24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 EKÎM 1983 DIŞ HABERLER CıüMHURİYET/3 Ozetle Suikastın şorumluluğu 9 ekim günti Birmanya başkentinde Güney Kore heyetine düzenlenen bombah saldından Koreli uç kişi sontmlu tutuldu. Olaydan sonra başkent Rangun 'da birisi ölü, ikisi sağ obnak üzere uç Koreli yakalanmıstı. Birmanya hükümetince kuruUm Sonışturma Komisyonu bombanın uıaktan kumanda sistemiyle patlatıldığmı ve saldırgamn eünde, hem ahcı, hem verici radyo cihaılart bulunduğunu saptadı. ATEŞKESLE ATEŞ ÇEMBERİNDE Lübnan'da Şiiler de devreye giriyor CENGİZ ÇANPAR BEYRUT Pazar gecesi saat 20.30'da (TSt 21.30) Beyrutlular elektriklerin o anda kesik olmamasına dua ediyorlardı. Saat 20.30'da televizyonlannın karşısına geçip, haberleri izleme şansına erişebilen Beyrutlular, gün içinde yayılan söylentüeri en ince aynntılarına dek görebildiler. Lübnan televizyonunun kameramanlan, başkentin güneydoğusunda 72 kilometre (tsrail sımnndan 16 kilometre kuzeyde) Öteki Nabatiye'de aşure törenleri sırasında patlak veren olaylan görüntülemeyi başarrnışlardı. Nabatiye'de 100.000 Şii Müslüman, Hazreti Hüseyin'ın Kerbela'da şehıt edılmesinin yıldönümünü, geleneksel aşure töreninde anmak için toplanmışlardı. Ekranda, birdenbire beliren lsrail askerleri topluluğun üzerine ateş açtı. TV'de kurşun sesleri kolaylıkla işitilebüiyordu. Dağılır gibi dalgalanan kalabalık, tsrail askerlerine karşı taşlarla saldınya geçti. Kurşunlara karşı taşlar ve sopalar ekraru ateşe verilen tsrail askeri araçlarının alevler içindeki göruntüsu kapladı. Aynı saatlerde, Beyrut Havaalanı çevresinden roket ve makineli tüfek ateşi sesleri işitiliyordu. Havaalanına hâkirn bir yamaçtaki Hay HSellum semtindeki Şii milislerle Amerikan deniz piyadderi çarpısıyorlardı. Sonuç: Bir Amerikan deniz piyadesi ölü, 3'ü yarah. Böylece son üç gün içinde öldürülen deniz piyadelerinin sayısı ikiye yükseldi. Nabatiye'den gelen ve tsrail askeri sozcüsünün yalanladığı haberlere göre ise çıkan çatışmada 8 tsrail askeri öldürülmüştü. Bu arada, aşure günü nedeniyle bir konuşma yapan üst düzeydeki Şii din adamı Muhammed Mehdi Şemscddin, Israıllilerle her türlü ilişkinin "giinah" olduğunu ilan etti ve Güney Lubnan halkımezici çoğunluğu Şiidir pasif direnmeye davet etti. Kuzey Lübnan'da Trablus DUN\ADA IIUGUN AIİ SİRMEN Bu hafta sonundan başlayarak ay sc >nuna kadar geçecek olan süre içinde Batı Avrupa ile ABD'de <le yaygın barış gösterileri yapılacak. Avıupa'ya yerlestirilecek olan Amerikan füzeleri bu gösterilerin baş konusudur. Cenevre görüşmelerinın sürdüğü şu günlerde. Reagan yönetiminın füzeler konusunda katı tutumundan vazgeçmeyeceği anlaşılmış bulunmaktadır. Reagan yönetiminın bu alandakı katı politıkastnın yani sıreı, Avrupa'da sınırlı bir nükleer savaşın olasılığını düşünen ve bunu planlayan gırişımlerinin de duyulması Avrupalı barışseverltîrı buyük ölçude tepkilerini gösterecek göstenler duzenleme>re ıtmıştır. Barış Haftası içinde F. Almanya'nm bir çok kentinın yani sıra, 22 ekim günü Avrupa'nın önde gelen başkentleri Oublin, Londra, Madrid, Paris, Stockholm, Helsınkı, Roma ve Viyana'da da yaygın kitle gösterileri yapılacaktır. Aynı gün banştan yana olanlar Kanada'nın 12 kentınde gösterı düzenleyecektir ABD'de gösten yapılacak olan kentlerın sayısı ise altmışı bulmaktadır Bu barış gösterılerinin bir amacı da Cenevre göruşmelerınt etkilemek ve Avrupa füzeleri konusunda iki büyük devletın anlaşmalannı sağlamaktı. Şu anda Cenevre'deki AmenkanSovyet pazarlığmdan olumlu bir sonuç beklemenın büyük bir safdillık olduğu söylenebılır Geçtığımiz hafta bir ara kesileceği bile ılerı sürulen görüşmelerin devam edıyor olması dahi başan sayıldığına göre varın hesap edın pazarlık hangı çıkmazlara doğru yönelmektedır Tüm Batı Avrupa, Kanada ve ABD'yı boydan boya kaplayan ve 1020 milyon kişinin katılacağı hesaplanan barış gösterileri hiç kuşku yok ki, Reagan yonetımı ile bırlikte tum ABD'nın Şahınler takımını son derece tedirgin etmektedir. Bu çevrelerin sözü edılen hareket karşısmdaki olumsuz tavırları birkaç yıldır doruğa çıkmış, Beyaz Saray CIA'den barış hareketlerının itibarını kıracak yayın ve raporlar istemıştır. Ne var kı, Reagan'ın bu girişımleri bazı denızaşırı ulkelerde yankı bulmuş ve banştan yana kişilerin başını derde sokmuşsa da, Batı Avrupa ve ABD de hiç de umulan yankıyı sağlayamamıştır. Reagan Yonetımı Barış hareketlerinin ABD'ye karşı olduğu savınt rahatlıkla ılerı sürememışlerdır. Çünkü F. Almanya'dan sonra barış gösterılerinin en geniş boyutlara ulaştığı ülke ABD olmuştur. Bu durumda başka bir yol tutulmuş ve barış gösterılerinin ve hareketinın ardında, komunistler ve Sovyetler Bırlığı olduğu ılerı sürülmek ıstenmiştır. Bu iddialann mesnetsızlığı çok kısa zamanda ortaya çıkmış bulunmaktadır. Gerçekten, son yıllarda Avrupa ve ABD'yı saran barış hareketinın ardında Sovyetler'ın ya da komünıstlerin bulunduğunu ıddıa edenlere, Kennedy'nin Savunma Bakanı Robert Mc Namara'yı, aralannda Alexandre Sanguınetti gıbı NATO'da yüksek düzeyde görevler almış 10 kadar Batılı Generalı, Amerikan Katolik Kilisesıni göstermek olasıdır Bırakınız banş hareketinın ABD'ye karşı Sovyetler'ın yönelttiğı ıddıasının geçersızliğım bir yana, barış hareketi içinde yer alanların siyasi yelpazenın çeşıtlı kesımlerme dağılmış olduklannı görürsünuz. Bir yandan, Amerikan katolıklerı ve Mc Namara bu eyiemde yer alırken, öte yandan Fransızların Sosyalist Cumhurbaşkanı François Mıtterrand Avrupa'daki Amerikan füzelerını savunmaktadır. F Almanya'da ise durum daha da karmaşıktır. Genelde sağ partiler fuzelerden yana tavır koyarken, Sosyal Demokratlar ise füzelere karşı barış eylemlennın yanında yer almaktadırlar. Ama durum ilk bakışta göruldüğu kadar basıt de değildır. Hıristiyan Demokratlar'a yakın kuruluşlarm da zaman zaman barış eylemlerı içinde yer aldıkları görulmektedır Öte yandan Alman Kilısesınin birçok kuruluşu bu göstenlere aktıf biçimde katılmaktadır. . . . işın daha ilgınç yönü ise, Sosyal Demokratlar'ın eski Başbakam Helmut Schmıdt parti içindeki çoğunluğa karşılık füzeler konusunda ABD'ye çok daha yakın bir göruşü savunma eğılimındedır. Görülüyor kı, Reagan yönetiminın Barış hareketlerıne yonelttığı suçlamaların hıçbır ınandıncı yani yoktur. Bunlar tumüyle gerçek dışı ıddıalardır. Keşke barışçıların Amerikan füzeleri ve Reagan'ın politikasi konusundakı kaygılarının da dayanağı olmasaydı ve barışçılar duydukları kaygılar konusunda yanılıyor olsalardı. Ne yazık kı. durum öyle değildır. Siiler'in geleneksel aşure törenleri sırasında lsrail askerlerut'un diğer kesimlerinde de varBtyrınin ateş açmasından sonra çoğunluğunu Şiiler'in oluştur hkları kolayca hissediliyor.Hamrut'un "ChampsElysies'i ra duğu Güney Lübnan halkı direnmeye çağrıldı. Şii nüfus arasız bölgesinin çevresi ABD, Franİngiliz buyukelçiliklerinin bulunduğu deniz kıyısındaki gelesında Humeyni'nin büyük etkinliği var. şam'da Islami Tevhid Hareketi safiarında birleşen Sünni milislerin Suriye'nin uzantılanna karşı kesin egemenliği ile sonuçlanan kanlı olaylann ağırhğı, şimdi, Beyrut'un guney banliyölerine ve Güney Lübnan'a kaymış durumda. LÜBNAN'DAKİ tRAN Aşure gunu doruğuna çıkan LUbnan'daki Şii çalkantısı. Bir süredir DurziManıni Hıristiyan savaşı nedeniyle Lübnan'ın perdelenen gerçeğini biraz daha gun ışığına çıkarttı. Lübnan'daki ve dolayısıyla bölgedeki gelişmelerin yönünu etkileyecek temel toplumsal unsur Lübnan'daki Şiiler. Lübnan Şüleri şu anda toplam nüfusun yüzde 50'sini oluşturuyor. Ülkenin en kritik çatışma noktalannın önünde, yani temas noktalannda onlar var. Beyrufta en yoğun biçimde yaşadıklan güney banliyöleri üç değişik yer ile kesişiyor: 1. Beyrut Havaalanının çevresi Şii mahallekri. Burada Şii milisler Amerikan denız piyadeleri ile yüzyüzeler. 2. Beynıt'un güney banliyöleri aynı zamanda Şof tepelerinin alt yamaçlanna dayanıycr. Bu noktada, Şii milisler Lübnan ordusu ile karşılıklı mevzilcnmiş haldeler. Onları, Dürzi kontrolundeki Şuf'tan sadece Lübnan ordusunun denetimindeki Suk ElGarb kasabası ayınyor. 3. Beyrut'un guney banliyöleri ile doğu Beyrut arasından geçen Şam karayolu aynı zamanda, Şiilerle Falanjistler arasındaki sınır. Yani, Şii milislerin bir bölümu Falanjistler ile karşılıklı mevzilerdeler. Bunlara bir de ve en önemlisi Güney Lübnan'ı eklemek gerekiyor. Nufusunun ezici çoğunluğu Şii olan Güney Lübnan tsrail işgali altında. Yani, Israil'e karşı Lübnan'daki direnmenin potansıyel dinamiti de Şiiler. Şüleri uluslararası güçler dengesi bakımından çok önemli kılan bir başka neden ise, nüfusun yarısını oluşturan bu toplumsal kesimin "Lübnan'daki t r a n ' ı " ifade etmesi. Topraklarında Amerikan, Fransız, Ingiliz, ttalyan ve en önemlisi lsrail, bunlann yanısıra Suriye ve Filistin askeri varlığını banndıran Lübnan'da uluslararası politikanın temel güçlerinden biri durumuna gelen tran, Lübnan Şii nüfusu kanalıyla karmaşık siyaset oyunu içinde yer alıyor. Iran'ın bu ulkedeki yerini ve etkisini anlayabilmek için Beyrut'un güney banliyölerinde dolaşmak yeterli. Lübnan ordusunun dolayısıyla devlet otoritesinin giremediği Beyrut güney banliyöleri, Şiyyah, Gbeyri, Barc ElBarajnı, Bir ÖAbid ve Leyleki'de dolaşırsaıuz tüm duvarlarm tmam Humeyni'nin dev fotoğraflan ile kaplı olduğunu görürsünuz. Şiiler, öylesine çoğalmış ve ya yılmış dunımdalar ki, Batı Bey Barış gösterileri neksel Sunni semti Ayn EJMreysi'nin bile duvarlan Emel afişleri, çoğunlukla tmam Musa Sadr ve yer yer tmam Humeyni'nin fotoğraflan ile donanmış. Şiilerin Örgutu Emel dikkatli bir muhalefet yapıyor. Hem devlet meşruiyetini savunuyor, hem Suriye ile belirli duzeylerde ilişkisi var. Emel üst kademesinde tran'ın sözü geçmiyor. Ancak genel değerlendirme, Emel'in Şiilerin "üst yapısı" olduğu, Şii sokaklannın tmam Hümeyni yanlısı bulunduğu biçiminde. Iran yanlıları Emel içinde bir hizip mi? Liderleri kim? Bu sorulara verilen değişmez yanıt "hayır". tran yanlılan diye, Emel içinde bir fraksiyon yok. Lider olarak tmam Humeyni kabul ediliyor. Eklemek gerekir ki, Lübnan ordusunun alt kademesi yani askerlerinin yüzde 60'ından fazlası da Şii. Ordu Şülere karşı kolaylıkla kullanılabilecek durumda değil. Lübnan, şimdi Şüleri de iyice saran militan bir hava içinde perşembe günü toplanması gereken "Ulusal Diyalog Konferansı"na doğru ilerliyor. Ancak, bunca karmaşık ve uzlaşmaz guçlerin sürekli çatışma halinde olduğu bir ortamda ateşkes ne kadar dayanıklı olabilecek? Eski Cumhurbaşkanlanndan Camilk Camoun'un oğlu, Hıristiyan liderlerden Dany Chamoun, pazartesi gunleri yayınlanan "Monday Morning" dergisine verdiği demeçte, ateşkesin hiçbir zaman mevcut olmadığını, olsa olsa savaşın biraz yatışmış biçimde devamından söz edilebileceğini söyledi. tçinde bulunduğumuz hafta, savaşın giderek yakın vadede kızışacağını mı, yoksa bu haliyle bir süre daha mı devam edeceğini gösterecek. Mozambikli gerillalar Mozambik'te Ulusal Direnme hareketi adıyla anılan örgüte bağlı silahlı terillalann. önceki cuma günu bir yuk treniru düzen ledikleri saldında 10 kişinin yaşamını yitirdiği anlaşıldı. ABD'de sinagogların hasılatı 40 milyon Geçen ay kutlarum Yahudi yeni yıl törenlerinde tsraiUUerin ibadet yeri olan sinagoglarda tsrail için 40 milyon dolar bağıs toplandı. tsrail tah\ il kurumu tarafından yapılan açıklamada, Birleşik Amerika'da yaklaşık bin sinagogta geçen ay toplanan para miktannın 1951 yıhndan bu yana en buyük bağış olduğu beUrtüdi. Pakistan Pakistan Lideri General Ziya Ül Hak 'm muhalefet ile başlattığı görüşmelerin genelde olumlu karşılanması ulkenin siyasi çevrelerinde sürpriz oldu. Ziya Ül Hak'ın yakın adamı olarak tamnan Silahlı Kuvvetler Komutanı General Halit Mahmut Arif, dün Tehrik htiklâl Partisi lideri emekü hava General Asghar Kan ile üç saatlik bir görüsmeyaptu Güney Afrika askerleri Mozambik'in başkenti Maputo'ya ani baskın yaptı MAPUTO (ANKA) Güney Afrika askerleri Mozambik'ın başkenti Maputo'ya saldırdılar. Saldırı sırasında bir bina havaya uçuruldu. Güney Afrika yetkililerinin de kabul ettiği olayda, beş kişinin yaralandığı belirtiliyor. Güne>' Afrika yetkihlen saldınnın ulkeleri aleyhine faaliyet gösteren gerilla kamplanna yöneltildiğini ileri sürdu. Irkçı rejimin Savunma Bakanı General Magnus Malan'ın konu ile ılgıli olarak yaptığı açıklamada, başarılı olarak nitelendirdiği operasyonun, ülkesinde yasadışı ilan edümiş Afrika Ulusul Kongresi (ANC) gerillalanna karşı gerçekleştirildiğini kaydetti. Saldınnın yapıldığı bolgede Mozambik Devlet Başkanı Samora Machel'in evinin de bulunduğu kaydediliyor. Ancak, gerillaların kayıp verip vermedikleri konusunda bir açıklama yapılmadı. Gune>r Afrika Savunma Bakanı General Malan, saldınnın duzenlendiği örgut karargâhlarından daha önce Guney Afrika'ya karşı "terörisl eylemlerin gerçekleştirilmiş olduğunu" öne surdu. General Malan "Afrika Ulusal Kongresi bilmelidir ki, Mozambikli askerlerin, hatta sivillerin arasına saklanmak hiçbir ise yaramaz. Güoey Afrikalı askeıier nerede olnriarsa olsunlar onları bulur" dedı. Yayınladığı bıldiride, General Malan Mozambik'li yetküileri, Güney Afrika karşıtı "teröristleri" korumamaları yolunda birçok kez uyanda bulunduklarını söyledi. Güney Afrika'da 19 kişinin ölumu 200 kişinin de yaralanmasıyla sonuçlanan bir saldından sonra, Guney Afrika uçaklan geçen 23 mayısta Maputo'daki Afrika Ulusal Kongresi uslerine bir misilleme saldıriii duzenlemişlerdi. tsraiVin yeni Maliye Bakanı tsrail Başbakam tzak Şamlr Yigal Kohen Orgad'ı Maliye Bakanuğı'na atadı. Kohen Orgad koaUsyon ortaklanndan Herut Partisi'nin lideri. Fransa'da yerel seçimler Fransa'da muhalefetteki sağ partiler solu üçüncü kez yenilgiye uğratftlar. Antony kenti Belediye Meclisi için yapılan yerel seçimleri muhafazakâr partiler kazandı. Fransa'da mahkemelere hile kanstığı gerekçesiyfe 30 belediyt seçimiiptal edümifti. Sovyetler Birtiği'nin Kazakistan Eyaletindeki buyuk şehirlerde yeni endüstri tesisleri ve termal enerji istasyonlan kurulmaması kararlaştırıldı. Bu karartn eyalet yetküileri tarafından ekolojik çevrenin ternizliği ve insan sağhğının korunması açısından almdığı belirtildi. Aynca Sovyet bilim adamlan nükleer enerji tesislerinden sadece ısı ve ifik kaynağı olarak değil bazı demirsiz ve değerli madenlerin çok kârlt üretiminden yarariamlabüeceğtni öne sürdüler. Kazakistan 'da ekolojik çevre korunuyor Işin 'Mükemmel' i • Papandreu hükümeti ikinci yılım doldurdu ATtNA (a.a.) İki yıl once yapılan seçimlerde açık bir zafer kazanarak yönetimi ele geçiren Andreas Papandreu Başkanlığı'ndaki Sos^list Parti ıktidara iyice yerleşmiş gorunuyor. Çok yönlu bir dış polıtika uygulamada da bîişan gösteren Papandreu bır yandan AET donem başkanhğını yaparken bir yandan da Savunma Bakanı olarak çeşıtli NATO toplantılarına katılıyor. Bir yandan Washington ile ülkesindeki Amerikan usleriyle ilgilı 5 yıllık bir anlaşma yaparken, dığer yandan da Kremlin ile iyi ılişkılerinı surdüruyor. NATO içinde hem Avrupa'ya orta menzilli fuzeler yerleştirilmesine hem de duşurulen Güney Kore uçağıyla ilgıli olarak Sovyetler Birlıği'nın kınanmasına karşı çıkıyor. Doğu ve Batı bloklan arasında siyasetini bu şekilde surduren Yunanistan Başbakam Ortadoğu'da da Arap yanlısı polııikasıvla önemli bir rol oynamaya çahşmakta \e bu günlerde Lubnan'a gozlemci gondermeye hazırlanmakta. Papandreu'nun dış politikada en başansız olduğu konu Kıbrıs sorunu. Uluslararası plandakı çeşitli gırişımlerıne rağmen Papandreu bu sorunu Kıbrıs Rum yönetiminin ısteklerı doğrultusunda çözmekten uzak görunuvor. Papandreu bir yandan "tutucu" niteliği ile tanınan Yunan ordusunu savunma harcamalannı arttırarak memnun ederken diğer yandan Moskova ile ihşkilerini iyi tutarak Komünist Partisini etkisiz hale getirmeye çalışıyor. Ülkenin ekonomik durumu ıç açıcı görünmekten uzak. Yüzde 20'leri aşan enflasyon gıtgide artan ışsizlik gozle gorunur biçimde azalan ozel yatırım ve 7.3 milyar dolara ulaşan dış borçlar Papandreu hukumetinin vaadettiği refahın uzun bir sure daha gerçekleşemeyeceğinin kanıtı. Fas'ta yabancı yayınlar tarttşılıyor Fash basın organları sahipleri, ülkeye yabancı yaymlartn girmesinden endişe duyuyorlar. Ülkenin yaym organlan sahipleri, yaptıklan açıklamada, ülkede çok miktarda buhınan yabancı yayınlara hükümetin dikkatini çekerek, bunlarm yarattığı politik, kültürel ve ekonomik tehlikelerden yakmdılar. Söz konusu yaytntarm Fas'ta kamuoyu oluşmasında büyuk etkinliği olduğu ülkede günlük 100 yabancı gazete, 400 çoeuk dergisi ve 200 kadtn dergüinin satüdtğı beürtüdi. IKLIK, BİLİNÇTİR. KALİTE VE ÖZENLİ İŞÇİLİK İÇEREN AKSESUAR ŞIKTIR. BİLİNÇLE ÖZELLEŞİR. TÜM AKSESUARLAR YANLIZCA BEYMEN İÇİN ÜRETİLMİŞTİR. Pille çalışan ilk Sovyet yapua minibüsler Moskova'da ilk kez trafiİe çiktı. Elektrik güauyle çabfan bu minibuslerden on adedtnin, Moskova 'da şehiriçi sefere konduğu ve normal benzjnli olanlara kıyasla, yakıt maliyetlerinin daha duşük olduğu bildiriliyor. Yelgava Van fabrikalartnda üretium bu minibüsler, bir seferde 10 kişi taşıyabiliyor ve saatte 60 kilometre hız yapabiUyor. Pilli minibüs İngiliz Hükümetinde koltuklar yer değiştirdi LONDRA (AP) lngıltere Başbakam Margaret Thatcher eski sekreteriyle olan ilişkilerinin yarattığı skandal nedeniyle istifa eden Cecil Parkinson'un yerine, Çalışma Bakanı Norman Tebbit'ı atadı. Başbakan Çalışma Bakanlığı'na Ulaştırma Bakanı Tom King'i atarken Tom Kıng'den boşalan yere Maliye Bakanlığı Musteşarı Nicholas Ridley getirildi. 52 yaşındaki Norman Tebbit eski bir pilot. 1979'da Muhafazakâr Parti iktidara geldikten sonra siyasetin başan merdivenlerini hızla tırmandı. tlk kez 1970'de mıltetvekili seçilen Tebbit 1979'da Ticaret Bakanlığı Müsteşar yardımcısı oldu. Bundan 21 ay sonra Başbakan Thatcher Tebbit'i Çalışma Bakanı olarak atadı. her tarafından yapılan son atamaların kabine içindeki sağ kanat üstunlüğünu sağlamlaştırdığını ifade ettiler. Adınm seks skandahna kanşması nedeniyle ıstifaya zorlanan Cecil Parkinson Bakanlık gorevinden istifa etmesıne rağmen parlamentoda kalacağım söyledi. 52 yaşındaki Parkinson Hertfortshire'daki evinde gazetecilere verdiği demeçte hukümetten ayrılmaktan buyük uzüntu duyduğunu ancak istifa etmekle en doğru kararı verdiğıne ınandığını belırtti. Kanserin nedeni Japon araştırmacüar hayvanlar üzerinde yapılan bir seri testten sonra Diesel motorlanndan çıkan gazda bulunan kimyasal organik maddelerin kansere yol açttğvun anlaşüdığuu bildirdiler. Arastırmacüara gore, her birine 4 miligram dinitrofilen a$üanan yirmi fareden hepsinde 127 ila 320 günlük sürenin sonunda kanser görüldü. 1 1 1\GIL1ZCE ,1 'ICABI ıNGLTlE • • Ö Z f l OKUTAN OİL KUHSLAHI 1161000 144 74 23 337 00 N 338 M 43 Cecil Parkınson eski sekreteriyle olan ilişkilerinin açığa cıkması, tngiltere'de olay olmuş ve Parkinson'un istifası istenmişti. Başbakan Thatcher ve Parkinson istifa taleplerine karşı direnmişti. Ancak Parkinson'un eski Başbakan Margaret Thatc sekreteri Sara Keays uzun suren her'ın yeni görevlerine atadığı sessizliğini bozup olayın gelişimi her uç bakan da sertlik yanlısı hakkında kamuoyuna açıklamaolarak tanınıyor. Siyasi gozlem larda bulununca Ticaret Bakanı ciler Başbakan Margaret Thatc istifa etmek zorunda kalmıştı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear