23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 AĞUSTOS 1982 •• •• Cumhuriyet 11 (Baştaniı 1. Sayfada) v% mülklyetini mahalli idarelere devredileceğuıi bildirdi. Hangi mahalli idarenln taşmmazı değerlendlrebileceğl takdirinin devlete bırakılmasını Isteyen Aldıkaçtı, «Mahalli ida relerln elinde teslslerln basıl harap olduğunu göreceğiz» şek linds konuştu. Önerge dikkata alınmadı. Görüşmeler sonunda 46. madde komısyona geri gon derildi. Vergi bedeli üzerinden rilerin yanıt yerinin Genel Kurul olmadığını, kürsUden Soyer'in teklifine katıldıgını, ancak sonradan 4. fıkra birden oylamaya konulmak isteninoe red oyu verdiğini, maddenin Komisyonda yeniden ele alınması sırasında görftelerine dikkat edeoeklerini ifade etti. ge Bağlanması zorunludur. Ana yasaya bu dengeyi saglayacak hü kümler konulmabdır. 12 Eylül amacına ıılaşmazsa daha nlce ihtilaller olur.» Recai Baturalp İse. ABD ambargosu konduğu zaman işçilerin sayesinde hîçbir sıkınfı Qekilmediğinî belirterek, şunları söyledi: «Sendikalara büyük ihtiyacınıız var ama, onları bir disipliııp aimak da lazım, tzne haş'ı olmasma niye büvük hassaslyet gösteriHyor? Bazı bozuk Kfndikalann disipline alınması gereklidir.» Komisyon adma konuşan Prof. Aldıkaçtı ise sunlan söyledi: «İhsan Göksel Pasa'dan 8 ay içinde çok yararlandık tnsancıl rüşlerlni, milliyetçi duygulan m paylaştık. Aramııda fiUir av nlıkları da oldıı Bnniordan birî sendika kurma hakkının izne hağlanmas» sistemldir. Sayın Akif Ereinay titremesln. İ7in sistemlyle de bir düzen kurulsa Göksel Paşa eörev alKa.işçiler gene Insan haysiyetine yaraşır bir düzevde yaşayacaklardır. Ancak Anayasa"da kurduŞnmnz düzen. demekler, siyasi partiler vc sendikaların izne bafelı nlmadan kunılmasım içermekledir. Ru nedenle GfikseVln önergesina katdamıyoruz.» Daha sonra önerge oylannrak dikkate aHnması kabul edilmedi. Genel Kurul'da özer Gürbüz'ün sendika üst kumluşlarmın tüzüklerınin yönetim ve işleyişlerinin demokratik esaslara aykırı olamayacagı önergesine, Komisyon katıldığını bildirdi. Bu önerge ovlanarak kabul edildi. Bu arada söz alan Aldıkaçtı, Vahap Güvenç'ın ış kolları sayısınm 24 olmasına ilişkin önergesinin daha önce reddedildiğmi, ancak verilen arada bu konunun Komısyondaki üvelerle sörüşüîerek benimsendiğini söyledi. Aldıkaçtı, «scndikalar yönünden kurulacak işkollan sayisı 24'ü aşmamak üzere kanunla düzenlenir» fıkrasımn maddeye son fıkra olarak eklenmesım kabul ettiklerini söyledi. Bu sozler üzerine Genel Kurul ite Komisyon'da tartışmalar başladı. Mchmct Hazpr. ıçkolları savısmın ne olacnğım daha önce reddedüen bu konunun neredon çıktıjını sordu. Yerinden söz alan Komisvon üyesi Fcvzi Feyzioğlıı ise, bu konuda kendilerinin onavmın alınmadığını, az önceki oturumda bunun aksinin savunulatak reddedildiğini sövledi. Aldıkaçtı. Güvenç'in teklifinin metınde ol madığmı ve avnı soruyu verilen arada kendilerine sorduğunu söyledi. Güvenç'in verdlği cevabm aslında kendisini de tatmin etmediğini bildiren Aldıkaçtı söyle konuştu: olaybrın ardıiKtaki ^ Demiryolunu söken 3kadın yakalandı Söğütlüçeşme'de eski Demiryolundaki rayları söken 3 kadın yakalandı. Bir ihbar üzerine söktüklerl raylan at arabasına yüklerken suçiisiü yakalanan Necla Dalkoparan, Serpîl Portakaı ve Nuran Çelikle ilgili sorusturma sürüyor, kadmlar rayları satnıak amacıyla siiktülderini scylcdiler. isleyenin. su kullananm) diyerek işgalleri teşvik tahrikte bulunmuştur.» nu ettiği «Çok ileri (Baştarafı 1. sayfada) va 49,50,51,52,53 ve 54. MADDELER Önergesi üzerinde sözalan Azmi Erjılaıaz da, kamulaştırma nın rayiç bedel üzerinden yapü mamasım, beş yılhk sürenin on yıla çıkarılmasını. ödemenin peşin olmasını istedi. önergenin dikkate alınması oylanarak reddedildi. Görüşmeler sonunda Prof. Aldıkaçtı, verilen öner.eelerle birlikte 48. madd6yı geri aldıklannı açıkladı. Genel Kurul'da daha sonra «Özel teşebbüs özgürlüğü», «Devletleştirme», «Ça lışma, Sözleşme ve Meslek seç me özgürliiğü». «Çabsma hakkı ve ödevt. başlıklı 51. 49, 50. 52 maddeleri tartışmasız kabul edildi. 53 ve 54. maddeler «Çalışma ve dinienme hakkı» bas lıgı adı altında blrlestirilip 53. madde olarak benimsendi. Sayın Aldıkaçtı'nın sözügelen 48. MADDE «Kamulaştırma» başlıklı 48. maddenin görüşülmesine geçıldi. İsmail Şengün ve arkadaşlan, kamulaştırmanm rayiç bedel Üzerinden yapılmasım ve bu bedelin ödenmesine ilişkm fıkranın maddeden çıkarılmasmı istediler. Önergede. kamulaştınlan taşmmaz mallar Iizerinde beş yü herhangi bir işlem yapümaması halinde taşınmaz mal sahiplerinin geri isteme haklan olacağına iliskin Iıkranın metlnden çıkanlması da is teniyordu. Söz alan tsmall Şen gün, kamulaştırma bedelinin yasayla düzenlenmeslnln daha uygun olacağını söyledi. Aleyhte konuşan Nurettin Ayanoglu ise, «Vergi almamıvor diye rayiç bedelin altmda kamulaştırmaya gltmenin doirru olmadığı kanısındayım» dediKomisyonun maddevi geri almasını isteyen Dündar Soyer de, kamulaştırma nedeni ortadan kalkmadıkça kamulaştırılan taşınmaz malların geri aiımaması gerektiğini, vatandaşın bedeli ucuz bulması halinde artırma davası acabilecegini söyledi. Sözalan Yarkın. kamulaştıtılan taşınmaz mallann amacına uygun kullanılmadığı takdirde 5 yıl sonunda Eeri alma davası açmanın kamu yararı ile bağdaşmayacağını bildirdi. Yarkın, kamulaştırmanın rayıç bedel üzerinden yapılmasım da doğru bulmadıklannı kaydederek, «Rayiç bedel yerine vergl beyanmm esas alınmasım istiyoruz» dedi. Sözalan Komisyon sözcüsü Şener Akyol, şunları söyledı: «Rayiç bedel tni olsun, vergi beyanındaki değer tni olsun. Bu takdirde vergi beyanının gerçek değere en yakın olduğu faraziyesinden hareket ediimek istenecektir. Anayasavı bir vergi taldp kanunu hallne ml getlreceğiz, yoksa Anayasa'ya vatan dası cezalandıracak bir müeyyi de mi koyacağız. Meselede, eğer mülkiyet düşmanlığı yapmıyorsa H gannuyornm. yeni bir problem ortaya çıkar. Biz yurt taçiD mfilk sahibi olmasını îstlyor muyuz, istemivor muyuı. Mab mülkü olanlann tüjnünü tedlrgin etmek dogru olmaz sanınm.» Sözalan Hayri SecHn, Şener Akyol'un vergi ödeme ahlakını kabul edip etmedlgi. Necdet Gebeloğla da, Akyol'un zavallı vatandaş olarak nitelendirdiği kisüerin gayri menküllerini ger çek değerlerlnin yukansında vergi bedeli gösterip göstermediklerini sordular. Akyol, bu sorulara verdiği yanıtta vergi ahlakına inandığım, kamulaştırmada sadece vergl beyanını esas alan bir düzenleme değil, diğer unsurlan da kapsayacak bir kanun gerekli olduğunu savundu. Akyol, «Halkın tevazüdan dolayı malını küçfik eördüğünü» vergi beyarnnı buna göre yaptığını bildirince, Hayrl Seçkin yerinden «Mütevazi kaçakçüık» diye bagırdı. Prof. Aldıkaçtı sözaldı. Vergiye göre kamulaştırmanın Ana yasa Mahkemesi tarafından da uygun bulunmadığını bildiren Aldıkaçtı, vergi beyanryla birlikte artan değerleri de kabul ederek kamulaştırma vapılması yolundaki önerilere katıldığını ilade etti. Başkanvekili Kitapçıgil, önergenin dikkate alınıp alınmamasının ovlanacagını söyledi. Oylamada Aldıkaçtı ve Akyol ile Komisyon üyelerinin çoğurüuğu önergenin dikkate almmaması yönünde oy kullandılar. Aldıkaçtı'nın bu tutumu, üyeler arasında «Bu nasıl dav ranış, hem kahlabHeceğml söy. lüyor, hem de dikkate alınmaması yolunda oy kullanıyor» şeklinde laf atmalara yolaçtı. Önergenin dikkate alınması red dedildi. DM'de verilen aradan sonra yerinden sözalan Dündar Soyer, Aldıkaçtı'nın belirttigi görüştinUn tersine oy kullandığıru kaydederek, 1961 Anavasasıiıın hazırlandığı Kurucu Meclis'te görev aldığını hatırlatı. Soyer, 1961'de görüşmelerin cok seviyeli bir komisyon önünde cereyan ettiğini belirterek, «Anayasa Komisyonunun beraberlik içinde olmaması beni bn kıvasIamayı yaptırdı. Bu daba rtyade Aldıkaçtı'nın tutumuvla 11gilidir. Gerekçelerl fakirlik edeblyatı üzerine otnrtmak egilind gözüküyor. Mesele demoeaJik hava Içinde ortava konuluyor. Aldıkaçti'dan rica ediyornniî meselelere daha dlkkatli yaklaşmalıdır» dedi. Soyer'e yanıt için söz İsteyen Aldıkçatı, şahsıyla ilgili eleşti %• Gümriiğe bırakılan otolara alıcı bulunamadı Devlet Malzeme OZisince açık artırmaya çıkarılan, gumrü ğe lerkedilmiş otomobil'erin satışı ilgi görmedi. Tepebaşı Gazinosvmda dün sabah başlayan açık artırmaya katılanlar fiyatlan oldukça fazla buldular. Çoğu Vomisyoncu olan alıcılar stışa esas bedelin pıyasaya oranla yüzde 20 pahah olduğunu söylediler. İlk gün eçık artırmaya sunulan 150 aracın yarıdan çoğu satılmadı. kışi» şimdi cezaevindedir. kendisini savunabilecek du~ rumda değıldır. Ayrıca «Çok ileri gelen ^ Sanayi artıklan balıklarm ölmesine yolaçıyor tzmir Körfezinde bir süre önce cöriilen balık ölümierıne üanavl ârtığı ve iarım ilaolarnun neden olduğu anlaşıldı. tzmit Körfezinde bir süre önce binlerce balık ölü olarak karaya vurımışttı. 0 Bir işçi ailesi yurda gelir gelmez soyuldu Hollanda'dan yurda izinli gelen bir isçi ailesi Yeşilköy hava limanında soyuldu. Bağcılar'daki evlenne gelen Mehmet Yeşilyurt ailesi içinde 60 bin lıra, 1200 mark, 2 altın yüzük bulunan çantalarınm yerinde olmadığmı gördüler. 55. MADDE Genel Kurul'da beş dakikada beş maddenin kabul edilmesinden sonra 55. maddenin goru5.ülmesme geçildi. Sendıka Kurma başlığını taşıyan 55. mad de hakkında dört değışiklık önergesi verildi. Değişıklik önergeleri arasmda ilk sırayt ışçı tomsilcilerinden Vahap Gii vcnç ve arkadaşlarının önergesı aldı. Guveng önergesinde Anayasa'da 36 olan işkolu sayısınm 24'e ındirilmesını istediÖnergedeki bir başka nokta ıse birden fazla sendıkaya Uye olunamayacağı yolundaki hukmun «ayııı anda» süzcüğunün ilavesıyle kabui edilmesi yolundaydı. Önergesinin lchinde konuşan Güvenç, «Sendika haklan konusunda fanatik davranmamalıyız. Fanatik davranırsak, tarih önünde sorumlu oluruz, Tasarıda sendika enflasyonu dikkate alınmamış, her önune gelenin sendika kurması kapısı açılmıştır. Bilindiği gibl her işveren kendi işyerinde bir sen' dika kurulmasıru istemiştir. tşyeri sendikacıbğı sendikacıla. rın pasifize edilmesine son verecektir. Bn işverenlerin de le> hinedir. Işverenler karşdarında dürüst sendikacüar btılacaklardır. Grevler aıalacak, üretirn artacaktır.» dedi. Aldıkaçtı İse, bıı oneriye karşı cıkarak Güvenç'in işkolu sayısının 36'dan 24'e indirilmesinin Anayasa'da neden yer almasını istediğini anlayamadığını bildirdi. Komisyonun katılmadığı önerge oylanarak Genel Kurul'ca reddedildi. Genel Kurul'da daha sonra Anayasa Komisyonu üyesl İhgau Göksel'in sendikalann kurulmasının izne bağlanmasına ilişkin önergesi görüşUldu. Göksel, işverenlerin işçüeri sömurdüğü nasıı gergekse, işçılerın de işverenlere karşı çetın çatışmalarına tamk olduklarını söyledi. Işçılerin hak arama mücadelelerimn memleket ekonomisini çıkmaza sokan bir durum aldığım belirten Göksel, şunları söyledi: «Kızıl Bayrak çekenleri, ihülal provaları yapanlan millet unutmayacaktır. Bunlann bazıları adalet önüne cıkarılmışlar sa da bazüarı ise halen çıkanlamamıştır. îşçi haklaruıın wsr resiııin bile abnmasını değll, sendikal faaüyetlerin disiplin altına abnmasını istİTorum.» Önergenin aleyhinde konuşan Akif Enginay, işçilerin eski du rumlara dönme gibi bir niyetlerinın bulunmadığını belirterek şöyle dedi: «Ortada devlet, hükümet gtivenlik yoktu. Derneklere bile izinsiz kurulma imkanı verllir ken, sendikaların izinle kurul ması demokrasiye pek uymaz. Eski devirlerin huzursuzluğunu esas alarak yenl düzenlemelere gidilmemelidir.» Mtıstafa Alpdündar. konuştmasında, İhsan Göksel Paşa'nın şaka yaptığını öne sürerek, «Onun istedisi sendlkalar demokratik ülkelerde yoktur» diye konuştu. Maddelerin zaten yeterince kısıtlanmış durumda olduğunu o nedenle 15 milyon ailenin fazla rahatsız edilmemesini isteyen Alpdündar, «Sendika kurma hakkının dünya ülkelerinden aynlarak izne bağlanması önergesinin görüşülmesini bile talihsizlik kabul ediyorum» dedi. 12 Eylül'den önce devlete or taK oıan senaikaiar bulunduğunu, savunan AbduJlah Puiat Gözübüyük, ise şövle konuştu: «Disiplin kabul edllebillr, ama herkes müsbet hukuk kurallanna kesinlikle uymak zorundadır. Demekler sendlkalar bunu çlgnemişlerdir. Fakat işçlJşveren kesimi arasında adU bir den Yargıan izlediği bakımmdan, artık bu nedenleri de öne sürmek istemiyoruı. Daha doğnısu, süre açısından öne süremlyorıız. Biz. objektif bir yargılama için Hâk. Bnb. Atilla Ülkü'yü reddediyoruz. Yargıcın tarafsız olması, davamn ve yargılamanın temellni teşkil edrr diyonız. Bu temelin koruıımasını istivoruz. Adalet tstiyoruü. Ve bu nedenlerle, red isteğimîzin işleme konulmasım diliyoruz.» Saat tam 12.00'de Turgut Kazan'ın yargıcın reddine ilişkin dılekçesini okuyup bıtırmesmden sonra, dilekçe dosyaya kon du ve tutanağa geçirildı. Bu arada saat 12.10'da Reha Isvan duruşma salonuna alındı ve yenne oturdu. Daha sonra avukatların ıstemıne karşı savcının re dlyeceğı soruldu. Mustala Gul «Avukat Turgut Kazan'ın talepleri hakkındaki kanun msri delerinı inceleyip gdrüsümüzn bildirmek ıçin ara verihnesini talep ederim» deaı. Mahkeme heyeti saat 12.20' de «Iddia makamına mehil verilip verlbnemesinl ve verllmesi halinde ne zaınana kadar verihnesi hususunda bir karar vermek üzere» gızli müzakereye çekildi. Bu sırada daha sonra duruşmaya katılan Reha Isvan, «Sayın Hfikün, ivedî bir sorunum var, ivedilikle avukatımla görüşmrk için izin istiyorum» şeklinde bağırdı ancak yargıç herhangl bir yanıt vermeden duruşma salonundan çıktı. Heyet saat 12.40'da yeniden yerini aldığında, «tutuklan u sebebleri ortadan kalkmamış olduğundan tutuklu bütiui sanıklann tutukluluk hallermin devanuna, Avukat Turgut Kazan'ın reddi lıâkim talebi ile IIgili olarak görüşünü hazırlaması ıçin mchil talcbinde bulunsn savcıya mahkemece mehil veril mesine» karar verdi ve duruşmayı saat 12.43'de bitirdi. Duruşma 2 Eylül 1982 perşembe gıinü saat 10.00'a ertelendı. DM'de kabul edilen (Baştarıfı 1. Sayfada) lerî ve sosyal amaçlarla özel teşebbüs ö» gürlügüne sınır getirebilir. Devlet. oıel şebbüslerin güvenlik ve kararlılık İçinde çahşmasım saglayacak önlemler alır. MADDE 53 ÇALIŞMA HAKKI VE ÖDEVt: Çahşmak, herkeslo hakkı ve ödevldir. Devlet, işçl işveren Ilişkilerlnde menfaatler dengesinl ve çalışma banşını korur. Devlet, işsizlip önlemeye elverişli ekonomik bir ortam yaratılması içhı gerekli önlemlere öncelik tanır. MADDE 53 ÇALIŞMA ŞARTLAR1 VE DİNLENME HAKKI: Kimse, vaşına. cinsiyetine ve gücüne uymayan işlerde çalıştınlamaz. Küçükler ve kadmlar. çalışma şartlan bakımından Szel olarak korunurlar. Dinlenmek, çalışanlann hakkıdır. Tatiller ve yılbk Izin haklan ve şartlan kanunla düzenlenlr. (Baştarafı 1. Sayfada) Başkan, P. Kd. Alb. Ahmet Yıidırun, duruşma yargıcı Hâk. Bnb. Atilla Ülku, üye yargıç Hâk. Yzb. Tank Kale'den oluşan mahkeme ve iddia maîîa2nmda sivil savcı Mustafa Gül saat tam 10.00'da yerini aldıktan sonra. daha önceKi celselerden değişik olarak san'kla rm yoklamalarının adlarının başharflcnne gore aifabetık sıraya gore yapıldığı gorüldü. Yoklama sırasında, tutuksuz sa nıklar Senıra Özdamar ve Gundoğan Görsev'ın yanısıra tufak lu sanıkîardan Cumhuriyet Fteha İsvan'ın da durusmada butunmadıkları saptandı. Duruşmada, 21 savunma avukatı lıazır bulundu. Saat 10 07'de yoklamalann bitimınden sonra, Istanbul Barob'i Başkanı Orhan Apaydın'ın vekill Burhan Apaydm ÎOZ aldı ve yoklamanın sanıklann adlarının baş harfme gore, aitabetik olarak yapılmasım elestırerek bunun yasaya ve mahkemenin karsrlanna aykın olduğunu belirtti, yoklamanın ve sorgulamanm iddianamedekı sı raya göre yapılmasım istedi. Apaydm ayrıca savcı nın geçen celse, mahkemenin ara karan yazdınlırken avağa kalkmamasını da eleştirdi ve ayağa kalkması gerektiğini büdirdi. Apaydm ayrıca, duruşma yargıcınm, mahkemenin karan dısında re'sen karar veremeyeceğini bildirdi. Mahkeme heyeti saat 10.26' da Apaydın'ın lstemleri konugunda gizli görüşmeye çekildi. «Konoyn çevremde bıdunan 42 dakikalık bir aradan sonra Komlsyon stkadaslanmla gö mahkeme heyeti saat 11.08'de rüşflp kabul ettik Feyzioglo yeniden duruşmaya başlandığın arkadasım lyi yaptın dedi. Ba da, Apaydın'ın tüm îstemleri kanı arsdık, bulamadık. Müsreddedüdi. tesaria görüştük. Dî£er arkaMahkemenin ara karannı yaz daşlanmla da ayak üstii görüdırmasından sonra sa\oınma süp kabul ettik. Eğer Feyzioğ avukatlan adına söz alan Turlu çok ısrar ederse bir Meclis gut Kazan, duruşma vargıcı üyesi olarak teklifi benimsiyor Atilla Ülkü'yü reddettiklermi belirtti ve 11 sayfalık bir dıiekve kabul ediyorum.» çe verdi. Meclis'in en az konuşan üyeDılekçede özetle şöyle denillerinden birl olan Raeıp Tar. di: tan yerinden söz alarak işko«Müvekkillerimiz adına, dulu adedinin bugüne kadar yöruşma •vargıcı Hâk. Bnb. Atilla netmelıklerle tespit edildiğinı, Ulkü'yü reddediyoru7. Son olaAnayasa'da yer almasının soz rak. ara karannın tefhlmi sırakonusu olamayacağını belirtti. sinda öğrendigimiz durum, daTartan, Türktş'ın is kollan ha önceki kuşkulanmızı pckişsayısınm daha da düşük adet tlrmiş ve bizi red yolunu kulte tespitini istediğini. 24 rakalanmaya mecbıır etmiştir. Çünmınm Anayasaya girmesi halin kU. 353 sayılı yasanın 124. madde bir çok üst kuruluşun gödesine dayanılarak yazıldığı be rüşünün alınmarms olacağını lirtilen miizekkereler hlzi haykaydetti. Selçuk Kantarcıoçîu rete ve dehşete düşünnüştür. ise, Türkîş'in diğer sendikalaHerkes bilir ki, «kanunsuz rm görüşünü almadan işkolusul olmaz» kuralı usnl hukuları sayısınm 36'dan 24'e ındırıl kanun en temel kurahdır. Bu mesini istediğini, Komısyonun loıral önümüzde dururken aözbuna nasıl katıldığını sordu. konusu mii'ckkerelerin yazılmış Bakanm bu ışe guldüğünu bılolması, Hâk. Bnb. Atilla tllkıi biren Kantarcıoğlu, «Komisyon ile blrUkte bu davada aleniliğin, vicahiliğin ve sözIülUğiin Başkanı, Müsteşardan aldığı tadeğü, gizUliğln ağır bastığını limatı biıe nasıl empoze edive basacağını gösterir. (...) Bu yor» diye sordu. müzekkerelerin yazılnus olması. Vahap Güvenç, bunun Türk Hak. Bnb. AtlUa Ülkü'nün bu İş'in empozesi olmadığını üye olarak önerge verdiğlnl hatır davada tarafsra olamayacap^nı, lattı. îşkolu sayısının 36 ola tarafsız davranamayacağını gös termistlr. rak kabul edildiğinde sanayliAynca, her sanığın başka nin henüz gelişmemis bulunderneklerle, meslek kurulusladuğunu hatırlatan Güvenç, iktirıyla yönetici yahut üye olarak darların sendikalan parçalamak ıçin sendikalan değişik iş kol ilişkilerinin ve o dernek yahut kuruluşlar hakkında çok aynnlartna bağladıklanm söyledi. tılı bilgilerin tnplanmasını isteHür Dünya tşçl Sendikalan miştir. Bir kez, böyle bir istek Konfederasyonunon halen işkol anayasamızın kamu kurumu ları sayısıru azaltma yolunda nitellğinde saydığı yasal meslek çalışmalar yaptığuıı bijdiren kuruluşlanm suçhı saymakla Gfivence Bakanın bu ise güleblrdir. lfclncisl, böyle blr îstek meyeceğini, zira kendisinin de soruşturmayı aonu bilinmez bir bu çalışmalann içinde bulunkaranlığa gömmek demektir. duğunu söyJedi. Ve böyle bir istek, sanıklar Söz alan Anayasa Komisyoiçin TCT'nin 141. maddesuidenu üyesi Fevzi Fcyzloğln ise, ki 1. fıkramn 'i. bendlnin bite şöyle dedi: «Verilen arada AldiişünüldÜKÜrtü gösterir. Kısadıkaçtı ile görüştüm, ama soncası, sanıklann mahkumiyetleri yolunda kesin blr kanaatin radan işkollan sayısınm 24 ol teşekkül etmis olduğunu gösmasın) kabule mütemayil olterir. Nitekim, savunma makaduğunu öğrenlnce (iyi yaptın) demedim Bakanm bile bu ko mına böyle yaparsamz duruşmayı haftada bire indiririm de. nunun Anayasa hükmü olmama sı görüşüme katıldı&ını söyle nilmesl ve müvekldlbnlz Mahmut Dikerdera'e dilekçenln tem dlm. Iki caml arasında kalmıs yiz safhasmda ise yarayabüece lıinamaz durumnna düsmemek ginl söylemesi, mahkumiyet yo için (o halde madde\i eert alalundaki bîr kanaatin daha şimlım) dediler. Bu mutahakat diden varolduğu anlamına geiçinde salona girdim. Ben hayalir. tımda hakikatın dısında bir sev Dunışma vargıcı HSk. Bnb. söylemedlm. Ben Anavasa'da Atilla Ülkii dava açıldıktan son böylesine aynntılı bir hükmün raki bir kararname ile atanyer almasının anlamı bulunmamıstır. Bu durum objektif oladığını söylemeye çalısıyorum.» rak bizlerl kaygılandımuştır. Bunun üzerine Aldıkaçtı söz Çünkü doğal yargıç Ukesl hualarak şunlan söyledi: kukun vazgeçilmez Ukesidlr. Ben Feyzioğlu'nun bana iyi Herkes ancak doğal yargıcı yapmışsın dediğlni söylemeönünde yargüanabilir. Doğal dim. Bakanm, Fevzioflu'na (iyi yargıç ise, suçtan önceM yaryapmışsın) dediğinJ söyledlm.» gıç demektir. Suçtan sonra ata Bu tartışmalardan sonra Bas nan yargıç doğal yargıç değilkan Vefik Kltapçıgil, 55. maddir. Sonradan yapılmış bir atadenin oylamasmı bueüne bırak madan kaygı duymamak mümtığuu söyledi. KUapcıgil Anakün değîldir. tşte biz. bu kaygıyı duyduk, yaşadık, yüreğimiz yasa Komisyonu'nun calışacade taşıdık. Sonra, duruşma yarğını bildirerek gece oturumu gıcı Hâk. Bnb. Atilla Ülkü hakyapılıp yapılmamasını oya.sundu, ve gece oturumu yapılma kında edindiğimiz bilgiler, bu ması kararlaştırıldı. Genel Ku kaygımızı artırdı .Ama 353 sarul bugün saat 10'da toplana ydı yasanın 40. maddesinde beUrlenen reddi isteme zaınanı rak çalışmalarını sürdürecek. evlemleri ve toprak işgallenni hiçbir zaman tahrik ve teşvik etmemiştir. Sayın Aldıkaçtı MGK'nin bu konudaki kesin kararlarma. karşın geçmişi diline dolayarak DM kürsüsünden siyasal polemik yapmakta, temelsiz gerekçeler yaratmaya çahşmaktadır. Kaldı ki DM Anayasa Komisyonu Başkanının mantığı bozuktur. Topraksız çiftçiye toprah daffitmak Atatürh cumhunyetinde devletin temel ükelerınden bırisı nıteligindedir. Ülkedehi sular (pöl ve nehir) ulusundur, hiçbir hışi bu sular üzerinde özel mulltiyet hakkını ileri suremez, bu suları satamaz. kiralayamaz. Batı demokrasilerinde mül kiyet ve miras hakhına karşı siyasal görüşlerln örgütlenme özgürluğü vardır. Oralarda bu nedenle hiç liimse demokrasiye paydos borusu çalmaya kolkısmaz. Türkiye'de ise hiçbir parti mülkiyet ve miras haklannın kaldırumasını savunmamıştır. Sayın Aldıkaçtı'nın sözünü ettiği ileri gelen kisinin partisi, yurttaslık vasası ile ülkemizde mülhivet ve miras haklarını düzenlemistir. Saym Aldıkaçtı, MGK'nin hildirilerine uymaya özen pösterereh geçmise dönük polemikleri DM kürsusune taşımaktan kaçınmalıdır. kişi» yasadışı ••• ABD'li hukuk^ular Ecevit'in avukatlarıyla görüstü ANKARA, (Cumhurivet Böromı) Türkiye'deki durum hakkında bilgi toplamak üzere Ankara'da bulunan ABD'li «Avrupa Güvenlik ve işbirUğl Konferansı Kanna Kmnitesi» Hukukçulan halen hapishanede bulunan, feshedilen CHP eski Genel Başkanı Bülent Ecevit'in durumu hakkında bılgi aldılar. ABD Kongresl ile Yönetim arasınd% ortak bir organ olan AGÎK Karma Komitesi'nin hukukçu teknısyenleri Spencer Oliver ve Marttn Sletzinger, hafta başında basladıklan temaslarmı dün de sürdürdüler. Haytalara zırlama dım. tnsan ne kadar yaşlansa da, ögrencilikten içinde yi ne blr parçacık da olsa kor ku kalır. Erglnay'ın bu söz leri üzerlne Akyol, «sınıfta kalmamak» İçin yanıtını verdi. Sınıfta kalnıayı mucip blr durum varsa bunu düzeltlrlz. ••* Genel Kurulda en çok tar tışılan maddelerden blri de toplantı ve göstert yürüytt şü düzenleme özgörlüğüne ilişkin 34'ncü maddeydi. Üyeler, bu maddeye çeşitli yönlerden yaklaştılar. Isma 11 Şengün, maddenin son fıkrasım eleştirirken şöyle dedi: Avcılar Dernegt toplan tı düzenlerse, köpek neslinl koruma derneği bu top lantıya katılaraayacak. Velit Koran İse, önceden izln almmadan toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlenmesine İlişkin ifadeyi çok sert eleştirdl. Koran'a göre, bu ifade l!e yenl «Patrona HalUIer» türeyecektl: Ve bu «Patrona Haliller». «pes temallannı ellerine alarak, toplantı dOzenleyebileceklerdl». Koran'a göre bu mad de öyle düzenlenmeliydi kl, kendl deyimiyle «haytalara zırlama İmkanı verilmemellydL» Hak arama özgürlüğüne ilişkin 35. maddede «yargı lama» sözcüğünün deglşmesl sırasında da Danışma Meclisinde llglnç gellşmeler oldu. Prof. Akif Erglnay, tümcenln gelisine bakıldığmda «klşilere adil yargılanma» hakkı yerine cadil yargılama» yetklsi verildiğini söy ledl. Komisyon 35'nd maddedekl «yargılama» yerine «yargılanma» sözcüğünün kullamlması önerlsine katılmıştı. Bu konuda tartışmalar bltmlşti kl, en ön sı rada oturan Abdullah Pulat Gözübüyük elini kaldırarak söz İstedi. Gözübüyük sallanarak yerinden doğruldu ve «yargılama» sözcüğünün «yargılanma» olarak değlştl rilmeslnl önerdl. (Baştarafı 1. Sayfada) Sayın başkan adil yar gılama. adil yargılanma olmalıdır. Bu kadar ısrardan sonra «adil yargılama», «adil yar gılanma» oldu. ••• TRT genellikle Genel Ku rul'a ögleden sonralan ka meraman gönderiyor ve anayasa görüşmelerinden gö rüntü alıyor. önceki gün de, TRT kameramanı geldl ve flasını yakarak, görüntü almaya başladı. Danışma Meclisinde sıralar boştu. Bir çok üye kulisteydi. Sıraların aksam televizyon haber lerinde boş görünmemesl için olacak kl, Başkan Veki 11 Fennl îslimyell üyelerl Genel Kurula çagırmak 1çin zile bastı. Zil sesinl duyan üyeler, aceled tavırlar içinde Genel Kurul salonu na girdiler. Kamerayı görünce daba da acele ederek, yerlerine oturdular. Böylece önceki gece seyircl ler, hemen bemen bütün da ruşma üeylerinl izleme ola nağını buldular. Danışma Mecllsi'nin kür süde en heyecanlı konuşan üyesl herhalde Beşir Hamlt oğulları. önceki gece geç saatlerde görüşmeler devam ederken, Beşir Hamltoğulları söz İstedi. Başkanvekili Îslimyell, «Sayın Ha mltoğullan, çok gür olan se sinizle yerinizden konuşabl lirsiniz» dedi. Hamitoğullan, tsllmyell'yi duymamış glbi, kürsüye doğ ru ilerlerken, yerinden konuşama«ıasının gerekçesini açfkladı: Bugün pek iyi değlllm. Hamltoğulları'nın bu sözü üzerine Genel Kuruldakl tiyeler ile birlikte ciddlyetiyle bilinen îsllmyeli de gülmeye başladı. ••• Anayasa görüşmeleri sürerken bazı üyelerln de ka tıldığı blr görüş ortaya çık tı: Yahu. biz Aldıkaçtı'ya haksızlık etmişlz.. Neden? Baksana, begenmedlğimiz tasanda Danışma MecUsl öyle değişlkllkler ya pıyor ki, Aldıkaçtm'ın tasarısına rahmet okutacak. (Baştarafı 1. Sayfada) temlerden uzak olarak elde etmişlerse, bu tür bilgilere de «amiyane bllgi» diye ananz. Bir de «felsefi bllgi» vardır. Hukuk sosyolojisinde «amiyane» ya da «adi bllgi» dedlğimiz bilgi türü, kulaktan dolma bilgilere ve bu bilgiler üzerinde üretilen kanılara dayanır. Bizde «mahalle kahvesi sohbetleri» genellikle böyle bilgılerle yürütülür. «llmi bilgıamiyane bllgi» ayrımını anayasa tartışmalannda da görüyoruz. Bu kez, «amiyane bilgi» sahipleri, anayasa konusunda, hukuk terazîlerinde tartılmamış bilgi ve düşünceleri gerçek gibl ileri süren kiml hukukçular ve ne acıdır profesörlerdir! «Amiyane bilgi» örneklerine «tepkl anayasası» kavramı çerçevesinde sık sık tanık oluyoruz. Dl yorlar ki, «61 anayasası, blr tepki anayasasıdır, biz de şımdi, 1961 anayasasına bir tepki anayasası hazırlıyoruz..> Önce şunu knydedelim: 1961 Anayasası, kendisinden önceki 24 Anayasasınm tümüne ya da herhangi bir maddesine karşı oluşan «tepki» İle hazırlanmadı. «Tepki» anayasaya değil, 195060 döneminde anRyasayı çiğneyen, temel hak ve özgürlükleri daraltan. Atiatürk devrimlerlne sırt çeviren siyasal kadroya karşıdır. 1961 Anayasası, 1924 anayasasına karşı değil: 24 Anayasasmı uygulamayan BayarMenderes iktidarma. onlarm «anayasa ve hukuk dısı tutum ve davranışlarma» karşıdır. Nitekim bu gerekçe. 61 anayasasınm başlangjc bolümünde yeralmıştır. Şimdi diyeceklerdir ki: Biz. hem 12 Eylül öncesl oîaylara karşı duydugumuz tepki ile bir anayasa hazırlıyoruz, hem de anarşi ve terörün 61 anayasasmdan kaynaklandiğmı blldiğimiz için bu anayasaya tepki duyuyoruz... Bu savunma biçlml de bir «amiyane bilgi» türünden kaynaklanmaktadır. Çünkü, 61 anayasasınm «sınırsız özgürlük getirdiğl. bu yüzden teröre kaynaklık ettiği» savı çok çürüktür. önce, 12 Eylül öncesinde «sınırsız özgürlük» yoktu... Yoktu. çünkü. ceza yasasmın ünlü 141142 ve 163'üncü maddeleri yürürlükteydi. Bunca elestirilere hedef yapılmış olan Anayasa Mahkemesi, 141 ve 142'Incl maddeleri anayasaya uygun bulmuştu. Batı türü siyasal örgütlenmelere engel olucu yasalar yürürlükteydi. Memurların sendikal haklan yoktu, grev hakkı smırlıydı.. öyleyse, nasıl bir «sınırsız ögurlük» vardı, evet nasıl? «Amiyane bllgi» terör konusunda da geçerlidir. Teröre, blr yandan «uluslararası terör» adım takıyor, bir yandan da «uluslararası» saydığımız, kökünün «dışarıda» olduğunu söylediğimiz terörün 1961 anayasasmdan kaynaklandığım İleri sürüyoruz.. Terör, blrçok ülkede kol gezlyor. Bu ülkeler arasmda. çoğulcu demokrasiyi benimseyenler de var, temel hak ve özgürlüklerl iyice kısıtlamış olanlar da. Terör, çok değişik blr konudur. Terör, ayak üzere söylenecek iki söz İle köküne inilemeyecek karmasık blr olgudur. Bu olguyu, araştırmadan, sormadan, soruşturmadan «terör sınırsız özgürluğü kabul eden 61 anayasasmdan kaynaklandı, öyleys« grev hakkını kısıtlayalım, dernek kurma hakkını kısıtlayalım, basın özgürlüğünü kısıtlayalım» demek teröre yardım etmek demektir. Dlyellm M, bütün bunlar blr «tepkl» sonucudur. Bu tepklnin öncellkle silahlı örgüt ve eylemlere yönelmesl gerekmez mi? öyle olunca da bunca ayrıntı içeren anayasa tasarısmda, örneğin «silahlı örgütlerle» ilgili «devleti ve mllletjyle bölünmezlik» ya da «sair herhangl bir yoldan komünlzme ve faşlzme» gibl gerekçelerle, doörodan doğruya silahsız örgütlere. sendikalara, derneklere ve siyasal partilere karşı kullanılacak maddeler yerine, tıpkı îtalyan anayasasmın yaptıgı biçlmde «gizli ve silahlı örgütlerle» llglli hükümler getirmek, 12 Bylül öncesi olaylarına karsı duyulan «tepki»yi daha iyi dile getirmez miydl?. Ayrıca, madem bu kadar aynntılı hükümler konuyor ve madem bu taslak, teröre karşı duyulan «tepkl» ile oluşuyor, o zaman örneğin, Devlet Güvenlik Mahkemelerl ile ilgili maddeye «silah kaçakçılığı» suçlan İle ilgili bir bölüm konulamaz mıydı?.. Şu gözden kaçıyor: 12 Eylül öncesl, «ille de DGM'ler kurulsun» diye dlretenler, yıllarca silah kaçakçılığı suçlarımn, askeri yargıda mı, yoksa sivil yargıda mı görülmesi gerektiği konusuna blr çözüm yolu bulamadılar. Evet, evet yıllarca! «Tepki» İse buna da tepkl duyun.. Hayır duymazlar! DGM ile ilgili madde «devletin iç ve dış güvenliği ile ilgili suçlar» kapsamma, göreceksinlz, daha çok, 141 ve 142'inci maddelere girdiğl ileri sürülen eylemler sckulacak, terörü besleyen ana kaynak, yani silah kaçakçılığı, DGM çatısı dışında tutulacaktır. Ikinci Dünya Savaşmdan sonra yaymlanan bütün uluslararası bildlriler ve hazırlanan anayasaîar, genellikle nasyonalsosyalist ve faşist rejimlere karşı duyulan tepki İle hazırlanmıştır. Bizlm, anayasa hazırlayıcıları İse, faşizme karşı duyulan tepkllerin birer ürünü olan bu bildirileri ve anayasaları, çarpıtarak ve saptırarak, bu anayasalarda ve blldlrilerde korunmak lstenen temel hak ve özgürlüklere karşı kullanmaya çalışmışlardır. Yirmlnci yüzyılm şu son çeyreğinde Türk insanma layık bulunan rejim ve anayasa bu mu olmalıydı? Yazık, çok yazık! GOZLEM PARÎSTEN (Baştarafı 12. sayfada) Fazla bir şey söyleyemiyor. îkti dardayken başka, muhalefettey ken başka olunabileceğini en iyi onlar biliyor. Giscard d'Estaing'ın «petrol» nedeni ile 7 yıllık başkanuk sUresi sonunda nasıl Araplara yanaştığınıa henüz unutulmadığı kanısındalar. • • • Fransa'da son zamanlarda azgınlaşan terörün en önemli sebeplerinden biri olarak tamşüan «Ortadoğu» politikası ya nında, aynlıklara sebep olan diğer bir konu İse, alınabüecelc «pratik» önlemler meselesl. Içişleri Bakanı Gaston Deferre'e göre, siyasi mülteciler cennetl Fransa'dakl, «mülteci» kavramım ele ahp, yeniden değerlendirmek gerek. Adalet Bakanı Robert Badlnter İse «Özgürlük, ozgfirlüp ortadan kaldıncı yöntemlerle savunulamaz. Bu takdirde özgürlük ölür ve terör gaUr Çikar» diyor. Geçen nlsan ayında, aynı mealde bir görüş ayrılıgı, gene aynı iki bakan arasında başgös terince hükümet Adalet Bakanı yanında ağırlık koymuştu. Abu Nidal, FKÖ'nün Fetlh" gîubunun eski Irak temsilcisi. Örgütün paralarmı yürüttügıi ve kendi başına buyruk hareket ettiği için Fetih tarafmdaa 1974 yılında idama mahkum adiliyor. O tarihten beri, kâh Kuriye'de, kâh Irak'ta kendi örgütü ile eylemlerinl sürdürü. yor. Ama kime karşı? Bazea Bi l'stm sorununa anlaşma yoliı ile çözüm bulmaya çalışan ıbmlı FKÖ temsilcilerine, • ba*zeıı de Israillilere. Abut Nidal'ın geçen yıllarda üsllendiği Viyana'daki bir Musevi Sinagogu ile Londra İsraU Büyükelçiliğino yapüan saldında kullanılan silahlarla, Pa rıs'tekl saldırıda kullanılan silahlar aynı tip: Polonya yapısı hafif makinalı WZ63 model. Bu nedenle Abu Niaal ustünde duruluyor. Ama aşın solcu, «Doğrudaa Eylem» grubu da göz ardı edilmiyor. Mao'cu bu örgütün son zamanlarda «bin paroa» ya bölünmüş olınası, polisin işini zorlaştınyor. Pransız yetkilüerinin ağızlan na almadıkları bir üçuncü ihü mal ise, Çekoslovak ve Cezayir basını tarafından ileri sürüldü. Fransız gazetelerinde de yer alan bu iddiaya göre, «baskını İsrail gizli örgütü yapmış ola* bilirdl. Bu saldın, Lübnan yüzünden bütün dünyanın anttpatisin] toplıyan İsrail dışında kimsenin işine yaramaz»dı. • • • Saldınyı kimin vaptağına gellnce... tçişleri Bakanı olayın eıtesi günü Abu Nidal"ı suçladı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear