25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 8 21 ARALIK 1982 Başbakan da herkes gibi evine metroyla gider 8olitikacılarla halk arasındakl ilişkinin birçok başka ülkeden farklı, oradakl lerden daha sıkı olduğunu söylemek mümkün. Uzunca bir süredlr îsveç* te oturan Türklerden blri, asıl işinin yanısıra, ek bir gelir sağlamak için hafta sonlarında taksi şoförü olarak çahşmaktadır. tkl yıl kadar önce, gene böyle bir hafta sonu, gece saat onbir, onbirbuçuk sularında taksi Bindekl telsizinden bir çağrı alır. Hemen belirtilen ad rese gider. Ortayaşlı, dinç görünüşlü bir İsvecll adam blner taksiye, adresl verir. Stockholm caddelerinin ara lıkh ışıkları altında yol alırken, müşterl şoförün «ka ra kafası»nı farkederek, onunla ilgilenlr ve konuştna ya başlar. Müşteri. şoföre, «tsveç'te yaşanıaktan hosnnt musıın?» diye sorar. Şo förümüz de. «hesn evet, hem hayır.» diye yanıtlar bu so ruyu. Sonra da. tsveç'in yaşamak için son derece rahat bir ülke olduğunu, bununla birlikte îsveçlilerin oldukça soğuk insanlar olduklanm, bu yüzden kimseyle. hele yabancılarla ko lay kolay dostluk kurmadiK larını, bunım da Insana bü yük bir yalnızlık duygusu verdiğinl söyler. Müşteri de, «Evet, hir bakıma bakhsın, böyle bir sorun var.» der. «Ne var ki.» diyp ekler. «biz îsveçüler topraktan ve ormandan ayrılıp kent yaşamına geçeli pok az bir za man oldu sayılır. Biraz îçekapanık însaniarızdır gerçekten. üstelik, yabancıîar P ^Çagdışı. bir toplüm İSVEÇ Yazan O m e r M A D P A Desen Piyale BVIADRA la da pek temasınnz oimamıştı yakın zamana dek. Her ikimiz de bir arada ya şaınasmı zamanla öğreneceğiz, bnnun için karşıhkü çaba harcamamız gerek.» Müşteri bu sözleri söyler. Verilen adrese geldiklerl zaman parasını öder, bahşlşinl verir ve şoförümüze tsveç'te lyi şanslar di leyerek arabadan çıkar. Türk şoför de «Teşekkür ederim Bey Falldin,» der. «Size de iyi şanslarj» Gece yarısma doğru blr tak si çağırıp, yanmda tek muhafızı olmaksızm evine giden bir başbakan! îşte size bir ufak öykü daha: îsveç'te uzun süredir çalışmakta olan Türklerden biri, ülkeye geldiğlnin blrincl ayında blr arkadaşıyla sokakta dolaşmaya çıkmıştır. Stockholm'ün «Eski Şehir» diye adlandırılan, ortaçağdan kalma go tlk yapılarla ve daracık so kaklarla bezell o çok renk1 mahallesinde, kendi deyl 1 miyle «agzı açık ayran budalası gibi» gezinmektedir. Bir yaya geçldinde karşıdan karşıya geçerlerken, bu Türk delikanlısı karşidan gelenlerden birine şid detle çarpar ve dengesini yltlrip yere düşer. Çarptığı tsveçll. çevik bir hareketle % tsveç'te gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin ana hedefi, istikrarlı ve güvenli bir toplum yaratmak obnuştur. Bunu sağlamanm sihirli formülü de birkaç kelimeyle özetlenebilir: Fikir birlİgi arama ve uzlaşma. Siyasal kararlarm herkesîn kabul edeceği çözümlere dayanması, îsveç'te politikanın ana ilkesidir. eğllir, blzim delikanlıyı yer den kaldırır hemen, bir yan dan elîyle onun üstünübaşını silkelerken bir yandan da olayda hiç kusuru olmadığı halde özür diler. «Olay mahaili»nden ayrılıp uzaklaşırken, bizim aceml delikanîımn arkadaşı «Yahn, demin kime çarptığının farkında mısm?» der. «O adam, Başbakan Olof Falme'ydi!» Arkasmdan bakar lar, gerçekten de odur. saatlnde her türden lnsanla cıvıl cıvıl olan bu alanda ülkenin yöneticilerini de sık sık görmek mümkün tabii. Vebuöylesine olağan karşılanan bir olgu ki, Başbakanı yanıbaşlarmda sostsli sandviç kuyruğunda beklerken görenler genellikle başlannı çevirip bakmak zahmetlne bile katlanmazlar. Üniversitede bir konferans veren Başbakan Palme, konferanstan sonra lzleyicilerle konuşa konuşa metro istasyonuna yürüyüp, herkesin yaptığı gibi aylık otobüsmetro kartını glşeye gösterir ve gene herkesle birlikte metrosuna binip evine gider. Aynı Palme, 1968 yılında, Eğitim Bakanı iken, o zaman devam etmekte olan Vletnam savaşı dolayısıyla güvenli blr toplum yarat^ mak olmuştur. Bunu sağlamak için bulunan slhlrli formül de iki kelimeyle özet lenebilir: Oydaşma (fikirlerin uyuşması) ve uzlaşma. Yani, «îsveç topluma neye ulaşmak için birlikte çaba harcamahdır?» sorusunun yanıtı konusunda ge nel bir fikir birliği oluşturulması ve bunu sağlayacak istikrarlı bir siyasal sistem kurmak için uzlaşmalara gidilmesl. 1 PARLAMENTO VE POLtTİKA Stockholm'de ABD aleyhinde düzenlenen bir protesto gösterisine katılmış, Kuzey Vietnamh bir diplomatla yanyana yürümüştü. bu parti, 1932'den 1976'ya dek, yani arahksız tam 44 yıl tsveç'te lktidarda kalmıştır. Rekor sayılacak bu sürenin sonunda SDP 1976' da çok az bir farkla iktldarı yitirince, onun yerlni, solcu olmayan üç partinin kurduğu çeşitli koalisyonlar almıştır. Bu arada tsveç parlamentosunda, belki dünyanın başka hiçbir yerinde rastlanmayan ilginç olaylar yaşandığı da görülüyor: SDP ile, oldukça küçük bir parti olan Komünist Parti'nin oluşturduğu «Sosyaüst» blok ile, öteki üç partlden meydana gelen «burjuva» blok (bu terimler tsveç slyaset arenasımn kendi terimleri) 350 milletvekllinden oluşan parlamentoda bir ara tamamen «başa baş» gelmişlerdir. Sıkı parti dislplini sayesinde her lkl blok da kendi cizgisinden hlç fire vermeyince, bir süre parlamentoda 175175 berabere kalınmıştı. Bu durumda da bazı önemll yasalann çıkarılmasında düpedüz yazıtura atılması yoluna gidilmişti. (Daha sonra, parlamentoda üye sayısı 349'a indirilerek, bu kura çekme olayma son verildl.) 1976 seçlmlerlnde de burjuva blokunun «zaferi» bir, evet sadece 1 milletvekili fazla çıkartmaları ile sağlandı. lki genel seçim döneminl kapsayan altı yıldan sonra, geçen eylül ayı sonunda SDP yeniden lktidara döndü ve Palme yeniden Başbakan oldu. Sosyal Demokratlann 44 yıl süreyle Îsveç hükümetlerini denetim altında tutmalarına karşın, örneğin ekonomide devletleştirme yoluna gitmedikleri görülüyor. Öte yandan, «sosyalist olmayan» partilerin de, lktidarda kaldıkları altı yıllık süre içinde genel politikada radikal bir değişiklik yoluna gitmedikleri, hattâ Sosyal Demokratların yıllar içinde çlzmiş olduğu geleneksel çerçevenln dışına çıkmadıkları (ya da çıkamadıklan) rahatlıkla söylenebillr. Peki nasıl oluyor bu iş? A Sosyal Demokrat Parti O fe Taksideki Başbakan slmda şoförün daha taksiye blnerken tanıdığı bu orta yaşlı, dinç müş teri. tsveç'in o tarihteki Başbakanı Thorbjörn Fâlldîn'den başkası değildir. A Sandviç kuyruğunda irçok ülke için $aşırtıcı olan bu görüntüler, tsveç için son derece olağan. tsveç Parlamento binası, îsveç'in kalbl Stockholm'ün tam merkezi olan meydanm üstünde. Günün her A B lof Palme tsveç Sosyal Demokrat Partisi'nin Genel Başkanı. Bu parti, Birincl Dünya Savaşı'nın başından bu yana her zaman tsveç' in en büyük partisi olagelmiştlr ve tüm seçmenlerin yaklaşık yarısının desteğine sahiptir. (îsveç'te Parlamentoda temsil edilen diğer 4 parti: Muhafazakâr (Ilımlı) Parti, Merkez Partisi, Liberal Parti ve Komünist Parti.) Tabanını, kuruluşundan itlbaren derneklerle sendikalardan alan PaiTİKA Vt Mehmed KEMAL Zamanı Bilme îsa üzgün, geldiğl kenti terketmeye yönelir. Kentln varoşlarına yanaştığmda lki gözü, iki çeşme bir gence raslar: «Neden aglıyorsnn dostum?» diye sorar. «Ben ağlamayayım da kimler aglasın? Ben ölmüştüm. Sen beni dirilttin, yeniden yaşamm kollarına attın. Benim ağlamaktan başka bir iîim yokj» O da tsa'yı tammıştır. tsa kotardığı dinin dünyada tutacağını belki blliyordu ama, gözünu açtığı. iyileştirdiğl, dirilttlğl, bağışladığı lnsanlara, bunları zamansız mı yapmıştı? Herhalde o da bir karar verememiş olacaktır. Herkese karşı bir hoşgörü lçinde olan Mesih, «Bir yanağınıza bir tokat vururlarsa, ötekini çevirinj» demesine karşm her şeye kızar. Kızgınlığınm başmda anası gelir. Bunu bilenler: «Anana niçin kızıyorsun?» diye sorarlar. «Kızıyorum, çttnktt bakire lil.* îsa'dan önce de, tsa'nın yaşadığı dönemde de, tsa'dan sonra da, hem kızmışlar hem de zamanı ayarlayamamışlardır. Zamanı ayarlayan saatl klmsenin bulduğu ve bildiğl yoktur. Bundan olacak, vakitsiz öten horozun sürekli boynunu vurmuşlardır. Onbeşincl yüzyılda, onüçüncü yüz yılı, yirminci yüzyılda onsekizincl yüz yılı yaşayan toplumlar yok mudur? Bu sorunun yanıtım en iyi veren gene bizim Yeniçeri çavuşudur. Camide hocanın, «tsa'yı Yahudiler çarmıha gerdi...» demesi üzerine, «Ben şimdi gider Moiz'in anasını bellerim...» dememlştir. Bir kosu mahalleye gelmlş, Molz'l karşısma almıştır: «Ulan sen tsa'yı çarmıha germlg«Ben ml germlşlm?» «Evet, sen!» «Ağam bu olayın üstünden yüzlerce yıl geçti, benim ne suçum var...» «Ben onu bilmem, olayı yeni duydnm.» Yenlçerl güçlüydü, zamanı çok gerilerden izliyordu. Onun İçin zamanm tam zamanıydı, kim ne diyebllir? (5O VLOnCE I 21 ARALIK 1932 Dolayısıyla, toplumun yönlendirilmesl için alınan kararlara belki Sosyal Deraokratlar ağırhklarını koymaktadırlar ama, siyasal kararlar her zaman uzun bir hazırlık döneminden geçilerek dikkatle hazırlanır ve SDP dışındaki öteki partiler de dahil o karardan etkilenecek herkesin sürece katılmasıyla oluşturulur. Amaç, herkesin kabul edebileceği genel (yaygm) çözürnlere varılmasıdır. tsveç politikasının. bir «uzlaşmalar politikası» olarak adlandırılması boşuna değildir; çünkü o çok istenen oybirliğlne ulaşabilmek îçin karşılıkiı birçok uzlaşmalara gidileceği kesindir. Bu yüzden, tsveç siyasal arenasında ağır ve uzun, bazen bıktıncı denecek kadar uzun. tartışmalar olması olağandır. Örneğin, Îsveç'in büyük tşçi Sendikası LO ile işverenler sendikası SAF arasmda sonu gelmeyecekmiş gibi görünen toplu pazarlıklar sürdürüldüğüne tanık olunur. Taraflarm «çrev» ve «işten çıkartma» gibi ağır toplarmı elde tutarak yürüttüğü bir pazarlıktır bu. Tehditler savrulmasma karşm bu toplar genellikle ateşlenmez ve iki tarafın da kendi önerisinden bazı fedakârlıklar yapması sonucu bir nihal uzlaşmaya varıUr. Demlrin tavmda dövüldüğünti söyleyenler, her şeyin zamanmda yapılmasını önerenlerdir. Ama bu zamanm hangisi olduğunu bir türlü belirtmezler. Bir de onu belirtseler Igler tıkırında gider. Oscar AVilde'ın anlattığı blr 8yküdür. Adamm birl oturmuş, ağlıyormug. Sorarlar: «Neden ağlıyorsun?» «An, ben ağlamayayım da klmler aglasın?» «Derdin ne?» «Ben de çok nıucize gösterdim. Körlere göz verdira, inmelilerl iyi ettim, ölüleri dirilttim. tncir agacını kuruttutn, suyu şaraba döndürdüm.» «Ne oldu?» «Ne olacak, insanlar ben] ae tsa gibi çarmıha germedilerj» Ne desinler, zamanında yapmamış bunları. Gecikmiş. Gecikeni çarmıha gersen ne olacak? Gene Oscar VVilde'den bir öykü. Isa gökyüzünden sıkılır, yere iner. Ak mermerlerle döşenmiş, görkemll bir konak görür, hemen lçeri glrer. Bakar ki bir adam, güllerle bezenmiş döşekler ve yastıklar üstünde şarap lçiyor. Gözleri şaraptan kızarmış bir genç görür, sorar: «Neden böyle bir dem sürersin?» Adam, bakar, tanır: «Ben ciizzamlıydım, elini dokundun beni iyi ettin. Niçin başka türlü yaşayım?» tsa, evden çıkar, sokakta alı al, moru mor, dudakları boyalar lçinde bir kadın görür. Ardında gözleri istek ve özlemle parlayan bir genç bulur. Omzuna dokunur: «Niçin bu kadmı izler dnrursnn?» tsa'yı tanır. «iîen kördüm, gözieriml açtm. Bu kad«rıa bakmayayım da kinıe bakayım?» Kadına yanaşır: «Gittiğin yol günahlıdır. Neflen bu yolda gidersin?« Kadın da tsa'yı tanır: «tziediğim yol. benim sevdigim btr yoldur. Sen benlm bıitfln günahlanmı ba&ışladın. Ben işlenecek yeni günahları veviyorura.» O Rıhtım şirketinin 5'inci antreposu Rıhtım şirketi tarafından şimdiye kadar Sirkeci civarında inşaatı ikmal edilen antrepolar dörde baliğ olmuştur. Şirketin mukavele mucibince yapmağa mecbur olduğu beşincl antrepo diğer] erinden daha geniş ve büyük olarak Yalıköşkü caddesine tesadüf eden arsa üzerinde inşa edilecektir. Pilân mucibince arsa civannda bulunan ve pek harap olan Hidayet camisinin istimlâki düşünülmektedir. Abdülhamit devrinde yapılan mukavelenamede antrepolara ait ahkâm kısmuıda inşaat esnasında bu cami ile gene o mahalde bulunan mescidin olduğu gibi muhafaza edileceğlne dair bir kayıt vardır. Şirketin (4) numaralı antreposu yapıhrken Belediye, Evkaf, Nafia ve Maüye tarafından yapılan tetkikat neticesinde arasmda kalan mescidin istiklâki muvafık görülmüş, burası hed medilerek bir kısmı Yalıköşkü caddesine, bir kısmı da antrepo binasma tahsis edilmişti. f5) numaralı antrepo için lnhidama yüz tutmuş olan Hidayet camisinin istimlâki için alâkadar makamlar arasmda muhaberat cereyan etmektedir. Evkaf idaresine bu cami için 7080 bin lira raddesinde bir para verilecektir. Haber alındığına göre Defterdarlık Maliye Vekâletine müracaatle Def terdarlığa daha sağlam bir bina tedaliki lâzım geldiğini bildirmiştir. Defterdarlık Düyunu Umumiye binasını istemektedir. @ Örgütlü bir toplum u tabloya eklenmesl gereken iki olgu daha var. Birlncisi şu: Îsveç'te siyasal ve bürokratik seçkinler (elit) çok az sayıda kişiden oluşuyor. Dolayısıyla yakm kişisel ilişkiler kurmak mümkün. Bu ortam içinde, sorunlara oybirligi ile birtakım çözümler getirmek de kolaylaşıyor elbette. îsveç' te «makul» blr süre kaldığınız zaman, bu ülkenin 2025 «akıllı adam» tarafından yönetildiği izlenlmlne varabiliyorsunuz. Vurgulanması gereken lkinci nokta da, tsveç toplumunun inanılmaz ölçüde örgütlü oluşu. Bütün toplum, birbirinin içine geçmiş halkalar hallnde örgütlenmiş. Tüm çıkar gruplan (örneğin tüketiciler) güçlü birer örgüte sahip. Ülke politikasmm belirlenmesinde ve genel olarak yönetim üze rinde bu örgütlerin ne ölçüde etkill olabilecekleri de kolayhkla düşünülebllir, # Yangın yerlerindeki kuyular Bazı taraflarda ve bilhassa yangın yerlerinde bir takım açık kuyulann bulunduğu ve bunların her an için teh like teşkil etmekte olduklan nazan dik kate ahnarak sür'atle kapatılmalan hususunda Belediye şubelerine tebligat yapılmıştır. # Zabıtai belediye talimatnamesi Zabıtai Belediye talimatnamesinl lhtîyaca göre tadil etmek maksadile te şekkül eden komisyon dün de toplanmıştır. Bu içtimalarda azanın şimdiye kadar yapmış olduklan ilmî ve kanuııî tetkikat etrafmda münakaşaiar cereyan etmektedir. (ggünün ilanbn) # Büyük satış En meşhur îngiliz veFransız firmalanndan alman sıcak ve aynı zamanda suyu geçirmez, ipek üzerine Paris modeli pardesüler 30, kadın ve erkek için îngiliz deri paltolar 50, kadm ve erkek İçin Fransız trençkotlar 20, çocuk muşambalan 12 llradan itibaren tüccar terzi J. îtkin'de satışa konulmuştur. Beyoğlu tstiklâl Cad. No. 405. Tel: 40450. A Oydaşma ve uzlaşma Ş imdi, tsveç'de gelmiş geçmiş tüm hükümetlerin ana hedefi, İstikrarlı ve YARIN: Îsveç «sosyalizmi...» 0 Defterdarlık binası bir yangın tehlîkesi geçirdi Dün akşam saat dörtte Defterdarlık binasınm eski haridye nezaretl kısmında ve mahzen tarafmda yangın çıkmış ise de derhal söndürülmüştür. Ateg alt katta içilen sigaralardan birlnin kâğıtları tutuşturmasile başlamıştır. Hadise haber alınır alınmaz Vall muavini Ali Rıza Beyle Defterdar Mus tafa ve Polis Müdürü Fehmi Beyler derhal mahalline giderek yangınm söndürülmesi ameliyesine nezaret etmişlerdir. # Osram Osram markasını taşıyan ampul alınız. Bu marka malum ziya bollugunun teminatıdır. GRAMKER ajansdeneyîrrâ TlESYQT.G.SA.mezunu > ve «^ansdeneyimlı SEKRETER aranmafetadıc *ortım turasrt .•öanat. BOLU KORU OTEL CumıPuv B.BOOTL ParPH^ambı TI.SOO TL. CumartesiPazar 5.500TL.. TC.Turtım Banka« ABANTOTELİ 11SC TL. TL. ADİ TASFtYE ve ÎFLASIN AÇILMASI İLANI LÜLEBUBGAZ İCEA ve İFLAS MEMURLUĞUNDAN Dosya No: 1982/1002 İf. Miiflisin adı, soyadı ve ikâmetgâhı: Mehmet Yalı ve kardeşleri, Madeni Eşya Sanayii ve Kollektif Şirketi. tstasyon Caddesi No: 124 Lüleburgaz. İflasın açıldığı tarih: Lüleburgaz Asliye Ticaret Mahkemesinin 27.8.1982 tarih, 1982/667 esas 1982/572 karar sayılı ilamı gereğince 27.8.1982 günü saat: 17.00'de açılmasına karar veriimiştir. Lüleburgaz Asliye Ticaret Mahkemesince lflasına karar verilmiş olan yukarıda adı ve adresi yazılı şirket hakkında tasfiyenin adi tasüye şeklinde yapılması tensip kılınmış olduğundan; 1 Alacaklıların ve istihkak iddiası sahiplerinin alacak ve istihkaklarını ve bunların dayanağı olan belgeleri veya örneklerini bu ilan tarihinden itibaren bir ay içinde memurluğumuza kaydettirmeleri veya tevdii eylemeleri. 2 Müflis şirkte borçlu olanların ayni süre lçinde kendilerinı ve borçlarını bildirmeleri aksi halde (tc. tf. Yasasmın 336'ncı maddesı uyarınca) cezai sorumluluğu gerektireceği. 3 Müflis şirketin mallarını her ne suretle olursa olsun ellerinde bulunduranlar o mallar tizerinde kanuni hakları saklı olmak şartıyle bunları ayni sdre içersinde iflas dairesi emrine tevdii etmelerl, makul özre dayanmaksızın vermezlerse cezaı sorumluluğa uğrayacakları ve rüçhan haklarından mahrum kalacaklan. (lc. İf. Yasasmın 336). 4 24.12.1982 cuma günü saat: 14.00'te Lüleburgaz Asliye Ceza Mahkemesi duruşma salonunda ilk alacaklılar toplantısı yapılacağından bu toplantıya gelmeleri veya yetkili vekil göndermeleri, müflis şirket ile müşterek borçlu olanlar ve kefillerinin ve borcu tekeffül eden sair kimselerin bu toplantıda hazır bulunmaya hakları olduğu ilan ve tebliğ olunur. 2.12.1982. (Basın: 26673 8721) MERPRO •x ıandevuiçin.44 92 95 erim gözen prodüksıyon çizgi filrn ve diğer canlandırma türlerı için yaratıcı ve yapımcı firma teL 552704 Özel otobUatüm yemekler, Ortur ikrarnları.servıs ve \fergiler f iatlanmıza dahıldır. g Huzur Içtnde BirTatfl DİŞ TABİBİ ORHAN TÜZÜN Levent, Güvercin Durağı, Gazeteciler Yapı Kooperatifi C/3 Blok, D. 7 Saat: 913 Tel: 64 57 25 Randevu almması rica olunur. SEKRETER BEŞIKTAŞ Td:t11074 6122 81 61 n 26 tlx 26105 SARBAROS BULVARl J5/S
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear