02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
| 25 NISAN 1982 Cumhuriyet 11 GÖZLEM (Bastarafı 1. Sayfada) yor. Yine bir başka holdingimızin zarar eden bir kuruluşunun pay senetleri, aynı devlet bankasınca satın alınıyor; böylece özel sektörün bunalımı gideriliyor. «Devletin iktisadi hayata» bu türlü «müdahale* ei» herhalde özel sektörümüzün pek hoşuna gidiyor. Kimse «devletin iktisadi lıayata» bu türlü «müdahalesine» karşı çıkmıyor. Tabii, «serbest rekabet» hemen unutuluveriyor. 24 Ocak vs.. bunlar da akla hiç gelmiyor. «Özel sektör bunalıma düşmüs»... Düşer; daha da düşecek! Yurt dışındaki müteahhitler de bunalıma girecek. örnegin Libya hükümeü. Turk müteahhitlerine dolar olarak ödemeyi durdurunca, Turk bankalan devreye girecek. ikiyüz milyon dolar mı, üçyüz milyon dolar mı. artık ne kopanhrsa. Türe bankalan, yurt dışındaki Turk müteahhitlerine karşılığı dolar olan «teminat tnektuplan» verecek... Bugünkü «ekonomik model» yatınmları kısarak ayakta durmaya çahşıyor. Bunun ekonomik ve sosyal çöküntülerini ilerde göreceğiz. tzlenen yöntem, kanserin asprinle tedavisi gibi. geçici ve aldatıcı yapay görünümler yaratıyor. Ve bu model. yann için içinden çıkılması güç sorunlar doğuruyor. olumsuz koşullar oluşturuyor. Türkiye. ne bu noktaya, ne 1979 bunalımına sosyalist model ile geldi. tzlenen yol, kapitalist modelin çeşitli uygulamalarıydı. Şimdi, kapitalist modelin bir başka uygulaması ile bu bunalımdan çıkılmak isteniyor; ama çıkılamıyor. Bu noktada «devletin iktisadi hayata müdahalesl» gundeme geliyor. Banker kuruluşlan batıyor. devlet devreye giriyor. büyük holdingler tflas ediyor. pay senetleri devlet bankalannda satın alınıyor. özel kesime yapılan devlet sübvansiyonlan Ise son yıllann en büyük rakamlarına ulaşıyor. Devletfn ekonomik hayata kanşmamasını öngören teoriler ve ideololiler. yaşanan bu soraut gerçekler karşısında çaresiz kalıyor. Devletin ekonomik hayattaki rolünü neredeyse «komünistlik» sayacak kadar ileri gitmiş olan hür teşebbüs ideololisi. batan bankerler ve iflas eden holdingler karşısında, hiç ama hiç duraksamadan devleti imdada çağınyor Gelsin devlet baba, zararı yüklensin, kurtarsın onlant. Hani devlet «kötü Işletmeclydi». hani özel sektör. hür teşebbüs devlet müdahalesi olmadan yolunu bulurdu: hani «rekabete» dayanan bu düzen hür teşebbüsün yaratıcı gücunden yararlanacakti; ne oldu? 24 Ocak kararlarını «bayram» ilan edip, lüks otellerde düzenlenen toplantılarda «24 Ocak kararlan»na tapınanlar nerede? Hani «serbest rekabet dfizent», hani «hür teşebbüsün yaratıcı gticü» hani? Devlet ekonomik hayata müdahale etmesin.. Ya ne yapsın? îflas eden hür teşebbüsün zarannı 6desin! Subvansiyonlarla özel kesimi desteklesin; grevi yasaklasın, Anayasadan «sosyal devlet» kavramını söküp, atsın. îstenen bu... Devlet ekonomik hayata niçin «müdahale» eder? Devlet. KlT'ler aracıhği ile ekonomik hayatın lçindeyse. «KÎTIer özel sektöre satılmalı KÎTler zarar ederse «devlet bu zaran ödememell». ama holdingler iflas edince. «iflas eden holdingleri devlet hemen satın almabdır». Nalıncı keserlerine bakın sizi. Devletin iktisadi hayata müdahalesini haşa huzurdan komünistlik sayanlara ne demeli?. Demek «devlet baba» holdingler iflas edince, zarar edince hemen ama hemen «müdahale» etmelidir. Sizi gidl h ü r teşebbüs komünistleri siztt; Şecmıle <tejecek bir parlomentomın üzerinde bir 9üc tosovvur edemem. (Baştarafı 1. Sayfada) kUmet ststemi meydana getirmişti. Bu hükümet sistemi, kanaatlme göre, 19 ve 20'nci asrın başlarındaki anayasa yahut da hürriyet telakkilerine uygundu. ÇünkU o zamanlar yürütme kuvvetinin hak ve hür riyetler için bir tehlike olduğu görüşüne dayanılıyordu. Ya sama meclislerine bütün yetki leri vererek milletin egemenhk ilkesi gereğince yasama meclisine bütün yetkileri, kuvveti ve rerek yasama meclislerinm lunun parlamento önünde sorumlu olarak hareket kabiliyetine sahip olması gerektiglni savunmuştum. Bunu savunduğum zaman, tek değildim TUr kiye'de. AUah ratunet eylesin Sayın Tahsin Bekir Balta da SBF'nde hanrladıgı anayasa metninde bu uygulamaya elverişll bir hükümet anlayısı ve anayasa tasamı hanrlamıstı. Yani tek değildim. Ama, anaya sa sistemi başkaydı ve ondan sonra da bu durum, yani Bakanlar Kunılunun faaliyette tarafmdan feshi dUsUncesine gelindi. Bu artık çok tartışüdı v& kamu taralmdan benimsendi TUrkiye'de. DOĞAN O halde, 18 Ey lül öncesi kosullanna dönülme sinl engelleyecek anayasal araçlardan biri Devlet Başkanının parlamentoyu bunalunlı ve çözümsUz dorumlarda fesih yetMsd olacak. Başka hangi a» raçlar yer alacak yenl anayasada?... ALDIKAÇm Şimdi belirttiğlm gibi, Bakanlar Kurulunun statusü değisecek. Bu statü muhakkak değisecek. DOöAN Hangi yönde, ıwnl değisecek?... ALDIKAÇTI MecUs önunde sorumlu olmayan bir Bakanlar Kurulu tasavvur edilemez. Ama Bakanlar Kurulu gerektiğinde, mesela Inglltere'de olduğu gibi, bir olaganüstü hal ilan edebilecek. OlağanustU halin gerektiği tedbirleri alacak. Ama aldığı tedbirden dolayı derhal Meo lis önüne gelecek. En kısa sürede yani, bir ay filan değil. En kısa sürede, beş on gün içinde gelecek ve hesabım verecek tabii. Niçin aldı bu tedbirleri?... Yani böyle bir sistem... Sonra muhakkak ki, Türki* ye'de olağanüstü hal rejimini düzenlemek gerekir. Kesinlikla düzenlemek gerekir. çünkü bizde simdi devletin rarlığı 1çin tehlikeU bir durum olduğu zaman, hemen Sıtavönetim 1 lan edillyor. Hemen askeri lda reye devroluyor. Askeri ancak savaş hali için bu^kmak lazım. Bunun gelecegi süuntılı olabllir, toplum içerisinde bir sıkıntüı durum olabüir, olağanüstU tedbirler almması gerekir. tşte emniyet kuvvet leri var, sivil idare var. Eroniyet kuvvetleri ve slvil idara kullanüarak, bazı hak ve hürriyetleri Sıkıyönetimde ol dugu gibi askıya alarak, ama emniyet kuvvetlerini kuUanarak bunun halledilmesl gerekir. Silahlı kuvvetleri böyle mütemadiyen devreye sokmamak gerekir kanısındayım. DOöAN Burada hemen bir baçka konu gUndeme geii>or. Daha önce ortaya atüdı ve slz de sanıyorum bîr deme cinlzde değlndiniz.. Doğru ya da yanlış anlaşılmıs olabllir. «Cumhuriyet Konseyi ya da Cumhuriyet Divanı» konusu.. Bu düçtince nerden Reldl ve neyi kastediyorsunnz böyle bir kurulıısla?ALDIKAÇTI Ingütere'do Kralm bir Konseyi bulundugu nu Anayasa Hukuku okurken öğrenmiştim. 1870 yıllanndan sonra Devlet Başkanı hakika ten darda kaldığını hissediyordu.. Acaba ona böyle bir yardımcı kuvvet bulunabilir tnl diye. kendi kendime dUsünüyordum. Derken 1974 Af Kanunu çıktı. Anayasa Mahkemesinin tartışılan kararı çıktı ve Anayasa Mahkemesi Başkanı bu tartışmalar içerlsine bir politikacı gibi girdi. Düşün. düm: Bunlar devletin en yüksek memurlan, bu kadar hiz met görüyorlar, şimdi politi kamn içine giriyorlar, doğru mu?... Girmemesi lazım. Politikanın dışında kalması lazım. Sadece Anayasa Mahkemesi Başkanı değil, diğerleri de, çünkü kanunları inceliyorlar, denetUyorlar, toplumu gö rüyorlar. Bunlar Devlet Baş kanlığınm yanında istişari nitelikte bir orran oluşturabüir ler ve kendi ağırlıklan, kenâ) kültürleri, kendi tutumlan 61 çüsünde saygınlık kazanarak gerektiğinde, verecekleri diya lim nasihatlar mı, yahut da verecekleri kararlarla diğerlerini etkileyebilirler mi diye bir dUşUnce geldi bana. 1975 yıhnda bunu Meydan. dergisin de yazdım. DOĞAN lirsek?... GfinfiraSse ge> Anayasa Komısyonu Basl<anına gore DEMOKRASI Valçın' DOÛAN Silahlı Kuvvetleri böyle mütemadiyen devreye sokmamak gerekir...,, yaptığı kanunlara bağlı bir yu rütme kuvveti tasarlanıyordu. Bizim 61 Anayasası da 1946 Fransız Anayasasını örnek alarak bu sistemi getirmişti. Ve ben belkl hatırlarsınız, 61 yılmdan itibaren bu Anayasamn Bakanlar Kuruluna verdiği yet küeri, (dar anlamda, yürütmeye demiyorum, Bakanlar Kuru luna diyorum) Bakanlar Kuru luna verdiği yetkilerin modem devletin üıtiyaçlarmı karşılamayacagını ve Bakanlar Kurubulunabilmesi için yasama meclisinden yapüacak kanunla ra bağlı olması fikri, iş yapmak isteyenlerin Iktidarlannda sürekli takıldıklan konu oldu. Sorumlu değilim, yetkim yok, diyor. Yetkin yoksa, çoğunluk meclisde sende, neden istemiyorsun. Bugünkü dururna gelmemizin sebeblerinden birisi budur. Ama teknik açıdan parlamento sistemini kabul ettikten sonra krizli anlar da meclislerin Devlet Başkanı DiSK DAVASI (Baştarafı 1. Sayfada) Yargıç ayrıca Başturk'den 141 ve 142. maddelerin içerii*ini sordu. Yanıtını da tutanağa geçirdi. Daha sonra da 141 ve 142'nin kalkmasını neden istediklerini sordu. Baştürk «par lamentodan» yanıtını verdl. Yargıç «Sendtka olarab var mı yetkiniz» diye sordu. BaştUrk de «Sendİkal knrnlo?lar olave duyorma hakkunız var. Ba hak sendikal hakkunızdır» ya nıtını verdi. Yargıç daha sonra 6. Genel Kurul kararlarının toplandıgı broşürUn önsözündeki yazı üzerinde durarak Türk devrimci hareketüıin ne zaman başladığı DÎSKtn bu hareket içinde olznasının nedenlerinin açık lanmasım istedi. Bastürk bu soruyu şöyle yamtladı: «1961 Anayasası'nın başlangı« bölümünde (37 Mayıs 1960 «Jevrimini yapan Türk milleti) ' derunekt«dir. 'Aynı başlangıçta (Atatürk devrimlerine bağlılığın tam şuuruna sahip olarak) deniyor. Sınıf ve kitle sendika cılıginın DtSK'In Türidye Cum mıriyetl Anayasası'nın devrimci özfine ve niteli&ine sahipliğinin, kararlılığının iradesidirj» Duruşma yargıcı daha sonra 5 ve 6. Genel Kurullarda a Immıs güç ve eylem birliği, ODC, Cîephe kararlan lla 7. ge nel kurulun Savaşım Cephesî kararlanmn Markslst Leninist sınıf partisi cibi hareket etme seklindeki savcıhk iddla sı karşısında 7. Genel Kurul kararı olarak sosyalist hareketin birliğinden ne amaç edinildi ğinin anlatılmasmı istedi. Bas türk bu konularda her dönem görev yapmış yürütme kurulu arkadaslannın daha ayrıntılı yanıt vereceklerint vurguladıktan sonra genel olarak söy liyeceklerini şöyle özetledi. «UDC karan DtSK yetkiH karar organiarında alınmış bir karar değildir. DtSK 6. Olağan üstii Genel Kurulu'nun erkene almması nedeni de UDC konusudur. Ba Türk katnuoyunca bilindlgi glbl iddla makamırtca da bilirunektedlr. UDCnin tar tışma konusu olduğu dönemde bu görüşü savunanlar 6. Genel Kurul'da çoğunlukla yö netira dışında kaldılar. Bu ka rara ben de karşı çıktım. Ancak buna karşı çıkışım bu kav ramın yıllarca sonra suç sayı lacağım düşiindüğümden değil, sendika ve siyasal düşünce an layısıma ters düştüüii Içindi. UDC fikrini reddeden 6. Genel Kurulu iierici yurtsever örgiit ve güçleri antlfaşist, antiemperyalist cephede birlestirme karannı aidı. Bn karar DtSK Yürütme Knrulu'nda, giderek artan saldın ortamında, tüm demokratik güçleri arasında, Batı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi demokratik güç ve cylem birliği oluşturubnasma yö nelik (demokratik platforrn) blçiminde oluştu. 1978 sonları ve 1979 Içinde çok sayıda ftr«rütle yapılan göriişmeler sonnç vermedi. Cephe ve demok ratik platform dediğimia olgu oluşamadı. Demokratik platformun oluşmadıği 7. Genel Kurul'a sunuldu. 7. Genel Kn rnl'da bu konuy'a illşkin bir karar olusmadı. 5. ve 6. Genel Kurullarda abnmış 3» nolu karar. UDC, Cep he konulan ayn ayn genel ku rullarda ayn nitelikte kararlar dır. 7. Genei Kurulda slınnus bîr karar ise voktur. tddianameye sehven geçrai? bir ka» rardır. 7. Genel Kurula karar örnekleri sunuJmustu. Bnnlar dan hiçblrl kongre eündemlnde görüşülmüs kabul edilmis değUdir. Karar taslakları değerlendiriunesi yeni Körev alacak yürütme ve Yönetim Kurulisnna devredlbBİsttr. Ba nedenle (Sosyalist Hareketin Birliği) adlı bir karar yoktur. 7. Genel Kurul çaiışmalannı zapta geçen divan tutanaklanndan ve kongre kararlannm geçtiğl karar defterlerinden bu görfilecektirj» Duruşma yargıcı daha sonra 7. Genel Kurul raporunun ön sayfasmdald «tthaf» yazısı nın açıklanmasını İstedi. BaştUrk «1518 Haziran dlrenlşl Sandikalar Yasan*nds yapüacak değislkllkler ve sendikal haklann kısıtlaırmak istenmesine karşı işçi sımfraın ortaya koyduğu direnisin 10. yılı o ta rihlerdeydi. Bu nedenle konmnstur» dedi. Yargıç direnisin haklı olup olmadıgını sordu. BaştUrk «Benbn söyieyecek bir şeyim yoktur bu yargının yetbisidir, ancak 274 ve 275 sa yılı yasalarda yapıhnak Istenen değişiklikler Anayasa Mabko mesi"ncc fnta} ediimtstir» şeklinde yamt verdi. BaştUrk Yargıç'ın sorulanna bağlı olarak 7. Genel Kurul raporunun önsözündeki kavramlardan ne anladığıra tek tek açıkladı. «Sonuc olarak id dlanaroede ileri snrUlen DÎSK' in Devlete, Anayasal devlet düzenlne karşı bir ithaf şeklinde ki iddiayı reddediyoruro» dedi. Yargıç işçı sınıfı partisi ıla ne kastedildiğinin acıklanmasınt istedi. Bastürk, «İşçi suııfının ve emekçi kesimin içinde olnp söz ve karar sahibi olduk ları siyasi partilere verdiğimiz addır. Mesela tngiliz İşçi Partisi, Fransız, HoUanda Sosyalist Partileri glbi» şeklinde tanımladı. Duruşma 28 Nisan carşamba gUnü Baştürkiln sorgusu Ue devam edecek. • TürW\yeöen | / | C A K|SA KISA EVETHAYIR (Baştarafı 2. Sayfada) knsanmadık, geçmlş yıllannm ortada; btrkac Atattirk düşmanının, 12 eylül öncesi dönemden kalma kişilerln onaylamasıyla bunca can yakılmamalı.» ögretmenllkten 'atılan' bir kişi, B. özderalr.» Yirmidört yıla yakın bîr hlzmetl var M U Eğtti1 1 me. Yasal yürüyüşlere katılmış 12 eylül öncesinde, bütün suçu bu! Söke Asliye Ceza Mahkemesi bunu suç saymamış, aklama karan vermiş. Ama şimdi meslek dışında. tşsiz, güçsüz. gelirsiz bir yurttaş. Evet. öğretmen okurumun yazdığı glbi, haksızlıkları, yanlışlıkları düzeltecek bir yer. bir makam olmalı... Parlamenter demokrastye geçls dönemlmtzde böyleslne haksızlıklar en kısa sürede düzeltllmeli... «tçiraizden birini H. A.'yı geçen hafta pazarda ynmurta satarken gördüm. Oturmuş bir duvann dibine, kendi Içine girip kaybolmak istercesine büzülmüş. 'Eski öğrencilerim önümden gecerken ntanıyorum' diyordu... Biz, ugradığımız haksızlıklardan bir an önce kurtulmayı umut ediyoruz. tstlyoruz ki AtatUrk dUşmanları bizi gördükçe 'bu kez de basardık' diye pis pis sırıtıp. el oguşturmasınlar.» (Baştarafı 1. Sayfada) Bunlann tekrannın önlenmesini sağlıyacak hükümler Anayasaya konmaya çalışılacaktır. Ama...» Bütün sorun «ama?» sözcüğünde toplanıyor. 12 Eylül'den öncehi olayların yinelenmesini ülkede kimse istemiyor. Ne var ki çözüm nasıl olacahtır? Kimileri 12 Eylül'den önce özgürluklerin kötüye kullanıldığını ve birincil suçlunun 1961 Anayasası olduğunu söyleyereh özgürlüklerin kısılıp daraU ttlmasını, otoriter bir yönetimin hoşullarını öngörüyorlar; kimileri de 1961 Anayasası uygulanmadığı için 11 Eylül'e gelindiğint ileri sürüyorlar; ve özgürlüklerin kısıhp daraltümasının Türkiye'yi daha buyüh bunahmlara surüklüyeceğini savunuyorlar, Bu arada ulkemizin içinde bu~ lunduğu NATO. AET ve Avrupa Konseyi'ndeki öteki ulkelerde geçerli demokratilı koşullardan yazgeçilmesi de yeni sorunlar çıkaracofe gibi görünüyor. Anayasa Komisyonu Başkanı Aldıkaçtı «seçimle gelecek bir Meclisin üstünde bir konsey» düşünmediğini açıkca beîirttiğine göre. parlamanter demokrasinin yeniden ve bütün koşullarıyla işlerlih kazanması amacında Anayasa Komisyonu'nun görüsü temel çizgileriyle ortaya çıkmaktadır. Daha erken olmakla birlihte terör ve anarşiye feorft önlemlerde birlik ve bütünlüh içinde bulunabilen kamuoyunun. demokratih rejim*gündeme girdiği zaman özgürlühlerden vazgeçmeh istemediği görülmehtedir. TtSK'in (Türkiye İşverenler Sendikaları Konfederasyonu) antidemokratih eğilimlerl olabilir; ya da üniversiteyi düzenlemek için çıkarılan YÖK (Yuksefe öğretim Kanunu) maddeleri arasında bilim adamlannm kişiliklerini ve özgürlüklerini sıhrlayacah önlemler bulunabüir. Bütün bunlann Türkiye'nin temel tarihsel doğrultusunu değiştirmesi çoh zordur. İki yüzyılhh tarihimizin özgür~ lühler yolundaki ilerleyişmi en sağhklı yol olarak bellemehte yarar vardır. Bunalımı asmanın tek çözümü bu mantikta belirlenU yor. Özgürlühlerden ve temel demokratik kosuttardan uzak bir Anayasamn Türkiye'yi yeniden büyük bir bunalımın içine itmesi doğaldır. Anayasa Komisyonu Başkanımn açıkiamalarında bu sağduyunun çizgileri görünmektedir. irtrtr • • • • Istanbul Kars arasında sefer yapan Doğu Ekspresinm dızel iokomctıfınde yangın cıktı. Erzurum'un Horasan ılçesı yckınlarmda meydana gelen yangın gorevll personel tarafırıdan &ondi/füldu Şişll ve Yeşilköy'deki trafik kazasrnda ikl kişl öldü, otomobll a'tında kalarak ölenler Fransız uyruklu Slxdenier Pier rettae İle klmliğl saptanamayan 10 yaşlarında bir çocuk. Kurtuluş Vergi Daıresı önünde fahiş fıyatla beyanname doldurar. Ali Uğurlu ve Veysel Okutan adlı arzuhalciler ğözaltına olındı. Şişll Halaskargazl Caddesl üzerindekl Moda Is Salonuna Is aramak İçin gelen fcimliğl bellrsiz bir kişj mücevher dolu çan tayı alarak kaçtı. Çantada 400 bin Hra değerinde mücavher bulundugu sanılıyor. ABD'nın California eyaletlnde bulunan San Diego Beledlyesi 23 Nısan 1982 tarihini Organge City Baledlyesi de t19 Mayıs tarlhi»nl «Atatürk günü» olarak İlan ettiler. ALDIKAÇTI Bu fikir bakın kendiliğinden filizleniyor. Ben daha hiç kimseye bahset menılştira. Herhalde bu bizda Milli Güvenlik Kurulu"ndan esinlenildl. Belki onun alanı da ha genişletilerek, yani daha fazla kişilerden olusturularalc bu şekilde bir fikir ortaya çıis tı. Ama her ne olursa olsun, yani ben bunu iki gazeteye de söyledimse de, şimdi tekrar ediyorurn: Benim kafamda hiçj bir zaman bu Konseyin seçtm le gelecek bir meclisin üstüna çıkacağı, ona iştirak edeceği aklımdan bile geçmedi, geçmez de. DOÖAN Çok öneral! oldu ğu için yeniden vurfrulanması gerekiyor. samnm. Oluştuml sa bile, «Cumhuriyet Konseyi ya da divanı» bu durumda, hiç bir blçimde seçimle gelecek meclislerin üzerinde olamaya cak, böyle blr ilıtimal söz ko nusu degil... Böyle bu karar değil mi, hocam?... ALDIKAÇTI Evet, benim için asla söz konusu değil... DOĞAN Hayır. Klslsel dü şünceniz olarak sonnuyorum. Yeni Anayasada yer abp at mayacagını soruyomm» ALDIKAÇTI Yok yok. BttyUk söz Eöylemeyeyim, ama böyle bir Anayasayı ben imza lamam. Böyle bir karar verilirse aynlırım. Böyle bir şey olmaz. Ama diğer taraftan, 1Ö61 Anayasasında Milli Güvenlik Kurulu var. Ona başka fonksiyonlar verilebilir. Ama, hiç bir zaman ben demokratik: bir düzende seçimle gelmiş bir meclisin üstünde bir organ tasavvur edemem. DOĞAN Bu noktada bir başka konu ağırlık kazanıyor. Tek meclis mi, çift medla mi?... ALDIKAÇTI 1961 Anaya sasmda çift meclis denildi ve başarı sağlamadı. Çift meclis denge sağlar denildi, ama olmadı. Şimdi de tek meclis dii şüncesi ağır basıyor. Komisyo numuza gelen tekliflerin, raporlann büyük çoğunlugu tek; meclis fikrinde. Üniversitelerin hepsi tefc meclis istiyor. Danışma Meclisi Uyelerinin açık ladıkları görüşler de tek meclis yönünde. Ben de eskiden beri tek meclis yanlısıyım. YARIN: Cumhurbaşkanmın yetkileri, geçls döneml sorunlan ve yenl Anayasa,. CALİFORNİYA (Baştarafı 1. Sayfada) yarıya indlrdikten sonra Tüski ye aleyhine bir bildiri de yayın layan Erown, 1915 yılında 1.5 milyon Ermeninin katledildiğini öne sürdü ve bunu tarihin en karanhk sayüalarmdan biri olarak nifelendirdi. Valinin bu hareketinin Türk tarafınca ön ceden tahmin edildiği ve önlen mesi için ABD nezdinde girişimde bulunulduğu öğrenildi. ATİNADAKt ERMENÎ GÖSTERİSİ öte yandan bazı Ermeniler dUn sabah Atina'da dükkanlarını kapatırken 200 kadar Ermeni genci de Türkiye Büyük. elçüiği önünde gösteri yaptılar. 45 dakika süren gösteri sı rasında Ermeniler Yunan Ulu sal Marşı Ermenice şarkı ve marşlar söyleyerek sloganlar bağırdılar. Muhabirimiz göstericileri çok sayıda polisin izledijtini, elçilimizin bu'unduğu sokağın başı na barikat kuruldugunu, lçeriye herhaugi bir göstericınm geçmesine izin verilmediğıni bildirdi. Ancak. Ermenilerden Uçune elçiliğe muhtıra vermeleri için izin verildi. Büyükel çiliğta bu muhtırayı kabul et memesi üzerine Ermeniler kapıya yapıştırarak geri döndüler. Gösteri sırasında bazı Yunan h gazeteciler Tercümaıı gazete si rauhabirl Ahmet Şenova'nın fotoğraf çekmesini engellemeye çalıştüar. Bu arada gazeteci olduğunu söyleyen Varoçyan adlı Ermeni de Şenova'ya sataştı, Şenova'yi kendisine tek me attığı gerekçesiyle yumruk latnaya başladı. Bu kişinin daha sonra, «1.5 milyon Ermeniyi öl düren Türklere Yunanistan'da kendimi dövdürmem» dıyerek Yunanlı gazetecileri ve polisı tahrik ettiği görüldü. Ermenınin şikayetçi olduğunu bildirmesi Uzerine Şenova, Kolanaki Karakoluna götürüldü. Olayın karakola yansıması ü zerme Türkiye Atina büyükelçıEi Fahri Alaçanı konuyla ılgilen di. Ermeniler ayrıca bıiyukelçı likteki gösteriden sonra yeni İzmir semtındeki aruta Enneni kurbanlan adına çelenk koyup saygı duruşunda buiundular. Atina, GUmülcine ve Sela nikte onbinlerce afiş yapıştırıl dıgı ve bi'oşur dağıtıldığı bildi rildi. Öte yandan Ermeniler Kıbns Rum kesimlnde de Türkler aleyhine gösteri duzenledller, gü ney Kıbns'ta yapılan gösteriler de TUrkiye aleyhine sloganlar haykırıldı. Ermeniler BM Güvenlik Konseyi üyesi Ülkelerin Kıbrıs temsilcilerina birer muh tıra verdiler. Pransa televizyonu ikinci ka nalında ise Ermeni belgeseli adlı bir program yayınlandı, bunu bir toplantı izledi, daha sonra 200 kadar Ermeni bir protesto yürüyüşü yaparak, Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan'ın katili Sasunyan'ın serbest bırakılmasını istedıler. Pazar oyun çözümleri KARE YAPMACA KİT'lerin (Baştarafı 1. Sayfada) ca zamlar yolu ile çözümleme>k mümkün değildir» denıldi. Odalar Birlıği'nin KİT özel raporunda, KİT'ierin ekonoml üzerlndeki yükünün taşınamaz, bir blcimde devam ettiğl belirtilerek şöyle denildl: «Blllndlğl gibi. geçmiştekl gizll enflasyonun oluşmasında KİT'lerin durumu en biiyük bir etken olmuştur. Bu kuruluşlar faaliyetlerlnl «verlmlillk» kıstaslarına uygun olmayan bir şekllde yürüttüklerlnderı dat ma işletme açıkları İle karşılaş mışlar v» kendilerlne devlet bütceslnden ve Merkez Bonkasından sürekli kaynak tahsislnde bulunulmuştur. Bu durum bir yandan bütce acıklarına vs diğer yandan açık finansmana sebep olmuştur. Yeni yönlendirme politlkosına geçilişlnden sonra KİT'lere bütçeden ve Merkez Bonkasmdan kaynak transferl büyük ölçüds önlenmlştir. Bu kuruluşlorın finansman Ihtlyaclarını kar sılamalan İçin ürettlklerl mal ve hlzmetlerin fiyatlarına zam yapmalarına imkan verllmiştir. Gerçek odur ki, KİT'lerin yapısal bozukfuklarından kaynaklanan sorunlarını yalnız zomlar yolu ile cözümlemek mümkün değildir. KİT'lerin zarar eden durumdan cıktıkiarı gerek cesl ile bu sorunlarm çözümünü ertelemek şimdlklnden daha ağır sonueiar doğurabllecek tir. Bunlann iç bünyelerinl yeniden düzenlemek ve mallyet kıstaslanna göre çalışır duruma getlrmek İçin hem ortak sorunlan üzerlne eğilmek hem de her Işletmenin özelliklerine uyan tedbirlerl almak üzere çabalanrmzı yoğunlaştırmalıyız. Kısa ve öziü bir Ifade, KİT sorunu İçin cıkış yolu kuruluşlann kaynaklarını daha etkin ve rasyenel blçimde kullanmalanndadır.» Galtieri (Baştarafı 1, Sayfada) gla adasını yutulacak kolay bir lokma sananlar, çok ya nıldıklarını göreceklerdir» dedi. t'alkland adalanna yak, laşan Ingiilz müdahale güj cunUn ilk iş olarak adalardaki Arjanün kuvvetlerine karşı hava ablukası uygulaınası beklenirken, Ingillz savunma uzrnanları, bu çatışmada elektronik aygıtların çok önemli bir rol oynayacağını bellrtiyorlar. Bolgeye gelen tngiliz müda hale gücünde bulunan elek. tronik aygıtlarla. Arjantln11lerin radarlannı etkisiz hale getirebilecek. Bu ara da Arjantin ile adalar arasmdaki haberleşme ve hattâ, adalardaki Arjantin askerlerinin kendi aralanndaki haberleşmesi bile engellenebileceği öne sürülüyor. Uzmanlar, bu sırada Güney Kutbuna yalun bu bol gede kış mevsimınin olanca şiddetlyle başlamak üzere olduğuna dikkat çekerek. büyük çıkartma harekâtlannın felaketle sonuçlanacağını söylüyorlar. üzmaniara göre, Ingiliz müdahale gücü kumandanı Amiral Woodward adalara küçük birlikler çıkarmayt tercih edecek. Rumlar Kıbrıs'ı (Baştarafı 1. Saytada) Rum Dışışlerı Bakanı nın uye Türk parlamenterin yetki belgesinı ımzalamaması üzenne Assamble bir karar almış ve Kıbrıslı parlamenterlenn tümünun üyelıkleri ni kabul etmemujti. Bu karar nedeniyle 1964 yılından bugune kadar Assamble oturumiarına Kıbnslı Rum parlamenterler Katılamamaktaydılar Edınılen bılgiye göre. Kıb rıs Rum Ulusal Medısi Baş kanı Ladas bundan kısa bir süre önce Strasbouıg'a gıde rek Avrupa Konseyi çevrel» ri ile Kıbnslı Rum parlamen lerlerın Assamble'ye yeniden kabul edılmelerı konusunda bir nabız yoklamasın da bulundıı Ladas'ın yaptığı kulısın erresınde Rolandıs ile bıılıkte Stradbourg a gi decek hevette Kıbnslı Rum parlaııiHiıteı lerın de yer alacağı ftğrenıldi Kıbrıs Rum yönetimınin bu gıri'jimlerl üzenne Turk tarafı da haıekete geçti ve Rum çınşımlerını karşılamak u/ere her turlü hazırlı Kin yapılaıfeı bıldırıldi. Bu itnaçla Kıbrıs furk Federe Meclısı ndoıı uç parlamenter Stıasbourga gönderıldı. Avrupa Konsevı Assamblesi'nın Kıbrıs Kum yönefımi nın bu gırışimlertne sahne olması beklenirken. Konseye üye ülkelerin Dışişleri Bakanları'nın katılacaklan Ba kanlar Komitesi de önümüz deki perşembe günü yıne Strasbourg'da toplanacak. Dışişleri Bakanı llter Türkmen, Bakanlar Komitesi'ne katılmak üzere sah günü Strasbourg'a hareket edecek OKUR OYUN OKTAY AKBAL EVET HAYIR Brükselde (Baştarafı 1. Sayfada) yon yöresınden oldukları öğrenıldi. Yakınlarını aramak uzere olay yerıne gelen 100 dolayında Türkten bazıları enkaz kalöırma çalışmalarını Izlerken fenalık geçlrip hastaneye kaldırıldılor. Sabaha karşı 4.30 sıralannda başlayıp 1.5 saat süren yangının cıkış nedeni bellrlene medı. Enkaz kaldırmo çalışmaları. binanm öteki bölümünde de cökme tehlıkesı belirdiğinden bugüne ertelendi. OKUR OYUN V O N T I E W U F R 9 9 2 = r= 1 2 Eurovision (Baştarcfı 1. Sayfada) cülüğünü de 97 puanla İsviçre kazandı. İngiltere'rün Harrogatf tf < tinde dün gece yapılan ve 300 milyon kişinin teısvuj <..!...,.. ı izlediği yanşmada Federal Almanya'dan Nicole ve arkadaşlan «Ein Bisschen Frieden» adlı parçayla birinci sırayı aldılar. Halk jürilerinin değerlendirmesi sırasında Pederal Alman ekibe yalnızca Lüksenıburg'tan oy çıkmadı. Bu arada Avusturya da tek oy vermekle yetindi. İkinciligi 100 puanla alan tsrail, 97 puanla da Uçüncü olan îsviçre yarışma sırasında Federal Alman eldbi pek zorlayamadı. Türkiye'ye ilk oy Lüksemburg'tan çıktı: (8 oy). Daha sonra oy aldığımız Ulkeler ise şöyla sıralandı: Norveç, İsviçre ve Avusturya 3'er puan, Hol landa 2 puan. Yarışmamn onaltmcısı HoUanda sekiz, on yedincisi Danünarka altı puanda kaldı, sonuncu Finlandiya ise hiç bir jüriden oy alamadı. = = = = = = ss 3 4 5 8 7 8 e 0 4 5 2 2 2 1 8 3 3 a 0 6 6 Diyarbakır'da orta şiddette bir deprem oldu DİYARBAKIR (a*.) Güneydoğu Anadolu'da dün gece orta şiddette bir deprem oldu. 7 saniye stiren deprem Diyarbakır, Mardin, Siirt, Elazığ ve Urfa illerinde hissedildi. 21.06'da kaydedilen depremin 3 şiddetinde olduğu sanılıyor. Bu arada Ege'de dün de ha fif bir deprem kaydedildiği bil dirüdi. 4 7 2 Bir oğlumuz oldu, 24.4J082 AyselHilmi TÜRKAY 8X8 KİRAÜK KAT Suadlyede deniz manzaralı 244 metrekare, dört yatak odası. Tel.: 55 25 60 62 13 86 1 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. MÜNECCÎM MÜTEMMÎM MÜSELLEM MÜCESSEM MUNTAZAM MUHTEREM MUHTEŞEM MÎLİGRAM Almanya'da (Baştarafı 1. Sayfada) Alman polisı, saldırının sıya sal amaçlarla vapılmış olabileceğini tahmin ediyor. Saldırıyı üstlenen olmadı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear