26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
12 EKİM 1983 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 7500 parçadan oluşan bir mtize FERİT EDGÜ Hemen belirteyim: Bu "söyleşi" bir röportaj değil. Daha açık bir deyişle, Hüseyin Kocabaş koleksiyonu konusunda konuşmak için Mazhar Ş. İpşiroğlu'na başvurmuş değilim. Bir dostluk ziyareti sırasında, söz dönüp dolaşıp Kocabaş koleksiyonuna geldi. Basında yer alan haberler dolayısıyle, Mazhar Bey'in yakından, benim uzaktan bildiğim bu "En Büyiik Tiirk" koleksiyonunun satışa çıkarılışı ikimizi de etkilemiş olmalı ki, bu konudaki sohbetimiz saatlerce sürdu. Sonunda, İpşiroğlu, "Niçin bu konuda bir >azı yazmıyorsunuz?" diye sordu. Ben de, "tzin verirseniz bu konuştuklarımızı yazayım" dedim. Sayın İprişoğlu izni verince, bu, önceden tasarlanmamış söyleşi ortaya çıktı. F. EDGÜ Kocabaş'ın kişiliği ve klleksiyonu, koleksiyoncular, antikacılar, sanat tarihçileri ve müzeciler tarafından bir "fenomen" olarak nitelenirdi. Ben kendisini yakından tanımadım.Birkaç kez Kapalıçarşı'da, tamın olduğunu hiç sanmıyorum. Çocuklukta başlayan bu ilgi artarak devam ediyor. Dognı dfirüst bir öğrenim görmüş değjl. Yaşamını tuhafiyecilik yaparak kazanıyor. Beyoğlu'nda bir kumaş mağazası vardı uzun yıllar. Daha sonralan, koleksiyonculuk, bu işi yapmasına da izin vermiyor. Arayıp bulma, loplaıtıa tek uğraşı oluyor. Belki de hayatının tek amacı. Bu kendi kendini yetiştirmiş insanın, merakla. sezgiyle başlayan geçmiş yüzyıllann sanal ve kiillürüne olan ilgisi bilgiyle örtiişiiyor. Kuşkusuz, okullarda üniversitelerde ögretilen bilgi değildir bu. Kendine özgii, pratik diyebileceğim bir bilgidir. Yorum yapmaya değil, saptamaya yönelen bir bilgi. tşte koleksiyonu da, bu sezgi, (utkuya dönttşmüş ilgi ve bu tür bir bilgi oluşturmuş. Doğrusunu isterseniz buna "koleksiyon" sözcüğiinii yakıştırmak biraz hafîf kaçar. Tek başına bir miize niteliğindeydi bu eserlerin toplamı. F.E Genellikle, bu tür koleksiyoncular, belli bir dala yönelirler, o dalda uzmanlaşırlar. bu eserler arasında, ikinci, iiçiincü sınıf eserlerin sayısı yok denecek kadar azdır. F.E 1963'de Venedik'te yapılan Uluslararası Türk Sanatı Kongresi'ne Kocabaş ve Kuyaş koleksiyonları konusunda bir bildiri sunan İsmail Ünal, Kocabaş Koleksiyon'undaki Çin porselenlerinin oneminin daha saptanmadığmı söylüyordu. Diyeceğim, Anadolu uygarlıklan dışındaki sanat yapıtlarına da ilgi duymuş olrnalı Kocabaş. tirip dünyamızdan göçen bir insan. Düşgücünü aşan bir şey bu. M.Ş.l. Bunun için Kocabaş'ı ve koleksiyonunu bir "fenomen" olarak niteledim. Bu açıdan baktıgımızda, sanırım yalnız Türkiye'de değil, dünyada da eşi görülmedik bir koleksiyoncu idi Kocabaş. F.E Yıllarca önce, Paris'in ünlü tslâm eserleri antikacısı Soustiel, görme yeteneğini yitirmekte olan Kocabaş'ın mağazasına uğradığını ve gözleri pek iyi görmediği için parmaklanyla dokunarak eşyaları incelediğinden söz etmişti. Sözünü ettiğiniz o Tann vergisi yetenek, sonunda görerek değil dokunarak bile tanımaya götürebiliyor insanı demek? Bu, sanırım tutku sözcuğünü de aşan bir durum, handiyse mistik bir aşk. M.Ş.İ. Nasıl adlandınnrsamz adlandınn, gerçek şu ki olağanustü bir kişiliği vardı Hüseyin Kocabaş'ın. Bir sanatçının, nasıl yarattığını, tüm açıklamalara karşın biliyor muyuz? Hatta kendisi biliyor mu? Hayır. Öyleyse, böyle bir yaratıcılıkla açıklayalım bu fenomeni. F.E Bu, ardında bıraktıkları mirasçıları tarafından satışa çıkarılan fenomeni, demek istiyorsunuz herhalde? M ü z e l e r i m i z doltı deniyor! Prof. Ipşiroğlu Kocabaş Koleksiyonu'nu anlatıyor Duyduk Gördük Sinema ve tiyntro sanatçısı Sir Ralph Richardson öldü Kültür Servisi İngiliz tiyatro ve sinema dünyasının en büyük adlarından, "Dail> Telegraph" gazetesinin yakıştırmasıyla "iılkede en az Ana Kraliçe ve kızı Kraliçe Elizabeth kadar sevilen" Sir Ralph Richardson, kısa bir hastahk sonunda pazanesi günii bir Londra hastanesinde öldü. 81 yaşındaki sanatçı hazımsızlık çektiği için geçen hafta hastaneye kaldınlmıştı. Sir Laurence Olivier ve Sir John Gielgud'la birlikte tngiliz sahnelerinin "şövalye" ünvanına sahip üç sanatçısından biri olan Sir Ralph Richardson için pazartesi gecesi tüm İngiliz tiyatrolarında saygı duruşu yapıldı. Basm ünlü aktöre sayfalar dolusu yer ayırırken, BBC TV'si de bir saatlik bir yayını programa sokacağını bildirdi. 1902 yılında tngiltere'nin Cheltenham kentinde doğan Sir Ralph Richardson, 1921 yıhnda tiyatroyaadım attı. Ünlü Old Vic Tiyatrosu'nda Falstaff, Pcer Gynl ve Othello rolleriyle kısa surede buyük ün yaptı. Shakespeare'in hemen tum oyunlannda rol alan Sir Ralph Richardson, sinemada da aynı başanyı göstermişti. Sanatçının rol aldığı ünlü filmler arasında, "Anna Karenina" (1947), "Meşum Kadın/Fallen İdol' (1949), "Miras/The Heiress" (1949), "Spartacus", "Gordon of Khartum", "What a Lovely War", "Time Bandiis", "Dr. Jivago" (1965) da var. Dünyanın en zengin özel koleksivonu M.Ş.l. Bunu hatırlamıyonım. Ancak, Anadolu uygariıklanna (buna Büyük Selçuklu eserlerini de katıyorum) ait eserler, yalnız bunlar bile, özgün ve önemli bir miize zenginliği taşımaktaydı. Örneğin Hacılar Koleksiyonu. Kuşkusuz dünyanın en zengin özel koleksiyonu Kocabaş'ta>dı. Yunan ve Frig vazoları, "benim" diyen müzelerde bile ender rastlanan parçalardı. Bunlara sayısız arkaik heykelcikleri, Yortanlan. Hitit eser MİLYONER VE PABUÇLAR Milli Pivango milvoneri boyacı, arkadaşımız Şenol Konukçu'nun yeni pabuçlarıvla tanıştığı sıra... Milyonerin ıtğuru arkadaşımıza Milli Piyango milyonerine ayakkabı boyatmak arkadaşımız Şenol Konukçu 'ya uğurlu gelmedi. Boyaitırdığı ayakkabdannı kısa süre sonra çaldırdı. Bu ise Cumhuriyet'te çıkan röportajıyla fotoğrafının neden olduğunu belirten Konukçu, başına gelenleri şöyle anlatıyor. "Buyuk bir zevkle Milli Piyango milyoneri boyacıya boyattığım ayakkabılanmı, iki gun geçmeden konuk olarak gıttığim bir evde çaldırdım. Magazalardaki ayakkabı fiyatları kesemi iyiden iyiye zorladığından, seri sonu satış yapan bir yerden 2750 liraya pabuç almış ve ilk olarak da milyoner boyacıya boyatmışıım. Üstelik milyoner boyacı, 'ayıp bulaşamadı olur abi,' diyerek boya parasım almamıştı. Ayakkabılanmı toplam 15 gun giymek kısmet oldu. Konuk olarak gittiğim yer bir apartmanın dordüncu katındaydı. İçerisı kirlenmesm diye ayakkabıları dışarda çıkardım. Saat 23.00 suiarmda evime donmek üzere kalktığımda ayakkabılanmı koyduğum yerde bulamauım. Ev sahiplen de telaşlandı, sağa bakıldı, sola bakıldı, bulunamadı. ÖRNEKLERDEN BİRİ Kocabaş Koleksiyonu'nu oiuşluran eski eserler içinde Selçuklu doneminden kalma madeni parçalar önemli bir yer tutuyor. İşte bunlardan bir tunç havan. antikacılarda karşılaştığım oldu. Ama koleksiyonunun zenginliğini, önemini, bu konularla ilgilenen herkes gibi ben de biliyordum. Siz ise, hem kendisini tanıdınız, hem koleksiyonunu biliyorsunuz. Nasıl bir insandı Hüseyin Kocabaş? Kolleksiyonun zenginliği, gerçekten dillerde dolaşan, handiyse efsaneleşmiş nitelikte miydi? Küçük, yan koleksiyon oluşturduklan da görülur, ama ağırlık bir dalda, bir dönemde, ya da bir konudadır. Oysa Kocabaş Koleksiyonu, bir müze için bile zengin sayılabileçek bir çeşitliliği içeriyor. Bunu nasıl açıklıyorsunuz? lerini, Roma, Yunan ve Bizans kültürlerinin seçkin örneklerini katarsanız "koleksiyon değil, müze" düşüncemi daha iyi anlarsımz. F.E Ve tabii Büyük Selçuklulardan başlayarak, Anadolu Selçukluları, Beylikler ve Osmanlı kültürünü!.. M.Ş.İ. Evet. Üstelik bu Bir Anadolu kültürel çeşitlilik, denebilir ki, uygariıkları müzesi bu insanı hiç şaşırtmamıştır. M.S.İ Haklısınız. Kocabaş Yalnız cam, yalnız maden, yalKoleksiyonu eski müzecilik an nız dokuma, yalnız yazma toplayışına yakın bir yapıda idi. Lo lamamıştır, her kültüriin, her tür uvre gibi, Metropolitan gibi. Bu eserini toplamıştır. Bilinçli ya bimüzelerde bildiğiniz gibi çok de linçsiz, sezgiyle, tutkuyla ya da ğişik dönemlerin eserleri yer alır. bilgiyle, bilmiyoruz, ama bildiKocabaş Koleksiyonu için, hiç gimiz, ortada olan bir şey var; o abartmadan bir "Anadolu Uy da, Anadolu kültür \e uygarlıkgartıklan Muzesi" denebilir. Ta lannın bir bütünü oluşturduğu rih öncesinden Osmanlı'nın son düşüncesinin sonucudur sanki dönemine kadar Anadolu kiiltü bu koleksiyon. rünün çok seçkin örneklerini bir 10.000 yıllık Anadolu araya getirmiş bulunuyordu. On yaşında, cep harçlığıyla Roma kültUrünün örnekleri F.E Pişmiş toprak, mergözyaşı şişeleri toplayan çocuk, zamanla Hitit, Yunan, Roma, mer, seramik, çini, maden, doFrig, Bizans, Selçuk, Osmanlı kuma, işleme... Böylesi bir çeşitkültürlerinin eserlerini, o olaga lilik ve onbin yıllık bir Anadolu niistu sezgiyle bir araya toplama kültürunün örnekleri... 7.500 yı başarmış. Ve bilir misiniz ki, kadar eser. Bunları bir araya ge Ozetle Akbarık galerilerindeki sergiler Akbank Reklam ve Tanıtma Müdürluğü 'nün açıklamasına göre, bankanm Osmanbey, Nişantaşt, Bebek, Bahariye ve Etiler 'deki sanat galerilerinin sergi programlan beüi oldu. Buna göre, Akbank Osmanbey galerisinde Canan Tekpınar, Nazlı Ecevit, Bettina Straub, S'işantaşı'nda Fatma Eye, Mustafa Ayaz, thap Hulusi, Bebek Sanat Galerisi'nde Ahmet Arısan, Gönül Akın ve Ayla Sepici (çiçek), Bahariye'de Lamia Çetiner, Işıl Y. Çelik (batik), Etiler'de de Şükran Ulsever fseramik), Özcan Atamert ve Nimet Hisar (çiçek) sergileri açacaklar. Koleksiyoncu doğmuş bir kişi M.Ş.İPŞİROGLU Bilirsiniz, sanatçılar konusunda anadan doğma, Tann vergisi bir yetenekten söz edilir: Ressam doğrnuş, şair doğmuş, besteci doğmuş insanlar vardır. Hüseyin Kocabaş'ı tanıyana kadar bir insanın koleksiyoncu yeteneğiyle doğmuş olabileceğini bilmezdim. Bir gün, bana, daha çocukken, akranları cep harçlıklanyla şekerleme ya da oyuncak alırken, kendisinin gözyaşı şişeleri aldığından söz etmişti. Düşünün, on yaşında bir çocuk, Bursa'da, koleksiyonculuğa başlıyor. Çevresinde, kendisini buna iten bir or Sonunda konuğu olduğum akrabamm ayakkabılannı ödünç alarak evimin yolunu M.Ş.İ. Bir insan için ne tabulabildim. Anlaşılan, boyacımn uğuruna lihsizlik! Sanatçı örneği verdiniz, inanan bir komşu, milyonerlik kendisine de Kocabaş'ın eseri de bir araya gebulaşsın diye bizim ayakkabıları goturdu." tirdiği bu binlerce eserdir. Bu eser, satılarak nasıl bir başkasına mal edilebilir? Anlamakta güçlük çekiyorum. Ordu bağımsız milletvekili adayı iken veto edilen Ahmet Radi F.E Niçin güçluk çekiyorYirmibeşoğlu, "Hal Tercumesi"ni aşağıdaki gibi yazarak Seçim sunuz? Ola ki çocuklannın bu Kuruluna vermişti. konuda bir meraklan yok. Ba"Aslen Ordu ılinin Fatsa Dağgüvezi köyünden olup balarının tüm yaşamını verdiği Alkoliklerin eşleri tarafından 14.4.1934 'de Yirmibeşoğullarından Rafet oğludur. Annesi Alime bu koleksiyonu paraya çevirmek terk edildikleri bilinir de, "WorHammdır. Bendenız Ahmet Radı Yirmibeşoğlu ilkoku! istiyorlar. Hatta, kimbilir, baba"kolic" (işkolik) diye adlandılarına karşı bir tepki olarak ya dönemimden sonra askerlik çağına kadar Hususı Din Tedrisatı nlan çahşkanuğını keşliğe dönüşile meşgul oldum. Bu meyanda askerlikten sonra Samsun 'da üç pıyorlar bunu. türmüş erkeklerin terk edilmeleri sene fahri vaizlik yapttm. 23.3.1955 vılmda asker olup M.Ş.İ. Anlamadığım bu olağan değildir. Hele bu dünya23.3.195 7 yıhnda terhis değil. Nasıl oluyor da, böylesi nın en zengin ve yakışıkh erkekbir koleksiyon, bir birikim dev oldum. Terhis olur olmaz lerinden biri olursa... letin ilgili kuruluşlannın ilgisi dı aradan zaman geçmeden ayni mesleğimi ılerletmek için şında kalıyor. Bir zamanlar dünyanın en güF.E Anlaşılan, ya müzele Arabistan'a gıttim. Mısır'da zel kadınlanyla yaptığı evlilikler iki sene okudum. Oradan rimiz dolu ve bize yeter diye duvetideriolduğu tarikata bağlı kişunüyorlar, ya da bütçelerinde Şam 'a geçtim. Şam 'da da üç şilerin kendisine körü körüne sene Arapça tedrisatım yeterince para yok. dinlemeleriyle ünlü Ağa Han 'ın M.Ş.t. Biçilen değer ne sırasında inkılap olup, bu torunu bu kişi. Dedesi altınla arada Bağdat'a geçtim. Ikı kadar? tartılan Ismailiye tarikatı lideri F.E 240 milyon lira civarın sene Bağdat'ta okudum. Kerim Ağa Han'ın eşi. tngiliz Arabistan'dan 7 senenin da olduğu söyleniyor. asıllı sabık manken Begüm SaM.Ş.İ 240 milyon Türk Li sonunda BağdatŞerrıyevi bina, artık kocasının çalışma teKüllıye'den mezun olarak rası, öyle mi? Yani bir milyon mposuna ayak uyduramadığını. dolar bile değil. Bu, başlı başı yurduma dondum. söyleyip çocuklarıyla Cenevre'na bir Anadolu Uygariıkları Mü 1965 senesinde Ankara'ya ye yerleşti. Yıllardan beri pek zesi oluşturabilecek koleksiyona, gelerek Diyanet İşlen'ne mutlu olmadığı bilinen çiftin bu bir benzeri daha bulunmajan başvurdum. Ve tahsil neticesi ' 'ayn yaşama karan'' sürpriz sainsanın bir yaşam boyu bir ara Iise muadilı olarak yılmadı. Prensln çalışma teya getirdiği eserlerin toplamına imtihanda bırinciliği kazanıp mposunu yakından bilen Türbiçilen değer bir milyon dolar Imam Hatiplik vazifesini kiye'deki hukuk danışmanı, üncık, öyle mi? Üst üste koyduğu aldım ve aynı zamanda vaizlik lü avukat ve Şili Fahri Başkonnuzda. parça başına kaç lira gorevını de ifa etmekteyım. solosu Mordo Dinar bunu şöyle Vazife aldığım 1965 senesinden istifam olan 1983 temmuzun düşüyor? anlatıyor: F.E 3035 bin lira kadar 29'una kadar fasılasız görev yaptım. Görevlerim şöyle olmuştur. Ankara'mn muhtelif camılerinde vaaz yaparken, son dort "tş randevusunu sabahın yedibir şey. smde veren Prens, her zaman güM.Ş.İ. Peki siz. bir anti senedir Silahlı Kuvvetlehn talebi üzerine Silahlı Kuvvetlerin leryüzlü ve canlıdır. Onun ayrıkacıya girdiğinizde, bugün, 30 muhim yerlerinde resmen Diyanet tarafından görevlendirildim. Yine bu görevde iken Hac mevsimlerinde kıymetli hacılarımıza lık haberini okuyanlar işin içinbin liraya bir parça buluyor tercüman olarak gorevlendirildım. Ve Dini Ahlaki mevzuda de bir aşk öyküsü olduğunu ima musunuz? edebilirler. Oysa çalışmaktan F.E Ne gezer! Bitpazarın radyoda sırarn geldikçe halkımıza zaman zaman seslendim. 1965'den 1983'e kadar geçen lercume budur. başka şey diışünmeyen Kerim da fiyatlar 50 binden başlıyor Biigilerınıze arz ederım. " Ağa Han'ın, bana kalırsa bir kaYARIN: ÖNERİLER Ahmet Radi Yirmibeşoğlu dınla ilgilenecek vaktı yoktur." Bağımsız adayın "ypşcımöy'küsü" Bir kadınla ilgilenecek vakti yok HAYVANLAR İsmail Gülgeç BEN NASJU KRâUM... O VüzpEN T HÛOO; TOt. YEMEOLMİ/ HAYVAN AVUAYıP KA(ZNlMI DoyuCMAfc ;c."N OF OF OF.. HEM »ceat OLJJP HEM CC OLHlfc Danimarka'dan gelen bir film şirkeıinin yetkilüeri, Göreme'de "Uçan Haiı" adlı bir film çekecekler. Önümüzdeki ilkbaharda çekimine başlanacağı belirtüen filmde, bir masal ülkesinde haKültür Servisi "Çağdaş hsıyla olağanustü seruvenler yaşayan bir Doğulu masal kahra dünya görüşüne ve milli kültür anlayışına uygun faaliyetlerivle manının öyküsü anlatılacak. kültür ve sanatımıza katkılarınSemerkant'ta müzik dan dolayı özel tiyalrolara yarsempozyumu dımda bulunarak; tiyatro sanaUluslararası Müzik Sempoz tımızın yaygınlaşıp sevilmesini yumu, Sovyetler Birliği'nin Se sağlamak, yerli oyun yazarlanmerkant kentinde sürüyor. 21 nı teşvik etmek, oynanan oyunülkenin katıldığı sempozyumda ların nitelik ve nicelik bakımınbesteciler Doğu Müziği üzerine dan kalitesini yükseltmek ve bu fikir alışverişinde bulunuyorlar. yolla da Türk tiyatrosunun geSempozyumda aynca, UNES lişmesini desteklemek." Özel tiyatrolara yapılan devCO Müzik Konseyinden temsilciler bulunduğu da bildiriliyor. let yardımınm yönetmeliğinde Sempozyum sırasında, senfoni amaç böyle belirtiliyordu. Anorkestraları, korolar ve ses sa cak bu maddede belirtilen nitenatçılan, Semerkant'ın tarihi Hklere sahip özel tiyatrolara yaalanlarmda konserler verecek. pılan yardım geçen yıl olduğu gibi bu yıl da tepkilere yol açtı. Sinema oyııncusu Geçen yıl, 1.5 milyon lira yardım alan, ancak bu yıl"Mevcut Joan Hackett öldü "Sadece Ben Güldüğüm Za durumunuz uygun değil" gerekman" adlı güldürü filmiyle Os çesiyle yardım dışı kalan tiyatrocar Ödülü alan sinema sanatçısı lardan biri de Tuncay Özinel TiJoan Hackett, kanserden öldü. yatrosu. "Eğer böyle haksız sonuçlar 49 yaşındaki Hackett, üç haftadoğunıcaksa yardım kaldınlsın" dan beri yattığı Encmo Hastanesi'nde lOekim akşamı son nefesini verdi. Göreme'de film çekimi Tuncay Ozinel: Haksız sonuçlar doğuyor, tiyatroya yardım kalksın diye soze başlayan Tuncay Ozind konuşmasmı şöyle sürdürdü: "Yönetmelikte 'çağdaş dünya görüşüne ve milli kültür anlayışına uygun' deniyor. Yardım kurulundaki bangi uye benim oyunlanmın çağdaş dünya görüşüne, milli kultur anlaşına uygun olmadığını söyleyebilir? Yine yönetmelikte 'Yerli oyun yazarlarını teşvik etmek' deniyor. Benim üç yıldır oynadığım oyunlann hemen hepsi yerli yazarların oyunlan... Tiyatro sanatını yaygınlaştırıp, sevilmesini sağlarnadığım düşunüluyorsa ben üç yıldır Aksaray'da halkın içinde tiyatro yapıyorum. Şişli'de. Harbiye'de, Taksim'de değil... Eğer ölçut yönetmeliğin birinci maddesinde belirtilenlerse o zaman neden bize (Ortaoyuncular'a, Tevfik Gelenbe Tiyatrosu'na, Levent Kırca Tiyatrosu'na, Mehmet Keskinoğlu'na ve diğerlerine) yardım yapümadı? Öyleyse bu maddeyi kaldırsınlar, 'Yerli yazarlara yer vermeyen, Türk tiyatrosunu sevdirmeye >aygınlaştırmaya çalışmayan' desinler. Böylece bize de söyleyecek söz kalmaz." Aksaray'da hasılatlarının % 30'unu kira olarak verdikleri 280 kişilik tiyatro salonlarında üç yıldır Ferhan Şensoy'un "Biziın Sınıf", "Aşkın Gözüne Gözlük," Suavi SüaJp'in "Aç Koynunu Ben Geldim", Refik Erduran'ın "Canavar Cafer", Ray Cooney'in "Ye KUrküm Ye" adlı oyunlannı ve "Alma Mazlumun Ahını" adlı oyunu sahneleyen Tuncay Özinel Tiyatrosu bu yıl 4. yılına başlıyor. "Ama istediğim gibi bir oyun sabneleyemeyeceğim galiba. Çünkü seçtiğim oyun çok masraf gerektiriyor" dedi. Özinel ve şöyle devam etti: "Ölçüt ne? Eğer yardım kurulundakilerin kişisel sempatiantipatileriyse bir diyeceğim yok. Ya da devlet bazı tiyatrolara yardım yapıp onları kalkındırmayı, bazılarına da yardım yapmayıp yok etmeyi, silmeyi düşünüyorsa ona da diyeceğim yok. Ben geçen yıl 2.5 milyon lira vergi ödedim. Onu alıp ... Tiyatrosu'na yardım olarak verdiler. Bu haksız rekabeti doğurur, çünkü özel tiyatrolar sonuçta birer ticarethanedirler." Yardımın nasıl yapılması konusunda da şöyle konuştu Özinel: "Devletin, tiyatrolara yardım etmesine karşı değilim ama uygulama yanlış ve haksız sonuçlar doğuruyor. Kuruldaki kişilerin hiçbiri, ne >ardım alamayan oteki tiyatrolara, ne de benim tiyatroma bir kerecik olsun ayak bastılar." BEN Yı'yES&iK/ HAyvSAM LÛR ÖNÜMPE KU>RUK octuau TARİHTE BUGÜN Miimtaz Arıkan YENIDUNYAYA ILKADIM.. H32 'DC 8U6ÜN, KRİSTOF KOLOM8 AMERlKA'YI KE$ FETTİ. SÜREKLİ 8AT1YA GlDİLEHSK ASyA'YA UIA$Û L4C46/M SAVl/AlAf&K, ÇE$İrÜÜCJ<£L£IZOEN YILLARO KFHDlS/HE OIAMAK SAĞİAMAO4BINI 8£K ÜY£N CENEI/IZÜ DEHİZCİ KOLOAJg, SO/Vl/M&İ İSTEĞIAJE /<AI/U$A4LJ$nJ. İSPASİYA fc/?AL t/£ XXAUÇESİ ONA ÜÇ 6EMİ t/E&YOKDu: 'SANTA MA RİA" "NİA/A", "Piffm"..UC 6EM1DE ruPiAM 87 DENI2Cİ VARPl.AĞllSrDS BAÇlNM PENI2E'AÇ1LAN GEMİLER, MfilAüyA AMLAR/HA UĞ&Y/P YOIA DEVAM Emi£g. J? &ÜN KAJSA 6ÖfZ*4EDESl 8ATIYA &rn~lL£fi. SONUNDA "PİHTn'tilN 6ÖZCÜSÛ RODHİ6O KAZAYI GpeOÜ. O SAgAH, KOLuMg, HİNCHSTAN £MDl61 TOPRAĞA AyAKgASrt.BAHAMA F ADALAGtNDAN *£AA1 SALMDO/?"Pü SU/ZASJ... \ 12 Ekim 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Milletler Cemiyeti konsey azahğı Cenevre 11 (A. A.) Hususi muhabirimiz bildiriyor: Milletler Cemiyeti kongresine bu sene ilâve edilmiş olan muvakkat azalık için yapılan intihapta Portekiz hükumeti 30 rey ile seçilmiştir. Türkiye munzam konsey azalığı için namzetliğini koymamış bulunduğu halde yapılan intihapta onun lehine 20 devlet tarafından rey verılmiştir. İntihap şekli hafi olduğu için hangi milletler murahhaslannın Turkiye'ye bu hususta muzaheret etmiş olduklarını kat'iyetle tayin mümkun değilse de Baİkan ve vasati Avrupa hükumetlerile komşu ve dost Asya devletlerı ve bunlar arasında Çin murahhasının da bulunduklan kuvvetle zan ve tahmin olunabilir. Türkiyenin bu içtima devresinde konsey azalığı için namzetliğini vazetmemiş olduğu nazarı dikkate alınınca memlekeıimiz lehine verılmiş olan 20 reyin ehemmıyet ve kıymeti kendiliğinden anlaşılır. Bunu, Türkiye'nin 12 Ekim 1933 sulh vadisinde devam ve sebatla sarfettiği siyasi gayretin, yakın ve uzaktan münasebette bulunduğumuz memleketler nezdinde ne büyük bir itimat ve ne kuvvetli bir hissi takdır ile karşüanmakta olduğuna muıezahir bir nişane addetmekte isabet vardır. 19331983 gösıerileceği ve Bütçe encumeninde eskisi gibi mühim bir vazife alacağı söylenmektedir. Maamafih deveran eden şayialarm ne dereceye kadar mevsuk olduğu anlaşılamamaktadır. Adana Devlet Tiyatrosu'nda indirim Adana Devlet Tiyatrosu bilet fiyatlarmda indirim yaptı. Yeni mevsimde tam bilete 150, indirimli bilete 75 lira ödenecek. Öğrencilerin ve dar gelirli yurttaşların tiyatroya daha fazla ilgi göstermeleri amacıyla yapıldığt bildirilen indirimden önce, fiyatlar 200 ve 100 liraydı. Böylece, geçen yıl 30 bin 487'de kalan seyirci sayısının bu yıl artması bekleniyor. YURTİÇİ VE YURTDIŞEVA BAYtLIKLER VERMEYÎ SÜRDÜRÜYORUZ UFUK VİDEO (Turhan Oktay) Kemal Zaim Bey Ankara 11 (Telefonla) Ziraat Bankası Umum Muduru Kemal Zaim Beyin, Banka umum müdürlüğünden çekilerek münhal mebusluklardan birine namzet ADRES: İstasyon Caddesi No: 36 Şukran Han oda No: 205 BAKIRKÖY Telefonlar: 570 17 00 572 45 40 570 14 49 Maarıf Vekâletîn.n yardımıle An karada Halkevinde açıiacak tnkıtâp rtftim ve hcykel srrgîsine iştirak etmek iıtİyen san'atkâriar şeraiti ögrendikten tonra e»«rlerini ayın 17 ve 18 indr «aat 14 • 17 de A!*y köfküne (etirmcleri. (8666) RESSAMLARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear