23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKİ CUMHüRlYET 18 TEMMUZ 1930 üyuk kentin kalabahgı. gürultusü, heî» sıcaklar da bastınnca yorgunluk veriyor ruha. Çekip bir yazlıga gitmek ise her babayigitin harcı degil artık. Az insan gönnek, sessizliği dinlemek. kırsal bir görünüye daüp gitmek ne erinç vericidirl Demek ruh en çok bu mevsünde kendini b«l11 ediyor. Ruhumuz yoksa bile. salt şu «ruh» eözcüğünden ötürü. içimizde bir incelik. bir duyarlık. hatta bedenimizle ilişkisiz bir yorgunluk duyuyoruz, Hazır dil özleştirmesine girişmiş iken, «ruh» karşüıgı olarak «tin»i bulmasaydık, bütün bu tür duygulannuzı bedene yukler. surup giden bir iklllk» ten kurtulurduk böylece. Ruhbilimin «ruh» tanımı, okur yazarlar arasında bile, büyük dinlerce ortaya atılmış «ruh» tanımının yerini alamamıştır, ruhumuzu bedenlmizden ayn. beden ölunce «çup öteki dünyaya giden ölumsüz bir güç gibi görmekten bilimler bizi kurtaramamıştar. Ama bizim gibi yiyip içen. doğup ölen hayvanlarla bitkilerde de ruh bulundugunu aoylemeye bir turlu diliıaiz varmaz nedense. Hayvanlarda ruh bulunup bulunmadığı. tek tannlı dinlerin kitaplarında değişik yorumlara uğramış bir sorundur. Ruhu yalnızca insanlara özgü sayan din ululannm yanında, evrensel ruhun hem hayvanlarla bitkileri. hem de dagı taşı sardığını söyleyenler vardır. Bana sorarsanız, ben sadece doğadaki şeylerde değil, insan elinden çıkmış şeylerde de bir ruh sezinlerim. Kalıcı btçimlerin kişilik ve anlam kazajımalanndandır bu. Bir işkembe canlı degildir, ama yasamımıza etkin olarak kanşmakla ruhumuzun bir parçası olur çıkar. Ahmet Kutsl Tecer, kimsesiz bir ölüyü anlatan o güzel şiirinde, B olaylar ve görüşler Melih Cevdet ANDAY ml bu? Her gün binlerce bitki binlerce hayvan ölüyor... Nereye gider bunların ruhlan? Hadi bizimkiler Cennete, Cehenneme dagıhyor diyelim, bitkilerle hayvanlar İçin özel bir ahret düşünebilir miyiz, başka bır Cennet, başka bir Cehennem? Doğrusu, bitkilerle hayvanlar için Cehennem kurmak çok büyük haksızlık olurdu. Cehennem kötu insanlar lçindir. Bundan da ancak insnnlty. rm kötu olabileceği sonucu çıkar. Kötulük ise bedenden gelmeyip ruhun bozukluguna bağlandığına göre, hayvanlar da, bitkller de, çok şükür, ruhsuzdurlar: bundan ötürü tümü Cennetliktir. Dahası, İnsan aklı zaman zaman şeytana uyduguna göre. Tann sevgili yaratıklan bitkilere, hayvanlara akıl vermemiştir. Akılsız ve ruhsuz yaşadıklan için onlar hem mutlu, hem de soyludurlar. Bu yüzden olacak, dönem dönem, akıl»a da, «ruh»a da başkaldıran düşünürler, filosoflar yetişmiştir. Bize şunu ya da bunu seçmekte, şuraya ya da buraya gltmekte özgür olduğumuz aldanınnı veren «akıl» gerçekte, diyelim bir bitkinin yetişmesini koşullandıran doğa yasalanna benzer, karmaşık bir nedenler birikiminln ürünudür. Hangi özgürlük? Özgürlük zorunluluk ilişkisi sorunu. felsefecilerl boşuna mı uğraştırdı bunca yıl) Kendilerini özgür sayanların yaptıklanna ettiklerine şöyle iyice bakın, bitkilerden. hayvanlardan pek bir aynmlan olmadıgmı anlarsınjz onlann. Ama biz şimdi insanlan unutalım da, hayvanlara. bitkilere dönelim. Kimi saksı çiçekleri güzel sözden hoşlanırmış... Bir çiçek meraklısı denemls bunu. anlattı. sözlerle sevip okşadığı bir çiçek. yanındakilerden daha çabuk büyumüs. Inanılmayacak başka bir olay: Bir ciçeği koparsanız. çevredekl çiçekler urpertl geçirirmiş. Bitki tohumlanm gözü gibl sevip besledigini anlatan Halikarnas Balıkçuı (Ce ) YAZDAN ESİNLENEREK vat Şaklr), çogu Mşteln adım nnutur. Mmin kim, neci, ne mene oldugu üzerinde durmaz. ama bitki tohumlanndaki «can»a tapardı. Bir gün bahçeye iki yaprakh bir incir dah dikmiştim, sabah olur olmaz perdeyi aralar, incirin bir gecede ne kadar Büyüdüğunü görmek lsterdim. Benim bu tezcanlı ilgimden olacak. küçuk incir her gün bir iki yaprak açarak öyle çabuk büyüdü ki. konu komşu şaşkınlık içinde kaldılar. Bana sorarsamz, yeryüzünün en soylu yaratığı ağaçtır, hani benzetmek yerindeyse, bir padişah gibi, besinini oldugu yerde edinir, toprak ve hava yeter ona; ağırbaşhLğı. kendine güveni, yardıma gerekseme duyraaması onun üstünluğünü gösterir. Agaçların ölümündeki giz de şaşırtıcıdır, canı sanki damla damla toprağa suzülür de. gövde hiç istifini bozmaz. Bir mevsimlik çiçeklerin yitip gitmesini ise, göçebe kuşlann yaşamı ile acıklayabiliriz belki; bir sabah safasırun canı. çölde yılın bir gecesi açılıveren çöl kaktüsune taşınmıştır, kim bilir! Ne kadar az bitki biliyoruz, demek ancak çevremizdekileri tanımakla yetiniyoruz. Ama yeryüzünü sarmış bütün bltkl çeşitleri üstüne bir önbilgimiz var. Bu bilgi çok basitleştiricidir; öyle ki, insanlara da o gözle bakabilsek. kişilik aynmları silinir gider. Oysa biz, kendimizi öteki insanlardan başka görmek aldanısmda oyalanmayı sevmişizdir nedense, bir kalıptan dökülmüş olduğumuzu düşünmek hiç işimize gelmez. Bitkiler, insanlardan çok daha çeşitlidir. Yeryüzü bitkiîerindir. biz başka bir dünyadan gelmiş olmalıyız. Varoluşçulann belki de haklan var. atılmışız buraya. Büyük dinlerin kitapları da öyle söylüyor. tnsanlann tumıi yok olsa bitkiler yaşamlannı surdürürler de. bitkiîer tükendi mi bize buradan çekip gitmek düşer. tnsanın en büyük yanılgısı. dünyayı insan için yaratılmı; sanm»> Kapımı, bir kaç gün icinaçık tut Eşyam baka kaJsın diye arkamdan dlzelerini yazar. «Mal canın yongasıdır» sözünü ansıyahm. Ölen büyugün mallan paylaşılırken. çocuklar arasında çıkan kavga, cansız şeyler için olamazdi. Eskiden kadınlann, tutsaklann, kölelerin mal sayılma*ı. mallar arasında canlıcansız aynmı yapümadıjpnı gösterir. Gogol"ün, ünîü romanma «OIu Canlar» adını takması, bu bakımdan çok düşündurücudür. Ama can ile ruh kanştınlır genellikle. Kazancakis, Alsas'ın Günzbach kasabasında oturan Dr. Schweitzer'e ugrar bir gün kırlarda dolaşmaga çıkmışlar, «Bir susen koparacak oldum, engelledi Schweitzer. o da canlıdır dedi, diye anlatır «El Greco'ya Mektuplar.ında. Canlı olduklanna göre, canlan da acır elbet bitkilerin. Ancak onlarda bir «ruh» bulunduğunu tanıtlamaga yeter «ıdır. Bitklden hayvana, hayvandan insana doğru bir gehşme geçmiş oidugu dogru ise. doğanın geriye dönük çahştığını gösterir bu. Öyle ki. doğa, insanda mutsuzlugu, can Bikıntısuu. kıskançlığu yalanı. hasedi. l«ncilliği, sömürüyu, cinayeti ortaya çıkarmıştu. Bunlara doğaya yüklemek. hele hele gelişme saymak dupedüz haksızlıktır. Evet «akdı. doğadan kopmanın başlangıa ve nedeni olarsık gören düşünürler doğruyu söylemişlerdir, ama bu durum. bizim bitkilerden, hayvanlardan ustün oldugumuz anlamına gelmez hiç de, bir süreçin saptanmasından başka bir şey degildir. Tekniğimizle de pek övünmeye kalkmayalım. kulu olduk tekniğin. İnsanların en bilgesi olan Buddha sadece gülijmserdL Hayvanlan bitkilerden daha çok sevmemiz, onlann yürümelerinden, bize sokulmalarından. bizim işimize yaramalanndandır sanki. Oysa ekmek. tarlaya bugday tohumu atmamızda yardımcı olan attan da, öküzden de daha önemlidir insan için. Hayvanlara, bitkilere çıkar açısmdan sevgi duymamız. gerçek bır sevgi değildir. Bu yüzden. birbirimizi de çıkar konusu gibi görmeye alışmış olacagız sanırım. Ama sevgilerimiz içine gizlenmiş çıkarcılıgı ya görmez, ya görmezlikten geliriz. Eğer hayvanlarda sevgi yoksa. bizdeki gibi olmasından daha iyidir bu. Otlayan bir inek sürüsünü getirin gözünüzun önune; yeşermiş topraktaki bu sakin, bu erinçli birliktelik, bizim sevgi dediğimiz şeyden daha ustün degil midir? Kaldı ki. yavrulannı emziren bir kedideki çocuk sevgisi ile yanşa çıkabilecek kadm biraz zor bulunur. Saganağın boşanacagını. sezen dişi güvercin nasıl da yavrulannı kanadı altına alıverir! Hasta arkadaşının yardımına koşan bir köpek tanımıştım. Bea hayvanlann bütun kıyımlanmıza karşın, gene de bize sevgi duyduklannı gözlemlemişimdir. flk askerliğim sırasında bulunduğum Çanakkale'nin Kepez köyünde iken, denizaltıcı agabeyımın Refah vapurunda yittiği haberini almjştım, bır ata atlayıp Çanakkale'ye indım, haber dogru Idi. Akşam karanlığında köye dönerken usuldan ağlıyordum atın sırtında. Hayvan durdu. başıru çevirip bana baktı. Ne ganp! Gene o köyde iken. bir tepeden Çanakkale BoğazTnı seyreden bir eşek görmüştüm... Büyük kentln kalabalığı. sıcaKlar, tar özlemi derken nerelere geldik! Yazdan yaza olsun, dofayı anımsamakla. borcumuzun b.'r parçasını ödüyonız. NOT: •Babam Nurullah Ataç* adlı kltapta. benimle ilişkili olarah anlaUlanlann hiç biri doğru değildir. «Yeni Bir Dünya...» mperyallzm «caa çeldşen kapitalizm» diye b»nımlanır Ne var ki can çekişen kapitalizm. yarah bir hayvan gibi tehlikelidir. Emperyalizm. çelişkileri â&rînleştiriı, son sınırlanna ulaştınr; ve kapitabzmin can çekişmesinde yeni bir yaşamın tohumlan patlak verir. Bu aşamada kapitalizmin çelişkilertni şöyle 8ayabiliriz: 1) Metropollerdeki (daha başka deyişle kapitalizmin anayurdundaki) emek sermaye çelişkisL 2) Dünyadaki hammadde kaynaklannı veya pazarlan ele geçirmeye çalışan emperyalist devletler arasında varolan ve süregelen çelişkt 3) Bir avuç emperyalist devletle Cbir başka deyişle Batı Kulübüyle) mazlum dünya arasındaki çeUşki. Yirmind Yüzyılın Ilk çeyreğinde derinleşen v» emperyalist aşamayı sosyalist devrimin sınırlanna dek sürükleyen bu uç çelişkiye 1917'den bu yana kaUlan büyük çelişkiyi de koymak gerekmektedir: 4) Kapitalist sistem ile sosyalist sistem arasında oluşan keskin çelişki. Dünyanın topoğrafyası yanm yüzyıldan beri bu çelişkiler yumaguım çözülmesiyle biçimleniyor. Batı'nm zenginler kulübünde yaşayan emekçilerin demokratik ve ekonomik istemleri (talepleri) yeryüzünün parababalannı sıkıştınyor. Üçüncü Dünya'nın mazlum ülkelerinden sagılan alınteri, bir avuç <uygar. gelişmiş. ileri» endüstri ülkesine akıtıldıkça, sanayileşmemiş yoksullar. daha da yoksullaşıyor. Emperyalist sistemde yoksul zengin çelişkisinin uçurumlaşması. Üçüncü Dünya'nın mazlumlanndakl devrlmci özlemleri pompalıyor. Böylece yeryüzünün kapitalist egemenleri, hem kendi ülkelerlnin proletaryasından hem de proteler uluslardan oluşan kıskacın içinde bunalıyor. • ' Bu analiz dogru mudur? Yeryüzünde olan bitenler yansız bir gözle tocelenirse. bu soruya açık yanıt bulunabilir. Super kapitalist ABD ile sosyalist devrimin ilk patlak verdigi ülke olan SSCB arasında kurulan «Dehşet Dengesinin yarattığı gökkuşağı altından kaç mazlum ülke gecmiştir? Yakın yıllara bir bakış yeterlidir. Cezayir, Vietnam, Kamboçya. Angola, Mozambik. Küba, Güney Yemen, tran (ve başkalan); emperyalist sistemi oluşturan zincirin kınlıp dökülen halkalan degil midir? Dünya haritasının değişimlni vurgulayan bu analize karşı çıkmaya kalkanların bulunması doğaldır. Ancak yasadığımız hızlı değişim çağını bilim dışı acıklamalara başvurmadan açıklamak gerekiyor. Yerçekimi yasası bulunmadan önce «taş neden düşer?» sorusunun yanıtı neydi Taş agır oldugu için düşer. Şimdi böyle yanıt veren ortaokul ögrencisi Mnıfta çakar. Bilim. hayatın sorulannı laf ebeliginden sıyırmıştır. Sö? gelimi «Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en agır bunalırmndan geçiyor» dediğimiz zaman ilk akla gelen soru şudur Neden? Yanıt çeşitll olabilir; 1) Kötü politikacılar yüzünden bu duruma düştük. 2) Yanlış ekonomik siyasetler yüzünden bunalıma girdik. 3) CHP'nin 21 aylık yönetimi Türkiye'yi çökertti. 4) Demirel'in akıl dışı politikası bizi uçuruma surukledi. S) Ahlâk bozuklugu Türklye'yt yıktı. 6) Komünistler ülkeyi çıkmaza soktular. 7) Tembellik belimizi büktü... Ve sayın sayabildiginiz kadar... Bu yanıtlann tumü de «tas aftır oldugu için düşer» soyundandır, gerçek nedeni gizlemektedır. „ + Ancak sağlıkh bir analizden sonra Türkiye'nin çıkış yolu bulunabilir. Nedir bu sağlıkh göruş? Bugün parlamentodaki partilertien hiçbirinin söyleyemediği; ama İsmet Paşa'nın 15 yü önce ABD Cumhurbaşkanına söyliyebildigi bir gerçekte çıkar yolun formülü bulunmaktadır: Yeni bir dünya kurulur. Türkiye orada yerini bulur. Baü Kulübünün bize uzattıgı formüller içinde ulkemiz ancak bogulur. Türkiye'nin bunalımdan çıkış formülü, Batı'dan Türkiye'ye uzatılmayacak; Turkiye'de oluşup Bab dünyasımn gözleri önüne konacaktır. Ancak bunu yapabilen bir siyasal iktidar, Cumhuriyet döneminin en ağır bunalımından ülkeyi kurtarabilir. E » Gencaıı da Göçtü Ûmer Asım AKSOY günün kitapları BiRiKiM İYAYINLARI 6İYASET TEORİSİ Dİ2İSİ: 4 günün kitapları T emmuz sabahı gazeteyi acıp da siyah çerçeve ıçınde. ırı yazı ile Tahir Neıat Gencon odını görünce carpıldım. Daha Kırk gun önce. Dil Kurumunun Yönetim Kurulu toplantıstnda txr şeycığl yoktu. Oflle yemeğıne bırlikte çıkmıştık. Başka orkaaov tar da vordı. Bakırc.lar'ao caddeyl ve kaıdırımı dolduran satıcılar ve taşıtiar orasından, delikanuların bile ouclukle gecebıldıklen bu karmakarışık yerden, kimıleyın kalabolığı yararok. kımileyın yüruyuşumuze hız v»rerek ve blrkac kez korşıuan karşıya gecerek. her zamankı kebapcımıza gltmış, kebap. lahmacurı, kadayıf yemış. ayran Içmlştik. Bir tur savasım olan gidlç g«liş güclüğünü goğüslemekt» da gençierdon geri kaimamışti. Yaşom ne onlaşılmaz şeyl Gunun blrlnde Ipin kopacağını blllyoruz. 87 yoşındakl bir klşl için o tgun>un pek uzun olmayocoğı da belll. Ama Ip, her zaman inceîdığl yerden kopmuyor; soutam yerinden de kopuyor. ••• Fenerbahçede'ylm. Ögle nomazındo Şl»ll Camil'nOe bulunmam gorek. Karaköy'e geçtim. Şişll dolmuçlarının kolktığı yer* de Prof, Tahsın Yücel'l gördüm. O da Gencan lcln Pendık'ten gelmiş. Şişlı'ye namaz zomonından birbuçuk sâot önce vardığımızdan, Tahsln Yücarin comiye yokın olan evınde bır süre oturduk. GOnlerden cuma. Caminln içi v* avtutu cemoatta dopdolu. Ûnde sekiz on tabut. Bırl Tohir Nejat Genconın. bır) de Behcet Yazor'ın. Avlunun doğusundakl üstü örtük yerde, törenlere katılmak uzere gelen sıkışık bir Inson kaloboli(Jı var. Gozlerlmiz rahmetlının ya* kmlarıru ve tanıdıklan anyor. Rostladığımız ılk orkadaş, Satı Erisen oldu. Onun kılavuzluğuyla kalabalığt yara yara gözu yaşlı Bayan Gencan'ı bulup baçsağlığı diledik. Biraz aonra Saml Karaören'l, Ibrahlm Minnetoğlu'nu, Enver Nod Gökşen'l, Bülent Aydın'ı, Prof. So* dettln Buluç'u ve başka tanıdıklan da gorduk. Uzun süren cuma ve cenaze namazlan.. Birbuçuk saattlr, kırk yıllık arkadaşımın yöce ko* tındo soygı ile duruvor, anttan tazellyorum. Guneş, olanca sıcaklığı İle cami avlusunu kovuruyor. Yorgun ve kanter lclndeyim. Azlz 610, »iler ustunde caml kapısından çıkanlırVen ayakıanm bent toşıyamryor; roezarlığa gidemiyomm va «Sıro bende» a> yorum. Tahir Ne|at Gencan da gecen yri ylürdigımlz Oh tacar ictn soyledığım gibi «Dil Kurumu aıiesının ya«ca ve boşca en büyuklerlnden biri tdi». 1951 yılından bert secilegeidiul Yönttlm Kurulunun da en yaşlı uyt» si kJI. Her dönem boşında, yenl eectten Yönetim Kurulunu o acar, boşkan secimini sonuçlondırıp yerini ona bırakırdı. En yaşlımızdı. oma cok «gene» bir ccantdı. Gttno* Hğini bedeninde de. ruhunda da son gününe değın kcrudu ve ayakta öldü. Gen canlı (genlş yürekll) olduğu* nu simgeleyen soyadı, aynı zamanda onu «genc» dlye «anmamız» da buyurur gibiydi. Yumuşak huyluydu, tyilikcıydl. klmseyl Incltmemlçti, Sabırlı, anlayışlı, hoşgörülu, alçakgönüllu Idl. En s(nirlendiricl durumlor karşısında sogukkan!ılığmı korur, en karışık konular goruşülürken bir çıkış yolu bulurdu. Kendl alanında derin bilgill Idl, ama övürtgen degildl. Bu niteliklertyle herkesin cok sevdıgl, saydıgı, g0vendlğ< bir klşl. eşl az bulunur bir ögretmendi. To> miz ahiâkıyla. ömek dovronışlorıyla. verdlğl sağlam Mlgilerle. öğrencüerlnl yoçomlorı Dovunoo kendieino CKiglarnıştı. ProfMör, doktor. yorgıc, mGhendis. i>emur, ış adamı Binlerce öğrencisî. ileri yoşianndo bile. bu buyük eğitmen ve öğretmenlerinı saygı ile artmışiar. cromışiar, ona hlzmette bulunmak için birblrleriyi* ya* n? etmlşlerdlr. Gencon. TOrk Dilbflgisl atanında uzmonkıçmıştfj Ollbllglsl kurollonro sıralayıp ezberletmeyi de§ll, ünlu yazartardan aldığı Arnekleri Inceleyerek kurallan bunlardan cıkormo yönteminl uvgulardı. Kltoplon, yoşamf boyunca derlediğl, dllbllgisl yönunden cok değerll örneklere ve bunların bağlı bulunduğu kurollarla dohı olduğundan her zaman değerll katacaktır. YapıÖan, vılkır yılı ortaöğrettm tcururntannda ofcutuimuş. her ba6kısını yeniden gellstfrip genl«lettlğl Bövök Dffbilglsi kitabı da Turk Oii Kurumu'nca dört kez bastıntmıştır. (Arkan 9. Soyfodo) faşîzmve diktaförlük N. POULANTZAS N. Poutontzas'ın F a 9 I z m v • O I k I a t 6 r I ü k adlı kitabı bu konudo ştmdry* kadar yapılmıy calışmalarm en ön*mll!«rtnd«n biridlr. Poulantıa*, sorunu «I* alarak faşlzmln onatomislnl inctlsmektc, ama bunu somut Almanyo ve İtalya ömeklerinln olgUMİ düzeyde anallzlyle blrtlkte götürmektedlr. 8euN Matpero 1974 batkısından çevrilip, N«w Left Book» 1974 İngflizce çvirisiyie karşılaftırılarak hazırlanan bu kitop, foştzm hakkında ciddî bir göriif edinmsk icteyen herkesin mutlaka feaşvunnosı g t r a k n bir kaynaktır. Birikim YIYIMIII. KOI!. Çti. P.R. 533 Slrk«ci ftfMAol CAG • AYLK TEORİK 3. Sayı Çıktı Fiyatı: 60 J,jra Tiim Bayilerde Yazışma ve Havale Adresi: PK 41 SirkeciIstanbul Türkiye Dağıtımı : TEMEL DAGITIM Cagaloglu Hamamı Sok. Kılıç Jşhanı Kat.l No: 6 Cağaloğlu Istanbul yayınevi 'nin çıkan kitapları PROLETARYfl „, DİKTATÖRLÜ6Ü J. V. SuUn Diyalektik ve Tarihsel M a t e r y a l i z m . . . . 15 TL Proleter Do'riminîn Teorisi Leninam Dizisi U 4 0 TL J. V. StaHn / Stnteji ve Taktik 25 TL Enver Hoca / Çia Czerine Düjiinctkrr I. Olt /1. Kitap 70 TL 7 SUlin IKIM Biyagrafi) . . . . ^ 40 TL « Soryiüst Ajıuvntiuk 40 TL 9 J. V. Stalin / Markazm ve Dil 25 TL 10 • J.V.Stalin / Anar;izm mi, Sosyalizm mi? 30 TL • Enver Hoca / Çin Dıerine Du|ünccl<rr 1 Enver Hoca / EmpcryaMzro ve Dcvrim . . 70 TL 2 Leninizm Nedir? Leninizın Dizisi I . . . . 30 TL Temmuz Sayı» CIKTI FERRUH DOĞAN CETİN ALTAN AHMET CEMAL ŞERİF OKTÜRK ORHAN KEMAL AYHAN YETKtNER MEHMETCAN KÖKSAL FfKRET ARIT M. HASAN GÖKSU CAHİT KÜLEBİ BİLGE SEYİDOĞLU UMAY GÜNAY 100 sayfa. 50 llra ARMAĞANU ABONE KAMPANYASI'NA KATILINIZ1 Koza Yaymlan: Nuruosmanrye. özaydın Han. Kot. 4 ISTANBUL Dagıtım Temei Oağıtım Aylık Yazın Oergisi Julien OffrayDeLa Mettrie £ £ u IVtattrte'nin Leydm'dt, 1748 yrimd. bMİan UUbı ina, Bir MtkBM; küise v» din otoriteterl tirafmAn $idd«tlc reddedilmi}, «trttri yakılmi} vt Lj Mettrie 1745'de Frama'dan goçettiği HolLındi'djn «ihilmüştüf. Kjri M*n, Kutul Alh'd* U MMrie hakknd. «Ayh yaııyor: "LJ M«ttm'nin yuılırmla Kartezytn ve In(flu materyaiizmi'nln bir ı«ıt«lnl buluruz. Oescartes fızijlnden aynntılı alarak yararianır. lvata, Bir Maldoa'M, Descartn'ın hayvan makinı medeliııden kaynakianan bir çalifrnadır» Kvtezyen materyafizminin dojal blim'e (natural science proper) (Krüyrmi (iM Fransa materyalizminin diğer tgllmi doinKhn İ ' v« komüniun'e yoiaçar."tt* İNSAN. BİR MAKİNA ÇIKTI/> Işıldaf ÜSS tomıuua 1S0TL. GMMI Dtenım: S l t DO Odsmell latsma: P.K.562 AksarayİMtnbul T*: 7*27 3676 61 97 § Akgül Color Renkli Fotoğraf Laboratuvarımızda 9x13 boskımız 30 llrodon fllm bonyomuz 75 llrodon yurt lclne posto ödemeJI servls yapmoktoyız. Tunalıhllml Cad. 54/2 Kücükesot , ANKARA LOtt/aKitap. 100 TL GenelDağttım: YURTDA ŞtftaU Sok. 10/4 Sultanahmet İST Güneşli Dünya ONBEŞ GÜNLÜK GAZETE 7.SAYISJ CIKTI V (Tuba Rek: 1209) 3826 100.TL. I.R*n*rUi*Ja OAĞITIM w ÖOEMELİİSTEME: HAVASS Yayınlan P.K. SS Tejvikry / İSTANBUL Tel: 46 13 19 * Direnen Çorum halkını yalnız bırakmayalım !.. * NATO başları Ankara'da silah şakırdattı !.. * Legal Birleşik Yığınsal İşçi Sınıfı Partisi * Getirdikleri ve götürdükleri ile DİSK Genel Kurulu * Halkın sağhğını düşünen yok !.. * Tayland'da kim kime saldırıyor" Tüm Bayilerde Yazışma ve Havale Adresi: PK. 41 Sirkeci/ ISTANBUL Türkiye Dağıtımı: TEMEL DAGITIM Cağaloğlu Hamamı Sok. Kılıç tşhanı Kat:l No: 6 Cağaloğlu • ISTANBUL Mustafa Gündüz Tekelcl sermayeye karşı ekmeğimlz onurumuz İctn grev boylarında yükselttiğin savaşım bayrağını biz ÇESAN işçilerl bıraktığın yerden taşıyacağız. Anısını mücadelemlzde yaşatacağa. 23, BÖLGE GREVCİ CESAN IŞCtLERİ Belsefe dergısi Onbirincl 8ayımız cıktı. OOBROLYUBOVun unlü yozısı OBLOMOVLUK NEDİR? Yoz «oyımn onlklnct sayı sonbchorda onucuncu eayımızlo yayımlanacak Afsar Timucin P.K. 1381 Sirkeci / Ittanbul (Cumhurtyet 3629) RABAK'ta çalısan grevcl arkadaşımız Mustafa Gündüz ABONE ÜCRETLERİ Ayu» I I » *» 8001^00 OatntnmvM ıttrnmlıt «• TJLM. «dm> : NâUtB N4DI I OentJ YsTm MOdttrO : OkU* KVSTBÖIUE ljftjjfl**fl + ^SBttiB tj rr^H 1 rj^*1*^MtMOrO : Onus CUNC CUMHUEİYET •UaUM AHLAK UYMAY1 T A A U H O T EOEB • BÜHOU4B . A N ( L U U KCOOJ Sofcak M/4 Venlçehtr T e l : H6860 17 S« 35 A tZMtR: Haltt Ztya Bulvan No. 85, KBt: 3 T e l : » 47 « IS i : 30 • ADANA : AtatOrk Cad. Tür* H»T» Kurmmı U H a n Kat : » No : U Tel : U S50 »731 TAKVİM U TEMMOZ . U6B tnuak 3.28 tktodJ 17.18 14.7.1980 gOnü tekelcl patronlann da arkasında oh duğu ell kanlı faşistlerce katlâdilmiştir. Bu tur saldırılar grev dıroncımızi kıramıyacaktır. Arkadoşımızın anısı yaşatılacaktır. ÇAYIROVA ARÇEÜK GREVCJLERİ at B H U rt mran : CnanöunyM «B Ouetedllk TJkS. CMUoglu Tuıtoc»tx Cad. Mo. : JBil. PosU Kutera : SW tSTANBOL TBlafoo : 70719 a» euoijeaoijsno 1x0 Ocrea erupunns «e «8IT1> Sme> sOre *«nc*ı uyculaon*. AaKus Abeoe «• t t o Tel: 18S3 3S 5.43 TaMi <Cumhurtye«
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear