Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
!KÎ CUMHURtYET 7 EYLÜL 1980 oîuk, nıh anlamma gelen «Psyche» lîe beden anlanıına geîen «Soma» »özcüklerinin birleşmesinden oluşan «Psiko•omatik» deyimi ruhsal nederüere dayalı olarak ortaya çıkan bedensel hastalıklar içln kullanılmaktadır. Psikosomatik hastalıklar arasında en çok tanınanlar mide ülseri, brons astması, kolit, bazı deri hastalıklan ve belli bir organik nedene bağlı olmayan kan basıncı (tansiyon) değişikllkleri gibi hastalıklardır. Bunun yarusıra, herhangi beîirgin bir organ bozukluğu olmaksızın kişide bedensel yakınmalara neden olan «nörovejetatif deage bozukluğu» denilen durumlar gibi bazı işlevsel (fonksiyonel) hastalıklar da psı. kosomatik hastahklar kapsamına girer. Ayrıca, bugun artık organik bozukluklann da bazı ruhsal bozukluklara neden olduğu, doIayısıyla tedavide her iki yanın da gözönüne almarak iyi edilmesi gerekliliği benimsenmiş olup, psikosomatik hekimliğin alanını genişletmiştir. S olaylar ve görüşler Psikosomatik Hekimlik Prof. Dr. Günsel KOPTAGEL İLAL l.Ü. Cerrohpoşa T\p Pakültesi Psikiyatri Kürsüsü Paikonevroz Psihosomatih Seksiyonu Şefi yandan da toplumsal özellikleri içerdiginden öturü onu «biyo psiko sosyal» bir bütün olarak kabul etmek zorundayız. Insanın herhangi bir konusuyla uğra«ırken, onun bu. niteliğini gözden uzak tutmamak bilimsel yaklaşım açısından önemll olduğu için, salt hekimlikte değil, gerek toplum, gerekse ruh bilimlerinde de bu Ukeye bağlı kalmakta yarar vardır. Özellikle hekimlikte, gunümüzün gittikçe ilerleyen biyolojik ve fizik .bilimleri ve olanakları İçinde. çok ayrıntıh b.ilgilere sahip olundukça ve uzmanlaşmalann artıçıyla, zaman zaman insanm bütününün unutulup, sadece ufak bir organ parçasının tedavi nesnesı ve amacı haline geldigine sık rastlamaktayız. Oysa, bir insan hiç bir zaman bir mide, bir barsak bölümu, bir kalp veya bir deri hücresi değildir. O, gelmişiyle, geçmişiyle. ruhsal ve toplumsal yaşanösı yanısıra, içinde gelişüği toplumunun da sosyo kulturel ve ekonomik ozellikleıiyte birlikte ele alınması gereken bir butundur. Dolayısıyla, psikosomatik hekimlik bir baJama «sosyo somatik» bir hekimliktir. Ancak böylesine geniş bir açıdan ele alındığında insanı anlamak, hastalığını yeterll bir biçimde iyileştirmek olanagı elde edilebilir. Duygularana kolayca anlatım verebilen, sıkıntılanm dile getirebilen hastalar dogrudan doğruya ruhsal bozukluk belirtileri ile ruh hekimlerine başvururlarken, psikoso. matik hastalar duygusal tepkilerine sözel bir anlatım veremeyen. bunu bedensel yolla açığa vuran kimselerdir. Bunlar tepkilerini açığa vurmak için sözcüklerin kullanıldığı bir dili değil, bir «organ dili»ni seçmişlerdir. Küçuk çocuklar da aynı yolu seçerler. Burada, gunlük yaşamlarındaki olaylara karşı duygusal tepkileri vermede ruhsal yaşamm ilkel basamaklarrna doğru bir gerileme söz konusudur. Bu tur anlatım yolunu seçtikle psfltosoınatflf hastalar fçfn sal analfabetler» (duygusal okuma yazma biimezler) deyimi de kullanıhr. sikosomatik hastahkta stress, yani baskı etkeni, diğer ruhsal, nevrotik hastalıklarda da olduğu gibi, çok önemlidir. Ancak, bu kişiler böyle kendilerini zorlayan baskılara karşı duyduklan ruhsal tepkileri öfke, kızgınhk. saldırganlık gibi eylemlerle açığa vuramadıklanndan. içlerine bastırarak, iç dengelerini bozmakta ve bu denge bozukluğunun sürekliliği ile organik hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Çağımızın hızh temposu ve toplumsal yaşamm artmış zorlamalan ile sorumluluklan altında bu gibi hastalıklar özellikle bu tü r yaşantı içinde bulunan kişilerde gittikç© yükselen bir ar. tış göstermektedir. Guncel hekimlikte, hastaya yetertaee yardımcı olabilmek ve kalıa bir iyilik elde edebilmek için onu bu çeşitli yönleriyle ele alarak organik, ruhsal ve toplumsal açıdan. diğer bilim ve uygulama dallanyla işbirligi halinde tedaviye yönelmek arhk kaçınıhnaz bir zorunluluk olmuştur. Bu amaçla, çeşitli tıp dallan ile psikiyatrinin işbirliğini saglayan Psikosomatik Hekimlik dalı, bu uzlaşmayı ve birlikte çalışarak karşıhklı etkileşimi sağlayan bir uzmanlık haline gelmiştir. Psikosomatik hekimlikte, psikoloji, psikiyatri ve sosyolojı bilgileri ile biyolojik tıp bilgilerl bütunleşerek, gerek tanı. gerekse tedavide etkili olmakta, hastanm bir yandan ilâç ve diğer biyolojik yollarla tedavisi yanısıra, ruhsal tedavisi (psikoterapi) aracıyla iç ve dış ortam arasmdaki dengenin kurularak sureklilik kazanması sağlanmaktadır. P Meclis Dayanağmdan Yoksun Dışpolitika... Millet Meclisinde Dışişlen Bakanı Hayrettİn Erkmen'e yöneltilen gensoru oylamasuia 233 üye katıldi; 209 üye kablmadi; sonuçta Bakan 231 oyla duşurüldu. Cumhuriyet devleti tarihinde İlk kez bir leri Bakanı gensoruyla düşürulmüştur. Eskiden tek parti yönetiminden kalan bir görenekle dış politikada tartışma yasaktı. Meclis kürsu»une çıkan her Bakan sözünü şöyle biürirdi. Dış politikada prensibimiz yuce Ataturk'un .Yurtta Sulh, Cihanda Sulh» vecizesidir. Bu yoldan dönmiyecegiz ve aynlmayacağız arkadaşlar... (Alkışlar...) Oysa dış politikada Türkiye'yı bağımsızhktan uzaklaştıran ve kişilikten yoksun bırakan bir siyasa oluşturuluyon dünyanın her yanındaki elçilerimize, ya da uluslararası toplantılara katılan temsilcilerimize sıkı sıkıya öğut ve emir veriliyordu: Amerikan Elçisine bakın! O ne yapıyorsa öyle davranın, oyunuzu o yönde kullanın. Dış poUtikada tabular 1964'te ABD Cumhurbaşkanı Johnson'un İsmet Paşa'ya yazdığı unlü mektuptan sonra yıkılmışUr. Bu mektup öylesine aşağılayıcı biçimde yazılmıştır ki, Atatürk'ün yanında ulusal bağımsızhk savaşına katılmış İsmet Paşa dayanamamış, patlamıştır: « Yeni bir dünya kurulur, Türkiye orada yerinı bulur...» O gün bu .gün dış politikada tartışmalar yogunlasmış, Amerika'yı, «Batı Kulübü»nü ve NATO'yu eleştirmek «vatan ihaneti» sayıhrken ulusal çıkarlann mantığıyla dış politikaya yaklaşmak olanakları doğmuştur. Dış etkenlerin de bu oluşumda payı vardır. Üçüncü Dünya ülkeleri güçlenmiş, Türkiye İslam dünyasına sırt çevirerek yaşayamaz duruma girmişür. Petrodolar politikası Batı'yı etkilerken Ankara'nın bu ortamın dışında kalması olasızdır. 1930 yılında bir Dışişleri Bakanınm Millet Meclisinde gensoruyla düşürülmesi, bir dönüm tmiırt'mgnı vurgula Doğada saglam canlılık bir denge . düzen ilkesine dayalıdır. Doğanın en değerll VB çok yönlü varlıkJarmdan biri olan insanda bu denge düzen daha da bir önem kazanmakta ve en ufak oynamalardan etkilenmektedir. Birincı planda iç ve dış ortam arasmdaki bu dengenin tutulabilmesi, uygar dünyanın çeşitli dış etkl ve koşullan altında glderek güçleşmektedir. İnsan bugün artık sadece bir canh doga yaratığı değildir. İçinde yaşadığı ortamm çeşitli koşullan, tarihsel geçmişi ve tuplumsal konumu ile sıkı sıkıya bağlı. onun içinde gelişmiş, bir çok kavramlannı ona göre oluşturmuş bir yaratıktır. Dolayısıyla, bir yandan biyoJojik. bir yandan ruhsal, bir OKTAY AKBAL lz politiko.cılar halka fkl şeyt soyfemekteytt ı Benden evvelki veya halen hükürret olan kestn başorısızdır. kötudür. devomlı kötüye gidecektlr. < Ben hükumet ettiğimde Işler çok r/1 Idi, iytdtr, vOK tyı olacaktır. iyilık devam edecektlr. Bunların her Ikisinin de yanlış olduğunu, bu salonda buiunanlar bümektedir. Gerçek bu sözlerln orant iclpdedir. Topfum bu nedenle giderek politikacılara fnanmamaktadır..» Politikocı demek doflruları söylemeyen. ya da doğfütarı kendine göre yorumlayan, saptıran, yozlaştıran, «jînızca kend; yaranno. kendl çıkorına, hlc değlls© bağlı oiduğu portimn yaranna ve Cfkarına tç yapan ouam demektlr bizde... Yalancının, kardıncının, oldotıcınıo, guvenilmezln bir başka adıdır politikocı! işte sizo bir mületvekili. ilk gencliğinden berl partl politikacısı olarak yetışmiş. bu alanda iyice pişmiş bir teknokrct politlkacı... Yazımın başına oldığım sözlerl TBMM Büt ce Komisyonunda söyleyen CHP Istanbul Mllletvekill Yüksek Mühendis Torhan Erdem... Particilik bağnozlt» gından sıyrılabilen sayılı parlamento uyelerinden birl... Tartıan Erderr'in t8O'lerf Karsıtarken» odlı bir kltcbı Cıktı. Bütce Kormo Komisyonunda 1980 yılı flörüşmeleri 9ircsında ceşUII konularda yaptığ; konusmalannı Wr aroya toplomış. Erdem. yirml beş yitd^ır CHP"ntn h«f yönetlm duzeyind« görev yopmış, 1977'den berl d» mllletveklü, 1974'te güvenoyu ojamamış yirrrrt beş günluk Ecevit Kobınesinde de Saooyl Bokonlığında bulunmuş bir kisi... Değisik konularda yoptığı konuşmalan Dütünuyle ckuyunco bir gerçek ortaya çıkryor Turklye'nln önemü sorunlon ne'erdir, bunları cözümlemenin yolian nelerdlr? Bunları bilen, gören, onlayort kişüer de var Porlarrentoda... Kişi!* sahlbi. bağımsız düşunüp konuşabilen, partl disiplini diyers* oğzına ve düşün cesine kilit vurmayanlar da var... Erdem. t1965"de Turkiye nerdeydi, 197779'da nerdedır? Bunu açıkça tartışmak ve bilmek gerekira derken önemll bir noktaya parmak bosıyor. Dunya Bonkası öikelert dörde ayırmış. Blz geliştrekte olan ü(keler arasındayız. I965"te d» oradaydık, şlmdl de! Oysa 1965'te az gelişmiş soyılan baska ülkeler şlmdl cok. cok ötelere gitmişler. Sosyolist olsun olmosın 1965't» bizim dözeyimizde bu'unon ülksler cok, omo çok hızlı oşamalara ulaşmışttr. Erdem, 11965'ten bu yono Türkiye'' n'm önemli ofayı 'kentleşmedir. A!tı mllyon Irtsan köylerden kcrfkıp büyük şehirlere gelmlşler. Altı mltyon İnsan yer değiştlrmiştir. Bu insanlar farVlt kultürle karşı korsıya oelmişlerdir. Bu olayın Türkiye'nin slyasl hayattnda. ekooomik hayatında çok önemll değişikllkler yopi ması bsklenmeliydi.» diyor, 1965'de ulusal gelirimlz 245 dolarmış. Şimdi 1134 olmuş!.. Oysa Yunonlston'ın şu andokl ulusal gelirl 2824 dolar, yani bizlm iki katımz. italya'nın 3400, ispanya'nın 3150... Erdem temel sorunu ocıklıkta belirtmiş konuşmalarında: Düzen degişikfiğ! ycpmok gereklldir.. «Ben size haber vereyim, Turkiye"nin Içindeki meseleyl çözmek için Halk Partisine ihttyaç vardır. Biz, belli programlarda anlaşabillrlz.. Bu devlet bize böyle ml teslim edildi? Cumhurlyet nesltleri bize bu devletl böyle testim etmediler... Türkiye reform istivor. Temet değişiklik Isttyor. Türkiye düzen deâl şikiiği Istiyor.» Torhan Erdem'e göre bir mlrosyedl glbl cbol keseden» yaşama olışfcanlığına Türkiye arttk son vermek zorundadır. Ömeğin 60 rretre koreden buyuk konutîora verilecek kredilerden yüksek oranda falz alınmolıdır, daha dogrusu sosyal konutlor 100 defil!. «n cok altmış metre kare olmok zorundadır. tSevimsiz görülmek pohasma 60 metrekareyl ozam! sınır olarak gördüğümü söylüvorum.ı Beslenme de ayn bir önemli sorundur. 1990'do nüfusumuz 58. 2000 yılında ise 72 mllyon olacak. Bugünkü beslenme ortamına göre 1990 da besintert en azından yüzde elli artırmok gerekecek. 2000 yılında İse bu koşuilon sürdürdüğümüz için nüfusurruzu besieyemeyecek durumda olacağız. «Bir ptânlama ister. Türkiye'nin tarım arazisi 70 hotta 80 milyonu besleyebüecek durumdadtr. Veriml artırmak ve kendimizi gecıkmıs kabui ederek bir plânlamoya gitmsk koşuluyla...» Bugün Türkiye «iflâs» noktasma gelmisse bunda baslıco sorumlu hatkımızı bol keseden yaşamaya, bır mırasyedi ekonorrisl içinde ömür sürmeye hevesiendıren politikacılard*. «Az vergi vermek. ucuz benzln kullanmak. 41 yo9.nda emekli otmak. 100 metrekorel* konutu dahl ucuz kredl Iİ9 kredilendirmek, tuketlm toplumlarına özenerek tuketım ithalats yapmokla... Kay nokiarımızı tuketmiş durumaayız.» Politikcctlar .sevtm8lz görünmemek İçln, yanl oy uâruno «yoşamayı. yaşoniraz bale getirmlşierdlr.» CHP Istanbul Mılletvekili Tamar» erdem'in Bütç» Komisyonu'nda yapttğı konuşmalan bir araya getlren «80leri karşı!arken> adlı kitabı her şeyl açık acık Qözler önune seriyor. CHP'nin Poriamento'dokl tkl yüz elliyl aşkın uyesinin tümö, hlc değilse coğunluğu böyle düşünse, böyle oçrk konuşso: CHP yönetlm! de bütün bu gerçekferi apaçık ortaya koymaktan cekinmese, «polltikacılık» diyerek bir takım yanlış yotiara sapılma6C3, tnanın. Türkiye'nin blrçok sorumj ktso zamanda cözümlenme yoluno glrerd». Turk poIltlVo yasammda buyük bir «düzen değişikliğ!», daha doğrusu b!r kafa değislkMğ! olurdu. Amo nerde! Tarhan Erdern a'bl P«V. Utıkacıior sayılı. bir elln parmakîon sayıemoo az. «80»!»rt Karsıio'ken'i oVuyun. .ibretle. dikkatl»... EVET HAYIR 80'leri Karşılamak. BİLİM DÜNYASI Vehbi BELGİL Kölelikten Bilginliğe efelVa 30 bin Icllometrekorelık bir ulkedir. Yani tom bizim Ankara III kadar. Ülke bu haliyle Türkiy«"den 26 kez küçüktür B B Belcikanın nüfusu 10 miiyon Türkiyenlnki bunun 4 kotından fazladır, yanl 45 mllyon. Ülkenin hemen hemen tek bir ikliml vardır. Türkiyede 7 ikllm hükum surer. Fakat, bizlm butün bu ustünlüklerimlze karşj Belcika bir noktada bizden ilerldin Dıssatım gelirlerinde. Beiçlka dtşsatımdan yılda 30 mllyar dolar kazanır, Türkiye 13 mityor dolar... Belcika, aydınlarının yol gösterlciliğine borçludur bu sonucu. Bu yüzden. Belcika hol kı üstün düzeyde bir rahgtlık Içlnde yaşamaktadtr Belcika koymak gibi kayan yollara sohiptir. Ülkenin Ikl ucu olon Ostende'don Arlon'a 45 saatte gidilir. Doğanın Belcl kadan esirgemiş o'duğu güneşll rravamn, sıcak iklimin nimetle rini Belclkado seralar (limonluk lar) sagiar. Belçikanm sebze ve cicek ihtiyacı bunların ürün leriyle karşılanır. Belcika arazisi kanallaria örümcek ajjı glbl sarılmıştır.. Bunların, mal toşımacılığmdakl yorarlan her türlü tahminln uzerindedir. dl. Bunlar toprağı besierierdl. Köylüler tereddüt içinde idl ler. Fıstıklarlo patateslerf ya sa tcmazlarsa ne olacaktı?... İşte bu konuda Carver'a buyük Iş duşüyordu. Bilgin yine laborotuvar çalışmalarına daldı: fıstıgı oluşturan katı yağları, sıvı yağları, sakızları, şekerleri, re Clnelerl... tohlil ederek bunlor la. kimyasal yoldan yepyenl On yaşındakl Carver okuldan maddeler elde etti. Carver, fıs çıktıktan sonro en pis, en ağır «Bize de Hoca 01» tık maddelerinin süte, tereyağı Işlerl yapıyor, kazandığı paralar na, kahveye, una, kahvaltılığa. Corver, 1896'do, yanl 32 salata yağına, makine yağıno, la geciminl ancak sağlayablll yaşmda olduğu bir sırada Alakaplama tahtosına sabuna. bo yor. gecelerl terkedllmlş blnabamadaki bir zencl enstitüsünyaya nasıl cevrilebileceklerinl larda yatıyordu. den (Tuskegee Institute) öğregösterdl. Carver, fıstıktan 3D0 tim üyeliği teklifi aldı ve hemen Okulunu blrincillkle bitıren madde yapmaya muvaffak olkabul etti. Carver burada bir Carver, ortaokula devam için muştu. Tatlı patatesten de 118 yandan ders verirken bir yanKansas eyaletine gecti. Buraürün elde etmeyi boşarmıştı. dan da zencilerin feci durumla da da bir yandan okuyor. bir Bunlar orasmda da un, şorap. rıyla flgilendl. Feci durum, gü pekmez gibi, sirke ve kauçuk.. yandan da camaşır yıkayarok ney topraklarının, pamuk ve tu gibi maddeler vardı. hayatını kazanıyordu. Carver tun ekimi yüzunden veriminl oynı koşullarla yüksek öğrenibüyük ölçüde kaybetmesinden minl de tamamladı. Bitkilere oCarver, sovdaşlarıno basan ileri geliyordu. Carver, soydoşla lan 6evgisi hocalarının dikkoîarmı sergiledi. Fıstık ve tatlı tinl çekmiştl. Kendisini fakülte rına, bu ürünler yerine yer fıs patates içln sürüm olanakları tığı ve tatlı patates (Ipomoeo nln serasına bakmakla görev500'e yaklaşmıştı. Köylü bunla landlrdiler, Carver. biraz do batatas) yetiştirmelerinl önern korkmadan ekebilirdi. nrt 8u oldu: «Okuyobllirsln, an cak kendl masraflarını kendln korsılaman koşulu İle. Carver razı oldu. Ciftliğe en yakın okul 12 kilometre kadar uzakta Idl. Yani Carver'in sobah gidıp okşam dönmesi olanağı yoktu. Bu yüzden. cebinde hic parası olmadığı halde okulun yolunu tuttu. ders verlyofdu. Boş zamanlann da laboratuvardan dışan çıkmıyor. durmadan araştırmalar yapıyor, bir şeyler bulmayo co lışıyordu. Carver, bu sıroda, zencl eğltimcl Booker VVashington'ın buyük ölcüde etkislnde kalmış tır. Ondon. soydoşlorı olon güneyli zencilerin dertlerine eğilme öğüdunü almıştı. Demlrel'in azınlık hükümetinl Batı'da temsil eden eski MSP İzmir adayı. eski patron sendikası başkaıu Turgut Ozal'ın bir siyasal sorumluluğu yoktur. Ne var ki Batıb devletlerden alınan milyarlarca dolarlık yeni borcıin ardında neler yattığı ve hangj pazarhklann bulufıdugu daha ortaya çıkmamıştır. Böyle borçlann dış politikada yüksek siyasal faizi vardır. Bugün verilen ödünlerin neler olduğunu ancak bir iktidar değişiminde bütün çıplakhğıyla ortaya çıkarmak olanakları doğacaktır. Ne var ki gensoru önergesiyle ileriye sürülen eleştiriler ve Millet Meclisinin karan, Türkiye diş politikasmdaki ikiJemin vurgulandıgı tarihsel değeri taşımaktadır. • Bu durumda azınlık hükümeti ne yapacak? Hükümet politikalan «iç politika dış poütika» diye ikiye aynlır. Düşürülen Bakan, Sosyal Sıgortalar Bakanı değildir. Dış dünyaya dönük yuzünde Meclisin desteğinden yoksun bir hükümet nasıl yaşayabilir? Hayrettin Erkmen yürütülen dış politikanın hükümet politikası olduğunu söylemişti. Yeni atanacak Dışişleri Bakanı, bir başka dış politika mı izleyecek? Ya da Moclisin desteğinden yoksun bir Dışişleri Bakanı olarak yabancı devletlere karşı Cumhuriyet hükümetini nasıl temsil edecek? . • . • Dünya Çapınâa Ün Carver'in unü bir anda Amerikayo ve dünyaya yayıldı. Edison kendisini yıldo 25 bin do lara yanına almak istedi. O za man icin büyük bir servetti bu.. Henrl Ford da, daha pek cok sanayiciler de, kendisini davet ediyorlardı. Sovyetler Birliğlnden de, pomuk tarımında ve sanayilnde danişmanlık teklifi oldı. Fokot o, kendisini halkına adadığı ICin bütün bu tekliflerl reddettl. Bu arada Carver"a şeref ma dalyalan da yağmaya başladı. 1923 de Spingarn madalyası, 1939'da Roosevelt madalyası Ile şereflendirildl. Roosevelt'in madalyasında şunlar yazılıydı: «Tevazu İle Tanrmın rehberliğinl orayan bir bilim adamına ve sfyah ırkın da. beyaz ırkın da bir kurtarıcısına.» Carver, 5 ooak 1943 de gözlerinı yaşama yumdu. Fakat, eserinln ve calışmolannın surdurülmesi lcin, ölümünden uç yıl önce, bir Carver Vakfı kurmuş, yaşamı boyunca biriktirebildıği 33.000 dolan bu Vakfa oağıslamıştı. Carver buluşlan lcin Ihtlra beratı alsaydı mllyorder olması Işten b:!e değildi. Fakat o, buluşlarının sırlarını, parasız olarak dergilerde, gazetelerde bütün dünyaya açıkladı. Amacı, buluşlarından, bütün ıstırao cekenlerin yorarlanması Idi. Carver'ın doğup büyudüğu çlftlik, ölömündenl 10 yıl sortra, 1953'de. ulusal yapıt bicM mlnde müze haline getlrildl. Carver'in başarılan, eğitimln, her ırk ve cinsten büyük kütîe lere en geniş biclmde yayılmasmın Insanlığa neler kazandı•tıbileceğlnl göstermesl bakımındon cok llginctlr. Ve kendl slnin insanlığa osıl hlzmetl bu noktada olmuştur. Olkemizln bir değil. bln değil, yüz binlerce Carver'o Ihtlyacı vardır. Bunlan yetlştirme nln yollarını bulmak zorundoyız. Ancak. ben Carverlanmızdan. kendl kendilerini yetiştlr melerini bekliyorum. Boşon sır n. klmseden bir şey beklemeden «değer» olmosın) bllmektedlr TEŞEKKÜR Blrlclk yovrumuz, AYŞE AKYILDrZ*ın yenlden hoyoto dönmesini sağlayan, A.ö. Tıp Fakültesi Cocuk Bölümü öğretim Ûyelerinden; Bir Zenci Bilgin Amacımız. votanımızı böyle bir düzeye getlrmektir. Bunun Için. bütün aydınlarımıza büyük görevler düşmektedlr. Bir aydının, halkı icln neler yopa bileceğine örnek olarak Ame rikolı zencı bilgin ve buiusçu Washington Carver'in yaşam ve başarı öykülerinl onlatacoğım bu hafta: VVashington Carver, 1864 tart hlnde Misuri'de köle ana baba dan dünyaya geldi. Annesl. Mo ses Carver adlı bir toprak oğasının çiftllğlnde, babası da başka bir ağanın ciftliğinde ya şıyordu. Bebek henuz daha bfr koç oy lıfcken köle hırsızlan slyah anne ve yavrusunu Arkansas eyaletine kacırdılar. Çocuğun doğduğu ciftllğln sahlbi hıreızların orkasından giderek 300 dolor değerinde bir yarış otıno karsılık bebeğl gerl oldı, evlöt edindl.. Annenln ne oldugu bir türlü anlaşılamadı. Bebek evlat edlnildlğl lcin cfftlik sohibl Carver'in soyadmı taşıyor du.. Tam ba sıroda Ameıikoda ku zeygüney savaşı bitmiş, köle lik ilga edilmişti. Küçük Carver artık köle değildi. Fokot, ev latlık olduğu icin köie yaşamı nt bu isim altında sürdüruyor du. Cok zayıf olduğu lcin ciftlik Işlerl yapamıyordu. Buno karsılık. evde camaşırlan yıkıyor, ötülüyor, yemeklerl pişirîvor, dikişleri dikiyordu. Aslında Carver okumak icln cırpınryordu. Fokat sobehın en erkert soatlerinden geoentn en gec vakitlerlne kadar yootığı Isler onun bu isteğlnin gerceklesme i'.nl dnlOyordu. KOçuk Carver 10 yaşıno gel diği zaman, okumak fstedtSlni. babalığına söyiedl. Aldıgı ya ALMANCA TURKÇE 1350 " . Prof. Dr. GÜNER ABAL ve Dr. Ayşe Fulya YÜKSEL'e ve tedavisi süresince, yakın ilgilerini gördüğümüz, Doo. Dr. Gönül öcol. Uz. Dr. Mensure Yari, Dr. Sabri Kemahlı, Dr. Duran Canatan, Dr. Nejat Akar, Servis hemçlrelerinden Kebire Kekillioğlu ve Rahime Yainız'a ve bebek katının diğer tüm calışanlarına, en derin teşekkürlerimızl borç biliriz. FİGEN MUSTAFA AKYILDİZ (Yedies Rek. 138) 5064 ISTANBUL ÜNİVERSİTES! ISTANBUL TIP FAKÜLTES! DEKANLIĞINDAN 19801981 öğretlm Yılı Onlversltelerarası S^eme Sınavlanna girerek Istanbul Ünlversltesl Istanbul Tıp Foküitesine kaydolunmaya hak kazanan öğrencilenn kesin kayıt işlemlerl 823 Eylül 1980 tarlhlen orosında (her gün saat 9.00 12.00. 1300 • 16.00 arasında) İstanbul Tıp Fakültesl Dekânlığı Öğrencl Bürosunda <Capa İstanbul) yapılacaktır. öğrencilenn aşağıdo yazılı belgelen» oosvurmalorı duyurulur. 1 Usediplomasının aslı (Guz donemınde biliren lerden mezunryet belgesl.) 2 ÜSS Puan Kartı. 3 0SS Kirnlık Kartu 4 15 adet fotoğraf, 5 Ikâmetgâh belgesl ve nOfus eOzrianı suretr 6 öğrenimine ara vermlş ve 1.10,1980 tarlhinden önce doğmuş olan erkek öğrencl adaylarındon askerllkie Mişığl olmadığına dair belge. 7 öğrenlme ara verenlerden tyl Hol Kâğıdf. S a) İstanbul Üniversitesi Muhasebe Müdurlügünun 20080500 sayılı hesabına Kış v» Yaz ders horct olarak 65 Tl. b) Istanbu! üniversitesi Mediko Sosvol Merkeztnln 20081108 sayılı hesabına Sağlık Horcı olarak 100 Tl. yatırıldığıno dalr berhangl bir PTT merkezinden hovate alındısı (Basırv 20397 • 5059) (Cumhuriyet: 5009? ISTANBUL HUKÜK FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Fakultemize bağlı olarak kurulmuş olon Adotet Meslek Yüksek Okulu'na 1980/1981 öğrstim yılında do önkayıt yolu ile 120 öğrenci alınacaktır. Önkayıt içln başvuracak odaylarda: 1 Üniversitelerarası Secme ve Yerleştirme Mer» kezinden gonderilen puan kartlarından herhangi btr yüksek öğretim kurum gösterilmemiş olmak. 2 1980 Üniversıte Secme Sınavlannda 425 (dohll) toplam puon veya üzerinde puan almış olmok koşullan aranacoktır. Yukarıdaki koşullaro uyan adayların blzzat kend> lerinin 1019 Eylül 1980 tanhleri arasında ve resmi çalışmo saatleri içinde ÜSS sınov sonuc belgesi ve OSS kimlik kartının as!ı ile birlikte Adalet Meslek Yüksek Okulunun Akdeniz Caddesi, Yağızlar İşhanı, Kat 5 Fatih/lst. Öğrenci bürosuna başvurmaları duyurulur. Aday sayısmın 120'yi aşması halinde Istekliler en vöksek puandan başlomak üzere sıralamaya tâbi tuta> iacakttr. Posta İle bosvuru kobul edHmeyeceJctlr. Saulbt: Geoel •ıt Cranbuıtyat MstbaaeıHK *e T J İ 3 adım : NâDtR N4Dİ MtMOru: «»W»y »DRTBÖKE UMttrfl : Emtn* CSAKUr.tL CUMHURIYET BASIN AHLAB TASASINA GTMATI TAHHCT EDES A BÜROLAR : ANKASâ Koour Sokak J4/4 Yenlşehlr Tel : 17 58 «6 17 58 İS % tZMtR: Haltt Zly» Bulvan No. SS, Kat: * Tel : 35 47 09 1112 30 # ADA.N A : AHtürfc CaO. T f t * Ffav» Kuruma l?H«m Kst : 3 No : U T d : 14 550 1» « 1 ABONE ÜCRETLERÎ ı * • o Tnrt l a m 900 1300 S.«tt> Tmrt d m «00 1^00 &JSO0 1X0 O绫 Oorea eraplsnn» «• tm» (Ore »jme» TAKVÎM T EîTÜl 19» » S Y u l « l a n UOdOttt : O r i m ERtNC t Basan ve ysraa : Cmnbıcveı M&daaolı* T« GazetscUOc T J ^ , Okgaloeta TOıkoea«ı Csd No.: 3941. Posts Kotnaıu at< öfte 1313 IBISCU »»a ntn