01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
IKI CUMHURİYET 2 AĞUSTOS 1980 k» oercekten Türkçeyi sevenler. Türkcenın okw naklarından yararlonarak zenginlığını çağdaş bir duzeyg getırmek ıçın uğraşanlar, eskl deylşle «nlşangâh tonzımi» yapılmadon blr yoylıtn otesine tutuldu. Ancak, oyle şeyler yozıldı kl karsı devrımcıler, kendj gucsuzlükleriro bir kez daha ortoya koymuş oldular. Böylece, Türfcce ıçin gercekten calışonlann kendılerine güven* leri blr kat doho arttı Her Yaşayan Türkçemtz sayfası, TDK'yı ve yondaşlanm karalamalarla dolu ıdi Bunu yaponlar, şu ya da bu nedenia asıl kendılerım karalıyortardı ve bunun ayrımındo değıllerdı Bakınız. 9 mart 1980 günu Işanetleri Değıştırmek başlıklı yazısında Prof Dr. Mehmet Kaplan. dılde özleştirme ve bundan yona olanlar için. şöyte dıyordu* «Bu oyunu oynayanların buyük blr kısmı, Türk mıtllyetO'lığıne düşman olon şohıslardır... öztürkce torıh ve kültür düşmanlarının elmde bir beyın yıkama vasıtası halırve gelmıştır... Suç elbstte genclıkte değıldir, onlara tarıhı ve mıllı kültür kaynaklarına gitmeyi engelleyen kötü maksatlı maarıfçılerdedır» (1) Bu kötü maksatlı moarifcilerın kimler oldu Öu sorulsa, sanırım. bunların boşındo Hasan AH Yücel'ın geldığı soylenecektT Saym Kaplan yazısını şoylo bağlıyor. \ «Okullanmızda eskı eserlerımızln dılı öğre^ tllmeye boşlayınca mllK kültür kaynoklan yenh den gurül gurul okmaYa başlayacaktır Ben bundan asia şupba etmıyorum » Bıri cıkıp Prof Dr Mehmet Kaplan'a şöyle dıyebılır «Okullarımızda eski yopıtlarımızın dılının öğretıleceğıni söyluyorsunuz. Bakı'nın Ey pay bendl damgehl kaydı nam ü nenğ Takey heva yi meşgale1 dehri bıdıreng beytındekl dıi mı öğretüecek? Bu, bır uzmanlıR konusu değıl mı? Slz bıle, lıseler lcn hazırlodığınız <jers kıtcplarında eskl örulerle (metinlerle> ilgılı kımı açiklamalarımzdc nlce yanlışlanj duşmuştünuz » Sayın Kaplan, Tercüman'dakl bu yazısını hazırlarken, 1945 . 46 yıllormda, halkevlerı dergısı Istanbul do yazdıklorını orneğln bugun yermesı gerektığı Hasan AH Yücel'ı övduğunü bırazcık olsun duşündu mü? Söz konusu derginın 1 mart 1945 ve 15 ocak 1946 gunlü 31 ve 52 sayılanndo Dr Mehmet Kaplan adıyla yayımlonan Kaynaklora Doğru ve Nesrın Maddesl başlıklı yazılardan kımi bolumleri aktararak duruma acıklık getırmek ıstıyorum«Maarıf Bokanlığının bseterdekl Edebıyot derslerının okutulmasında yaptığı devrlm, kultur hayatımızda yenı bır cağ başlatocok kadar önemiıdır .. Gencın kafasına metınden uzak blf bılgı yığını yerleştırılıyor, fakat ona asıl eserterın mahıyetı tonıtılmıyor ve zevkı verılmıyordu . Bakonlık edebıyat derslerinde, metın'i ön plâna almak, dığer bılgilen oncok eseri aydın iayarak 10 Nısan 1980 dek. dort aya yaT kın bır sure, Yaşayan eTürKçemız sayfasıy4 ercümon gazeteslnde 19 Aralık 1979'dan 6o» ( olayiar ve görüşler ) NEREDEN NEREYE! fsmail ULÇUGÜR lotıcı blr vasıfa balfne koyırakla gerçek bilglye, bızzat eserle temasdan olınacok haklkl edebtyat hazzıno yol octı Bu Inkılâp, kültür hayatımızda yıne Moorıf Bakanlığımn başardığı cok onemli olan dlğer bir inkılâba müvazl gibidir. Bu da garp kültürünün kaynakkırına gıdişdir. Ger&k eski, gerek tanzımattan sonrokı edebıyat kırda asıl kaynaklarla geniş kıtle degil, sayılı bır zumre temas edebllıyordu Geniş kitleyl bes liyecek olan eserlerm kendı dtllerinden birkoc kışıce tanrnması bır zumre zıhniyetme ve hakimiyetıne yer verıyordu .. Hasan Ali Yücel demokrat blr hareketle dünya kültür kaynoklarını buyuk kıtlenln onurve getirdı... Klâsıklerın okulkıra ayn ders olarak gırmesi yahut ilgıli derslerm yanında okutulması hamleyi cok daha disıp lınli yapacak ve çabuklaştıracaktır. On buyuk eseri derin bır surette okuyan ve ruhuna yerlestiren gencten ortık korkulmaz. O butün t\a> yatı boyunca aroyan bır ruh olacaktır» (Kaynaklara Doğru) «Dıvan edeblyatında nlcln botılı nesir ayonnda, nesir yoktur*» soru9una artık koloy cevap verebılırız. Çunku Dıvan EdebiyatçMarı nesri şiirle karıştırıyorlardı. O devir neslrcllerl, asıl maddeleri olan realıteye, hayata bakacoklan yerde dil üzerinde oynuyortar, fıklr yerine süs ıcat edıyorlardı, Bızım tonzımat devrıne kodar suren orta cağımızda 'realıte kavramı' yoktu... Eski Inançların ve hayallenn kurduğu değışmez skolastık v© fantastık bir hayat ve dünya gorüşünün lclne kapanılmıştı. Batı, her şeyl 'mechul1 sayarafc, bedahetlerden dahi şüphe ederek gerceğı araştırmak tutkusu lle tutuşurken, doğu, her şeyl 'malum' farz edlyor. âlımone cefıoleti <cinde mesut uyuyordu. Bu sartlara göre, nesir bellenıleni t&krardan, nihoyet onu suslemekten başka ne yapabilırdı? Tanzımattan bugüne kadarkı Türk edebiyatı ve düşüncesl. bulanık ve kafesli bir pencer© arkastndan dünyaya bokış olarak tasvir edilebılır... Botılı nesrı besleyen, edeb<yat dışı. geniş bir bllgl ulkes. vardır. Bizım nesrimızl henuz çılgın ve vâhl, Tanrıça gözleri gerceğe oevrilmekten alakoyan Muhayyile idare ed<yor. BizJ bu büyuk hastalıktan Mılll Eflıtim Bo24 Ocak Kararlan'mn gerek yerlı sermayenin. gerek uluslararası sermayenin isteklerı doğrultusunda uygulanabılmesi, ücretlerin ne ölçude baskı altında tutulabileceği ıle yakın bir ihşkl içındedır «Enflasyonla mücadele»nin yaşama geçınlebilmesinm bir boyutunu yurt içı talebın suıırlanması oluş turmaktadır. Bunun ıçın de manınal tuketım eğılimi yük sek olan kesımlenn satın alma guçlerinin dondurulması, gerçekte ise. artan fiyatlar karşısında, gerıtotilmesl gerekmektedır. Bır suredır ucret artışlarına v e sendikah işçllere yönelen yogun saldınnın gerlsinde bu gereklilik yatmaktadır Bu karşı çıkma. «ihracatm artınlması«na yonehk onlemlerle de uyuşmak tadır Ucret artışlannın sınır lanması sonucu malıyetlenn ucretler nedenıyle artması önlenecek, dış pazarlarda re kabet etmek söz konusu olabılecektır Unutulan, mallyetler içmde ücretlerin payı nın, ne denlı sınırlanırsa su nırlansın, söz konusu rekabeti sağlayacak ölcüde yüksek olmadığıdır Ancak .toplu pazarlık uygulaması ıçınde ve Turkıye'nuı ıçınde bulunduğu toplum sal ve sıyasal konjonkturde, İŞ.Çİ ücretlennl dondurmaya. sınırlamaya yönelık önlemleri almak olası degıldir. Hele erken seçım sözlennin edıldigi bi r dönemde. Sendıkalann, fıyat artışlarına yetısmek amacıyla ıstedıklen ücret artışlanndan vazgeçmeleri, yaşanan enflasyon ortammda kendi tabanlannı yitırmeleri demektir. Bunu hıç bır sendıka kolay kolay göze alamaz. Istenen ucret artışlannın sennaye ta rafmdan kabul edileceğini de beklememek gereklr Bu durumun toplu sfizleşme görüşmelerinl cıkmaza sokacagı, kilıtleyecegi açıktır. Çözümü, sendikanın grev karan alması ve grev hakkını kullanarak çıkan uyuşmazlığa bır ÇÖzüm getırmeye calışmasıdır. Grev ise, elınde blrikmlş stoklar olan işverenlenn stok lannı entmelerine olanak sağlamakla birlıkte, genel olarak ekonomıde, özel olarak da bazı mallann uretimınde durmaya, düşmeye yol açacaktır. Oysa «enflasyonla mucadele» programmın bır başka boyutunu üretıminin artınlması oluşturmaktadır Göruldüğü uzere. ücret artışlarını. uretımi, ama gerek li ve zorunlu olan mallan n üretimini aksatmadan. dü şürmeden sınırlamak. dondurmak 24 Ocak'ta uygulamaya konan modelın başansı içın gerekh koşullardan bıri olmaktadır. ERTELE^fEN GREVLER 275 sayılı Toplu Iş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu'nun 21 maddesi, «karar venlmış veya başlamış olan kanuni bir grev veya lokavt. memleket sağlıgını veya milll güvenllgı bozucu nıtehkte ıse Bakanlar Kurulu, bu uyuşmazlücta, grev ve lokavtt bır kararname ile en çok otuz gun süreyle geCiktırebllir. hükmünü gekanlığmın tercümeter! KurtoracalL» fNesrln Moddesı) Sayın Kaplan'ın eskıden «Maartf Bakanlıflının Edeblyat dsrslerinın okutulmasında yaptığı devrim, kültür hayatımızda yeni bir cafl başlatacok kadar önemlıdır» dıye övdüğü atılımın urunü olan kıtaplann «Lıse Turkce Oğretıminde Tutulacak Yol» başlıklı önsözünden de kimi bölümlerl aktaralım «Türk dılının ve edeblyatiflin gecmişlnde orta öğretım cağındaki inkılöp cocuklarıno duşünmo, konuşma ve yazma ömeği olabıiecek klâsık metınler doyurucu bır halde değlldir Bu yuzden yalnız kendı edsbiyatımızdan alınocak metınlerle yenı kültür amaclarımıza varamıyoruz. Eskl metınlenmızi her zaman birer örnek olarak değıl, çok defo eski değerlerimızi, dılimlzın ve edebıyatımızın gecmlşini tanıtmak icin verıyoruz Bugunun anlayışıyle edebtyot kultöru nozımdan çok nes rden faydalanılarak verilebilir. Bu külturü orta oğretımde verebllmek içın eski nesrımızden sınıfa gırebıleoek metınler bulmok cok güçtür Dılimıze cevrılmlş dünya klâsiklerly le bu eksığımızi tamamlamak zorundayız Bakanlığımız bu maksatla blr tercüme serislna başlamıştır. Bu yıl 209'u bulan bu tercümeter. Türkçe öğretimımızin oevresl içine girecektır (Türkçe IV «Türkçe Metinler I». istanbul, 1945 s 2) O günlerde yenl ve flerıo! olan bu atılımın, Mehmet Kaplan gıbi övücülerinin yanı sıra kar şısında olanlar da vardı. O yıllarda cıkarılmakta olan Altın Işık dergısinin 15 Şubat 1947 günlu 2 soyısında lıselerde okutulan «Türkçe» kltapları üzerlne Ismaıl Hamı Danişmend'le yapıtan blr görüşme, «Türk Edebiyatını istihfaf Edon Maonf Vekâletınin Tuhaf Fikırleri» boşlığı altında yayımlanmıştı. Danışmend, bu görüşmenin bır yerinde şöyle diyordu «Dunyada hıc bır Maarif Vekâlett kendl milletınin eski kültürüne böyle hucum etmemlş ve bılhassa böyle haksız tarızlerda bulunmamış tır. Hatta Avrupa müsteşrıklerl blle Türk edet*yatına bizim Maarıf Vekâletınden daha fazla hürmetkârdır. Bu akla sığmaz iddianın hangi noktasmı toshlh edeylm? Eskı metmier *doyu» I rucu' olmak ıcın her şeydan evvei bır kere anlaşılabilmelıdr ve anlaşılabılmek icm de tetkık edılmelidir... Her şeyden evvel bir kere eski edsbıyatın kıymeti, "bugünün anlayışı'na ve inkılâp zıhniyetme uygunluk derecesiyle ölculemez. Yeryüzünde böyle bir ölcü yoktur! Dıvan şıırirm hıçe indırdıkten sonra eski nesırden kta8ık metınler bulmak cok güc olduğunu söylüyorlar Bulmak icm bılmek gerekır Şu da var ki, Türkceye cevrılmtş dünya klaslkleri Türk eds biyatınt tamamlayamaz cünkü onların klasıklığl kendl dillerindedır» Sayın Prof Dr Kaplan'ın daha önce karşısında olduğu anlaşılan bu düşüncelere coktandır katıldığını goruyoruz. Ancak, 1945 46 yıllarındakl duşuncslerinden öturu, bugünkü yandaşları ve ıcınde bulunduğu cevrece hümanıstlik. materyalıstlık. Marksistlık ve bölücülükle 8uçlandırılabıleceğınm bilincınde mldir? (2) Bilincınde ise, hem yukarıda kimı bölümlerl aktanlan ıki yazısından, hem de yine Istanbul dergısnın 15 Şubat 1946 günlü 54 sayısında cıkan Duygular Öğrenılır ml? başlıklı yazısından dotayı, kendisıni, yandaşlarına ve cevresıne karşı nasu savunmaktodır?. «Duygular Öğrenilir ml?» başlıklı yazısında, bakın, Dr Mehmet Kaplan neler demiş«Millî bırhk derken soyut olarak neyl anlıyoruz'' Dsde Korkut kitabında onlatılan hayat, bugun Turkıye'r>n hic bır yerinde yaşanmıyor? Eski Türk akıncısı Bursa'yı fethettlkten sonra 'Mevlevî' dervışı frak giydi, Frengistan'a gıtti; hattâ oradan koluna bır de madam takarak dondu 'Bektaşı' şeyhınln torunu kolejde okuduktan sonra şımdl caz'a ayak uyduruyor Bunlardan hang'sıni atmak, hangsinl bırakmak Istıyorsunuz'' Ve bu elinizds mi Oloyların bu baş döndürücü değişikliği içlnde hangl örf, hangi düşünce hangi duygu eski durumda kalmıştır... Atalorımızın duygularıyle bu gunün hayat şartları icmde yaşıyan Insanların duygulan nasıl bırbınnin aynı olur?» Çağlar boyunca değişen Insanı bir yana btrakolım Kışı de kendı yaşamı lcinde değişir durur. Kışinln düşüncelennde. yaşadıkça görgü ve bılgıs! arttıkca cevre koşullorı değıştıkce birtokım değışmeler olması doğaldır Dr. Mehmet Kaplan da değışmıştlr Dr Mehmet Kaplan'ın 1945 • 46'larda yol gösterme cabasındo bulunduğu gençlsrden, bugün yazınımızın yüz akı olanlar var Onlar da değışmışlerdir. <1) Alıntılarda, yazarının yazımına uyulmuştur (2) 24 Ocok 1977 gunu Aydınlar Ocağında düzenlenen Prof Mehmet Kaplan in da katıldiğı basın toplantısında, «Türkıye'de Atatürk donemıyle başlayan gercekten mıllı eğı tlmın, daha sonraları yozlaştırılarak hümanıst ve materyalıst bır maceraya suruklendığı» savında bulunulmuştu (bkz. Orta Doğu. 25 Ocak 1977) taş, Ege Gübre), Ulaştırma Bakanhgı (Usaş, PTT), Ener jı ve Tabu Kaynaklar Bakanhgı (TPAO Temel Enerjı) Tıcaret Bakanlığı (Paksoy), Malıye Bakanlığı (Buyuk Ankara, Stad Marmara). mıllı güvenlık açısmdan sakıncalı gorduklen grevlenn ertelenmesi onensınde bulun muşlardır Aynı olgu memleket saglığı gerekçesının de Saglık vo Sosyal Yardım Bakanhgı'nın yanı sıra Içışleri Bakanlığı (Izmit ve Sakar» yada ekmek fınnlan. Izmır ve Elbıstan Beledıyelen), Tıcaret Bakanlıgı (Marsa, Paksoy) tarafından da kullanıldığını göstermektedır. 1980 yıhnın ilk altı ayında ertelenen grevlenn kapsadıgı ışçı sayısı ıse yaklaşık 25 000 dolayındadır. Bunlann 9 000 kadan Turk Iş. 16 000 kadarı da D1SK uyesı sendıkalarda orgutlenmış bulun maktadır. Bu açıdan bakıldıgmda, ertelenen 21 grevın 9 unun Turk . Iş e baglı sendıkalar (Tek Gıda Iş, Petrol Iş. Hava Iş) ll'ınm DISK'e baglı sendıkalar (Gıda Iş. T Maden . Iş. Oleyıs. Yenı Haber . Iş, Genel Iş, Hur Cam Iş Petkım Iş) bınnın de bağımsız Ekmek Iş Sendıkası tarafından alınan kararlarla oluşturuldugu görülmektedir. Grev erteleme kararlannın ciddıyetten uzak olduğunun son bir kanıtı, Bakanlar Kurulu'nun Türkiye Şışe ve Cam Sanayıi AŞ içinde yer alan işyerlennden Topkapı Şışe ve Cam Sanayii ışyert ıle Paşabahçe Şışe ve Cam Sanayu işyenni kanştırarak •Topkapı'da kurulu Paşabahçe Cam Sanayii AŞni o^ luşturan karannda verilnü>> tır. 2/ Sonuç olarak, bu: yandan durdurulamayan enflâsyon sonucu ışçı ücretlennın aşm ması, gerçek ucretlenn 1970' ler düzeyıne ınmesi sürerken fıyatlan yakalamak ama cıyla ıstenen ücret artışlannın toplu ış sözleşmesı görüşmelen sürüncemede bırakılarak. uyuşmazlıklann oluşmasına neden olarak. grevler ertelenerek venlmemesı yoluna gıdılmektedır. Işçı ücretlenne yonelık bu uygulamayı memurlara venlen yan ödemelenn vb hak lann taksıte bağlanarak öde me süresınin gecıktınlmesi ıle birlıkte değerlendırdığimızde, Dünya Bankası'nın. IMF'nin Isteklerine ve o isteklere koşut olan 24 Ocak Kararlan'na uygun blr uygulamanm söz konusu olduğunu görmekteyiz. 1/ Hürriyet, 7 Nlsan 1080. 2/ Umit Alemdaroğlu. • Bakanlar Kurulu Yanlış Gre vi Erteledi, Cumhuriyet. 12 Temmuz 1080. Palet ve Tuval oğunuz tanımaz.sınız sevglb okurlar Safder Ta» rım'i, ama tanınmaya degmıyecek o kadar çok kışıyi tanıyor ve tanımamız gereken o kadar çok kışıyi tanımıyoruz kı... Safder Tarim t ^ i i " 7 " " ^ gereken «H«unH^ Adamdı. Hekımdı, akciger fılimlerini çok iyi okurdu, resim uzmanıydı, sanat dedınız mı benlığınde gözenek gözenek çiçek açardı Bır vakıtler durmadan çalışır, içer, konuşurdu. Bır gece sabaha dek Nefertıü'yl anlatırdı yontunun şakak kemıklermı okşıyarak; bır başka gece Rouaulfnun «Kederli KıraUını yorumlardı saatlerce... Akılla duyarlıgı, yergiyle sevgıyi, güldürüyle acıyı barman eder, demlığe doldurur, çaydanlıgı ateşe oturturdu. Bazan gerçekler. Safder Tarim'in anlatımında Lunapark aynalarına yansır gibi olurdu. Türkiye'de düşünen kişileri birer birer içeri alırlarken Safder Tanm anlatıyordu• Bu iş Türkiye'de ath polo oyununa benzer. Atlı poloda hayvan bınıcısıne göre koşar. Ama hayvan topla ilgilenmeye başladı mı, oyna girme eğilımi göstermiş, binicisini aşmış demektir. O zaman atı safdışı bırakırlar. Bizde de böyledir. Kim toplum düzeninde oynanan oyunu çakmaya başlarsa, safdışı edılir. Bızımki gibi toplumlar, polo gibidir, oyunu biniciler oynar. • Önceleri kaya gibi adamdı Safder Tarim; yapıh bedeni, düzenli yüzüyle hıç yıpranmayacak sanırdınız. Kimi insan cam azizıni rüzgârdan, nemden korur; kimi insan hiç tükenmıyecek gıbi kendınl harcar. Galıba ylrmi yıl önceydi Safder Tanm bir rrude kanamast geciriyordu. Ben pek önemsemiştim hastalıgı... Kemal Tahir demişti M: Yıne iyi dayandı Beden ne denli saglam kaya oisa, yasamra dur. mayan akıntısı içten ıçe oyuyor ınsanı Bazı ınsanlar hayatlannda ıyı kötü ürün verirler Bazı ınsanlann da yaşamlan üründur Tıyatro sanatçılan gibidir bazı kışıler her gün matine ve suvareye çıkarlar, ama olduklennde herşey uçar gıder Yapıtlan yaşamlanndan oluşan kişıler ölünce geriye ne kalıyor? Dostlannın anılan Dostlan da ölduklen zaman anılar da yok oluyor Safder Tarim resme tutkundu daha başka deyişle resım bir tutkuydu onda. Resimde bızim gördügumüz hep tuvaldlr Tuval nedır? Ustüne ressamın resmıni yaptığı bez Ama bır de palet var. Ressam renklen palette arar bulur Ne denlı etkın hızmeti olsa da, paletı kimse önemsemez. Oysa bazan paletteki renkler, tuvaldakını bıle aşacak kadar güzelleşır Sanatçınm alınterı palette renklenn karmaşasından oluşan bir tabloya dönüşür. Safder Tanm ne lcadar çok dostuna, ne kadar cok sanatçıya, ne kadar çok ressama palet ışlevı görmüştu. Ç Kurtarılmış Sandık! Jale CANDAN son zamanS sını guclu gostermek İcm olacak. sozugetınyor Holarda donup dolaştırıp erken seçıme ayın Erbakan konuşmalannı renklend rmek, portl caya gore, onarım hukumeti sağlanamazsa, erken secım de bır cozümdür Oyso artık herkes, özellıkle Çorum ve Fatsa olaylarından sonra, erken secımin ne demek olduğunu anlamıştır Fatso'dakl maskelıler, Çorum dakl cDevlet yanlısı» ealdırgonlar bu kez de secım sandıktanmn namusunu koruyacaklar, bazı mahaileler oy vermeye blle gıdemezken bazılan ve Suleyman Demlrel ın kurtanlmış bolgeleri, Suleyman Demırel ın kurtarılmış kentlerı, oluler, bebeler ve atalar ıçın de oy kullanarak. halk ıradesıni saptayacaklardır Ondan sonra seyret gumburtuyu Suleyman Demirel başını. busbütun tcşıyamaz hale gelecek, ekranlara cıkıp, halkın gözüre bcka baka flşte halk konuştu» dıyerek zenginl daha zengın, yoksulu daha yoksul yapan dışa boğımlı politıkasmı, dolu dizgın surdürecek, Işbirlıkçisi MHP lle. fcşızml allayıp pullayıp demokrasl dıye yutturmaya calışacak. Demirel ve şürekası, kuşkusuz, son zomanlarda Türkıyedekı terör ve işkence dosyalannı karıştırma durumunda kalan Batılı dostlaro da «Halk konuştu* palavrasını atacak ve «Güney Amerika modeli». Ortadoğu nun kapısına yerteştırilecektir. Gercl Sayın Erbakan secım güvenllği de ıstemektedlr ama kımden? Bu planlı. programlı korkunc oyunu tezgahlayanlardan mı? Secim guvenlıği sözcükleri bana, 1977 genel seçimlerinde, başkent Ankara'nm göbeğınde, tanık olduğum bır olayı onımsatıyor: CHP lıderı Sayın Ecevit yarışı önde götürduğu o ateşli, umut ve inanc dolu kampanyadan sonra, secım günü gelmış catmış, parti rozetlerı yakalardan çıkarılmış, polıtıkjcılar sozu ortık halka bırakmışlardı CHP Genel Merkezının gorevlendirdıği bır ekıple Ankara'dakı secım sandıklarını dolaşmaya başladık. Gozlemcılerin görev başında olup olmadıklarını ve değışık gereksınmelerl saptıyorduk Mamak ta. fazla sayıda secım sandığının bulunduğu ilkokula vardığımızda saat daha 10'a gelmemıştl. Kapıdan icerı gırer girmez, seçmenler arasında dolaşan bazı gencler dıkkatımızi cektı Parti rozeti taşımak yasaktı ama tuhaf bir rastlantı sonucu, bunların yakaiannda bırbirine ea parlak başlı. renkli toplu ığneler vardı. Oy kullanmaya getenlerın açıkca peşlerıne düşüyorlardı. Bızl do izlemeye koyuldular. Bır süre sonra durum cok clddlleşti, Cünkü hıcbır sandıkta CHP gözlemclsl yoktu, Oysa elımizdekl lıstelerde gozlemcilerın yedeklerl bıle gostenlmıştı. Bız durumu incelıyorduk ki, peşimizden ayrılmayan. «Vatan kurtancısı arslanlar^ bOyük bır cüretle yanımıza gelıp: Arkadaşlarımzı anyorsana, onlar yemeğe jjlttl» ler, dedıler. Saat sabahın 10'u. Bu soatto yemek dur mu? Yanıt aynen şuydu: Bız gonderırsek olur. Olayı Genel Merkeze bıldirmek uzere dışon cıktıflt» mızda geldıgımız ozel arobanın etrafında dolaştıklarını gorduk Kasıtlı bıcımde, gostere gostere arabanın numorasını alıyorlardı CHP"li gözlemciler. hlc kuşkusuz yemeğe gltmemişlerdl. Ama CHP'nın en guclü ve Iktidar namzedl sayıldığı bır dönemde bile, oy patlomosı beklenırken, kendılerıni «Son Türk devletinın son askerlen» sayan kabadayılar, egemen olduklan bazı mahallelerde kuş ucurtmamış, «Kurtarılmış sandık» provalanna başlayarak, uygulamaya gecmışlerdi. Onlem alınıncaya dek de. atı alan Uskudar'ı geçmişti. Site'lerde. benzer bir durumla karsılaştık Merkez Kadın Kollarından rahmetll arkadaşımız Mejda Balcıoğlu. kendısıne özgu aoğukkanlı dınamızmı lıe, gülerek karşıiadı bızı Tam kadro görev baştndayız ama kolay olmadı, bizl kaçırtmaya caiışon ekıplerl geri püskürttuk, dedi Sıteierdeki gözlemciler 8alt o bölge halkından 80Cilmediği icm komandoıar gücsüz kaimışlar, baskı v« tehdıt yöntemlerini yeterınce kullanamamışlardı. 1977 genel secımlennde, «Kurtarılmış sandık» provasına gecılmışti. Şımdi ıse durumu slz düşununl Kısoco sonucu söyleyellm: Eğer onarım hükümetl kurulamıyorsa, zaman kazanmak, 1981 'I colısarak beklemek gerekır. lcinde bulunduğumuz ekonomik cıkmaz en büyuk yardımcımızdır. Yeter kl kurtarılmış kentlerden, kurtanlmtş sandığa yönelen yolu, zaman yltlrm». den tıkryabıleıim. Yoksa Necmettln Hoca. Batı kulübunün bir gizll a|anı durumuna düşecektirl 24 Ocak Kararları ve Ertelenen Grevler 1980 öncesi grev erteleme kararlarında «Mıllî güvenlık» gerekçesının Mıllî Guvenlik Kurulu'nun görüşuyle kullanılmasına özen gösterılirken, 1980'in ilk 6 ayındakı kararlarda bu özerun gösterilmediği görülüyor. Çoktan beri goremıyordum Safder Tarim'i... Yaşamın çetin savaşımı insanlan oradan oraya savuruyor Telefonla uzun uzun konuşuyorduk. Çeşıtlı hastalıklannın ustune yurek enfarktı da blnmaş Safder Tanm ın kayasıl bedeni süzulmüş, süzulmüş. yüzü filozof mınyaturüne dönmüştü Topraga venlırken Safder Tanm, ardından ellmi sallayıp bir selam edeyım dedım. O alır bu selamı Turkiye bugun bır palet gibıdir tuvaldeld msim henüz olusmamışken gittı Safder Tanm Resmuı tamamlandıgını bakalım kimler görebı ecek?.M Günde 75 Ton Hububat Isleyerek 64/6684/86 Randımanlı Un Imal Edecek Un Fabrikası Yaptırılacaktır Şartnanrt9lerl Ankara da Genel Md 'lük Malzeme o'ma ve Ikmal Izmır de Bolge ve Istanbul'da Malzeme Şb Md'luklerım zden temın edılsbılır En gec 25/8/1980 gunü saat 15 00e kadar Gene! Md "luk Haberleşme Md' luğüne vertlecek olan teklıfler aynı gün soat 15.30'da acılacaktır. Ofısimlz 2490 Sayılı Kanuna tabi değıldir TOPRAK MAHSULUERİ OFİSf GENEL MUDURLÜK TunçTAYANÇ Plânlama Uzmonı ürmfştir. Söz konusu maddede. gecıktırme süresının Yuksek Hakem Kurulunun goruşu alınarak en çok altmış gun daha uzatılabılecegi hukmu de yer almaktadır Yasanın 21. maddesi, Ya«a'nın yürürlute gırdıgi 1963 yılından bu yana görev yapan hükumetler tarafından yuzü aşkın grev veya lokavt içın erteleme ve uzat ma bıcımınde uygulanagelmıştır. Demirel hukumeti de. 24 Ocak'tan bu yana, ücret artışlannı sınırlamak, ama bu sınırlamayı yaparken de uretimı aksatmamak amacıyla bu maddeye sık sık başvurmuştur. 1980 yılınin lUc altı ayı içinde (ıı temmuz 1980 e ka dar) 21 erteleme, 12 de uzat ma karan alınmış bulunmak tadır. Altı ay ıçınde 21 grev karan ya da uygulamasınm ertelenmesi 1963 yılından bu yana gözlemlenen yıllık erteleme kararlanndan daha cok sayıda grevın altı ay 1çınde ertelendığıni göstermektedır. Burada ilgınç bır rastlantıya (!) da dıkkatj çek mek gerekir. 24 Ocak'tan nısan 1980'e kadar ertelenen grev sayısı dörttür. Nısan ayı içinde Türkıye Işveren Sendıkalan Konfederasyonu (TISK)'nun 13. Genel Kurulu yapılır Genel Kurul öncesınde TISK Genel Sekreteri Rafet İbrahımoğlu'nun grev konusunda Söyledıkleri ilginçtir «Grev hakkı An». yasamızın tanıdığı bir hak olmakla beraber mülkiyet. haberleşme. çalışma ve 8ÖZleşme hürriyeti gibi dığer Anayasal haklann üzerinde degildır Grev hakkı bu haklarla çelıştigi noktada hak oüna yasasını kaybeder Hem toplu ış sözleşmelerinm hem grevlenn topluma zarar vermesini önlemek içın yeni bır düzenlemenın getırilmesi lanıri görülmektedir örnek olarak belli v e makul sureyi asan grevlenn amacını asan grevler olduğu kabul edtlmeli ve bu makul surenin sonunda eğer grevler devam edıyorsa bunun bir hak kın suiıstimah olduğu görüşunden hareket edılerek dur durulması hakkanıyete uygun duşecektır» (1) Sonra grevler ertelenmeye, erteleme kararlan 60 gun daha uzatılmaya başlanır. Alman erteleme kararlarının bır ilgınç yanı da, 1980 öncesinde ertelenen grevlenn yaklaşık yüzde 90 kadan ka mu işyerlennde uygulanan ya da uygulanacak olan grev lerle ilgilıyken 1980 in altı ayhk uygulamasında ozel işyerlerinin ağırkk kazanmış olmasıdır GEREKÇELER. Öte yandan. erteleme kararlannın ll'i yalnızca 'mıllı güvenlık' 9'u da yalnızca 'memleket sağlığı gerekçeleriyle alınırken, bir grev de hem mılli güvenlığe hem de memleket sağlığına aykın bulunarak ertelenmıştır (Pak soy Tıcaret ve Sanayı AŞ'nın yağ fabnkası işyen). Örneğin. ampul üreten Tekfen. Bırleşık Aydınlatma Sanayi ve Tıcaret AŞ BASTAŞ ve General Elektrik ıle Büyük Ankara Oteli, Stad Otelı v 0 Marmara Oteli'nde alınan grev kararlan *mılli güvenlıği bozucu nitelıkte' görülmuşlerduPerfektüp Ambalaj Sanayi ve Tıcaret AŞ'deki grev ise "memleket sağlıgını bozucu nıtelıkte" olduğu gerekçesıyle ertelenmıştır. 1980 öncesi erteleme kararlannda. 'milH guvenlık1 gerekçesınin Mılli Güvenlık Kurulu'nun görüşüyle kullanılmasına özen gösterilirken. 1980'ln ilk altı ayındaki kararlarda bu özenın gösterilmediği görülmektedir. örneğin, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı (Tekfen. Bas Tarabya'da Villa • TARABYA'nın en iyi yerinde. büyük bohce İçinde, her konforu hoiz VİLLA satılıktır. MÜRACAAT: Saat 14.17 00 arası TEL: 45 19 11 w 44 20 18 5BASISI ÇIKTI A SatüM: Cumtıurtyet Matbaacılık T« Oaateelllk T.A6 adıoa N4DİB NADt • G«Ml Y«ym MOdOrt • OkUj KUBTBÖKE • UOmatM MOdOrO : Emlne UŞ4KLIGİL • 8. Yıxü«l«rl MudürO • Çeüa Ö2BAYRAK • Btauı n ysjraa . CumUuriyet MatbaacılıH »» OMetecUik TJ1Ş C«8«lotlu Türkocar b ( M No.: » i l . Ptata Kutusu : 3M İSTAMBüL Telef on : 30 97 03 CUMHURÎYET BASIN AHLAK TASASINâ ÜYMATI TA4HHCT EDH3I • BÛROLAB ANKABA Komıl Sokak 24/4 Yemşehlr Tel 17 58 66 17 58 25 A tZMİR HaUt Zİ3TS Bulvan No 8S, Kat 3 Tel : 35 47 09 13 13 30 ft ADANA Atatüıfc Cad TOrtt H»»m Kuruımj U Ham K a t : 3 1)11! 13 T«l : U 850 18 731 ABONE ÜCRETLERİ AyUr Yurt Içt Yurt djs l I 6 B 300 9001.800 3 900 900 1 800 3 600 7500 TAKVtM tmıak 131 tUndl Göoe» »•» Ocık Oerau gruplsnn» va «gırtıCıaa tör» •yno* uygulanu. Aukan Abooe «e ban Tel 18 33 S» Akfaa X2* 843
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear