25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 Cumhuriyet 21 NtSAN 1981 Yöneticiler yasa dışı örgütlerin temsilcisi olmakla suçlanıyor ANKARA (Camhnriyet Bürosu) TÖBDER yöneticileri haktonds Askeri Savcılıgın hazrrladığı lddianamenin son bölümünde sanıklara yöneltilen Iddialar ve cezalandınlmalan istenilen TUrk Ceza Yasası maddeleri de belirtüdi. Halen yakalanamayan Genel Bsşkan Gültekin Gazioğlu ile 127 arkadaşının «TÖBDER'to yasa dışı örgüt haline dönüşrürülmesinde sevk ve ldare dıırumlannı» yüklendikleri dile getirildi ve yakalanmalan halinde ek îddianamelerie davaya katıimalan istendi. Iddianamede aynca, «1630 Sayüı Kananun 64,1. maddesi Reregince dernefin kapatılması. suç oluşturan belçelerin TCK'nusı 36. maddest uyannc3 zorahmı ile yönetici sanıklar hakkmda halen yarpılama aşamasmda hulunan ve diğer mahkemelcrde arılmıs karan davalarıyla, bireysel eylemleri bulunan ve suçlan demokratik eğitim knrultayındald konıışmalarından doğan sanıklar, haklarındaki diğer mahkemelerdeki davalann davamızın kapsamı ve bellrtilen suç nitelikleri itiban ile. bıı dosya üe birlikte yajrjrılanmak üzere birleştirilmeleri» Lsteminde bulunuldu. «TÖBDER yBneticilerinin yasa dışı faaliyetlerini sürdürme tankanı buldukları» belirtilen miringlerden önemli bulunan beş tanesi ayn ayn ele almdı ve bu mitingler konusunda özetle şunlar söylendl: «1) 21 »ubat 1976 tarihlnde TÖBDER ÎHnir Snbesi tarafindan tertfp edilen Hayat Pahalılığı ve Faşlst Baskılann Protesto miiinplyle flfili olarak Halkımıza. başlıklı bir blldiri dağıtümış ve bu mittnge davet edilmiştir. Ba mftinsrdeki konuşmalann ve •loganlann teypten alınan tapesine çöre mitinsde 'Deniz'ler ölmez Tek yol devrim, Halklara özgürlük, İşçiyiz, köylüyüz, guçlüyilz, devrlmde öncüyüz, Halklara özariirl'lk) slofranlan atılmıs ve bn arada marslar söylenmiştir. Dosyada mevcııt ve 1 mart İDDİANAMEDE, HALEN FİRARDA OLAN GÜLTEKJN GAZİOĞLU VE 127 ARKADAŞININ «TÖBDER'İN YASA DIŞI ÖRGÜT YAPILMASINDA SEVK VE İDARE DURUMLARINI» YÜKLENDİKLERİ SAVUNULUYOR 1976 tarthlnde tapesl yspılan bo konu?m» söylennen mar? vt atıdlrlslnde, yTirdumnrun emperyallznıe bağunlı, yerll egemen lan slosanlarla UgiJl zabıtların incelermcsinden T()BDER'in hal terin sömürüsü altında bulunduğu. faşizmin tırmaıınıakta oldukı tahrik etmek ve memlekette iç savaş ortamı yaratabilmek ga6u bunu protesto için mitinge katüınması gercktiği belirtilyesiyle mlting düzenlemiş bulunduğu görülmckteclir. miştir. 2) ödemiş'te 8 mayıs 1976 tarihinde TÖBDER Şubesi ile 3) 29 ocak 1977 tarihinde ekonomik, mesleki sorunlan dile diğer derneklerin birlikte düzenledijri Hayat Pahalıhfi ve Faşist setirmek maksadıyla, TVMDER. TÖBDEK ve TÜTED tarafınBaskılan Protesto Mitln«l İle llgili olarak yayınlanan davet bildan düzenleııen mitingde (Kurdara azari:1 slocanıarı atılmıştır. POLİTİKA VEÖTESİ MehmedKemal Yoksullar, Zenginler edeıvie tonrılor v« peygamberler, crürrya kunılol. berl yoksullan dah a ook aeverler; bundan olacok yoksullar hep coğunlukta, zenginler hep ozınlıktadır. Her mesihin N sözü, toplumuna dönerek, «Sizi k yoksullukton kurtaracogım» olmuştur. Buda da, lso da. öteki peygamberler d6 hep öte dünyadakl mutluluktar söz etmişler. cennet! öte dunyada göstermişler. bu dur yoya cennetl getirmeye gücierl yetmemiştlr. Bu dünyc da cennet. kapalı kutu gibl, küçük bir ozınlığın tekellnde kalmıştır. Çağımızın sryasetcllerl de eskl din adamlan glbidir muhalefette Iken kalabalıklaro cennet vaat ederler Iktldara geldiklerinde unuturlar. Unutkanlık tek yanlı de ğitdlr: toplumlar da kendilerine vadedilenlerl cabucaV unuturlar. Bir zamanlar kalabalıkları peşinden sürükleven birl boşuna «Toplumlar unutkanlık hastalığına tutulmuştur» demedi. Söyledl unutuldu. gittl orandı. Dikkot eder misiniz. sosyolojl ve ekonoml hep yoksuMarın yaşamını irceler. Yoksuluğu değişmez blr koder sayarlar ve durmaksızın incelerler. Bir yoksul evlnde koc kiş! oturur. kao odcsı var, tuvaletl bonyosu vor mı. kcc para kozanırlar, evde kac kişl gelir sağiar, kac klşl tüketicldlr. Oysa bir Z9ngln evlna glrip bunu Incelemek klmsenln aklırta gelmez.^ Zengin evine de bu bllirftsel calışmaları vopanları bekcllef, uçaktor, koruyucular sokmazlor. M ALMANYA^İT" LYAZILARI^^I Sahri sakat kalınca Angela genç bir Yugoslav ile ğitti AY GÖRDÜM AUAH AMENTÜ BİLLAH ŞAVKI YOZÜME NURU GÖZÜME BÜTÜN GÜNAHLARJM GÂVUR K!Z1NA Beşkorraklı Sabrl Ucor, tom yediye beş kala iein» geldl^l zaman bunlan mırıldanıyordu. Arkadaşı Johan »ordu Iğneli«Gene Göğüyor rmı«un blze kendl dillnde?» «Yok canım, n« BgM var? Kendl kültürümden blr ş«Y geldi aklıma. Çocukluğumuıda »öylerdik...» «Ben de dedtm, bizhn Angela kızdırdı kafanı, öfkenl boşoitıyorsun bana söğerek...» Günlerden pazcrtesiydl. Ikl gün epey içmiştt Johan. Gözlerinln altı torbalanıyordu. Sabri, Ay Duasi'm c*vlrdi Almanca'ya. Din'.edl Johan. Yarı yerlne gellnce, «Slz de cok dlndaraınıziı dedl. «Sb de^ll«inlz maşallah!» dedl Sabri. Duanın sonunu da cevirdi. Gâvur kızının ne olauğunü aniayınca güldü Johan, sorda gena iğne! : «Nasıl blzlm gâvur kızı, tat veriyor mu?» «iyiyiz..» dedi Sabrl kısaca. Johan, cumartes! pazan naSM gecirdiğınj an'atmağa boşladı. Essenberger göiüne gıtmişier kansıyla. Çocuklar; bir tane. onu da almışiar. Kalabahkmış ama hoş oimuş... «Biliyor musun Essenberger i?» «Essen'de mi?ı «Deve...» On altı yıldır bu şirkeîte kalıp marangozuydu Sabri. Yedi yıldır tcnışıyorlardı Johanla. Ama biribirlerinin evierine hıc gıdip geimemişlerdi. A:lelerini, şirketin işçiler! icln düzenlediği bir Noel eğlencesinde görmüşlerdi. Sabrl yirmiye devrilmişti Almanya'da. Angela'yla Kalkar'da calışırken tanışmışlardı. Belediye temizllk içlerinde çalişıyordLi, Sabri'den bir yaş büyükîu. Dostundan ayrılmıştı. Sabrl de bekârdı. Birlikte yaşamağa başladılar. Bir kıziarı oldu. Gabrieia koydular odını. Dört beş kez Beşkonak'a gittiier, Türkiye'yi epeyce gezdiler. Iklncisl oğlan olur belki diye bir çocuk dctıa yapîılar. Kız oldu. Beater koydular adtnı. «Essenberger burada Homberg'te! Pazarian dolup taşıyor.. Kulüp de var. Çınlcıblak oluyor isteyen. İsleyen hemen kıyıdakl camlann altına ceklllyor. Çınlcıblak yüzüyoruz, güneşleniyoruz. Ro$y toplum içinde cok tatlı oluyor...» Yanındakl buzlukta a!tı şlşe bira vardı. Bunları kepçenin yönetim koltuğunun aitına gizledl Johan. Sabrl bağırdı aşağıdan: «Ne oldu, dün kanmodın mı?» tSusadıkca Içarlınt 8en M lâ su lclyorsun!» «Kanlan değlşme M de oluyor mu gölde?» «Öyle sevişme blzde yokl Amerlka'da cokmu?..» «İstersen aen de gâvur kıTIM onflr hnftnvnlm «öyle yerler btzl »çmaî . » «Angela'yı açar bakartın..» «Benim slnirime dokunan feylere dikkat eder o.» eKolmıştır kafasının arttndol Soyunta rahatlarl» «Angela soyundu mu teefcereyl olır benden..* «Belki de »en ondan o1tr»m teskereyl..» Duisburg metro yapımınaa calışıyorlardı. Sabri. demir merdlvenlerden on metre kadcr derlne Indi. kalıp cakmağa başladı. Johon da kepceyl çalıştırdı. Gür gur gur, zincirlerini sahyor, kumu, toprağı, Bursolı Receo'te Üsküplü Ramazan'ın caiıştırdığı kamyoniara dolduruyordu. Saat ona doğru termoslann: acıp cay lc'iier. Johan peynırll bir sandoviç yeyip biraya başiadı. Kavga eder gbl tokıiifiordı birbirlerine. Arc sıra Kral Caddesi'rtdekl birahcneds buiustuklan olurdu. Ama Sabri fazia kalmazdı. Gider, Angela'yı beklerdl evlnde. Temlzllkten oradan eslyoriardi yerln o*flsünü şımdi. Metronun ana istasyonu buraya yapılacaktı. Çıkan toprakları Johan kepceliyordu. Sabrl de, tulor fı«kırmasın dıye buzlandvılan yarmalara kalıp oakıyordu. Kalın betonlar doküluyordu •onra. Mühen<jl*<er gellp gtdip )*e yön veriyoriordı. Manisalı Fehım de kaiıp morangozuydu. O, karfı duvarda calıştyordu. TOrk, Yugoekıv işcller vardı, tahtoları, dllmelerl getirlp götürüyorlardı. Saat 12.00'ye geliyordu, yemek arasına az kalmıştı. Johon, oyun oynar $ib\, boşalttıgı çlşeleri yere bırokıyordu. Sonra kepçeyle alıp kamyoniara yüklüyordu. «Çok l»lefç| blr miilet oldu »unlariı diyordu Sabrl. «Geldiğim yıltor «ava?ın yoklukları curüyordu daha. Patateeln kabugunu »oymodan doğruyoriardı yemeg*. Şimdl mls gibl «Işelerı atıyor «»r»er)ler!.* dıy* söylendl. Yüzü öuvara d6nuk, e'lndekl 12x12'lik dllmeyl oranloyıp Oukorfl. Kestller bacaflırn SabrTntn. Çok kötü. Yerine ortopedlk blr çey taktılar... Kaza günü gecten gec tutanak tutmak Içln yatağınm başucuna geldlklerinde ne söyleyeceğinı blllyordu. Arkadaşlar kulağını doldurmuşlardi güzelce. «Johan'ı söylersen, fidence etarok neytnl alaoakam? Şlrkete ytk »uçu! Şlrketten altrsm...» öykönün bundan eonroet gercekten kötu. Tek bocak diye % 40 rente boğladılar. Sosyal Işler Müdürlüğü'ne yozdılar odını. Durumuna uygun bir" i? İçin dosya actılar. O arada daha da kötü gellştl öykü: Angeia bıraktı Sabri'yl, Yugosla^ Dragotin'le gittl. Başına kaktı^ı zaman da, «Senden hoflanmıyordurn artıkl Drago genç. Onunla daha uYurrrfuyuz. cocuklar da, Ister »ende, toter beiKİe kalsın, egali Boşanolım. Ama Istersen altı ay, ya da blr yıl »onra blr daha deneyeblllrlz. Belki Drooo'don da bıkanm.j TÖBDER adına konusan Yönetim Kuruln Üyesl (Eğitim sistemimiz ırkçıdır, asimüasyoncudur, yani kısacası sömurgeci köieieri yetiştirme olanağına yöneliktir) diyebilmiştir. 4) Bursa'da 29 ocak 1977 tarihinde tertiplenen ekonomik ve demokratik haklar konulu yürüyüş ve mitingde TÖBDER Genel Yönetim Kurulu üyesi «Uluslararası gericiiik» konuln bir konusma yapmıştır. 5) Zonguldak merkerinde 29 ocak 1977 tarihinde ylne TOBDER tarafuıdan düzenlenen Demokratik Haklar konulu toplantı ve gösteri yürüyüşünde TÖBDER adına konuşan konuşmacı ve başka bir konuşmacı, Türkiye'de hürriyetlerin mevcut olmac'.ığını, özgürlüğiin ve bağımsızlığın bulunmadıjını bunun ancai; kendi arauladüdan düzenin yerleşmesi halinde olabilece?ini \r bu uğurda mücadele etmek gerektiçini iştirakçilere duyurnıu"!;;rdır. Bu arada miting ve yürüyüşte 16 haziranda yapılan kanuıısuz I?çi eylemJerini övücü mahiyette ve bu eylemi nıcthetmek ı:zer« yazumış 16 Haziran Marşı söylenmiştir. Türkiye'nin nıuhtelif il ve merkezlerinde TÖBDER Gene. Yönetim kurulu tarafuıdan tertiplenen bu nıitinglerde aın.ıç ve üzere tahrik c aye, halkı kanunsuz eylemler içersine sokabiimek ve teşvik, sosyalizmin propagandasını gerçekleştirebllmek. Türkiye'de ayrı bir Kürt ulusunun varlığı yolundaki düşüncelcrini çeneUeştirme ve de öğretmen kesüni yanuıda halk kitlelerini de bn toplantılar içersine mümkün olabildiğince cekebilmektir.» TÖBDER Genel Merkezinin bu şekildelıi hareketlerinin yur* düzeyindeki bütün şubelerinde de aynen benirnsendiği ve bu yönde genel prensio olarak kabullenildiği kaydediien iddianamede, şubelerin çalısma programlan, şubelerdeki aramaiarda ele geçen çeşitli belgeler kanıt olarak inceîendi. Şubslerde yapılan seminerierin de ele aluıdığı :dcuana:^ıede, «Seminer çalışmalarıyla propaganda faaliyetlerine devam edildlği» açıklandı. TÖBDER şubelerinde bulunan yaymiar konusunda şu değerlendirme vapıldı: «Bu kitaplanıı ve yayın orgaıılarının TÖBDER şubelerinde olmasa bir tcsadüf olmayıp. yasa dışı örsütlerle iç içc çalışmasının bir sonucudur. Gerçekten TÖBDER bünyesindeki Devrimcl Öğretmen Grubu İUeçal De\Tİmci Yol. Devrimci DemokTatik Birlik Kurtuluş, Yurtseyer Devrimcl Öğretmen Halkın Kurtuluşu, Anti Sömurgeci Öğretmen Rızgari. Yurtsever Öğretmen Aydınlık adlı illeçal Srgütlerle işbirliği içersine girmiçler, diğer bir Rrup olan Ozgürlük Yolu da Kürdlstan Sosyalist I'artisi adlı yasa dışı örırüt ile işblrliği yapmışUr.» lddianamenin sanıklar» yöneltilen savian içeren sonuç bölümünde tüm sanıklar ayn »yn ele almdı. Sanıklar» yöneltüen savlar özetle söyle : „,„,„ «Sanık Süleyman Yasar'ın 1978 78 yülannda TÖBDERİB Genel Yönetim Kurulu ve Genel Başkan Yardımcıhgı görevini yürüuü»ü, Demokratik Eğitim Kurultayını Düzerüeme Kurulu Üyeü*i yaptığı, bu kurultaym kapamş konuşmasını yaptığı anlasıldı Saruğın Özgürlük Yolu mensubu olarak TÖBDER yönetimir.e seçilmiş bulunduğu ve Türkiye Kürdistan Sosyaüst Partısi adlı illegal örgütün TÖEDER siyasetine hakim olması ıç:n çau»tığı beîirleunıiştir. , ^ „ Sanık Mahmut Nesil Ünal'ra Askeri Savcılığm THKPC Kurtuluş tahkikatmm tanıklarmdan Burhanetti nBiber ve Anmet Telli'nin ikrarlarmda belirttiklerl gibi, Kurtuluş örgütünün elemanı olarak çahşmalar yaptığı ve bu siyaseti TÖBDER'de hakim kılmak gayesiyle hareket ettiği ve TÖBDER'in 24 aralık 19.9 genel ö*retmen boykotu planlayıcılanndan bırı oldugu tesb:t eaıiSamk Haşlm Çiçek'in, gavunmasmda işçi sınıfı biliminin poıltif bilim olduŞunu vurguladığı, herhangi bir eylemi olmadğım belirtrr.esine rağmen TÖBDER Istanbul Bo'.gesi sorumlusu oldu gu ve Kurtuluş adlı yasa dışı örgütün görüşleri doğrultusunda TÖBDER'i yönlendırmeye çalışnğı, 24 aralık boykotunım haz layıcılarından biri olciuğu, Kurtuluş adlı örgüt sanıklarından Su. hâne;tın Biber'in ikrarlarından anlaşılnnştır. Sanık Seyfettin Bican'un Devrimci Yol adlı yasa dışı örgütün TÖBDER'deki yönlencüriciierinden biri oiarak 24 aralık boykotunun plârJayıcilarından biri oldugu, Kurtuluş örgütü sanıklann dan Burhanettin Biber'in ikrarından anlaşılmı? ve basına verdiJi demeçleri de bu ikran doğrulamıştır. Sanık öner Yağcı'nm TÖE^DER yönetiminde Kurtuluş örrUtunün îikriyatı dogrultuyjnda faaliyet göstererek derneği sevk ve idare ettigi, bu örgütün TÖBDER şubelerine hakim olmasını saglamaya çalıştığı tesbit edilmiştir. Sanık Ismet Yalçınkaya'mn TÖBDER seminer çalışmalann* katıldığı anlaşümış, yasa dışı Kurtuluş örgütünün fikriyatuıı TÖBDER şubelerine yayabümek için TÖBDER yöneticileri ar»sınds bulunduğu ortaya çıkmıjtır. Sanık Hasan Yiğit sa%unmasında Devrimd Demokratik Birlik jrubundan yönetime seçilmediğini bellrtml? ise de Kurtuluş ftdlı yas» dı?ı örgüt »aruklarından Buıhanettln Biber'in ikrarlanndan •dı geçen örgüt mensubu oldugu Te Slnop'ta TÖBDER içinde yeralan gnıbun dlger elemanlan ile buluşmalannı satiadıgı anSanık Faruk AUbtyerin larunmalftnıun aksine Konya DMM Akademisindeld laboratuvannda yapılan aramada MarksEngel»LenlnHikmet Kıvılcmılı'run portrelerinl havl ve altında (Bütün ülkelerin lşçileri blrleşiniz) sloganı bulunan fotogralı, yöneticisi olarak propagandasını yaptıklan ideolojiya uygun fikrlyatı dolayıaıyla bulundurduğu sabit olmuştur. Sanık Selçuk Arhan'm TÖBDER Bölge Soromlusu olarak Kars'da bulunan TÖBDER şubelerine Fartizan, DEVYOL, Halkın Kurtuluşu edlı yasa dı?ı örgütlerin propagandalannı yaptıklan, jasaklanmış gazeteleri getirdiği ye DEVYOL görüşünün TÖBDER'deki temsilcilerinden oldugu öğTenilmiştir. Sanık Osman Akman'ın Kurtuluş adlı yasa dışı örgüt yöneticisi olarak TÖBDER'de faalıyette bulunduğu, Kurtuluş örgütü sanıklarından Ahmet TeUİ"nin ikranndan anlaşılrruş, 24 aralık 1979 tarlhll boykotunu yönetinı kurulu duyurusu oiarak Politika Ga«t«sinden okuduğu Te buna ju anda dahi katıldığı yoîundakl savunması eylemci dü?Uncesini ispata yeterli görtllmaştür. Sanık All Ra* Aydın, »»Tunmasmda Devrimci öğretmen grubo tamailoisl olarak TÖBDEB yönetimine girdiğinl r e genel mer keıdn Deyrimci Yol, THKPC Kurtuluş, TSÎP ve özgürîUk Yoru'na sahip klşilerden oluştugunu, DEVYOL üst düzey sorumlulannm da TÖBDER toplantilanna katıldığım, kendisiriin DE\fYOL'ur, TÖBDER'deki temsilcilerinden biri olduğunu ikrar etmiştir. Saıuk Abdullah GiUbudak, DEVY'OL örgütünce TÖB DET yönlendirmek için görevlendirildiğini ve her üd örgtit arasmcu» mali konulan düzenlediğinl beyan eöniş, bu sanığın TÖEDER yöneticisi olarak çalışmalan DEVYOL üst düzey soramlus'j sanıklarm itirafîan ile doğruianmıştır. Sanık Mustafa Ergeldi'nin DEVYOL siyasetinin temsilcisi olara's TÖBDER Genel Yönetim kuruluşunda görev aldıSı, bu yasa dışı örgütün görüşleri doğrultusunda yöneticilik vaziîesini yürüttüğü sanık Abdullah Gülbudak'm beyanmdan anlaşılmış. evin de yapılan aramada bulunan yasaklanmış sol yayır. ve komünizm övgüsünü içeren notlar bulunrnuştur. Sanık Enver înceler'in yasa dışı DEVYOL örgutünün sempatizanı olarak TOBDER içersinde görev aldığı ve TÖBDER''in Nıgde sorumlusu oldugu sanık Abdullah Güibudak'm beyanı üe behrienmiştir. . ^ * r 2 ! g u n D e I i k » n l ' n ı n Devrimci Yol görüşünü Benimsemiş br TOBDER yöneticisi oldugu, sanık Abdullah Gülbudak'ın ik™ S " 6 E r Z U r U m S l t a v ö n e t i l n Komutanlığımn jazısır.dan öğSanık Rıza Duru'nun Zonguldak'ta TÖBDER tarafından dü«nlenen bir mıtingde yaptığı konuşma ile komünizm propagandası yapagını ve yönetiminde bulunduğu TÖ&DER'i sevs etmek ıs.edıgı faahyet alanının ne olduğunu ortaya koymuşrur. Sanık Şeref Canbay'ın DEVYOL örgütünün temsilcisi olarak TOBDER yönetim kurulunda görev aldığı sanık Abdullab Gülbudak'ın ikranndan anlaşılmıştır. Sanık Firuz Çetin över"in TÖBDER Genel Yönetim Kurulu Uyelığine Devrimci Yol grubunun temsilcisi olarak kafldıgı vo Aaar.a Bölgesi TÖBDER sorumlusu oldugu, sanık Selçuk VuraTın da keza Devrimci Yol örgütünün görüşlerini bemmsemiş ki*i olarak TOBDER yönetiminde bulunduğu genel sayman sanık Ab dullah Gülbudak'ın ikranyla anlaşılmıştır Saaık Nebl Belekoglu, «avunmasmda demokratik eğitim kurultayı hazırlıklanru bir yıl öncesinderi itibaren tanzim ettiklerini ve bu kurultaydaki konuşmalann ilmi nitelikte olduğunu, konuş ma ve tartışmalarda suç unsuru bulunmasımn söz konusu olamayacağını beyan etmiştir. Sanık tlhami Şen'in demokratik eğitim kurultayındaM konusması ile Marksist Leninist görüşlerin propagandasmı yaptığı açıkça belirlenmiştir. Sanık Saim Bahıken'in imzaladığı ve demokratik eğitim kurultayında okunan raporu sosyalizmin bu sanık tarafındaa benimsendiğinl kanıtlamaktadırj tddianamede sanık Ahmet Ince, Selahattin Yetkin, tbrah' îşyar, İbrahim Nacar re Turgut Haskan'm jiıkanda aynm. olarak ele alınan sanıklar gioi TCK 141/1, 173/son, 353 sayılı kanunun 201. maddeleri uyannca 8 yüdan 15 yıla kadar ağır hapis cezasma çarptınlmalan istendi. Fuat Olgaç, Cevat Gezgin, Feyzi Cejian, Kenan Hoplar, tsmail Okutucu, îlhan Alkan, Mustafa Varol, Bahrettin özcan Acar (Avukat tutuksuz). Celal Gül, Ali Bayraktar, Mahmut Özçiftçi ve Zeki Aslan'ın TCK 142/1, 142/3, 173/son maddeleri uyannca 5 yıldan 10 yıla kadar agır hapis ve bir yıldan 3 yıla kadar ağır hapia cezasına çarptınlmalan istendt. îddianamede saruklardan Metin Erdemir'in TCK 142/2, 142/36 maddeleri gereğince 7,5 yıîdan 15 yıla kadar ağır hapis ve 1,5 yıldan 4,5 yıla kadar hapis cezasına çarptmlması talep edildî. Samklardan Nazmi Çoban, Süleyman Özçiftçü. Fikri Çalıskan Hüseyin Şenşaştım, Fayzullah Ertuğrul, Hayri Erdoğan, FezaV Ozen ve îbrahim Bekem haklannda da TCK 142/1 maddelerinin uygulaaarak 5 yıldan 10 yı'.a kadar ağır hapis cezasına çarptırümaları isteminde bulunuldu. Bazı ulkelerde yasalar <Ja bfiyl© eolışnrKjyi yosoklorr.ıştır. Zengin. yoksul aynmı üstünde duranlan. top!um katları arasında ayncalrk yaratıyor d!ye suctarlor. Zenglnin bunalımlı romanı yozılablllr; yoksulun Ise ocındırıcı dramı yozılmaktcdır. Yoksullar, bundan blrkoc yOz yıl önce romana da glremezler, ancak romanda yordımcı ögeler olabllirterdi. TV'de Dallas'ı Izllyor musunuz? Blrl kendllertn» nas;l da acındırıyorlar? Her şeylerl var, blr elleri yagda, bir eilerl balda ama. dertlerl de var... Öyle kl kendl derdlnl anutup onlara gö? yoşı dökenler blle cıkıyor. Daha önceki dizilerde de övle deâll miydi? Nasıl sıkıntıfı blr ha/at vasıvordu şu görkemli zenginler? Bir gün bir deylet buvüğüne Ankara yakınlarındokl bir kövün yürekler acısı bir yoksulluk lclnde oldu^unu anlatmıştım Dinlemlş dinlemiş, «Her şeyi blr bütün lclnde, blr büvük planla ele alryoruz» demlştl. «Bu köv bekliyemez.» «Hlc blr köye özel bir Işlern yapomayız.ı 1950 dernokrastsinden sonra mebusluğu yltfrlrK» bu rfevlet büvü§ü İle raslantı, secim gezislnde yolumuz, bu köye düsmüştü. Bir de baktım oy dllenclsl polltfkacı suriort vola, yoldan oku'a, okuldcn traktöre varıncaya rfeğin her şeyin bir daha secüdlğinde sağlanacağmı sövlemivor mu? «Hlc blr köye özel blr fşlem yopcmavız» söîüru yüzune vurmadım. coktan unutmuştu. Tuhaftır. yıllar lc'nde de bir gelişme oluyor. Gecencfn Ankoro'va a'ttiOirrde bu köyün kentin lclne glrdlğinl gördüm. Tarlalar arso oliıuştu, dönümle değil metre <are ile satılıyordi!. Fakat kövün vcks'ilu aene voksui. zenain' gene zengin olarak kalmıştı Birkac Oc kağıtcı sivrilip pacavı kurtcrmış. köşeyl dönmüştü ama. onlan da gelenekse! zengin sırasına katmıyorlardı. Gecekondu. crtık acmacak voksulların oturduğu bo:ç;e'er deöildir ve her bir gecekondu birkac mllyon'a tanımlanrnoktDdir Isınması, ıs;tması. yaşanması da daha ic acıcı gecekondular'n. Sec'm mekanizması lş!ediör sürece de oy dilencüeri qecekonducuları memnun et nıek zorundadırlar. Tenhnlcrdn. «Özel işlem yapamayız» derler ama. karsılarma cktıVlarında unuturlar. Zengintik ve voksulluğun rengi de, iceriöl de dealslvor. Tanrılann ve Devqomber!erin öaüt'er! tarihte ka'dı. 1931 ELÜ YIL ÖNCE Cumhuriyet Işte şuroda 7 8 Insan. Almanlarta Türkler. Ama hanglsl Alman, hanglsl Türk? Blr reslmde kol kola girmişler. Yaşamda nlçin yan yana bakıyorlar birbirlerine? lyilık Istekleriyle dolu bir reslm.. (Foto: Karin NUMMER Kaup) •ekize doğru Q*\\TÛ\ O. Kızlorı Gabriela bir dşçinin yanında uygulama yapıyordu. Beater durmaaan dersa calışıyordu. İngilizce öğren;yordu. Meramı Gymnasium'a girebilmekti. Bir ara Iran'a gitmişlerdl takım halinde. Hazer'in güneyinde b,r yere alom santrah yapıyordu şirket. Humeynl yönetiml başlayınca bırakıp geri geldiler. Kaçış gib| bir şey oidu bu. Şimdi aosyalar ulusIarcra8i mahkemede. Karılarını cok özlemişlerdl kadınsız İran günierlnde. Arada Iki kez izin verdilar. ucakla gelip gittiier. Beşkonak'ın kavakları gibl daliı, uzun boyiu, karakaş, karagöz bir erkekti Sabrl. Kadınsız kaiınca bunahyordu. Türkiye'de rahat dışa vuramadığı duygularını burada az cok konuşabillyordu. Johon'ın sık sık açtığı belden aşağı yarenlikler gercekte hoşuna gidiyordu. Kepcenin başmdan arada, Esenberger'dekl safayı anlattıkca kafasının oltından özenmeye benzer duygular kıpırdıyordu. Ylrml beş metreye hnltecekimUtnrtn n*jı Rnnk'ın ruyordu. Bazan dikiilyor, bazan cömeiiyordu. Johan sulu şckalar yapıyordu. Kepçeyi bazan cok yakınına Indirip korkutuyordu. «Kac Sabri!.a diye bağırdı Bursab Recep. Biranın esrikliğiyie Johan cıvımıştı. Ne oiup bittiğini tam anlayamadart kendini attı Sabrl. Canavarınkine benzer ağzını açmış üstüne iniyordu kepce. Tam belinden alacaktı. Kaçtı can havliyle. Ama kurtaramadı kendini, sol btjcafiı koldı ağzinda. Ve sıktı kepce. Toprakla, kumla birlikte yukarıya çikmağa başicdı. Toprağın sularıyla birlikte aşağıya damiayan kanlarını görünce korkudan ürperdi. «Hop hop hooop!» diye bağnşmalar oldu. Ama her şey birkac sanlyenin icinde sonuclondı. Çamura benzer topraklaria yere Indl Sabri. Miilet koşuştu. Johan Inip geldl. Ustabaşılar, mühendisler geldiler. VVedau' da, Kaza Kliniği'nin önünde, üstü kırmızı haclt ankurtaron arabasından inerken bavgmdı. Kulaklarma Inanamiyordu Sabri: «Uian bu kalleşlik bize yapılır mı? Ve de sonunda blz Yugoslav'a gilmiş karıyı geri alır mıyız? Türklük öldü mü uian?» Avukata gitti, hemen cttı boşanma Imzasmı. «Topalım mopolım, ama bankada biraz blrlkmişim var. Daha genclni bulurum hem del Türk alırım hatta..» dedi. Angela, önlemleri tam almıştı. Bankadakj hesap da tıpkı evdekl dolap gibl, yatak gibl, oturma odasındaki koltuklar gibl yanya bölünüyordu. Böldürdü catır cctır. Dragotin'le o meyhane, bu meyhane dolajıp ylyorlar şimdi. Gâvur kızı arada haber da gönderiyor: «Sabretsin, Drago'yu altı ayda bırakır, geri dönerim! Ne olsa Sabri'nin de tatlı yanlan çoklu...» «Üc tanlyede blr kaza otuyor Almanya'da. Geçen yıl 9 64 0001 Oran yüksekllğl yabancı Işçller arasında saptanıyor. Bunlar arasında da Türkler başta geliyor. Gecen yıl ölü sayısı 942. Şükret, sen gene sağ kaldın Sobriii!..» ler. YARTN Rorlin GAZİ HAZRETLERİNİN MİLLETE BEYANNAMESİ Azlz vatandaşlarım! Se ne'erden berl şahstma ve Roisi bulunduğum Cumhuriyet rialk Fırkasına iti rnatla emanet ettiğinlz de»/;et ve miilet işlerinl gercek şartlara uyarok yapmaya calışmaktayız. Yapılrrnş Işler yüksek na zarlarınızın önündedir. Onlan takdlr ve tenkif etmek slzln hakkınızJır Ancak blz memleker ve miilet İşlerinl içlnde yc şanılan omuml sa'tlor v« hadiselere göre pek 180betll yaptığımıza vlcdonen kanl bulunuyoruz. Bu kanaatledir kl bu defakl seclmde dahi başla mış olduğumuz Inkıljp ve llerlema calışmaları mıza devam lcln itimod*nızı talep stmek uzere yuks«k huzurunu2a ÇIKIyorur Şimdlye kadar oldağiı gibl huzurunuzda vuku bulacak beyanatımız açık ve katl olacaktır. Çünkü oniar yar: . size hesabının verilmesl muhakkak olan yapılacak müspet Işlerin Ifadesldlr. Türklye Buyük Miilet Meclisi'nde mlHet ve dev let İşlerinl beraber basarablleceğlmlzl cok vicdanl düşüncelere bağlı olarak takdir ettiğim me bus namzetlerl arkadaşla nmın Islmlerlnl reylnlze arzettlm. Slzden bana ve şerefll yakın tarlhlmlzln unutulmoz hatıralannı ta şıyan fırkama Itlmadmızı lsterlm. En Isabetll, yuksek ve kesln karar sizlndlf. Cumhtfrlret Halk Fırkasr Relsl Oad Mustafa KEMAL İstenilen cezalar
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear