15 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
DÖRT CUMHURİYET 13 TEMMüZ I9$fr POUJIKA VE ÖTESİ MEHMED KEMAL Her Kapı Her Pencere TURKİYE'DE DUNYADA 4İ EKCDNOMI/TİCAFET uref sektörun sıgaro üretmek istemesinin ardında şark tıpi tütünun dünya piyasasından sllinme6i omacının bulunduğu ve Tekel'in kendi gellrlerini kendi yotınmlarındfl kullonması halinde sigara üretimi v» lcoliteslnln böyuk oranda orta Cumhurryet EKONOMİ SERVİSİ Macaristan'dan Bulgaristan'a gelmlşttm. Sofya' da birkaç gun kalmak istiyordum ama, turlzm naevslml olduğu lçin hemen hemen otellertn hiç birinde yer yokta Kadim dostum Fahri Erdfnç'i aramaya koyuldum, hiç olmazsa onun evinde kalabilirdi «îzne çıktı, nereye gitüğini bilmiyoruz..» dediler.. Nerdeyse ortada dam dazak kalacaktım ki. Otel Bulgarya'aın önünde. Bulgaristan'ın o zamankl Büyukelçisi Stefan Petrofa rasladım. Eh, ne olsa ikimiz de hemserl sayüırdık. başkentli idik. Beni görür görmez şaşırdı. yanm Türkcesiyle: • be, ne ararsın bizlm buralarda?...» diye sorA du. Ben de Türkçenin en anlaşılmazı i!e: «tnsan oglu kuş misalidlr, nerede durdugu belli olmaz...» dedimse de anladı mı, anlamadı mı bilmiyorum.. Vaklt öğleye geliyordu, kolumdan tuttu, beni çekerek Yazarlar BirligTnin lokantasına götürdü. Yemege oturduğumuzda beni ülkenin en tanınmış ozanlarmdan Georgl Cagarof la tanışürdı. Gagarofun o dönemdeki görevi Yazariar Birligi'nin ya ikinci, ya birlnci başkanlıgıydı. Yıl 1965'di Cagarof, siyah saclı, urun boylu. yigit bir delikanlı glbi görun dü gözüme.. Hemen dost olduk Güzel içiyordu. Votkalan yudumlarken, şilrden, şairden sözu döndürüp Nazıın Hikmet'e geürdik. Nazımı Moskova'da tanımıştı. Sordu: •Tanır mısm?...» «Bir kez gordüm..» dedi. Uzun uzun daldı, belli kî gozlerinin önünden bir çok amlar geçiyor. sonra kuşlar gibi uçusarak yitiyordu. •Çok arkadaşhk ettim.» diye basladı. «Genç bir şairdim, Moskova'da okuyordum. Nazım Hikmet'in hasta oldugunu duydum, hastaneye gitüm. Kendiml bir Bulgar şairi olarak tanıttım. öyle hoşlandı ki, beni uzun saatler bırakmadı. Doktorlar. gitmemi söylediklert zaman bile alıkoydu.» Nazım dermiş ki: Biz, iki yakın komşuyuz. însanlanmız. huyumuz. suyumuz birbirine benzer. Şimdi seninle konuşurken tstanbul'dan gelmis bir hemşerimle konuşur gibi oluyornm. Beni unutma, sık sık gel!...» Ondan sonra Cagarof. Nazım'ı bırakmamış. Hep zlyaretine gitmiş. Hastaneden çıktıkt&n sonra da dostluklan candan sürmüş... •Ya.» demiştl bana. «Ben Nazım'ın dostuyum.. Sen de bentm dostumsun..» Petkof ve Cagarof, bana Otel Bulgarya'da bir yer buldular. Bir haftaya yakın Bulgaristan'da kaldım. Arkadaşlığımız çok ilerledi. Cagarof ülkenin ürüü bir şairi idi Sadece şair olarak da kalnuyor. Savcı adlı bir piyesi Sofya dahil ülkenin büyuk kentlerinde oynuyordu.. Bir gun ikiralz vurduk votkanm gözüne... O da, burda diıraksamadan iciyorduk. Vakit epeyca Uerlemiştl Ceplerlmiz* baktık ki, ikimizde de para yok. Bende çek vardı ama, ancak gündüz bankadan bozdurabilirdim.. Onda paralar suyunu çekmişti«Ne biçim şairsin.» dedim. «Baksana bütün afişlerde adm var. Git gişeden biraz al. onunla ıçeriz,.» Olmaz». dedl «Bizde adet değildir.» •Bir şair adetleri bozamaz mı?...» Şair aklı bu ya. benim kandırmama uydu.. Giseye gidip para alroaya yeltendi. Gişedeki adamla durmadan bir şeyler konuşuyorlardı. Bulgarca söyleştikleri için ne konuştuklannı anlamıyordum. Belliydi ki para vermiyorlar, bu davranışından caydırmaya çahşıyorlardı.. On para alamadan kös kös döndü. Benim otele geldik, bereket ki, bar daha kapanmamıştı, susuzluğumuzu giderdik.. Cagarof un o yıllarda vatamnı anlatan. vatanı el ayasma benzeten bir şiiri dillere destandı. Bu şiiri bir arkadaşla btrlikte şöylo yalınkat çevirmiş, Seçilmiş Hikâyeler dergisinde yayınlamıştık. Cagarof. o günlerde İngiltere'ye gitmek tstlyordu. Işittiğime göre gitmiş. tngilizcesini epeyce pekiştirmiş.. Bulgaristan'a dalia sonra da birkaç kez yolum düştu. Fakat Cagarof, Cumhurbaşkanı Yardıması olmuştu. Kültur işlerine bakıyordu. İşleri başından aşkındı. Görüşmek istedimse de. bir türlü olmadı. Türkiye Yazılan dergisinin son sayısuıda Cagarof un Fahri Erdinç ve Kemal Özer tarafmdan çerrilmiş bir şiirini okuyunca bunlan anımsadım.. Cagarofun şiiri oldukça ı\zua Adı da uzun. Eskiden Polis Karaholu Olan Bir Çocuh Yuvasında..» Boris faşizminin karakollan çocuk yuvası olmuş. n« iyi!... Dansı. faşizmin geçerli oldugu ulkelerdeîd karakollann başına!.., Bu karakol şiirini okuyunca. bizim Sansaryan hanını anımsamamak olmaz. Nice yigit, yurekli sairlerimiz. bu karakolun hücrelerinde aci çektiler. Unutulur mu hiç?... Şair Hasan Basri' nin ölümu de buranm hücrelerinde olmuştu. Sonradan ölüsünü pencereden atarak, *intihar etti; demişlerdiŞürden bazı alıntılar yapmak istiyorum: Demir parmakhklar vardt her kapıda, her pencered». Şimdi iâ bile yofe onlann. Cehennemdi eskiden özgürlük savafçüanna ofefeoya verilntiş o eshi demirter artık ve yuva olmuş yapı halk çocuklanna. Bafka şeyler de anlatabüirim örneğin burda olup biten korkunç ifleri öyle ki ucu öLüme vanr her btrinin ve her biri bütün tarihlerde ilh bölüm bugun ana bölüm.. Zulüm. baskı ve onun slmgesi olan faşizm. hiç bir zaman. hiç bir ülkede sürgit olmamıştır. Bir yer gelmiştir ki. halkın gücüyle bütün acılar bitnüştir.. Sadece karakollar değil, karakolumsu her düşünce de yıküıp gitmiştir. Sosyallst ülkelerin şairleri için sosyalizıne geçtikten sonra acıyı, baskıyı. zulmü i*e faşizmi nutur derler. tşte Cagarof gibi büyük şairler greçmişi unutmuyorlar. Geçmişi anarak, günün ve gelecegin aydınlığını bize gösteriyorlar. Bizim faşizmden çok söz eden şairierimlze kı£»nlar var. Ne yapsın genç şairler faşizmden başîta bir şey gönnediler k i neyi anlatsınlar!... OZEL SEKTÖRÜN SİGARA ÜRETMEK İSTEMESİNİN ARDINDA ŞARK TÜTÜNÜNÜN DÜNYA PJYASASINDAN SİLİNMESİ AMACI VAR,, «TEKEL, GEÜRLERİNI YATIRIMLARDA KULLANSA. SİGARA ÜRETİMİ VE KALİTESİ BÜYÜK ORANDA ARTAR» Selim YALÇINER cağı bildirllmıştır. Bu durumdo 600 bin uretici aılenın aclığa ıti leceğl vurgulanmıştır.r Tekel Memurlan Oarneğı Der) Genel Başkanı Güzin Yavuz. Hazina'y» en buyuk kotVılarda bulunan kuruluşlordcn b>ri durumundöVl Teke!'!n yıllardır baltalonmakta ofduğunu vs Tekel'in Cırettığı moilann oze! sekför tarofındon uretllm» sıni omaclayon girişimlerin yıkıcı boyutlara ulaştınldığını belirtmiş, tanmmış b)r gecttğfmtz haftalarda bir organında yayınlonon görüşlennın de bu ntyetın açık bir ifadesi olduğunu söylemiştir. Yavui, özellıkle II. Dünya Sa vaşmdan sonra, o doneme dek sıgaralann Ternet girdismı oluş turan Şark tlpt tıitüne karşı gen'ş bır kampanya ocıldığını v9 Avrupo ve gıderek Dünya stgara pıyosasının Amerikon kavnoklı Vtrgima ve Burley tipl tutunlere olıştırılmok Istendiğlni vurgulamış. cBatı pryasası kolaylıkla şark tioi tütünden vozgecmış ve ıçme zevki olıskanlıÖı yaratmada büyuk gucu olan Vırginıa ve Burley tıpi tütunler den yapılan sıgaraları hızla tuketmeye başlamıştır. Ne ad oltmda olursa olsun Batı'da ıçılen siearalarım tumüne yakını Batı tütününden yapılmaktodır. Türkiye ise, 4550 mllyonluk nüfusu ve her yıl 5.7 oranında artan sigara icicileri İle Vlrgınio ve Burlev tipl tütünleri üreteo ABD fcin cekicl bir pazardır» demiştir. ÖZEL SEKTÖR Teke! Memurlan Demeğl Genel Başkanı Yavuz, özel sektorün sigara üretmek Istemesmın. cŞark tipi tütünlenn en mtelıklilerınden bin olan Turk tütününu Işleyıp sigara üretmek>le ilgisi bulunmadığım. yabancı patentlerte üretim yap mayı düşünen ozel sektörun büyuk öicüde Virgınıa ve Burley tipi tütünleri kullanarok sıgara yapmayı amaçladığını bıl dırmiştir. Yavuz, Batı tipi tütun lerln Türk pıyasasınt etkisi altına alması İçin gececek aşamalann .Batı'daki örneöiyle, şıı gelişmeyi göstereceğini belırtmiştır: «Özel sektor temsilcileri, önce bır bölum üretimlerini yerll tütünle yapmayı plon ladıklarını acıklıyorlar, sonra da gerl kalanı. tütün fhracından safllanacok fazlayla Virgınla. Bürley tipl tötün ithol ederek, vergtsiz sotış mağa2olon na satılacak yabancı sıgaraları yapacoklarını söylüvorlor. Bu plan. masum bir önerlymıs gibi görunmektedir. Ancok, ger cek hiç de öyle değildir. Bir kere, hangl sıgaranın ne kador üretildiginln deoetlenmesl koloy değildir. Sonra, ohşkanlık yorotma gücü cok kuvvetli olan Virginia ve Burley tipi tutünlerden üretilen sigaralann piyasaya tümuyle hakim olma şansı fazladır. Böylece, once şark tipi tütun Ihracıyla karşılanacak olon yabancı tütün dıs alımı giderek artacak ve farkm da olmadan, Türkiye'de üretilen sıgaralann buvük bir bölumü Marlboro gıbı sıgaralar olacaktır. Sonrakı aşamada, aiıskaniık yaratma gücü düşük olan 3ark tipi tütünun yabancı istemi düşecektır. Bunun en katı ve acı sonucu ise, tütün uretlcısı 600 bin aüenın işsız kalmosı olacaktır» demiştir. TEKEL'İN GÜCÜ Yavuz. Tekel'ın Türkiye'nin parasal bakımdan en güçlü ku ruluşlanndan bırist olduğunu ıfade etmı$. «Ne vazık kl, Tekel. Hazinenm en büyük kaynak larından bırı olarak görülüyor da, Tekelin yatuımlarının nasıl tamamlanacoğı konusu hıc kımseyı duşundürmu/or. Oysa Tekel, gelırlerınin kucük bır bo lumü İle tüm yatınmlarını kısa surede tamamlayabilır ve hem cok hem de kalitelı sıgora üretebılır. Ama bu, yetkililerce :s tenmeyen bır konu. Uzun vodeae raylı ulaşımm zayıflatılarak benzın tuketen aracların arttırıiniasınm ve karayollarımn olağanüstü bıcımde genişletilmesinin sonucları ne kodar acıyso, yabancı tütünle sigara üretmenın sonucları da o denli kotü oiocaktır» bicimınde konuşmustur. Tekel'ln 1980 yılında 150 mıl yar lıralık satış yapacağını ve Hazfne'ye 81 milyar liratık katkı getirece^inı söyleyen Yavuz. aynı yıl icin Tekel'in katma but çesinın 7 milyar lira olarak be lirlenmesinin bu celişkinin en güzel örnegıni oluşturduğunu belirtmiştır. VİRGJNJA . BURLEY İTO MECLİS ÜYELERÎ, EKONOMİK GELlŞMELERİ VE ÖNLEMLERİ DEĞERLENDİRDİLER Cumhuriyet Ikonomi Servisi İTO Meclisinde söz alan üye ier. banka faizlerinin serbest bırakılması, dışsatım, işçi dö\izleri. uretim, yatırım ve iş banşı konusunda kaygı verici gelişmeler oluştuğunu belirterek, «Kredi sorunu çözumlenirse dışsatım yüzde 150 artar» biçimindeki savm gerçeğl yansıtmadıgıru bildirmişlerdir. ÎTO üyeleri, banka faizlerinin serbest bırakılmasından sonra bankalann aralarında birleşerek bir «kartel» oluşturduklarjnj belirtmişler, özetle şunlan söylemişlsrdin «Faiz hadlerinin serbest bıra kilmasından sonra bankaiar, kararnamede öngörülenin aksi yönde bir uygulamayı başlattılar. Bu uygulama sonucu amacın dışına çıkıldı. Yasalann yapmadığını. bankaiar aralarında birleşerek yaptılar. Bir kartel meydana getirdiler. Likit sıkıntı&ı daha da BANKALAR KARARNAMESİNİ ELEŞ TİREN ÎTO ÜYELERÎ, «KREDİ SORUNU ÇÖZÜMLENÎRSE DIŞSATIM ARTAR» SAVINI «GEÇERSİZ» DİYE TANIMLADILAR, ÜYELER, İŞÇİ DÖVİZ LERİ GELÎMİNİN 500 RIİLYON DOLAR EKSİLDİĞİNİ BİLDİRDÎLER. arttı. Sonuçta tşletmeler yuksek faizü kredi il« üretim yapmak zo runda kaidüarÜretlmde özel kesimin yüzde 75'lik payı bulunduğunu öne süren üyeler, buna karşılık toplam Kredinln yüzde 30'undan yararîanabildıklerini bildirerek şunları eklemişlerdir: • Aslında 25 ocak kararlan likidite sıkuıtısını artırmışür. Bankaiar kararnamesi iso sınırlı olan para imk&mnın daraimasır» yol acmıştır.» DIŞSATIM VE İŞÇİ DÖVİZLERİ •Kredi sorunu çözumlemrse Türkiye'nin dışsatımı yüzde 150 artar» biçimindeki savın geçersizliği konusu üzerinde duran üyeler çu görüşlere yer vennişlerdin «Bu iddianın geçersiz olâugu ortaya çıkmıştır. thracat, kredi vm ötekî tedbirlerie desteklenme«,ine ragmen artmamıştır. Bu arada ışçı dövızleri gelişinde 500 milyon dolarlık eksilme meydana gelmiştır. Konunun bu yonü üzerinde onemle durulmaAi gerekmektedir.» •SAT1LACAK MAL YOK* Turkiye'ye dış ülkelerden yoğun dışalun istemleri gelmesine karşın. satılacaJi mal bulunmadıgı için bunlann karşüanamadığını da vurgulayan ÎTO üyeleri. «thracat bir akyapu üretim. kalite. fivat sorunudur. Öncellkle bu sorunlar çözümlenmelidir» biçiminde konuşmuşlardır. İTO üyeleri bu arada. üretim ve yatınmlarda gerileme oluştuguna iş banşının bozulduğunu bildirmişlerdir. İşçı işveren arasmda uyuşmazîık zaptı tutulmasın dan sonra. taraflann bir üst kuru!a başvurmadan grev ya da lokavt karan almaJan geregine de değinen İTO üyeleri. «Orta yol bu lunması yerinde olacaktır» demiş lerdir. Bakanlar Kurulu yedi KİT'iin sermayesini arttırdı ANKARA. (Cumhuriyet Bfirosu) Bakanlar Kurulu 7 KİT'in nominal sermayelermi artırmişür. Dün yapüan acıklamaya gore Makina ve Kımya Endüstrisi Kurumu'nun sennayesi 15. Sümerbank'uı 25, Türkiye Demir Çelik İşletmeleri Kurumu'nun 35. Seka'nın 18. Etibank'm 25, Türkiye Kömür Işletmeleri'nin 20, Denizcilik Bankası'mn 20. PTTnın 25. Devlet Malzeme Ofisi'nin ise 4 milyar liraya çıkarümışUr. Hazinece bütçeden kurumlara sermayelerine karşılık yapılacak ödemeler, kurumlann finansman ihtiyacuıa gore. Maliye Bakanlıgı'nca gerekli gorülecek zamanlarda nakden. mahsuben veya aynen yapılacaktır. HATAY'DA ÇAPA İŞÇİLERİNİN GÜNDELİKLERİ 210 LİRA ANTAKYA. (aJt.) Îşç1 temsilcileri ile çiftçi işverenleri bugün toplanarak çapa işlerinde çalışacak lşçilerin ucretlerini 210 lira olarak belirlemişlerdir. İlgililer. toplanüda. tarlada yatan işcilerin gündeliklerinin 210, sabah gelip akşam dönen işçilenn ise 190 lira olarak belirlendigini söylemişlerdir. Ote yandan. her işci için verilecek 20 lira elci ücretinin ise işveren tarafından karşılanması kararlaşönlmıştır. m 2089 sayıh Çırak, Kalfa re Ustalık Yasası çıkah üç yıl oldu. Gerek yasanan çıkanlması hazırlıklan gerekse maceıalı çıkışı safhasuıda pek çok şey söylendi ve yazıldı. Çıkantışmdan bu yana bazı uygulamalar yapıldı, bazı sonuçlar elde edildi. Bu aşamada yapılan çaüşmalar, karşılaşılmış olan sorunlar ve ulaşılması ön. görülen hedeflerin kamuoyuna duyunılmasında, kurulmasında çalışılan çıraklık sisteminin gelecegl bakımından yarar olabilir. Çıraklık sisteml. üretim içlnde faal bir rol alarak bir meslegin ögrenilmest ilkesine dayanır. Çımk, meslegin pratık bilgi ve becerilerini ustası ile birlikte çalışarak ve onun gozetimi altında kazanır. Öğrenmesi gereken bilgi ve beceriler öğretim programında betlrtilmişür. Mesleğe aıt teorik ve teknik bilgiler ise haftada en çok 8 saat devam edeceği kurs ve derslerde kazandınlu*. Bu tür mesleki egitımde, meslegi ögrenen kişi (burada çırak) doğrudan iş hayatınm ıçmdedır. Iş hayatının gerektirdiği uygulanıalari: makina alet ve avadanük türlenni; 15 organızasyonunu; ınsan ilişkilerini ve üretim tekniklerini gerçek iş koşullaruîda görür. tanır ve yaşar. Meslek okulîannda kurulan pahalı uygulama ateiyeleri öğretime agırlık verir. Buna karşılık işyerlerinde çıraklar üretim agırhkh bir ortamda mesleklerinl ögrenırler. Oğretimin mallyeti çx>k daha düşüktur. Çırakhk egitlminin gerçek çalıştna koşullaıuıda yapılması, birçok kunım ve kuruluşun konu ile ügisıni zorunlu hale geürir. Çıragın bulunduğu ışyeri koşullannın cauşma yasa. larına uygunluğu açısıadan Çalışma Bakanlıgı. sosyai güvenlik sisteminin çtraklara işletilebılmesi bakımından Sosyai Güvenük Bakanhgı, ulkenm insangücü gereksinmelerj ve işyerlennin gelecekteki mufıtemel yapısı ba kınundan Sanayj ve Teknoloji ile Ticaret Bakanlıklan konu İle doğrudan ilgilidirler. işveren kuruluşlan oiarak çeşıtli sorumluluklar üstlenecek olan esnaf ve sanatkâriar birüklerine. sanayı v e tıcarec odalanna. işçi kuruluşlarına önemli görevler düger. Hepsinın ötesinde ve üstünde kuşkusuz Milli Eğitim Bakanlıgı bu egitim surecinde önemli sorumlulukiar üstlenir. Bunlardan başka yerel yönetırrüerin sıstemin kurulmasma ve ı$leyişine önemli katkılan olabilir. Görüldüğü gibi çıraklık egitiml diger egitim faaliyetlerinden farkh olarak kurumlararası bir niteüge sahiptir. Bir dizi kurumlararası faaliyetlerin ürünü olarak gerçekleştirilecek bu eğiümde. kurumlararasında sıkı bir işbirliğinin ve İyi bir e$gudumün sağlanması rorunlulugu vardır. Bunun ancak iyi planlanmı? titiz ve sabulı bi r çalışma ile gerçekleşünlebileceği açıktır. Çıraklık egiüminde karşılaşılan sorunlardan bırj de. standard koymadaki güçiüklerdir. Çıraklar iş kapasiteleri. iş organizasyonlan r e büyüklüklerl farklı işyerlerinde meslek ögreneceklerdir. Yetişkinlik düzeyleri biribirlerinden farklı olan ustalann yetiştireceği çıraklann erişmeleri beklenen standardm saptanması ve tüm çıraklardan buna uygun yetişkinlik düzeyine erişmelerinln beklenmesi mümkün değildir. Yasada belirlenecek standarda erişmeyl saghyacak onlemlere yer verilmemen bir eksiklik olarak görülmektedlr. çağimiT/^^ teknolojinin gelişma tîlkemizde çıraklar ve çıraklık eğitiminin sorunları B Çıraklık eğitiminin başlatılması ve sürdürülmesindeki sonınlardan biri de yüzyülara varan uy gulamalann yozlaşarak güniimüze gelen uzantılan ve çalışma hayatınm bir düzene oturtulamayışından kaynaklanmaktadır. Dr. Cavit SffiAL M.E.B. Çıraklık Egitimi eski Genel Müdürü KOZA PİYASASINDA BAŞ FİYAT 1000 LİRAYI ASTI BURSA, (aji.) tpek bftcegi 1980 urünü piyasasında fiyaüar yükselmiş ve bin liranın uzerine çıkmıştır. Ticaret Borsası yetkilileri baş fiyatın bin lirayı ortalama fiyatın ise, 907 lirayı bul dugunu belirterek «bu yıl Bursa'daki ipek böceği yetiş tiricilerinin eline 550 milyon Üra geçecektir» demişlerdir. Anadolu Ajansi muhabirinin yetkililerden aldığı bilgiye göre, koza ureticisine bugüne kadar 208 milyon lira ödenmıştir. hıa artmakta. gelişmelerin uygulamaya yansıtüması süresi de kısalmaktadır. Gelişen teknoloji işin yapısını ve ustadan beklenen bilgi ve becerilerin niteliğinı buyuk ölçüde degiştirmiştir. Eskiden bir ustanın bilmesi ve yapması gereken işlenn önemlice bir bölümü şimdi planlama ve tasanmlama aşamasmda mühendis, teknoloğ ya da teknisyenlerce gerçekleştirümektedir. Belli bir becerinin tekrarlanmasından ibaret çabuk ögrenilebilen operatif işlenn sayısında büyük artışlar olmuştur. Iş bölümü sadece seri üretim yapan büyük işyerlerinde artmamıştır. Ankara'da oto sanatkarlannın 26 dalda ve ayn işyerlerinde hizmet ürettikleri düşünülürse ve bu dallardan bazılanmn biribirlerine çok yakın adeta akraba meslekler olduğu göz önünde tutulursa. egftımı yapılacak çıraklık mesieklerinin seçilmesi, tanunianması ve eğitiminin yapılabilmesi açısından bazı guçlüklerin dogacağı kolayca anlaşılabilir. Ve son olarak yasanın yetersizlikleri sorunlar arasına eklenebilır. Yardımcı. genç işçi ve çırak ayınmımn yapılmamış oîmasi; yaptınm gucünun azlığı, yetkj ve sorumluluk dağılımındaki dengesizlikler, kurul ve komitelerin oiuşturulmasındaki eksiklikler; tamamlayıcı egitime yer verilmemiş olmasi; mali hususlar ve benzer) konularda yasanın yetersizliklerinden sözedilebiür. Sonuç olarak. Çırak, Kaîfa ve Ustalık Yasasının uygulanmasında, yapısal, geleneksel ve yasal nedenlere dayalı zorluklarla karşılaşılmaktadır. Bu zorluklann üstesinden gelinmesi mutlaka gerekmektedir. Zorluklar ne denli büyük olursa olsun çıraklık yolu ile kendilerine bir gelecek kurmayı amaçlayan milyonlarca eğitim tmkanı ve sosyal haklar saglıyaoak bu yasanın uygulamaya konması geciktirilmemelidır. Yasanın uygulamaya konmasına karsı çıkmak, mevcut durumun devamını saglamağa çalışmakla eşanlamiıdır. Çıraklık eğitiminin etkinlikle yapılabilmesi iç:n gerekli işler şöyle sıralanabilın 1 Çıraklık ttapsamına alın«bilecek mesleklerin. konacak belli standardlara göre seçilmesi ve açık tanımlamalarının yapılması gereklidir. Milli Egitim Bakanlıgınca bugüne kadar 24'ünün ögretim programlan da hazırlanmış olan 65 kadar meslek saptanmıştır. Bu çalışmalar, ilgili kurum ve kuruluşIarİA işbirliği halinde sürdürülmelidır. 2 Yedi ilde yapılmış bulunan pilot uygulamalardan bu güne kadar yeterli bügi ve deneyim kazanılmıştır. Bu uygulamanın bir program çerçevesinde tum yurdumuza yayKinlaştınlması hedef alınınalıdır. 1980 icın seçümiş buJunan en az 20 ıl hedetinin kolaylıkla gerçekleştirilmesi mümkün görülmektedır. 3 Çıraklık egitimi ile llgisi bulunan tüm kurum ve kuruluşlar arasında sıkı bü ışbirlıgının gerçekleştırilmesı gereklidir. Daha önce Çırakhk Kuruluna sunulmuş ve kurulca bemmsenmıs olan ilkeler çerçevesinde hazırlannuş bulunan protokolların tezelden uygulamaya konmasına çahşümalıdır. Protokollarda. denerîemeîerde gorev ve yetki dagılımına, mali katkı sağlamaya ve tanıtma çahimalanna ilişkin düzenlemeler île. işyeri açacaklardan yasal ustaiık belgesi istenmesı. çıraklara ulaşım kolaylıklan sağlanması ve paso verilmesı. yasal ustaiık belgesine sahıp olaniara toplu sozleşmelerde larklı ırakanlar sağlanması. çırak yetiştiren ışyeri sahiplerine kredi verilirken önceiik fanmması gibi teşiik önlemleri yer almaktadır. 4 Yasanın gefirmış olduğu yet ki ve sorumluluk dagılımı tam bıhnmemekfedir. Hatah değerlendirmeiere ve beklentılere yolaçan bu durumun önlenmesi ancak yasanın kamuoyuna ve ilgililere tanıölması ile mümUün olabilir. Çırak, kalfa ve ustaiık yasasına göre yapılacak uygulamalann MEB da başlayıp yıne orada bitecek bir faaliyetler zincin oluşturmadıgı. zincinn bazı halkalarını başka kurum v e kuruluşlara ait faaliyetlerin meydana getirdiği bilinmelidir. Yasanın kendilerine ne gibi görev. yükümlülük ve haklar getirdiği çıraklara anlatılmalıdır. Çuaklara eriçilebilmesi. onlara yasa hakkında dogru ve gerçekçi bilgüer verilmesi. yasanın tanıtılması görevi basın ve yaym organlanna düşmektedir. 5 Yasanın eksikliklerinin tamamlanması, kusurlannın giderilmesi ve daha etkinlikle uygulanabilir hale getirilmesi için çalışmaiar yapıimahdır. Yasanın iyileştirilmesi çalışmalannda, yaptınm gücünü artıncı. denetleme düzenine açıklık kazanduıcı, mali hususlarda işveren ve işçi kuruluşlarmın katkılanm saglayıcı. çırak. kalfa ve ustalara yapılacak eğitime açıklık getiricı. lamamlayıcı egitimi zorlayıcı ve dıge r gerekli hükümlerin yasada yer almasına çahşıhnahdır. Türkiye'de çağdaş çıraklık sisteminin kurulması ve ijletilmesino giden yoL ilgili kurum ve kuruluşlann. parlamento üyelerinin ve değerli basınımıztn soruna sahlp çıkmalanndan İTO'NUN ÜYE SAYISI 83 BİN 471'E YÜKSELDt İstanbul Ticaret Odası (İTO) nun üye sayısının 83 bin 471'e yukseldiği bildirilmiştir. İTO yetkilileri tarafından yopıian acıklamaya göre, 1980 yılmın ilk altı aylık döneminde İTO üyesinin soyısı yüzde 4,5 orunında ortmıştır. İTO'ya köyıt lı üye sayısının gecen yıl Haîiron oyında 76 bin 055 olduğunu be!irt«n yetkilller, bu soyınm bır yılda yüzde 9 * oranında yüksefdlğinl açıkiomışlardır.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear