23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 AĞUSTOS 1982 Cumhuriyet 9 Çalışanlar... Sorulan... Sorunlan... EMEKLİ AYLIĞININ GECİKMESİNİN BİR NEDENİ VAR: SSK'ca bağlanaa emekli aylıklannın geç bağlanmasından yakınanlar kü çümsenmiyecek sayıdadır. Bu geç bağlanmanın kuşkusuz bir çok nedenleri var Biz burada bu süreyi çoğaltan bir nedenden söz edecegiz. Bu da askerliginl Yedek Subav olarak yapmış olanlann Emekli Sandıgı'na baglı olarak ge çen süreleri için yapılan bitip tükenmiyen yazışmalardır. Yedek Subaylık yapmış olanlann büyük bir bölümü Emekli Sandığı'nca kendilerine verilen sicil numaralarını bilmemektedir. Bu nedenle de SSK ile Emekli Sandığı arasmda bu numara için karşılıklı yazışmalar yapılmakta, yazışmalar yuzunden gedken aylıklar giderek daha da gecikmektedir. Yedek Subaylık süresince Emekli Sandıgı'na ödenen primlerin tutan ise o denli azdır. Bunu bünyesine aktarmak isöyen SSK, sigortahyı guç durumda bırakmaktadır. Ancak SSK bu konuda bir yerde hakhdır. O da SSK slgortahsı olmazdan önce, Yedek Subay olanlann sigortalılık başlangıcını saptamak için nakli Sandıgı'na kesenek kesildiği tarihi de bilmek ve sormak zorundadır. Ancak SSK sigortahsı olduktan sonra Yedek Subay olarak Emekli Sandığı'na kesenek ödiyenler içinse durum ayni değildir. Sigortalımn SSK'ya giriş tarihi bellidir ve emeklillk için başvurusunda da sisrortaya ödedigi prim gün sayılan da yeterliyse, sigortalıya bir yandan emekli aylığı bağlanır. öte yandan SSK Emekli Sandığı'ndan. bünyesine aktanlacak kesenekler için uzun yazışmala nna devam edebilir Okurlanmıza askerliklerini Yedek Subay olarak yapanlar, emekliliklori ne uzun bir süre olsa da Emekli Sandığı'na bağlı olarak geçirdikleri bu sürenin birleştirilmesi için bugünden işleme başlamahdırlar. Bir anlamda kendilerine yararlı olacak bu işlem ilerde SSK'nın da hayır duasını almalannı sağhyacaktır. Dr. (Baştarafı 12. Sayfada) rihtai verebilir mlsinlz? ÖZKÖK tngiliz şairl John Milton'un daha 1644'de yayınladığı «Aeoropagitica» adlı bir kitapçıgı var. Bunun alt başlığı ise, şöyle: «önceden izin alıntnaksızın ve sansürsüz yayın yapabilme özgUrlüğU için» John Milton daha 17. yUzvüda düşünce özgürlüğünü, «kutsal bir hak» ilan etmlşti. Cünkü kimsenin başkasının görüşlerlni ya saklaıra hakkma sahlp olnıadıgını söylerken, basın özgürlüğunur insan haysiyetınin aynİmaz bir parçası olduğunu da anlatmak istiyordu. Milton'un belki de yalmzca kitapçıgında kalan bu görüşü 1.5 yüzyıl sonra Virginia haklar büdirgesinde toplumsal bir bel ge haline dönüştü. Bu bildirgede basın özgürlUğUnün, özgürlügün temel direklerinden biri olduğu bellrtilerek, «despot olmayan hiç bir hükümetln onu sınırlayamayacağı» belirtilivordu Nitekim. Unlü Alman filozofu Kant da aydınlanma çağma duydugu güveni açıklarken, lnsanların iletişim hakkına özel bir önem vermiştir. Böylece 19'unou yüzyıla gelindiğinde ortaya çıkan Batı demokraslsl yerinde bu slstetnin er anlamlı iki ögesi basın ve parlamento olmuştur. Şimdi biz Milton'un «Aeoropagitica» sından bîle daha geriye~ dönüş anlamına gelen böylesine bir belgeyi demokratik getenegi oluşmuş dost Ulkelere nasıl anlatabileceğiz, doğrusa merak ediyorum. Bundan da önemlisi belli bazı sınırlamalar olsa da, özgürce muhalefet edebilmeği bir gelenek haline getiren Tlirk basını üyeleri bu duruma nasü katlanabileceklerdir? Korkanm tasarı bu haliyle yasalaşırsa, üniversitelerden sonra basın mesleğinden de aynlmalar hızlanacaktır. ÇUnkü belli bir biçimde dUşUnmeyi, yazmayı yaşam biçimi haline getirmış haysiyetll meslek ıyelerl İçin gelecek pek parlak görünmüyor Zaten tasannın açıklanmasından sonra rilrk basınının gösterdiği büyük tep ki bu KaygLtardaD kaynaklanı yor. SORU Slzce demokratifc bir Olkede bssın özctirliiğtt ne anlama geünektedir? ÖZKÖK Herşeyden önce çunu söyliyeyim: Basın özgür tüğü kavramı artık eünümUzde aşılmış bir kavram. bu iaha çok 19. yüzyılda demokrasl mü cadelesinin motor kavramların dan birisidir. Oysa, günUmüzde birçok bukukçu ve basın meslejb Uyesi artık daha genişletilmiş Dir kavram olan «iletişim hakkı» kavramına yeğliyor. Bu kavramı sısaca Özetlemek gerekirse, şu söylenebiiir: Artık geçen yüzyılda olduğu gibi lnsanlara yalruzca gazete çskarma. dtişUndügüntt yazabilme hatonı tanımak vetmiyor. ÇUnkil çağdaş teknolo1lk gelişmeler büyük bir ekono mik maliyet çıkanvor lnsanların önüne. Bu nedenle lnsanlara Uetişımde bulunabilmeyl bir fıat olarak sağlayacak düzenlemeler gerekli. Yanl, insanlar hıw tür haber kaynağına «zeürcr uiasHhümell haberı öz gürce toplayabilmeli ve topladığı bu haberi özgürce dağıta bilmelı. Bu da devlete bazı gö revler vüklüyor. Ama, bu görevler elimizdeki Anyasa Tasansı'n da olduğu gibi basını peştaen bir jtöcti gibi görüp», bu öcüye karsı devleti güçlü tulma çabasıyla Ugili değil ram karşıtı; devleti yönetmekle görevli siyasl kuruluşun demokratik olmayan uvgulamalanna karsı yurttası korumaya yardımcı olacak blr iletişim ortamı stğlayacak görevlerdir bunlar. Tabii tasanda önümüze çıkanlan bu sımrlamalarla basının bu görevi yapması olanağı yok. 1980 yılında Hacettepe Onlver sitesi'nde düzenlenen bir seminerde Teoman Erel eüzel bir örnek vermlşti 19501i yıllarda bazı bankalann birlestirileceği habertni yazdıgı zaman, zamanın hükilmeti tarafından «vatan tıaini, ilan edildifcini sBylüyordu Sayin Erel Şimdl tasan bu haliyle kesinleşirse o zaman önümüzdeki vıllarda cok sayıda «vatan haini» gazeteci türeye»k demektlr SORÜ Anayasa Taslagı*nda basm özgürluğüne UIşMn v<r alan bölümler bn alanda basmdan kabnt cdHmls evrenscl flkeierin ışığında nasıl bir gSrünüm arzetmektedir? ÖZKÖK Çok iyi bir noktaya değlndiniz. Gerçekten bu ka dan ile basm özgUrlUğüne getirilen sınırlajııalar artık ev. rensel bir kabule ulasmış llkelerle çelişiyor. örneğin, Birleşmiş Milletler sözlesmesi ve yine BM Genel Kurulu'nun 1946' da kabul ettiği 59 numarah karar, basm özgUrlüğünü «en temel hak» olarak İlan ediyor. Aym biçimde 1948 tarihli însan Haklan Evrensel Bildireesinin 19'uncu maddesinin ruhu da bu dogrultudadır. Bunu izleyen yıllarda Blrleşmiş Milletler'in kabul ettigi bir çok kararda basın özgUrlUğüne gön dermeler vardır. Bu arada, Birleşmiş Milletler'in bir alt kuruluşu olan ONESCCnun 1978 yılında Pariste yapılan 20. Genel konferansında kabul edL len, «kitle iletişim araçlan evrensel bildirgesi» de basm Özgürlüğünün evrenseUigini yineleyen bazı maddeler içermekte dir. Bu bildirgeyi benimseyen ülkeler arasında TUrkiyede bu lunmaktadır. Bu arada ilginç bir nokta da, bu tasarı ilg /JVrupa Güvenlik ve îşbirliği Konferansı'nda kabul edilen nihai senette iletisimle ilgili olarak yer alan ilkeler arasında bir çelişki bulunduğu da söylenebHir. BfllndlğTglbl ^telsinki" Antiaçmasımn uygulanma durumunu görüşmek üzere geçtiğimiz yıl Madrit'te bir lzleme toplantısı yapıldı. Madrit toplantısında TUrkiye'nin de içinde yer aldığı Batılı ülkeler gru bunun sosyalist ulkelere yönelttiği eleştiriler arasında. basın özgtirlüğünü de içeren üeüşim nakkıyla Ugili Helsinki kararla nnın uygulanmaması konusu da bulunuvordu. BUttin dünyanın 1983 yılını «iletişim yılı» olarak kutlamağa hazırlandığı bir sırada bu tasarı Türkiye açısmdan büyük bir taUbsizlik olmuştur.» Çift meclis (Baştarafı 12. Sayfada) cağı avans hesabının sınır landırılmasındaki amaç, enflasyonun kısmen önlenmesidir. Merkez Bankası Başkamnın Cumhurbaşkanı tarafından tayinl öngörülerek, banka yönetimine Ba kanlar Kurulu karşısında kısmî bir özerklik tamnmak istenmiştir. Merkezden yönetim ilke&lnin yumuşatılmış biçimi olan yetki genlşliği il kesl tle genel idarenin taş rada görevli yüksek kamu görevlilerine belli konularda kendiliğlnden karar alıp uygulama yetklsl tanınmıştır. Devletin tabii servet kaynaklan arama ve Iş letmeyi süresinde gerçekleştirememesi sonncu özel teşebbfls de devreye girmektedir. Amaç, milll ser vetin îşletilmesini ve mil 11 gelirin arttırılmasını biran önce saglamaktır Üniversilerin devletin gözetim ve denetimi altın da kendl organlan eliyle yö netilmesi. öğretim üye ve yardımcılarının göreve alınmaları, yükseltilmeleri ve görevlerine son verilmesinin kendl organian tarafından yürötühnesi de bfflmsel 6%erkligin blr gereği olarak belirtilmiştir. TRT Genel Müdürtt ile 3 yönetim kurulu üyesinin Cumhurbaşkanınca atanmasıyla radyo ve TV idaresinin tarafsıziıjrı gttvence altına almmaktadır. Son yıllarda görüldüğü gibi devrimei oldukları nı açıklayanların hemen tümü ve Atatürk'ün lzinden gittiklerinl söyleyenle rin bir kısmı Türk Dil Ku rumu'nun bilimsel dayanak lardan yoksım metodlarla üretttğl dllclk ve sözcük lerl devlet aracılığı İle zor la milletlmize benimsetmek ve dolayısiyle yaşayan Türk çemiz yerine sunl ve uy durma bir dll koyma çabasma girişmişlerdir. Bu çabayı önlemek için bir dil akademisi oluşturmak, bu akademinin benimsediğl veya reddetmedigi araştırmalannın ürünü. kelimelerle Türkçeyl oluşturmak gerektiği düşünülmüştür.. Millî ESitlm ^Bakanhğı ya yımlarında ve TRT • programlannda akademinin ka bul ettiği kelimeler kulla nılmalıdır. Türkçe. düştüğü durumdan ancak böyle kurtanlabilir. Adalet Bakanınm Cnmhurlyet Savcısma dava açma emrl verme yetki sl bulnnmadıgı d'işUncesi hukuk dı?ı bir diişiincedlr. Anayasa Mahkemesl' nin yflceliği yanında, tarafsızlıgı da kesin bir esas tır. Böyle blr kuruluşun Cumhurbaşkanhğı tarafından seçilecek hakimler İle kurulması Komisyonumuz ca daha uygun görülmüştür. Yöce Dlvan, görevl ve niteligl bakımmdan blr ce za mahkempsidir. Bn neden le, ona ait görevin uzmaniik da gözffntine alınnrak, Yar gıtay Ceza Dafreleri Ba<?kanlan'ndan oluşan bir knrula verilmesi dU^flnttlmüstfir. AtatOrk ınkılaplannın Atatürk'ün amaç olarak gösterdiği Batı uygarlık dil zeylne vanştaki önemleri tartışılmayacak kadar açık tır. Türk mllletl. bu mktlaplann billnclne varmış ve onlarla ilglli değerlendir melerini etrafmda toplandığı flkirler nüvesine katmıştır. Ancak. zaman zaman Atatürk mkılaplannm anlamını kavrayamnviniarm belirdikleri görüldüSünden Inkılapları Anayasa'nm himayesine alan 1961 Anayasasında hükmün yfii Anayasa'da korunması yerinde görülmüştür. BtTTİ» (Baştarafı 12. Sayfada) Işçilerin hakkını neden vermediğinl öğrenmis olurlar. GeneUlkle grev sonrası işçiler daha fazla hak sağlamış olarlar. tşverenlerin neden greve karşı olduğunu da, böylece anlamış olurlar.» Yargıç terim olarak nereden alındığını sordu. Işıklar yaşamın kendisinden alındığını bildirdi. Yargıç kapitalist sınıfm siyasal örgütlenme biçimi olarak iktidarm işçi sınılına empoze edilmesindeki stratejinin açıklanmasını istedi. Işıklar, Anayasamızda yer alan, herkesin maddi manevi varhğım en Ust düzeyde gellştirebilecek sosyal devlet anlayışını savunduklannı anlattı. îddianamenin 314. sayfasmda değerlendirildiğt gibi, devletin sermaye, mülkiyet esasına dayah knpitalist ekonomi sistemi olmadığım söyledi. «Devlet ulusundnr» dedi. DÎSK'in devlete böyle yaklaşmıyan siyasal iktidarlan eleştirdiğini, devletin tüm ulusun çıkarlarmı gözetmesi gerektiğini vurguladıguu belirtti, «Siyasi iktidarlara yönclik eleştirilerimlı, devlete yönellk olarak değerlendirilmemelidir. Bu ve benzeri Iddlalan reddediyonun» şeklinde konuştu. Yargıç aym soruyu 7. Genel Kurul raporunun 333. sayfasmdan bir paragraf okuyarak yineledi. Fehml Işıklar, genel bir anIatım olduğunu, kendilerinl devletin egemeni olarak kabul edetı, bunu günümüzde açıklamaktan çekinmeyen sermaye sahiplerine karşı, devletin egemenliğinin ulusa ait olduğunu sürekli vurguladıklannı, devletin olanaklannı kendi çıkarlan uğruna kullananlara karşı çıktıklanm belirtti, iddialan reddetti. «Biz devlete e&emen olan «iiçler diyorlar. Biz devletin onlann egemen sınıflarının malı olmadığuıı kabnl ediyoruz. Devletin kendi malları olduğunu ilerl sfirenlere karşı çıkıyoruz.» dedi.. Yargıç yeniden kapitalizmin devlet politikası olarak, Türklye'de sürdürüldüğü şeklindeki beyanmı açıklamasım istedi. Işıklar özetle şöyle dedi: «Devletin politikası Anayasası İle belirlenlr. Anayasamızda devletin kapitalist slsteml benlmsediğlne Uişkin eörflşler yanlış pörüşlerdlr. Ancak Tflrkiye'de siyasl Iktidarlar kapltall«t yolla kalkmmayı öngören polltikalar izlemişlerdlr. Ülkemizin dnrumu, toplumumuznn durumu bnna elverlşll olmadığı lçfn böyle bir model haşanya ulasmamıstır. ülaşamıyacaktır da. SSzD edilen beyanım siyasi lktidarlann nygulamalanna ilişklndlr.» Yargıç sömürüyü sınırlama ve ortadan kaldırma mücadeleleri içinde sendikalarm yerinin açıklamasım istedi. Işıklar, sendikalann tşçilerin çalışma koşullarını, yaşam koşullannı lyileştirme mücadelesi verirken, sömUrüyU sımrlandırma mücadeıesi yaptıklannı söyledi. Ancak, siyasi iktidarlann izledikleri vergi, fiat Dolifikalan nedeni ile. işcüerin sendikalar kanalı ile elde ettklerl haklarm geri alındığını, bu nedenle sendikalarm siyasl yaşama da ağırlık koymak zorunda olduklarını anlattı. Sendikalarm, işçüeri siyasi mücadele vermesi gerektiği yolunda uyarmasmm bh anlamda sömürüyü ortadan kaldırma mücadelesine katkıda bulunmak olduğunu anlattı. Yargıcm «olmadı» itirazı Uzerine açıklamasım şöyle sürdürdü: «Sömürüyfi ortadan kaldırms mücadelesi siyasi partllere ait blr mttcadeledtr. Ancak sendikalar kendl kapsamlan içinde ideolojik tnücadeleye de, katıhrlar. Ancak, iddianamenin belirlediği ölçülerde değil. Sendikalar yasalar ve Anayasa'mn elverdiğl ölçüler içinde bu mttcadeleye katıhrlar.» DISK DAVASI Polonya muhalefet (Baştarafı 12. Sayfada) Olay (Baştarafı 13. Sayfada) süren blr yara olduğuna da işaret eden Daver, «Kürtaj tüm saflık knrurnlannda ve flcretsiz olarak yapılmalıdır. Ülkemizde kadın haklan maalesef korunamıyor ve gfinden giine ezlliyor. Kadnun istemedlği bir çocu&u elde sopayla ya ds polis zoru ile dünyaya getlrmek çsğ dışı bir tutumdur. Bence kürtaj bir an önce yasalaşması gereken en önemli konudur» dedL Q Dr. Akınsal: İnanılacak gibi değil Bu arada kendisinin Oktay Cumhıu Akkent'le sınıf arkada şı olduğunu belirten. Dr. Kemal Akınsal'da, «Büyük bir ço cuğu sezeryenle almak gayrl meşnı da olsa cinavettlr.» dedi. Olanlara bir türiU inanamadığını sövleyen Akınsal sözlerlni şöyle sürdürdü: «Vallahl bir defa 3 aylıktan büyük çocnğu biirtaj volu ile almak suç olduğu kadar tehlikelidir. Kürtaj belli şartlar altmda yapılnıaktadır. Oysa, Cumhur Akkent'in yaptıkları kürtafın ötesinde bir cinavettlr. Blr insanın tüm bnnlan gerçekleştircceÇine bir tfirlfl Inanamıyorum. Ancak kendisl Tıp Fakflltesl'n dekl dğrencillh vıllanmızda da, blr bayli para canlısı Idi. Ben sa an kendisinin rnb bastası olabileceğinl düsünmehten Steye eidpmiyorum. Ortadaki snç eğer kesinse cezasız da kalmamalıdır.j» # Dr. Turgay: Cezasız kalmamab öncesl yine tutukluydu Cumh.) son derece yararlı oldu. Uzmanlann görüşüne göre, işin en zor yanı ilk 15 yılmış. «inloleka'daki günlerin nasıl peçiyor?.. Michnik: Klasikleri oku yorum. Platon. Mickiewlcz. Rilke. Hepsi de Jaruzelski" nin şiirsel söylevlerinden daha ilginç. Haplshane okuyup öğrenmek için ideal bir yer. Sana yapılan muamele nedir?. Michnik: Bilimsel olarak araştırılarak çözülmemiş nedenlerden ötürü «tutuklular merkezl» adı verilen bu garip haplshanede Kaf ka'nın romanlarındaki gibi blr hava var. Herkes «duruşma»sım bekler. Amâ kunin, nelere dayanarak' yürüttüğü ve hangl aşamada olduğunu bilmediği bir soruşturma sonucun da, kendisini hangi suçla suçlamak lstediklerini bilmez.. Burada yaşamaya ça hşıyoruz. Blrdenbire ayakkabmızda bir el radyosu buluveriyorsunuz. Ya da yararlı başka blr alet... Diğer insanların yar dımı sayesinde. politbüro üyesl Olszowski'den daha kötü yemekler yemek zorunda kalmazsmız. Glzli is tihbarat subaylan büyük blr açgözlülükle zulanızdakl sigaraların çokluğuna imrenirler. Eşyalanmız genellikle ça hnmaz. Biz burada General Klszczak'ın (îçişleri Bakanı) gösterdiği •llberalizmin kartvizi sayılınz ne de olsa. Kızılhaç, Poionya Başpiskoposu Glemp, blzlerl ziyaret ederler. Polonya par lamentosu üyeleri olduklarını söyleyen somurtkan suratlı birlleri de gelir, ama bizlmle doğru dürüst yüzyüze gelmekten korkarlar. Pek çok sınırlama var. özgUrlüklerimize konan sı nırlamalarm hepsinin ortak paydası aptallık. Hayatımızı küçük gıcıkhklarla çekilmez hale getirip, bl zl yönetime bağlılığımızı ilân etmeye ya da ülkeyl terketmemizi sağlamaya çalışıyorlar. Fakat burada ki güzel hayatı başka ne rede bulabillriz kl?.. Dünyamn başka neresln de, tanrının kendisine Eins tein'ln zekâsını, Aziz Fran çesko'nun iyi yüreğini ve Rudolf Valentino'nun güzelliğini bahşettiği bir kızıl saçlı binbaşıyla başbaşa konuşabllirsiniz?.. Dostoyevski'nln romanlarına iilşkin tuttuğun not defterlerine el koymuş lar?.. Michnik: Defterlerlme el koyma gerekçesini öğrenmek için biraz fazla ısrar etmişlm. öyle dlyorlar. Onun için blr hafta hücre hapsi verdiler. Bu süreyi sıkıyönetimin teknolojlsl Üzerine medltasyon yaparak geçlreceğlm. Michnik: Karga kartalı yenemeyecektir. (Kartal Polonya'nın bayrağındakl simgedir. Cumh.) Bu yflz den burada hapis yatmatnızm bir anlamı var. Bu rada yatmamız sıkıyönetime razı olmayışımızın simgesidir. Bizimle istedikleri kadar uğraşsınlar. Sonunda go lü kendi kalelerine atacaklar. Bunun dışındakl tek yol Gelecegi nasıl yorsunuz?.. görtt blzl serbest bırakmalan. An cak bunu anlamaya akıllan yetmeyecektir, herhalde. tyimser misin?» Michnik: Evet, Dostoyevs kl notlanmm bulunduğu defterlerimi yine de geri vereceklerini umuyorum. IBk Âfgan (Baştarafı 1. Sayfada» ilk olarak Kızılay'm hazırladığı elbise ve havlular dagıtıldı. Da ha sorra saglık kontrolünden geçlrildiler. îçişleri Bakam'nın verdiği bilgiye göre, mülteci aile reislerine birer radyo ve TV de verilecek. Geçici kimlik kartlanndan sonra en geç bir ay içinde de nüfus cüzdanları verilecek. Dün gece Adana'da konuk edilen mültecüerin 215'i Gaziantep'e, lSl'i de geçici ola rak Tokat'a gönderilecek. TUmü 4415 Mşi olan mültecüerin nakli 24 ağustosa kadar sürecek. INSANCIL DAVRANIŞ Ankara büromuzun haberine göre, görüşlerine başvurduğumuz Dışişleri çevreleri, Türkiye"nin insancıl bir davranışta bulunduğuna dikkati çektiler. Dışişleri Bakanlıgına göre «Batılı Ülkeler ilk kez bu yıl ülkelerlne büyük sayıda Afgan mül tecisi almaya karar vennlşlerdir. ABD 1000 mülteciyl kabul edecektir. Türkiye ile ABD'nin fkonomlk potansiyeli karşılaçtınldığında Türkiye'nin 4500 mülteciyi kahul karan vererek, katlanmayı eöze aldığı fedakârlığın capı daha iyi anlasılabilir» (Baştarafı 12. Sayfada) Miktad Evci'nin genel merkezi tammadıklanm söylediğtni de anlattı. Demetevlerdeki örgüt evinden Necatl Gültekin'e ait araba ile îskitler îstanbul Caddesi Kahveler Durağı, Gevrek Sokak 10 numaralı eve götürüldüğünü sözlerine ekledi Polat, bu evin kirasınm Hasan Atasoy tarafından ödendiğini bildirdl. Ve ev sahibinin tanık olarak dinle. nilmesini İstedi. NECATİ GÜLTEKtN'İN ARABASI Sanık Polat daha sonra, MHP Demetevler.Gençlik Kollan binası önündekl Necat Gültekin'e ait arabanm Miktad Evci'nin emri ile tahrip edildiğini söyledi. Samk Polat, «Hasan Atasoy'un bir gün evinden çıkarken öldürüldüğünü Atasoy'un daha önceleri Miktad Evci tarafından tehdit edildiğini duyduğunu sözlerine» ekledi. ÜtKÜCÜLERÎN ÎŞKENCESt Sanık Polat, Hssan Şencan adlı kişinin ırza geçme olayını anlatmaya başlayaca&nı söyleyeceği sırada duruşma yargıcı iddianamedeki konular dışına çıkmamasım istedi. Duruşma yargıcı binbaşı Vural özeniıv ler, samk Polat'a iddianame dışmdaki konulan yetkili makamlara gerekli soruşturmamn yanılması için duyurabileoeğini bildirdi. Sanık Muhsin Polat. 26.8.1980 tarihinde MHP Genel Merkez koruma polisleri olan, «tsmet Ynsof tzlbüyfik, Kudret,» tarafından işkenceye tabl tutulduğunu söyledi. Murat Akar adlı kişinin polisler tarafından, «sen daha çocuksun blzim işlmlz Muhsin Polat»la diyerek Morst Akar'ı bıraktıklarını söyleyen samk Polat, polislerin kendislne blr kaç saat süreyle iskence yaptıklannı ve düzmece bir ifade hazırlattıklarını kaydetti. 12 Eylül'de Akdere'deki bir evde kaldığım anlatan sanık Polat, oradan Demetevler'e git tigini ve Demetevler'de polisler tarafından yakalandıgım söyledi. HOMOSEKSÜELLEB Sanık Muhsin Polat, iddianamede kendisinin yaptıgı belirtilen, «35 bin liranın gasp edilmesl olayını. Yficel Akbaba, Kemal Çetintaş. Hasan Sağır'ın yaptıklannı Yücel Akbaba'dan duyduğunu dile getirdi. Bu olayla ilgisl olmadığını söyleyen samk Polat, Hakkı Pmar olayını gördüğünü belirtti. Hak kı Pınar*m homoseksüel olduğunu belirten samk Polat, Ramis Şeker olayında bulunmadığını anlattı. Bu olaylar da Kemal Çetintaş'ın Hasan Sağır tarafından kullamldığını söyleyen sanık Folat, Hakkı Pınar ve Ramis Seker'in homoseksüel olup olmadıklannın muayene edilmesini istedi. Sanık Polat, gasba uğrayan kişiler olan Hakkı Pmar ve Ramis Seker'in homoseksüel olduklanmn ortaya çıkmaması için Savcılıkta sanıklarla birbirlerini teşhis etmemek için konuştuklannı sözlerine eklediMahkeme sanık avukatlannm tahliye istemlerini reddederek duruşmayı 7 eylüle erteledi. Ayrıca itiraflannı dün de sürdüren Muhsin Polat'ın bütün ifadelerinin Sıkıyönetim Komutanhğına gönderilerek incelenmesine karar verildi. Danısma Meclisi'nde (Bastarah 1. Sayfada) Ancak, burada şu nokta cr> kanlık Divanı'na yöneltilen taya çıkıyon «DeğişiklikTer eleştiriler karşısında bu söz nasıl olacak ve hangi do£leri söylüyordu... rultuda bulunacak?... IşTasarının 48 saat ertelen te, DM'de tasanya karşı omesi sırasmda ağır biçimde lan, üyeleri asıl düşündüren, eleştirilen Başkanlık Diva nokta bu. Bunun için de bir nı üyeleri Genel Kurul'dan ekip çalışmasına gerek oldusonra bir araya geldilfer. ğu ortada. TASARIYA SAHİP Başkan Sadi Irmak, önce ÇIKAN ÇOK DEĞİL Üzüntulerini» bildirdi SonDanışma Meclisi'nde kiHH ra da «tstifa edebileceğlni» söyleyince Başkanlık Divanı' ler. hangi düşünceden yana, nın diğer üyeleri karşı Ç.'k diye bir soru sorulduğunaa, tılar: «Olmaz, Sayın Başkan ortaya çıkan tablo aşağı >usizin tam Anayasa Tasarısı kan şöyle özetlenebilir: Tagörüşmelerine geçileoeği sı sanya sahip çıkanlann sar* rada istifa etmeniz, çok de yısı pek öyle yüksek değil. ğişik yorumlanabllir onun Ama, değiştirmek isteyenleiçin bundan vazgeçin.» Üye rin sayısı hayli yüksek. Bun ler galiba Sadı Irmak'ı ikna lann dışmda, çoğunluğunu. ettller, ancak çok büyük bir asker kökenli üyelerin oluşolasıhkla bundan sonraki turdugu bir grup var. Işte. GeneJ Kurul toplantılarında, bu yaklaşık otuz otuzbeş oturumu Başkan olarak Sadi kişiden oluşan bu grubun Irmak pek yönetmeyecek. tuturau henüz pek belli deEu görevi Başkanvekilleri yü ğil. Bu üyeler genellikle susrütecek. Bunun da en önem mayı yeğliyorlar şimdllik. J li nedeni, yine önceki gün Maddelerin değiştirilmesi sı kü Genel Kurul'da yapılan rasında bu grubun kullanave acıklanan blr oylamadan cakları oylar, değişikliklerin sonra. Başkan Sadi Irmak'ın yönünü sergileyecek... bazı üyelerin ısran üzeriİşin bir de pratik yöntf ne «Tenlden bir oylama yapılmasuu» istemesi.. Dün var. Anayasa Komisyonu dayanin hiçbir yerinde ve hiç ha tasannın açıklanmasm' bir kurulda yapılan ve so dan önce, bundan bir ay kanucu acıklanan bir oylama dar evvel «Görüşme süred' nuı tekrarlanması pek gö ni» belirleyecek bir yöntem getirdi. Buna göre, tasannın rülmüş bir olay değil .. tümü üzerindeki görüşmeler* J Başkanlık Divanı «Sohbet de süre sınırsız. Herkes is toplantısmı» sürdürürken, tediği kadar konuşabilecek, Danışma Mecllsi üyeleri ara maddeler üzerindeki görüşsında ise, bambaşka konu melerde de zaman sının yok; lar ele alınıyordu. «Tasan Ama, madde değişiklikleri 1bu haliyle gecmeyecek, ta çin verilen önergeler üzemam, ama ne yapabiHriî», rindeki zaman, beş dakika sorusu üyelerin çoğunlu ile sraırlı. Anayasa Komisî ğunda aym tedirginliği va yonu işte bu «Püf noktayi» ratıyordu. Çeşitli görüşlerin bundan bir ay önce Danışvarolduğu Danışma Mecli ma Meclisi üyelerine kabul si'ndeki genel eğilim «Tasa ettirmiş... Şimdi üyeler kannın maddelerinin degiştl ra kara düşünüyor. Asıl ko° rilmesi» doğrultusunda An nuşulması gereken ve zamacak, flyeler arasmda bir baş na ihtiyaç gösteren nokta, "ka eğilim daha var: «Acaba önergenin verildiğl an Madtasannın tümünü reddeder de değişlkliği, verilecek ö^ nerge ile gerçekleşecek. Asek ne olur?..» ma. burada bir zaman sinırTAKVİM laması var. Bu yöntemi kaTasarının tümden geri çev bul eden Danışma Meci'si rilmesi durumunda elbette, üyeleri şimdi, «Komisyon bl«Takvim hesaplan» yapılı ze oyun oynamış, farkında yor. Çünkü. tümünün geri olmadık» diyorlar. Ama, atı çevrilmesi, yenl bir Komis alan Üsküdar'ı çoktan geçyon, yeni bir tasan ve yeni miş... Üstelik, burada bh; den en azından 23 aylık başka «İncelik» daha var. zaman demek. Dolayısıyla Bu «incelik» değişiklik önerreferandumun kasım ayın gesinin Komisyon'a gidip. ve dan 1983 ilkbahanna kalma niden Genel Kurul'a gelrae1 sı deroek... DM üyeleri. «A sinden sonra netleşiyor. Deçıklanmış bir demokrasi tak ğişikliğin kabul edilmesi l> J vimi varken», tasanyı tüm çin «Salt çoğ^ınluk» gereki yor. Yani 81 oy gerekiycr: den geri çevirip, bu takvim e müdahale etmek sorumlulu Bu da aslmda, «Herhangl bir değişikliğin güç!ülü*uğunu taşımak istemiyorlar. nü» ortaya koyuyor. Her deÇünkü bu sorumluluk ken dilerine ait değil, tasanrun ğişiklikte 81 oy bulmak gebugünden başlayarak tümü rekecek... Görüşmelerin bir üzerindeki görüşmeleri biür ay önceden belirlenen yöndikten sonraki genel oylama temi, aslmda «Tasannın doda herhangl bir «Sürprta» nuk tutulması» ile eş anlam beklemek doğru değil. Ne taşıyor. Yani, Anayasa Kovar ki bu tutumun «Mfd misyonu, daha baştan ortadelerin değiştirilmesl dfi ya koyduğu ve ne yazık kl şüncesi» ile de ilgisi yok. Danışma Meclisi üyelerinin oylarıyla benimsenen yöntem yoluyla «Değişiklikleri oldukca güçleşürmiş» dum rumda... 7 Kunılu* YıldonOml Bogaziçi (Baştarafı 12. Sayfada) Bu arada, GUvenlik görevlilerince bulunan ve Dr. Oktay Cumhur Akkent tarafından satıl dıkları saptanan 3 çocuğun Da rülacezeye verilecekleri öğrenü di. Söz konusu çocuklarla ilgili bilgi vermekten kaçınan Darülaceze ilgilileri olayda gerçek payı olduğunu ancak çocukların henüz getirilmediğini belirttiler. SOYADI DÜZELTMESt Bakırköy 1. Asliye Hukuk Hakimliğinin 1982/63 Esas, 1982/419 karaı sayılı ilâmıyla Ulutopçu olan soyadımız «Ulutop» olarak düzeltilmiştir. HASAN, MEHMET, NESRİN ULUTOP SOYADI DÜZELTMESİ Bakırköy 1. Asliye Hukuk Hakimliğinin 1982/67 esas 1982/420 karar sayılı ilâmıyla Ulutopçu olan soyadım «Ulutop» olarak düzeltilmiştir. KEMAL ULUTOP oniııu T«rk R«»mınd« \nm »« Port»' «raısıyls kullanıyor Kıam 1982 •tçM Kurtulu«(«<l 191 B Sınetnkoy 40 4" 8J Reum rf uorjsyorHjnda surrktı (Jİıvtuk flemjn jrinıyor mimu Değişiklik eğUiminin kesinlikle varolduğu DM'de üyeler, şimdi önlerinde duran «Yöntem sorunlanm» aşmayı düşünüyorlar... Tüm belir tilen noktalar özetlendiğinde bugün başlayacak tasa^ rının tümü üzerindeki görüşmelerda çok sert eleştlrilerin birbirini izlemesinl kimse yadırgamayacak...' tLAN ŞÎLE ASLtYE HTJKTJK HAKÎMLtGl'NDEN Dosya No: 1982/25. Davacılar Kezban Günçıkış, Hüseyin GUnçıkış, Hasan Günçıkış vekili av. Salih An tarafından açılmış bulunan gaiplik davasuun hakimliğimizde yapılmakta olan yargılaması sırasmda: Davacılardan Kezban Günçıkış'ın eşi ve diğer davacılann babalan Çetin GÜNÇIKIŞ'ın 20.12.1980 tarihinde Tahsin Kalkavan gemisinde çarkçıbaşı olarak çalışmakta iken, geminin deniz kazasma uğrama sı sonucunda kaybohnuş bulunduğundan bahisle Çetin Günçıkış'ın gaipliğine karar verilmesini istemiştir. Çetin Günçıkış hakkmda bilgisi olanlann ilan tarihın den ltibaren 1 sene içersm de bilgilerini hakimliğimizin 1982/25 Esas sayılı dos yasına bildirmeleri ilan olu nur. 2.61982. (Basm: 8231) O d I<J1 B 1 el 40 47 83 GAYRIMENKUL SATIŞ ILANI BİGA VERGİ DAİRESI MÜDÜRLÜĞÜNDEN Biga Vergi Dairesi Müdürlüğüne 1977 yılı gelir vergisi mali denge vergisi ve kaçakçıhk cezasmdan borçlu bir mükellefe ait 14 adet gayrimenkulün 19.0.1982 günü saat 10.30'da Biga Vergi Dairesi Müdürlüğunde açık artırma usulü ile satışı yapılacaktır. 1 Artınnaya iştirak edeceklerin aşağıda yazıh gayrimenkullerin hizalannda belirtilen rayiç değerlerinin % 7,5 olan geçici teminatlan karşılannda gösterilmiştir. Teminat 10.9.1982 günü açık artırma başlamadan evvel para, banka teminat mektubu veya hükumetçe belli edilmiş milli esham ve tahvilat (enyakuı borsa cetveli U7,erinden % 15 noksanı ile değerlen dirilir.) olarak Biga Vergi Dairesi Müdürlüğü veznesine yatınlarak makbuzun Satış Komisyonu'na verilmesi gerekmektedir. * Kütük Parsel Biga, B. Çeşme 739 621 230 Köyü Satışa esas rayiç degeri Mevkil Çiçeklisırtı Pirenlik Mev. Köyiçi Mevkii Çeşmecivan Devekaya,Mev. » . • * » YüzBlçü. 150.000. 7.500. 350.000. 30.000. 85.000. 37.000. 25.000. 30.000. 17.500. 40.000. 50.000. 9.500. 25.000. 4.418.700. » Bekirli K. » » » > » Kemer K. SSK tstanbul Dogum Kliniği Şefi Op. Dr. Hulkiye Turgay, «cocuk ticareti» olayı kar şısmda söyleyecek söa bulama dığını belirtirken «tnsanlan vaşatmakla eHrevli olan btr ki Sİnln bunlan vapmasını aklım almıyor. Bn bilim dışı İlkeler konn ksrsısmda blr heklm olarak bu kişilerin cezasız b»lmamalannı söyle. ıek zornndayım» '«klinde konuştu. Cilt: 210 sahife: 39 sıra 13 1866 1881 1725 1546 1547 1944 1921 1659 1442 2393 4425 m ' 2400 m' 276 m' 3350 m ' 2 3800 m 1448 m' 2 K a r a â ğ a ç Mev. 2148 m 2700 m a Bakırtepe » 1 » » 1536 m 1636 m 1 Devekaya » > > 2200 m* 864 m' Bakırtepe » » » 2300 m» Kobakçiftligi » 336 Hr. 6000 m 1 6798/34560 payı Yaonlması gereken teminat Tutar 11.250. 563. 26.250. 2.250. 6^75. 2775. 1.875. 2.250. 1.313. 3.00a 3750. 713. 1.875. 331.403. T.C BEYOGLU 2. SÜLH HUKUK HAKÎMLİĞÎ'NDEN Dosya No: 1981/1277. Taksim, tnönü Caddesi 22/4.'de ikamet eden, Sivas, Zara, Girit köyü, cılt. 62/01 sh. 95. H. 36'da kayıüı METÎN ÜSTÜNDAÖ'a ayni adreste ikamet eden 1946 D.iu Amcası HALİL ÜSTÜNDAG, mahkememlzin, 16*10.1981. Tarih ve 1981/1277. esas 1981/902 sayılı ilamı ile vasi tayin edilmiştir. 2 Daha geniş malumata havi şartnameler Biga Vergi Dairesi Müdurlüğü Kovuşturma Servisi'nden ve Çanakkale ill ile ilçeleri Vergi Dairesi Müdürlüklerinden temin edilebilir. 3 Gayrimenkullerin satışında verilen bedeller biçihııiş olan rayiç değerlerinin % 75'ini bulmadığı. yapılmış ve yapılacak glderleri karşılamadığı takdirde en çok artıranm taahhüdü baki kal raak şartı ile artırma 7 gün daha uzatüarak 17.9.19P2 günü aym yer ve saatte yapılacagı ilan olunur. (Basm: 10566) t olunur. (Basm: 8208)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear