22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 10 24 ARALIK 1981 YÖK Başkanı, ilk toplantıda alınan kararları acıkladı * Durusma, sors;ulama icin 18 ocak'a ertelendi Doğramacı: Docentlik tezi zorunluluğu yok ANKARA, (Cumhuriyet Büro «u> Yüksek Öğreüm Kurulu (\'ÖK.) dün saat 11.00de Pro£. İhsan Dogramacı'nın başkaruığında ilk toplantısuıı yaptı. Toplantıya Üniversitelerarası Kurul Baskaru İstanbul Üruversitesi Rektörii Prof. Br. Cemi Demiroğlu da katıldı. YÖK Başkanı Prof. İhsan Doğramacı, toplantıdan önce yaptığı açıklamada, Kurul toplantüarına üniversitelerı temsilen Üniversitelerarası Kurul Baskanının davet edilmesi yolunda ilke karan alınriığını bil dirdi. DOĞRAMACI BAS1N TOPLANTISI VAPTI Dograrnacı dün bir basın tQp lantısı düzenleyerek YÖK'ün İlk toplanusmda alınan kararlar konusunda bilgi •verdi. Kurul'un görevlerini yerine getirebilmek amacıyla, çauşma esaslannı düzenleme, akademiler ve yüksek okulların YÖK Yasasına göre düzenlenmesı komisyonu, akademik personel statülerini düzenleme, kurulun bütçe ve mali işlerinin düzenlenmesi kamisyonlarının oiuşturulduğunu söyledi. KAYDI SİLLNEN ÖĞRENCİLER YÖK Başkanı, kayıtları üniversiteden silinmiş ögrencüere yeni bir hak verilmesi konustmda tüm yetkiyi fakülte yönetim kurullarına bıraktıklan nı belirterek «Gereksiz yere sınıfta kalanlar, müzrnin öğrenci ler için bir sınırlama yapılacak tır. Kayıtlan sîlinen öğrencilerin yenîden ahnmaları fakültele rin takdirine kalmıştır» dedi. Gece öğreUmi konusunda ise Doğramacı, çahşmaların sürdü rüldüğunü, öğretim üyelerinin haftada 10 saatlik ders vermek zorunluluğu bulunduğunu bu saati doldurmayan öğretim gö• tTÜM ÖĞRETİM ÜYELERİ YENİ BİR ATAMAYA GEREK OLMADAN GÖREVLERİNİ SÜROÜRECEK.» • «SERBEST DE ÇALIŞANLARIN DURUMLARI 2 YILDA BİR ÜNİVERSİTELERİNCE İNCELENİP KARARA BAĞLANACAK» na srirebilecektir. Öğretim üyelerirün sık sık yer defiştirmeleri ve gelişmek te olan bölgelerde zorunlu hiz met görmeleri öe söz konusu değildir. Şöyle ki, henüz doktorasını tamamlamış ve doçent ÜA imtihanmı vermiş bir genç, kendi üniversitesinde çalışmalarına ihtiyaç dıryulduğu takdirde, bir doçent kadrosuna tayin edilebümesi için eskiden olduğn gi'oi 6 yıl beklemesi gerekir. Ancak böyle bir öğretim elemanı başka bir üniversiteje özellikîe kendisine ihtiyaç duyulan, gelişmekte olan bir üniversiteye gid«rek görev alırsa. hiç beklemeden doçent yardımcısı sıfatı ile öğretim üyesi olabilecek ve 6 yü yerine 3 yıl sonra orada veya açık bulunan ve dilediği herhangi bir başka üniversitede doçent kadrosuna atanabilecek. CELtSMEKTE OLAN BÖLGELERE GtTMEK Her öğretim üyesinin bir süre gelişmekte olan bölgelere gitmesi söz konusu değildir. Ancak öğretim üyesi açığı bulunan üniversitelere ihtiyaçtan fazia öğretim üyesi bulunan üniversitelerden yardım istenecek. bu ihtiyaç istekliler tarafmdan karşılanamadı^ı takdirde ad çekme suretiyle öğre tim üyeleri geçici olarak ve 2 ders yılı için bu yerlerde gö revlendirileceklerclir. Bunlann kadrolan kendi üniversitelerin de muhafaza edileeek ve bu sü re sonunda kendi ürüversitelerine döneceklerdir.» Proî. Doğramaoı, yeni yasa ile profesörlüğe atanmarun ye ni bir düzene bağlandıfını, aÇık bulunan profesörlük kadro lanna. başka üniversitelerden doçentlerin terüan atanacaklarını büdirerek, araştırma için gerekli olanaklann eskisine oranla büyük ölçüde arttırıldığını ar.lattı. AKADEIMtLERLE İI/İİLt YASA YÖK'de görev alan Vrişîterin dörtte üçünün akademik sektörden geldiğini ifade eden Doğramacı. akademiîer ile ilgiü bir yasa çalışması yapılacağını söyleyerek, seçimin özerklikle ilgisi olmadığını savundu. Gölcük TKP sanıkları icin 20 yıla kadar hapis isteniyor 1REAKTÖRLER BÜ HAVtZDA ÎO yü önce kurulan Çekmece Xükleer Araştırma Merkerı ndeki ilk reaktör TR1. Lzun yıllar çalışan 1 meçawat ışıl gücöndcki bu reaktör yetersiz kalınca 19"Tde devreden çıkarıldı ve 5 megawat ısıl çiicündfki TR2 yapıldı. TRl'de bakımdan sonra tekrar devreye sokulacak. Yutarıla r?akorierin «kalbUnin bulunduiu havuz görülüyor. Radyoizotop ürethni ljur.u!a yapüıyor. Reaksiyon «kalb»e sokulan kont rol çubuklan yavaşlandınhyor veya tuzUndınhyor. (Fotoğraf: Erdoğan KÖSEOĞLV) İstanbul Haber Servisi Gölcük Donanma ve Sıkryönetim Korautanlığı Askeri Savcı Uğınca açılan «Yasadışı Türkive Komünist PaTtisi (TKP) Zonguldak, Kastamonu, S»karya, Bursa, Ba^ıkesir ve Kocaeli gruplan» davasında 274 say falık iddianamenin okunması bitti ve duruşma sorgulamarun yapılabilmesi için 18 ocak 1982 tarihine ertelendi. Gonca Deniz Üssü'nde geniş güvenlik önlemleri altında yapılan duruşmada, Zonguldak ve Kastamonu grubundan 87, Sakarya grubundan 20, Eursa ve Balıkesir grubundan 70, Kocaeli grubundan 52 olmak üzere top lam 230 kişi yargılanıyor. Bu davada toplam tutuklu sayısı 218. Zonguldak grubundan 9, Kocaeli grubundan 3 saruk olmak üzere toplam 12 sanıfc ise tutuksuz olarak yargılanıyor. «Sosyal bir sınıfın diğer sos yal sımflar üzerinde tahakkümünü tesis etmeye veya sosy»l bir sınıfı ortddan kaldırmaya veya memleket içinde müesses iktisadi veya sosyal temel nizamlardan herhangi birini derirmeye matuf cemiyetleri kur mak, kurmaya tevessül etınek. bunlann faaliyetlerini tanzinı veya sevk ve idare etmek» suçlanndan dava açılan ve 20 yıla değin hapis cezası istenen samklar hakkında TCY'run 141, 142, 173, 6136 sayıh yasanın 13. 1402 sayılı yasanın 17, TCY'run 536, 36 ve 40. maddelerinin uygulanması isteniyor. Sanıklardan 46'sı 141/1, 23'ü 141.16, 118'i 141/5, 42'si 141/ 56, 2si ise 6136 sayıh yasanm 13 1 maddesi uyarınca yar gılanıyorîar. Yasadışı «TKP, Zonguldak. Kastamonu. Sakarya, Bu r s a ' Bahkcsir ve Kocaeli gruplan» dav^sının ilk aşamasında toplam 336 kişi hakkında sonışturma açılmıştı. Soruşturma sonucu Zonguldak grubundan 8, Bursa ve Balıkesîr grjbundan 33, Kocaeli grubundan da 5 kişi olmak üzere toplam 46 kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadıgı kararı verilmişti. Bursa ve Eahkesir grubundan 8. Kocaeli grubundan da 1 sanık olmak üzere toplam 9 sanık hakkında yetkisizlik kararı verilerek, bunlar hakkuıdaki dosyalar başka mahkemelere gönderilmiştir. Öte yandan Zonguldak grubunoan 3'ü firarda, l'i tutuklu 4 sanık: Bursa ve Balıkesir grubundan 17'si firarda, l'i tutuklu 18 sanık; Sakarya grubundan firarda 2 sanık; Kocaeli grubundan hepsi de firarda 27 sanık olmak üzere toplam 51 saruk hakkındaki soruşturma evrakı da dava dosyasından tefrik edilmişti. DURL'ŞMAL.*R İstanbul ve Kocaeli Barolanndan 42 avukatın savunduğu samklar, ilk duruşmalarında, kimlik saptamasından önce avukatları ile görüşemediklerıni büdirerek mehil istemişlerdi. Mahkeme heyetinin bu istemi reddetmesi üzerine de 128 sanık kararı protesto için kim liklerini bildirmemişleT, mahkeme heyeti de bunun üzerine, bu samklar hakkında Donanma ve Sıkıyönetim Komutanlığına suç duyurusunda bulunulmasuıa karar vermişti. Duruşma, 274 sayfalık îddianamenin, Savcı Yusul Tanık tarafından okunup bitirilmesinden sonra, sanık sorgulanna başlanabilmesi için 18 ocak 198*1 günürıe ertelendi. Mahkeme heyeti, Deniz Hakim Albay Erol Üisoy, Deniz Hakim Albay Güler Bozkurt, Üye Hakim Yüzbaşı Ejiip Men teş, Yunus Gürekal, Üye Hakim Çağlar Aksoy ve Asken Savcı Yardımcısı Yusuf Yanık' tan oluşuyor. İDDİÂNAME İddianamede genel bir girişle TKP'run faaliyetleri anlatılıyor, iddianameye dahil olan tüm sanıklann parti adları da belirtilip, tek tek sanıklann faalivetlerine yer verilerek cezalandırılmalan isteniyor. Bazı sanıklann Moskova'daki partı okuluna gittikleri de belirtilen iddianaflıenin genel değerlendirmesinde şöyle deniyor: «1917 KUS ihlilalini müteakip. Marksizmin evrensellik anlayışı ve emperyalist emelinin tahakkuku arnacıvla Sovyet Rusya tarafından uluslararası komünizan faaliyetler Moskova' dan vürütülmeye başlanılıp, ül kemizde de 1920'den bu yana sürcgelen (Türkiye Komünist Partisi)'nin doğuşıı sağlannuşIn. «Mustafa Suphi ve arkadaşlannca yurt dışında tesis edi len yasadışı TKP'si halen İsmail Bilen sekreterliğinde Do ğu Almanya'daki merkezinden idare edilmektedir. «Parti mensuplarınca Türkiye'de yapılması tasarlanan devrimin iki aşatnada gerçekleş mesi kabul edilip; ilk aşama da ana güç olan işçi smıfınırı üneüHisumie demokratik devrim dü^eyinc. ikinci aşamada ise proletarya diktatörliipü vasıta yapılarak. sosyaHrme geçi$ planlanmaktadır. «Partinin çalışma şekli (tfilük sayfa 133) sizliliğe day»nıp (hücre, parti grubu. semt komitesi, hölge komitesi, U komitesi, politik büro, nıetke» komitesi ve kongre olarak) bjr lıirine bağlı ve sorumlu oıarak faaliyet göslererek. yukarıda açıklanan aııuca ulaşabilmek için işçi sendikaları ve bir kısun derneklerin idareleri ele geçirilerek bu yerler ile fahrikalard» örgUtleme komiteieri kurulup, basın ve radyo aracı!ığı ile de propaganda yapılarak, partiye yeni üyelet kazanmak, grevler, toplantı ve gös teri yürüyüşlerine yön. vermek suretiyle partisel faaliyetler sürdüriilmüştür. «Her pariiiiııin görevlerinden birisi olan partiye bir üye kazandınlması ise; . üyelik teklifinde bulunulan kişinin bu teküfi kabulü halinde, üyeUçtnj kabule yetkili organ (il veya merkez komitesi) 'ne hitaben yaıdjğı dilekçesinde kendisine bu teklifi yapan partilice sorumlu bulunduğu kişi v»Mtasıyla ve bu sorumluluk zinciri içerisinde yetkili organa ulaştırılıp, üyeliğin kabulü halinde de verilen parti adının aynı silsile yoluyla bildirilraesi suretiyle Kerçekleştîrilmekte ve prosedür sanıklans» «partilerne» olarak ifade edil mekte olup, tabirin pratikliği taakımmdan iddianame mttninde de bu tabir kullanılacaktır. «Yasadışı TKP'nin lu/ügündetı de ?n]aşı!acağı üzere amacın proletarya diktatörliiğüne dayalı, sosyal bir smıfm diğer sosyal sınıflar üzerindeki haldmiyetlni tesise matuf olması sebebiyle sanıklann eylemleri TCK'nun 141'nci maddesinde tarifini bulan suç unsurlarını oluşturup. suçu subuta erdirraektedir.» YAR1N: SANIKLARIN KİMLJKLERİ revlüerinin gece öğretiminde ders verebileceklerinl sözlerine ekledi. «YENt ATAMA GEREKMİYOR» Kurul'da olan ilke Kararları nı açıklayan Doğramacı, tüm öğretim üyelerinin hiçbir yeni atamaya gerek olmadan görevlertni sürdüreceklerini belirt ti, serbest meslek yapan üniversite öğretim üyelerinin tedir gin olmamaları gerektigini kay dederek, şunlan söyledi: « Bunlar bir yıl içinde ken di kararları ile ya mevcııt sta tülerini sürdürecekler, ya da çalışmalarını tamamsn üniversite ye hasreden bir durumu herhan gi bir atamaya gerek duyulmaksınn tercih edebüeeeklerdir. Ancak bundan sonra serbest rneslek icra eden öğretim üyelerinin durumlan 2 yıl da bir ünİversiteleri tarafından incelenecek ve karara bağ lanacaktır. Kanun'un hükümlerine göre yüksek lisans, doktora ve tıp da UEmanhk için imkanlar eskisine nazaran çok daha fazla arttırılmıs bulunmaktadır. DOCENTLİK TEZİ YOK « Yeni kamm'da yetenekli genç kuşaklara akademik alan da ilerleme imkanlan sağlanmıştır. Şöyle ki. doktora. veya tıp'ta uzmânlık yetkisini henüz kazanmıs yetenekli bir genç hiç beklemeden doçentük sınavı Basbakan Ulusu, KücükeekmecîeMeki • • • veni reaktörü töreule a^.icak TR2 atom reaktörü yarın hizmete giriyor Deniz SOM tstanbul'un banliyösü, sanayi bolgesi, yazlığı Küçükçekmece'de toplannıış. Ve Küçükçekmece'de Türkiye, «Atom Çağı»nı yaşıyor.. Başbakanlık Atom Enerjisi Komısyonu'na bağlı Çekmece Nükleer Araştırma ve Eğitim Merkezi. göl kıyısmda 20 yıl ön ce 3200 dönüm arazi üzerine kurulrriuş ve TR1 reaktörü ile çalıştnaya baslamış. 1 megawat ısıl gücündeki TR1 atom ıeaktörü sanayi, tarım ve tıp alanında kullamlan radyoizotop üretimi üe Tiirkiye'nin gereksinmesini karşıiamış ve ni^cleer araş tırnaa • eğitime olanak sağlamış. İlerleyen yülaraa yetersız kalınca İü77 yıhnda üevreden çıkartümış ve aynı havuzun içinde b megawat ısıl gücüncie Türkiye'rin en büyü'a atom reaktörü TR2'nın yapımma başlanmış. Projelendirme ve gerçekieştirmede yüzde 50'nin üzerinde yerli katkı ve Belçika, Fransız, İspanyol teknolojısi üe yapılan TB2 yarın Basbakan Bülend Ulusu taraîından hizmete açüacak. 450 milyon liraya malolan TR2 atom reaktörü, ülke ihtiyacuım tamamına yakm radyoizotop ge reksinmesinı karşılayEcak ve yılda 1 milyon dolarhk döviz tasarrufu sağlayacak. TR1 ise bakım çahşmalannın ardmtian reaktör fiziği ve nükîeer mühendislik aıaş tırmalan için kullanılacak. RADYOİZOTOPL.4R Doğada bulunan herhangi bir element reaktöıde ışınlanarak radyoizotop haline dür Yardımcısı Yük. Müh. Doğan öner bu konuda şöyle diyor: «Güneş, toprak, deniz ve vücuttaki elementlerden radyasyon auyoruz. Yanıı güneşte yanmak gerçekte bir radyasyon yanığıdır. Burada önemli olan doğaı dengenin nüfeleer enerjiden dolayı bozulmamasıdır. Bu bakımdan nükleer çalışmalarda radyasyondan koruma önlemleri birinci sırada yer alır. Canlı varlıfelara kötü etkileri olan radyasyon bilimin eiinde yararlı hale getirllmektedir. ÇNAEM 20 yıl u\r (aaliyettedir ve çevresine cn kiiçük bir zarar vermemiştir. Küçükçekmece s°lü kirlenmektedir. Fakat bu kirliliği sa nayi ve kanalizasyon yaratnıaktadır. » " KONTROL ALTINDAKİ RAUYASYON ÇNAEM Müdürü Doç. Dr. Bilge «Allahtaıı Izmit Körfczi"nde değiliz» diyerek reaktörlerinı savur.urken radyasyon ve ölüm konusunda şu bilgiieri verdi: «Trafik kazasında ülme olasılığı 2 U 30 bin de uir. yıldınm (.aı^vııasında 1 mil yarda 1. radyasyonda ise 5 milyaıda 1dir. Radyasyon korkulacak bir şey değil dir. Çünkü kontrol altında tutulabiluıek tedir.» TR1 ve TR2 atom rekatörlerinin çalışmalanna jelince. 9 metre derinliginde bir havuzun dibine yerleştirilmiş reaktörlerde yakıt olarak uranyura kullanılıyor. Buyük Menderes vadisinde uranyum rezervlerimiz olmasına ve MTA tarafın' dan bunlann deneme işletmesi yapılmasına karşılık zrnKinleştirilmiş uranyum ma deninl dünya piyassısına ABD ve Sovjft POÜÎİKA VE ÖTESİ Mehmed KEMAL Sairler Bazan Küserler Î J y l e dönemler vardır ki, şairler, içind* vaşa•Idıklan topluma küserler. Tevfik Fikret de, **Mehmet Akif de bu küskünlerin başında gelirler. İkisi de hem toplumlanna. hem o toplumun yöneticilerine küsüp birer kenara çekilmişlerdir Dahası var birbirleriyle de küsüşmüşlerdir. Bu yazıda, Tevfik Fikret üstünde duracağiiŞair, başlangıcında içinde yaşadığı toplumu ÇOK sevmiş, o toplumu değiştirmek için savaşımda bulunan İttihat ve Terakki Partisi «yöneticileri ile beraber olmuştur. İtühatçılar için övgülü şiirîer yazmış, gazete (Tanin) çıkarmıştır. Ama gönnüştür ki, İttihatçılar da özgürlükleri getireceğiz diyoriar. getiremiyorlar; milleti mutlu edeceğiz diyoriar, enemiyorlar; parlamentoyu işieteceğiz diyoriar. işletemiyorlar. Öyle ise ne yapmalı? Birkaç şiir yazmalı, ondan sonra da inziva'ya çekilmeli... Millet yaşamaz hakka tahassürle solurfeen Sussun diye vicdamna yumruklar inerse; Millet yaşamaz meclisi müstahkar olurken İğfal üe, tehdit ile titrer ve sinerse; Millet yaşamaz, ma'şeri millet boğulurken! Bütün umutlannı yiürmişti. Sağlığı ile birlikte sinirleri de bozuluyordu. Gerçekleri yansıtan şiirleri elden ele. dilden dile dolaşırken. kendi de saranp soluyordu. Kolu şişmiş, doktorlar ameliyat etmişler. hava değişimi önermişlerdi. Bir süre Büyükada'da dinlendi. O günlerde. onu, Ada'da gören Yakup Kadri şöyle anlatır. «... Birinci Dünya Savaşı'nın ikinci yıhnda idi. Tevfik Fikret'e, son defa olarah, Ada vapurunda rasgelmiştim. Vapurun tenha güvertesinde teh başına oturduğunu görerek yanına gitmiştim. Çöfemüş. zayıflamış, bitkin ve acılı bir durumu vardı» Namık Kemalin oğlu, Ali Ekrem Bolayır ise, çökmüş. yıkılmış Fikret'i daha dokunaklı anlatır: «... Bir aralık hastalandığını. hava değişımi için Ada'ya gittiğini işitmiştim. Gidip kendisint görmeğe karar verdiğim sırada, ona, Arnavutköy rıhtımında rastadım. Yüzâ siyahımsı sarı bir renh bağlamı?. kendi kısa sürede çok zayıflamış, elinin biri bağü, çöküh bir durumda ilerüyor: Aman Fikret'ci£im, nen var? Seni biraz zayıf gördüm. Bir şeyim yok soğuk almışım, birkaç gun yattım. Şimdi di$ etlerim ağnyor, nezleden. Ya elın oiçin bağlı? Bir kan çıbanı çtfetı da... • Ne yapıyorsun? Hiç... Çıbant sıktım, açıldı, fakat kapanmir yor. Ağnyıp duruyor. Aman kardeşim bir hekime baktır. Bırak AÜahı seversen hekimleri. Yerin dibin« geçsmler. Onlar insaru öktürmeyi büirler. Yaptna Fikret. sağlık meselesî hırçmlığa gelmez, başına iş açarsm. Bu kapanmayan çıban, bu diş ağrılan. rengin, zayıflaman iyi şeyler değil Yani gebereceğim demek istiyorsun!.. Gebereyim de kurtulayım. Bu memlekette yaşamah her dakika ölmek.tir* Ondan sonra Ali Ekrem'in koluna giriyor, Bebek'e doğru yurüyorlar. Dunnadan söylediği cumle şu oluyor, •Gebereceğim, gebereceğim. Kurtulmah için sevine sevme gebereceğim.' Tevfik Fikret'in bu hastalık ve ölüm sürecin de Ahmet Haşim. yedek subay olarak Çanakkale'de savaşmaktadır. Hayran olduğu şairin ölum haberini nası! öğrendiğini anlatır: «Ben savaşta iken samimi geçen dahihalarımızda arkadaşlarla Fikret'in şiirlerini ohurduk. Fih ret'in öldüğünü biz Çanakkale'de öğrenmiştih. Bu haberi getiren Şamh bir subaydı. Sesi, bildirdiği elemin acısı ile titnyordu. Ve hatırhyorum, o gün karargâhımız bir matem durgunluğu içinde kalmıştı » Bunlan anlatan Ahmet Haşim de içine dönüi, küsen şairlerden biri değil miydi7 Evren: Üniversite Yasasının aksakiıkları ırse düzeltilir, tekrar düzeltilir ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devîet Başkanı Orgene^ ral Kenan Evren, Prof. îhsan Doğramacı başkanlığındaki «Yüksek Öğretim Kurulu» üyelerini dün saat 10.30'da Çankaya'da kabul etti. Evren üyeleri kutladıktan sonra yaptığı konuş mada, «Yüksek öğretim Yas»sında AksaMıklar varss tatbikatta bunlar çorülür ve düzeltUir» dedi. Evren'in YÖK liyelerinl kabul ettiği sırada yaptığı konuşnaa özetle şöylş: «Bu tEontı üzerinde çok yavın yapıldı. çok konuşuldu. 12 Eyİül sabahı Türk mlUetine yaphğım konuşmada değindiğim bir pasa}ı burada okumak Istiyorum. Aynen şöyle demlştJm: (Düşüncelerinoiz ve dijıimiz üzerinde veya akla gelebilen her konuda dış ve iç kaynaklı vıkıcı faaliyetler tüm şiddetiyle hüküm sürerken gerçeğe uymayan özerklik, dar görüşlü sa hibinden başkasının inanmadığı bilimsellik ve koşullan dikkate almayan salt hukuk savunuculan yıkılacak. devletin enkazı altmda kalacaklarınm, yok olup gideceklerinin idraki içinde olamadıklan görünümünü vermişlerdir. Bu acı hakikatleri görüp çare arayanlan veya Türk ulusunu uyaranlann milleti bütünleştneye davet edenlerin ise seslerini duymak müm kün olmamıştır.1 «ÎSTİSMAR ETMEK tSTtYORLAR» Bu 12 Evlül pünö Türk milletine yaptığım konusnıavı hazır larken her satır üıerinde tekra tekrar düşündiim. O zaman bu konuşmamı bütün basın ve bütün Türk milleti tasvip etmiş ve imzasını altına atarun demişti. Şimdi sırası selip bazı konulara el altınca, tabi geçmiş nnutuldu veya başka maksatlarla bu konunı istismar etmek istiyorlar. Eğer özerklikle herşey halledilmiş olsavdı, müessesemizi özerk yapar çıkardık. Bir deviet başkanı düşünü nüz ki. bütün milletin re>1 ile seçflmiş veya milletin vekilleri tarafından seçilmiş, ona itimat etmiyoruz. 45 milyonu temsil eden bir makamın seçtijn üyelere itimat etmiyoruz, Ula önlversite kendi seesin dlyoruz. Bu Kurul 'un Türk roilletine büyük yarar saçlayacaçına inanıyorum. Eğer kanunun hazırlan masında bazı noksanhklar veya hatalar olmussa bu da tatbi kinden sonra vâki ola<*ak uranlarla düzeltilecektir. Bunu diier kannnlanmızda vapmıştık. Bunda da yaparız. Evvela şu vazife başlasın ve bunun netice sinde ne eibi aksaklıklar vana onu göreHm, ondan sonra tekTST düıeltme ink&ıu bulaUm.» Trabzon Barosu Sekreterini öldürmekten müebbete mahkum oldu TRABZON, (Cumhuriyet) 12 mayıs 1980 gunu evinden ışıne giderken uğradığı sılahlı saldırı sonucu oldurüien Trob zon Barosu Genel Sekreterl ve muntesıh CHP Seçım 8ürosu Boşkanı Avukot Ahmet Temel Aydmoğlu nun katill Mükerrem Keskin, Trobzon Ağır Ceza Mahkemesınce, tasarlayarak adam öldürmek su cundan once olüme mahkum edildi, sonro do cezası rtıüebbet hapse cevrildi. BAFRA OLAfLARI DAVASI BAŞLADI ANKARA MHP ve ülkücu kuruiuşlar davasının 14 Er kirrde vapıio i buruşmosında dava dosyas<raan ayrılmasına karar veriler, «Bafra olaylorı» davasına d ı.ı başlandı. 1 Numoralı Askeı Mcihkeme'deki duruşmada boıguları yapılan sanıklor kendüerıne yöneltilen iddialan redafetttler. Samklar emniyelteki 'fadeierının baskı altında alındığını ılen sürdüler. • ilbank Yopı Kooperatiflerinde kaoıcı olarak calışan Kadir Uyar, oynı kooperatiftn yöneticisi İhsan Atakan'a gospa teşebbüsten Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'nde 4 yıl 2 aya carDtırıldı. 96 SANIKLI 3 DAVA ERZURUM Karsın Göle Mcesınde faalivet gösteren ya sad:şı Haık n Kurtuluşu, PKK ve Dev • Vo; nı, orgulleıe men sup toplam 96 rnilitan hakkında 2 N'Jrtıaron Askeri Mahkeme de dovo ucıidı. Askeri Sav cı. sanıklarjan birı hakkında ölüm. dıöcrloti hakkındo da 6 ay ile 24 vıl arasınoa değisen hapis cezaları istivor. Yeni reaktörde üretilecek radyoizotoplar sanayide üretimi aksatmadan kalite kontrolu sağlıyor, tıpta kanser tedavisinde, sterilizasyon için, tarımda, nesi! islahında, parazitlerin yokedilmesinde, gıda mad delerinin muhafazasında kullanılıyor. getiriliyor ve çeşitü işlemlerden geçirildikten sonra sanayi, tıp ve tarımda kullanılıyor. Gama ışınlı radyoizotopların kullanımınm kısa adı ÇNAEM olan merkezin mü dürü Doç. Dr. Ali Nezihi Bilge şöyle anlatıyor. «Radyoizotoplar. sanayide üretimi aksatmadan. sistemi bozmadan üretim ve kalite kontrol olanağı sağlıyor. Agır metal sanayiindeıı, tekstil sanayiüıe kadar birçok endüstriyel sorun nükleer teknlklerle çözülüyor. örnegin, TEK'in hidrolik santrallaruida kullaıulan türbin ayar kanatlarının yüzde yüz bönye kontrolu gatnagrafi adı verilen bir metodla burada gercekleştiriliyor. Tıpta, dolaşıtn sisteraindekl bütün anomalllerin teşhisinde. kanserin tedavisinde, cerrahi aletlerin ışınlanarak steriliıe edllmesinde radyoizotoplardan yararlanılıyor. Tarımda, nesil islahı. tohumların parazit lerden arındırılması. gıda muhafazasında kullamlıyor...» Nükieer enerji, atom, hiclroien, nötron gibi kelimeler özellilde Batılı toplumiarda tepki ile karşuanıyor. Türkiye'de ise konu henüz tartışma alanına geniş kapsamh olarak girmedi. Ne varki, 1981 yılında Türkiye'nin nükîeer enerji programı yeniden gözden geçirilmeye başlandı. DoSal enerji kaynaklannm tükenmesi durumunda nükleer enerjinin uevreye ginmesi için yeni bir programa göre çalışmalar japılıyor. ÇNAEM Teknik ve Nükleer Güvenlik Müler »atıyor. Gratnı 140 dolar... ÇNAEM'in yıllık yakıt tüketimi 3 kilo uranyum. Ozel işlemlerden geçirilerek aruıdınlımş su ile dolu olan havuzun dibtnde reaktörün «kalbi» yatıyor. Kalbe sokulan yakıt çubuklan «kontrol elemanı» ile kontrol ediliyor. «Kontrol çubuklan» ile ışınlanma hızlandınlıp, yavaşlatıhyor ya da durdu ruluyot. Bu arada da kalba sokulan element ışıktan hızlı ışınlarla radyasyon ali yor. Daha sonra havuzdan çıkartılarak radyoizotop üretim bölümünde işlenerek kullanılır duruma getiriliyor. Herşey çok sıkı güvenlik önlemleri altında ve bilgisa yarlarla yapılıyor.» Ve Türkiye'de atom bombasi yapıldığına, yapılacağına iîişkin haberler konusunda Doç. Dr. Ali Nezihi Büge'nin yanıtf «Atom bombasi. Amerikalı bir lise öğrencisinin bile bildiği formülle fakat olağanüstü pahalı bir teknoloji ile yapılıyor Bir bombanın maliyeti yeni bir reaktör kurmaya eşittir. Türkiye. herşeyden önce. nükleer silahlara karşı uluslararası anlaş tnaya imza atraış bir ülkedir...» Türkiye'de atom bombasi yapümasma ilişkin herhangi bir çalışma olmadığını fakat 1 ve 5 megawatt gücünde iki bom bamız olduğunu belirtelim. Evet, TRİ ve TR2 reaktörierinin kalplerinae bulunan kontrol elemarslarınî çıkarttığımz anda Küçükçekmece'de toplam 6 megawat gücünd» atom bombasi patlayabilir... ATOM BOMBASI Veteriner haftası tüm yurtta kuclanıyor İstanbul Haber Servlsf Türk Veteriner Hekimliği öğretiminin 139. yıldönümü ve Türk Veter:nsr Kaltast dün tüm yurtta kutlanmaya başladı. İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesinin Selimiye binasmda düzenlenen toplantıda ko nuşan Vali Nevzat Ayaz, hayvanlardan elde eöiîsn verimin artırılmasına değindi. Veteriner Pakü'.tesi Dekanı Prof. Dr. Kemal Ozan da açış konusmas.nda, 120 milyon bas hayyan ile dünya'da 8. sırada bıılunmaiTuza karşm. kişi başı na yılda 238 kilo tahıl, 22 kilo et düştüğünü söyleöi, Türkiy*' de bir tarım ve hayvancılık po litikasmm saptanmasını istedl. KUMAVDA ODASI 45« milyon liraya mal olan TR2 bu odadan yonetilecek. Kısa adı ÇNAETM olan Çekmece Nükleer Araştırma Merkeıl yılda 3 kilo lenpinlestirilrniş uranwm tüketiyor. 1 gram uranyumun dünya pi yasasındakl fiyatı 14o dolar...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear