22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İ K î İS F.YLÜL ec*n Tsaftato ya2im<3a 'arl'hîn «lyaeal olaylara ve kişılere ağırhk verdiğınl yarinki toplumu onlann yarattığı izlenimini uyandırdığını, bu yüzden de. basit tasanlann (işlerinde güçlerinde insanların) •Tarihi yapan insandır» savma Chele sınıfsal bakımdan örgütlenmemis toplumlarda) uzak kaJabileceğini anlatmak îstemiş, ba»tta bir yazımda sanat tarihi. bilim taribi konusunu ele alacağırfu yazmıştım. «Tarih» sözünden sadece sıyasal tarihin anlaşılma•ı benl hep yadırgatmıştır. Yenl tarihçilerin efl biliöısel çahşanlan bile, siyasal olaylar dizisi içinde sanata ve bilime, tutarU. vazgeçilmez bir yer vermekten çogun saçınmaktadırlar sanM. Gerçi sanat ve bilim. onlann kiraplannda saygın bir karşılama görür; ancak tarihçiler için bunlar öyîesine yuce konuiardır ki, başkalarma bırakümıştır bu yüzden, sanat ve bilim tarihçilerine. Hele, halkın tarihi demek olan roman büsbütun savsanmıştır. Bundan ötürü. tarih» öeyince. kimsenin akhna sanat, yazm, bilim tArihi gelmez. Diyelim. bizim topiumumuz, tarjhe düşkün bir toplumdur. tarih ansıklopedilerinin. tarihten çıkanlmış romanlann, fiimlerin gördüğü ilgi bunun göstergesidir. Ama sanat ve yazın tarihine. bilim tarihine. benzeri bir ilginin duyuldugu söylenme^ Toplumsal gidişe bunca yabancı konular mı dır bunlar? Yaygın kanı, geleceğimizin yalnızca siyasal olaylar ve kişilere bağh oldu£u. sanat adamlannın, bilim adamlannm ise, özel meraklan ardmda koştuklandır. Eu özel merakların. toplum yaşammda neleri, nasü etkileyeceği başta kimsece büinemez. Becquorel'in, uranyum tozunu bir fotograf fılmine serpip. lâboratuvanndâ bır çekmeceye kapattığmdan kimsenin haberi yoktu. Claude Monet. «Impression» adl>. tablosunu boyarken. insan bakışının. buna uygun o!arak da insan düşüncesinin nelere açılacağını biliyor muydu? Rönesans resmi olmasayda bilimlerimizin gelişimi gecikmez mıydi? Beethoven'siz bir yeni çağ düşunülebllir mi? fSanatlarm ortak niteligi. varolanı aşma tut kusudur.) 6 olaylar ve görüşler BİLÎNÇLÎ DOCA Melih Cevdet ANDAY set adamınm hangi biîimsel. sanatsal etiunükierin sonucu oidugunu düşünmeye hevea etmez. Böyle olması da kaçmılmazdır. Ekmeğim, barınağım, sa^hğım. aııemin yaşamı için bilime, felsefeye, sanata başvuracak değilim ya! (Fırmc.iık. yapıcılık. hekimlik, bilimlerin uygulamalandır.) Ama bıze gerek semelerimizi sağlama yetkisinin neden siya set adamına verildi&ini kurcalamağa hiç de özenmeyiz. Tam bir yabancılaşma örneği dir bu. Gerçekte biz, slyaset adamlanmızı seçmiyoruz, onlar bizi seçiyorlar, tarih adına. Oysa siyaset adamlan içinde. tarihin zo runlu, kaçınılmaz gidislnl anlayan pek az ki si yeti=miştir. Bunlar da, bilim adamlanndan öğrenırJş. sanatçılardan esinlenmişleraır. Denebilir ki, yenetekli bir devlet siyaset adamı, bilimlerin. sanatlann öngördüğü, top lumda bir tohum gibi patlamayı bekleyen yeni bir yaşam imgesirii, nice savaşım sonucu oluşmus bir birikimier biresimını. nice bastınlmıs özlemler. dos'er toplamını, yığının irngeleminde gerçekleşebilir kılan adam dır Örneğimizi gene bizden alalım: Mustafa Kemal. sömürge ve yan somürgelenn kurtulusunu, kesenkes yaşama geçirilecek bir inanç olarak görmüş («Yarın guneşin doğacağma nasıl inanıyorsam...» diyordu) ve toplumumuzda bu gerçeğl ülküleştlrmiştir. Bunun karşısında durulamazdı. Ama bağımsızhk ülküsünun böylesine göç kazantnası, bir sıra savaşm ve savaşımın sonucudur. Insanlar bu uğurda ölmjşler ve uluslann köle edilemeyeceğini tanıtlamışlardır. Onlann bu uğurda ölümu göze almalannı temellendiren inanç, ulus kavramının or taya çıkmasından, bu kavramın kutsal bellenmesinden alır hızmı, bu ise, ekonomik ve kultürel bir sıra oluşumun ürünüdur, bilinç çağcıl olanak gerektirir. Bireysel istem ile toplumsal eylem ara sındaki birliğe deginmek istediğim anlasılmıştır sanınm. Almanlar, bir yuk vagonuna j Ama ben, çeçen yazımda ele aldıgım, bireyin tarihe etkisi konusuna döneceK olursam, diyecegim ki, bu sorun. sanat ve bilim etkinliklerinde bize oldukça açıkhk getirecek bir niteliğe kavuşur. însanın. işgücündekı artı değer gibi, us gücünde da bir doğrurma (yaratıcılık) niteligi vardır. Siyaset adam lan, bilerek bilmeyerek, bilim ve sanat adamlannın düşünlerini uygulamaga, gerçekleşleştirmeğe yönelmişlerdir. (Bunlardan haberslz olanların adları bile kalmaz). Ama günlük yaşamın baskısı. sıradan bir yurttaşta. sorunlarını ancak siyaset adamımn çözebilecegi kanısını uyandınr; klmse. siya Fransa'dan yuz yirmı direniciyi do'durmuşlar, kampa gotüruyorlar. Vagondaki duium dayanılır gibi değildir, üst üste insanlar baş gece. ancak tek ayaklan üzerinde, zar zor durabilmektedirler. Hiç bir umut yoktur Bir den bir ses duyumr «Çocuklar, bir jcy yapmamız gerek! Bu yolculuâru yaprn'1} o.an Jorge Semprun (ölüme Yoîculuk). şöyle sürdürüyor öyküyö «Böyle kötü anîarda mutlaka biri çıkar ortaya. duruma müdahale eder. P?k işe yaramasa da, bir ç.kar yol gösterip ne yapılması gsrektiğırı: <Uı.atır. Dağılmış enerjilerin seferber ediim'.sini sağlar böylece. Bu gibi anlarda mutla^? fcir ses duyulur ve rastlantı sonucu birarava gel miş. düzensiz bir insan topluluğumın o:le gizli bir yapı tasıdıâi. işe girişmeye !ıazır bir sürü istekli banndırflıgı çıkar ortaya. Eldeki olanaklar ölçüsunde, geçek'.eşru^ üla sılıgı bulunmayan kimi tasarılar çevrosînde birleşilir. Belli bir tutarhhk veren budur işte. Ve her zaman, dujulan ses. dvjiıma iw dahaîe edenin sesi, kendini din!etir.> Evet, insan, istekleri. istemleri clan bun lan gerçeklsştirmek için bir ses bekleyen yaratıktır. Yukardakj örnekte ses çıkaran adam ile bu sesten ötürü «gizli bir yapı içinde» bulunduğunun bilincine vanveren ki şiler, bireyin tarihsel rolünü ortaya koymHk tadırlar. Tarihe ne zaman, nasıl girecegim'zi kestiremesek de. tarihin kapısı önünde bnlundugumuzu unutamayız. Toplum, biztm dışımızda bir varlık değildir, kendi bildiğince değişmez. Ama bizim istemlerimizaen hangisinin toplumsal nitelik kazi. acağı sorunu. başlı başına bir bilinçlenme sorunudur. Geçen yazımda, bireyin basit günlük yasimından ve kuçük isteklerinden başlayarı.k, onu toplumun iyesi kılacak daha ustün istemlere adım adım ilerleyişinin, bu bilinçlenmenin uslamlamaâinı aradığımdandı. Bas tan düşünmek, birlikte düşünur gibi yumak, böylece doğrulara birlikte varmayı denemek. öftretmeyi değil. uslarolamayı yeğ benfm giW bflisizTerln ka yol yoktur ki Halktan bırı ibem ne mut lu bana! îşte bu konudaki amacım da, halk tan birinin, toplumsal olaya seyirci kaJmaktan nasıl kurtulabilecegi idi. Sürdürelim dlraz daha. Bilimsel ilerleme. sanatçılann asma amacına yönelik sezgileri, belli bir topluma özgü kalamaz. duşünler bütün ınsanlıga yaydır ve zamanla açık seçik ülküler biçimine burünür. Sözgelişi. türlenn kayna|rı sorunundaki çağdaş buluş. insan düşüncesinde öyle bir devrim yaratmıştır ki. o güne değln gericiliğin, sömürünün, buyuruculugun kalesi olan ve değişmezliği toplumun yazgısı diye göst«ren bir takım kurumlar sapıt sapır dökülmeye başlamıstır Fakat değişne nin, yarını kurmanın güç kaynağım sadece duşünlerde arayıp bulmağa kalkmak da ya. mltır bizi Gerçi beyin, işgücünün artı d&ger yaratması g:bi. dogurucu. asıci nitelikta çalışır. ınsanın üstünluğudür bu; ama biz. basit ınsan'.ann topluma. tarihe etkisini konuşurken, kendimizi üstün kişılerin buyruguna kaptırmadan diyebiliriz kı, o^Jüşünlerı de oluşturan, inssnlann toplu olaralf yaşam lannı urettikleri ılişkı b;çimidir. Sözgelişi sanayilesme, toplumda sosyalizmı grüncp' so run durumuna getirir. Beğensek. beğenmesek de böyledir bu. Sanayilesme nasıl Ualkınmanın zomnlu yoîu ise. sosyalizm de sanayileşmenin fkapitalizmin) doğal sonucudur. Ama tarihçi bunun, ne zaman olaca&mı söy leyemez, onun işi geçmişi yorumlamaktır. Mustafa Kemal başariya eremeden ölebıîirdi, ama uiusal kurtulu^ sava^ının tarihe gömülmesi olmazdı bu: sömünirü devletle sömürülen toplum arasındaki çatışkı oyle bir nitelikte idi ki, ışlenmemi? madd^teri ellerinde tutan. tüketici durumuna ft«stirilmiş halklar, bunun bilincine varmakla emperyalizmin temellerini sarsmaya başladılar. Bütün somürgelenn bu süreci yaşadığını biliyoruz. Demek biz de, Atatürk gibi, yakın gelecegi güvençle kestirebiliriz. Bu güvenç. eylemlertmize destek olur. Ancftk toplumsal • gerekirciligi. însanm özgür seçlmi ve savaşım katkısı d'.smda işler sanmak, •kendiliğindenlik» denilen bir tür tembellige yol açar ki. bu durumda tarihi insanlann yaptıgı savı. doğalcılıça. hatta" yazgıcılıga bırakır yerini. Toplumsal uyanış, güçbirligi ederek yannı kurma bilindnin yerleşmesi demektir. Çünkü topiumun temel ögesi insandır. yüzyıllardır yazgısına ya bancılaştınlmış insan. Bu yabancılaşmayı yoK etmek için. konu, yalnızca umut verme açı smdan degil. ussal olar3k da. bütün tereddütleri bir bir inceleyerek. adım adım, baştan sona, sürekli ele alınmalıdır. Toplumu, ^bilinçli doğa kılmaktır amaç Filozof ile Öğrencisi yumuşak; ama, deiici bakışlarıyla bakardı. Bilirdi evren I, yaşamı, dunu, bugunü. yarını... Kıtaplarına dalar, sayfaları kanştınr notlar alır ve durmadan düşünurdü. öğrenci deü dolu bir gençtı. Kamıştan düdük yaoar kırlarda oıigmlar gıbl koşor. derede yüzer, kitaplara boş verir, derslerinl gereglnce hazırlamaz, yarınlorını düşünmezdı Cin gibiydi; hazırcevaptı: kibrit çakar gibi parlar; oklına ne gelirse söylerdı Fiiozof arasıra öğrencısıni karşısına alır, öğütier verır, tartışma yollorını arardı. Bugün vıne öyle yaptı filozof ve sözcükleri tane tcno söylıyerök dedi kc Kuşların yürürken bile kanatları vardır. Öğrenci hemen yanıtladı: Ey öüyük ustam kuşların uçarken oıle ayakian olduğunu sakın unutma!.. v F Çalışan kazanır. O Kazanan calışır. F Cennette öyle cok melek vardır kl Cennetf» melek önemini yitirir. Û Demek ki önemsiz biri de Cennette melek c4abilir F YGğmurdan sonra hava açar. ö Açık havadan önce yağmur yağar. F Umut yoksuiun ekmeğıdır. ö Ekmek yoksuiun umududur. Filozot saşırdı. Nasıl oiuyordu da her gerceğin tersi de gerçek gibi görünüyordu? İçin için kuşkuya duşmekie birlikte filozof sözünü sürdürdü: F Güzel bır yapıt ıvı bir taklıttır. Ö Güzel bir taklit iyi bir yapıttır, F Aşk, kopeği bile uyakla (kafiye ile) havlatır O Uyakla havlayan köpek aşıktır. F Her polıtikacı kendı yalaninı yutarKen Ö(ÛT. Ö Kendi valanını yutan her poiitikacı ölur. Filozof bır kez daha sarsıldı Öğrencısms venüıyor muydu? Oysa oğrencı Kurnazdı. Her sözü corap giN ahyor, tersine çevırdikten sonra kullanıyordu. Filozof yenil£iyi icine sindıremediğindert tartışmoyı bitirmedi: F Oünya sonsuzluğun İçinde blr parantszdir. ö Parantez sonsuzluğun içinde bir dünyadır. F Korku bilgisizlikten dogor. ö Bilgisizlık korkudan doğor. F Edebiyat, yazılardan oluşan blr Cumhurryetflr. ö Cumhuriyöt yazılardan oluşan bir edebiyattır. F En kötü hopisanede olmak, en İyi okulda <Amakla eşanlamlıdır. ö En tyl okul. en kötü hapisane gibidlr. F Düşünüyorum, öyleyse varım. ö Varım öyleyse düşünüyorum. Filozof en sonunda kızdıt Sacmalıyorsun. dedi. benim söytedlklerlmln zıdN dına gitmekle gerçeğe ulaşamazsm. öğrenci sordu: Ustam, gerçek dediğin nedlr kl? Filozof güldü: Bak, dedi, sana Şlrazlı Şeyh Sadi'nln blr öyküsOnö anlatayım. Bir çıfıt İle bir Müslüman kavga edlyorlarmış. Müslüman diyormuş kk eEğer sözlerim gerçek değilse senin gibi cıfıt olayımı Cıfıt kahkahayla gülüp yanıt vermiş: «Eğer benim söylediklerim yalar.sa senın gibi Müslüman olayım». Demek ki gerçek insanına göre değlşiyor. öğrenci: İnsanına göre değlşmeyen gerçek yok mu? Filozof. Var. ama o gorçek sözlerde değll, yaşamın s(h reçlerinde ortaya çıkar. »* • süne oek Geniş ainının bitiminde sayretF mış beyaz düşerdi. başlaroı. Gozlüklerinin ustünden saciorı ilozof gun görmüş geçirmlş adamdı. Aksakalı gdğ" OKTAY AKBAL EVET HAY1R Kemalist Eğitim Derken.. günün kftaplcm "MEHMET ALİ YALÇIN ROMAN ODULIT •• •• •• KAT1LMA KOSULLARI • günün kitapları KİTAPSEVERLERİN TEK DERGİSİ cilkokullardan üniversltelere kador Atatürk'çü, diğer bir deytTile Kemalist öğretım yopılocağına ve bövle bir fıkır uretıleceğine, tom aksine soğ. sol ve irlical fikirler üretümıştir.» Devlet Başkanı Org. Kenan Evren'in basın toplanh» smdo eğıtimle itgili sözleri bunlar... Aynca Evren Paşa öğretmenler ve profesörler orasında Kemalist öğretim» karsıt kıçiier bulunduğunu, bu yüzden de «tertemız çocuklorımızın»» düşrnan gruplora bölündüklerinl söylemtştır. Sonuc olarak. tBüvük Atatürk'ün Cumhuriyeti emonet edeceği genclik yetiştirilmemiştır.» kanısmı belirtrriştir. Herkes bilir k| Atatürk'çü eğitlm derken, tum halkımızı eğitmek, uygarlcştırmak. beilrll bır ınsanlık düzoyine cıkarmayı anlıyordu. Bunun bir odı do holk eğitimıdir «Düsününuz ki bu mllletln, bu sosyal topluluğun yüzde onu, yirmisl okurrayazma bil'r, seksenidokscmı bilmezse bu ayıptır. Bundan ınson olantarın utonmasi lâzımdır.» dıyor, ama sucun halkta olnnadığını, suelulann «Türkün seciyeslni anlamayarak kafosını bir takım zıncırlerie saranlar» olduğunu söyiüyor ve «Artık rrazinın hotaıannı kökünden temizlemek zomanındayız. Ho»aian tashıh edeceğız» diyordu 1922'de... «Uygarlık düzeyme yetisfnek onu aşmak Için en hu"uk güc. öğretmendl, öğretmenlerdi. Mustafo Kemal Posa onlara şöyle seslenlvordu: «Arkadaslar hiç bir zomon hatınnızaan çı^mosın kl Cumhurıyet sizden tfikrl hür, vicdanı hur, irfanı hur» nesiller ister.» Tevfik Fikret'in ıFikri hür, vicdanı hür, irfanı hür bir şoirim» dlzesinden kaynaklanan bu görüş doğrultusundo yeni kuşaklar yetistirilmelivdi. Atatürk dönemind© ilk, orta ve yükss'< okullarda Izlenen yöntem buydu: tFikrl hur, vicdanı hür, irfcmı hür» bıreyler yetiştirmek, böyle bireylerden kurulu bir toplum, çağdaş uygarlık düzeyinde bir ülke voratmak... «Komuoyu ulusun icinden taşon ceşltll ffkirîer denizidır. O denizds değişik okımlar, değişik tartışma dalgalan yaratsr. Kamuoyu ruhsal bir dünyadır.» der 1932'de basılan Vatandaş İçin Medeni Bügüer kitabında... Bunun yolu do belırli bir ulus bölümünün çocuklannı okutmak, onları toptumuna yabancı birer ıyoban> yapTtak değıidi eibet' Atatürk'ün eğıtımden amacı, tüm ulusun topluca uygarlık dünyasına yükselmesiydl. Yurtta okumas'Z yazmasız ınscn bırakrramok, kadınerkek eşıthğı içinde tüm halkımızı üretıme, yaratıcı calışmaya /ortellrneK, dın ve dunya ışlerıni kesmlık'e oyınp mem'eket işlerıne her türlü fanatik düsunceierl korıştırmamak... Vatcndss lcin Medeni Bilgiler kitabında der kl eTürkiya Cumnunyetmt kuran Türk halkına Türk mılletl denır. Türk mıiletı nalk ıdaresı olan Cumhuriyetle Idare o'unur bir devlettir. Türk Devletl lcyiktir. Her reşit ctınıni seçmekte serbesttir Türk milletinln dill Türkcedır. Türk dıli aünyada en güze!, en zengin bir dildir. Turkıye de hiç bir kımse fıkirlerinl zorla başkalarına kobu! ettırrreye kalkışomaz ve böyle blr seye müsaade edilemez.» Kemahst eğitlm "öâretlm blrliğl" ilkesine v» Atatürk dbnemınde kabul edılen yasaya dayanır. Ne yazık ki bu oğretim bırliğinden bugün iz kalmamıştır. Atatürkçü eğıtımi yaşatmak, canlandırmak icin yapıiacak iik iş, öğretım birlığini vürürlükdeki devrim yasasıno göre uygulomaya başlamaktir. Atatürk «Ulusumuzun yurdumuzun eğitlm kurumlan bfr olmalıdır.» diyordu. Ama 1946'dan sonra yanlış v«' tek yaniı bır demokrasi oktmının Itışiyie bu eğitim birliği iîkesı param parca oldu. Gençlîğin dsğişik bolüklere ayrılmasının ilk adımı bu yanlış uyguKıma olmuştur. Atatürk devrımınin eğıtım pohtiKasma gen dönuiecekse uyguianacak yollar, yöntemler ortadcdır. Laiklik ıikesına dayanan, cağdaş uygorlık ve bılımdsn güc alan, tüm hoikımızı âğitmeyı amac belleyen, blr planlı öğretim birlığı icmde "fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür' kuşaklar yetiştirme savaşına yeniden başlamalıyız. Gerıcillğe, oağdışı tutum ve düşuncelere, kişisel ya da gündetik siyasal cıkar hesaplarına aldırış etmeden... Dayanacağımız güç, halkımızın uygarlığa olan bağlılığıdır. Atatürk tYürümekte olduğumuz venilik. evrim ve uygaıiık yoluncia. sizterden msydana gelen bir Turk ordusuna dayandıkca. ne olursa olsun başarılı oiacağımıza Inancım kesındır» diyordu Bu aydın ordusu. bu K»molist devnmin sürekıi aşamaiara, yeni yertl atıiımlora yıllardır susamş ordusu, gerilikle, btlgisiziikte, cOĞdi9i!ıkia. r.kelllk:© scvoşmava haztrdır. 1 Ntsan 1980'de kaybettiğimiz; yayımladığı değerii bilimsel yapıtlar ve toplumcu gerçekçi romanlarla toplumumuza büyük katkılarda bulunmuş; gazeteci, yazar, May Yayınevi sahibi Mehmet Ali Valçın âdına "Rcman Cdulü" konmuştur. Mehmet Ali Yalçın Mehmet Ali Yalçın RoRoman ödülü man Ûdülüne toplumcu May Yayınları gerçekçi romanlar katılır. Yapttlar daha önce hiç bir Babıâli Caddesi No; 19/6 Cağaloğlulstanbul yerde yayınlanmamış olmalıdır. adresine elden veya pos» Yapıtlar üç kopya olarak, tayla teslim edilmesi gekağıdın bir yüzüne daktırekir. loyla ve iki aralıkla yazıl • Sonuçlar 1 Nisan 1981 malı, her kopya ayrı ayrı tarihinde ilan edılecektır. dosyalanmalıdır. Gönderilecek eserlerin en aı 150. en çok 300 say ODULLER fa olması gerekir. Yarışmaya seçiciler kurulu • Birincilik alan yapıt yayınevimizce yayınlanacak ve MAY Yayınlannın yave 50.000 TL. ödul alekın çevresi katılamaz. caktır. • Ikincilik alan yapıt yayınKAT1LMA BİCİMİ evimizce yayınlanacak ve 30.000 TL ödül alacaktır. Yarışmaya sanatçılar bir • Uçüncülük alan yapıt ya"rümuz"la katılacaktır. Yayınevimizce yayınlanacak pıtın ustunde gerçekkimve 20.000 TL. ödül alaliği belirten bir yazı buluncaktır mayacaktır. Gerçek kimlik yapıtla birlîkte kapalı bir zarf içinde gbnderilecek, zarfın iistüne "rümuz" ve ÖZEL KOSULLAR yapıtın adı yazılacaktır. Ûdül atıp yayınlanmaya Zarfıniçineyazarm getçek hakkazanan yapıtların her adım, kısa yaşam öyküsü. turlü yayın ve telif hakkı nu, adresini vevarsateleMAY Yayınlarına ait olafon numarasını belirten bir caktır. kağıtla birlikte bir fotoğrafı konulacaktır. Derece alamöyan yapıtlar, zarfları SEÇİCİLER KURULU açılmadan sahiplerinegeri veriiecektir. DEGERLENDIRME • Oylar kapalı zarf usulüyle, gizli oyla ve gerekçeli raporlarıyla veriiecektir. • Oylamada salt çoğunluğu alan kazanacaktır. • Oylamada raportör olarak MAY Yayınlarından bir temsilci bulunacaktır. (MAY Yayınları temsilcisi oylamaya katılmaz). Yapıtların engeç 31 Aralık 1980 tarihine kadar İİİTAPLAU Eylül Sayısında Torık DURSUN K. Aıpaslan BERKTAY Sulhı DÖLEK Bulent HABORA Necatı ZEKERİYA A. KOKLUGİLLER Muberra PASİC Ayşa ZAHİROVİC Numan KARTAL 100 Sayfa 50 llra (Tek sayı İçin pul göndermelidir. Abone: Yıllık 500. Altı aylık 300 !ıra Hab9rıeşme: Nuruosmaniye cad. özaydın Han Cağaloğlu • İSTANBUU Dağıtım: TEMEL DAĞITIM Ferruh DOĞAN OKTAY AKBAL Atatürk Yaşadı mı ? ATATORK, ATATÜRKCOLOK, KEMALİST DEVRİM KONULARINDA BELGESEL YAZILAR. DENEMELER VARLIK YAYINLARI EDERİ 40 LİRA (TÛKENMEK ÜZERE) (Cumhurıyet: 5285) Burhan Arpad, Şükran Kurdakul, Hasan İzzettin Dinamo Erol Toy, Asım Bezircî MAY YAYINLARI MUU Egüim BaJtanlıeınc» Okokullara saljk verilen, ötretmenleroı ögrencılenn tum parasız yatüı ve y»bancı dllle 6ğreüm yapao otaUlann jlriş sınavlarına hazırlanmalannda yararU görülen, MUAMMER ve NEHMİN YüZBAŞIOĞLU'nun yazdıklan. SONBAHAR SAYISI 36 bedenden 52 bedene kadar anahtar ve çift patron ilaveli olarak sonbahar modelleriyte ÇIKT1 Tüm Bayllerde Dağıtım: GaMeDa ( UYGULAMALI KOLAY DİLBİLGİSİ'nin baskısı yapılmaktadır. SİPARİ3: ÇELTÜT MATBAASI Nuniosmanlyt Gazlslcanpafa Sk. 13 İSTANBÜL. Türkiye Yazıları Şıir Dizisi: • Hüznün isyan Olur (Ahmet Telli) Ö.F. Toprak ödülü • Kendinin Avcısı (Metin Altıok) Ö.F. Toprak ödülü • Mayıs (A. Yaran) • Remo ve Solo (V. öngören) • Kurşuni Bir Siporde (G. Emre) • Olüm Yok Kl (Arif Damar) • Çakmaktaşı Kıvılcım (R. Hakkı) • Günlerin Yağmurunda (V. Colak) • Dövüşen Anlatsın (A. Telli) • Kırmizı KaranfH (Gülten A. Cankoçak) • Şenlere (Ali Cenglzhan) • Terimle Suladım Hollanda Lâlelerlnl (M. Vurai) • Bir Sevgiyl Görüntülem» (T. Saraç) • inceleme Dizisi • Varidat (Şeyh Bedrettin) • Anayasa (Tam mettn. Açıklamalı M. Emin Değer) • Yazışma ve Haval» Adresl: P.K. 387 Kızılay ANKARA (ÜSSÜYS) öğrencileri "SINAVLAR ÇOĞALSA DA BİLİM DEĞİSMEZ,, Yeni uygulanan ikı aşamalı sınav sistemı, daha önce uygulanan sınav lar gibi, birbirini tamamlayan bir butflndür BD konuda, şimdiye dek yayınianmış ve yayınlanacak tum yayınlardan faydalanabilirânb. lYUdız dersanesi yayınlan 2Gökşen dersanesi yayınlan 3Modeın eğitim fen dersanesi yayınlan 4Unkapanı dersanesi yaymlan 5. Murat Dersanesi Yayınları 6. Merkez Dersanesi Yayınlan 7. Antaş Yayınlan Ji , ° 0 *e tflmseçkinyazarlann(USSÜYS) yaymlan . ile kolejlere hazıılık yayınlarını, fırmamızdan piyasa fiyatlannın altında lemin edebiliısiniz. Yıldız dersanesi yayınlan Diğer yayınlar Toptan '/c}5 indirimli Tek "t 20 ' Tootan ^ 3 0 indirimli Tek ^20 " (Ucretsiz broşurumüzü isıeyiniz) TvUnHMKat 1 Ko 12 B«}ikU}ltanbul 60 33 5061 76 40 • Yıldu PâZ«ri»m4, YILDIZ DERSANESfNİN bir kuroiuşudar aatilM : Cumhurıyet Matbaaeilık «• OaıeteelUk TJİ S adnn : NADtB NADt Gecel Yayıo MOdürtl: Otta» KIBTBÖKE A MOeueaa UOdOrO : Eminc U9AHUG11 » 8 YaalçJen MOdOrt : Orta» EHt!HÇ # Batan *• ysysn : CtsslıuTiT v» Gaatecil» T J l « . CagaJoglu «ı Cad. No.: 3841. Posta Kutuaı: 3i6 tSTANBOt, Teletoo : 30 S7 OS BASIN AHL4B VABASINA UYMAYI TAAHHÜT EDE» % BÜROLAR : ANKARA Koom 3i/i y«mişehir Xel : J 7 » » 1 7 » 6 S 18S3 3S % tlMtR: Haüt Zîs» Bulvan Wo. «R. K « : 1 T 6 İ : 2 S 4 7 0 8 1 3 1 3 S O # ADANA : Atatürk Cad Tdrk Hava Runcaa t» KB* : 3 S o : 13 T«l : M MO CUMHURtYET ABONE ÜCRETLERt Aym Turt Turt Oçtk Bu» TAKVİM U EYLÛL Gtae» M tmnk ı s « a »çl M0 9» l*» >*» dı«ı 600 1800 ÎJBOB 'V» âcret) grupianoa »» »Jııbgür» tyrıca uygulaıur. Abooa m İlaa Tel: 18 Î3 SS tkiam âkfaa i9j3 ».a
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear