25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriy»t 12 27 MAYTS 1982 Yunanlılar m.?. YnJtm'i A BaşkarTJohnson'uri D L IJ o JOllllSOlllllOllU • Özel temsilcisi, Ben. kım oldursun? MektupIasmaSllllll I GEORGE BALL'un r Türkler mı, yoksa . " * . . . . I anıları MakarİOS SOrar: Irkt.*.*.^*. ZU • IçyUU MAKARİOS UYARILIYOR "Bu güzel adayi kisisel mezbahanız haline getiremezsiniz» 4. Johnson Mektubu. Eğer bana teminat vermezseniz... • 4lz ve biz. komünlst dünyasmm Ihtlraslarına karşı koymak iizere birllkte dövüstük. Bu tesanUt blzlm için bUyük blr mana tasımaktadır ve bunun hükümetinıı ile halkınız İçin de aynı derecede blr mana tasıdıjjrını ümit ederim. Kıbrıs lle llglli olarak Türk eemaatln! tehllkeye maruz hırakarak herhangl hlr hal tarzını desteklemeyl dilsUnemeyiz. Son blr çözUm yolu bulmaya muvaffak olamadık. ÇUnkü. bunun ddnyadakl en glrlft meseleierden birl oldugu aştkârdır. Fakat, Türklye ve Kıbrıslı Türklerln menfaatleıi konusunda riddl sckilde alakadar oldugumuz ve daima alakadar olacagınm hususunda slzl temin etmek Isterlm. Nihayet Bay Raşbakan, en elddl meseleyi, harp ml, sulh mıı meseleslnl vaz'etmls bulunuyoruz. Bu raeseleler Tflrklve lle Blrleşlk Amerlka arasındaki ikl taraflı mltnasebetlertn cok «teslnde glden meselelerdlr. Bunlar sadere TUrklye lle Yunanistan arasında blr harbl muhakkak olarak tevlld etmpkle kalmavarak. fakat Kıbns'a tek taraflı blr mtldahalenln dofurarajirı Anreden kestlrllemeyen netlceler "!pbebiyle daha geniş çaplı muhasanıata yolacacaktır. Slzin. Türklye Hükiimetlnln Başbakanı olarak mesullyetlerlnlz var. Benlm de Blrleslk Amerlka Başkanı olarak meiullyetlerlm var. Bu sebepten, en dostane sekilde sİ7e şıınu blldlrmek Merlm kl hizlmle perekpn ve genls ftlcüdp Istlsare etmekslzln yapara&ıni7, tek taraflı böyle blr harekete tcvpi<!ül etmevece&inlze dalr bana teminat vermediglniz takd'rde. meselenln ıçlzll tntulmast konusunda Bilvllkeld Hare'e vâkl talebinlzl kabul etmeyecek. NATf) Konserl lle Blrlesmls Mllletler Oüvenllk Konseyl'nln âcllpn toplantıya çağrılması meeburlyetlnde kalacagım. Bu meselp hakkında nizfnle «ahsen gfirflşebfimemlzln mdmkiln olmasıni Isterdlm. Maateessflf, mpvcut Anavasa httkümlerlnln Irabı dolayıslyle Blrlesik Amerika'dan ayrılamamaktanm. Teferruatlı mü7akereler lcln «1z bnraya greleblllrsenlz, hunu memnımlvptle karsılanm. Genel barış ve Kıbrıs meseleslnin aklı sellm ve sulh TOIII lle halll hu• M» •*<! (Arkatı 9. Savfada) K ıbrıs'ta geçlrdlğlm 1964 şubatındaki günlerden üç dört hikâyenin anılarım arasında ozel blr yerl var. Güney kıyısındakl Llmasol kentlnde bir kıyım olmuş. yanılmıyorsam elli kadar Türk. kimisl buldosserlerln yıktığı evlerlnln altmda kalarak olmustu lklnci gün toplantıdan Mnkarins'la birlikte çıkartcen bu glbl canavarea eylemlere son vermesl gerpktlSlni. blr gere oncekt olaylann hoşgörülür bir yanı nulunmadıgını. sıddetln önüne geçmek zorunda olduğunu sert blr biçlmde soyledlm îstifinl hlç bozmadan, hattâ hoşuna gitmlş^eslne şu karşılığı verdl«Aman Sayın Bakan, Rumlar ve Turkler bu adada Ikl hin yıldır birarada yaşıyorlar. Arada bir bu gibl şeyler oluyor, biz buna alıskınır.» Bu yanıta tepem attı: «Ama hazret» dedim «Son İkl gıındür Ortaçag'da defrll, ylrmlnci yüzyılın iklnri yarısında yaşadıftinmı anlatmaya çalışıyorum Bu gtfzel adayı kisisel mezhahamz durutnuna getlrmenizi dilnya eli kolu baglı seyredemez.» Kızacağım sanmıştım. Tam tersine. sakln blr ses ve kederli blr gülümsemeyle, «Çok çetln blr adamsımz. Sayın Bakan» dedi, «Hem de cok cetln.» S # Isa'nın aşkı için bunu yapamazsmız ene tklncl günkU görüşmemlzln blr anında. kan dokülmesme ses çıkarmayışını hararetle eleştlrirken. «tsa'nın aşkı Içln, bunu yapamazsmız» deylverdim Karşımdakl dlne aldırış etmeyen blr papaz blle olsa, hu sözlerimin dlplomatlk konuşma tarzına pek uygun düşmedıjrlnl itiraf etmellyim Ylne Ikind gün, masanın çevreslnde oturmuş konu8urken keylfll keylfll: «Sayın Bakan, slzln tanınmış blr hnkukcu olduğunuzn blllyorum. Dışlslerl Bakanım Splros Klpriyanu lle Adalet Bakanım Glafkos Klerides de aynı meslekten geliyorlan» dedi. Sonra kıkır kıkır gülerek ekledi. «Bu odada benden t«jrH *irndan Inmn yok galtba.ı G MAKAKtOS RUM TEDHtŞ CRGÜTÜ E()K\MN LIDEKt ÜR1 VASLA Makarios'a canavarea eylemlere son vermedl gerektlii nl söyleyince hlç istlflnl bozmariı. «tkl bin yıldır blr aradaya yasavan TUrkler ve Rumlar arasında böyle şeyler oldu£unu» söyledl. Slnirlendlm: «Ama hazret, son Ikl gündür Ortaçağda değil, jlrmincl yüzyılın 2. yarısında yaşadığmıızı anlatmaya çalışıyorum.» ve anlaştıgımız doğru dedim. «Sonınuzun karsılıgına gellnce Sayın Başpiskopos, o slzln blleceglnlz blr If.» olsaydı, etninim, dost olurduk.» Kısa blr duraklamadan sonra devam ettl: «Çok seyler konustuk, birblrlmlze lçten davrandık. Blr çok konu• Beni kim öldürsün? da rArtislerlmlı denk dlyeblllrim. Yalnı», slze henüı sormadı^ım blr şey var. Sorsam mı, sormasam mı bllemiyo»çüncü gün ve son sabah Başplskooosla çaiıç.ma odasında sakin blr görüşme yaptım. Btr ara. rum. Sorayım Rİtsin: Bonl klmln öldurmeslnl terclh ederaklına esmişçeslne. «Sizi pek sevdim, Sayın Bakan» slnlz? TUrklerin mi, yoksa Yunanlıların mı? Yunanlılar öldurse daha lyi, ha. ne dersiniz?» dedi. «Dobra dobra konusuyorsunuz. Buna say•Birblrimizle çok şey konuştugumuz, içten davrandığımız gım var. Yazık. daha gilzel gunlerde karşılasmadık. öyle K Ertesi gün son kozumu oynuyorum KİNK AI.IHKI* ETMEYEN BİR PAfAZ Ma karios'la pörüıjnıemi/.in blr anında, kan dökulmesine ses çıkarmadıgı Içln kendisinl <ıert blçimde eleştirirkra, blr ara, «Isa'nın aşkı Içln bunu yapamazsmız» deyiverdlm. Karşımdakl dlne aldıns etmeyen blr papaz blle olsa, bu sözlerlmin dlplomatik konuıjma tarzına pek uygun düşmediftinl Itlraf etmellyun. ii::p:::: : .:ş : iı:K{jj;!!i:i{H!!!ŞJİ^ Terörün önüne gecmesi gerektigi söylenince, Makarios, Olur böyle şeyler, biz buna alıskımz,, yanıtını veriyor ıbrıs anılarım arasında unutamadığım blr olay daha var. Ben Kıbrıs'tayken, tümüyle blr raslantı sonucu olarak tnglllz Başbakanı Sir Alec DougiasHome lle Dıştşleri Bakanı «Rab» Butler, Başkan Johnson'a blr lş zlyaretl yapmaktaydı. Her gece teleksle Dışlşlerl Bakanı Rusk lle gorüşüyordum. tklncl günün akşamı, ona, Başpiskopos'u yola getlrmek Içln. onerlmlzin biraz değlşlk blr uyarlamasını sunarak son blr çaba göstermek lstedlğlml söyledttn Karşılıklı konuşmamıza Başkan Johnson lle Başbakan DouRİasHome da katıldı. Bu oneriyl yapmamı uygun buldular Ertesi gün son kozumu da oynadım, ancak Makarlosun lnadını kıramadım. Bu bllglyl dlplomatlk kanallardan llglli klşllere aktarınca, Duncan Sandys'ten ateş püsküren blr mesaj aldım. Üzerlndekl anlaştığımız onerlnln dişına çıktığımı llerl sürüyor ve «umarım bu gibl şeyler blr daha tekrarlanmaz» dlyordu. Belll kl. onerllerlmizl Klpriyanu'ya vaktlnden önce açtı dlye azarlamış olmama hâla gocunuyordu. Sandys'e klşisel blr mesaj göndererek öfkeslnln haklı blr temele dayanmadığını bildlrdlm. Başplskopos'a yaptıftım onerlnln Amerlka Blrleşlk Devletlerl Cumhurbaşkanı lle înglltere Başbakanı tarafından onaylandıgını bellrttlm. Ve sordum: «Yok«a daha yilksek bir yetklli mi arasaydım?» Sandys derhal cevap vererek «yanlıs anlamadan» dolayı ozür dlledl. pazar günü Londra'da oğle yemegine davet ettl. Yemekte hoşça vakit geçlrdlk dostluğumuz hâlâ devam edlyor. InönününYaıuü Istırapları anlatnıak icin cırpınıyoruz 4. YARIN: Inönü'yü görmek üzere Lefkoşe'den Ankara'ya uçuyorum... Yalçm DOĞAN NKARA ABD Daşkanı Johnson'un Ismet Pa§a'yu. bir mektup gonderdiğt artık herkesçe bılınmektedır. Ancak. mektubun ıçenğı hakkındaki bılgıler katnuoyunda çok sınırlıdır. Ve Ankara'da mektubun ele KOÇinlmesı ıçın tam bir •Gazetecilik rekabeti» başlanıiijtır... Bu rekabet 22 gun sürer... Mektubun varlığının bılınmesınden Hurriyet'te Arcayürek imzasıyla yayınlanma.sınn dek geçen 22 gun DOGAN Mektubu nasıl ele geçirdiğini herhalde anlatırsın, degü mi? .. «Kaynaga saygı ve kaynağı asla açıklamamak» ilkesinl elbette her gazeteci bilir. O açıdan sornıuyorum... AHCAYUREK 22 gun benlm başvurmadıgım yer kalmamıştır Iktıdarda olanlardan tut. ABD Buyükelçıllgi'ne kadar gittlm. TRT'nın karşısındaki blna... Ben Büvukelçılığe ıkı kez gıttım. Bir del'a bu iş için, bir defa da ABD'ye gıderken vıze almak Içln Basın Ataşesı'ne gıttim. «Vahu, Türk hükümetl vermiyor. Bir mektuptur gidiyor. VerİD de slzden alalım. dedım. Adam, «Bakalım, edelim. falan glbi sozler söyledi bana. Ben mektubu yayınladıktan sonra bu adamı aldılar ABD'yo Sunay'la ABD'ye gitmıstim. orada gordum. .Basımı yaktın» dedi Büyükelçılıkten d e hiç blr şey alamadık. Soğuk gıinler Hava soguk Deliler gibl dolaşıyoruz. Ocak şubat fılan Blr gun. bir dlzi Işlemden sonra ben bu mektubun tamamını aldım DOĞAN Nasıl bir dlzi işlemden sonra?.. ARCAYÜREK Parça parça yapılan bir dizl çalısmanm sonunda... Parça parça yapılan bir çalışma sonunda blr bütün metin haline geldi ve mektup ortaya çıktı DOGAN Yani. mektubun bir fotokopisi biçimlnde •le geçirdin. Oyle mi?... ARCAYÜREK Hayır... Mektubun nasıl alındıgına, nafjii parça parça çalışma sonunda bir araya getirtldiğıne ilişkin tanık olan ikl kişt vardır. Bıri Nevzat Ünlü, öteki de Behiç Ekşi. Onlar isin içyuzünü a'dan z'ye kadar bilirler Tabiı, bu çalısmayt klmler yaptı böyle parça parça?.. îsunlermi söylemem mümkun değil. Hepsl yaşıyorlar buffün... A Cüneyf Arcayürek n «JOHNSON MEKTUBU»nu anlatıyor I Tam 2 2 gün süren kovalamaca sonunda mektup ele geçirilir CHP Genel Sekreteri Kemal Saar telefon eder 'Domuz, işini yapmışsın !nonu'nun cevabını da yaymlayacak munn? » ler geldi. Gayet ciddl •aldım» dedim, derin blr sükut dogdu «Derhal gel», dediler. Ama gecenın saat 23.00'u. Soğuk, sısli bir hava. Istanbul • Ankara yolu devamh karbuz ıçınde. DOGAN . Doğru Istanbul'a... ARCAYÜREK Mektubu bir zarfa koydum. Yanmda kamyonla çıktık, yola. 08.00'de Istanbul'a vardık. Gazeteye geldım. Yazı Işlerı Mudüru Necatı Zincırkıran'dı. Bır odaya çekildık Dosyayı önüne koydum. Necati blr baktı Kapıyı açtı, Bana Muammer ustayı çağırın» dedi. Usta geldi. Dedi kı, «Çok önemli bir belge yayınlayacağız. Bu belgeyl sen dlzeccksin. Provasını sen çekeceksin. Tashlhlnl Cüneyt yapacak ve bundan bir tek satır dışarıya çıkmayacak . • di7gi yapıldı. Tashıhini yaptıktan sonra. saat 17 00den sonra gozetede sıkıyonetım llan edıldi sankı Içeti gıren, dışan çıkamadı. Kapılar kilıtlendi. Sayfa hazırlandı O sıradaki duygularım. göruşum bir gazatecılik olayı yapmış oldugumuz, gizlenen bir meklubu kamuoyuna vernıekl.e oldugumuz şeklindeydi Sonra bu çok daha değişik bir çerçeve içuıde ortaya çıktı Beni Necati. 20 00 sularında bır uçakla Ankara'ya göndermek ü7ere hava meydanına getırdı Hıç unutmam, yanımda Erol Sımavi'nin sekreteri Alev vardı. Üçümuz oturduk. Bir kadeh viski. O sırada zannediyorum uçak biletl de ya 87 liraydı. ya 70 lıraydı O biletle Ankara'ya döndum Doğru matbaaya geldım. Gazetedeki sıkıyönetım devam etti. Kamyonlar illere «iderken her kamyonu arkasında bir otomobil İ7İedt. Şoförün herhangi bir zorunluk nedeniyle baskasına bır gazete vermesinl önlemek İçin ve biz gazeteyi sabah saat OBOO'da pıyasaya verdik. Ondan sonra üçbeş saati vardır kl olayın. gazetecilik açısından insanı doygunluğa ulaştıran ve İnsanı çok mutlu eden anlardır bunlar. Ben 08 00 sularında eve goldim. M «so|ınızda Blrleşmls Mllletlarln blr üytsl olo rak Türkiye'nln toahhiıMerl hakkında endlşaler Ifode ediyorsunuz. Bay Baskan, paylasmadıdun boyle bir endişenin şu scbeplerden temelsiz oldıgifiu soylersem emlnlm Ki, slz de kabul edeceksı nlz: Turklye, kuruluşundan bu yana Blrleşmi? Millellerin en sadık üyelerlnaon birısı olmaklo tanınmBtır Turk halkı Blrleşmls Mllletierl dssteklomekten gerı kaımornıs, onun iyi calısmasını teminat altına almak ıcln kendlsı en guc mall baskılar altında bulmurken bıl» maddi ve manevl tartakarlıkla bıılunmııştur Garantl Anloşmosının Turklye'ye v«rdıql ack haklora rağmen, « mart 1964 Guv^nllk Konşpyi karnrının ve bu karara «erllen öncellğln tanınmosı lle hukümetlrn blr kere da ha Blrleşmiş Milletlers bağlılığını ve snygısını goslermlstlr. BM, BASKIYA SON VEREMEDİ Blrleçml» Mllletler mülekamlı olorak, kendllerine v«rllen gorevl mesa|ınızcia bellrtlldiği şekıld» yeritia g» tlrmls olsa Idi, benlm ve slzin lcln ağır bır endışe olan durum, hlçblr zaman ortaya cıkrnayobillrdl AdadoKı Blrleşmls Milletter harekâtının baskıya blr son varemedlğl bir gercektlr Son haftnlorda Ada'do gorulsn lahlrl sukunat Kıbns'lı Rıımlarm doha otede blr tlranlık \C\f\ hozırlıklcra basladığına Isorplılr Koyler hala muha sara altmdadır Bırleşmls Mllletler Kuvı/etlerl, Kıb ns'lı Turklerl tenkln eeiprek. Rumlor.n mohsulunu toplo masına Imkân verrrıekts, omo Tıirkisın nit mahsuller tehllke altına gırince Rıi'nlfırı drrriıırmaua çalışma makta ve Rum saldmlarıno seylrcl kafmaktadırlar Bu cok önemli teferruat size ulasmavnblllr. oysa biz bu ce şlt tro|lk olaylann günluk raporlorının yarattığı atmos fer Içlnde yaııyoruz. KEMAL SATIR tnclntt'niin cevabını ne yaptı? Daha glrmemle blrlfkte telefonlar çaldı. Izzet Sedes, Milliyet'in mümessili, «Çarkımıza okudun, ama gözlerinden öper. tebrik ederim» dedi Işte bu beni mutlu etti. Arkadan ARCAYÜREKBen bu mektubu gece 23 00 dolaylannCumhuriyet'ten tamsilcl Kemal Aydar telefon ettl O da ayda masanın üzerıne koydum Yanımda bahsettıgim arkadaşlarım vardı Gazeteye telefon ettım Dedım ki. sız bep nı şekılde davrandL bir mektuptan bahsedıyorsunuz Karşıdan ylne alaylı ses(Arkoaı 9. Soyfado) j::::;::H|:i:^:^a^^iS;ai«nüSa;aiİHİBn:i::ii»:ii;;M«iaüiüiüUi;iiaİHü DOGAN Mektubu aldın ve yayinlandı. Bunun Ikl etklslni anlatır mısın? Ga/etetilik açısından etklsl, blr de Türkiye'nln dıs politlkasını nasıl etklledl? REHÎNELERtN KATLI 15 hazlran 1964'te Genel Sekretprln raporu Birlesmlş Mllletlere verllecektlr 4 mart 1S64'*« ıstırabını cek tlğlmlze benzer blr başka moğlublyotls karşı karşıyo g« leblleceglmlz «ndlsesl :clndeylz 4 mart'takl toplantı 'Makarlos'u Garantl Anlasmasmın ariık meveut olmadığt(Arkası 9. Sayfada)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear