25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 4 KÜLTÜR YAŞAM 13 TEMMUZ 1982 televizyon 19.50 İFTARA DOĞRU Kur'anı Kerim Fecr Süresi 1530'uncu ayetleri, Sabrt Bahadır okuyor. Türkçe açıklamasmdan sonra Din ve 'Ahlâk konuşmasma yer veriliyor. Seçme hadislerle devam. eden program ezan ve iftar duası ile son buluyor. Kerim Afsarı radyolarda "Atatürk'ün Sesi,, olarak dinledik 20.30 HABERLER 20.50 HAVA DURUMU 21.05 TÜRK SANAT MÜZİĞİ gerap Mutiu Akbulut şu eserleri sunuyon Dü çeşmimden gitmez aşkın hayali, Beni de alui koynunuza hatıralar, Ben yürürüm yane yane, Her şey bana göz süzüp baktığm an başladı, Dertliyim ruhuma hlcranımı 'aradım da yine, Bir peri masalı, Ben isterün ey sevgili senden seni, Sabret gönül bir gün olur bu hasret biter, Çoktan beri bir kız tanınm ben Sanyer'de (Esmer). "Bir aktör cağınm sorumluluğünu tasıyan kişidir» Türkan SEZGIN zun süredir Almanya'da bulunan Devlet Tiyatrosu'ndan emekli ve radyolarımızda yıllarca «Atatürk'ün sesi olarak dinlediğimiz Ke rim Afşar'la gazetemizin An kara burosunda karşılaşınca, hemen «Seslerinden Tanıdıklanmız» dizimize konuk olmasmı rica ettim. «Önce size hoşgeldiniz diyelim ve Almanya'daki ça hşmalannız hakkında okurlanmıza bilgi vermenizi isteyelim.» 1980 haziranından bu Once, cağını dışlamayan bir kültür düzeyi Salâhaddin KÜÇÜK üzel bir rastlantı, bu yıl İstanbul Festivall Rama zan ayına duştü. Bir çağnşımla, çocukluk yıllarımm Ramazanlarını, Şehzadebaşı eğlencelerinl anımsadım. 1922 yıllarında babara Ramazanda gecelerl beni Şehzadebaşma gezlntiye götürürdü. Ramazan ayı eski deyişi ile bir «Şetaret» neş'e ayı idi. Insanlar sevinçli. güleryüzlü idller. Senede bir ay evlerde kadınlar gönül hoşluğu ile iftar için çesitli yemekler hazular, geceleri de eğlenirlerdi. Erkekler Şehzadebaşma «Direklerarası»na çıkarlardı. Çok iyi anımsıyorum tiyatroların ka pısında davul zurna çalınıyor, kantocular çığırtkanlarla özendiriliyor,' «Kıraathane»lerden fasılların sesleri dışarıya taşıyordu. Yol boyunca akla gelmedik eğlence ve gös teriler sergileniyordu. Şehzadebaşı'nı dolduran kalabalığın Içinde iğne atsanız yere düşmezdi. Çok şükür eskiden sevinç ayı olan Ramazan ayını günümüzde «Karanısarhk» ayına çevirdik. Yüzler asık, insanlar sinirli, gülmek eğlenmek, sağa sola bakmak günah oldu. Tiyatroya, sinemaya gitmek iyi karşılanmıyor. Bir toplumda değerler yozlaşması başlayınca kuşkusuz dinsel değerler de bağ nazlık içinde niteliklerini değiştiriyorlar. Sanatsal ve beğeni değerleri bir toplumda büyük ayrılıklar göstermeye başlayınca, sınıflar arasındaki başkalıklar da keskinleşiyor. Sınıfsal ayrıhklar ancak kültürel bütünlük içinde uyum kazanır, sağlıklı toplum öylece oluşur. 1922'lerde halkın beğeni değerlerinde sınıfsal gerçeğe karşın bir yakınlık bir buluşma noktası vardı. Dl rekierarasındaki Ramazan eğlencelerinde bir beyzade ile bir esnaf aynı şeye beraberce gülebiliyor, bir noktada bu luşabıliyor, bir kantoyu paşazade, memur, işçi aynı duygularla izliyebiliyorlardı. Ayrı bir uygarlığa bağlı beğenileri 0 günün Batı değerleri düzeyinde olnıadığını varsayabiliriz. Ama gene de kendi ölçüleri içinde tutarhk vardı. îstanbul Festivali gerçekten her sanat kolundaki ürünleri güzel Istanbul'umuzda sergileme olanağmı verirken «Ualka Diinük» olup olmadığı eleştirisi ile de karşıla şıyor. Bir toplumda sanatsal uğraşm «Halka Dönük» olup olmadığı derinliğine düşünülecek bir konu. Aceleci bir yorum çelişkilere, yanılgılara düşürebilir bizleri. Toplum kültüründe, değişik sınıfların bireylerini birleştirici nitelikler bozulmuşsa, «Halka Dönüklük» anlamsızlaşır, havada kalır. Halk kavramı bir toplumun tüm bireylerini kapsar. Sınıfsal, ayrılıklar, beğeni değerlerinde, kapanmaz uçurumlar yaratmamalıdır, eğitimsiz kalan bireyler doğamn aşağıya çekici kanununa uyar, işlenmemiş «Ka ba»dan hoşlanır olur. Böyle bir erozyona uğramış kalabahklara «Halka Dönük» sloganı ile yönelen sanat bence sanat olamaz. Çıkar çevrelerinin kötü bir aracı olabilir ancak. Sayın Aydın Gün «Halkın kültür ve sanat anlayışını olumlu yönde etkiliyorsa, yani halkı gerçek sorunları doğ rultusunda aydınlatıyorsa, balkın çıkarlarından yana ise, balkm içinde halkı geliştirmeyi amaç edinmiş ise, başka uluslara saygı ve sevgi ile yakşlamayı öneriyorsa... bayağı lığa ve harcıalem olmaya yeşil ışık yakıyorsa 0 f estival halk çıdır ve halkındır,» diyor. Kuşkusuz öyledir ama halk ulusal bir kültür bütünlüğü içinde çağdaş değerlerle eğitilmemiş, sıruf aynlıkları ortak noktalarda buluşturulmamış, beğeni standartlan oluşturulmamışsa bu nasıl olabilir? Devletin, blreyleri beğenilerinde yaklaştıncı bir kültür politikası olmadan festivalin sergilediği sanat yapıtlann a uzak kalır. Hem parasal yönden hem de beğeni yönün den. Halkı yücelten, halka dönük bir kültür ve eğitim ek sikliği bu sonucu doğuruyor. Bunda îstanbul Festivalinin hiç bir kusuru yok sanınm. Eski Ramazanlarm Şehzadebaşı eğlencelerinde sınıfsal ayrılıklara karşm halka daha bir yakınlık, halkla daha bir beraberlik vardı. Gene sayın Aydın Gün, Festivalin halka yakınlığını anlatmak İçin «Fildişi kulede defiril, halkın 'burası bizim de yerimlıdir' diyebileceği yerlerde, Rumelihisar'ında, Atatürk Kültür Merkezi'nde, Açık Hava Tlyatrosu'nda ve benzeri yerlerde yapılıyor» diyor. Çok düzeysel bir kanıtlama. Bizim anladıgımız anlamda halka bütünleşmeyi göstermez. Çağmı dışiamayan bir kül ttir düzeyi eğitim yolu ile toplum btreylerıne iletilmeden (AydmHalk) ayrüığı gittikçe derinleşir. Mületce dünya sanat yaşamında etkili olabilmemlz bireylerin beğeni değerlerinde beraberliği sağlamakla olabilir kanısmdayım. G 21.50 TV'DE SİNEMA «KAHRAMAN DENİZCİLER» JFilmle ilgili aynntılı bilgi yandaki sütunlarda. U 22.55 HABERLER 23.00 KAPANIŞ radyo Özüşen'den şarkılar. 09.15 Folklorumuzdan motifler. 09.30 Sabah konseri. 10.00 , 05.00 Açılış, program. 05.05 Becep Birgit'ten şarkılar. 10.20 Mine Yalçın'dan türEzgi kervanı (THM) 05.30 küler. 10.40 Ekonomi Dergl jşarkılar ve oyun havalan. sı. 11.00 îki solistten şar06.00 Kısa haberler. 06.02 kılar. 11.30 Bedia Akartürk' Bölgesel yayın. 06.30 Köye ten türküler. 11.45 Hafif mü haberler. 06.40 Günaydın. zik. 12.00 Kadınlar toplulu07.20 özel tanıtıcı. reklam. ğu. 12.30 Küçük koro. 13.00 07.30 Haberler. 07.40 Günün Haberler. 13.15 Hafif müiçinden (2). 10.00 Kısa hazik. 13.30 Türküler geçidi. berler. 10.02 Arkası yann. 14.00 Îki solistten şarkılar. 1022 Bölgesel yayın. ve rek 14.30 Yabancı dil ögrenelim lamlar. 11.00 Kısa haberler. 15.30 Barok müzik. 16.00 11.05 Türküler geçidi. 1U5 Türkuleriyle Ege. 16.20 ArHafif milzik. 11.45 Ahmet kası yann. 16.40 Bilge PaMelik'ten şarkılar. 12.00 Kı kalınlar'dan şarkılar. 17.00 sa haberler. 12.05 ReklamJar. 12.10 öğle üzeri. (3) İ2. Olaylann içinden. 17.30 Yurt , 55 Reklamlar, radyoTV tan sesler. 18.00 Çağdaş TUrk Sanat müzigi. 18.30 Hukuk iprogramları. 13.00 Haberler. 13.15 Saz eserleri. 13.30 Böl ve sorunlarımız 19.00 TSM toplu programı. 19.30 Hafif gesel yayın ve reklamlar. raüzik. 19.45 Türküler. 20.00 U4.45 Öğleden sonra. 16.00 Şarkılar. 20.15 Turkçe sözıKısa haberler. 16.05 Sevim lü hafif müzik. 20.30 THM Süer'den şarkılar. 16.25 Ha Toplu programı 21.0001.00 Iflf müzik. 16.40 Türküler jve oyun havalan. 17.00 O TRT1 ile ortak yayın. layların içinden 17.30 Erkek ler faslı 18.00 Kısa haberler. İİ8.05 Çocuk bahcesi. 18.20 Haftanın çocuk sarlası. 18. 07.02 Güne başlarken. 08. 23 21.00 Bölgesel yayın ve 00 Sabah konseri. 09.00 iftar programlan. 21.0001.00 Türkçe haberler. 09.03 ÇeTRT2 ile ortak yayın. 21.00 şıtli sololar. 09.30 Art Gar Haberler. 21.30 Dinleyici isfunkel Söylüyor. 10.00 Caz tekleri (THM) 22.00 Xısa müziği. 10.30 Hafil Batı Mü haberîer. 22.05 Küçük konssiğinden seçmeler. 11.00 Öğ sef. 22.25 Aylâ Gürses'den leye doğru. 12.00 Haberler. şarkılar. 22.45 Nurten înnap' 12.12 Dıskoteğimizden 13.00 dan türküler. 23.00 Haber Konser saati. 14.30 Türkü ler. 23.15 Gecenin içinden lerimizin dünü bugünü. 15. 00.55 GUnün haberlerinden 00 Müzikli dakikalar. 16.00 özetler. 01.00 Program ve Günün konseri. 17.00 Hakapanış. 01.0505.00 Gece berler. 17.12 Si/ler için. 18. yarısı (02.0003.30 Sahur 00 Gençlerle Beraber. 19.00 programı). Haberler. 19.12 Oda müzi ği. 20.00 Hafif müzik. 20.30 Caz dünyasmdan 21.00 So TRTII lodan orkestraya 22.00 Ha berler. 22.12 Gecenin getir 07.00 Açılış ve program. dikleri. 23.00 Bizlm sesimiz 07.02 Sohstlerden seçmeler. bizim bestecimiz. 24.00 Ge07.30 Haberler. 07.40 Türküce ve müzik. 01.00 Program ler ve oyun havaları. 08.00 ve kapanış. Sabah için müzik. 09.00 Akil TRTI duk. «Sizl televizyonda ses lendlrme yapmayan bir sanatçı olarak tanıyoruz. Nedenlerini anlatır mısınız?» Seslendirme olayı. bana, aktörlüğün kendi kendini öldürmesi gibi geliyor. Se yirci sizi seslendirdiğiniz dizide konuştuğunuz kişiyle özdeşleştiriyor. Sahnede oynadığınız oyun adeta bitiyor. Seslendirme yapmayışımın bir nedeni de bu. Bir başka neden d e şu: 27 Mayıs'tan sonra her gece, Ankara Rad yosu'nda 10 dakika Atatürk' ün Büyük Nutuk'unu okudum. Bundan sonra bir dizideki filanca sesi konuşa Sanatçı kendine inancını yitirirse, sahnede ayakta duramaz. Sanatçı ohnak bic sorumluluğu yüklenmek demektir. yana Batı Berlin'deyim. Orada unlü Rejisör Peter Stein'in kurduğu ilk Türk profesyonel tiyatrosu olan Schaubhune'de oynuyorum. Blrçok oyunda rol aldım. Bu yil son olarak Güngör Dilmen'in Kurban adlı oyu nunu oynadık. Gerek bizim Almanya'da yaşayan vatandaşlarımız, gerekse Almanlar, tiyatromuza ilgi gösteriyorlar. Ilişkilerin iyice katılaştığı bir dönemde, tiyatromuzun, iki toplumun insan lanm birbirlerine yaklaştırmada olumlu katkılan olacağı kanısmdayım. Almanlar, Türkler'in de bir tiyatrosu olduğunu, sanatta onlardan pek de geri olmadıklannı görunce, yurttaşlarımıza bakış açılan değişecektir mut laka. Ne var ki bunun oluşabilmesi için hükümetimizin bu tiyatroya yardımct olması gerekir. Bu olay yal j nız Berlin'de değil, turneler düzenlenerek tüm F. Almanya'ya yansımahdır. Şunu da1 belirtmekte yarar var: Bu tiyatro olayı, bütünüyle Alman yönetmenin gayretiyle gerçekleşmiş bir olaydır. «Oynadığınız oyunlarIa ilgili ilginç anılanmz olmah...» Beni en çok etkileyenini anlatayım: Almanya'da oy nadığımız ilk oyun, anonim olarak yazılan, müziğini Erguder Yoldaş'ın yaptığı «Gl den Tez Geri Dönmez»di. Vatandaşlarımız bu oyuna büyük ilgi gösterdiler. Oyunda hep birlikte söylediğimiz şarkının bir yeri şöyleydi: «Kalbimi vatanıma gömün.» Şarkının burasında vatandaşlanmız ağlıyordu. Şarkıyı söyleyemez olduk, çünkü biz d e ağlıyormaz. ya da buzdolabı reklamı yapamazdım. Bu bana, seyircime karşı büyük. bir sorumluluk yükledi. Ayrıca başka ülkelerde 'dublaj' sanatçılan ayrıdır. Bir sinema ya da tiyatro sanatçısı dublaj yapmaz. Çünkü seyirci onu, sesi ve yüzüyle anımsar. Bizde ekonomik nedenler ağır bastıgı için durum farkh oluyor tabii.. Yanlış anlamadıysam, sanatçıların reklamlarda oynamasına karşısmız?» Reklam bir aldatmacadır. Oysa bir aktör çağının sorumluluğünu taşıyan, taşıma zorunda olan kişidir. TERS DÜŞER Kerim Afşar. 'Sanatçılar, daima ters duşer. Politikacılar genelhkle bugun için yasarlar. Sanatçüarsa, çağının ınsanları, daha ilerısi için yaşar.» Halkını aldatan bir araca, nasıl aracılık yapar? Sanatçı kendine inancını yitirirse, sahnede ayakta duramaz. Sanatçı olmak bir sorumluluğu yüklenmek demektir. Bu kadar iri konuştuktan sonra, muhtaç olmadan ölmeyi Isterim. «Yurt dışmda yaşıyorsu nuz ama, ülkemizin güncel olaylannı da izliyorsunuz sanırım. Size şimdi, yabancı dizilerin, halkımız Uzerindeki etkileri nedir diye sor mak yerine, daha önemli bir konuda, bir soru yöneltmek istiyorum. Biliyorsunuz yenl anayasa hazırlamyor. Bir sanatçı olarak beklentileriniz neler?» Sanatçılar. politıkacılarla daima ters düşer. Politikacılar genellikle bugün için yaşarlar. Sanatçüarsa, çağının insanlan. hatta daha ilerisi için yaşar. Konusu daima insandır. İnsanın yaradılışında da geriye. güzelden kotüye bir davranış yoktur. Var dersek, bunun akıntıya kürek çekmek olduğunu da kabul etmeliyiz. Bu bakımdan yeni anayasanm 1961 Anayasası'nın sanatçıya getirdiklerini getirmesini bekliyorum. Sanat ta özgürlükten korkmayahm. Özgürlüğün zararı değil, yararı vardır. TRTIII İCİnden mahmut tali öngören Dilimiz ve TRT ÜM baskılara ve karanlık uğraşılara kargın Türk Dll Kurumu hem kuru luşunun 50. yıldönümünü kutlaya bllecek, hem de 18. Türk Dil Kurultayı'nı düzenleyebilecek bir .ıoktaya yüzünün akıyla ulaştı. Sıkı bir denetimden başa rıyla geçtikten sonra.. Türk Dil Kurumu' nun tüm yöneticilerlni ve dilimlzi özleştirmek için onurlu bir savaşım vermiş herkesl ve her kuruluşu iççtenllkle kutla mamaya olanak yok. Ama aynı konuda uğraşı vermesi ve dil konusunu çağdaş bir anlayışla ele alması gereken TRT'yi . de burada kutlayabillr miyiz? T R r n i n yıllardan beri olumlu bir du polltikası olamadı. Radyolarımızda ve televizyonumuzda «dilimlzdeki özleştirme çabaları» ilk kez 1973 yılında o dönemin TRT Genei Müdürü tarafından yayınlanan bir genelgeyle önlenmiştl. 1977 yılında iş daha da ilerıye götürüldü ve Milli Egi tım Bakanlığı'ndan bir bayan TRT Haber Merkezl Başkam'nın odasında görevlendi rilerek haber bültenlerinde Osmanlıca ve Arapça sözcüklerln yer verilmesine ça lışıldı. Her iki girişim de uyamk TRT ele manlarmın direnişlyle belli bir ölçüde önlenmiştir. 1978 yılının hemen son aylarında ya yma glren ve 1979'da da kesıntili olarak gösterilen 24 bölümlük «Dilimiz Türkçe» adlı TV dil izlencesi de sonunda tamamlanmadan yasaklanmıştı, TRT Televizyo nu'nda. Fakat dilimizin özleştirilmesini engelleme çabalarının en önemlilerine TRT'de 1980 yılında ve daha sonra rast landı. Yine o dönemin TRT Genel Müdürü Şubat 1980'de bir genelge yaymlayarak radyo TV Izlencelerinde «hal ka yabancı» ceşitli sözcüklerln yasaklan dıgını ve bu yasağa uymayacak radyo TV yapımcılannm cezalandınlacağını açıkladı. Bir basm toplantısmda, bu ya sağa uymayanlara nasıl bir ceza verileceği sorulduğu zaman, aynı TRT Genel Müdürü, «Arkadaşlanmran böyle bir se T ye girişmeyeceklerini umnyorum» dedL Ama elbet iş TRT Genel Müdürü'nün umduğu gibl olmadı ve bu yasağı ilk olarak Atatürk bozdu. TRT Televızyonu'ndaki çok eski bir filmde bir konuşma yaparken gösterilen Atatürk «ulus» sözcüğünü kullanıyordu. Oysa TRT Genel Müdürü' nün genelgesine göre radyolarda ve tele vizyonda yasaklanan sözcükler arasında «ulus» da vardı. Ama bu durum aşağı yu karı aynı günlerde hazırladıgı izlencesin de «ulus» sözcüğüne yer veren İstanbul Radyosu'nun bir yapımcısının cezalandı rılarak doğu illerimizden birindeki rad yoya sürülmesini önleyemedi. Yine aynı TRT yönetiml sırasında. Anayasa Mahkemesi üyesl Yekta Güngör Özden'in açıkladığına göre, TRT Haber Merkezi yetkilileri hiç çekinmeden, Anaya sa Mahkemesi Başkam'nın 8 Ocak 1981 tarihindeki söylevinde bulunan «ulus» sözcüğünü «millet» ve «olanak» sözcüğd nü de «imkân» diye değiştirerek yayımla dılar. Aynı dönemde de Türk Dil Kuru mu'na karşı bir «Dil Akademisi» oluştur ma çabaları yoğunlaşıyor, zamanın TRT Genel Müdürü StSAV'ın Türk Dili SemJ neri'ne katılarak, dilde özleştirme eylemi ne karşı çıkan Tercüman gazetesi yetkili lerine çok şey borçlu olduğunu belirtiyor du. Daha önce de, TRT'de, «öz Türkçe diye bir şey olmadıjh kanaatindeyim» dt yen bir Hacettepe Üniversitesi Doçenti tarafından radyo ve TV konuşucuları. bildirmenleri ve yapımcıları için dll ko nusunu çağdışı anlayışla ele alan kurs lar açılmıştı. Tüm bu olumsuz çabalar sonucunda ne oldu? TRT'nin dillnde bile özleştirme engellenemedi. Türk Dil Kurumu da ya şıyor ve yaşayacak ve gelecekte de TRT nın dill daha ozleştlrilecek. Çünkü dilimizin özleştirilmesinden artık kaçmılamaz. TV'de Sinemd: "Kahraman Denizciler,, Reaganın filmi ekranda ^ (Hellcats of the Navy) / Yönetmen: Nathan Juran / Oyuncular: Ronald Reaijan, Nancy Davis, Arthur Franz, Harry Lauter, Sehner Jackson / 82 dakika / 1957 yapımı. takım filmlerın hangl nedenlerle yarına kalacağını, önemseneceğinı bugünden kestirmek olanağı yok Ribidir. Işte bu film de, talihın garıp bır cılves>ı olarak, bugünün koşullan içinde 6nem kazandı. Sinemada hiç bir zaman gerçekterı yetenekli bir aktör olmayan baş kan, bu filmi cevirdiğinde 48 yaşındavdı. Moslek hayatının sonuna gelmışti. Nıtekım film, 1964'dekı «ölum Saçanlar The Kıllers» lilmıyle vaptığı donusun dışında Reagan m son filmi oi du. Sanatçı ondan sonra kendinı pnlitıkaya adndı. «Kahraman Denizcilerı bugün ekran başmda sanatsal nedenlerle değil, merakın egemen olduğu başka türlü bir duygu içındo ızleyecegiz bepimiz... Ortaokul ve Lise mezunlarına. 1Ş GARANTİSÎ jlkokul mezunlarına BEYAZIT Mithalpa^ Cari.14 Te!.22 2106 BEYOĞLU lstiklal Cad.87/7 Tel:4490U ÎŞOLANAKLARL KADIKÖY AHıyol.Kuşdili Cad.No:8 Tel:361150 Özel tiyatrolara yapılacak yardım için başvuru süresi uzatıldı Ax\KARA, (Cumhuriyet Bürosu) Özel tıyatrolara yapılacak yardmılara iliskin ybnetmeliğin uygulanmasından yararlanmak isteyen özel tiyatrolar için başvuru süresi 10 ağus tos 1982 tarihine kadar uzatıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığmdaıj yapılan açıklamaya göre, yardım isteginde bulunacak özel tlyatrolar, 10 ağustos cuma günü saat 17.00'ye kadar, dilekçelerine yönetmeliğin 5. maddesinde belirtilen beîgelen ekleyerek, Kültür ve Turizm Bakanlıgı Giizel Sanatîar Genel Müdürlüğüne başvurabilecekler. Sanat Servisi îkinci Dunya Savaşı'nda bir Amerikan denizaltısının Alman gemılerine karşı verdiği heyecanlı savaşım... «Kahraman Denizciler», savaş filmlerinin önemsiz yönetmeni Nathan Juran'm yine önemsiz bir kurdelası... Ne var ki, bu film, tıpkı Avrupa ve dünya TV'lerinde olduğu gibi bizde de böyük bir ilgıyle karşılanacak. Çünkü film de başrolü, bir zamanlarm aktörü, bugrünün dunyasmda tse bir numaralı devlet adamı olan Ronald Reagan oynuyor. Üstelik baş kadın rolünde de, bu fiünde tanışıp evlendigi. Beyaz Saray'ın bugünkü 'sahibesi' Nancy Davis (Reagan) var... Sinema tuhaf bir olaydır. Bir YAYIN DbNYASINDA £N ÖNDE YENİ KİTAPLAR A. KADIR AFŞARTİMUCİN ' S. SALOM / FİLİSTİN ŞİIRI/140 T L G. CAGAROV / şiir BENIMDİR BU DUNYA / 60 TL. (Cev : K. OZER F. Erdinç) bulmaca AYHANHÜNALP/şiir UZAK MAVILER/60TL. SENNURSEZER/şiir SESIMİ ARIYORUM / 60 TL. yENİ BASIMLAR J. P. SARTRE / inceleme YÖNTEM ARAŞTIRMALARI / 160 T L 1981 YAZKO Çevıri İnceleme Ödulu (Çev : S. R. Kırkoğlu / 2. basım) BÜTÜN KİTAPCILARDA YAZKO, P. K. 442 Sırkeci / İstanbul 8 9 1 2 3 4 5 6 7 123456789 SOLDAN SAGA: 1 Babil Asma Bahçelerinl yaptırdığı soylenilen efsanevî Krall ce. 2 Balık avlamakta ya ua oüun taşımakta kullanılan Kiiyük kayık. 3 Bir nota... Eserler. 4 Germanyumun simgesi... ÇanaKka le'de bir burun. 5 îsviçre'de bir kanton... Üzerine yazı yazılan tabaklanmış ceylan derisi. 6 Italya'da bir liman... Eski Mısırlılann ruha verdikleri ad. 7 Bir çoğul eki... Çanakkale'nm bir ilç%si. 8 Cennet ile Cehennem arası... Anlajn. 9 Bir şairimiz. STUKARDAN AŞAĞIYA: 1 İran'ın Fars bölgesinde hü küm sUrmüş olan bir TUrk hane danı. 2 Bir uzvumuz.. Nefer... Temiz, saf. 3 BüyUkbaş hayvan.. ürtaya koyma, gösteraıe. 4 Kut sal inang... Bir nota. 5 Radyu i II L M > • mun simgesi... Modern. 6 Bir kabilenin aynldıfı iki veya daüa çok koldan hei biri.. MoUbdenln simgesi. 7 Yeniçerilere vertlen üçaylıklann ilkı.. Denizli'nin bir 11 çesi. ö Karadeniz kıyısmda foınstik bir kasaba. 9 Çinekoptan bıraz büyük lüîer. Et ve BALIK KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Kapah tekllf almak suretiyle muhtellf cins M Y Y NYCY kablo, armatür ve çesitli elektrik malzeme8İ satınalınacaktır. 1 Bu ise ait idari şartname Ankara'da Genel Müdürlük Ikmal Dairesi Başkanlığı'ndan, tstanbul'da 2feytinburnu Kombinasından, İzmir'de trtibat Burosu Müdürlügümüzden bedelsiz olarak temin edilebilir. 3 Üzerine (elektrik malzemesi ve kablo iha iesi) ibaresi yazılacak mektuplar 28.7.1982 günü saat 14.00'e kadar Genel Müdürlük Yazı Işleri ŞefliRine verilecektir. 3 Postadaki vaki gecikmeler dlkkate almmaz 4 Kurumumuz 2490 sayılı kanuna tabı almayıp, lhalenin tamamını veya bir kısmını yapıp yapmamakta veya diledigine yapmakta serbesttir. (Basm 18419) 5038 : ıT T 12 3 4 5 6 78 9 1 Eül E 1 e R ü L 2 N Ü A 3 £ 1 1 S (C L J P 4 J. A M A ePt S R A "R A. 5 i H 6 L A A s j . 1I N A jj 7 N T iE T 8 t. İT ÂUA fi 9 A If [T A • • • •• • a• 1
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear