Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhurıyet 8 11 TEMM11Z 1982 Turistvar Tıırizm NurerUöurlü 1 azı Turizm kuruluşlarının çağdaş bir organizasyon îçi ne büyıik gereksınme duymaktadır. Bu gereksinmeve karınca kararınca bir katkıda bulunmak bir yurUas olarak bizim d? kaçınılmaz gorevlerimiz arasmdadır Bu düseneelerden yola çıkarpk Avrupalı dostlarımmn ilk yaz tatili gezisine Türkiye'• den başlamalarına haklı olarak çok sevindik. URİZM mevsimirıin açıldıgı şu ılık, mas mavi yaz günlerinIUYORDUK ki Turde, Türkiye turizmi kiye'mlzin toplumne kuçük de olsa bir katkıda sal ve ekonomik dubulunmak amacıyla Franrumu bütün Avrupa sız dost ve tanıdiklanmız ülkelerinde ve özellikle Fran dajı, Jeanne Dimitriou. sa'da çok değişik ve çeşıtli Maryse Dimitriqu, Jean etkilerin yönlendirmesiyle Pandelis. T)aweUe Pandehs çok gerçek dışı bir verlere Cerard Pandehs, Roberht varmıs. bütün Avrupa halkPandehs, Chrıstia.nne Ma larının olduğu kadar Franrietta Blaye. Httene Jacau sız halkınm da gözünds çok tn, Marius Jacpum. Marıe haksız bir yere konulmuşCordel. Georges. Jean CQlan tu. Türkiye'mızin tarihsel ya'dan oluşan on iki kişilik ve siyasal geçmişinın ve de bir grubun, diğer Akdeniz ül kendi emeğini satmaktan keieri yerine, yurdumuza başka bir amacı olmıyan gelmelerini, ilginç ve güzel gurbetçi işcilerimîzin Avruyerlerimizi gezip görmeleri pa topraklarındaki konumu ni istedik. Bilivorduk ki. bu bizi haklı olarak. kendi kişi Fransız dost ve tamdıkları SPI sorumlulufrumu7 içinde mi7 her yıl ilk va?. tatil tpJirgin etmeîre baslamtştı. lerini ülkelennin dı Bu tedirffinüjTitnizi Türkive'şında deçişik ve guzel ver nin tnrirwel v° siva^al seç T Avrupa'daki Türkiye B Usta bir turist rehberi U sevıncımızle bırMkte. Türkiye Turız minin durumu. konumu. gelişme ve gelıstirme özelliklerini konuklarımızla avnı zaman ve ortam içinde görüp, görünümün nesnel bir eleştirisini yapma olanağına kavuşacağımızı da düşünerek ge ziye îstanbul'dan başlayıp, Anadolu'da, ö/ellikle Kapadokya'da, sürdürmeleri ötiprimi/i sunduk. Önerimiz verinde ve haklı bulunanık çizdiğimi? ge/i yolunıın ö7el likleri bizden istendi Bır ya/ar olarak biz. kendi °ko nomik ve tarihsel geçmıMmize, özellikle Selçuk ve Osmanlığı İmparatorluğu devirlerine ilişkin kültür ve sanatın veri ve değerlerine belirgin bir çaba harcamış olmamıza rağmen. gerçeŞri sövlemek gerekirse, Anadolu topraklanndaki azınhk ve etnik küiturüvle ve vınitıyla pek o kadar ilgüenmemiştik Bu konudaki b'lgimiz pek yüzeyseldi Bu eksiküöimizin bir hafta g'bi kısa bir süre içinde okuyarak ya da kitap kanştırarak gecistirilecegine pek olanak tanımadığımız için. küçük de olsa ucundan kıyısmdan bir eksik tamamlama çabasma girismek'pn de kendimizi alamadık. Avnca dostlanmi'in gerek îstanbul ve gerekse Anadolu gezilerinin daha güzel ve anlamlı, istenen nitelik ve nicelikte olmasını sağlamak için yurdumuzun bilinen bfl li başh turist şirketlerivle baglantı kurma çabalanna giriştik. Bu düşüncemiz, llkin haklı olarak bu yola yıllannı ver miş, yazar. araştırmacı, mimar, sinema eleştirmeni ve turist rehberi Atilla Dorsay dostumuzu aramamızı kacınılmaz kıldı. Biliyorduk ki Dorsay dostumuz gerek kfil türü. gerekse ince ve zarif B URİZMİN BİR HÜKÜMET, BİR DEVLET POLİTİKASI OLDUĞU KADAR, BÜTÜN ÖZEL VE TÜZEL KİSİ VE KURUMLARCA GİDEREK TÜM TÜRKİYE HALK1NIN GÖNÜLDEN VE YÜREKTEN İNANDIĞI BİR EKONOMİK VE TOPLUMSAL SİYASA OLDUĞU BİLİNCİNF DE VARMAMIZ GEREKİYOR. T lerde geçirirler. Bu kere de. orilarm hiç görmediği, hiç bilmediği yalnızça adını ve sanını duydugUf ülkemize gelmelerinin çok iyi ve yerinde olacağını ve kendi lerini geleneksel konuk severliğimiz içinde ağırlıyacagımızı belirtmemiz üzerire, dostlanmız bu isteğimizi ka bul edip, ülkemize geleceklerini bildirdiler. Fransız dostlanmızm ülkemiz© gelmelerine çok sevindiğimizi iletmemizle birlikte, konuklanmızı hava alanından özel olarak karşılıyacağımızı. Türkiye'mizde gezip görecekleri bütün yerlere de onlarla katılacağımı zı yazmi'ş olmamız onlan sevmdirdiği kadar, bize de hakh olarak bir kıvanç verdi. mişiyle, gurbetçi emekçilerimi/in gerçek dışı tanıtılma sının ancak Türkive halkımn gerçek bir biçimde tanıtılmasıyla giderilebileceŞini düşünmemizdir ki, bu Fran sız dostlanmızın ülkemize gelmelerinde önemli blr etken olmuştur Diyorduk ki. bu haksız ve yersiz yargı ve propaganda larla donatılmış Avrup8İı dostlanmızın ve onlar ç'bi düşünenlerin yakıştırmalannı yine onlara tarihsel ve siyasal geçmişimizden nesnel sergilemeler yaparak ve yerinde, belgesel bir genp görme düzenlemesiyle sunalım ki, suçlamalar. karaıa» malar tek yanb ve öznel olmasın Ayrıca düşunüyorduk ki, ülkemizin ekonomik durumu döviz girdilerl PaİTİKA \/C / S T C C İ Mehmed' V t U l t D İ KEMAL Ne zaman Server Tanilll hoca ıçin yazsam, araya bir şey girmiş, yazı yayınlanmamıştır. Hoca sanır ki, yazmamışırndır. oysa billn, yazmışımdır ve çıkmamıştır, Buraya durup dururken gelmedim. Tanilli Hoca'dan, Yahya Kanpolat dostumuza bir mektup gelmiş. O da bu mektubu Ekmekci'ye iletmiş. Ekmekçi de yazısmda parçalar sunuyor. Bakın, nereden nereye gellyoruz: Tanilli Hoca diyor ki: «... Osmanh özgrttr döşünceyl rasladıçı yerde bogmuştur. Şeyh Bedrettin'in akıbetinl biliyorsunuz. Ta Nadajîı San Abdurrahman'ın ba^ma gclen?» Tuhaf bir raslantı. ben de Rıza Zelyufun. «Halk Şiirinde Gerçekçilik» adlı kitabını okuyordum. Nadailı Sarı Abdurrahman'a gelmlştlm. Hocanm. bu mektubunda konuyu görünce, Nadailı San Abdurrahman'ı Rıza Zelyut'un kitabından aktanp yazavım lstPdim Rıza Zelyut da. Adnan Adıvar"ın «o«smanlı Türklerinde tlim» adlı kitabından almış. ... Behram Kethüda Medresesl öörptmpnlerinden Nadajlı San Abdurrahman adlı bilgin Tanrı'yı ve ahiretl inkâr ettigl icin şîkâyet edtllr. Divanda. Rnmpli ve Anadolu Kazaskerlerince yargılanarak ölüme mahkum edilir. Dönemin sadrazamı olan Tırnakcı Hasan Paşa, idamm ne yüzden verüdif'inl sorunca. Anadolu Kazaskpri E^at; Efend) karşılık olarak bir mfktup vazar. Mektupt.a şunları söyler: Sultanım. Nadajlı hakkında soruvor«unuz. Böyle zmdık Körmedlm. Kıvamet günü. orada derlenmeyi, toplanmayı ve dirilmeyl: cenneti ve cphpnrtemi: sevabı ve azabı tflmden inkâr etmektedir. Kendlsine sordum: Söyle bakahm: "Yeri gögü yaratan Allah'ın KÜCÜ. bu yer ve gök gibisini yaratmava yetmez mi?" "Evet. yeter: O. herşeyl bllen yaratıcıdır"' diyen Tann sözüne ne dersin? Böyle blr şey yaratılamaz. Yani, yeni blr dünya oluşturulamaz... Yoktan bir şey yarat.msnın olanağı yoktur. Var olan bir şey de yok edllemez, bu yüzden dünya ölümsüzdür. Onun sonu yoktur. Demek dünyanm ,sonu yoktur diyorsun. Pekl. söyle: "Yerin ve gök Başeğmiyen Bilgin lerin, başka blr yere ve göklere döneceği ve bir kahredici olan Allah'ın huzuruna çıkmak için mezarlarmdan kalktıkları gün..* diyen ayete, gerçekliği apaçık olan bu Tann sözüne ve gine "Tanrı'yı, ona layık olan derecede kutsamak gerekir. KıyametT gününde, bütün yer onun avucunun iclnde ve göklerse, toplanmış bir tomar gibl sağ elinde olacaktır' diyen Kur'an sözüne ne dersin? Bu ayetlerin bilinenlerden başka anlamlan, başka yorumları vardır. Yani söylemek istediğln şey bu dünyadaki olaylar ve hallerdir. Peki. ey zındık, «tnsanların kelebekler gibl dağüdığı, dağların pamuk gibi atıldığı gün...» diyen âyete ne dersin? Bu ayet dağlar gibl büyük insanların, gün gelecek bu dünyada perişan olacaklannı söylemektedlr. Devletli Sultanım. yukardakl kısa örnekte görüldüğü gibl Nadajlı Sarı Abdurrahman'm çok kötü şüphesini. bir çok ayetle gidermeye ve kendisine Tanrı'yı benlmsetmeye çahştık, ama gücümüz yetmedl. Kendisi çok yaman bir zındıktır. Düşünceleri gösteriyor kl aklından kusuru vardır, ama kendisini yargıdan uzak derecede değildir. Nadajlı kendl sanısma göre Divan'dakl tartışmayı kazandı. Ama onun gibi delilerin, kutsal Tann sözlerlni yorumlayacak akıl güçleri olamaz. Tanrı'ya ve ahirete inanmayan klşlnin lse bu inanca kapıldıktan sonra tövbesi kabul olunmaz. Bu yüzden Nadajlı'nın hiç beklenmeden öldürülmesine kutsal şerlat yasaları gereğince karar verildt Slz yargılamayi dlnlemlş olsaydmız. bendi ellnizle katllnl buyururdunuz. Böylece özgür düştinceli blr billm adammı ortadan kaldmyorlar. Rıza Zelyut. olayı bağlarken söyle yazıyor: «Nadajlı'nm bozgnncu düşüncelerlnden ötürü öldfirülmesl sonncunda, dünya onun belasmdan; MüslU manlar ellnden; tslam dlnl ise dillnden kurtulmuş oldn.» Oldu mu? Sanmıyorum, bllime böylesl yaklaşmış bir bilglnln ünü. «Hâlâ fremller geçmlven blr umnıanda» calkanıp duruyordur. öyle değil mi. öyle olmasa Tanilli Hoca nlye ansm, yıllar sonra ben niye yazayım! yapii.ıyla. yılla.dan beri s.everek, önemsiyerek ve kendisine gerçek bır yurtsever lik ilkesi yaparak, yümadan ve yorulmadan ülkemize pelen yabancı konuklan. Turkiye'mızde adun adım dolaştırtnış. gezdumiştır. Avrıca Dorsav dostumuzun Ana dolu uygarlık ve kültümru bır ış olarak değil. bir bilat, bır bilinç olarak da değtrlendiren yazarlarımız arasın da olduğunu biliyoruz. Kısaca dıyebilirim ki. ülke mizin en kültürlü. en bileıli turist rehberlerinin başında tartışmasız Atilla Dorsav ge lir. Bu arada küçük bir parantez açarak bir kontıva değinmek isterim; her kım ki bir işi, bir görevi severek ve kendini vererek yapar ve yerine getirir, o kişinin bu niteliğine ve özelliğine niçın alkış tutmıyahm'' Niçin onun yıllar yılı çabasını yer li'yerine koymıyalım? Biz de burada bunu yapıp. bır gerçeğin altını hakh olarak' çiziyoruz. Evet, ne diyorduk?.. Dostlarımı ne yazık ki Dorsay'la birlikte gezdiremedim. Buna çok üzüldum. Konuklarunız gelmeden önce çok aradım onu. Bir türlü bulamadım. Çünkü dostlanmın Istanbul'a geldiği günlerde Dorsay bir başka yabanoı grup konuklan gezdirmek üzere Anadolu'ya gitmişti. Onun İstanbul'a döneceği gün. doötlarımın günlerinin smırlı olması nedeniyle. bizler Anadolu gezisine çıkmak <:orundaydik. Nıçin Attila Dorsay'dan bu kadar ve önemle söz ediyorum? Şunun için Anadolu'da turizm adına her ne»eye gittimse, her yerde onun hakh ve yerinde gerçek bir yabancı konuk gezdirici niteliğinin ayak izlerini gördüm. Bu izler bir dost olarak bana gurur verdi. kıvanç verdi nmı/ı a'amıyart.k nıtelıkte kurulu^lardır. Haklı olarak da çalışmalan dar ve ülkemi7e gelen yabancı konuklara onlann istiyeceği, Batı avarında bekliyeceği hizmet len sunmaktan uzaktırlac. Bildigim kadarıvla ü!ke mızdeki turizm kuruluşlannm büyük çoğunlugu ancak ülkemize gelen turistlerle baglantı kurabiliyorlar Pek aii Avrupa'daki turizm şırkeMerivle ortak bir çalışma içindeler. Oysa yurt dtşında sörduğümu/ turizm şirketierinın bir çoğu. özellikle Avrupa'da. bütur. dünyadaki turizm kuruluşlarıvla baglantı içindeler. Diyebilirim ki, Avrupa'daki güçlü bir tu rizm şirketi defil. orta çapta olanı bile tatilini geçirmek için kendi ne basvuran gezirileri ıstedikleri ili<ıki kurduklan ülkelpre gondırmpk gücüne vefeneâine aıderek inandıncılifiına sahıp tirler O kadar kı bu şırketlerin Hmdistan'dan Japonva'ya. Kanarya adalanndan Latin Amerika ülkelenne; Libva'dan Hazer kıyılanna uzanan genış bir âğ ördükleri bilinen gerçeklerdendir. Bunlar dünva turizmıyle ıç içe girmiştir. Onlar la cok içli dıslıdır Kabul .. Onlarla bov ölçuşmeve h?m pkonomik hpm toolumsal gurumu7 vPtmez Böyle bır Körü'j bir verp kadar gecerlik kazanır Ama İstanbuVdaki bır turizm kuruluşunun Antalya'daki. tzmir'deki. Kuş adası'ndakı hatta Ankara'da ki bır diğer turizm kuruluşuyla canh. etkin bir işbirliğı ve bağlantısının olmamasına ne buvurulur? Gerçek odur ki. ülkemızdeki turizm kuruluşlarının pek azı çağdaş bir organize ve bütünlük içinde. Bu kuruluşlarm büyuk çoğunlugu ulkemize gelen turistleri on lar ülke topraarına avak bas tı'îtan sonra. farkına varıp. onlarla birlikte bir turi/m olayınm içine girmiş oluyorlar. Onlarla ulkemizden luyor. Oysa turizm kuruluşlanmızın yapacaklan çok iyi bir düzenlemeyle bu sıkıcılık ve çekilmez olma durumu çok aza ındirgenebilır. Bu da hiç kuşkusuz gezi va konaklama yerleri arasındaki turizm kunıluşlarının bır birleriyle çok sıkı bir çalışma ve baglantı içinde olma lanyla Kiderilebilir. Bunun URULUSLARIN BÜYÜK ÇOĞUNLUGU ÜLKEMİZE GELEN TURİSTLERİ, ONLAR ÜLKE TOPRAĞINA AYAK BAST1KTAN SONRA, FARKINA VARIP. ONLARLA BİRLİKTE BİP TURİ7M OLAYININ İCÎNE GİRMİŞ OLUYORLAP. ONLARLA, ULKEMİZDEN AYRILACAKLARI SÜREYE KADAR YAKINDAN İLGİLENİP, İLİNTİ KURUYORLAR. avrılacaklan sureye kadar yakmdan ılgılenıp. ılıntı kuruvorlar Bu rok doffa! vennde bir uvgulamadır \ncak dıvPİtm ki ulkpmize on onbeş gıin kalmak için gelen bir turist topluluğu için durum ne. nasıldu? On. onbeş gün aynı otel. aynı araba, aynı rehber ve aynı kîşiler. Bu bir yerde çok sıkıcı, kimi kere de çekilmez oen guzel orneğıni komçumuz Yundnıstan m verdıği tartı&masi7 bır ererçektir YARIN: Otel lokantası tnt, parasız yatılı okul yemekhanesi mi?.. Oradabürada maııtar gibi bilen anlamsız ve cirkin pansiyonculuğa kredi verilerek neyin cözümlenmeye calışıldığı belli değil Devletin uyguladığı turizm politikasını anlamak çok güç 4LANYA'nın batısına doğru yolumuzu sürdürüyoruz. Sağ tarafa dizı dizl camekan lor sıralanmış. Arada bir pek ae kımsenin dikkatınl çekmeyen bir Selçuk Kervansarayı'na gözümüz ılışıyor, sol taraf ise çağdaş kervonsaraylarla dolu. Konuk tatil sitesi. Fuğla. Yalı Han, Aspendos, Sırma Tatil sitesi kısa süre ıcın gelıp konaklayanların yerleri. İncekum .Ormankampına ulaş madan yoldan ayrılıp bır baş ka cennete odımımızı atıyoruz. Cennet ıcinde cennetm sahiplen, Alman asıllı eşıyle Fikrl bey. 20 yıl kadar olmuş bu toprakları alalı. Örnek bır narenciye bahcesi, dizi dızi camekanlar. soluklorı kesen bir bahce düzeni. palmiyeler. gelin cicekleri, kaktüsler, her birlni kendi elleriyle dikmışler. Evlerınl de kendi elleriyle yapmışlar. Göğüsleri kaba rarak gezdiriyorlar evlerlnl, mısafirhanelertni, havuzlarını ve bahçelerini. Yıllarca came kanlarına, narenciye bahcelerıne de kendıleri bakmışlar ama Işci bulma güclüğü bu yıl kiralamalarına neden olmuş. Yılın onıki ayını burada gecirirken şımdi kışları bir kaç ay başka yertere gltmeyi tasarlıyorlar. Işçi bulmak zor luğu, Alonyalı'nın yerlısıyle şılkoy'luye rostlamaması olailışki Kuramamak onlarm da naksız. Elı şışen, mldesı oğsorunu Belırli mevsimlerde dı rıyan, başı dönen, atlıyor uça şardan gelen komşularıyla bır ğa doğru Doktor Ulku beyın lıkte oluyorlar ve kendi koyanma varıyor Denızınl. topnuklan i c n hazırlamış oldukrağını, güneşıni, zengınlığıni lar> mısafırhanelerı sık sık paylaşmaktan hoşlanmıyçr dolup boşalıyor Doha öncekl ama doktora toz kondurmuyazımızda sözünu etmiş olduyor bu ınsanlar. Belki cıkar ğumuz Mc Ghee'lerin. Otyam ihşklsı ama yine de bir ılışkı ların yoşamından forklı bit< İ<urulabllmış. yaşam bu 30 yıllık caba, VöYeşllköy aslında cok kücük renin üretimine katmış onlan. bir yerleşme merkezi. Ancak Kımi seyredıyor, kıml yaşıyor. yörenin özelliklerini öylesıne kımi üretiyor ama yıne de yöacık ssrgilıyor kı. Alanya Tareds yartoncı bilinfyorlar. pu Da'resı'nde Yeşilköy'ün savfalarını cevirırsenız hep aynı soyada rastlarsınız Bugun kırk yaşlarında olonlann baboJarı doğdan Inıp bu denize yakın bu köye yerleşmış ler. Yeş'l'ın onlattığma göre, köyün tüm topraklarmı babası 175 liraya olmış. SonraRMAN kompınm blr, dan, camı icin, okul İcin gerekli yerlerl hıbe etmiş 7opiki kllometre ötesinrağı eşeleyıp ürün olmaya, de daha farklı bir olürün para getırmeye başlag'jyla karşılaşryoruz. yınca yoksulluğun slmgesf Yeşılköv'ün yerlisi, doktoru kecilerın yerıni holştayn inek daha benımsemiş Üc gün, leri, atlı araborm yenni sırobir haffa onbeş gün icfn her sıyla motoslklet, traktör, kam geiişmde, doktorun evl stra A Bir kücük deginme URtZMİN bir hükümet, bir devlet polıtikası olduğu kadar. bütün ozel ve tüzel kişi ve kurumlarca gi derek tüm Türkiye halkının gönülden ve vüıekten inandığı bir ekonomik ve toplumsal siyasa olduğu bilincine de varmamız gerekmektedir. Bu bilince varmanın en etkin ve en önemli yolu da hiç kuşkusuz eğitim, öğretim ve örgütlenmedir. Türkiye turizminin devlet ve hukümet görevlilerinden, en uzak bölgelerimizdeki köylülerimize kadar uzanmadıka bu bacasız endüstrinin başanya ulaşması olanaksızdır. Türkiye turizminin en önemli sorunlanndan biri, ül kemize gelen yabancı konuklann yerleşme gezme. görme, yemek ve eğlenme gibi en doğal gereksinnıelerinin düzenlenmesidir. Buna turizm dilinde organize deniyor Bu organizeyi genelike turizm kurulluşları yerine getiriyorlar. Bu kuruluşlar Kültür ve Tu rizm Bakanlığı'yla sıkı bir iş birliği içindeler. İş alanlarını, yetki durumlarmı Bakan lıktan aldıklan belgelerle kanıtladıktan başka, böyle bir hizmet sunmanm karşılığını da haklı olaraK tanınmış yasal düzenlemeier için de turistlerden alıyorlar. Ülkemizde, Avrupa ölçusunde organize olmuş büyuk ve güçlü turizm kuruluşlar) olduğu kadar, ki bun lar iki elin parmak sayısını geçemez, büyük çoğunlugu küçük, çaplan ülke sınırla sıra dertlilerle dolup dolup ta şıyor. Doktorun tümune ayıracak zamanı var. Yeşilköy postanesınde konuşmalar kulağımıza çarpıyor. Adamın ço cuğunun ayağında şış olmuş. doktor gocunmadan evine kadar gelmiş, yüksünmeden yere çöküp cocuğun ayağını kavradığıyla caresını bulmuş. Bir ikınci köylü söze atılıyor. Karısının bobreğınden derdl olduğunu onlctmış doktora, dOKtor ilac yozarım demış ama yazmayı unutarak Ankara'ya dönmüş ancak, toa ora. lardan telefon ederek llacm adını bildirmış. Yeşilköy'ün yerlislnl tanıyanların, yılm herhangı bır gününde Ankara T I D FakfıUesıne yolları düşecek olursa. korıdorlarda Ye yon ve Renault steyşın almış. On yıl Icinde gerçekleşmış tüm bu değışıklıkler. Kayaların tepesinden dinamıt atıp balık parçalarını topiarken bırden kavık edınıp balık çılığa da başlamışlar. Önce bir kamyon parası ıçın denız kıyısında bir parselı bır Ankara lıya, sonra kaza geçıren kcmyonun yerıne yenıslnı olmak ıçln ikinci parselı bır başko Ankaralı'va derken bugün rtoktorun verı denen kısmı once bir Alman'a kıralamışlar. Arkasından yarımada yo bır motel yapılması Icın irıce bir parselı de Ankara'lı bir Işadamıno satmışlar. Satttktan sonro bın pışmon olmıüjlar. Kendl aralarında, senln toprağın. benim toprağım. T K endi okulunu kendi olanaklarıyla kuran, sokaklarını çiçek gibi temiz tutmaya çalısan, turistini sa bahın üçünde yatağından kaldırıp Antalya Havaalanı'na, tstanbulla tek uçak bağlantısına yetiştirenler «Yazın, bir @ «Devlet, leri düşünsünler, hic olmazsa bir saat hastanesine ayarlaması yapsın Türk Hava Yolladoktor rı» diyorlar. sağlasm benim evımln yeri. senlnkmin yeri kavgasını bırokıp dışordan gelenlerin suyuylo, e»lerıyle bı'az üğraşmışlar. Bahcelerin ciceklerlni mollorına yem etmışler. Yeni gelen ış adamını cetm bulunco, Işcı vermeyerek* blr süre küsüşmüşler. Daha okıtlıları, bu motelcıliğın nemenem ış oldu ğunu anlomayo calışarak. bır yandan camekanlarını çotorken öte yandan denız ustu Darsellerıne nasıl kendilen ko nak'ama yeri kursalar dıye düşünmeye bile başlamışlar. kendislnln tadını bilmediği sa latalık, domates, patlıcan, tasulye, bıber ıcm camekanlar kurrnaya el yordamı ıle başlamışsa, devletin atacağı bır kac olumlu adımın katkısı umulmadık boyutloro ulaşacaktır. Biz dısardan gelenler icm Alan/a va yoresının ınsanını antamak ne denlı gücse, devletin bu yorede güttuğıi turız«n politıkasın; anlamak da o denlî guc. Orada burada mantar qıbı b'ten, cırkın ve anlomsız pansıyonculuğa kre dı verarek neyin cozümlenme ye ca'ısıldığı belli değil. Günun belirü saatlerinde sokak üstunda gelıp gecen arabalara muz satmaya calışan bır posta acentasına bolgenm haberlesme sorumluluğunu bı raKmak ne tfır bır vurdum duyaiazlK. «Yazın», dıyor. kendl işıni kendi gormek ?orunda kalmış olonlnr, «Devlet görevini yap sin bize yeter. Hnberleşme sorununu, postonerin, telefon ve telgrof hizmetlormin gerek tiği gıbi işlemes(ni soğlasın.» bize veter» • Yeşilköy yörenin özelliklerini çok açık sergiliyor 6 O Dısardan gelenler için yöre halkını anlamak kolav deâil N yıl cok kısa bir sure Bır köy holkı goçebelikten, Kecı gütmekten, burcaK toplamoktan. muz bahcealfğıne, narencive yetfşdrmeyö: .kısa bir süre. öncesine kadar O LANYA ve yoresmı kendisine yurt bılmışler. «Yazın», dıyor. «Devlet hastane sine doktor sağlasm bize yeter» Kanaiıîosyon sorunu ıçın mılyonlarca llra harcayıp cukur acanlar, çöplerını cevrer ye SdyiTia'Tink Içın her th 'ü uğraşı esırgemeyenler, «Yazın», dı/orlar «Devlet açıklar da gemilerin vıkanmasını önlesin, kıyılanmızı ziftten kurtarsın, dışardon gscen gemilerin cöpleri kumsaüarımıza vurmnsın, bize yeter.» Kendl okulumı kendi olnnaklarıyla kuran, sokaklarını cıcek gıbi temız tutmoyo calışan. turıstını sabohın ücünde yatağından kaldırıp Antalya Havaalanı'na, İstanbul'la tek uçak bağlantısına yetistırenler. tVozın. bizleri düsünsunler, hic olmazsa bir saat avcırlaiTKJSi yansın Türk Hava Yolları,» diyorîar. A BİTTİ