23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyatf 2 OLAYLAR VE GÖRÜSLER noml kendl kısır dongüsO ve serbestllğı lcınds bırakılıyordu Nltekım yanlışlık daha son ra anlaşılorok 1930 ve izleyen yıllarda plan flkrl gellşmeye başladı ve devletm ekonomık girlşımcı olorak serbest pıyasaya katılması ongöruldü Ancak daha sonralan ozellıkle 1950 sonrosında ekonomıde, Batıya bağlı bor ca dayalı tuketım ozellığının gıderek daha cok belırgınleştığı görüldu Genel olarak Türk Batılaşma hareketı sürecinde, Batı kultüru, Botı kurumlar, Batılaşmonın aracları olarak düşunuldu Batının askersel sıyasal ve gelışmış yonetımsel kurumlarını alırsak onlar gıbı olacağımız varsayıldı. Ama temelde yatan ekonomik ve sosyal gelışım ve sanayıleşme gözardı edıldl Kulturun okonomık yapıyla ve ınsan öğes.yle bıçımlendığı. gelışmemlş bır ekonomık yap, ıcindekı bır toplumun kend' tore ve ahşkanlıklarındon ayrı b i ' kulturü yozlaştırmadan almasındakı güçluk unutuldu Gazetelerdsn 1981 Dunya Guzellık Yarışmasında Türkıye guzelının once Asya ulkeleri grubunda yer oldığını daha sonra ılgtlilertn ıti raz ve ısrarları sonucunaa Avrupalılarla grup landığını öğrendık Neden bu denlı batıyı yeğ ledığımızi anlamakta gücluk var Zengın evın de onlara ters duşüp horlanmaktansa, bıze benzeyenlerın oluştunjuğu grup ıcmde bulunmak daha lyı değıl mı? Polıtık yeğlemelerımız de genellıkle Batıdan yana olmuştur Trakyada kı toprakJarımız nedenıyle Batılı sayılmak ye rıne Asyaya bır kopru gıbı uzanan Anadolu nedenıyle Anadolu uygarlığinı değerlendırerek ve bu uygarlıkla butunle$erek Asyalı sayılmamız daha doğol olmaz m ı ' Kanımca. Batılı ulkeler arasında ıtıbar görmeyen bır ulke olmak yenne benzerlerımız arasında bulunmak ve onlorla bırlıkte güo oluşturmak ulke yorarı na daha gercekcı bır yaklaşımdır Sonucta, Batı trenı. Batı yakasında hızla ilerlemekte, ve bız Doğu yakasında bu trene yetışmeye calışmaktayız 30 ARALTK 1981 Q ogu'yo gıden bır gemıde, Batı'ya doğru yurumek» Batıloşmayı ve Batı ozlemını, kanımca, kımm tarafından söylendığıni anımsayamadığım »e tennel duşüncesıyle aldığım bu deyış kaduı guzel ozetleyebılen soz az bulunur. Gerçekten Batı uygarlığının cekıcıl ğı gozlerımızı suıekh olorok Batı'ya cevırmemıze neden oımuş, Batılı olmak içımlzde bir ozlem olarak Kolmıştır D Batı Treni «KANIMCA BATILI ÜLKELER ARASINDA ÎTİBAR GÖRMEYEN BİR ULKE OLMA YERİNE. BENZERLERHVÜZ ARASINDA BULUNMAK VE ONLARLA BİRLİKTE GÜÇ OLUŞTURMAK, ÜLKE YARARINA DAHA GERÇEKÇİ BİR YAKLAŞIMDIR.» CumhuriyeC Sahlbl: Cumnunyet Matba&cUifc ve GazetecılUı TJI.Ş adına .... NAütK NADt Genel Yayın Müdürü HASAN CEMAL Muessese Müdurü .„ EMtNE CŞA&LIGÎL Yazı tslen MüdürO OKAX Gö^fENStN Basan Te Vavan: Cumnurivet Matbaacüık ve GaaetedUk T^S Cağaloğlu Turkocag] Cad 3941 Posta Kutuau: 246 tSTANBUL rEL.: 10 VI 03 HOROLIR: • ANRAJM : Konuı Sokak M/i YENtŞEHÎH Tel 17 58 25 17 58 66 tdare : 18 33 33 • tZMtR : Halıt Ziya Bulvan No: 65 Kmt: S Tel 25 47 09 13 13 30 • ADANA: Ataturk Caddesi rurk Hara Kurunm I» Hanı KM : 2. No • 13 Tel : 14 550 19 731 U K V t U 30 ARALIK 1981 tmsak Güneş öğle lklndı Tatsı Akşarfl 6 39 823 1316 14.36 15.49 Tarıhsel surecte, Osmaniıların Batı ya yonelmesınde Batı'dakı verımıı topraklarin cekıcılığı. Hırıstıyan halkı Musluncn yapobılme ve ganımet toplayabılme ısteğı oremlı bır rol oynomıştır. Imparatorluğun, bıjşlangıçta, yonetım ve askersel alandakı ustunluğu bu öziemın buyuk oranda gercekleşmesıne vardımcı otmuş, Osmanlı ordulorı Avrupa'nın genış bır kesımıne egemen olarak >/ıyana or.lerıne varmışlardır Bu arada Avrupa'da koklu değışıklıkler olmakta. devletler dınssl ve feodal yapıdan merkezıyetcı krallar donemıne geçmekteydı. Ronesansla. eski Yunan dus>uncesı ve Roma kulturu benimsenmekte, dınde reform yapılarak ınanç ozgüriuğü sağlanmakta ve buno bağh olarak dının tutucu ve bılımsel gelışmeyı engelleyıcı etkılen azaltılmaktaydı Osrr>anlı Imparatorluğu 1789 ^ransız Ihtılalıyle dünyaya yayılan sıyosal goruşlerl kapılarının dışında tutmoya ca'ıştı ve en onemlısı 18 ve 19 yüzyıllann sanayı ası/rımını ekonomık goruşlenni anlamaktan uıax kaldı Boylece. Avrupa'da 13. yüzyıldo kalkar ve hızını gıderek artırarak yenılıklere, bnım ve teknığın gelişımıne. kışı özgurlüğu kodor somurgecılığı ve emperyalızmı esas alan devlet sıstemlenne ve boylece Batı uygarlığ'nın oluşumuno yonelen tren sınırlarırn zın d'Ş'nda vol aldı Bu trenın ilk durağı Rönesans ve sıyasal bütunleşme, ıkıncısı dınde Reiorm ucuncusu 1789 Fransız Devnmıyle dünyaya yayılan egemenlığın kaynağıno değgin sıyasal goruşler, keşıfler ve somürgecılik sonuncjsu ve en onemlıs, ıse, sanayi devrımi ve e<onomık sıstemlerdı. Trenın geçtığı yerlerdeki devletlerın sıyosal ekonomık ve toplum yapıları değışmekte, Batı kulturü sanatı bılım ve teknığı doğmoktaydı. Dr. Yılmaz AÜEFENDİOĞLU Anayasa MabJcemesa Uyesı Osmanlının tutucu ve otonter yönetıml bu değışımı zamanında ayırt ederek duraklalara varamaaığ'ndan uygarlığa ve zengınlığe gıden tren sureklı kaçırıldı Arka arkaya gelen yenılgıler, beraberlnde Batıoakıne benzer askersel kurumları kurarak yenıleşme ve modernleşme goruşünü getırdı Bu alanda 1773 yılında başıanan bır dızı reform ycpılarak, bu na nızamı cedıt dendı Ancak, askerlığın yonetım ve dısıplın yanında artık ekonomının bır kolu, sonayı ve teknığın bır urunu olduğunu, Batılı orduların buyük kesımıyle savunmadan cok emperyclızmin bır oracı hallne geldığını ve bu amacla kurumlaştığını sezınleyemedık. Batı zengınlığının ve uygarlığınm cekıcılığı. bu kez. Batı'ya doğru genışıeme yerina bulunulan yerlerde tutunma cabasına ve Batılı gıbı olma ozlemıne dönüştu Avrupalılar bu özlemi Osmanlıları acık pazar haline getırerek somurgeleştırme, doğuya yonelık polıtıka larında, arac olarak kullanma ve ozınlıkları kollama bıcımındekı amaclarına uygun buldukları ıcın destekledıler Avrupalı devletlerın gozetım ve denetımde hazırlanan 1839 Tanzımat ve 1856 islahat fermanları savurganlık ve dış borclanma donemıni başlatırken, yasa onünde esıtlık Osrranlı vatandaşlarının can, mal, ırz gıbı kutsal değerlerının korunması ılkelerını de beraberınde getırdıler Daha scnra çıkarılan, 1858 arazl kararnamesi. 1861, 1862, 1870 ve 1880 karomame ve tüzükler! ozel muıklyetl güçlendırirken büyuk çıftlıklerı korumaktaydı Bırıncı ve İkıncl Meşrutıyet, Ba tılaşma yönündekı yenı atılımlar oldu Son ola rak Atatürk devrimlerıylft yenıleşme eylemı devnmsel ve köklü değışiklıklerı lcerır bır nıtelık kazandı Cumhunyet dönemınm başlangıcında, Batılaşmanın kımı sakıncaları gıderılmek 'Stendı Bu amacla gümruk vergllert art tırılarak ve yaboncı sermaye sınırlandırılarak Batı'nın pazorı olma ozelliği azaltılmaya calışıldı Kapıtulasyonlar ka!dırılarak yabancıların ayrıcalıklarına son verlldi Ancak, ekonomı, ozellıkle Iklnci Dunya Savaşı'ndan sonra Batıya açık pencere olarak kalmakta devam ettı. Batılaşarak çağdoşlaşmo surecmde ekonomlnin önemıni anlayan ılk devlet adamı Atatürk oldu. İzmir Iktısat Kongresi Ataturk'ün buyruğuyla toplandı Atatürk bu kongrede yao tığı konuşmodo lOsmanlı Imparatorluğunun zayıflığını ekonomık başarısızlığına» bağlıyordu Ne yazık kı bu kongrede, Batılılaşmonm, Batının lıberal ekonomık sıstemiyie olanaklı olab.leceğı göruşu egemen oldu Bu goruş burıuvazısi kclıfıye ıscısı, sermayesı ve teknık bılgısı olmoyan Türkıye'nın gerceklerıne hıc uymamaktaydı Bır yandan devnmsel nıtelıkteki Batılılaşma eyleml yukardan aşağı, doğ ru uygulanmaya caiışılırken ote yandan eko (Cumhunyet 30 ARALIK 1931 İki vekaletin kurulması kabul edildi ANKARA 29 ITelefonla) Buyuk Mıllet Meclısınm bugünku toplantısında bır Gumruk ve Devlet Inhısarlan Vekaletı ile bır Zıraat Vekaletı kurulması hakkındakı kanun tasarı lan kahul edılmıştır Gumruk ve Inhısarlar Vekaletıne Alı Rana. Zıraat Vekaletıne de Muhlıs Beylenn tayınlen gerçekleşmıştır Yenı Vekıller ya nn ışe başlayacaklardır Yenı teşkıl edılmekte olan Zıraat Vekaletı, tktisat Vekaletmın şımdiki zıraat kısmının bulunduğu Vilayet Konağında, Inhısarlar Vekaletı de Gumruk l'mum Mudurluğü bınasında faalıyete başlavacak tır Inhısarlar muhtelıf şu beler halınde merkezden ıdare edıleceklerdır. tnhısarlar mudurlen bir, ikı gun ıçınde buraya gelecek ler ve bı^leştırme karan etrafuıda venı şekiller hak kmda bügı alacaklardır B Tek Basına... Meriç KARACAOVALI adnd'ın «Plazk de Colonna»sındaki Kültur MerkezTne gıderken, gumbıirdeyen bır çavlanın yanısıra yürumek gerekır. Yapay bır çavlandır bu. Tonlarca su Ispanyol yelpazesı bıçunındeki 3040 metrelık bır setten, ıkı metre aşağıdaKi mermer yalağa bırakıverüınce, gerçekten gorkemlı bır çavlan oluşturuyor. 1981 ekım ayının ortalarında, kopuk kopıik dokulen bu su kütlesı karsısmda îspanya'nın ozellıkle Madrıd'ın bır ıkı hafta sonra susuzluktan kıvranacagını bır an bıle duşunmemıştım. O gunlerde Madrıd'de yonetıcıler su durumunu halka açıklasalardı bıle hıç ktaıse bunun onemını kavrayamazdı. Çunku başkent buyuk btr etkınlık ıçındeydı Ispanyol ressamı Pablo Pıcasso'nun «Gaernica» adlı ünlu yapıtı, sanatçının emanet Diraktığı Amenka'dan Madrıd'e gelmıştı. Aynca 25 Ekım 1981, Pıcasso'nun 100. dogum yılıydı. Yeryuzünun sayüı muzelerınden bın olan Prado, o gun bu başyapıtı salonlannın bırınde sergıleyecektL Pablo Pıcasso'nun ıstegı yenne gelmış ulkesı demokrasiye ka\'uşmuştu Sağdan en sola kadar tüm partıler anayasanın guvencesı altında etklnlıklenni sürdürebılıyorlardı. Seçımler de özgürce yapılmıştı. General î"ranco"nun dıktatörluğü son bulup gerçek demokrasının ışleroeye başladığında, Guernıca"nın halkına armağan edümesıru ıstemıştı Pıcasso Guernıca îspanya"nın kuzeydoğusundaki Bask bölgesınde bır kasabacıktı, tspanya ıçsavaşı sırasında. Nufusu uç dort bın kadardı. 1937 yılının 28 nısanına kauar da kasabanın kuçuk alanmı 15 yuzyıldan kalma bır meşe agacı golgelendırmekteydı Bunun altında Kralıçe Elızabet ve kocası Kral Ferdinand, bolgenın ozgürluğu ıçın andiçmışlerdı, ta 1480'lerde.. Guemıcalılann en üeğerli ortak mallanymıs bu meşe ağacı. 25 Ekım 1981 gunü TRT dışındakı butun dünya televızyonlan Guemlca'yı gündeme getırdıklerınde, 1937 yılının 23 nısanını yaşayanlardan bırıni de konuşturdular: «Uçaklar uzenmızde kulakları sağırlaştıracak gumbürtıllerle uçmağa başlayınca hepunız evlerden 15yerlennden dışarı fınadık. Çoluk çocuk, buyuk kuçuk başlarımızı kaldırmış goktekı uçaklan izlıyorduk Işte o anda bırden her yer Lapkaranlık kesıldi. Ayılcuğımda göruyor, ama, gorduklerıme bır turlu ınanamıyordum. Artık kasabamız Guernıca Y. Luna ( * ) . Canlı cansız her şeyi ıle, meşe ağacımızla bırlıkte yok olmuştu». Yaşlı Guemıcalı acı oykuyü kısaca boyle anlatıyordu televızyonda. Ispanya ıçsavas sıralannda Hıüer, ordusunun «Condor Lejyonu» yenı tıp bombardıman uçaklarını uenemek içın fırsat beklıyordu. General Pranco, faşıst dıktatorlugunü kabullenmıyen Cumhurıyetçı yurttaşlannı yok etr mek ıçın Almanya'dan yardım ısteyınce, Hıtler gecıkme den yanıtmı bıldırdı. Condor Lejyonu j'enı donatılmış bombardıman uçaklarını Ispanyol halkı uzeruıde deneyecektı!... Pıyangonun kasabalanna vuracagını Guemıcaülar nereden bıleceklerdı? Alçakça saldın uzerıne dunya kamuoyu büyük bır ofke duyup, tepkısmı beürttL Ancak en anlamlı, en canlı ve yuzyülar boyu kendjni duyuracak tfpki Pablo Pıcasso'dan geldı. Eoger Garaudy, «Gerçekçilik Açısından Plcasso» adh ıncelemesmae bunu şoyle belırtır «Pıcasso'nun Ispanya'daki kendl îspanya'sındaki içsavaşın karşısma çıkardığ> soruna, yalnız ressamlıfını değıl butun yeteneklennl, olanca varlığını ortava kovarak yanıt \ermesi gerekıyordu.» Nıtekım oyle de olau Guernıca, yanı «çağımızın bır çeşıt mıtsel portresı» dogdu. Onda faşızmın, yalnız Guernıcalıiara degıl, tum ınsanlığa saldınsını canlanaırdı. Pıcasso yıne Roger Garauaj'nın belırttığı gıbı: «De» tablo faşizme karşı hem bır >argı, hem de, somında ntkuyu kâzanacak insanın haykırışı otdu.» Bugun Guernıca kasabası artık bır kent düzeyıne gelmış durumdadır. Tanhsel meşe ağacı yok ama, kentteki bır buıanın duvanna yapılan ozgunune eşıt tx> yuttakı Guernıca panosu buyuk bır ügı goruyor ve tunst çekıyor Ancak bununla yetınmeyen Beledıye Başkaru, Pıcasso'nun tablosunun Prado Muzesıne degıl, kendılerine venlmesını ıstıyor ve dıyor kı: «O, bizimdir, bedelini 44 jil önce bu kentin insanLın yaşamlarıyla ödediler.» îspanya Kultür Bakanlığının bu goruşe yanıtı Ise şoyle «Guernlca bütün insanlığındır.» Madrıd'den 70 kılometre uzaklıktakı anıt mezarda yatan dıktator Pranco, Guemıca karşısında 40 yıldır sürdurduğu ustunluğunu kaybetmıştır. Tablonun, dîktatoru, yaşamı suresmce de tedırgın ettığine kuşku yoktur. Boya ve tuvalden olusan, organık bakımdan cansız 'bır varlığın bunca yıl faşizme karşı tek başına dtrenmesı, hıç kımse ve hıç bır ulus tarafından hafıfe alınmayacaK kertede buyuk \e şaşılası bır olgudur. Guernıca'dan once ve sonra bu anlamda, bu düzeyde, bu boyutta bır dırenışı başka bır sanat vapıtının gerçekleştırdığl gorulmeniiŞtır. Bugun Avrupa"nm bellı başlı kentlennde yüzbinlerce ınsan, «sılahlanmaya hayım dıverek yürüyor Her bınnın ıçınde Guernıcalüarm yazgısına uğrarnamas istegı ve çırpınışı var. Başarılı olabilecekler ml?. «Parça, parça edılmiş şekllsiz etler üzerinde, fcollannda olu çocuğunu taşıyan ananm haykınşı; boğürleri parçalanmış, gozlerı onune serilmış. can çekışen aün korkunç kışnemesı hele o kadmın can çekışme çığlığı ve gözyaşlar ıçınde allak bullak gozler Ama büttin bunlarla bırlıkte bu olu mahzenı bu kaos, bır yenılgl ve bır umutsuz'uk duygusu vcrmez Tersme sonunda İnsanın utlıuya kazanacağının keslnlığmı ve bu kaos üzerinde ınsanm egemen olacağının umudunu duyurur blae, Plcasso"nun Guernıca'sı» dıyor, Roger Garaudy. (*) Kasabanın tspanvolca adı. m M llırnadamıv benzerlıklerle aynmlann dokumunu ,yapar. Onlar arasındakı ııışfcıien saptamaya çalışır. Doga, bır sureçler dızısıdır. Bılım, bu sureçlerın bırbırlenyle bağıntı lannı saptamaya, onlar arasındakı üışkılerı bulmaya çalışır. Doğruyu yanlışı ınsanoğlu usuyla kavrar. Hayvanlar da ıçguduienyle davranır. Insanınkı ussal, hajrianınkı içguduseldır. Insandan başka hıç bır canlı, sanat yapıtı ortaya koymak ıçın duşunmez. insanın aynlmaz ozellıkıennden bın sanattır. Bu da onun yaratıcılıgma değgın. Örümcek boceğı ağı, görunüşte bır sanat yapıtı ızîemını bırakır. Ama butun çağlar boyunca bu boyledır. Açıkçası ne bır yenılığe ve ne de bellı blr değışıme uğrar. Insandakı yaratıcılık, hayvanda kı ıçgududen daha değışık, daha varsıl bır oluşuma yonelır. Yaratıcılık usa, ıçgudü dırımbılımsel gereksmıme dayanır. Bıınoan bovle, Güneş dızgesı'ndekı (sıstemındekı) dokuz gezegenden bın olan dünyamızın tek sorumlusu ınsandır. Şımdılık, dunyamızda olduğu gıbı, üzennde yaşam koşulları butunlenmış, korkusuzca ya şayabıleceğımız başka bır geze gen yok! Bılım dılınde «Tellus» dıye adlandınlan Yerküresı'nın egemenı Insan TTzayda, Guneş çevresınde 4 7 mılyar yıldan ben yolculugunu surdüren dun yamızın gelecegınden yalnız ve yalnız ınsanoğlu sorumludur. Kım\'asal dokuntülerın, atom artıklarının havaya, suya, topraga karışmasıyla bozulmakta olan dınmbılımsel yaşam dengesmi nasıl duzeltebıleceğımızi bılmıyoruz Doğanın mılyonlarca yıl ortaya koyduğu kalıtımın (mırasın) bozulması yenl sorunlara yol açmaktadır. Ussal deferler, ılk olarak XIX. yuzyılda, uygulama alanında varlığım gostermeye baş ladı. Doga, ılk olarak çeşıtlı alanlarda insanın yaranna açıl dı. Bır yandan, gozler doğaya çevnlerek, gözlem yontemıyle varlığın gızemıne doğru yenı adımlar atılmaya başladı. Tevrat'm anlattığı gıbı, yeryüzünde her şey ayn ayn, bırdenbıre yaratılmamıştı. Darwin'ın Doğal Ayıklama kuramıyla turlerın gelişunı bellı bır sürevı. süreçleri gerektinyordu. Büunde her yeni atılım, dünyamızın uzayda, üzennde yaratıklan banndıran tek gezegen olamayacagı, daha pek çok dıinyalann bulunabılecegi savlan dınsel çevreleri ürkütüyor du. Gozlemle deneye dayanan bılımın buluşlan dınsel ungelerı gölgelıyordu ne de olsa! öyle kı, bılımsel venlere bağlanıyordu felsefe bıle Doga bılıralennden kaynaklanan bır ınsanbılım (antropolojı) olarak goruyordu onu Ludwig Feuerbach. Bovlece felsefenm alanı da olumlu bılımlere yoneltüıyordu. Çağımız ınsanı. artık zamanın ne olduğunu bılmıyor. Hatta blraz ılen gıderek, buna bilemiyor bıle dıyebıhriz. Onun içın zaman kavramı, hatta zamanın kendısı yok olmuştur. tster is temez «zamandışı» bir dünva ya atılmıştır ınsan. En buyuk ağlatımız da (dramımız da) bu radan gelıyor. 20. yuzyıl uısanı nın en buyuk ağlatısı' Zaman onun duygulannda eskı uvumu nu vıtırmiştir artık. Duygusu, duşüncesı, anlayışı bg.. ızleye medıgi sayısız olaylar arasm da yıtıp gıtmekte. Kendi kendısıyle başbaşa kalmanın, bır 5'0lu kendi duşüncelenyle yürümenın beğonısı, yenni devıni me bırakmıştır. Duygudan, dU sunceden, ımge ve tasandan u zaklaşan ınsan, boylece kendısi nın de anlavarrtadığı bır bunalımm ıçıne dıişmüş bulunmakta dır' Çağımızın tasanı tedirgtadir Belli bir amacm değıl, çeşıtli duşunce ve duygu karmaşığının tutsağı olmuş ve hatta ne yapa cağmı bılememekte ve günun doğumundan bıle habersız ya şamaktadır Çoğunlukla bunalımın nedenlen onun içın oldukça kanşık' Yanıbaşmda ölen arkadaşryla ılgilenecek zamanı bile vok! Baba, kızrnın cenazesıne gıdememektedır! Acının varlığı zamanın yokluğuy la çarpışmakta, Bu durum, gıt gide onu çevreslne karsı 11si Doga ve Insan DOĞA'YI YETERINCE TANIMAZ, ONUN YASALARINI ANLAMAYA ÇALIŞMAZSAK, O, BİR GÜN İNSANOĞLUNDAN ÖÇ ALACAKTIR mış durumda! Birey, çağımızın katı, sert koşullan içinde kalıp iasarak kendi oz vaşamından sokulup alınmaktadır' Isveç te kı Punkarlar bunun canlı or neğı1 Kulağına kupe dıye çen gel iğnesı takan oglanların tep kısi başka ne anlama gelır? Saç lannı vesıle ya da mavıye bo yatan. kuyruk sokumlanna kuy ruk takan kedı gozlu kızların tepkısı' îş yerlennın katı duvarlan arasında sekiz saat tutuklanan insan, bllıncaltının dürtülerıyle ister istemez bu yaşama baş kaldırmaktadır. Se\fRi, acıma ve karşıüklı anlayış duygulan; zaman ve yer dışı ınsanmda yennı ofkeye bırakmıştır Doğasmdan sıynlan ınsan, kendi kendısıne sankı duşman kesıl mıştır Galata kulesi Beledıye Galata kulesine asansor kovdurmak hakkındakı tasavvurunu bu sene ıçınde tatbık edılecektır Kulenın üstüne btr gazıno altına da bır park yapılacaktır Selanik telefonu ATİNA 28 Ankara ile Selanık arasında başlayan telefon gorüşmelen devam edıyor Buçun Beledıve Reısi M. Vamvakas Hancıye Vekılı Tevfik Ruş tu Bevle goruşrnuş Sela nık'ın selamlarını Ankara'ya iletmesını rlca evlemıştır Tevfik Ruştü Bey de Selanik Beledıye Reısme Arkara'nın mukabıl selamlannı bıldırmiştır. Abdullah Rıza ERGÜVEN Stockholm Unıversitesl Öğretım Gorevlısl sız, duygusuz kılmaktadır. De mek gerekse, çağımızm ınsanı bıtkısel bır yaşam içinde her şeyden soğumuş ve taşlaşmıştır Sevuıçle acı bırbırine kanşmış ve ne sevıncmın ne de acı sımn gerçek durumunu anlamaktadır!. Ne bulundugu yenn farkında ne de zamanın! Onca zaman gecıyor mu, duruyor mu, bellı değıl' Bu belırsızlık onda ılgısizhge, soğukluğa, vur dumduymazlığa dönüşmektedır katı, acımasız, duygusuz, sevgı den uzak bır yaratık olup çık tı Ozellıkle buytık kentlenn tekduze yaşamı, her bakımdan kendını yıtıren ınsanı sımgelı yor Zamanı hızlı yaşayan kent insanı, fabnka ınsanı kırsal yaşamın doğal akışını hıç bır zaman bulamamakta ve değişık durumlar ıçınde şa şırmaktadu Daha açık bır söy leyısle, kendısi yasamın ıçınde bulunmasına karşm ona yadır gı bır yüzle bakmaktadır Daha doğrusu, ıcınde bulunduğu ya ffeım yadiTCamaktadır Bu vüz den, kendi":ıne bıle vabircılaş Samsun Sivas hattı ANKARA 29 (Teiefonla) Samsun Sıvas hattı üzennde ray doşeme ışlemlerıne devam edılmektedır Ravların do^enmesı mayıs ayında bıtecek, Sam sun Sıvas hattı Kaysen Sıvas hattıvla bırlesecektır Malatya hattında Erganı ıstıkametınde inşaata devam olunmaktadır tnşaat Malatva'dan ıtıbaren 50 kılometre ılerlemış raylar Fırat'a kadar varmıştır. Fırat kdprusünün ınşaatı da bıtmek üzeredir Balıkesır Kutahya hattı da pek vakmda ışlemeye açılacaktır ••• Blltncinde yer ve zaman kav ramlanm vıtıren ınsan kura TESEKKÜR Kızamız PELİN i Şışli ATAMAN KLINIĞfnde sağlıkh olarak dünyaya getlren, bu konuda gereklı tum tıbbı ımkanlan esırgemeyen. Opt. Dr. Hüsniye ÖLÇMEN Dr. Abdülkadir ÖZGÜL, Hemşire: Fatma ETI ve tüm klınık borç bılırız. personelıne*' candan teşekkuru SEVGİ TAYFUN FİLİZ Doğada açıklayamadığımız yasalar topluluğu var. Ilk dü şunen ınsanm varlığmdan bu yana yeryuzundekı bütun buluşlar ınsana, tosan duşüncesı ne değgm «Armut piş ağzıma duş» anlamıyla doğa, kendılığındcn blr şey açıklarnaz. Doğayı gozlerunizın önüne 6ergileyecek olan ınsan usudur: Galile, Newton ve Elnstein bg. însanın düşünme. araşürma yetenegi, bılımsel yanı, blr par çası bulunduğu doğanın kendisınde vardır Doga, kendme ozgü bu oluşumu parçalarına da göçurür. tnsan usuyla da en olgun düzeyıne ulaşır. Bitkının varlığı, onu oluşturan to humun içinde. KLraz ağacı dal lan, yapraklan, yemısleriyle kendıni oluşturan tohumda var dır. Bü* damla suyun özelliğıni taşır denız Dene buğdayı oluşturduğu gibi, buğday da deneyı oluşturur. Bu dene, bu tohum, bu canlı varük doğanın açılımından başka bir şey değıl! Evren hiç bır zaman «olı deyınce olmamıştır. Evrendeta her şey de «ol» deyınce olmaz' Karpuzu yememiz içın altı ay beklememız gerekır. Tavuğun altına konulan yumurtalar yırmı bir günde civcive dönüşür. Kuluçka makinesı bu süreyl et kıleyemez Hıç bir güç, bir gun de karpuz üretemez karpuz çe kırdeğınden Bız ancak kendl sureçlen, yasalan içinde doğayı etkıleyebilınz Biz doğayı korudukça doğa da bız ınsanlan koruyacaktır. Havaya, suya, toprağa kanşan, kimyasal artıklar doğayı şu ya da bu bıçımde etkıler Bu artıklar yuk sek asamada yeryuzunde yaşıyan canhlann olumune, yokolmasına neden olacaktır. Doğada her şey bıleşımler ürünü Onu ıyı tanımak, yasala nna gore davranmak gerekı yor. Doğayı yetenvle tanımaz, onun yasalannı anlamaya çalışmazsak, bır gun msanoğlun dan oç alacaktır. Yeni Zabıta Layihası ANKARA 29 Polısm vazife ve selahıyetlenne daır olan yenj kanun ta sansı Adlıye Vekaletınce tetkık edilmektedır Tasan vakmda Veküler Heyetl ne gondenlecektır Tasan kanunlaşınea adlive ile zabıta arasında vazife ve selahıyet anlaşınazlıklan kalmıyacaktır. ILAN SOSYAL SİGORTALAR KURUMU İSTANBUL SATINALMA BÖLGE MÜDÜRLÜGÜNDEN 1 Kummumuz Okmeydanı Hastanesı Radyobıyoloıl ve Onkolo' Klınığinın 1 adet Sıntıgrafl cıhazına ıhtıvocı bulunmaktadır 2 Ihaleve ıştırak etmek ısteyen fırmaların ıdarl ve teknık şartncme esasları dahilmde hazırlıyacakları teknf mektuplfı'.nı engec 1511982 cuma gunu mesaı sactı sonuna kodar Beyoğ'u Kalyoncu Kulluk Caddesi Nallı Harriak, Mudurlüğümuze vermelerı veya aynı gun ve saatte bulundurulmok üzere posta ıle gondermeten gerekır 3 Postcda vâkl gecıkmeler kabul edilmez 4 Bu ıse aıt Idarl ve Teknık Şartname 1 nolu Satınalma Komısyonumuzda mesaı saatlerı dahılınde gorüleb l'r 5 Kururrıumuz orttırma eksıltme ve ıhale kanununa tcbı olmücığından ihalevı vapıp yapmamakto veya dıledığıne vopmakta serbesttır (Basın 25876) 10501 Bayan Telefon Memurları Alınacaktır Şehırlerarası Işletme Müdürlüğünde boş 80 adet memur (Tlf. Hiz.) kadrosunun doldurulması için 1111982 gunü saat 14.00'de yapüacak sınavla memur (Tlf Hız.) elemanlan alınacaktır. Sınava gıreceklenn nüfus cuzdanı (aslı), dıploma veya tahsıl belgesi (aslı) ve 1 adet fotoğraf ile bırlıkte en geç 811982 gunu mesaı bıtımıne kadar Gayrettepe Yıldız PoPsta Caddesmdekı PePrsonel MUdürlugu'ne şah sen muracaatlan ılân olunur tSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞt) ARAMLAN Ş WTLAR: 1 En az ortaokul mezunu olmak 2 18 yaşından kuçuk 30 yaşından büyuk olmamak (Basın: 25911) 10502 İstanbul TeSefon Başmüdürlüğünden KURŞUN MANSON VE YARDIMCI KURSUN MANSON İLE DELİKLİ KURSUN LEVHA İMAL ETTİRİLECEKTİR Ümtemız ihtlyocı olarok kurşuntı Idoremızce verilmek uzere 15 36f adet kurşun manşon 26 496 odet yardımcı kursun rr.anşon ve 2500 adet delıklı kurşun levha kapalı .eklıf almo suretıyle ımai ettırıiecektır Bu >se aı şartnameler Gayrettepe Yıldız Posta Caodesmdekı Bosmudurluâumuz Malzeme Müdurlüğunden temn edııebllir Isıeklı oıcr.orm bu ışe aıt kapalı teklıf mektuplarını en get, 281 198? perşembe günü saat 1100'e kadar Malze'ne Mudutluğümuze tevdı etmelerı ılon olunur (Basın 26172) 10503 IHALE ILANI SOSYAL SİGORTALAR KURUMU İSTANBUL MESLEK HASTAUKLAR! HASTANESİ VE MESLEKİ REHABİLİTASYON MERKEZİ BAŞHEKİMLİĞİNDEN 1 SATINALINACAK GIDA MADDELERt: Mnhammen Geçid bedeli tbalenln cinsl ve mlktan: tbate Uribl teminat A Yaş sebze ve nıeyva U.1.1Ü82 4 215 0 0 0 . 126 450. 43 kalera muhtelıf 75U.UOO 22İ0O. B Yumurta 75 000 adet 8 1.1982 kalem muhtelıf yaş sebze ve meyva ıle blr Merkezımizın bır yıllık ihtıyacı olan 43 nü saat 14 00'de SSK AlımSatım Yonet yıllık yumurta ihtıvara 8.1.19S2 cuma gügereğı ıhale edılecektır. melığmın 27B (Kapab zaıf) maddesı Satınalma Komisvon Başkanlığında vapüa Ihale belirtılen fftln ve saatte Merkezımiz caktır. satın alınacak gıda maddelennin cıns ve Ihaleye ait avsaf ve tdarl sartnamelerle kımlığinden temın edılebılir miktarlan ile aylan Merkezimiz Başhehazırlayacaklan tekılf mektupiannı, geçicl tsteklilenn şartname hükürnlerine eöre lan (Devlet Tahvıllen Temınat olarak katemınat mektuplan veya temınat makbuz gün ve saatten bir saat oncesme badar bul edılir) ile birlikte ihalenin vapılacagilıeına vennelen gerekmektedir Merkezimiz Satınalma Komisyon Başkanmea. Telgraf veya PTT İle müracaat kabul edildır Merkezimiz 2490 sayüı kanuna tabi değil (Basın: 26106) 10506 2 3 4 5 Prof. Tarık Zafer TUNAYA Devrim Hareketleri İçinde Atatürk ve AtatürkçüSük Genıştetılmış 2 Baskısı Cıktı Butun Kıtapciordo EDERI 300 LIRA • 6 7
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear