23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 10 19 ARALIK 1981 mangaları kurmus ve Amerı ka'ya soKmuştur. NamJularır. yöneidiğı nedefin fcenar halka lannda Başkan Yarduııcısı Bush. Dışışlerı Bakanı Haıg. Savunına Bakanı VVeinberger, ama tam ortasındb Başkan Reagan oulunmaktadıı. Böy:e hır teiıdıt farşısuıdu hertıangı bır devlet fepkı gös 9 termez mı Elbette sösterır. Sıkı oniemler almaz nıı.' Ajiı Ancak mantıken şu soru ge lıyor akla: Bu törden tepk:leı ve öniemleı bır gızlıhk perüesı ardından yurütülse daha etıulı olmaz mı? Madem suıkası maııgalarınm araaıı oılııııııek tedir; madem. suıfeasıçılanıı Kımlıklerı en ınce aynnluarına kadar dosyalardadıı. kıskıvıaü yakaiarsın adamlan. açıkıar sın kanıtlaiı dünyaya sorun kökıinden çözülmüş oiuı K^a dafi'nın uluslararası bır ıero rist olduğu belgelenır. Böyle yapmak yerme neış>e>ı bır reklam kampanyası lanianası ıcinde yürutmek nıye? Nı ye hiçbır şey gızlı kalmnor' Kım, kıme karşı, nangi amaç la, kamuoyu oluşrurmaya çalışıyor? Bu konularda çeşıtlı ku r im lar öne sürülüyor: Birinci görüşe göre. ABD kendısınin ya da Mısır'ın, Kaadafi'ye karşı girişeceği bir operasyon ıçin zemın hazırlamaktadır. Kaddafi'nin tehlıkeli bir adam damgasını yemesı. Vietnam'dan agzı yanmış Amerikan toplumunun ilerdeki gelişmeleri daha kolay benimsemesini saglayacakiır. İkinci görüş, bu reklam kampanyasmın ardında Kaddafi'nin bulunduğu varsayımuıa dayanıyor. Buna göre. Kaddafi müthiş bir egosantrik ve onmaz bir reklam hastasıdır. R«simlerini diinya dergilerinin kapaklannda görmeye bayümaktadır. Üstelık, Amerika tarafından bir numaralı düşman ilan edilmenin, Arap kitlelennin gözünde kendisine puan kazandırdığına inanmaktadır. Yani, Amerikan basın yavın organlan, sansasyonel haber uğıuna Kaddafi'nin emellerine araç olmaktadır. Üçüncü görüşü öne sürenler ise, tiim olupbitenlerin ardında Israil casusluk örgütüçün parmağı olduğuna inanıyorlar. Bu örgutün amacı Kaddafi'yi ortadan kaldırmaktır. Hele bu ışi Amerikah'lara ya da Mısır'lılara yaptırabilirlerse keyiflerine diyecek olmayacaktır. Yani bir bakıma herkes bir ötekini ker.di amaçları için kullanmakta, akan sudan kendi kovasını doldurmaya çalışmaktadır. Ne var ki, oyun tehlikeli bir hal almış, iş çığnndan çıkmaya başlamıştır. Amerikalı personelin Libya'dan aynlmaya zcrlanması iyiye alarnet değildir. Kabak birinin ba şında patlayacaktır. Libya'da binlerce işçisı ve çeşitli çıkarlan olan bir ülke olar&k, kiroin >>a^n^ft patİArsft patlasın diyebilir miyiz? Amerika Mektubu Haluk ŞAHIN • RfcAüAN nUKUMETI, K.ADDAFİ'Yİ DAHA BAŞTAN DEFTERİNÜEN SİLMİŞTİ. LIBYA İLE KÜBA'YA ULUSLARARASI TERÖRİZMİN BAŞLICA YUVALARI GÖZÜYLE BAKILIYORDU. KAD DAFİ İLF CASTRO İSTENMEYEN ADAM İLAN EDİLMİŞTİ AVERİKA'NIN ONLARA BİR DERS VERMEK İCİN FIRSAT KOLLADIĞI BELLİYDİ. Yılın kötü adamı: KADDAFI V A S H İ N G T O N Time dergisinin kapağında Kaddafi. NewsweeK dergisinin kapagında gene Kaddafi. Televizyonda Kaddafi ıle canlı röportaj. Radyolarda Kaddafi'den alıntıiar... Geçen hafta Merih'ten Amerika'ya inmiş olsanız, Libya'yı dünyanın en önemli ülkelerinden biri, Kaddafi'yi de doğu yanmküresinin imparatoru sanırdınız. Koskoca Arnerika, argo deyimle, kafayı Kaddafi "ye takmış bulunuyor. Bir zamanlar Hümeym ıle yatılır, Humeyni ile kalküırdı. Yolboylarına Ayetullah'ın ürkütücü bir portresmin bulunduğu büyük levhalar asılmış. üzerine «Bu adama kızıyorsanız petrol israf etme» türür.den yazılar yazıljnıştı. Artık Kaddafi var ya, .Humeyni'nm pabucu damlarda çiirüyor. Amerikan dergüen her yıi sonunda yılın adamım seçerler. Bu kez yılın «kötü adam:» nı seçseler, Kaddafi rakiplerine fark yapar. Libya'nın cerbezeli önderı doğrusu kendisine verilen rolün hakkım vererek oynuyor. Amerikan televizyon ekiplerini çöl ortasındaki görkemli çadınnda kabul edip, sırtında siyah pelerin, bir Shakespeare aktörü edasıy la demeçler veriyor. Bazan uysal bir sesle barış çagrılan yapıp, bazan da kükreyerek şimsekler yağdınyor. Ne oluyor? 250 milyorduk süper bir devlet, ikibuçuk milyonluk bir çöl ülkesiyle niye uğraşıyor? Aradaki dengesizlık o kadar büyük, yaylım ateşin tarakası o kadar yüksek ki, yalnızca nesnel olgulara bakmak yetmiyor. Olayın psıkolojik boyutlarına da çeşitlî yönlerden bakmak gerekiyor. Reagan hükümeti Kaddali'yi daha baştan defıerinden silmişti. Libya ile Küba'ya uluslararası terörizmin başlıca yuvalan gözüyle bakılıyordu. Kad dafi ile Castro istenmeyen adam ilan edilmişti. Amerika 'nın onlara bir ders vermek için fırsat kolladığı belliydı. Sonunda böyle bir fırsat çıktı, ya da yaratıldı. Akdeniz'de manevra yapan Amerikan uçakları iki Libya jetini düşiirdüier. Dendi ki, Kaddafi bu oiaya çok kızmıştır ve öç almanın yollarını aramaktadır. Den di ki. bu amaçla özel Buikast 5 milyonluk İstanbul'da toplu taşın araçlarının günlük yolcu kapasitesi >"aklaşık 2 milyon kişi. Toplu taşın araçlarının genellikle yetersiz kalması ise büyük sorunlar yaratmakta. Gtrek taşınan insan sayısı nedeniyle, gerek varılacak yere zamanında vanlması açısmdan... En büyük sorun ise Be'.ediye otobüslerinde çıkıyor kuşkusuz.. Varoîün araçlann hemen yarısın:; yalun bölümünün çeşitli nedenlerle bozuk ol Aradar yetersiz ması ftent içı taşımacılığı büyüit ölçüde aksatmakta.. Bu aksamayı ıse ne tercihü yo!lari:ı açılması birbiri peşisıra. ne de başka önlemier önleyemiyor.. Örnek mi?. İşte TöKsim Harbije arasmdaki tercihü yolun durumu.. Birbiri ardına dizilmiy en a?, enbeş araç.. Ve de onca durmaya karşın, tam durak önüne gelmeden feapılan tçmamakta hiçbiri.. İçerdeki yolcu ıse iki adımlık bir yer için, yarım saat arabs'ia perişan.. Fotografta. Taksim Harbiye arasındaki tercihü yolun. Taksim tesimindeki durumunu görüyorsunuz... (Fotograf: Ender ERKEK) 3Cağdaş Yunan edebiyatı bildiğınız gibi 1960'lordan sonra tanınmaya başladı ülkemizda. İ!^ kez Ataç Kitabevi yayın'crı arasında Ah met Angın v,; Nevzat Hatko çevinlerıyie Nikos Kazancakıs'in Aleks Zorba; Thomas Kornarci un Haydari Kampı udlı vupıtlan yayımlandı. Sonr^ Kazancakis'in başta Kardeş Kovgası ve Todo Raba oımak üzere bircok yapıtını Türkçede okuma olanağı bulduk. Nevzat Hatko, gene Kornaros'un Fırtına Çocukları adlı romanını, Aydır Enıec Vassıli Vasilokos un Ölümsüz «Z» ve Foloğrofloı adlı romonlarını dilimize kozandırdılar. Atilla Tokat1' r,ın Dıdo Sotıri^u'don cevirclığı Benden Se lam Soyle Anadolu'ya' odlı romanının bırkac kez basıldığını biliyoruz. Son yıllardaysa çeşitli dergilerde Ahmet Yoru^az değişik eğilimlerdeki Vunanıstanlı öykücülerin yaoıtlannı yayımlıyor. Sanıyorum vine 196O'lı yıllarda ilk kez Yeni Dergi'de Cevaî Caoan'm güzelim Türkcesi'nds.ı Seferis'in. Rit sos'un şiirlcrini tanımaya başladık Duha sonro Özdemir ince'nin Ritsos'un şiirlerinden yap.ığı ceviriler yayımlandı. Şimdilerde Herkül Mülas'ın, Bcrış Pirhasan'la Erdal Alova'r:rt çağdaş Yunan şiirinde . örnekler verdiğini görüyoruz. Bu çalışmoıar sonucu Kavafis (1863 1933). Kazancakis (1885 1957), Seferis (19001971). Temelis (1900), Antoniu (1906). Ritsos (1909), Matscs (1910), Sinopulos (1917), Vakolo (1921), vb. şairleri l ü r k okurunun tanıdığı sövlsnebılir, (Seferis v e Ritsos un kimı kitaplarının ayrı ayrı cevirilerl var.) Şiir toplantısına çağrılı Yunanistanl' şairler. Nikoforos Vretaked, Zoe Karelli, Yanis Ritsos, doğrudan Yunancayla şıırlerini okudular. Özellikle yıllarm şairi Ritsos, şiirleri gibi sahnedeki ince hareketleri ve duyarlı sesiyle etkili oldu Ertesl g j n Bulgaristanlı şaırlerle de kısa bir konuşma olanağı bulduk. Mihail Berberov ile Cril Borısov genel olarak T ürk şiiri ve özel olarok benim ve Yaşar Mirac'ın şii. ierinl değerlendirdıler. Kıso süre önce Bulgaristan'da yoyımlanan Cağ doş Türk Şüri Antoloji'sine birçok çevirsıyle katkıda bulunan Berterov, ülkesine döner dönmsz Türk şiiri üzerine gems bir calışma yapma isteğini duyduğunu ifade etti. Bulgaristanlı şairler, Tevfik Fikret'ten günümüze kadar çeşitli ukımlardan 80'e yakın Türk sairinin yer aldı ğı Çağdas Türk Şilr Antolojisi'nin on gün icinde Tükendiğini. /er.i basım için çolışmaiar vapıldığını belirttiler. ŞİİR TOPLANTISININ SONUÇLARI Son gün îcplantıyı düzenleyen Belediye ve Panelenik Kültür Hareketi, örgutlerinin temsilcileriyle bir oturumda blrleştik. Kültür Hareketi adına yapılan konuşmada top lantının amacına ulaştığı belirtilerek cşağıdaki öneriler öne sürüldü: 1 Balkan ülkelerl şairlerinin her yı' ayrı bir ülkede toplanmos' Dimitria Şiir Toplantısı şükrartKURDAKUI yunanistan'da bir küftür hareketi Mustafa EKMEKÇİ Sayılı Günler... 1946 secimlerıne, CHP iktidarı Şükrü Saracoğlu'nun BaşbakanHğı'nda gitti. Soracoğlu, birınci hükümetmi 9 temmuz 1942'de kurdu. 8 mart 1943'te secim.erin yenilenmesi nedeniyle görevj brroktı. Seçım sonunaa yıne Başbakanlığa getirildi. 1946 seçımlennm sonunda, Recep Peker Bcşbakanlığa atandı. Recep Peker"ın hükümetini kurduğu 7 ağustos 1946'dan 12 Ev'üi 1980'e değın on iki bin dört yuzelli dört gün gecM Bu sürenin beşyüz kırk iki günlük bölümü, 27 Mayıs devrimi yönetimiyle, bin otuz altı günü 12 Mart ara reıımı yönetimiyle gect:. Kalan. on bin sekiz yüz ve»miş altı gün ıse sivil hükümetler vönetti ülkeyi. 1946 1950 arasında, CHP •ktidorıan ülkeyi bin üç yüz seksen dört gün yönettiler. Başbakanlannın süresı de şöyle: Recep Peker (399 gün), Hasan Saka (İki kez Bcşbakan oldu: 494 gün), Şemsettin Günaitay (491 gün). 1950 1960 arasında Adnan Menderes Deş hükü1 met kurdu (3657 gün) işbaşında kald . 1961 . 1965 arası İnönü'nün başında buiunduğu üç koalisyon hükümetiyle geçti. (1185 gün). 1965'te seçirrrierden önc e Suat Hayrı Ürgüplü'nün başında bulunduğu koalisyon hükümeti, ı250 gün) işbaşındc kaldı. Süleyman Demirel, 1965'te başlayan iktidarmda dört kez tek başma hükümet kurdu (2282 gün), iki tane de başında bulunduğu ortaklık (962 gün). toplam (3264 gün) Başbakanlık yaptı. Bülent Ecevit'in başında bulunduğu üç hükOmet (1002 gün), işbaşında kaldı. Sadi Irmok C"34 gün) Başbakanlık yaptı hükümeti Meclisten güvenoyu alamadı. 12 Mart hükümetlerinin dökümune gelince; Nihat Erim iki kez hükümet kurdu. (259 + 164 = 423 gun), Ferit Melen (328 gün), Naim Talu (285 gün) 27 Mayıs devriminden sonra, dört günlük bir hükümetsiz dönem var; 27 Mayıs 1960 günunden 30 Mayıs 1960 gününe değin, ülke Milli Birlık KoTiitesi'nin bildirileriyle yönetildı. Cemal Gürsel'in 30 Movıs'ta Kurduğu hükümet 10 ocak 1961'e değin işbaşıı.aa Kaldı. 10 ocak 1961'de hükümetini yenileyen Gürsel 28.10.1961'de istifa etti. 20.11.1961'de vermi seciml e geien inönü'nün Başbakcnlığı'ndaki CHP . AP ortak hüküm6tine bıraktı. Suat Hayri Ürgüplü'nün 14 Mayıs 1972de kurauğu hükümet, CumhurboşKanınca onaylanmadı Ürguplü'nun ikinci kez atandığı Başbakanlığı sekiz qü»ı sürdu. 12 Eylül 1980'den sonra., on gün ülke Milli Güvenlik Konseyi'nin bildirileriyle yönetildi. 21 Eylül 1980"de Bülend Ulusu Başbokanlığa atandı. Şimdilerde Ankara'da, Ulusu hükümetinde değişiklikler günün konusu. Bir yandan «yeni yıkia ¥•"' hükümet» sözleri kulislerde söylenmekte. Yukarıya sayılı günlerini sıraladığım hükümetler. ışbaşına geldikleri zaman, belki de, ycşam boyu Iş başında kalacaklarını sanmışlardır ne bileyim? Ama, kalmamışlardır. Anadolu'da güzel bir halk SC7Ü vardır: Git deyince, iki ayok da ödünç alıyor! derler... Oysa. bir gün gideceğini bilmek, kişiyi nasıl rahatlatır anlatılamo2. Halk. bir de tsayılı günler tez geçer» der. Ulusu hükümetinde bir bakan. bir sür e önce, hasta olduğunu b.ldirerek istifasını verdi. Sonra doktora gitti, doktor fbir şeyiniz yok, çalışabilirsin'z» dedi. Ama istifa do istifa idi. İstifasının kobul edilip edılmediğinl doğrusu ya, kendisi de pek bilmemektevdl. Kabul edilmediği kendisine söylenir gıbi oldu. iki bakan da Başbakana istifalarım vermişlerdi. Ne olacoğını, konuştuğumda onlardo bilmiyorlardı. Biri, «zor bir durum» dedi. «cok kanşık, hic belli olmaz. Ayrı görüşler olablllr» dive ekledi. Ona göre, sorun «11 Eylül'ü unutmamakıtı. Satır aralarında, ne demek istediğini düşünüyordum. O, istifa edeli sekiz gün olmuştu. «Gazetelerde çıkan haberler de doğru değil» diye konuştu... TürkCin görüsmeleri Pekın'de basladı • • GÖRÜŞMELERDE DOĞU • BATI İLİŞKİLERÎNÎN GÖZ DEN GEÇİRİLDİĞİ VE İKÎ ÜLKEYİ İLGİLENDİREN ÇEŞİTLİ KONÜLARDA GÖRÜŞ ALISVEiyŞİN DE BULUNTJLDUĞTT BİLDİRİLDİ. ANKARA Pekin. (ANKA) Türk ve Çrn heyetleri arasında ki resmi görüşmelere dün Pekin'de başlandı. • Görüşmelerde Çin heyetine Başbakan yardımcısı ve Dışişleri Bakan yardımcısı Huang Hua'nın başkanlık ettiği, heyete aynca Dışişleri Bakan yardımcısı He Ying ve Çin'in eski Anka ra Büyükelçisi Zhou Jue ile diğer bazı yetkililerin katıldıkla rı bildirildi. İki saatten fazla süren görüşmeler sırasında ıkili ilişkilenn ele alındığı, bunlarm geliştinlmesi olanaklarınm araştınldığı belirtildi. Görüşmelerde aynca DoğuBatı ilişkilerinin gözden geçirildiği ve iki ülkeyi ilgilen diren çeşitli konularda görüş alışverişinde bulunulduğu kay dedildi. Dışişleri Bakanı îlter Türkmen, dün sabah «Halk Kahramanları abidesine» çelenk koydu. Türkmen'in bugün Çin Halk Cumhuriyeti Başbakanı Zhao Ziyang ve Çin'in önde gelen liderlerinden Deng Siaoping ile ayn ayrı görüşeceği bildirildi. Türkiye ile Çin Halk Cumhuri yeti arasında «ekonomik, sınai ve teknik işbirligi anlaşması» da yann ögleden sonra imzala nacak. Balkan şairleri arasında kardeşlik güclendi 2 Balkan ülkelerinin edebiyat tarihıerinın çevrümesi ve bu yolda yapılan araştırmalar'n yoyımlanması 3 Öyku şiır, roman dal lannda cevi'i çalışmalarının hızlandırılm^sı icın çaba gösterilmes' Alkışlarlo kabuı edilen oı taK bildirideyse, toplantımn Balkan ülke.erınin şairleri arasında kardeşlik bağlannın guclenmesıne, kültürleri rarı ifade edıldl. MEVLÂNÂ'NIN DİZESİ: «KİNİN ASLI CEHENNEMDIR..» Toplantı sonundo yayımlanmasında birleştiğimiz ortak bildiride öne sürülen isteklerin insanlığın ortak istekleri olduğunu kanıtloyan niçe gözlem var yaşamımız da. Ama bsn bunu Selanik'te Selar.ik halkının okumuşlarının, aydınlarının havasında duyarak mutlu oluyordum «Türk Yunan İlişkileri ve Barış» konulu konferans bugün yapılıyor İstanbul Hober Servisi Türk Kültür Vakfı tarafmdan düzenlenen «Türk Yunan İlişkileri ve Barış» konulu konferans bugün yapılacak. Türkiye ve Yunanistan ilişkilerinin konu edildiği, İstanbul Gazeteciler Cemiyeti'nde duzenlenecek konferansta çeşitli konulor tartışılacak. Saat 14'de başlayocak konferansta, Altan Öymen ve All Sirmen, Mehmet Barlas, Prof. Dr. Melih Tümer ve Prof. Dlmitri Kitsikis birer konuşma yapacaklar. FANATÎKLERE, DEMAGOGLARA. ÇAĞDAŞ SİLAH TACİRLERİNE KARŞIN SELANİKTE TÜRK TURİSTİYİM DEDİĞİMİZ ZAMAN KİMİ BİLDİĞİ BTRKAÇ TÜRKÇE SÖZCÜKLE KİMİ DE GÜLÜŞÜYLE TN SAN OLMANIN GÜZELLİKLERİNİ VERİYOR SİZE insan olmonın, yüreği yaralı komşu olmanm güzellıklerıni veriyor size Selanik halkı Mevlânâ'yı OKumuş gıbi, kinin gıderek güzelim dünyayı ölüm olevlerı kusan silahlarin yarattı ğı gerçek bır cehenneme ce vırdığmı yoşamıyle biliyor. Bana yansıyan bu. LİHNARİ'DE BİR TAVERNA Son geceyi toplantıyı düzenieyen orgütierın temsılcı leri, şıırlerımızı okuyan sanatçılar ve çevırmenlenmızle bırlıkte Selanıkten 2530 kilometre uzaktakı Lihnorı kasabasırda bır tavernada geçirdik Burada artık «protokoUun koyduğu kuralların dışma çıkılacağı herkesın yüzünden okunuyordu. Nıtekim yer lerımızı almamızdan kısa sü re sonro. Ritsos, Yaşar Mıraç'a «Kotalor biraz ışıyınca Trabzon havalorı soylerse cok sevineceğini» bildirdı Yaşar Mıraç ın Trabzonlu Delıkanlı (1979) adlı yapm ile 1980 Türk Di! Kurumu Şnr Ödülü'nü aldığını bilirsıniz 1976'larda ilk şiirlerinı okuduğum zaman Miraç' ın Karadeniz bölgesi folklorunu özümsedığinı beürterek bölge ınsanlannın yaşam özelliklerıni kendıne özgü ccşkularla yansıttığını yazmıştım. Bizim gecemızde. son şiırini ezgi hotfasmdo okuyorak ilgi toplayan genç şairimiz burada do saat 22 sularında bir Karadeniz türküsüyle sofranın ilk sıcoklığı nı varottı dıyebılırim Sonra şirilerimizin Yunanca çevirilerini okuyan ünlü tiyatro ve sinema oyuncusu Vasilıs Galovos dansa başladı. Spiker olarak tanıdığımız, rus osıllı Vera Krousko lar. yönetioi olarak tanıdığımız Stella'lar, çevirmen olarak tanıdığımız Eva'lar. Yorgıa'lar. Aleksi'ler, Kültür Ha reketi örgütünün odlarını bil mediğim '6teki üyeleri Vasilis'le bulikte büyük ooşku ve içtenlikle danslara katıldılar. Hangi yaşta olursa ol sun herkes, orkestravla birlikte söylüyor. dayanamayıp Vasilis Colovos'un başını çektiği horonda yerini alıyordu. Bir ara Ritsos da katıldı bu horona, Oralardo bıyerlerde alkış tutarak ortak sevinci yaşıyordum. Vasılis ko lumdan çekerek çembere aldı beni. Doğrusunu isterseniz. İnsanın uyuma alıştık ça başka fcir duyarlık içine girerek coşkulanmoması ola sı değıldi. Sonra çevirmenimız zamon zaman. kimi şarkrların sözlerini çevirdikçe. gece daha bir anlam kazanmaya başladı gözümde Bir şarkının güftesi Ritsos'undu. Ezgiyi Teodarakls yapmıştı. Başka bir şarkı ise Yorgo Dalaras'ın. «Almanlar konımızı dökerken, Biz vatan dedik, Bir adım bile cekllmedik geriye. Almanlar kanımızı dökerken bile. Bu coşkuyu yitirmedik » Nasıl içtendiler şarkıiarını söylerken, nası! duyguluy dular. Seslerin. ışığın ve dansların yarattığı bu ortomın inceliği. güzelliği bozulmadan nasıl saatlerce sürebiid ğini, döndüğümdp kimi Yunan şairlerinin şiirlerini yeniden okuyunca daho iyi an ladım. BİTTİ Kırca: ABDyi kınayan karara bilgimiz olmadığından çekimser oy verdik ANKARA, (Cumhurrtet Bürosu) Türkiye'nin bir Filistinli gen ci İsrail'e teslim ettiğinden dolayı Birleşmiş MiUstler Genel Kurulunda ABD'yi kınayan karar tasarısına çekimser oy kullanmasının. olayla ilgili tam bilgi sahibi olmamasına dayan dığı bildirildi. Türkiye'nin bu konudaki gö rüşleri. oylama sırasında genel kurula hitaben bir konuşma ya pan BM daimi temsilcimi?; bü yükelçi Coşkun Kırca tarafın dan açıklandı. Büyükelçi Kır ca, «olayla ilgili gerçekler ko nusunda tam bilgi sahibi olm» dığımız için çekimser oy kullan dık» ç.3kli:ıde konuştu Bilindiği gibi. BM Genel ku rulu önceki günkü oturumunda İsrail işgali altındakı toprakîar da bir bombalama eylemine ka rıştığı iddiası üzerinde ABD makamlannın Ziyad Abu Eyn isünli Pilistinli bir öğrenciyi İsrail'e vermesini sert bir şe kilde kınayan bir karar tasan sını kabul etmiştl. Karar 21 aleyhte ve 43 çekim ser oya karşılık 75 oyla kabul edilmişti. Oylamada sosyalist ülkeler ve araplarta bağlantı sızlar ABD'yi kınayan tasannın lehinde olmuşlar. batılı ül kelerin büyük çoğunluğu tasa rıya karşı oy kullanmışlardı. Türkive'nin çekimser kalmayı yeglediği oylamada. batılı ülke ler gurubundan yalnızca Fran sa ile Yunanistan çekimser oy kullanmışlardı. Çekimserler arasında Latin Amerika ülkele rinin büvük bir bölümü. ayn ca Afrika ülkelerinden de Kenya. Nijerya. Zaire, Zambia yer almışlardı. Bu arada Yunanistan başta tasannm lebin de oy kullanmışton, Türkiye'nin çekimser kaldığını şrörünce tavrını de&istirmiş ve ovunu çe kimsere vermişti. BM'den Ankara'ya ula$an ha berlere göre. konu bundan iki ay kadar önce Ziyad Abu Eyn' in İsrail'e verilmesini önlemek amacıyla Arap ülkeîeri tarafın dan genel kurula getirilmiş, an cak vine aynı ülkeler gurubu tarafmdan son anda geri alın mıştı. ABD makamlannın Filistinli genci İsrail'e vermesin den sonra Arap ülkeîeri bu kez ABD'yi sert bir dille kınayan. bir tasarıyı genel kurula sun. dular. MAHKEME KARARLARI BM'DE TARTIŞIÎABİLtR IVlt? Büyükelçi Kırca'mn konuşma sında BM Genel Kurulunun mahkeme kararlarınm ya da hu kuki karariarm muzakere edi lecegi bir forum olmadıgı gö rüşünü bildirdiği de öğrenildi. Kırca, konuşmasmda aynca şu noktalara dikkat çekti: « Türkive. hangi «artlar al tında olursa olsun terör hare ketlerini hicbir şekilde mazur göremez. Türkiye bugüne kadar her türlü terör hareketinin kar şısında olmuştur. Türkiye. bilhassa sirillere vönelik terör hareketlerini şid detle kınamaktadır. Aynı şekil de İsrail hükümetirün askeri kuvvet kullanarak sivillere yap tıjp hareketleri de her zaman tepkivle karsılamıstır.» ABU FİRAS Öte yandan. Filistin Kurtuluş Örgütü'nlin Ankara'daki tem silcisi Abu Firas da. ABD'nin karanmn anlaşılmasından sonra hafta icinde bir Dasm top lantısı düzenleyerek ABD'ye çattı. «Bu eevapsız kalmayacak tır» dedi. Abu Firas. Ziyad Abu Eyn'in İsrail'e verilrnesi nin hiçbir vasal nedene dayaıj madıgını belirterek. îsrail'in Filistinli şencin ABD'ye gitme den önce Batı Seria'da teröt hareketlerine karıştıfı yolunda kl iddiasmm dogru olmadıgım bildirdi. nin tanınmasma katkıda bulunduğu ' f cde edilerek, «Balkan ülka'eri halklarının barış tçinde yaşama istemlerine düşmon olanların koy duğu engellerin etklslz bırakılmosı için calışılacağı» vurgulandı. Sonra şairler sırayla söz aldılar. Konuşmalarda şiir gecelerinin scnsıttığı lcten hava üzerinde duruldu Barışın vazgeci'mezliğl ve borışı koruma kcrarlılığında şiirin büyük işlevl olduğu vurgulanarak bu tür toplantıların her yri bir Balkan ülkesinde tekrorlanmasının ya Sık sık Mevlânânın bir di zesi geliyordu aklıma. «Kinin aslı cehennemdir.» İlk bakışmadan. ilk sözden, bir sokağın. bir dükkanın tarif edilmesindeki incelikten. dostluk duyguların dan anlıyorsunuz ki, herkes «cennet»i arıyor Selanik're. Egemen çevrelerin düdüğünü öttüren kalemlere kar şın, fanatiklere. demagoglara, oağdaş silah tacirlerine karşın «Ben Türk turistiylm..» dediğiniz zaman kiml bildiği birkaç Türkçe sözcük le, kimi. gülüşü, yakınlaşmcsı, «Merhaba» deyişiyle
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear