Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
28 TEMMUZ 1982 <•» nsanımızda kestir«* 1 me yoldan köşeyi J L dönme kaf asının kök Jeri nerelere dek uzanır. başlıbaşına önemli blr konu, ama, Cumhuriyet'te bu düşünce sapması 1950' lerden sonra yaygınlaştı. Ma lum slogan «Her mahalleye bir milyoner!»in kavurucu cazibesi. ne olduğu belirsiz bir devletçilikten, ne olduğu belli kapitalist iktisat kuramım adam gibi uygulama çabaianna geçişte. DP'nin kösnül oy deposunu da oluş turdu. O gunden beri, devle te yakrn rantiye bir smıf giderek palazlanırken, statü8ü bir turlü netleşemeyen cümle orta sınıf da rantiye sınıfa iltica edeceği gunün düşlerini görur oldu. , Ama. o denll çabuk ve kes tirme yoldan dönülmüştü ki kögeler. zavallıcıkların dünya hikmetlerini öğrenecek zamanlan olmamıstı bir tür lü. Dünya ntmetleri Ue dünya hikmetlerinin Iki ayn ka tegori halinde değerlendirilip. çocuklara hep nimet yol lannın öğütlenmesi de tatmin edici sayılamazdi artık. Sermayenin terkibindeki hız lı degişiktik küffar kapılannı vakınlastırınca, ele güne karşı riisva olmaktan kurtulııp milll gururumuzu yüceltmenin yollannı bularagimız apaçıktı. tşte. buriııvamızm buriuvalaşmaya baş laması da cehaletini farketmesiyle kendini gösterdi ve ansiklopedi saltrını tam bu sıralarda. uyanık ?ekamızın parsömen heykeli olarak arzı endam eyledi1 Ansiklopedicilerin pîri Aristoteles'i yaya bırakan bu engin kültür hizmeti, daha piyasaya sürülmeden ansiklopedileri 2 baskı yapmaya zorlayacak kadar büyük bir okuyucu talebiyle kucaklaşmca (buna alıcı talebi demek de mümkün), basın organlann dan ilaç tröstlerine dek bu alana el atmayan kalmadı. Mobilya kataloglarına, bol aksesuarlı kütüphane birimleri de yerleştirilmeye başlandığmdan beri. bereketli bir tartışma alanı olma özelliği kazanan ansiklopediciliğimizde sık rastladığım Iki olguya, iki saygın ansiklopedimizi rahleme yerleştirerek değinmek istiyorum ben: Gerçek saygısızhgı ve kapkacçıhk... Yunanca'da daire çevrestnde anlamma en kyklos ve eğitim anlamına paedeia sözcüklerinden türeyen ansiklopedi. çeşitli alanlarda verfli bllgilerl alfat&tik ya da sistematik biçimde ve nes nel ölçüt kullanarak bir ara ya getiren bir çeşit. ilkel bilgisayar olma özelliğiyle. ya zıldığı gunden geriye hep ay nı şeyleri söylemek zorunda olan bir yapıttır. Üç ayrı an KÜLTÜRYAŞAM Cumhuriyet 5 insanlar ve sanat muraı belge Kötu film seyretme estetiği 5: Sarkıcılar Kralı Fatih ÖZGÜVEN merikan slneması Altın Çağı'nda 'başarı öykülerl'yle ya Kindan ilgilenmiştir. Çoğunlukla ünlü kişilerin (Pascear, Curie'ler, Gershwin VD.» hayat öykülerlyle ortüşen bu tür 50'lerin sonlarına dogru yavanlaşır. Başarı oyküleri Amerikan ruhunun lyice 'komtinal' dönemlne alttlr çünkü: filmlerde yıldızlaşan bireyle, dolayısıyla da onun yıldızlaştırdıgı blrleştirlcl ülküyle özdeşl«şme safdtlliğlnin geçerllgl kalmamıştır artık. Braado'ya ya da CUft'e başaıJiış adam1 roİU oynatmatt olacak şey de ğildir. Büyülı WT günah çıkarma döneminln başlangı cı olan 50'lerln sonunda ge A Türkiyede ansiklopedi salgını ve... siklopedi. Mercidabık savaşı için üç ayrı tarih. üç ayn padişah ismi, üç ayn sonuç veremez. Ama, boyutları ve perspektifleriyle farkhlık gös terebüir ansiklopedi ler. tndeks'ine aldığı bir maddeyi geniş kapsamlı, ya da can alıcı cümleleriyle özetleyerek aniatabileceği gibi. sözgelimi. bir idam maddesini. tarihçesiyle ve bugünkü tar tışmalanyla ele alarak. zımnî bir yorum da yapabilir. Öyleyse. vitrinleri. raflan dolduran sayısız ansiklopedi ye, yakaladıklan satış şansını değerlendirmenin otesinde boyutlan ve tçerikleri itibarıyla da bakmanız ge rekiyor. Üç ciddi kavramı bir araya getirerek, Sosyalist Kültür Ansiklopedisi adıyla yaymlanan ve bugünlerde Çağdaş Kültür Ansiklopedisi adıyla yeniden piya saya sürülmesinin düşünüldüğünü duyduğum bir emtia'dan başlayahm ise. Satın alanlar, kanştıranlajr bilir. insanın hangi maddeyi nerede arayacağını • düşünürken beyin tellerini buharlaştırması işten bile değildir ya, aslında bu ansiklopedi, karmaşıklığından çok kapkaççıhğıyla ciddi bir rekor kırar. Çeviri maddelerinin önemli bölümü Fidel Cast ro'ya vanncaya dek Meydan Larousse'dan neredeyse fotokopi yoluyla kelime keli me kopya edilen S.K.A.'den hukuksaı karine teşkil edeC8K bir örnek vereyim ıaterseniz: «Lazaro CARDENAS Meksika Cumhurbaskanı. general doğ. 1895; 1813'de Huerta yönetimine karşı savaşa katıldı.» CM.L. C. 2, S. 784 / S.K.A C. 2, S. 642) Yani, dizgi hatasını düzeltmek zahmetine bile kat lanmamıştır. Ama. o çok güvendikleri Meydan Larousse, ABD'li öğrenci Uderl Stokely Carmichael için • 1967'den bu yana Amerikan toplumuna karşı şiddet hare ketlerinin öncüsü oldu.. (M. L C. 2, S. 791) deyince, güven fazlalığından bunu da aynen geçivermışler (S.K.A. C. 2, S. 642). 1968'de Ant Yayınlanndan Siyah İktidar ki tabı yaymlanan VG Black Panthers'e karşı Black Power hareketinin ideologlugunu da yapan bu adam. SNCC (Şiddet Karşıtı Oğren ci Koordinasyon Komitesi) dahil, şiddete karşı yürüttüğü eylemleriyle tanınır. Yaztk ki. ansiklopedilerin yeni bilgi üretmediğini yerinde saptayan çeviri bölümünün yöneticisi, dizgi ve bilgi hatalan olabileceği ihtimalîni gözden kaçırmış, böylece de minare kılıf'a sığmayıvermiş. leneksel 'başan öyküsü'ne biraz 'sınıf atlama', biraz •fırsatçılık', estetik olarak da bolca 'bajağıhk' kokusu siner. Üstü av>k beyaz arabalara, havuz uaşı partilerine inanan Kaimış mıdır ar tık? Evet. Elvls .. 'Love Me Tender / tncıttneden Sev Beni' (1956> adlı ilk filmin den Havai'de geçen çılgm teknikdlorlarına kadar Elvis her filminde bli dönem kari katürüdür. Dönem asl genç lerin dönemtdlr ya, Elvis'de 'Aslnin Kraiı' olmaya yeminli bir maballe kabadayısı edâsı sezlür. 'Sarkıcılar Kralı* ve ötekl fllmlerinde bir hayll br'ıyantinlediği ka bank saçları, neykel profiliyle somurtkan bir ergenin ki arasında gldip gelen boyalı yüzüyle olduğu kadar dönemln kadife sesli sarkı cılarına karşı kullandığı lç gıcıklayıcı ş a r « söyleme tar zıyla da seçKinleşir. Gene o dönemin aıdırışsızhğına 'fena halde' kaptırmıştır; şov yaparken cinsel kimliğine çapkın Kruça çalımlarıyla çifte aalamlar katmak tan çekinmez. Küstah. efkârlı. seçkinci kültüre karşı kayıtsız (sevgilisinin entellektüel ailesmi 'fena bozar'), oilgisızliğinden gurur duyan norozsu bir delikanlıdır. 'Kızına karşı kayıtsız davranmayı erdem bilir, bunu şarkılanna da yan sıtır; 'If Tou Really Want My Loving / Treat Me Nlce...' Aşkımı gerçekten lstiyorsan / İyi davran bana.. (Kızcağız bift<»ğin parasını da öder) Görünüşe »Idanmamalı: asiliği James Dean gibi ger çek 'hoşnutsazların yanında blr karikatür olarak kalan Elvis. 'CountryTaçra' müziği geleneğinden yetişme birçok "şarısıcı gibi şiddetle tutucudur. Filmdeki Elvis, bardî karıştığı bir kavga sonucu düştüğü hapishanede eskl bir 'country' şarkıcısı tarafından hem hapishane hem de müzik etiği Konusunda eğitilir. Zaten bu ikisi atbaşı gider; dersın ozü, 'ne içeride ne de iışarıda işin farklı olmadığı' yoturdadır. Dışarıya çıktığımî.i Elvis'i yan karanlık bariar, müzik kutulu gece kuiüpleri, ucuz striptiz lokaller» bcklemektedlr. Bunlarm 50'lerln Amerikan fllıpterinde kentll aykınhğın lekorları olduğunu biliriz. Ama Elvis dış görünüşüne uygun düşen bir kültürel ktendlne benzerlik gösterlr; o aslında Kadın giyimi ve cinsellik Enis YILMAZ iyinme dogal değil, toplumsal blr ihtiyaçtır. Ta. rihin hiçbir döneminde, basit bir örtünme işleviyle sınırlı kalmamıştır. Her zaman, bunun ötesinde anlamları, işlevleri olmuştur. Giyimi belirleyen külttir onu birtakım değerlerle de donatır. Bu bakıtndan giyim tarihi. aynı zamanda zengin bir toplumsal göstergeler tarihidir. O da, kendi diliyle, toplumun tarihini anlatır. öte yandan, belirlj bir karmaşıklığı olan bir dildir giyimin dili. Çünkü çok zaman tek bir giyim parçası birden fazla ve bazan birbiriyıe çelişen değerlerin taşıyıcısı da olabilir. Günümüzde kadınlarm giydikleri nesnelerden bazılannın erkeklerden alınma olduğu görülüyor: pantolon, ceket, kravat gibi. Alışık olduğumuz ölçüde, yadırgamıyoruz bu gi ' yim tarzını. Oysa bu noktaya, çok zaman gözden kaçırdığımız, belirli bir mücadele sonucu gelinmiştir. Ceket ve pantolon bir zamanlar yalnız erkeklere özgüydü. Ama, kapitalizmin gelişmesi sürecinde ortaya çıkan çok yanlı, girift toplumsal mücadelelerin soKadın, giyimini daha başka biçimlerde ethilemeye devam nucunda oluşan kadın eşitliği etti. Cinsel özgürleşme sürecine paralel olarah cinsel himideolojisinin gelişmesiyle bu tekel ortadan kalkmaya başlaliği açığa vuran giysiler bulundu. dı. îlkin aydın çevrelerde, GBorge Sand gibi kadınlar kadın türü biçimleyen fOdrler de ereşitliğihe giden yolun «erkek •dan sonra kadın giyimini daha keklerin kafasında gelişen fietkilemeye gibf» olmakta yattıgı sezgisiy başka biçimlerde özgürleşme kirlerdir. Bize öğretilen kadın le erkek giysileri gîymeye, saç devam etti. Cinselolarak dar kavramı, erkeklerin yarattığı sürecine paralel larını kısa kestirmeye v.b. baş pantolon, mini etek, mint şort ve erkeklerin ihtiyaçlarına karladılar. Böylece bu davranış ka gibi cinsel kimliği açığa vu şılık verebllecek biçündeki kadın özgürleşmesinin simgesi ran yeni giysiler bulundu. An dındır.» haline geldi. cak bu yeni gelişmeler, ıkih Egemen erkek ideolojlsi, yal Kadınlarm böylece erkekle bir yoruma açıktır. Birincısi nızca bir «cinsel nesne / zevk re benzer biçimde giyinmeye Kate Millet'in sözleriyle şöy aracı» olarak gördüğU kadınuı başlaması, zaroanla. doğal bir |e özetlenebilir: «Ataerkil dü bu kimliğine uygun düşen imolgu haline gelince, bu davra zende kadını tammlayan siın geleri yaratmak için onun gimşm başlangıçta taşıdığı baş ğeleri kadın yaratmaımştır. yimini de belirlerneye çalışır; kaldırıcı politik toplumsal Gerek ilkel vc gerekse uygar üretilen giysiler erkek ideoiojianlam da belleklerden silindi. dünya erkeklerin dünyası ol si içinde biçimlenmis kadın im Kadın özgürlüğü hareketi bun duğu için, kadına ilişkin kül gesini yeniden üretmekte, yay S 41 Yakışıksız Yanlışlar Taksi soförü Enis BATUR OBERT de Niro'nun canlandırdığı Taks4 Şdförü, New York'ta çalışan taksl şoförlerinln hayatmı, yaşantılannı derinden etkılemiş. Gerçeğin Kurmacayı (fiction) etkileyiş biçiminin Uzerinde sık sık duranlar, Jüç değılse ara sıra, kurmacamn da gerçeği etkiledigini duşunmeliler. Boşuna söylenmemiş: Fasit olmasını istiyorsanız, bir daireyl okşamanız yeterli. öonim çocukluğumda, ilk gençlığimde yerleşik bir şöför ımgesi vardı: Arabssıyla kendi canrnı da, başKasınınkini de hiçe sayabilen: altındaki aracı hor kuilanan; Birtını arabanm kapısına verip engebe, tümsek demeden yolda, yol olmayanda «divane gibi» hızü, sarsak, gozüpeK bir biçimde, genellikle de o iri Amerikan arabaıanru kuilanan bir sürücü tipi egemendi o zamanlar. Kırsal kesimden büyük kentlere göç oranı büyUdükÇe bambaşka bir sürücü paıtresi çizilir oldu. Hırsını hem sraçtan, hem de yolcudan çıkartan bu yeni sürücü kimUgini ören şiddet lehçesiıu ve yanık, yazgıcı bir mitolojiyle dengelenmek istenen bu arainsanı içtnde yaşanüan toplumsal devingerJigin dışından okumak mumirtln degildi. Şimdilerde, özellikle Başkentte, değişlk bir sürücU Jdmlıği oluşuyor. Bu beklenmedlk değişim kipi, belli kl «hizmet sektörü»ndeki başıboşluğun yerini hızla kurumeaılaşmanın almasından KaynakJanıyor. Hızla. telefonlu taksi geleneginin yerleşip benimsenmesinin temel neaenl güvence sorununa bağlanabilir: Müşteri bir kuruma, bu kurumun çalısanına başvurduğunu, gerektiğinde bir muhatabı olacağım. «olaubitti»ye getirilemeyeceğini düşünüyor artık. Şirket de farkında bunun: Müşteriye güven duygusu verirse kendı de kazanacaK çalışanlan da. Başkentte bu 'sektörde, gözle görülür bir saygı illşkisi doğduğu agık. Bu gelışroeler, bix de yenl «üslup» getirdi sürücülere. Hem araçlarına, bem de aldıkları yolculara karşı özenli, dlkkatliler pek çogu. Arabalarda temizliğe önem verilmesi yolcuyu oa etkiliyor: Sigara tablasını anyor artık yolcu, kapılan kapayıp açarken daha dikkatli davramyor, kısa ama terbiyeli blr söyleşi kuruyor sürücü ile. Sürücü ıse, sanki o eskl şolör imgesıyle çelişme çabasında: tri Amerikan arabalan yollann bozuklugu nedeniyle öylesine agır ve ölçüJÜ kuılanılıyor kl, henüz auşamadığımız çıtkınldım bir Uslubun özelliMerine ister istemez dikkat fcesiliyoruz: Hız sınırtı tutuluyor, vites son derece yumuşak bareketlerle degiştiriliyor, direkslyoti bir arkadaşın eli süuJıyormuş gibi çevriliyor. Benim arabam yok Ama olanlardan duyuyorum: Ara* banın tek bir parçası servet. Benzintn fiyatım İse, hepimiz billyoruz. Taksi, enlnde sonunda şoförtin «işyeri». Onu temiz tutmavı, orada gürültU değü de müzik dinlemeyl, üstelik müzik dinlerken müşteriyi de hesaba katmayı rahat etmeyl ve ettirmeyi iş billyor usuı usul. Ote yandan, şirket, her blr yam çalkalanan. boyası dökülen arabalan, onlann sürücülertni benlmsemlyor. Her seyin bakun istedigı anlaşıüyor böylelikle: Aracın da, müşt»riyle vc şirketle Uişklnin de. Yenl sürücü kimligini Uçimlendlrlyor iktisadi koşullar KUltÜrel kosullar da: Top tan zararlı bulma yamlgısma düştUğUmUz TV dlzllerinln hiç mi etklsl yok bu değişim özleminin peydahlanmannda? SürUcüler ile mUşterUer arasındald illçldlerl konu edinen o dizl Cilmin adını bile unuttum: Ama müşterüıın sürücüden, sUrücUnUn mUsteriden beklentUert sessiz oysa etkili bir biçimde düe getirmelerini aağlamadı mı acaba o dizi filim? Çetin Altan'ın yazılannı tümler okuyor bllmlyorum. Ama gündelik hayatın eleştirisine günlük bir gazetede glrişmesi, benim gibi pek çok kişiyi canlandırmış olabilir Pelseti/Kursmsal tabanda. Hcnri Letevbre gibi düşünürlertD yazdıkiarını biraz da günce) tabanlara üıdlrelim. Artık bir sinema salonunda ya da kahvede «Lütfen yere tükünneyüılz» yazısım görünce utanmamız gerektlgini anlamalıyız. Toptancı çözümlerin, «tali» gibi görülen. gösterilmek istenen bu sorunlar kuşaülıp eritilm»den blrer Utopya pattasından 6te anlamı olmayacaktır. R Saygın bir ansiklopedi kimliğiyle tanınan Meydan Larousse'u karıştınrken de. yukarıdaki gibi öfkeden kızardığım zamanlar olmuştu. Hatırladıklanmdan birini buldum: «thöyar Balıkçı Santiago'da ihtiyar bir balıkçınm başmdan geçen...» (M.L. C. 6, S. 239) Bir tek Ernest Hemingway'in bir tek Yaşlı Adam ve Deniz (The Old Man and the SeaJ'i olduğuna göre, kitabın adı ihtiyar Balıkçı değil dir. bir; olay Küba açıklarında Gulf Stream'de geçer ve balıkçmm adı Santiago'dur, iki O.koca Hemjngwây ağzıriı barutla doldurmasaydı. bana söz düşmezdi elbet, ama, Larousse'un bu tür cid diyetsizlikleri, Türkçeleştirenlerin de sorgulama geleneği olmadığı çıkarımm üstüne, hatırladığım bir örneği daha vereyim: «Illuminations... 1872 1875 yıllan arasında yazılmıştır.» (M.L C. 6. S 280) Rimbaud'nun bu büyük şiir kitabı. edebiyat tarihçileri arasmda epey tartışılmış, kitabın 18721873 arasında Londra'da yazıldıgını savlayanlara karşı, 1874'de Londra'da başlayıp, 1875'de Stutgart'ta bittiğini öne surenler çıkmış, ama, birinci görüş çogunlukca be nimsenmiştir. M. L. birincinin başlangıç tarlhi ile ikincinin bitiriş tarihini alarak halledivermiş işi. TDK Felse fe Terimleri Sözlügü gerçek kavramıni: «1 Düşünülen, tasarımlanan .imgelenen şey lere karşıt olarak, var olan. 2 Bilinçten bağımsız olarak var olan.» diye tanımlıyor.«Var olanı keyfi olarak değlştirebilme hakkına sahlp olma şansı» da gerçek saygısızlığın en ilkel belirtisi olsa gerek. 'basarıncaya kadar dene' melisin" söyıamlne İnanan eskl tarz blr töredi'dir. Bar lardan plak stüdyolarma. derken küçük plak şirketlerine yükseıtr. İlk plağını kutlamak (i/ere sevgillsl Peggy ile buıuvtuğu odanm dekoru gene aynı dönemin güldürülerinden tanıdığımız tipik blr eviçi'dlr; Doris Day'le Rook Hudson'ın paylaştiKlan türden beyaz bir kanepe, iki yanında gece lambalan, ağır perdeler Ne var kl EİTls'i Elvis yapan asiliği kadar tutuculuğunun da karlkatürize olmasıdır. Küçük barlardan refah sınıfmın oturma odalanna atlayıvermesi özellikle glylmine yansır. (tlk şarkısını reddeden plak şirketi danıs manının kol düğmelerlno bakıp kendi kendlne 'bunla rm aymsını aiacağına' yemln etmemıs mldlr zaten?)' Üne kavuşan Elvls tam bte taşra zengi»il glbl glyinlrfl lpek robdöşambn, fularv süveterleri, bol pantalonla n. lkl renkll ayakkabılan CMavl Süet Ayakkabılar* gınlaçtırmalrt» v« icselleştip parçasmın da Elvls'in oldumektedir. ğunu unutmayalım) lrl d« Ancak aynı giyim bir başka senli ceketl'îrl, yanında gez açıdan da görülebilir. 1leri ka dirdigi köpeklerl ona 50'lepitalist toplumlarda feminist rin tüketlm estetlğinde özel hareketlerden bazılannın slo blr yer sağlar. Abartmaya ganı «kadının kendi bedenine tam egemen olma hakkı»dır. olan eğilimtnden ötürü ElBuna göre, kadınlann kendi vis kendlnl ancak en tucinsel kimliklerine sahip çık haf tüketim npsneleri aramalan ve onu aşağılanmalar smda rahat hifseder. Onun dan kurtarmalan gerekir. Edil filmlerinde uçsuz bucaksız ginlikten kurtulmalı. «av» ol masmavi havuzlar, platine mamalıdırlar. Seksi giyim bu sarışm kızlar, kış ortasmda bakımdan saldırgan bir cinsel edinüraiş brona tenler varliği simgeler: «Bu benim bede dır: hatta filmîerinden blnim. Onu dilediğim gibi kulortasında lanınm.ı. Dolayısıyla bu giyim rinde havuzun palmiyell tarzı geleneksel toplumun bir süzülen plastis atladığı çok yapısının çözülmesini ve kauçuktan adaya kadının cinsel özgürleşmesini gibi şarkı cöyiemeye başladile getiren bir gösterge olur. yan da J31vis'tir. Elvis bir îleri kapitalist toplumlarda ge tüketici kankatürüdür. On neı değerlerle «seksi» giyim da başarı öysüsü tüketim bu r.erienle birbiri ile uyum i operasına dönüşür. çindedir. Türkiye'de ise. duram farklıDaha kesin blr söyleyişle dır. örneğin tstanbul'un en bü Elvis asi gençierin yıkıcı yük açık hava defile yeri olan enerjisinl gösterişçi bir tüBağdat caddesinde. yaz mevsiminin herhangi bir sıcak cu ketim enerjis:ne dönüştürmartesi gününde Şaskmbakkal me görevini neredeyse ulu Göztepe arasında dolaşan bir sal bir heyecanla üstlenkişi başka bir ülkede yaşadı miş, görevine acıklı bir biğını sanabilir. Çünkü toplum çimde inanmış. giderek tada egemen olan değer yargıla rihi diliminde inatla dlrerı / cinsel ideoloji iie burada nen bütün kahramanlar ki giyim arasında bir uyumsuz gibi kendisl de kültür tuluk vardır. Üstelik bizzat «sek haflığı naline gelmiştlr. Pet sf» giysüeri moda olduğu için . giyen kızların dünya gö rol krlzinirı güncellik karüşleri giyimlerinin ilettiği an zandığı döaemde bir gece lamla ilgisizdir. Geleneksel cin aklma esip onbes Cadillaç sel ahlâkı savunan bir beden blrden satın almak Elvls'l de, cinsel özgürleşmeyi dile Gatsby'e yaklaştırmaz belgetiren giysilerin çeîişkisi... A ki ama onu gerçek bir anak rada büyiik bir uçurum var ronizm hallna soktuğu gibi dır. kapitalist estetiğin 'unutulöte yandan, bu durumun ge mazları' arasîndakl yerine lecekte gerçekleşmesi istenen de yerleştirlr. Hem Elvis bicinsel özgürleşmeyi dile getiri raz da burukluktur; bütün ci gizü işlevsel bir yömi ol anakronlkler gibi onun da duğu da düşünülebilir. Kişilerin kendilerı bunu açıkça ifa ölümüne kadar göbeğine ka de etmese de... Kapitalist iliş dar açık beyaz kovboy giy kilerin her alana el atmaya silerinde, dizl dizl arabalar başladığı toplumumuzda, ge da, hep aynı şarkılarda dlleneksel toplum yapısmdan çı> renme çabasmda dokunak, kışm doğal bir sonucudur bu. lı blr yan yos mudur? ' N E L ONUMU gP 5CJG>u(c U A Y V A N I N TEK.D.I? VAHU n.Lı 0 Metre hesabıyla kapak rengiyle ansiklopedi satm alanların ülkesinde olur bun lar deyip burun kıvınnamalı. Çünkü, ögrenme hakkına karşı bir saldırı, ticaretin tüm değerlerin önüne geçmesi gibi bir aşmma var bir yandan; öbür yandan da, haftada 50.000 tirajlı ansiklo pedilertn yayınlandığı bir ülkede, insanlarm, şu ya da bu biçimde bilgi açıklannın farkına varmış olmalan ger çegl. Bu açıgı en kestirme yoldan kapatmaya çalışmalaruu da fazla yadırgamamalı. Buriuvamızın burjuva lıgı ne kadarsa, bireyimizin bireyselligi de üç aşağı beş yukan o kadar. 11 ciltlik an siklopediyi özeüeyip iki cilte indirerek, okurlanna 'büyflk ve özgün kültür hizmeti' diye sunan maruf basınımız bir yana, bu sosyal olguyu yerinde saptayıp degerlendirebilmek, gerçek say gınnın toplumda kökleşmesi, kurumlaşması yolunda atılacak önemli blr adım olarak duruyor karşımızda. Çagdaşlasmanın gerilikten kurtulmanın yolu, sağlam blr değerler sisteml yaratmaktan geçer. Ve bugun vardıgımız durakta, savunul ması, sahip çıkılması gereken o kadar çok «şey» var kl, «... Imparatorluk pelertni en sonunda Louis Bonaparte'ın omuzlarmdan düştügü gün, Napolöon'un tunç tan heykeli, Vendome dikilitaşuun tepesinden gumbürtüyle Çaresi yok mu? KİMKİME Kadere tnanmıuorvm J^ımdı gelemem BEKİR Ben herşeue flma faia fnanjyorom ILHÂN A BehicAK hal