17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 28 NİSAN 1982 | on günlerde Bakanlar Kurulunda, Danışma Meclisinde ve Ziraat Odala rı kongrelerlnde yapılan toprak reformu tartışmaları sık sık basma yansımaktadır. Basından izlediğimlz kadarlyle, toprak reformunun tarımsal üretlme etkisl, üzerinde en çok durulan konu olarak gözükmektedir. Bu da doğaldır. Çünkü, toprak reformunun üretime etkisi ülkemizde yıllardanberl yapılan Toprak Reformu tartışmalannm daima ağırlık noktasını oluşturmuştur. Bu konuda başlıca lkl karsıt görüs llerl sürülmektedir: Blrinci görüşe göre, Türkiye'de yapılacak bir toprak reformu tarımsal üretime olumsuz etkide bulunacak ve tarımsal üretimi düşürecektir. Büyük toprak sahipleri ve bunlarm yönetimine haklm olduklan Türkiye Ziraat Odalan Birliği ve genelllkle ülkemizde toprak dağıtımı na dayanan bir toprak reformu uygulamasına karşı olanlar yıllardan berl bu görüşü savunmaktadırlar. Son günlerde, Tarım ve Orman Bakanı Sayın Prof. Sabahattin özbek de, Türkiye Ziraat Odalan Birliğinin Ankara îl Kongresinde 9 Mart 1982 gttnü yaptığı konuşmada «Bu kanun çıkarsa Türk çiîtçisi perlşan olur» diyerek bu görüşe katılmış bulunmaktadır. Türkiye Ziraat Odalan Birliği Başkanı ise 30 mart 1982 günü îstanbul Ziraat Odalan îl Kongresinde yaptığı ve TET'den de verilen konuşma smda ise toprak reformunun tanmsal üJretimi düşüreceği görüşünü açıfcça bir 'daha dile getirmiştir. DPT'de, Toprak ve Tanm Reformu Yasasma illşkin hazırladığı ve 19 mart tarihli Hürriyet'te kısa özeti verilmlş bu lunan raporunda İse, tasarınm yasalaşması halinde «ilerki yıllarda tanm ürün lerl ithal eden ülkeler grubuna girme du rumunda kalınabileceği gözden uzak tu tulmamalıdır..» diyerek toprak reformunun üretimi düşüreceği görüsünü ileri sü renlerin yanmda yer almıştır. Ikincl görüşe göre ise, Türkiye'de ya pılacak toprak reformu tarımsal üretime olumlu etkide bulunacak ve tanmsal tiretimi arttıracaktır. Ülkemizde etkill bir toprak reformunun yapılmasmı iste yenler yıllardan berl bu ikinci görüşü savunmaktadırlar. îşte biz bu yazımız S Toprak Reformu, Üretime Etkisi ETKİLt BİR TOPRAK REFORMU, TARIMSAL ÜRETÎME OLUMSUZ ETKİDE BULUNMAYACAK, TERSİNE TARIMIN EKONOMİK YAPISINI OLUMLU VE ÇAĞDAŞ YÖNDE DEGIŞTİKECEKTİR. gerektlrdlgl makinft, gübre iyi tobum ve kredi gibi her türlü teknik tanm araçlarıyla donatılacaklardır. Bu topraklarda, toprağın yeni sahiplerince yapılacak tarımın, eski büyük toprak sahlplerinln yap tığı tarımdan daha az verimli olması için hiçbir neden yoktur. Demek ki, toprak re formunun tarımsal üretime olumsuz etkide bulunacağı görüşü sağlam bir temele dayanmamaktadır. Şlmdi gelelim, bizim de şahsen katıldığımız, toprak reformunun tarımsal üreti me olumlu etkide bulunacağını savunan ikinci görüşe: • Toprak reformu, Türk tanmmdakl bugünkü toprak dağılımı dengesizliğini gidererek toprağın daha adil bir biçim de ve esas itibarlyle toprağı işleyenlere dağılmasını sağlayacaktır. • Toprak reformu, tanma Devletin ve toprakta çalışanlann yatınmlannın artması sonucunu doğuracaktır. • Toprak reformu, ülkemizde küçük çlftçilerin de yeterli krediye kavuşmalarını sağlayacaktır. • Toprak reformu İle ülkemlzdeki teknik tanm örgütünün yayım hizmetle ri de yön değlştlrecek ve ona asıl gerek slnim duyan küçük Üreticilere doğru yö nelecektir. • Toprak reformu İle. küçük mülk lşletmelerlne sahlp olan çlftçiler, yalnız başlanna bırakılmayıp kurulacak toprak reformu kooperatifleri içerlslnde örgüt lendirilecek ve küçük ciftci olmalan ne deniyle sahlp bulunduklan bazı teknik ve ekonomik sakmcalanndan kurtarılarak ucuz kredi, gübre, İyi tohum, makina kullanma suretiyle teknik ve verimli tanm yapma olanaklanna kavuşturulacaklardır. Toprak reformu kooperatifleri süt, konserve, şarap, zeytlnyağı, et sa nayil gibl fabrlkalarda bu küçük çlftçl lerin ürtinlerini işleme ve genel olarak tarımsal ürünlerini en iyi şekilde lç ve dış pazarlarda değerlendirme olanağım yaratacaklardır. Sonuç olarak, Türkiye* de yapılacak etkili bir toprak reformu, tarımsal üretime olumsuz etkide bulunmayacak: tersine yukarda sıraladığımız nedenlerden dolayı tarımm ekonomik ya pısmı olumlu ve çafidas vöndp cekttr. Japon Mucizesî Bir yerde okumuştum. Japon kızlan çeMk gözlerini estetik, ya da kozmetik operasyonla değiştirıp Batılı kadmlar gibi olnıaya özeniyorlarmış. Ne gereği var bunun? Kimbilir, belki dünyamn en güzel kadını Batı'da değil, Fuji Yama'nın ötesinde yaşıyordur. Kuş kemiklidir Japon kadıni; incecik bedeni bir tombulun yumuşaklığuıdadır. Genç bir insanın başmda seksen bin saç kılı bulunurmuş; Fuji Yama'nın ötesindeki kadınm basından fışkıran 180 bin sünsiyah tüy, soylu bir kısrağın kuyruğu gibi beline doğru sarkıyordur. Beyaz fildişi tarağın incecik dişleri, simsiyah saçların arasma girmekte zorluk çekiyordur. Teni Toyohaşi ipeğinden dokunmuştur. Omuzlanmn zayıflığıyla memelerinin yuvarlaklığı arasmdaki tersine oran, kadınlığının kare kökünde sonsuzluğun sayısalhğını vurgulamaktadır. Belinde gelişen içbültey, kalçalannda dışbükeylige doğru dönüşürken hiçbir bilgisayarm saptayamayacağı ciosel çekiml yaratmaktadır. Peki, nereden çıkıyor bu Batılı kadın olma ozentisi? • Ben «Japon kadmı gözlerinin çeldkliğinl glderlrse Batdı kadma benzer mi?» diye düşünürken bir işadamı dostuma rasladım; ve şaşırdım. Merhaba!... Baktım, bizimkinin gözleri Japonlaşmış; şahtı şahbaz obnuş; sırtında çiçekli bir kimono; ayağmda tokyolar; yüzündeki gülücük etiketteşmiş. Sordum: Ne oldu sana? Yamt verdi: Japonlaşıyorum. Neden? Japon mucizesi yaratacagım; Nasıl? Bir estetik operasyon geçirdim, gözlerhni çektirdim; ilaç verdiler, tenimi sanlaştınyorum; eğitimden geçiyorum, sabahtan akşama dek sağa sola güiücükler dağıtıyorum; çiçek yetiştirmeye başladım, ikebana'nın gizlerini öğreniyorum; Fuii Yama'nın önünde secdeye geliyor, Hiroşima'ya Nagazaki'ye vanp pişmanhk duası okuyorum; samuraylara merak sardım. Artık inanıyorum ki işadamlanmız Japonya'yı ömek ahrlarsa Türkiye köşeyi döner. Japon mucizesi yaratacağız, başka çaresi yoK... Harakiriyi de öğrendin mi? Neden öğreneyim? Belki gerekir; ya kamîkazeden haberin var mı? Nedir o? întihar uçaklan..; tşadamı dostum. çekilmiş gözleriyle kuşkulu bir bakış attı bana, belli kı konuşmanm yeni yörüngesinden hoşlanmamışti; ama ben sözü sürdürdüm: Diyelim ki sen ve arkadaşlann gözlerinizi' operasyonla Japona benzettiniz; peki, Türk işçilerinin tümünü nasıl Japonlaştıracaksmız? Milyonlarca emekçinin gözünü ameliyat etmeye olanak bulacak mısmız? • Birisi bir taş atıyor kuyuya... Çıkar bakahm çıkarabilirsen. tşçimiz Almanya'da Hans, işadamımız Anadolu'da Coni olmaya kalkıştı; olmadı. Şimdi emekçimiz Arap çöllerinde yalel çekerken açıkgöz işadamı liaygözlerini kısıyor: |**'^ Japon mucizesi yaratacağız. Demek ki geyşah, Bamurayh, harakirilt, katnikazeli yeni kalkınma modeline sardık; Uzak Asya'nın adalannda yaşanan tarihi Türkiye'de yineliyeceğiz. Fuji Yama'yı getirip Erciyas'm yanma oturtabiliyor muyuz? Prof. Dr. Ziya Gökalp MÜLÂYlM Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Ögretim Üyesl da, son günlerde yine güncelleşen bu 1ki görüş üzerindeki düşüncelerimizi be lirtmeğe çalışacağız. önce toprak reformunun tanmsal uretime olumsuz etki yapacağıtu ileri süren birinci görüş üzerinde duralım. Bu görüşü savunanlar, bir taraftan toprak reformunu, sadece, büyük topraklann kamulaştırılması ve bunların ufak parçalara bölünerek dağıtılması şeklinde göstermekte, 6te yandan büyük topraklann küçük topraklardan teknik ve verim yönünden daha İyi lşletlldiklerint 1lerl sürmekte sonucta da, bu büyük topraklan parçalayacak bir toprak reformunun tanmsal üretimi azaltacağını söy lemektedlrler. Bu görüş. her geyden Bnce toprak reformunun dar ve yanlış bir anlamına dayanmaktadır. Çünkü toprak reformu, blrinci görüştt savunanlann gBstermeye çalıştıklan gibl, sadece, bir toprak dağıtımı değildlr. Toprak reformu, toprak dağıtımı yanmda. .dağıtılan topraklann en verlmll bir blçimde işletilebilmesini hedef alan kooperatifcilik, kredi, makina ve teknik glrdl sağlanması, toplulaştırma ve küçük aile işletmesi bütünlüğünün ko runması gibi üretimi arttıncı çeşitü önlemleri de kapsamaktadır. Ülkemizde büyük topraklann, toprak reformunun amaç edindiğl optimum küçük aile işletmelerlnden her zaman daha verimli işletildiklert görüşü de doğru değildlr. Bir kere, toprak reformu ile kamulaştmlıp dağıtılacak büyük topraklarra hepsl büyük işletme kimliğinde değildir. Bu büyük topraklann önemll bir kısnu, sahipleri tarafmdan işletilmeyip, küçük toprak parçaları şeklinde ortağa veya kl raya verilmiş bulunmaktadır. Devlet Bakanı Saym Prof. îlhan öztrak'm deyimiyle, bunlar bazı yerlerde «Topraksız köylülerin köle glbl yaşadıkları» topraklardır. Bu şekilde, küçük işletmeler halinde ortakcılık veya kiracılık la işletilen büyük topraklann toprak reformu ile kamulaştmlıp, toprağı bizzat işleyenlerce optimum aile işletmelerV oluşturularak dağıtılmasının tanmsal üretime olumsuz etkide bulunması söz ko nusu değildlr. O halde, sadece bizzat sahibi tarafmdan işletilen büyük topraklann belirli bir sııunn üstündekl kısmınm kamulaştmlıp dağıtılmasının tiretime olum suz etkisi sBz konusu olablllr. Tabü bunun İçin de, kamulaştınlan topraklann, toprak reformu ile aym toprak üzerinde oluşturulacak küçük mülk işletmelerinden daha verimli lşletillyor olması gereklidir. Her ne kadar ülkemizde halen küçük birçok topraklar. var olan küçük işletmelerden daha verimli işletillyor gözü küyorsa da, bunun nedeni toprak büyük lüğünden çok, büyük çiftçilerin, slyasal ve ekonomik güçlerl nedeniyle, Devletin ta nma yönelttiği kredi, yayım, sulama gtbl teknik ve ekonomik kolayhklardan küçük çiftçilerden daha fazla yararlanmalandır. Fakat toprak reformu ile meydana getirilecek optimum küçük mülk işletme leri, bugün olduğu gibi yalnız başlanna bırakılmayıp, toprak reformu örgütü ve kooperatifleri sayesinde verimli tanmm OKTAY AKBAL Kimlerdir Atatürk Düsmanları? (okurlardan.. Kâgıt paraları kirletmekten kacınılmalı Epey zamandır düşünüyor dum. perisan feraude (yıpranmış) kâğıt paralann durumu hakkında bir yazı göndermeyi... Nihayet sabnm taştj ve tasanmı çabuk lastırdım. Ankara Küçükesat PTTsine telefon faturası ödemeye gitmiştim. Tutan büyücek olduğu için, bayan memureye 5000 lirayı uzattun. Hesapladı, üstünü geri verdi. Pul çerekliydi. Karşı tez gâhta taahhütlü tabelası altında oturan genç bir erkek görevliye, henüz cüzdanıma yerleştârmediğim bozuk paralardan en kirlismi seçerek pul bedelini verirken ne gö reyim? Yüz liralıkta Atatük resminin gözlerinden ya tay biçimde çizgiler çizihniş, karalanmış, altmda sabit ka lemle küçültücü sözcükler, sol tarafmda daha başka sözcükler. *Bakın> d«dim;o da «Bana kağıt paraUn, te lefoa ficretinl alan su hanım verdi» diye karşıhk ver di. (Belki kabul etmez, benden bilir diye içimden de geçirmiştim.) Aldı, yazılan içe gelecek biçimde katladı ve koydu çekmecesine. Talihsiz 100'lük kimbilir daha kaç kişinin elinden ge çecekti. Bu satırlan yâzarken kızıyorum kendime, ne diye aukoyup ilgililere göstermedim, Merkez Bankası'n da yeniaiylo değişürmedim. Sonradan akıl etmiştim. Uygarhk ölçüsünde bazı karşılaştumalar yapıhr. Ki mi kişi telefon ve araba sayısınm çokluğu ile belirtir, kimi de okunan gazete ve dergi kitabın fazlalıgı, ya da içilen sütün. tüketilen ve üretilen çeliğin miktany la ölçer ileriligi... Gelişmigliğin belki de en isabetli ayan «temizlik, düzen ve In celiktir» diyenleri yeğlerim. Bayrak nasıl ki bir devletin aembolü İse, kağıt para da aym toplulugun mali de geri vo itibandır. Üzerinde devlet kurucusunun resmi bulunan ve beğenilmiş görüntüler ve ülkeye hizmeti geçmişlerin imzalanm taşıyan bu el kadar alıs veriq aracmı avuçlayıp bükmek, üzerine şiirler, mesajlar ve küfürler karalamak neden? îyi bilmiyorum ama, «Türk Parasını Koruma Yasası» kapsamında kâğıt paralan, senet, bono ve sertifika... gibi değerli evrakı ko ruyacak tedbirler yok mudur? Bu konuda halkımm aydmlatsak, yakalasak ve cezalandırsak bu sapık davra nışlan önleyemez miyiz? Utanıyor insan. Bu yazı yaz ma adetini veznedarlar da uyguluyor. Sayıyorlar, deste nin üzerine koyuyorlar raka mı... Temiz yere ayak silerek girilir. Pis sokağa herkes öte beri atar. Parahktan çıkmış, kâğıt para hırpalanır. Cezai müeyyide 11e birHkte bakım da gerekli. Aykın davrananlara göz yummamalı.. Geçmesin, üzerinde leke, yazı. boya bulunan pa ra... Bakahm kimse kirlisini kabul eder mi? Herhalde üstünde durulması gerekli bir konu. Burhan PAR Kızıhrmak Sok, 118 ANKARA I Adam boyunaı mahkum olur, boyuna para cezaaı öder, doymaz bir türlü! Üstelik başkalarına şu sözlerle sataşır: «Bu zat yine ö'lçüyü kacırdı. Yine mahkemeye vereceğim ve mahkum olacak» dert Oysa durmaksızın mahkeme mahkeme dolasan, hakaret ve küfür dolu yazılanndan ötürü boyuna mahkum olan biri varsa, kendisü... îşts, bir gazete haberi: «Ankara Toplu Basın Mahkemesi T. yazan A. KL'yi eski Devlet Bakanı L. D.'a yaym yoluyla hakaretten 3,5 ay hapts ve 583 Iira para cezasına mahkum etmiştif.» Haberin bundan sonraki bölümü olağanüatü bir ügiriçlik taçıyori «Sanıkların tecil lsteklerinl mahkeme şu gerekçeyle reddettiı Geçmişteki halleriyle, ahlakl temayullerin« nazaran sanıkların ilerde başka bir suç işlenıeyeceklerine kanaat getirilmediğinden vaM tecil taleplerinin reddine»... Aym kişi 1975'te bana da 25.000 Iira para cezan ödemeye mahkum ölmuştu. Îstanbul 10. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 975'e 519 sayılı karanyla... Son olarak da Türk Dil Kurumu bu kişiyi hapis cezasına mahkum ettirdi... Bunlar şu anda anımsadıklanm. Daha neler var neler!... Zaten bu gazetenin tüm yazarlan durmadan mahkeme mahkeme dolaşırlar, boyuna para cezaları öderler. Niye bunlan yazıyorum? Bu Mşinin «Ataturk llkeleri» adı verilen altı temel görüşü reddetmesi üzerine yavmladığun bir yazıya verdiği bir yanıttan dolayı... Orada, benim 'mahkum' edildiğimi yazıyor, ki yalanl Türk basınında benim kadar az soruşturmaya uğramış. mahkemelere çıkmış, hiç mi hiç mahkum olmamış gazete yazan yoktur diyebilirim. Bunu da, 'kufür' değil 'yazı* yazmama borçluyum. Bu kişi, 'küfürbazlık çıkar yol değildir* diyor, ama her yazısmda küfürbazlığın en çlrkin örneklerini vermekten de vazgeçmiyor. Son günlerde 'Atatürk tlkeleri'ni bozmaya, yozlaştırmaya, ortadan kaldırmaya kalkıştı yeniden... 'Atatürk Düşmanı Kimdir?' diye soruyor, kendi kendine yanıtlar veriyor. Efendim, Atatürk öleli 44 yıl olmuş, bu süre içinde varsa bütün düsmanları ölmüş, Atatürk düşmflnlığmdan bahsetmek artık bir sahtekarlık'mış! 'Atatürk hakkında görüşlcrini söylemek ve yazmak vatansever bir aydının görevi ve hakkı1 imış!... Atatürk'ü altı ilkede değil, geniş cümlelerle açıklamak gerekirmiş... Devletcilik, halkçılık, laiklik gibi ilkeler de devleti, cumhuriyeti yıkmak için kullanılmış!... Atatürk düşmanlan kimlerdir? Söyleyeyim, işte böyle sözlerle Atatürk'ün ilkelerini, devrimci atılımlannı bozmak, anlamlarından uzaklaşünnak isteyenlerdir. Atatürk'e. TBMM tarafından verilen 'Atatürk' adını bile ona çok görenlerdir. Atatürk'ün kurduğu ve ölünceye kadar başmda kaldığı bir siyasal kuruluşun son yıllardaki eylemlerini eleştirir gorunerek Atatürk dönemini lekelemeye, karalamaya çalışanlardır. Atatürk'ün partisi için... «...Kurulduğu ızünden beri ve bugün hiç bir zaman millet, halk, devlpt, kanun, iktlsat töre fîerçefeine uymatnıştır. Türk halkına ve memleketin bölgeleri üzerine kanlı seferler avmıştır. Milletin kiiltürünü alt üst etmiştir. tsyanlar çıkartıp bastırmış, tertipler düzenleyip yüzlerce insan astırmıştır. Bayragındaki 6 ok ruhsuz sloganlardır kl elli yıl boyunca Anayasalar, iiniversiteler, gazeteler Meclis'ler bunlarla işgal edilmiştir.» (25 Kasım 76). «trtica bahanesiyle bombardıman edilen, halkı tevkif edilen sürülen bölgeler. Kubilay ileri sürülerek lanetlenen şehirler.» (12 Nisan 75».«... Yöneticilerinin her tutumları. bugüne kadar millet kültürüne suikastlar, halkın hurriyet ve haklarına karşı komplolar şeklinde olrauştur. Milletin dini, dili, tarihi, kültürü, sanatı, ahlakı gibi kanununu, tüzüğünü, devletini ve hatta takvimini ve günlerin saat sayısın» bile değiştir.» (31 Aralık 77). «Bir takım adamlar toplandılar, onda uzun bir süre uğraşarak meydana getirmeye çalıştıklan kibiri okşamak için Atatürk adını verdiler. Niçin Atatürk? Mustafa Kemal'den önce Türklük yok muydu ya da Türklük ondan mı doğmuştu?.» diyenler.... Kimler mi Atatürk düşmanlan? îşte bu tür yarılan yazanlar; babalan Atatürk'e ve devrimine başkaldırma eylemlerine katılarak öldüğü için, Türk ulusunun çağdaş uygarhk düzeyine yükselmesini istemedikleri için yıllardır O'nunla uğraşanlar... Bunlardır Atatürk'e ve Atatürk Cumhuriyetine düşman olanlar... Atatürk'ün ölümünden 44 yıl sonra bile ona karsı duyduklan öfkeyi, kini içlerinden kopanp atamayanlar... Yeter mi bu kadan? 2182 sayılı yasadan yararlanamayan öğretmenler Btzler yakiaşık 20 bln klşl. görev yerlerlmlzi bellrlemek omocıyla 5 Şubat 1979'da kur"a cektik. i Mart 1979'don Itibaren göreve başlayablleceğlmiz blldirıldl. Bu arada 2182 sayılı kanunla tum devlet memurlarına bir derece verlleceğl vo 1 Mart 1979'dan itlbaren uygulanacağını öğrendik. Bazı arkadaşlarımız 1 Mart 1979'do göreve başlarken, bazıları da 35 gön geclkmeyle görev yerlerinde bulunabildiler. Ancak, bazı iİlerde kura ceken ler 2182 sayılı yasadan yararlanırken, bazıları da Işe geç başlatıldıkları lcln yararlanama dılar. Sonradan bu durum bir genelgeyle düzeltlldlyse de, Sa yıştay'in bu gsnelgenin hukmü nü Iptal etmesl, bizlere verilen bir derecenin gerl alınmasına yolactı. Şlmdl, aym gun kura cektlğlmtz arkadoşlardan bir kısmı 2182 sayılı yasadan yararlanırken blzlsr ellmlzde olmayan nedenlerden mağdur olmaktayız. Mağduriyetlmizln önlenebll mesl yasal düzenlemeyl geroktlraceğl lcln basm yoluyla arzetmeyl uygun buldum. Muttafa KURŞUN öğretımn YALVAC Orman teknikerleri gözardı edildi 057 sayüı Devlet Memurlan Yasasına yapılan son değişihlihle verilen Özel Htzmet Tazminatı, yapılan hizmeti değil. sadece ünvan dihhate ahnarah tekrah elernan hizmetleri sımfında yer alan ve meslehi öğrenim görmüş orman tehnikerlerini de büyük ölçüde mağdur etmiştir. Oysa yasanm 30. maddestnde tehnik hizmetler stnıfına dahil bulunan personel teh tek sayılmıştır. Tehnik elemanlara özel hizmet tazminatı ödenmesi ile ilgili kararname de, yasanm 38. maddesinde sayılan teknikerler gözardı edilereh, karıyer ayırımı yapılarak, teknikerler ile mühendisler arasında fark I* bir düzenleme yapılmıştır. Yethililerin, uygulamada göruleceh aksakhklan ve feryatlan bir an önce duyarah gereklt düzeltmeleri bir an önce yapmalarım karıyer aymmına »on vermelerini bekliyoruz, ORMAN TEKNlKERLERt DENİZLt ( Cumhurivet Ankara 27 (o.a.) Hılallahmer Cemlyeti 1932 senesi umuml mecllsl bu gün Hllallahmer umumi merkezi binasında saat 1O'da toplanmıştır. Toplantı Türkiye Büyük Millet Mecllsl Reisl Kazım Paşa Hz. Başkanlığındo acılmıştır. (5OVLOnCE) 28 NİSAN 1932 HÎLALÎAHMER KONGRESt Mecllsi Umuml tetkik komisyonu ve merkezi umuml Icraat raporlan tetkik ve kabul, 932933 bütcesi ve varldat kısmı 940.000 ve masraf kısmı da 933.000 Iira olarak tespit ve kabul edilmlştlr. DGünün HanıL SULTANAHMET CİVARINDA Sultanahmet clvorında îyl bir aile nezdınde bir hanımın bakılması icm aydo elll Iira verilecektir. Arzu edenler Tahtakale caddesınde Cedıt handa Fuat Beye müracaat. Pastörize su mu? Süt Endüstrisl Kurumu'nun pastörize ederek satışa cıkardığı şişe sütlerlözellikle son haftalarda «Pastörlze Su» lara dönüşmüş glbidlr. Kurum sut fiyatlarını yükselttlğın de şişe sütlerlnin de nlteliğl değişiyor ve «gercek süt* değerl kazanıyor. Sonraları İse, yavaş yavaş yine «suluıluk başlıyor. Bunun lkl yaran var: Blri, şişeleri boşalttıktan sonro yıkamava gerek görölmu yor. Cünku şişelerde süt bulaşığı görünmüyor. Diğert su lu pastörlze sütün çabuk bo zulmaması, dayanıklılığı. Bfflndlğl glbt ekmeğln grama|ı düşürülerek flyatı yükseltlllyor. Şişe sütlerlnin gramalı düşürülmeyeceğlne göre, sulondırma yönteml uygulanıyor bir süre. Daha sonra sıra flyat düzentemeslne gellyor. Artık sirosı gelmlstlr eanırız, Kurum flyatı dözenlese de pastârlze eu lcmekten kurtulsakL Kemal ÜSTÜN Kadıköy IST. Kaydı silinen öğrenciler 1750 sayılı Oniversiteler Kanunu'na göre (54. madde) sürelerini doldurdukian hal de 6 kasım 1981 tarihine ka dar kayıtlan sllinmemiş Öğrencilere, bundan sonra se ne kaybetmemek koşuluyla yiıksek öğretimlerini tamam lama olanağı tanmmıştır. (YÖK geçici 13. madde). An cak kayıtlan silinmiş olanlar madde kapsamına alınmamışlardı. Yüksek ögretim Kurulu'nun ocak 1982 tarihli bir ka rarnamesi ilo de 1981 güz dönemi smavlan sonunda aym nedenle kayıtlan silinmiş olanlarm, yeniden kayıt lan yapılmıştır. Bu sefer de daha önce kayıtlan silinenler bu hakkın dışında tutulmuşlardır. Halen Danışma Meclisi'nin ilgili komisyonunda oldu ğunu basından öğrendiğimiz bir teklifin kanunlaşma sı halinde ise, Yüksek Oğretim Kurumlan'nın son sınıflarmdan 2 dersten belge ahnış öğrencilere iki smav hakkı daha tanınacaktır. Gençlerin topluma kazandınlması ve emeklerinin ziyan olmaması gerekçesini taşıyan teklif, her nedense her son suııf öğrencisinin daha fazla emek harcadığı yanılgısma düşmüştür. Şöyle ki, örneğin, eğitim süresi iki sene olan bir Yüksek Ögretim Kurumu'nun son sı nıfından belge almış bir kişi, ikinci sınıftan belge almış ken, eğitim süresi 6 yıluk bir fakültenin 5. sımfından' kaydı silinmiş birisi, 5. sınıftan kaydı silinmiş olması na, daha fazla emeği olmasma karşın son sınıftan aynlmadı&ı için bu haktan ya rarlandınlmazlar. Bu büyük çelişkinin giderümesi gerekir. Bir eşitsizlik giderihnek, insanlar kazanılmak ve emegin ziyan olmaması isteniyorsa eğer, bunun yolu kaydı silinmiş bütün öğrencilerin aym haktan yararlandınlması olsa gerek. Kamuoyuna ve tüm ilgililerin dikkatlerine arzolunur. Saygılanmla. Hakkı SUNGUF ERZtNCAN maasımın akibetini ögrenemiyorum 1 nisan 1956 tarthinae 1.504. 385 slcil nosu ile tescüli SSK' ya bağlı işçıyim. 10 nisan 1981 tarihlnde SSK İstajıbul thtiyar lılc Şubesine başvurdum. «Genel Müdürlükçe Tahsisi Tfapı•'lacaktır» kaydiyle 87854 yaşlılık tahsıs numarası verildi. 10 nisan 1981'den bu güne kadar geçen devre malum. 12 ay SSK îhtiyarlüc (tstanbul) Şubesinin hali de malum. Içeri glrebileoa aşkolsun. Yazılı ve sözİU bütün girişünlerime rağmen işçi emekliligi ayUğından bir netice alamadım. S.S. Kanununa göre, başka bir iş de yapamamaktayım. Evliylm. Kirada oturuyorunı. Lise son suufta bir kızım, bakmakla mükellef olduğum 80 yaşında bir annera var. Benim lmkânlanm emeklillk maasımın akibetini ogrenmeme yetişmiyor. Sayın gazetemlzin olanaklan dahilinde durumumu ö'ğrenebiHrmiyiz? NAÎL SÖZEN Ş. Gfinaltay Cad. No: 278, Dalre: 1 Erenköy tST. Cumhuriyet Sahibi: Cumhuriyet MatbaacılıkveGazetecilikT.A.Ş. adına „ NADİR NADİ Cenel Yayın Müdürü: MüesseseMüdürü; Yazı Işlerı Müdürü: BasanvaYayan i HASAN CEMAL EMİNE UŞAKLICİL OKAY CÖNENSİN Cumhuriyet MatbaacılıkveGazetecilikT.A.Ş. Posta Kutusu: 246 îstanbul Tel: 20 97 03 (5 Hat) BÜKOLAR. • ANKARA:.KonufSokakno. 24/4 Yenişehir Tel: 17 5e 2517 58 66 Idare: 18 33 35 • İZMİR: Tel:2547 09131230 • ADANA: Atatürk Caddesi, Türk Hava Kurumu Ishanı Kat İI9 Tel; 14 55019 731 Hallt Zlya Bulvarı No: 65/3 TAKVfM İMSAK GÜNEŞ ÖĞLE İKİNDİ 28 Nisan 1982 AKŞAM YATSİ. 4.11 6.01 13.U 17.01 20.02 21.44
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear