29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
K\ CUMHURÎYET 5 EYLÜL 1980 fkt kez okumuştum tKırıl lle Koraıvı, dunfonm en büyük romanlarındon biridir, gecende yanlden okudum. Yeniden, yeniden okumalı bas yopıttan. llk kez okuyormuş gibi olur kişi. bcşton duşünür, zenginleşir. Kızit ile Karayı Du kez okuyuşumda, Julien Sorel'in başındon gecenter de, 1830 lar Fransası daha cok çektl ilgiml. Bir romanm nasıl. niçin büyük olduğunu bu açt dan bakarak anlamağa çolıştım. O gunkü Franso'yı. hic bir toplumsa!, siyasal Inceleme ya da torih, Ktzıl il« Kora denll veremez kanıstna vordım. Cunkü o tür incelemeler, yorumlar, belli başlı oloylara, belli boşlı ktşllerl konu edinlr an cok, o olayların, o kişılerin de içinde bulunduğu yaşamı topluca yansıtamaz. Bir romancı lse diyelim Julien Sorel'in yükselme tutkusu ve bu tutkunun yönettiği gönül oyunlan yolu ile, tşte o yaşamı canlandırır gözümuzde. 1830'lor Fron sa'sının gerceğini, evet gerçeğini duyurur, hotta Nopolyon sonrası döneminin belli başlı olaytorını ve kişilerinl de Inandırıcı kılar. Özel yaşamların öyküsüdür bu inandırıcılığı yaratan.. Demek yalnızca tarih yaratılmamış, yaşonmıştır. da.. Stendhal, romonını yazmasaydı, anlayamazdık o dönemin özellığini. gerçektiğinl. Oysa tUydurdum» diyor Stendhal, «yerleri de, kişilerl de uydurdum..» Elbette uydurdu, bizim kimi roman cılarımtz gibi, tarihsel kişileri keyfince komısturmağa kaikmodı. Kalksaydı uydurma olurdu, asıt o zaman uydurma olurdu. Ne demektir uydurma?... Stendhal, eskl ayncalıklanna kavuşan oristokrat papoz takımının. yenl yetişen burluvazinin bir bolümü ile işbirliğl yaparak sürek fi kılmak ıstediğl siyasal egemenliği, bir sev) öy küsü icinde anlotabilmtştlr. Buradodtr onun us talığı, buyüklüğü. Siyasal tutkular (ya da Isterseniz tarih), bir arka plân olarak durur romonda. Ama blz o sevi öyküsünün, bu orka plân olmadan anlatılamayacaâını sezerlz, dolayısiyle de, 1830'lar Fransa'sını öğretmensiz öğrenmiş oluruz, yaşayarak. Ne mutlu öğretmonliğe kalkıçmadan. romoncı kalarak bu başanya eren ya zara!... Herkesln bildiği bir bosyapıtı bir dana acıfc lamak değil niyetim. Kızıl İle Kara'yı bu yenl okuyuşumda. roman tekniğinın çağımızda ne den II değişmiş olduğunu düçünmek. beni bir taKim karşılaştırmalara göturdü. Yirminci yüzyıl yazarlarının Stendhal'den ne gibi özellrkiere aynldıklannı kendimce ölcmeye yöneldim. Derinlemesine ele alınırsa. böyle bir karşılaştırmayi da Ç olaylar ve görüşler Melih Cevdet ANDAY ) ROMANDAN ROMANA ho genlerSen, sözgelişl Kafka'dan başlatmak ge rekır belkı, ama ben bir incelemeye girişmiyorum. bu yüzden de, gene o günlerde okuduğum ya da ansıAğım bir ıkl yeni romanla (şlml görmeye bakacoğım.. Yüzyılımızda roman, şlire yakloşmıştır, ho dl söyleyelim, şıir mantığı ile yazılmaktadır. Baş ka bir deyişle. bu yeni romanlar kolay kolay anlatılamaz, ono varmak ancak onu okumokla olur, özetlenemez. kısaltılamaz.. Şlirin özellikle ri değil midir bunlar?... Hangt şiirl, gerçek şiirl demek istiyorum, konuşma diline cevirebiliriz kü... Hangi şiirin konusu İle yetinebiliriz kü... Bir olaylar dizisi otmaktan gittikçe uzaktoştıgı or taya çıkıyor yenl romanm. öyle kl. bu yapıtı ne denli anlatmaya calışırsanız çalışın, konuyu ne denli verirsenlz verin, gene de karşınızdakine onu okumasını öğütlemek zorunda kalocoksınadır. Caresizliğinlzden yapacoksıntz bunu, çünku başaramayacsksmız onu tanıtmayı. Anlatılan değil de, anlatış öne cıkmıştır da ondan.. Ama. sözgelişi. Kolombiyalı yazar Gabriel Gorcia Morquez'in romanlarını, bir fYüzyıliık Yalnızlıkn. bir «Başkan Babamızın Sonbaharonı kabataslak anlatmak elimizdedir elbet, ama bunu yaparken bir eksiklik duyacaksınızdır, bir guç lükle karşılanacaksınızdır. Bir resml bir müzlğl, bir siiri anlatmanın güclüğüdür bu. Marguez'ln romanını resme de, müziğe de benzeteDilirdim el bet, ama dil dedlğimiz aracı kullandıgı içın, onu şiiri© karşılaştırmayı yeğliyorum. Çünku şılr, dille kurulan bir başka dildlr, onunla aramıza kendi sininkinden başka bir dil glremez. Anlaşma dlli or taktır, şıir dill lse özeldir ve bir Kezliktir. Nefret edilen, halk iclne cıkamayan, varlığını koruyabit mek icln dış güclerin desteğine sığınan bir dik tatörün yaşamı «Başkan Babamızın Sonbaharı» rorranının konusu. Işte bu kadar. Başka bir şey diyemem. Eh, buncası, bir şiir ıcin de söylenebi Itr.. Rimbaud, sulara kapılıp gltmiş insanstz bir geminin serüvenini anlatır «Sarhoş Geml» odtı şlirlnde.. Cezaylrll Fransız yazarı Emlle A|ar"ın tOnca Yoksulluk Varkenı adlı romanmı yeni okudum» Fl'rri de gelmiş o romanm, ook övdüler. Gene oynatılsa da gıdip görsem»... Denecek kl, slnema diline cevrilebildiğine göre, cOnca Yoksulluk Varken» ad!ı romonı yolnızca okuyarak tantya bileceğimiz savl artık gecerli sayılamaz.. Filmi görmediğim icin, o romanm sinema diline nasıl, ne kerte aktarılabildiği üzerinde durmayacağım. Ama diyeceğim ki, o roman, roman olmaktan cık mıştır sinema diline gecince, başka bir deyişle Momo'nun. o kücük Arap cocuğunun kendikendi neliği. kendi ustüne yaşantısı yitmiş, sadece gör sel yanını oluşturan hareketleri kalmıştır. Sinemadakl yaratıcılık, aktarmada değil, kendi başına yapabildiğinde, ancak özel dilinin ortaya koyabil diği üründe aronmalıdır düşüncesindeylm. öyle si bir film de anlatılamaz, ancak görülür. Ama nerde o filim!... Hareketin artiküle dile cevrilmesini olanaksız kılan film!... tHiç bir sanat anlotılamaz» yargısına geiip dayandtmsa, bu yazım tümden gereksiz olur çıkar. Ancak unutma yolım kl, romanm sanat sayılması oldukça yeni dir, Rousseau ile başlar bu, ortak anlaşma dllinl kullanan bir olaylar sıroJamosı olarak roman. o günden bu güne sürekli bir değişlm iclne girmiştir.. öz dilinl arama surecidir bu. Okunduktan sonra yalnızca öyküsü kolan. dill unutulan roman eskiyor.. Burada çağımız romanının başka bir özeiliğine daha değinebileceğimi sanıyorum: Momo'nun kim olduğunu Emile Aiar da bilmiyor. (Başkan Babamızın Sonbohcrnndakl dlktatörun klşiliğini, yaşamını, bir takım söylentileri masaisı nitelikleriyle duyurmaya (aniatmaya değil) çalışmaktadır Gabriel Garcia Marquez.. Algren' ın «Altın Kollu Adamı odlı romanındaki kişiterln, Polonya göcmeni olduklartndan başka hic bir şey bılmiyoruz.. Bu romancılar kişllerine, bir res samın ağaca bakması gibi bakmaktadırtar» Ağac. nasıl bir boya uyumu ve istifi icin bir aracı lse, burada da kişiler, dilsel bir yapının taşlorıdır.. İnsan yok mu?... Var, ama romancıntn da tam olarak bilmediği insanlardır bunlar.. Bu durum. okurda romana buyük bir güven yaratmok tadır. Sanki o kişileri bize romancı anlatmıyor, romancı ile birlikte göruyor, yaşıyoruz onlan.. Tanımakto eksiğimiz oiabılir, ne cıkor bundanl.. Bilinmezlerin kafamızda ya öyle, ya böyle, ama boyuna yeniden oluşması değil midir bir yoratıcılıktan alınan tat?... Kızıl İle Kara'ya dönersek... Stendhal, bizl sanki kendisinden uzaklaştırıp, aniatılan olaylar ve kişiler'e başbaşa bırakmak cabası içindedir. Bundan ötürü de en sade, en kestirme anlatım yolunu secmıştir. Başka bir deyişle. onda bicem (üslup) kendinı silmeye yöneliktir. Eliot'un anlattığına benzer bir kişiliksizleşme özlemidir bu. Bana bakmayın, anlattıklarımı dinleyin... Ama Stendhal'ın gözlerimiz önüne serdiği kişilerl ve olaylan bütün aynntıları iie bllrresi, roman boyunca vaz geçılmez kılar yazarı. O anlatma sa, söylemese, öykünün başını sonunu bilemeyeceğiz. Konu öylesine öne cıkmıştır^ Kim nerede doğmuş, nasıl büyümüş, nasıl bir eğitim görmüş, nasıl sevmiş... gecmlş, geiecek. hep sini, hepsini bilir romancı. Kısacası, biien roman cıdan bilmeyen romancıya geciyoruz, anlotan ro mancıdan, yazan romancıyoYanlış anlaşılmasın, Stendhal'l okumasanız da olur, ben size anlatırım onun romanlarını demek tstemiyorum.. Gercekte lyi birromananlatılamaz.. Stendhat de bu lyl romanm kurucu larından biri. Bilmez değilim. Ama o ve onun gi bileri bize epey bir anlatma olanağı tonırlarYenilerde olmayacak bir şeydir bu. Bütün sanat, yaztn türlerinde böylesi bir de ğişmeyi saptamak hic de güc olmasa gerek. Bir şllr tortışmasında tartışanlardan blri Homeros'u. öteki Baudelalre'l örnek gettriree. elbette hic bir sonuca varılamaz. Şiir öylesine büyük bir değlşikliğe uğramıştır. Ama bu, Homeros'un kötü bir ozan olduğu anlamma gelmez.. Yobaz!:: obaz otuz yıl önce bir karikaturdu. Nasıl bir karikatür? Başmda takke, ayağmda takunye, kıçrada çalvar, belinde kuşak, bir elinde tesbih, bir elinde ibrik bir karasakalhydı yobaz; aşağı katmanlardan bir adam... Alafrangalaşmış kesimlerde yobazdan korkulurdu. Alimallah kıtır kıtır adam keserdi yobaz; Kubilay'ı kesmemiş miydi? Karasakallınm eline fırsat geçmesin bir kez, Allah adına, din uğruna, peygamber askına tekbir getirerek, insanlan kurbanlık koyun gibi boğazlardu Ne var ki çok paröli rejim, yobazlıga büyük yatıran yapıyordu. Durmadan imam okulu, Kur'an kursu açıyor, körpe kafalan Ortaçağın tornasından geçiriyordu. Atatürk devrimlerinin orta direklennden birisi layiklik, öteki kadm haklanydı. Yobaz her ikisine de karşıydi; padişahçıydı. hilafetçiydı, ulusçuluğu ümmetçiliğe karşı «kavmiyetçilik» sayar Y DPnin büyükleriyle yüksek bürokratlar. yobaza tepeden bakarlar, karasakallının sakalını okşayıp oyunu alırlardı. Sermaye sınıfı politikacılan, Müslümanlığı emperyalizmin hizmetine koşan birer Lavrens kesilmişlerdi. Yoksul İslâm kitleleri, Istanbul kompradorlannın siyasal iktidannı oy sandığıyla destekliyen koyun süruleri gibiydi. • Otadoğudaki tslâm ulkeleri sömürgehkten bagımsızhğa doğru kımıldamaya başladılar. Arap şeyhleri. petrodolarlannı sedef kakmalı eskl zaman sandıklanndan çıkanp Batı'oın bankalanna yatırdüar. Cezayir Müslümanlan emperyalizme karşı bayrak açtılar. Ne oluyordu? Bir uyanış mı söz konusuydu İslâmda? Seçim namazı kılıp oy orucu tutan şişgöbek eyyam politikacısı bu gelişmeden habersizdi. Türkiye'de bir yandan Masonluğa, bir yandan Morrisonculuğa, bir yandan Müslümanhğa, bir yandan milliyetçiliğe oynayarak saf Müslümanlann oylannı seçim sandıgmda derleyen sermaye politikacısı bir sure sonra partisinin parçalandığını görecektl. Başmda takke. ayağında takunye, kıçmda şalvar, belinde kuşak, bir elinde tesbih, bir elinde ibrikle karikatürleşen karasakallı, artık karikatürün çerçevesini kırmış, siyasal ve ekonomik yaşamın kilit noktalannda işlev yapmaya başlamıştı. Yobaz. artık genel müdürdü, holding koordinatörüydu. işletmeclydi, profesördü, işadamıydı. Tarım agalanmn güdümünden kurtulup kent yaşamında söz yetkisini ele geçirmiştl. İyi mi olmuştu? tyi ya da kötü, otuz yıllık din sömürüsünün ürünleri toplumda boy atıyordu. MSP. Demokrat Parti ile Adalet Partisinin ortak şemsiyesi altında yetişen dinsel siyasal akımlann, bağımsızlıgını ele geçirmesiyle gerçekleşmiştir. Artık Türkiye'de İslâmcı akımlann 111e de AP' nin gölgesine sığması olanaksız. îslâm, Suudl Arabistan'da emperyalizmin hlzmetindedir; Filistin Kurtuluş Örgütünde emperyalizme direniş eylemidir. Türkiye'de bu ikisi arasında bir sarkaç gidip geliyor. Ne yaparsa yapsın, AP bu sarkacı durduramıyacak. Tüm ilkokullara Arapçayı sokarak layik ögretüni şeriat tedrisatma çevirse de. kara gözlüklu Millı Eğitim Bakanı amaona ulaşamıyacak. tslâm dünyasında gelişen anti emperyalist akımlar. Türkiye'de dere yataklannı bulacak... Yaşam, toplumu deglştirlyor. ^ Eski karikaturler kâîmadı "ârfiS. ' Kubilay*! kesen Derviş Mehmefin simgesi yitip gittt. ŞimdUd yobazın elinde küflü bıçak yoktur, makineli tabanca vardır. Hem de «kavmiyetçilik güden bu gözü dönmüş, durup dinlenmeden can alan insan kasabı gibi gelip siyasal yaşamı kana buladi: faşizmin kaskatı yobazlıgında... Eskl karikatürlerdeki takkeU ve takunyeli tipL faşizmin hortlaklan yanında banşçü kalıyor. Kara Servete Ç »« • • • o • günün kitaplan gunun kitaplan Kemal K1L1ÇDAROGLU BAŞ HESAP UZMANl ozum mu: O aiz oranlannm serbett bırakdman televizyon izleyicilerini de sıkan bir olay oldu. Her akşam şık giyinmif bay ve bayanlar arka arkaya değişih banhalar adına 'pararuzı bize yatınn», gibilerden kofullandırma ve ciddiyetten uzak tümcelerle milyonların karşuına çıkmaktadırlar. Böylece televizyon özellikle son aylarda eğitici ve eğlendirici bir aygıt olmaktan çote. adeta bir beyin yıhama makinasına döndü. Bankalann bu fekilde birer «tc/eci» görünümüne girmelerinin temelinde ne var acaba? Niçin faiz oranlan serbest bırakıldı? Bu konuda bugüne değin çok gey söylendi ve yazıldı. Örneğin tasarrufu özendirmek, tuketimi kısmak gibi çeşitli gerekçeler ileri suruldü. Bunlar doğrudur. Ancak karann temel nedeni değillerdir. Temel neden, maliyecilerin «fearo tervet» dedikleri ve zaman zaman da •serseri para ya da «feoro paro» olarak adlandınlan vergilendirilmemif gizli fonlann banka sistemine ahnmak istenmetidir. Değişik çevrelerin tahminlerine göre bu para 200 ilâ, 500 milyar lira arasında değişmektedir. Rakamın büyukUığu konunun ne denli önemli olduğunu açıkhkla ortaya feoymafetadır. Ekonomi için önemli bir sorun olan bu parayo daha önceleri de çözüm aranmışti. Ancak Vergi Yasalannm değişmesindeki güçlük, sorunun çözumüne olanak vermemişti. Kara servet üzerinde bu hadar önemle durulmasının nedeni bu soruna çözüm bulunmadan, alınan ekonomik önlemlerin başarı şansırun son derece sınırh kalmasıdır. F AYLIK SANAT DERGİSİ SANAT CEVRESİ AYRICA EROL TOY Azap Ortakları Roman Kördüğüm Roman Genel Doğıtım: Cem • May Doğr tım Cağaloğlu, 8abıaH Cod. 19/1 tSTANBUL may yaymları uluslararası ilişkiler tarihi 4 eilt çıktı aziz çalışlar gerçekçi tiyatro sozlugu çıktı çocuk kalbi ıs.basım çıktı demir ökçe 3. basıın çıktı m RESİM SANATIMIZDA ORTAYA CIKAN YENİ BİR GERÇEK SEZER TANSUĞUN KALEMİNDEN... Istanbul Reslm ve Heykel Muzesi'nde PRİMİTİFLER diye adlandırılan ve resimlerinl doğadan yoptıkları sanılan sanatçılarm," tüm yapıtlarındo fotoğraftan colışmış olduklan ömekleri ile konıtlanıyor. O. 2EKİ ÇAKALÖZ ZEKİ FAİK İZER ÜLKÜ İMSET Ziyo Keseroğlu İçin Ressam Ziya Keseroğlu Ziya Keseroğlu'nun Ha yatı ve Eserleri NEJAT GÖNENÇ Errpresyonizm ve Sonrosı SEZER TANSUĞ Alberı Kahn Kolekslyonu M. AÜ GÖKBERK Bir Sanotevl İhtlyacı Prof. NURULLAH BERK Sanat Kuşu ve ŞükrO Erdlren ULUFER Bilinmeyen Yönleriyle Necdet Kalay ORHAN ALPARSLAN Sinema ve Tiyatro HAMİT KINAYTÜRK Çocuklar Arasında Güzellik Yarışmalan BOL HABER VE FOTOĞRAFLARLA CIKTI (Ticarethane Sokak No: 2731 Divanyolu İSTANBL'L Telefon: 27 32 44) S.S.C.B Bilimler Akodemesi Üyesl Prof. Vladimir Potyemkin yönetiminde S.S.C.B. Bilimler Akademisi Üyesi 9 Profesör ve 2 Paris Üniversitesl Üyesl Profesör torafından hazırlanan ÜĞUK MUMCU «Çıkmaz Sokak» (6. BASI) Bir döneme ısık tutucu onı ve belgeter. TEKİN YAYINEVİ CotaloOhı • b t TARAFINOAN HAZIRLANAN Yeni uygulama ile şayet düfunulen gerçehitfirse kara servetler para olarak bankalara akacak ve adsız hesaplarda birikecektird) Çünkü adından da anlaşılacağı üzere, parayı bankaya yatıranm kımliği bilinmediğinden, Maliyenin kara serveti ya'aalama olanağı olmayacaktır. Kara servet sahiplerine tanınan en büyüfe güvence budur. Nitekim televizyon reklumlarında, devletten vergi kaçvrmayı özsndirircesine özellikle vurgulanan konu da budur. Bu yolla bankalarda biriken paralann, kredi olarak özellikle sanayi ya da ticaret hesimlne afetarılacağı ve tüketimin de bu yolia kısılacağı düşünülmektedir. Bu uygulamamn sonucu ne olur, ne derece amacına ulasır simdiden kestirmeh oldukça guç. Ancak bazı olgulardan hareketle. adsız hesaplann piyasada var olan önemli miktardaki kara parayı banka sistemine çekeceği kuskuludur. Bunun nedenlerini şöyle açıklayabiliriz: • Sanayi kesiminde kullanılan kara paranın önemli bir kısmı yasa dışı islemlerde kullanılmahtadır. Örneğin, dışandan feaçate hammadde ve yedek parça getirmek gibi. Türkiye'de özellikle sanayi hammaddesi dışahmı için yeterli döviz butunmadığı sürece kara paranın önlenme olanağı yoktur. Ticari işlemler sonucu doğan kara para yasa dışı döviz alımında kullanılacağından (hammadde alvmı için) bu paranın banka sistemine girmesi de olanaksızdır. Çünkü, kara para banka sistemine gU rerse, sanayici hammadde gereksinmesini karsılayacak kaçak dövizi alamayacaktır, • Başka yönden, ticaret kesiminin elinde biriken kara parayı bankaya yatırması ise tacirin Çikarlanna ters düser. Tacir, ettnde biriken kara parayla milyonlarca tiralık faturasız mal alabilir v» satabilir. büyük kar sağlar. Daha önemlisi, tacir Maliyeye harsı düsük kar beyanım da sürdürebilecektir. AsUnda •kara para» dediğimiz milyarlann tümu banka sisteminin dışında değildir. Büyük bir bölümü zaten banka sisteminin içindedir. Bu paranın banka sistemi içindeki tşleyifi de çok ilginçtir, Buna şöyle iki örnek verebiüriz: a) Elinde önemli miktarda kara parası olan sahıs, banka müdürüyle anlaşarak gercekte olmayan bir kişi adına hesap acUrmakta ve bu hesatn. kendisi kullanmaktadır. b) Servet beyanlan yıl svnu esas ahnarak duzznlendiğinden, mevduat sahibi bankadaki hesabında biriken kara parayı. yıl sonunda çekmekte ve ertesi yıhn başmda tekrar hesabma yatırmaktadır. Bu arada gercekte para yatınlıp çekilmekte. sadece göstermellk muamele yapumaktadır. Görüleceği üzere, faiz oranlanmn serbest bırakılması ve kara para sahibinin admın bUinmemesi aslında kara paraya çözüm değildir. Tıpkı döviz bozduranlann kimliğinin sorulmaması nasıl döviz girişini artıramamış&a, adsız mevduat sertifikası da hara paranın banka sistemine girişini özendiremeyecektir. Bu kararla sadece ellerinde kara parası olanla* ekonomik sistemin isleyisinden daha çoh yararlanacaklardır. *««*brov*skul*< borukluklardakt trambosittarin agregasyon v* adhe«ionunu on(«y*e> IŞILDAR tNblllZtc lurıınrc •Tıbbiyelilertüıgü INGİLIZCEDERSLCRI • ÜSS81 OENELYETENEK OtMtmrft # ı p v f ı d « m o l e Trombostaz " 5 m g •cza depolarına dağrtıldiğını arz ederız •MNMIO b* d t •ı • • OSS 80 Tüm sorulart veaçıklamalı yanıtlan:150TU • ÜSS 79 Sorularıveyamtlan :100 TL. YAYINLARIMIZ KayıîlarBaşladt • ACTIVE PASSIVE, DIRECTINDIRECT: 100TL. TOrfcçe ayrıntılı açıklama, y üzlerce aliftırme • ENGLISH BY TESTS (Testlerle Ingilizce) 300TL. 40Test,1600 Soru, kolaydan zora çoklan seçmeli (Anon s Reklom: 51) 50BS • KENOİ KENDİNE 72 OERSTE İNGİLİZCE: 750 TL. Baftan ıon« ronkH reslmli.Türkçe açıklamalı.orljinal kasetl ekli • DIALOGUES: (Guncel Oiyaloglar. Orijinal kaseti ekli) 500TL. • SONGS FOR STUDENTS (Orıjınal kaseti ekli) 500TL. ŞARKILARLA İNGİLİZCE tense(Zaman)laragOreseçılmissarkılar • LOOK.LISTEN AND LEARN (Bak, dinle veögren) 2250TL. Çocuklar için Ingilizce (Üç orijinal kaset) Bir ori jinal kltap.bir Türk. çeaçıklamalıel kıtabı ^^ Siyasal Bilgiler Fakültesinden Duyuru YÜKSEK LİSANS (MASTER) VE DOKTORA PROGRAMI Fatcüttemizde uygulor.makta olan iısansüstü öğrctlm programı «Iktısat», «Sıyasal Bılimler» ve tlşletme» alanlarında yapılmakta, «Siyasal Bilimler» alonıno ait progrom, «Siyaset Bilımi», «Uluslararası ilişkiler», «Sosyal Siyaset» ve «Yönetim Bilimı» dallarında sunulmaktadır. Programda normol olarak iki yıllık çalışmayı gsrektiren yüksek lisans (Master), dört yıllık çalışmayı gerektlren doktora öğretimlen yer almaktodır. ilgili bütün yüksek öğretvm mezunlarına açık bulunan programa kabul icin giriş sınavlarında başarılı olıno şartı aranmaktadır. Giriş sınavlarına girebilmek İcin iki resım He Wf* likte en geç 24 Eylül 1980 Çarşamba günü saat 17.00'ye kadar Fakülteye başvurmak yeterlîdir. Giriş sınavlarına sınav tarihinde henüz mezun olmamış olanlar do girebilmekte, ancak, programa kabul icin Kasım 1980'e kadar mezun olmak gerekmektedır. 19801981 Öğretim yıiı icin giriş smavlan (yabancı dil ve bilgi yeterlik sınavları) 26 Eylü! 1980 Cumo günü saat 10.00 ve 14.00'de Siyasal Bilgiler Fokültesi'nde yapılacaktır. Yabancı dil sınavı. yobancı dilde yazılmış metnl, yabancı dilden Türkceye sözlük yardımryla çevlrmedekl boşarıyı ölçmeyi amaclar. Konu ile llglll genlş bilgi mesal saatlerl 'çlnde Pokültemizin Yüksek Lisans ve Doktora İşieri Mudürlüflünden öğrenllebillr. (Basin: 6843) < 5009 •TARGET1,2ve3Herkitapla Serijlnal kaset. 1 TOrkceaçıklamalı el kltabı. özellikle Anadolu Liseleri hazırlık sınrfı ftğrencileri için çok yarariı.(ORTAOKUL DUZEYİNDE) AYRI AYRI: 3000TL. ÜÇÜ BİRLİKTE: 7S00TL. • IŞILDAR(Aylıkdergı)yıllıkabonetutan 240TL. IngilizceTürkçeGülmece, bulmaca, bilmece • KERNEL LESSONSINTERMEDIATE: 5800 TL. (LİM dOzeyinda) Bir orijinal kitap, bir TOrfcçe acıMamaJı el klUbt.10 orijinal katet. • KERNEL LESSONS PLUS: 3750TL. (llerl duzey) Bir orijinal kitap. Bir Türkçe açıklamalı ei kltabı. 8 orijinal kaset. YAZARLAR: ORHAN ERCEMMÛRSEL IŞILDAR ZAFER ÇAGLAR IŞILOAR po»l«ç«kl hesap no:106127 Isteme 1ŞILDARAKSARAYİST Tel:213355 BURJUVAZİ İÇİNDEKİ KAVGA KIZIST1 CAM İŞCİLERİ KARARLIDIR. BARIŞ MÜCADELESİNİ YÜKSELTELİM. FAŞİST MİLLİYETCİ HAREKET HÜSRANA L'ĞRATILACAKTIR. AORES: Abdülselam SUVAKÇI, Boşmusahlp Sok. 10/11 Cağsloğlu İSTANBUL • • • • GREV ÖZEL SAYISI: 3 187. SAYI ÇIKTI t SablM : CumınoUct Matbaaeılık «• GsnteeUlk T J13 adıo» : NADİB NADİ t Genel Yaytc MöddrC: Ofcts? KDHTBÖKE » MOesnca MüdürO : Emine UŞAKUGtL •3 Yazüjler, MüdOrt t Ortaa > Basan «• m » : Oan&tartjet *a GaaMacülk T J l ^ Ctgsloğhı Tttrkoca8i Cad No.: 3941. Posta Kutcuo: 3*6 ÎSTANBUL Telefon : 30 97 01 CUMHURİYET BASIN AHIA» TASASTNA 0YMAT1 TAHHeT EDEB t ) BÛP.OLAR : İVKMU KODUT SokBk W* YenişeUr Tel : 17S8 66 17 58İ5 t ) IZMtK: Baltt Zty» Bulvan No 65, Kat: 3 Tel : 35 47 00 13 13 30 # ADANâ s AtatOrk Cad. Türk Rsvs Kunnnu İ; Ham R*t: 3 No : U Tel : U 5S0 İS m ABONE ÜCRETLERİ Ayttr Ynrt Ki Yort difl X > • a 300 800 1J00 M 0 0 600 1.800 3.800 7.300 TAKVİM • ETLCL naı Oçak Bcretj grnplanoa Aokar* A b o o a v e n a s Tel: 18 33 35 4 41 6M U.13 tktnB Akran TMsı a.ıı
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear