açıklıyor ve Anayasa'nın Atatürk ilkeleri ve devrimlerinin ve insan hakları beyannamesinin aynı' hedefte birleştiğıni, bu hedefin ise egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğunun net ve kesin olarak saptanması olduğunu anlatıyor. Gerek kamuoyu, gerekse hukukçular, "akçeli suç" türlerine alışmalı ve eğer yasalardaki hükümlerin yetersiz olduğu kamsına kapılınırsa, zaman yitirilmeksizin bu yönde yasal değişiklikler yapılmalıdır. "Akçeli suçlar"\n "serbest piyasa ekonomisi"nm koşullanna göreyenf baştanele alınmasında yarar görüyoruz. Bankalar sisteminde işleyen çarklan görünce öfkeye kapılıp, DGM benzeri "Devlet Mali Güvenlik Mahkemeleri" gibi yargı yerleri kurulmasını istiyor değiliz. Fakat bu tür suçların önlenebilmesi ve sanıkların yargılanabilmeleri için olaylan klasik ceza yasalarımızı aşan bir bakış açısı ile değerlendirmek zorunda olduğumuzu söylemek istiyoruz. Bir kısım bankaları, reklamları ile tanıdık, şimdi de aynı bankaları sanık sandalyelerinde görüp tanıyacağız. Aslını sorarsanız, sanık sandalyesıne oturtulan, banka yöneticileri değil, bir ekonomik anlayışın kendisidir. Ve işin asıl önemli yanı da budur. Uç bankanın genel (Baştarafı 1. Sayfada) dışsatımcılarına komisyon alarak sattığı, diğer kısmını da altın kaçakçılığı ile uğraşan arkadaşlanna verdiği belirlendi. Elde edilen bu döviz ile Türkiye'den altın satın alınıp, kaçak yollarla yurt dışına çıkanldığı da anlaşıldı. 198083 yılları arasında, bu sanıklann yurt dışına 6090 ton altın kaçırdıkları saptandı. Askeri savcıhğm saptamalanna göre, yurt dışına kaçırılan altınJann satış bedelleri, "Nascor" ve "Sharkargo" adlı şirketler tarafından Uluslararası Sanayi ve Ticaret Bankası, Yapı Kredi Bankası'nın İstanbul Kapahçarşı, Sultanahmet, Şişli, Kadıköy, Elmadağ, Galatasaray şubelerine gonderüdi. Sanıklar bu banka şubelerine gelen dövizlerin canlı hayvan dışsatımcısı olan öteki sanıklara devredildiğini itiraf ettiler. İddianamenin saptamalarına göre, Halit Soydan, Erol Aksoy ve Hüsnü Özyeğin altın kaçakçısı olan bu sanıklarla anlaştılar. Döviz satışı, akborsakaraborsa arasındaki fiyat farkı üzerinden yapıldı. Elde edilen bulgulara göre bu yolla yapılan doviz ticareti, 198083 yılları arasında 400 milyon doları buldu. Altın kaçakçıhğı yapan Abdullah, Zeki Ayan'ın kaçak altın karşılığında yurda soktuklan döviz bordrolarını Merkez Bankası'na göstererek, aynca kur farklarını da aldıklan da belirlendi. Üç genel müdürün, Pamukoank. Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası Yapı ve Kredi Bankası genel mudürlüklerinde bulundukları dönemlerde yurt dışına kaçırılmış bulunan altın satışından elde edilen dövizlerin hileli yollarla yurda sokulmasından sonra banka şubelerine talimat vererek, dövizlerin altın kaçakçısı Zeki Ayan ve Abdullah Ayan tarafından canlı hayvan dışsatımcısı sanıklara karaborsa fıyatı üzerinden satılmasına yardım ettikleri ve bu amaçla şubelere talimat vererek hileli döviz alım bordrolan düzenlettirdikleri ileri sürülmektedir. Sanıklardan Erol Aksoy, Garanti Bankası Genel Müdürlüğü'nden sonra Uluslararası Endüstri ve Ticaret Bankası Genel Müdürlüğü'ne getirildi. Aksoy halen bu görevde bulunuyor. 6 kasım seçimlerinden önce ANAP'ın kuruculan arasında yeralan Aksoy, MGK tarafından veto edildi. Halit Soydan Yapı ve Kredi Bankası Genel Müdürlüğu'nden ayrıldıkıan sonra Garanti Bankası Genel Müdürlüğü'ne atandı. Hüsnü Özyeğin ise Pamukbank Genel Müdürlüğü'nde bulunuyor. Üç banka genel müdürü ile birlikte önümüzdeki günlerde yargılanmalarına başlanacak olan sanıkların adları şöyle: Abdullah Ayan, Ahmet Tanrıverdi. Muhittin Akdeniz, Hadi Doğan. Zeki Ayan, Kazaros Kalaycı. Yavuz Doğan, Aga Çelik, HUseyin Çelik, Rıza Kartal, M. Ali Doğan, Nnrettin Yazıcı, Hasan Doğan, Celal Çelik, Sadrettin Koç, Durmuş Karadeniz, Ziilküf Erdoğan, Talat Şavata, Cüneyt Merze, Rüştü Kılıç, Ferit Polat, Mustafa Bulut, M. Hadi Çelik, Nuretrin Çelik. 6090 ton altmın bugünkü piyasa fıyatlanyla karşüığı 180270 milyar lira yapıyor. İddianamede altın kaçakçılığı yolu ile yapılan 400 milyon dolarlık döviz ticaretinin TL karşıhğı ise 111 milyar Türk Lirası. Maliye Bakanlığı'ndan Bîldîrilmiştîr 21 Kasım 1983 tarihinde ihraç olunan a) Üç yıl vadeli yıllık °7o 30 net faizli, b) On yıl vadeli yıllık değişken faizli, c) Beş yıl vadeli yıllık % 28 net faizli ve ikramiyeli Devlet Iç Borçlanma Tahvilleri'nin satışına Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası ve T.C Ziraat Bankası Şubeleri'nde devam edilmektedir. Kamuoyuna duyurulur. Basın: 29490 •
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear