24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
nun sorumluluğy tek başına yükülenmekten imtina etmesi ıızerine 120 milyar lirayı bulan kamusal borçların tahkimi ko(Baştarafı 1. Sayfada) nusunun bir Bakanlar Kurulu Kararnamesi şeklinde kabulu karşı karşıya getirecektir. kararlaştınldı. Bununla birlikte, 120 bin kişilik küçük bir ada bu kararnamenin yanısıra tek devletine uyguianan zorbalığın maddelik bir başka kararname anlammı ağırlaştıracak özel koşullar da eksik değil. Çunkü Gre ile 70 sayılı KHK ile devir ve sonnada'nın nüfusunun çoğunluğu rası işlemler için tüm yetkinin Maliye BakanlığYna devredilmenu zencilerin oiuşturması Amesi sağlandı. 12 maddeden oluşan rika'nın bu alandaki önyargtlannı atumsatmakladır. Ayrıca ABD devir kararnamesinde dikkati çeile Crenada'nın güçleri arasında ken en önemli hüküm borçların bir hazine borcu şeklinde ele ki dengesizlik ve eşitsizlik, adalet bilinci taşıyan çevrelerin tep alınması oluyor. Bu uzantıda hakilerini isyan duygulanna dönüş len, Milli Güvenlik Konseyi'nde inceleme aşamasında bulunan türmektedir. "Bazı Kamu Borçlannın Silin• • * mesine İlişkin Yasa Tasansı" ile Ziraat Bankası'nm fiktif olarak üstlendiği borçların daha sonra hazine borcu haline getirilmesi ve bu yolla borcun tasfiye edilmesi öngörülüyor. Devirden sonra çeşitli alacakların tahsilinde Ziraat Bankası'ıun zarara uğraması halinde bu zarann mevANKARA (Cumhuriyet Buduat sigorta fonundan karşılanrosu) MGK'mn Danışma raası öngörüldü. Meclisi'nden geçen bütçeyi 6 kasımdan sonra ele alıp görüşeceKararname, 14 mart 1983 taği öğrenildi. rihinde Maliye Bakanlığı tarafınBilindiği gibi Konsey'in yasa dan Bankalar Yasası'nın 60. ma görevi seçimlerden sonıa da maddesi uygulanarak yönetimiBaşkanlık Divanı'nm oluşumune el konulmuş bulunan tstanna dek sürecek. bul Bankası ve Hisarbank Konsey'in bütçe göriişmesinin ile bu kapsam dışında kalan de Başkanlık Divanı'nm oluşu Odibank da Ziraat Bankasına devrediliyor. Söz konusu banmuna dek süreceği sanılıyor. Bu arada MGK îhtisas Komis kaların devrine Türk Ticayonu'nun katsayıyı 40'dan 39'a ret Yasası'nın 451. maddesi esas abnarak ve "tasfiyesiz" indirdiği yolundaki haberler infisah işleminin uygulanması doğrulanmadı. Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu da, "Cumhuriyet" muhabirinin sorusu üzerine haberin doğru ol(Baştarafı 1. Sayfada) madığını söyledi. nel Müdürlüğü "Gelirler Genel Sekreteıügi" adı altında birleştirildi. Hazine Genel Sekreterliği ve Uluslararası Ekonomik (Baştarafı 1. Sayfada) Işbirliği Teşkilatı Genel Sekreyükelçisi Muhammed Gencidost terliği olmak üzere 3 genel sekda mesajın lran'ın Türkiye ile reterlik kuruluyor. 3 genel müilişkilere verdiği önemi gösterdi dürlük de şöyle oluyor: Milli ğini belirtti. Emlak Genel Müdürlüğü, BaşDiplomatik kaynaklardan öğhukuk ve Muhakemat Genel renildiğine göre, Lavasani ile Müdürlüğü, ve Personel Genel Ankara'da yapılah görüşmelerMüdürlüğü. de ikili ilişkilerin yanısıra IranMaliye Bakanlığı merkez deIrak savaşındaki son durum da netim elemanlarının statüsü deele alındı. Bu çerçevede Lavasa ğiştirilmedi. Maliye müfettişleni'nin Türk tarafma Irak'ın gerri, hesap uzmanları, bankalar çekleştirdiği son bombardımanyeminli murakıplan, hesap uzlara ve meydana gelen kayıplamanlan eski durumlannı korurra ilişkin bilgi verdiği öğrenildi. ken, Gelirler kontrolörlerinin durumu açıklığa kavuşmadı. Dışişleri çevTeleri, Lavasani'Gelirler kontrolörleri muhafanin ziyaretini Türkiye'nin gerek za edilmekle beraber, nereye Iran gerekse Irak ile yürüttüğü bağlı olacakları belli olmadı. siyasi danışmaların bir parçası Kararnamenin MGK ihtisas olarak değeriendirdiler. Ancak komisyonlannda ele alındığı ve dikkat çeken bir olgu, Türk ve önümüzdeki hafta içinde Kontranlı yetkililerin iki ülke arasmsey'e komisyon görüşleriyle birda bu tür temaslann önümüzde likte sunacağı bildiriliyor. ki günlerde de süreceğini belirtmeleri oldu. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü (Baştarafı 1. Sayfadaj büyükelçi Nazmi Akıman, diin aynı doğrultuda olduğu kanıgazetecilerin "Son zamanlarda sınday ız. Bizim yaptıgımız açıkböyle devam ederse savaşın Türlüye'yi içine çekeceği yolun lama, Sayın Bayülken'in sözleda yonımlar var. Ne diyorsu rine biraz daha açıklık getirmek içindir." nuz" yolundaki sorusuna da şu Sözcü, bu açıklamalar karşıyanıtı verdi: sında, Türkiye'nin tutumuna "IranIrak Savasınm bölgenin güvenligine yapacağı etkiler hak açıklık getirmesi istendiğinde de, "Bizim tutumumuz, ABD'kında çok beyanda bulunduk bu beyanlan tekrariamak istemiyo nin Lübnan'a ilişkin tutumuna jardımcı olmak yanlısı degüdir. rum. Ancak Türkiye'nin de bir bölge devleti olduğunu unutma Bununla birlikte Türkiye Lttbnan'daki çokuluslu gücü desmak lazım." teklemekte ve başanlı olmasını dilemektedir" şeklinde konuştu. Akıman sözlerine devamla, DÜZELTME "Ben Sayın Bayulken'in sözkriDünkü gazetemizide yayınlanin de bu doğrulluda olduğu nan "Dıcak'ın tlhan Setçuk'a açkanaatindeyim" şeklinde kotığı davalardan biri sonuçlandı" nuştu. haberinde 6. Asliye Hukuk Hakiminin adı Hasan Özkan olarak Bayülken Washington'da bir belirtilmiştir. 6. Asliye Hukuk Amerikalı gazetecinin sorusu Hakirni Hasan Keskin olup, Ha üzerine yaptığı açıklamada, san Özkan Beyoğlu 1. Asliye Türkiye'nin tutumunun ABD'Ceza Hukuk Hâkimidir. Düzel ye yardımcı nitelikte oldugunu tir, özür dileriz. bildirmisti. Grenada'nm OLAYLARIN KÇ Grubunun borçları (Baştarafı 1. Sayfada) öngörüldü. Ancak yapılan bir ARDINDAKI (Baştarafı 1. Sayfada) yorum sonucu söz konusu ban betmişti. ABD'nin işgalin ilk 28 EKİM 1983 •* HABERLERtN DEVAMI CUMHURİYET/11 ma konusu olmaması gerekirdi. Mahkemenin adil bir değerlendinne yapacağı kanaatindeyim" dedi. " Nedim Tarhan, son söz olarak şunlan söyledi: "Verilecek kararın adi), yargının bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ilkelerine uygun olacağını, ulusun barışçı yönünii tescil eilecek nitelikte olacağını. barışı savunmanın suç sayılmayacagı bir ülkede yaşayabilme imkân ve inancını yerleştirecek nitelikte olacağını tahmin ediyorum." Mustafa Gazalcı ise son söz olarak, "Bu olaganüstü dönemde banş ve banşseverlerin yargjlanması hususundaki karannızın adil olacağını ümit ederim" dedi. îsmail Hakkı Oztorun'un verilecek karann mahkemeye ait oldugunu bildirmesinden sonra söz alan Kemal Anadol da, "Vereceğiniz karann tarihin karanyla çelişmemesini temenni ediyor rum" şeklinde konuştu. Melih Tümer de demokrasiye, adalete, hümanizme ve banşa inanan bir insan oldugunu belirterek, "Adaletin sağlıklı ve adil kararla tecelli edeceğine inanıyorum. Şu anda hazırlıklı olmadığım için son soz söyleme hakkımı kullanılmamış kabul ediyorum" dedi. Duruşmada bulunan 23 kişinin son sözlerini söylemelerinden sonra, mahkeme karar için dosyanın tetkike alınacağını açıkladı. Duruşmayı 14 kasım 1983 pazartesi günü, saat 10.00'a erteleyen mahkeme, kararında şöyle dedi: "Gelecek celse nihai hükmün tefhim edilmesine; muteakip celsenin hüküm tefhimi celsenin Baştabya'daki büyük duruşma salonunda yapılmasına, belirtilen salonun hazırlanması ve gerekli tertibatın alınması hususunda İstanbul Sıkıyonetim Komuunlıgı Askeri Savcılığı'na müzekkere yazılmasına." Barış Derneği davası (Baştarafı 1. Sayfada) soruşturmanın genişletilmesi konusunda istemlerin oldugunu hatırlatarak, gerek hazırlık soruşturması, gerekse son soruşturma sırasında mahkemede hükmün tesisi için yeterli derecede kanaatin oluştuğunu bildirerek, bundan böyle yapılabilecek herhangi bir soruşturmaya gerek olmadığını bildirdi. Mahkeme, soruşturmanın genişletilmesi isternlerini reddettiğini açıkladı. İstemlerin reddedilmesinden sonra söz alan avukat Çetin Özek, dosyayı inceleyebilmek için zaman verilmesini, avukat Burhan Apaydın da ek savunma hakkının verilmesini istedi. ' Avukat Turgut Kazan da dava ile ilgili olarak bazı belgelerin incelenmesini istedi. Avukatların bu istemlerini, mahkemenin reddetmesi uzerine söz alan avukat Turgut Kazan, bu davada savunmanın bir makam olarak gorülmediğini bildireıek şunlan söyledi: "Mahkeme tarafından savunma makamı olarak bize hiç önem verilraedi. Bu zamana kadar savunma makamı olarak yapmış olduğumuz taleplerimiz kabul edilmedi. Dolayısiyle bu şartlar altında savunma makamı olarak görevimizi yapmamız mürakun değildir. Savunma görevimizden cekilmek zorunda kaldığımızı bildiririz." Avukat Kazan'ın bu konuşmasından sonra avukatlar duruşma salonundan ayrıldılar. Mahkeme daha sonra Dernek Genel Başkanı Mahmut Şerafettin Dikerdem'e söyleyeceği "son söz için" söz verdi. Dikerdem, avukatlarının duruşmayı terketmeleri üzerine yeni bir durumun ortaya çıktığını beurterek son sozü bildirmek için zaman istedi. Mahkeme, Dikerdem'in bu istemini kabul ederek, sanıklara son sözlerini bildirmeleri için iki saat süre verdi. İki saatlik aradan sonra söz alan samklar, yeni durum karşısında süre istediler. Mahkeme, daha önce iki saatlik süre verildiğini bildirerek sanıklann bu istemlerini reddetti. Sanıklardan dernek genel başkanı Mahmut Şerafettin Dikerdem, Erdal Atabek, Harun Aykut Göker, Cemal Tahsin Usluogiu. Haluk Tosun, Metin Özek, Niyazi Dalyancı, Medet Serhat, Ergun Elgin, Hüseyin Baş, Giindo^an Görsev. Semra Özdamar, son söz olarak söyleyecek herhangi bir sözleri olmadığını belirttiler. Reha İsvan, "Savurima hakkımızın çok önemli bir parçası olan son söz söyleme hakkım elimden alınmıştır. Bir diyeceğim yoktur" derken, Şefik Asan, "Sayın mahkemenin Türk milletinin de mensubu bulundugu Batı aleminin de takdir edebileceği bir karar vereceğini ümit ediyorum" şeklinde konuştu. Aybars Ungan da savunma hakkının kısıtlandığını bildirerek, 'Mahkemenizin banş fikrini onaylamasını talep ediyorum" dedi. Erol Taygun, son söz olarak şunlan söyledi: "Bugün her milletten, her dinden, her ırktan insanlar banş için mücadele etmektedir. Belli bir azınlık ise bazı insanlann cehaletinden yararlanarak bu miicadeleye karşı çıkmaktadır. Burada doldurduğumuz çilenin, banşın zaferine dönüşmesini dilerim." Uğur Kökden, son söz olarak banşa, geleceğe ve Türkiye'ye olan inancını bir kez daha belirtmek istediğini bildirdi. Gencay Şaylan, dunyadaki birçok ulkede banş hareketinin yaygınlaşu|jna değinerek, "Yargılandığımız göriişun, yargılan GERÇEK MGK, bütçeyi seçimden sonra görüşecek ka şubelerinin bir Ziraat Bankası şubesi şeklinde çalışması öngörülmekle birlikte, bu bankalann yönetiminin yine özel statü ile korunması amaçlanıyor. Bu nedenle devir işleminin hukuki alanda bir bütunleşmeden çok, bankanın bir vesayeti şeklinde yorumlanması gerektiği anlaşıldı. Bu biçimde özel hukuk uygulanmasının ilk örneği yaratılmış olunuyor. Ikinci önemli hüküm, söz konusu infisah işlemi sonrası bir süre öngörülmemesi oluyor. Bu nedenle bundan sonraki yapılacak işlemlerde hukuki sorumluluğun kime ait olacağı belirginleşmedi. Kararnamenin bu biçimde kaleme alınması sonucu tstanbul Bankası, Hisarbank ve Odibank'da çalışan personelin büyuk bir kısmı sözleşmeli personel statüsünde çalışacak. Devlet Iran Bu arada üstünde çok tartışma çıkan konulardan biri KozanoğluÇavuşoğlu Grubu'nun dçvir kararnamesinin dışında tutulması oldu. Maliye Bakanlığı teknisyenlerinin müteselsil kefalet zinciri içinde işlem yapılacağı ve alacakların KÇ Inşaat A.Ş.'den tahsil edileceğini savladıklan anlaşıldı. Bu arada uzun tartışmalardan sonra borçlann tcra tflas Yasası çerçevesinde çözumlenemeyeceği anlaşıldı. Ahnan bilgilere göre, lcra lflas Yasasının tatbiki halinde borçlann alacakların, ancak sınırlı bir biçimde karşılanacağı ortaya çıkmca, bu uygulamadan vazgeçilerek "ötıA hukuk uygulaması" yoluna gidildi. Kararnamenin dikkat çekici bir başka hükmü KÇ ve bankalann borcu konusuna herhangi bir atıfta bulunmaması oluyor. Bu nedenle, şimdiki tahminlerle 120 milyar TL. olarak belirlenen borcun, İstanbul Bankası kauhmıyla 155 milyar TL'ye yükseldiği ve bu arada kesin hesap işleminden sonra bu rakamın daha da yükseleceği anlaşıhyor. Yapılan saptamalara göre, Türkıye'de ilk kez özel hukuk kuralları yoluyla bir banka veya şirketin devri gerçekleşmiş olacak. aşamasından sonra sürekli asker takviyesi yapması Grenada'da gördükleri direnişe bağlanıyor. Gözlemciler, adada yeni yönetimin Ingiliz Genel Valisi tarafından kurulmasının beklendiğini bildiriyorlar. Barbados Başbakanı Tom Adams Grenada'da yeni yönetimin 6 ay içinde kurulacağını açıkladı. Adams yeni hükümetin seçimle işbaşına geleceğini kaydetti. Nikaragua tarafından toplantıya çağnlan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin konuyu oylaması bekleniyor. Nikaragua ve Guyana tarafından sunulan bir karar tasarısında 'İşgalin derhal sona erdirilip işgalci birliklerin derhal geri çekümesi" isnetiyor. Tasarımn ABD'ce veto edilmesi bekleniyorTasannınGenel Kunıl'a gitmesi halinde, kabul edilse bile herhangi bir yaptırım gücü olmayacak. lngiliz basını, tngiliz Uluslar Topluluğu üyesi Grenada işgalinin lngiltereABD ilişkilerinde önemli bir gerginliğe yol açtığını bildirdi. tngiliz gazeteleri, Amerikan askerlerinin, Başbakan Thatcher'm karşı çıkmasına rağmen, Grenada'ya gönderilmesinin Londra ile Washington arasında, Süveyş kanalı bunalımından bu yana en derin bunalıma neden oldugunu yazdılar. Ada'nm işgali konusunda iki ülke arasmdaki görüş ayrılıklan dün, Paris'te biraraya gelen iki ülkenin Dışişleri Bakanlan arasında ele alındı. Shultz ile Howe arasında yapılan gömşmede, görüş aynlıklannın giderilmesi yönünde hiçbir ilerleme sağlanamadı. Howe, görüşmeden sonra yaptığı açıklamada ABD askerlerinin Grenada'dan en kısa zamanda çekilmesini ve Ada'da demokrasinin sağlanmasmı istediklerini söyledi. Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher, BM Güvenlik Konseyi'nde Grenada Adası'na askeri müdahalede bulunan ülkelerin kınanmasmı öngören bir karar tasansı karşısında çekimser kalacaklannı açıkladı. UGUR MUMCU GOZLEM Yunanlı turist, Yunan plakalı otobüs altında kalarak öldü KÇ Grubu neden (Baştarafı 1. Sayfada) Atatürk Barajı'nın finansmanı için henüz çözüm bulunamadı. Türkıye'de var olan enerjiye aynı miktar enerji üretimi ekleyecek Atatürk Barajı'na ilk maliyet hesabına göre, 102 milyar lira gerekiyor. Para olmadığı için 1984 bütçesine Atatürk Barajı için sadece 16 milyar lira konulabildi. KÇ grubunun "kurtarüma» " için 120 milyar lira nereden ve nasıl bulunacak? Ziraat Bankası bünyesi içinde eritilirse, devlet bankası olan Ziraat Bankası bu parayı nereden karşılayacak? Yurt dışından kredi bulan bazı firmalara "iç para sıkmösı" gerekçe olarak gösteriliyor ve Maliye Bakanlığı Merkez Bankası'na talimat vererek "ödemelerin durdunılmasını" istiyor. Hatta, ödemenin durdurulma emri 2,5 milyar liraya kadar iniyor. Peki, KÇ grubunun kurtanlması için 120 milyar nereden bulunuyor? Neden KÇ grubunun kurtanlmasma böylesine öncelik veriliyor? Üstelik, KÇ grubu "kurttnlırken" bu grubun içinde yer alan inşaat şirketi, "kurtarma dışı" bırakıhyor. Oysa, grubun içinde en kârlı firma bu inşaat şirketi. Yurt dışındaki müteahhitlik hizmetlerinden sağlamayı umduğu miktar 550 milyon doları buluyor. inşaat firmasının işlerinde ortaya bir aksakhk çıknıaması için hemen her gün Ankara ile çeşitli Ortadoğu ülke merkezleri arasında telefonlar birbirini izliyor. Ama, kârb firma KÇ grubunun kunarılması dışında tutuluyor. Neden? Kârlı olan sahibine bırakıhyor, batmakta olana devlet el aüyor. Neden? Birkaç gün içinde artık Ziraat Bankası içinde yeralacak olan Hisarbank'a bundaıı dörtbeş ay önce el konulduğunda, bu bankanın 9 milyar lira borcu vardı. Aradan dörtbeş ay geçtikten sonra Hisarbank'ın borcu 33 milyar liraya yükseldi. Bu borç miktarı durup dururken nasıl yükseldi? Bu nasıl bir el koymak ki bankanın borçları arttı? Hisarbank arada mevduat mı kabul etti? Kabul ettiği mevduatı hangi yasal çerçeve içinde kredi olarak verdi? Eğer aldığı mevduat ile verdiği kredi arasında bir fark varsa, o zaman Merkez Bankası'ndan aldığı parayı mı kredi olarak yeniden dağıttı? Bir yandan "katsayıya para yok, Atatürk Barajı'na para yok, yürümekte olan yatınmlara para yok" denilecek, ama öte yandan Ziraat Bankası'na yüklenüerek 120 milyar liralık "kurtarma operasyonlan" için acele edilecek. Bu hangi ekonomik mantığa sığıyor, hangi politikamn sınırlanna giriyor, herhalde bu sorulara yamt verilmesi gerekiyor. Dışişleri İstanbul Haber Servisi Türkiye'ye turist olarak gelen bir Yunanlı, dün Yunan plâkalı bir otobüsün çarpması sonucu öldü. Ailesiyle birlikte Türkiye'ye gezmeye gelen Yunanlı Patoz Kristos (70), Topkapı'daki bir otele yerleşti. Dün saat 18 sıralannda Topkapı yöresinde eşi ve bir arkadaşıyla gezmekte olan Yunanlı turist, yolun karşısına geçmek isterken, bej renkli bir Yunan plâkalı otobüsün çarpması sonucu ağır yaralandı. Yunanlı turist, Çapa Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldınlırken yolda öldü. (Baştarafı 1. Sayfada) da fazla doğrusu... Niçin batalım? Özal varken batılır mı?. Batılmaz, çıkılır. "Banker batar, Özal çıkar" işin kuralı budur!. Yatırımlar azalmışmış.. Düpedüz komünist yalanı!. Ücretler gerilemişmiş.. Bal gibi Marksist uydurması!. Bankalar fonlarını tüketiyorlarmış.. İdeolojı saptırması! . Bu düzeni Özal kurdu Özal, başkası değil.. Bu ekonomik düzen batmaz. 24 Ocak Karariarı, özel ve güzel sektörün anayasasıdır. Değişmez, değiştirilemez. Özal'ın kurduğu düzenin "Tamamını ya da bir kısmını tağyir, tebdil ve ilgaya teşebbüs edenlerı" cin çarpar, cin!. Bir kez "uluslararası finans çevreleri" ÖzaFı tutuyor, İMF, Dünya Bankası hep Özal'dan yana. Amerika'da işadamlarının sesi olan Wall Street Journal da Özal'cı.. Araplar desen öyle.. Kim oluyor TÜSİAD tek başına? Biz memleketi derneklerle yönettirmeyiz: Devlet bürokrasisini "demekler sultasına" teslim etmeyiz. Demokratik, sentetik, diyalektik ve antipatik kuruluşlara hayat hakkı vermeyiz. Bu TÜSİAD, Dernekler Yasası'na göre kurulmuş bir dernek değil mi? Öyle. Pekı niçin siyaset ile ilgileniyor?. Niçin hükümet devirmek için reklam şirketlerindekı eski Marksistlere bol para vererek, gazetelerde boy boy ilanlar bastırıyor? Tam seçim sırasında "Battık, batıyoruz" diye raporlar yayınlıyor? Aralanna komünistlerin sızdığından şüphelenıyorum. Holdinglere, holding profesörlerine, narin işadamlarımıza, nazlı sermayemize, özel ve güzel sektörümüze, hür teşebbüsümüze burada fısıldayım; holdinglerin batması için yıllardır gizli bir plan uygulanıyor. Sunalp Paşa bile bu pianın farkında değildir. O bile!. Anlatalım: Efendim, 1961 Anayasası ile Türkiye'de Marksist akımlar güç kazandı. Bu Marksistler, holding yönetecek yaşa gelince, hemen özel sektöre dağıldılar; hemen hepsi hür teşebbüs içinde köşe başı tutmaya başladılar. Böylece her büyük holdinge üçbeş Marksist düştü. İşte bu Marksistler, Moskova'dan aldıklan emirlerie, holdingleri yavaş yavaş batırmaya başladılar. Bu konuda bazı holdingler acele davrandılar, kısa sürede ödeme güçlüğü içine düşüp, battılar. Bu Marksistler, iki "milliyetçi" ve "muhafazakâr" partiye Muhafazakâr, kârın muhafazası demektir dağıldılar. ANAP'ın iik kurucu listesinde "kavak gibi dimdik" devrimciler de vardı. Bu Marksistler, iki partinin reklam işlerini de üzerlerine aldılar. Bunlar, "MDP'yiseç, demokrasiye geç", "Paşam, MDP ile olur yaşam" ve "Ahrette, iman, dünyada mekân istiyorsan oyunu Özal'a ver" gibi "nane şekeri" tekerlemelerini andıran sloganları seçip, halka sundular.. Bunlardan bazıları "TÜSİAD" kısa adıyla bildiğimiz Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'nesızdılar. Gizli Marksistler her yere dağıldılar. Bir tanesi, antikomünist bir gazetenin başına geçti. Bu tarıhten sonra bu gazetenın satışını düşürmeyi başardı. Ne diyor Özal: Ekonomi sağlam olmazsa her on ytlda bir siyasi bunalım olur. Hadise budur... Kendileri, 12 Mart öncesinin DPT Müsteşarı'ydı, yani ekonomiden sorumluydu. Siyasal bunalım oldu, 12 Mart geldi, yine kendileri 12 Eylül öncesi, ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı ve DPT Müsteşarı'ydı, 12 Eylül oldu. Şimdi de bazı şematik solcularımız, Özal'ı "sivil demokrasinin mimarı" gibi görüyorlar, maşallah, maşallah!. TÜSİAD "Batıyoruz" derken, Özal'dan sonraki birkaç ayı sorumlu tutacak kadar kısa görüşlü değildir. Böyleyse, vallahi kendilenni 600 bin TL. aylık ile geçinen Memduh Yaşa Hoca'ya şikâyet ederim. Sanıyorum ki, ya baslarına, holdinglerin tuğlalarından biri düştü, ayıldılar; ya da aralannda "gizli Marksistler" var, böyle bozgunculuk yapıyoriar. "illegal örgüt" müdür nedir bunlar?. Bilirim, "aıle terbiyeleri sınıf tahakkümü kurmaya'' elvermez ama ' 'dernek tahakkümu" kurmaya çalışıyorlar. | Alırım şimdi ayağımın altına! Burhan Felek Basın Hizmet ödülleri 4 kasım cuma günü dağıtılatak. Gazeteciler Cemiyeti eski Başkanı Burhan Felek 7 ölümünün birinci yıldönümünde anmak ve ödüllerini dağıtmak amacıyla düzenlenen tören, saat 17.30'da Gazeteciler Cemiyeti'nin Burhan Felek Konferans Salonu'nda yapılacak. Burhan Felek Basın Hizmet Ödülleri Ozetle Cumhuriyet'in 60. yılını (Baştarafı 1. Sayfada) Anıtkabir'deki saygı duruşuna sivil ve askeri erkan da katılacak. Evren bayram kutlamalannı TBMM'de kabul edecek. Daha sonra Cumhurbaşkanı Kenan EvTen'in de izleyeceği resmi törenleri Hipodrom'da yapılacak. Evren Devlet Konukevi'nde saat 19.30'da 60'ına yıl nedeniyle bir resepsiyon verecek. Cumhuriyet Bayramı'nın 60'ıncı yıldönümü kutlamaları nedeniyle tüm illerde tören geçitleri, fener alaylan ve konserler düzenlenecek. Cumhurbaşkanı Kenan Evren 30 ekim pazar günu Cumhuriyetin 60'ıncı yılı kutlama programı çerçevesinde yeniden düzenlenen Etnografya Müzesi'ni açacak. Cumhurbaşkanı Evren'e aynı gün yabancı ülkelerin devlet başkanlarınca verilen armağanlar resim ve heykel müzesinde sergilenecek. 2. Galata Köprüsü 2. Galata Köprüsunün sondaj çahşmalanna, Sezai Türkeş Fevzi Akkaya temel araştırma grubunca başlandı. Bu çalışmalann sonunda proje çahşmaları tamamlanan yeni köprünün ihale hazırlıklarına başlanacağı ve ihalenin 1984 yılının ilk aylannda yapılacağı da ifade edildi. Bayrağa saygı (Baştarafı 12. Sayfada) dığı lopraga onu diker; asker bir felakete uğrarsa ilk önce onu vermemeyi düşünür; sonunda asker sancağın gölgesi altında gazi ya da şehit olur. Sancak, canlı ve ateşli bir göz gibi alaylara zaferin yolunu gösterir, sancak vatanın kendisi imiş gibi askerlerimizin başı üstünde dalgalanır; onlarla birleşir. en sıkıntılı anlarda süngülerin üstünde bir umut güneşi gibi yanar, en güç saldınlarda onun bir bakışı yürekleri tutuşturur; askere olaganüstü güç verir. Sancağın altında savaşan asker, vatanın kendisine baktıgını sezerek, olağanüsıü gösteriler yaratır. Bir zamanlar, alay sancakları için bir yanşma açılmış, bazı örnekler verilmiş, resimleri gazetelerde yayınlanmıştı. Bunlann çogu begenilmeyen. çirkin biçimlerdeydi. Kanımca, al atlastan, ak ay ve yıldızh, tıpkı bayrağımız gibi, bir sancak yapmak ve çevresine sırma saçak geçirmek yeterlidir. Çünkü bayragımızdan daha güzel, daha sevimli, daha cana yakın bir sancak yapmayı düşünemiyorum. Kahraman askerierimizin saflan üstüne vakur \e görkemli sallandığını görmek istediğimiz yengili sancağımızm, tez elden, büyük törenle alaylara verildiğini görmek en büyük dileğimiz, içten isteğimizdir." Miili Piyango2?Eklm'de milyon lira vertyor/ SÜRECEK 3 erle 1 astsubay (Baştarafı 12. Sayfada) dükleri, ekibin komutanı bulunan sanık Şükriı Bağ'ın da görmesine rağmen mani olabileceği ve görev geregi mene mecbur bulunduğu suçun işlenmesine göz yumduğu, bu dövme sonucu magdur Muzaffer Erdost'un sonuçta 10 gün işgücüne engel olacak derecede yaralandığı ve maktul tlhan Erdost'un da kafaya isabet eden darbeye bağlı beyin kanaması sonucu öldüğü anlaşılmıştır." Engin Soğancı dışındaki tiim sanıklann ömür boyu kamu haklarından yoksun tutulmalarını karar alan mahkeme heyeti, sanıkların, Muzaffer Erdost'a "adiyen müessir fiil"de bulunduklan iddiasıyla haklannda açılan kamu davasının (zamanında verilmiş şikâyet ve mudahale talebi olmadığından) düşürülmesini kararlaştırdı. Milyoner olmak istiyorsanız, Millî Piyango 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Özel Çekilişi için mutlaka bir bilet alın... ACI KAYBIMIZ Merhum Seyit Bilâl Bâlî'nin eşi, Ayfun Bâlî'nin kayınvaldesi, I. Siret Bâlî'nin annesi ZERRİŞTE BÂIİ'yi kaybettik. Cenazesi 28.10.1983 Cuma günü ikindi namazını müteakiben Söğütlüçeşme Camii'nden kaldırılacaktır. Tann rahmet eylesin. OĞLU: 1. SİRET BÂLÎ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear