25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
| 21 ŞUBAT 1981 •••• YENİ MADENİ ~1 VE 5 LİRALIKLAR BASILDI ISTANBUt. HABER SERVİSİ Mort oyında tedavule cıkanlocak yeni modenl 1 ve 5 liralar bcsıldı. Darphane ve Damga Matbaaw Genel Müdüru Salih Yardımcı, madenl paraların basımındo kullonılan maden alaşımlarının Etibank Seydişehir Aluminyum Tesislerinde üretildiği ve aştnmay<j korşi dayanıklı olduğunu bildirdl. Yerll üretimle pora bosımından yılda 1 milyon 250 bin lira karsılığı döviz tasamıf «di lecek. Yenl basılon paraların küçük ten büyüğe doğru seî oluşîurduğu aynca 1981 yılr ortalanna kadar madeni 10 ve 20 liraiarın bosılacağı da duyuruldu. Eskı 1 ve 5 liraiarın ne zarnon tedavülden kaldınlocağının İse daha sonra acıklanacağı bJldırildî. Cumhuriyet 7 TÜRKÎYE'NÎN (Baştarafı 1. Soyfoda) bettrg*& gelmeden, biri Ankara'6a, dlgeri Pariste olmak Uzere ikj toplanüya deginmek gerek. Türöye'yl Strasbourg'da tem «U etmiş olan eskl parlamenterlerle Milll GUvenlik Konseyl Ge nel Sekreteri Orgeneral Haydar Saltık Ankara'da bir toplantı yaptı. Bu toplantıya Ug eski parlamenter yurt dışında olduğu için, üçü de îstanbul'da buIundugu için, ancak altı eski parlamenter katıldı. CHP'den Turan Günes, Abdullah Köseoğlu, Muammer Afcsoy, AP'den Halit Evliya, Oral Karaosmanoğlu ve Kontenjan Senatörü Metin Toker Orgeneral SalükTa görüştü. Yalnız Turan GUnes Orgeneral Saltîk'm emir subayına teleî'on ederek, «belirlenen saatten 15 dakika önce Saltık Paşa Ue Ikili görüşme yapmak isteğinde olduğunu» bildirdi. Ve diğer parlamenterlerden önce Milli Güveniik Konseyi Genel Sekreterine gitti. Güneş'in bu Ikili gdrüşmede Devlet Başkanı Orgeneral Kenan Evren'in Konya konuşması üzerinde dur dtıfu ve Strasbourg'da siyasal kornisyonda Turkiye'yt temsil etmekte oiduğunu, ancak bu görevmden kendisinin atfedilmesini istedigl, görtişmeden çok sonra çevreye sıaan baberler arasır.da yer aldı. İkili görüşmeyi daha sonra yukanda adları saylan eskj parlamenterlerle öüzenlenen topiantı izledl. Strasbourg'e haarlık niteliğindeki bir toplantıydı bu. OLAYIN STRASBOURGT>AKt DEVAMI 26 ocak günfl Strasbourg'da Avrupa Konseyl başlamadan önce Türk heyetinl ügllendiren bir konu vardı. Turan Güneş Orgeneral Haydar Saltık'ın yanmdan aynldıktan sonra dogruca Dışişleri Bakanlığına gitmiş ve heyet başkam olarak Cevdet Akçalı'ya siyasal komis yondaki görevinden aynldığını bildiren bir mesaj göndermisti. Günes aynı mesajöa kendisinin yerine Metin Toker'in getirilmesinın uygun olacağını da ekliyordu. Ancak, lsin ilgtaç yanı Güneş'in lstifa edip etmediğini Avrupa Konseyi Başkanlık Dıvanı bilmiyordu. Ve gerek istifantn, gerekse Günes'ten boşalan yera Tokertn getirilmış oîduğunun Konsey'in Başkanlık Divanına yazıyla bildirilmesi gerekiyordu. Bu durumu henüz bizim. heyet de bilmiyordu. Aslısda Güneşia istifasma ilişkin kendisinin yazılı bir basvurusu da yoktu. Yanl Güneş belki Ankara'da Saltık Paşa'ya aynlacağını söylemişti, ama bundan kimsenin haberi yoktu. Olay Dışişlerinden gelen mese> la Türk delegasyonunun bügısine sunulmuş oluyordu. Bunun tlzerine daha Avrupa Konseyl Genel Kurul çalışmalan başlamadan Strasbourg'dakl Türk heyeti Konsey bınasının Türklye'ye ayrılan bölümünde bır toplantı düzenledi. Konu heyet arasında tartışüırken . ki, bu toplantıya Turan Günes girmedl, bizim oradaki büyükelçüıeirnizden gelen bir telefon üzerine Heyet Başkanı AP1İ eskj MilIetveMli Cevdet Akçah, «konnnun aydınlıfa fcavuştugunu, Tnran Güneş'in yazüı blr istl. fası olmadığını ve bu durumıta Güncjin yerine yedek üye olarak Metin Tokerin katılacağinı» bildirdî. Toker ise, «ben yedek üye olarak siyasal komisyona giimem» diyor ve ekliyordu: «ancak, tciı bir şartta, ilerde Güneş istifa ettiginde. beni asil fiye olaruk seçmeve şimdi bııratla karar verirseniz siyasal komisyona Türkiye'ji temsilen katüınmj üğur AJacakaptan Toker'i. «asU üyeliğe» aday gösterdi ve Cevdet Akçah da Avrupa Konseyi Başkanhk Divanına bir yazı yazarak Metin Toker"in Türkiye'yi siyasal komisyonda temsil edecejıni bildirdi. Böylece olay kaoanmış oldu. STEtNER'lN RAPORUNTJ AÇIKIAD1GI tLK YER: PARtS Ankara toplantısı ve bunun Strasbourg'daki devamı böyleIikle bir sonuca bağlanırken, tteerinde durulması gereken bir başka nokta Pans'te 13 ocak 1981 günü siyasal komisyonun bir araya geüşine ilişkın görüşmelerdir. Strasbourg'a daha gltmedea, Avrupa Konseyinin Genel Kurulu başlamadan önce, stemer Türkiye'ye ilişkin raporunu Önce burada açıklamıştır. Hatta toplantı başlannda daha Steiner'in raporj teksir edilmeite<ür ve üyelere henüz dağıtılmamıştır. Steiner söz alarafe ocak başında Türkiye'de yaptığı görlişmelerin izlenimlerini aktarmaktadır: «Tiirkiye'den çok olumln \zlemmlerle döndüm. Türidye, Avrnpa Konseyiııin diğer üye Glkeleıinden buçün faTklı bir konomdadır. Türkiye'de blze çok yarclımcı olandu. Biz Istediğlmiz herkesle görüştük. Bunnn istisnası şu anda tntnkln bnlunan Avrupa Konseylne TürIdve'nin göndermi? oldnğu ikl eski paılamenterdir. ki blz bunlann avukatlanyla (förüştük. Blrim tarn olarak ortaya çıkaramadığunız demokrasiye dönüje tlişfcin zamanlamadır. Aneak, bu konnda bükümet Syelerinin demokrasiye dönüş konusundaki arznlanm özellikle vurgulamara gereklr. Hükümet AvrnDa Konseyi üyesl olmanın Snemlni bilraektedir. tşkenct iddialanna Jlişkin her olay hükümet yetldU. lerince soruştnrma konusu yapümaktadır. 12 Eylül'den sonra terörizm büyük ölçüde azalmıstır, ancak tam olarak ortad»n kalkmamıştır. Sadece soksktaki deçil, tsyerierindekl •narül de yok odilmek fizeredir. tlkcdç prpstl.t sahibl tek bir knrum kalmıştır, o da ordndnr. âokerter demokrasiye döntiş komısanda kesmUMe Herkes bu Inancı taşnnaktadır. Hatta, bazı siyasal kadrolar demokrasive dönfiş konnsımda ç o k Snemli olmadığım, ne laman dönnlece£inin değil, nasü dönülecefinin önemi üzerinde durnıaktadırlar. Basın öıçürlüğü konusunda söylenecek olan, basının kendi kendisini sansür ettiği ve bn konııda dlkkatU davranmakta oldoğndur. Biz Türkiye Ue UlskUertmlzi koparmaınalıyu ve Türöye'ye yardrmeı olmalıyıs». Steiner, Türlsiye'ye » < w « i». <?< lenimlerini ilk kez resmen ortaya koyuyor ve çizdigi olumlu tablo, Paris'te toplanan siyasal komisyonun diğer tlyelerinl de etküiyordu. Steiner konuşmasıru bitirmiş ve o sırada bazırladığı rapor da Uyelere dağıtalmaya başlanmıştı. Avrjpalı parlamentcrlsr TÜrkiye'nin iesinl^kie Avrupa Konseyi üyesi olarak kalmasradaa yana bir tavar içtadeydi. Pekl bu olumlu havayı, on gün içinde ne değiştirmistl Sı, Strasbourg'da Türkiye'ye çok yönlü eleştiriler gelmistl?.^ KLŞKU VE OBTAK FAALİYE11 Olumlu havarun olurasıasluğa dör.üsmesini belkl de iki nedenle açıklamak olanaklıdır. Bunlardan ilki, Avrupaiı parlamenterlerin taşıdıklan kuşku, digerl da Avrupalı bazı parlamenterlerin Turkıye disında bulunan bazı grup'arla yürüttUileri ortalc faaliyet. Kuşkunun kaynagında, Kun> cu Meclisın uzerinde Milli GUvenük Konseyinin son BÖZÜ söyleyecek yetkileri bulunması yatmaktadır. Avrupaü parlamenterlere göre, «Knrncu MecIlse gidilmest olumludnr». Ama, ytne ayru parlamenterlere g*re «Mllli Güvenlik Konseyinin Knruca Meclisten dsha retkfi] olacağı flzerinde dusiinmek fcrekir». Bu konuyu işleyen Avrupalı parlamenterleria bir bölümü «Türkiye'nin A>rnpa Konseyindeki üyeliğinln artık tartışılnıasını re bir fcarara stdlhnesini» savunurken, aynı düsuncede^i bir başka gTup «Konn ö»rlnde durulması gerektlğinl, ancak bunun üyeliği tartışmaya kadar vardjnlmamasını» istemekteydi. Ama, tartışma açümıştı bir kez. Olumlu havayı degiştiren Kdnci neden isa, Avrupalı bazı parlamenterlerin Türkiye dışında bulunan baa gruplarla olan baglanhlan ve bjnlsrla birllkte yürütülen ortak faaliyetleriydi. Öznegin bu gruplar StTasbonrg'da Fransız Komtinist Parüsi Ue ortaklasa blr basın toplantısı düzenlemiş ve bu basın toplantısına baa Avrupalı pariâmenterler fle katılraıştı. Bunlann ortak düstincesi Türkiye'nin Avrupa Konseyindeki üyeliğinde blr detişiküfe gıciilmesi gerektigidir. Bu degişiklik asU ttyellkten gözlemci üyelige indirmek seklinde olabilir. Üyeliğin asiaya almması olabilir. Son olarak da, üyelige son vermek olabilir. Oysa, bize göre son derece yan.113 bir tutumdur bu. Türkiye'nin mutlaka Avrupa Konseyirdeid üyeUfii sürmelidlr. BıtKünkü gibi asü üyeliSin sürmesl Türkiye'de demokrasiye dönüşü kolaylaştıncı bir etiendir. Demoicrasiye lnanan re bupünkü yönetime yardımcı olmaiî isteyen herkes Türkiye'nin Avrupa Konseyiftdeki üyeügüutı sümıesınden yana olnıalıdır. Vs bunu savunmalıdır YARIN ; KÖLN BA^KdNSOLOSLLGUNUN TEPKİSt KAYSERİ'DE 15 (Bastarafı 1. Sovfodo) Bk Kotları Yönetim Kurulu üyeM Huiusi Altun'un, Gazi Gülmez, Hamıt Şanver, Celalettin Mutiu ve Hasan İtter tarafındon, seyyar satıcı Mahmut Can poiat'ın Yavuzlar mahallesı Kül tür Derneğı Başkanı Ahmet Kaplan'ın emriyle Ayhan Dal ve Mustafa Erel tarafından, Yavuzlar mahallesinde kahvecılik yapan Süleyman Arık'ın Yavuzlar Mahallesı Küitür Dernegl Başkanı Ahmet Kaplan'ın emriyle Ayhan Dal tarafindan. Cemil Kaya adlı şahsın Mehmet Erdamar tarafından, Ekrem Ça mur, ismall Şimşek, Haluk Ak pınar adlı Cinkur işçilerinin ül kücü görüşe sahip Mustafa Baktır'da yaka!anan Sten makinolı taboncayia, Zeynel Abidin Sönmez ve Osman Özülkü'nün yıne Mustafa Baktır"da yakaianan sten makinalı tabancayia, Hasan Demir adlı $ahsın kara! Içarisınde Halil Serç« ve Osmon Gündüz tarafından, Alaat tln öztürk'ün bir kahvehanede Ahmet Hüncl tarafından. Ati'la Kaytoncı'n'n Yazıbağlarında r^ruk Büyüker tarafından Abdül8amet Seven'in ise Kazancılar carşısmda Fatih Zorlukirışci tarafından öldürüldüklerinin be llrlendiği de koydediidı. Acıklamada sol örgütler tarafından işlenen cinayetlere de yer verüdi. Buna göre Fevzı Kösayaın Dev • Yoi'cu Cuma Kuzu, Zihrı Demır Gültepe'de Dev Yol'ou Kâmll Ciddı. Kemal Ûzderr.ır ise Döv6nönünd6 Dev • Yoi'cu Metin YazkoyunIÜ ve ErdoĞan Demir tarafından vurularak öldüruldüter. ADANA Yasaîara Rytarı olarak öğretlm görevlisi alcüklan, öŞrencilerin yasadjşı eylemlsrine Komutanlığın emir • bildirilerine ragrnen bazen ,e kasıt ve bazen de basiretsizliklerinden dolayı seyirci kaldıklan gerehçesiyle gözaltına alınan Adana l.T.I.A. Başkanı, Akademiye bağlı 2 fakültenin dekanlan ve Akademt ile bu fakültelerde görevU 5 Uye ve ögretim giV revlisı önceki gün Sıkıyönetim Komutanlığı Askeri îvlaiıkemesinde yargüandılar. Vargılama sonuııda 24 arahkta gözaltına alınan. I.TJtA. Başkanı Pvof. Dr. MüKremin Altmtas. Muhendislik Bılimîpri Fakültesi Dekanı Doçent Dr. Agalı AOak, Elsonozni Fakültesi Dekanı Doç. Dr. Ismail Ozgören, Alademl ögretim Üyesi Doç. Dr. Güneş M. Anidal ile Mühendislik Bilımleri Pakültesl Ög retim görevlileri Yalcm Kahraman, Ahmet Asena, Ender Baftuş, Nebil Çağla\*an, Agkerî Savcuun konu ile ilgili görüşünü belirtmesinden sonra tutuklandı. iîahkeıne heyeti, Mühendısiü: Bilimleri Fakültesi ögretim görevlisi Fusua Oguz'un ser best bırakılmasına karar Terdi. VATANDAŞLIKTAN ÇIKARILACIKUUt ANKARA Genelkurmay Sıkryönetim Askeri Hizmet Koordinasyon Başkanlığı dün bir bildıri yaymlayarak «Ysbancı fllkelenle Türk vatanı ve milleU jüeyhine yıkıcı ta»liyetlerde bolnndaklan saptanan 45 kişinin 22 marta kadar yurda dönerek teslim olarak, adil Türk mahkemelerinde kaulı eylemlerlnin ve cinaTctlerinln hesabını verıneleri gerektiğini. atni halde vatandashktan rıkarüm&lan İçin ftnîkli Işleme baslitnacağını» duyurdu. Yurda dbnmesl ve guvenllk kuvvetlerine tealim olması gere ken şaaıslann kimllkleri: Zeyr.el Abidin Öztürk, Saöet Kay, Yüksel Er, Kamü Dede, Yusuf Küpeli, Nazıi Bostancı, Paşa GUven, Alı Sönmez, Tacetr tin San, Abdullah Çatı, Üzeyır Bayraklı, Rıfat Yıldınm, Kesire Yıldırua (Öcalan), Mehmet. Karasungur, Doğan Karakoç, Mustala Düzgun, Mehmet Urun, Müüt Bayram, Falıretün GUneş, MuzaJfer Zeretv, HÜsnU Peköz, Ejder Karadenis, Celal Peköa, Necati Şahin, Hasan Cuıgös, Kemal Kara, Şemsi öakan, Hüseyin Balfar, Murat (Muradi) GUler, Nisamettta îşçi, tsmet Koçak, tsa Armagaiî, S. Şevket Çetin, Burtıan Kavun ca, Vecdet Şendil, Ali Czururmak, Türkrnen Onur, Muhsııı Yaacıoğlu, M. Serdar Çelebi, Ali Karada, Kadri Pelek, Ayşe Hanoğlu, Bekir Ç*<lenk, Atala? Saran, Mehmet Çagdas, Abtaser üğurlu. 9 Anavasa'yı degiştirrnek amacıvla şrizli cete kurmak suçundan yargıiaiian ve 2T'si hakkır.da idam istenen C «THKPC 2 Acitciler Gr..bnr> üyesinin duraşmas! dUn sürdürüimüş, sar,ık5ar «uçlsmayı kabul etmem:îlerdir 0 Son bir hafta icmde güveni,k kuvvetieri tarafından yurdun cesitiı yerlennde gercekieşi'rilen operasyonlardn 7'si süafiiı gasp ve soygun, 76'sı öldürme oiayı sonığı 9'u cezaevı firansi oimak üzere cesıtiı suciardon sanık 698 kişi yakoiondı. Yapılan cçıkiamada 154 uzun namlulu silah. 1523 tabanca. 13 av tufeğ ; 21 kesicı ve deiici a'et 119 dinaTi't lokumu. 11 el bombası. 1 roketatar, e!e gecirlldlği de kaydedlldı. İZMİR Haklarında ceşitll suçıardan do'ayı tutuklama kararı verüen Ethem Coşkun, Gü7sn Ztrhlı, Salih Yıldınm, Nlrıot Özipek güvenlik kuvvetlerince yakaiand:. KONYA Sıiahla odam yara loT.aktan arcnmakta oian A1I Gün vö Hüseyin Gürgen cattşm 3 sonucu ele geclrildt. O'ay< da |andarma erı Necdet Butut bxjcağından hcrfif yaralandı. olayların ardındahl GERCEK (Bo«torofı 1. Soyfada) Btı baîcundan komşumuz Yunanistan'ın son yıllarc'a;:; sürek li ve liziasmaz futumu pazarhklarda kârlı çılcacag: inancma baglcnmaktadır. «Matemkı Tür kiyo pkorsoınik bakımdan çols ?or koşuHar içindedir vs dayarmîa gücii smırhdiT; byleyse Ban dünyasımn dengelerinde Atma her istedıgini eîde edebilecektir.B Bu ön yarji YunanıstBn dış pöiıtikasmın egemsn çi2gisic!ir. Nıtefcm Yunanistan hiçbir onko^ul aranmaksıan rafeatlıkîa NATO'ya d^nmeyi baçarmışt:r; AET*ye üye o!rr.ası da k o laylıkiar zincir.rJıı btr haJkası*r. Bu asamalaröan sonra nem KATO içînde. hem ABD üe ikili iliskilerir.de. hem AET çarçe\>esind? Turldye"ye fcsrşı fcoz lanru kullanması ve yeni zorluklar yaratması da kecdi açıFirKian dogaldır. Yunanistan ile Türkiye arasmda ç^zümlenmesı gereken sorunlar \ardir ve sayısı çoktur. Aür», bu sorunlarrn genei çizgisini < e asarak 3 Türkiye'nin NATO çerçevesmde silahlanmasuu 'bUe danrtiın Bltuıa alabilmek yollarma ba;rurmaktadir. Yunaa Dışlslerl Bakanı Mltsotakts'irı bu konudaki demed üe Savunma Bakanı Avercî'un &on açıSlaması sayıs'. çok kamtîardan jalnız ikisidir. Turkive. Atina'nır. JIATO'ya dönüşt'nü ve AETye girislr.i serfekanlılıkia w eöilstrJiîiîe izlemiştir. Ege denizinin iki yakaemdakt iki komşudan Batı'ya vakm o!anı her bir adım atnktan sonra TÜrkiye'ye karçı daha kararlı gSrünmsktedir. Ankara SIA'n (Savunma ve îşbirligi Anlaşroası) lmzaladıktan sonra Atina'nın bu alanda WashingtoniR Türkiye'yi de ilgiîendiren bir pazarhga oturrnası, Vıırıan kararlılıiının yeni blr Bttstergesidir. *•*•* MADEN İHRACATÇILARI GENEL SEKRETERİ BİR SORUSTURMA NEDENİYLE GÖREVDEN AÜND1 Bir sttre önce yurt dısrna çıkarlcen bir Ihban degerlendiren güvenlBc kuvvetlerirtce yurt dışına çüaşı enşelİ8ü«n TUrkiye Maden înracatçılan Birîlgi Genel Sekreteri ve AP eski MiUetveküi Sabahattin Orhon bir tahkikat için görevtnden geçici olarak alındı. Orhon'un cantasında many^ zlt ihracatıyla ilgili bügilert ice ren Ticaret Bakanlığı'na ait belgelerle izinsiz olarak yurt riısuıa çıkmak istedifl öne surülüyor. Konuya Ticaret Bakanlığı'nın *1 koyduğu ve Bakanlık müfettişlerinin tahkikatı sürdürdügü öğrerdldi. Birîilc Genel Sekreterligl görevini rekaleter» Erkan Ayan c'evraldı. (THA) Radyoterapi (Bastarafı 1. Sayfoda> dtg'tnı acıkiayan Prof. Reho L'zel, ancak çeti'üen clhazlartn rrontajt, ccVşır hole geimss! v« bazı binclardaki eksiklerir, tamomionması için bütcede fon koimadığını ve yordıma gerek duyduklorını b«lfrtlyor. Yardım kamponyasını düzen!;y9cek vartviı hanımlarla birlikte bir basın toplant'Si dözenfven Uzel, gürtde ortalamo 160 hastamn tedavl gördüğü k!ini'<ierinin, kanserle üq:ü her lür tedavl hizmetinin vapılabildiği 75 yatokîı blr merke? oN ması cabasmdo olduklcnnı bslirttl. C hazlart calıştıracok bir blr kcbio döşeme isleminfn blls 200 b ; n üratık bir yatınmı nerektirdi^inl. 2030 mifvon lirot;k bir kobn't nletine daha gereksinlme duyduHarot anlatan Uzel, kanser tedavı merkezlerimizin durumu ile ItgM! 6zetle $u bilglyt verdi: tKcnser tedavl m«r»t«l#H çok paha'ı yatırımlon gerektirmektedlr. Devletln olanaklan sınırlrdır. Bu nedenle yardımlor\<x deseğe qer«ksinm« vardır. Holen başka tam tesekküno kartserll hostava hlzmet yopoblten Okmeydonı Slgorta Hostanesl, Çapa Tıp, Ankara Tıp, Hacettep» Tıp hattaneterl var> dır. Tek kobalth Ankara Numu* ne, Onkolo|l hastaneterl vordtr. ifikenderun'dakl Fokülte hasta* neslnin tek koboltı bozulunca, hostatannın tet?avlsl yonda kaf mıçtır. Erzurum Üntversites!'ndekl kobattın durumu İse, doha dramatlktlr. 196Td« Amerika'dan gelen kobolt 7 yıl codırdo knimıştır. Birm inşaatından son ra !se, şlrrrtll de uzmartt olmo« • ı (ç'n coiıştırılomomoktodır. •* Ovsa kobottın Içlndekl cevher rrarJdesl 5 yı'da <3»§*rtnl yan ycnya. kulfanılmasa da kaybed«r. Smırum'dakJ kobaltın cev hertnln deqerl i.'9'o Inmtstlr.ı terfiiyle ilgili 133 öğretmenin yazt, orta öğretimle, teknik öğretim arasında kayboidu Vakıf Gureba Hastanesi Bashekîmliğine atanan Dr. Fahri Altan göreve başladı ISTANBUL MA8ER SERVISI 12 Eyiül harekotındon bu yona Vakıf Gureba Hastanesı Başhekimliölni yüruten Haydarpaşa Askeri Hastcnesi nisalye uzmanı Dr. Kd. Alb. TurtKin Özkan. dün gârevini hastaneye atanan Df. Fohri AJtan'a devretti. Özal (Baştorofı 1. Soytodo) sındâ. 95 müyon dolarlıi: yeni kredi olanagı sağlandıgmı kaydetti. Özal dun Uluslararası Para Tonu, Dünya BarJıası, ABD dış işleri Bakanı, Savunma. Bakanı ve Dışişleri Bakarunın siyaal islerle görevli yarcümosı ve Ma liye Bakanı ila görüşmelerde bulundu. IMF ve DÜr.ya Bankası 'baskanlarıyla yaptıgı görüşmeîer den sonra lfcl kuruluş yetkilila rinın de TUrklye'nin ekonomık durumunun lzlediği çlzglden çok memnjn olduklarmı söyle yen özal Amerikan yönetiminin TUrkiye için öngördüğü vardımm 300'ünün ekononük, 400'milyonun askeri j"arüım olaralt planlandığını bildirdl ve, ABD yetkililerirıe 400 milyon dolarlıi askeri yardımm 50 miİTori'î nun hıbe seklinde olmasını önerdiklerini iîade etti. Devlet Bakanı Özal WasWngton'da öüzsnlediği basm toplan tısında aynca Türkii"e'nin bu yü 1.6 milyar dolar tutarmda dıs yardıma ihtiyacı oiduğunu, bunun 400'er milyonunun ABD ve Federal Almanya tarafmdan, kalanın da Japonya, Suudi Arabistan, Batı Avrupa Ulkeleri ve diğer körfez ülkeleri tarafın dan saglanacagını bildirmlştir. Özal öir soru üzerine TUrkiyenin basra körfezinin rUvenliğinin korunmasında muhtemel bir rol üstlenmesi için bir öneri almadıgını söyledi Sovyetler Birliği üe dostane iliskileri bu lunduğunu, kl ülkenin sanayi ve telmoloji alanında yardımlaştıiüarmı anlatu. tSTANBUU HABER SERVİSİ tstanbul'do 133 meslek okulu oğretmenlnin terfilerl ile İlgili yozınin orta 8ğretlm He teknfs oğretim müdürlüğj orasında kaybolduğu öne sürutdö. Verüen büglye göre öğretmenlerin terfllerlne illşkln karoT 15 oklm tarlhlnde Milll Eğitim Bakanlığı'nca onaylanaraV, Istanbul Mllii Eğitlm Müdurlüğü'ne bildiri'di. Orta oğretim bSIümüfcadrosundaklööretmcnlere ilişkin işlemlen yaptıktan 8onra teknik öğretime oit olaniarı 6 kasjm tarihll ve 105 soyılı yazt i!s teknik öğretım bolümüne gönderdi. Tek' n'k öğretlm bölümü ise, bövfe b'r yazının gelmed'ğini, 105 sayılı yazının bir basko konuya alt oldu§ur.u b'ldiriyor. Sonuç olarak terfi vazı'cn bu luncmıyan 113 teknik okul öğrelTienini'i terfiieri gercekieşl'rilememakte. mağdur duruma duşmektedirler. (Bastarafı 1. Savfodo} TOrkiye'de yuksek öğrenim dört yasal gruba aynhr. Bunlar. Ünıveısiteleı*. İktisadi ve Ticari llimier Akadetnileri, Dsvlet Mımarlık ve Muhendislik Akademileri ve çesitli bakanhklara bağlı yuksek öğrenim kuruluşlandır. Bu dört ana başlık içinde toplanan üniversite, akademi ve yüksek okullann bağlı bulunduklan yasalar birbirlerinden farklıdır. Örneğin. universiteler, 1948 yılında 4938 sayılı yasa ile tek bir yasal düzene bağianmışken, bu yasa 115 ve 1750 sayılı yasalarla degişiklik görmüş; 1950 yılına kadar «Tüksek okul» niteiiginde olan SBF «Fakülte» olarak universiteye katılmış, 1955 yüında 6594 sayılı yasa ile Karadeniz Teknik Üniversitesi, 6595 sayüı yasa ile Ege Üniversitesi, «990 sayılı yasa ile Atatürk Üniversitesi, 7307 sayılı yasa üe ODTÜ kumlmuştur. Böylece universitelerin tek bir yasaya ve tek bir düzene bağlanması ilkesi lamamen ortadan kaldınlraıstır. lktisadl v» Ticari Öimler Akademileri, Üniver«iteler Yasasına benzer bir yasa olan 7334 sayılı yasa ile kurulrattşlardrr. Bu yasa önce 1189, sonra 1438 sayılı yasalarla degişiklik görmüş ve değişikliklerle akademilere «Özerklik» verilmiş ve en son değişlklikle de fataite açma, yetkisi verilmiştir. Akademilerle üniversiteler arasında görev v» işlev açılanndan temelli bir fark yoktur. Her iki kuruluş da, gerek akademik unvan vermede, gerekse lisans, Usansustü ve doktora eğitimlerinde hemen hemen aynı ve benzer lruralîara dayanmaktadırlar. Öyleyse fark nedir? Her meslek dalında blr «Meslek sövenizmi» vardır. Bu «Meslek sövenizmi», universitelerle akademller arasında gereksiz surtüşmelere yol açmış ve iki temel öğrenim kurumu arasında amansız bir çatışma başlatılmıştır. Bugün, Üniversiteler Yasası, yenl baştan düzenlenlrken, bu farkh dü2enlemelenn yarattığı kargaşayı gözönünde Uıtraak r e bütün öğrenim kurumlannı kapsayacak tek bir yasal düzenleme getirmek bu sorunu bir ölçüde çozmeye yetecektir. Türk yüksek öğrenimlni belli bir «Çerçeve yasaya» bagîayacak bir düzenlemeden sonra, ayn ayn niteliktekl öğrenim îrurumîan için başka idari duzenlemeler de getirllebilir. Bu yasal özelHkler dışında bir de siyasal endişeler söz konusudur, siyasal endifje de özerkîik konusundan kaynakîanmaktadır: Ünirersite ögreüm üyeleri. toplumun en yetişkın insanlarıdır. Bunlara, «Siz kendinizi yönetemezsiniz» diyerek özerkli^i ortadan kaldırmak bilmem. ne kadar tutarh olur? Toplumun en yetişkin inda yönetmiş sayılacaklardır? Demokrasi, insanlann kendi kendilerini yönetim biçimidir. Bu erginligi ve yetkinligi ünlverslte lcin yok saymak, hiçbir inandıncı gerekceye dayanmaz. Özerklik sorumsuzluk degildlr. doğrudur. Özerk!ik suç işlcme eyncalığı değildir, bu da doğrudur. Ama bu do,Spulann ;*anmda başka doğrular da vardır. Sozgelisi. anarsi, yalnızca «Özork» kuruluşîardan değil. «Özerk olmayan» orta öğrenim kıırumlarından da kaynaklanmıştır. Anarşinin. toplurnun her kesimini sardığı blr dönemde. suçu yalnızca üniversitsye vo öğretlm uyelerme bağlamak, tek yönlü ve yanılgı dolu bir bakış acısı o!ma? mı?? Olur elbette... Yüksek ögrenimi, tek bir yasal düzenlemeye bağlamak gibi teknik yasal çalışmalar yapıhrken, «Özerklik» denen kavram üzerinde de u?.un uzun düşvrjmek: gerek... GÖZLEM tspanya nın (Bostarafi 1. Sayfado) masıyî* olaylar yeni boyutiar ka «andı. Calvo Sotelo hiUtüınetirdn Psriamento'dan püver«oyu:S tediği güne rastlayan kacırma o layiannda Bübao'daki Avusttır ya ve Salvador konsoloslanyla. Pamlona'dakl TTnıguay konsoîoslan, evlertne giren sil&hh TA şilerce kaçınldılar. Kaçırma o İaylannın üncekl gecenin geç sa Atierinde meydaııa geldigi, ancak serülaiann konsoloslarm aiielericin yanlanna sabaha kadar nöbet beMedikleri için. olayîann kamuoruna ancak uUn ögle tiaert duyurulabildigi belirtüdi. San aebasöan kentlndekl PorteJda konsolosunun da tacınlmak lstendiği, ancak konsolos ve eslnin ttnceki gece erlerinde bulunmamalan nedenlyle garülalarm elleri bos dondukleri kaydedUdl. Kaçırma olaymın aorumtulugu aynlıkçı S7TA örgtitü tarafından üstlenüdi. ETTA'nm bu uçlti kaçırma olaynu, bır ETA gerillsiinın işkence sonucu ölrnesi üzerine düzenlediği baber veriliyor. Üg konsolostaa ikisinm î.°panyol vatandaşı oldukları, görevlerirj fahri olarak sürdürduklerı ve kouuklan kabul «meit ve ticaret komlsyonlarıru «*îrİ8mak gibi onursal görerleri bulundugu beUrtüdl. tspanyol polist, tcacırtna olarmır. ETA'mn ılımb kaneciı tarafındân gerçekleştirildigini öne sürüyor. Kaçînlan konsoloslann aileleri, gerillaların kendilerine, eslerinin hayatlannm tehllkede olmadıŞını, bu kaçırma olaylarına uluslatarası alanda dülcıt!erj kendi gorunlanna çekebtl•ne» lçln plarJadıklannı söylediklerini aktardılar. GÜVENOYD ALAMADt Öte yandan Leopoldo Oalvo baskanlığındaki yeni hüiümet patlamentodan güvenoyu a Lv madı. CaİTOVjun güvenoyu almasına kesin gözll ile batalırken, Basic gerillalarıran üç diı> lomatı kaçumalan bam parlanıenterlerin dünkü oturuma Jca 'ilmamalanna neden oldu. Parartesi günü iidnd kez güven yarjılacağı bildlrildi. J KENDÎMİZİ (Boftorafi 1. Sayfada) mest, Körfez Olk«l«rlnln kendl «orumluluğiKtur. Bu nedenle, Amerikan kuvveUerinln Körfcz böigesJrte gönderilmsleri gllh' bir soru yok kafomda... SORU: Sizln değeriendlrmenız nasıi? TÜRKMEN: BU blr Korfaz ulkssi değiliz. Eğer Körfez ülkelert Körfezin savunmasının kendi meseleleri oiduğunu söylüyorlarso. btı görüşe saygırmz vardır. SORU: Bağlantısız bir ülke olmak gibi bir tercihiniz olabilir ml? TÜRKMEN: Kuromsol olorok mümkün. Bu konuda spekülosyon yapablHrtz, aneak lyi bir politika olduğunu «onmryonız. SORU: Turkiye'ye dunyQ batmın bir parcası olarak bakıycr. Türkiye kendisıni batınm blr parcaaı olarak hissedıyor mu? TÜRKMEN: Kuçkusuz kendlmizi batının blr parçası olarak hlssedfyomz. NATO üyesiyiz, Avrupa Konseyi'nln uyeslyiz v« Avrupa Ekonomlk Topluluğu'nun bir parçası haline gelmeyf umuyoruz. Blz batının bir parcastyız... SORU: islâm ulkelerl lsraii'9 karşı ekonomik savaştcn yanalar. Buna katılmak Türkiye icin güc olmayacak mı? TÜRKMEN: İsraU'le o kadar cok ticari ilişklmiz yok. Pratik olarak karşılıklı diplomatlk temsilclllklerlmlz disında İsraU'le Htskimlz yok. Maslahatgüzaıiık düzeyindekl Mlşkllerlmlzl de gecenlerde daha aft seviyeye Indlrdik. SORU: Bu denll ufak llişkilere sahlp olduğunuza göre, diğer islâm ülkelerl gibi neden ılışkilerimizl tümüyle kesmlyorsunuz İsrail'le? TÜRKMEN: Bu hayll karmosık bir sey. Size söyledlğim gibi bunun blr çok nedenl var. Bu afamada yapmakta olduğumuz Işln rcrsyonel olduğu görüşündeyiz. SORU: israll'le diplomatlk llis kıeri tumüyle kesmemenlz !ç!n Amerika'dan kaynaklanan bir baskı söz konusu mu?... TÜRKMEN: Hayır, Amerika'dan gelen bir baskı söz konusu değil. Bu konumu sürdürmemiz gerektlğini düşunüyamz bu aşamado. SORU: TurkSye. Ordün'le bir federasyon içinde blr Filistm Devleti kurulmasmı destskler m;? TÜRKMEN: Hayır, bu federas TOrt onların meselesidir. Bizim tek desteklediğimiz şey, blr Fltistin dsvletlnin kurulmasıdır. SORU: iran devrlrrvnin Turkıye üzerindeki etkileri ne oldu*> TÜRKMEN: İran devrtmmm Türkiye İçinde hlç bir etkisl olmadt. Emlak (Boçtorafı 1. Sayfoda) reklamlardan da anlaşılabtleeeği gibi birçok banka belirlenen oranlara nrmamakta urar ediyorlar. Bn dnrnmun çözfime nlaştınlması için faiz politika»ın» yeni kriiprler f*tirllme*i ve Merkez Bankasj'nın elindekl son derece genlş düıenleyici olinaklan knllanması geırkir. BA^fKERLER Bankrrler de mevduata fate ödemekle birlikte, bankalar fiM hazı fonlar rahrmak ve IIkit k»r?dık tntmsk gibi ban <iii»»nleyici mfierrldeleTe tabi otnuulıklan İçin haksn kazang elde ediyorlnr. Bu Konuda diuenlemeye gidilebilmesi icin ilk planda sermaye piyasası kanunuonn cıkarüması gerekmektedir.» KONIT KKEDİLERt Bankanın bu yıl 15 bto kişinin Komıt sahibi olrnasım saglayacefe tutarda 2 milyar 750 milyon lira konut kredisi verecagiai açıklayan Kulu. «Bir yüda biririiehilecek 4565S3 met rekarelik konnt üretmek içhı bir projcnin lıazırhiı içiııdeTİ*. tam inşaat firmalarıyla şörfişfiyoniT. Topiu konat üretimiı* çeçilebümesi i«in bu konndalH yasa bir an önre cıkarılmalıdır» detii. «Avrupa îskan Ponu'ndtaı 5 miîyar Mn. kreöi alınacağınıa bildiren Kulu, tcpîu sosyal konut pro;p>:!ne ilişkin olarak şunlan kaydstmiştir: «İmar Î5kân Bakanlıgt arsa oîısi ile birliltfe yeni bır tophı sosyal konut projesi planîıyoruz. Avrupa tsfcan Fonu*ndan da 5 milyar lirahk bir kredl almacaktır.» Tiyatro Sanatçısi A!ev Görzap'ın evinegiren iki kişi para ve möcevher gasp etti Teşviklye'de dun gece İki klşl tiyatro sanatcısı A'ev Gürzap'm evlnden 12 bm lira para, deger ii eşya aiarak kactılar. TeşviKiye Fınn sokak 12 soyıtı apartmanda oturan Aîev Gürzap'ın evıne saat 20.40 sıralannda geien maskeii ve silâhlı ikl kişi evdekileri etkisiz ha!e getirdikten sonra Alev Gurzcp'ın 8 bin, evde misaflr oiarak buiurtan bir klşlnin 4 b n lirasını, bir îotoğraf makinasi, ikl ko! saati ve bir aitın îincir oldıklan blldiritdi. Basın (Baştarcrfı 1. SaTfada'ı lan Oeneral Mussffer Baskaynak da, yeni görev alacak kurulun naylon basm Rorununa çözüm geüreoegine inacdığını büdirdl Genel Kurul Dlvan Başkanhğı'na ÎTO temsildsi tüccar ve işadamı Merih Şamlı"nm seçiimefiinden sonra, TGS ttyesl oian Emin Cölaşan'ın Basntş SendikBSi"ndan üj"eliginln gösterilerek temsilciliğinin açıklsnması üzerine, temstlcillkten cet:ldiği belirtüdi. Bakanlıiüar, sendıfeaîar, meslek kuruluslanyla difer ttrgutlerden kaülan 38 temsilcinln oluçttıuduğu Genel Kurulda daha sonra Milli Savunma BakanUğı temsilcisi General Musaffer Baskavnaic aöa alarak 195 sayüı Basm tlan Yasası'nın yıllardır yürüriükte olmasmdan doğan bazı sakmcalBnn bulundu§unu söyledi, aBogün 1 » sa53 »ılı Tasanm uygola»dı|un idtHa etmek zonttur» dedi, «Naylon (razrtelfrin devietten aldıkbtn yardunla faaliyetlerim irin vrnlmetnesi gerektiği»ni ilada eden Başkaynak, Genel Kuml«n bu soruna çözüm bulacağv na iranuığını sözlerine ekîedi. Naylon basın konusunun önem kazandığı Genel Kurulda âaha sonra çeşitll görUsler lleri sürUlereS naylon basın sarunuldu ve Tiirkiya Gazete Sahiplerl Sendikası temsüelsi, Tercüman Oazetesi Pahibi Kemal Ilîcak, «Vnr deyince 5WSrfilür, akvUm de^fl d>, kflçfik basm öld«rülmwnıı» dedl. Basın Ilân Kurumu "nun tstanbul Gazetecüer Cemiyeti'nâe yapılan Genel Kurul çalısmala. rının son bölümünde secimlers geçildi. Yapılan seçimlerrîe Yö netim Kurulu ile Denetçüer Kurulu oluşturuidu. Basın kuru lu.şlan adına Ankara Gazetecıler Cemiyeti Başkanı Beyhan Cenkçi ile Süha Tekil seçildi. Hukümeti temsilen Adalet Baîianlığı'ndan tsmet Kemal öztefc İle Turizm ve Tanıtma Bakanuğı*ndan Erdoğan Tamer, Akademisyenlerden İse Turgut Akmtürk üe tlhan Akm Yönetim Kurulu üyeîiğine Retirildi. Denetçiler Kuruluna ise, Nupettin Demirkol. Muzsffer Y;lbar İle Prof. Dr. Haluk Cil Sıkıyönetimde DEVLET ESKİ BAKANLARINDAN KAPANİ, ÖLDÜ ÎZMİR Devlet eski Bakanlannâan Osman Kapanı ölrnüştur. Kapanl, 10 yıl mületrekillıği, bir süre de Avrupa Konseyi îstişare Assanıblesi Boşkan Yerdnncüığı yapmıştı. Osman Kapani'nin cenazesi, S3 şubat pazartesi günü îrmiîde toprağa verileosk. (a.a.) Norveç fBoştorofı 1. konuştu. Biündiğl glbl, Donlmarko ve Norvec, 1976 yilından bu yono Isveç'in vlre uyguladığmı lleri sü rerek, kendilerlnln de vize korarını geciktirmeyeceklerıni bı!dlrmişlerdi. Öte yandan, Danimarka ve Norvec'in vize uygulamosına başlamalcrından sonra Türkiye'nin de benzer blr koror alarak bu u!ke vatondaşlanna vize uygulayıp uygulomayacağı henüz kesinük kazanmadı. Oktay işcen, «Bu konudo henüz olınmış bir karar oiduğunu san mıyorum» dsdl. (ANKA) 59 Sanıklı (Boştarotı 1. Sayfadcı) yreı yozma slloh ve patlayicı madde bulundurmo suçundan 530 ytl orassnda hopis cozasi latenen sanıklardan 4i'I tutukluciur. İZMİR MHP il sekreterl sc zacı Turan İbrlm ile müteahhlî Nuri Yopıcı'y: öldürmekten sanık Türkiye komünist Emek Par tial üyesi 10 kişinin yargıianmasırta dün Ege Ordu ve izmir Stkıyönetim Komutanlığı 1 numaralı mahkeme8ind9 yargılanmaya başiandı. Asker! savcı duruş mada 7'si tutuklu militanlardan üçü icin idam, diâerlerinln de 520 yil arasında cezalandırılma iorını Istedl. (Bastarafı 1. Sayfada) van'a işkence yapıldığı ve cebir uygulcndığı yo!unda haberler cıkmıştır. Haberler ihbcr kabu! edüerek asken savoıtığımızca a raştırma ve soruşturmoya gerel< gorülmuştür. Bu bakımdan ken ciısl buraya cel&edılıp keyfiyetı Q>dın!atma ve obıekt.f gerçeğı orîaya çıKarabılme amacı ı a once kendisinin ifades ne boşvurm a yoluııc gldMmlştır. Kendı sı ifadesinde bu sure içlnde hehangi bir darp ve cebır görme dığinl bildirmiştlr. Buna rağmen basında yer aian ısrarlı yayın d;kkate alınarak re'sen bir hcn ci mtıayene yapılmasının uygun olacağı görüşü ile konuyu tes bit etme yolu seçilmiş, slzlerın de izlediği gibi muoyene3i ycpı! mi8tır.ı Hakm Alboy Takkecl'nln odo »ında, paraYanalı bir bâlmede Haydarpaşa Askeri Hastanesi Başhekımi Op. Dr. Kıdemll Albay Nusret Özden tarafmdon yapılan muayene sonunda da «patoloilk bulgu ve bunu komt iayacak bir beürti, czeilikie de herhangi blr darp ve cebir csa rı yani travmatlk bulgu tesbit e dilmedlği» acıklandı. Doha sonra duzenleflen tuta rtak Ahmet İsvan tarafından dc imzolandı. Ahmet İsvan, bu eoy lentilerln kendislnden, yakınlanndan ve eşinden kaynaklanmo dıâını söyledi. Ransch (Bastarofı 9portfp) rakibi karşısında üstün bir oyun sergileyerek, karsılaşmadan yengl ile aynlmasm» bilen Galataaaray pazar gün kü maçta da bu basansını yinelemek dileğintie. Galatasaray ıdart menajen Bulont Eken, yann oynsnacak karçılasma İçin iddiau olduklarmı t>eUrtti ve söslerinl şöyle sürdürdü: «îlk yanda ezeli rakibimiz karşısında favori değüdik. Büindigi gibi eaeU rekabette tavorl takım genellikle karsılasma sonunda Uztllen takun oluyor. Bu mftÇta da ba tovoriyia. Enerji (Bastarafı 1. Sayfada) Akşam kısmtı iyikötü uygulanırken, gündüz yapılan savurganlık nasıl önlenecek? Kapalıçarşı, p]e!<trik tuketiminde ayn bir öncüiük için de. Doğalıkla, tuketimin kamcılanması döneminde hoşgörüîen tu gıbı israfın şımdi bir anda bıçak gibi kesilmesi beklenemea. Vitrinler, ÎSÜ ışıl ampulleriyle, «Gel, bende duran malı al!» diye bagınyorlar. Bir yandan da, yurttaşlann harcamalanm kısmalan, iş jerlerinin de daha az enerji tüketmeleri isteniyor. Oelişkiler beUu yassmın aynlmaz niteliS ama, bu kadar fazla çelişki de. eelîskiden baska, bir şeyin eörülmemesme yolaçryor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear