14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKt CUMHUSİYET 22 HAZİEAN 1980 « a n yazrianta taenedigfm WW»n, goVü? ve sorulorın ordından söz olan Prof. Turhan Feyzioğlu, Tercüman Gazeteslnin Anaya•a Semınerinde beş kez Konuşarak yanıt ver4i. Teblığlerden sonraki panelde türlu meslek ve görüşten 19 kişinin düşüncelerini geçen hafla bu sütur.larda izledik. Asiında bu konuşmacılordan bir bölümunün, Feyzioğlu'nun ilk konuşmasını dlkkatle izlemediklerl onlaşılıyordu: çünkü dokundukları noktalardan coğunun yanıtlart IJk konuşmado zaten vardı. Bu duruma Fsyzioğlu da zaman zaman işaret etmek zorunda kalmıştır. Paneldekl konuşmacılardan kimismin de sırf laf olsun drye söz aldıkları Izlenimi uyanıyordu Belki de gazeteye gecen konuşmalan fazlaca özettenmiştl ds ondan. Biz bugünkü son yazıda, Feyzloğlu'nun zorunlu olarak yaptığı yınelemelerle dolu yanıtlonndon sn onemiı gördüğümüz noktalan aktaracoğıt 6 olaylar ve görüşler MGP Liderinin Yanıtları Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU frtanmayi gerektirir. • İcronın ceberut bir kuvvet honne dönüş mesini önlemenin başta geien çaresl, müstakll mahkemeierin varlığıdır ve onlara tanınan denetim hakkıdır. Ksyfi idareyte hukuk devletl orosındaki başlıca farklardon biri bu noktoda toplanır Hızlı ve etkiii işleyen bağımsız vargnrı inancla savunmaya mecburuz. • Elbetta hakim «layüs'el» olamaz sorumsuz olamaz. Bir bağımsız teftiş ve deneîleme usulu i!e hakimlerin de teftişi gereklidir Ho kim de Insandır, şaşobilir. Kusurlar yaptığı zamon kanunların ongördüğü müeyyideler işlemelkjir Yükssk Hakimler Kurulu'nun bu omaçlo güçlü ve etkiii bir teftiş kadrosuna sohip olmasını daima ve ısrarla savunduk . • tktidarın çürümeğe yol açmaması onu sı nırlamakla, bazı frenler getlrmekle mümkündür. iktldarın denetimini meclis yapacaktır, hür basın yapacaktır, siyasi kuvvetler dışmdaki bazı Anayasa kuruluşları, yargı organlan yapocaktır. • Bağımsız ve tarafsız hakim hür ve durüst secimin de başlıca teminatıdtr. • Danıştayın bazı tartışmalı karartartna bo kıp da yargı kuvvetinin, yargı bağtmsızlığının degerlni gözden kaçırmıyalım. • Boğımsız mahkerre yalnız siyasi tktldora karşı değil. başka partilere ve her türlü boskı gruplarına karşı da bağımsız olmalıdır... Mahkemenin siyasl tercıhi olamaz. Onun görevl siyasl terclh yapmak değil, hukuk kurallonnı goyelerini u\çun ve tarafsız şekilde uygulamaktır. • Türkiye'yl bölmek isteyen, komüntet dikta rejlml fcurmak veya lâyik Türkiye Cumhuriyetl'ni yok edlp teokrotik devlete gitmek İsteyen siyasl partileri kapatan Anayasa Mahkemesi oi muştur. Devletln başka organlarının ayni hassaslyetl her zaman gösterdlkleri söylenemez. Anayasa Mahkemesj'nin, Anayasa değfslkllklerinl özü ve muhtevası bakımından denetleye' meyeceğl inancındayım. Anayasa Mahkemesi, ) • «Meclis'te bu'unon bazı zevat ve «tyosi partfler gereken sorumluluk duygusu ile hareket •tmezlerse ne olur? tarzmdaki sorutarı» cevabını kesinlikle verebilecek durumda değilim. • Bugün siyasi ilımlerde «iktidor» denildiğl zaman yalnız bakanlar anlaşılmaz. iktidor, hükümetle birlıkte o hükümeti işbaşına getlron ve orada tutan meclis coğunluğudur. • Vargınm durumu farklıdır. Yargı kuvveti fttnel derecede bir kuvvet olarak göruiemez. Yorgı bağmısızlığı otmadan demokrasi ohnaz... Insan haklan ve temel hürriyetler otmaz. Bağtm•u mahkemeler bulunmazsa, ne bosın hürrlyetf, M toplantı hürriyeti, ne söz hürriyea, ne kiŞi hürriyet), ne de evlnde bcşını yattığa koyup rahatça uyuma hürriyoH kalır; r » çal:şma hürrlyeU, ne müHdyet hokkı, ne yarma guvenle bakma imkânı kalır. • HukuK devletinin doğuşu, yargı kuvvetil»m lcraya karşı bir ölçüde bağımsız hala gelmeslyle boşlamıştır. Yürütme gücünün her»ı sav et, rtem hâkim olduğu bir düzencte klşinin hiçblr hürrlyetl teminat altındo değildir. • 1924 Anayasasında mahkemetorin portamentodan ve hükümetten emlr abnayan mustakll bir kuvvet tesklt ettiği açıkço belirtllmiştir... Kanunlardan ve Anayasa<km baska kimseden etnir alırtayan, vlcdanındon ve Allahtan baska kimseden korkmcyan hâkim, demokrasinin ve hukuk devletinin vazgecilmez unsurudur. En gülel Anayasayı yazıntz; mahkemeler bağımsız oeglls» Anayasada yer olan haklar kâgıt üstünde kalır. • Komüntet ulkelerde e k s * olan boşlıca organ nedlr? Boğımsız yargı organıdır. Komünizme korşt olmafc, bağımsız rrahkemeye Anayasada yapılacak bir değlslfclijin (Anayasa da gösterilen şekil şartlarına uygunluğunu» denetler, fakat Anayasa yapıcısının terclhlerine kanşamaz bu değişikliklerln özu ve esası hakkındo denetim yapamaz. Bu sebeple Anayasa'nın 38. maddesinde kamulaştırma İle ilgili olarak 1971 yılında yapilan değişikliğin Anayasa mahkemesince iptai edlllşi anlaşılır ve hukuk bckımından savunulur bir karar değildir. Anayasa yapıcısı, 38. maddeyi TBMM'nin üçte ikiyi cok aşan çoğunluğu ile değiştirmistl. Değişikliğin amacı şu idf: Vergl öderken mülkünün değerini bin lira gösteren bir kislnln, bara|, yoi veya havaalanı yapılacağı zaman bu değerl on kat, yıiz kot fazla göstermeğe teşebbüs etmesini önlemek..... • Bugun Anayasa Mahkemesi sayesinde slyasi iktidarla muhalefetler arasında tAnayasa'yı ihlâlı iddicları zehirli ve sürekli bir hal almaktan kurtulmuştur Ana\asa Mahkemesi. Anayosayı ihlâl ettiği Iddia editen bir kanunun veya ictözük hükmünün Anayasa'ya uygun olduğuna karar verınce tartışma sona etmekte, ithamlar butün ağırlığını kaybetmektedir Anayasa Mahkemesl olmasa ve Anayosa'yı clğneme iddiaları. 1960'ton önceki gibi, bir yüksek mahkemenin hukmüyle sonuca boğlanmasaydı. Türkiye şimdiye kadar çoktan ikinci, ücüncü rejim patlamalarına uğramış olurdu. • Anayasa Mahkemesl üyelerinin Mectisce zamanında ve clddiyetle seçilmesi lâzımdır. Fckct öyle siyasi iktidarlar gördük kl, Senatoda ve Mecliste yeteıii çoğunluğa sahip iken bir türlü Anayasa Mahkemesine üye seçme görevinl yerine getirmemiştir. # Sayın Ergın cTürkıye'nin meselelerı çok büyümüştur; bütun siyasi partüer DU meseleleri çözmek için elele verip bir milli beraberük şahlanışı ile konulan cözmeğe calışmalıdırlar» tarzındakl sözlerirrizi benimseyerek «Pekiy, bu yapılmazsa ne olur?» diye soruyorlar. Buna verebıleceuım cevap şundan ibaret Bu yapılma tıdır, mutlaka yapılmalıdır. Ya bu devevt çöt meli... Bu dıyardan gidemeyiz. • Sayın Sancar, 1960'tan önce kendisinln başkanlığında bir süre calışan Geçici Komisyonu hatırlattı... Ne yazık ki, Komlsyonun hazırladığı seçim kanununun metnl bir türlü Meclis gündemine getirilmedi. Keşke Secim Kanunundakl bazı oksaklıklar düzeltilerek 1960 mayısından önce seçime gitme imkânı bulunsa ve rejim hic kesintiye uğramasaydı... O günlerin olaylan bugün ibret dersi olmalı... Başbaşa verüerek dertlere elbirliğiyle yapıcı şekilde care aranmalı. Bugün sözkonusu olan, yalnız re|im değildir. Türk devletinin bütünlüğüdür. • Sayın Ataman'ın açık sorusuna oçık cevap vermeğe calışacağım: ilk konuşmalarımda bu noktayı büyük bir acıklıkla oelirtmiştim: Mahkeme. hukuka uygunluk acısından denetim görevini yopar. Onun görevl kendi siyasi veya ekonomik tercihini, yetkiü siyasi rrerciin veya heyetin tercihlerinin yerine geçirmek değildir... Anaycsa Mahkemesine verilen yetki de üslün hukuk kaynağı olan Anayasa'nın çiğnenmesini önlemektir... Bir Anayasa maddesi, normal bir kanun maddesiyle fiilen hiçe soyılacak olursa, Anayasa Mahkemesi, kaideler hiyerarşısinde yeri daha üstun olan Anayasa'nın hükmünü savunacaktır. Bu, kendi siyasi tercihini uyguiamak veva siyaseti denetlemek sayılmamalıdır... Savın Atamon kabul ederler ki, insan kusurunu örtecek kanun maddesi yoktur. Bağımsız yargıdan başka çözürr yolu da yoktur... Anayasa Mahkemesi Turkiye'yi bircok badirelerden koruyabiiecek bir müessesedir. • Scyın Kcbiboy, sabahtan berl aramızda mı idiler? Bümiyorum. i * konuşmamda «Anayasalar kutsal kitcp değildir, Ihtiycca göre değişir» demiştim. Sayın Kabiboy bütün bunları duymamış olmalı... Benlm Anayasa değlşikllğl konusundcki bazı tekliflere itirazım ve bugünkü Anayasa'nın bazı müesseselerinl sayunmam hic bir hissi sebebe dayanmoz. Sadece akli sebeplere dayalıdır... Kaldı ki 1960 Anayasasının maddelerinln yazılışında benim doğrudan doğruya llgim, sayın Kabibay'ın sandığından ve genellikle sanıldığından daha azdır. Kurucu Meclis'te Anoyosa Komisvonu üyesl değildim... Bu noktayı sayın Kobibay'o hatırlattıktan sonra yararlı olabileceğinl düşündüğum değişikliklerden birkaçını beürteylm: •k Parlamenter refiml daha iyi çcttştırmak lcln islemez haldek] fesih hakkı işler hale getlrilebilir. •k Olağanüstü hollorle itgili kanun cıkmaItdır... Anarslyle, terörle, devletin bütünlüğünü yıkmcğa çalışan örgütlerin faaliyetiyle mücadele içln devlete yeni imkânlar verilmelidir... (Arkası 9. sayfada) Bilim Dünyası Vehbi B E L G ! L Ü Ayın Yeni Sırları ya ilişkin bilgilcrimiz Apollo gezilerinden bu yona çok artrrıştır. Ancak, bu artış tuydumuzu konuşturabilme» olanaklarımızla sınırlı kalmıştır. ilerao olanaklar çoğolınca Ay da. kuşkusuz, büloul gibi tkonuşacaktır.» Evet, Ay konuşturulmuştur. Fakat. uydumuzun bir cok sözleri acık değildir. Pök cok konuda kesinlikten uzak yanıtlar vermiştir. Bu yazımızda sır (giz) biçimındeki bu yanıtlardan söz edeceğiz.  BİRİNCİ SIR Uydumuz hakkındaki ilk hükum şu idi: «Ayda, kayalara, madenlere kimyasai olarak bağlı halde, yani hidrat halinde bile su yoktur.» Fakat, Apollo12 ve Apollo14 astronotlarınca Ay'da bırakılan SIDE (sayd) adlı araçlar, uydumuzda su buharı bulunduğunu 1971 martındon itibaren bildirmeyo başlamışlardır. İngilızce (Suprathermal lon Detector Experiment Isı Ostü iyon Bulma Deneyi) sözcuklerinin ilk harflerinin bir araya getirilrresiyle oluşturulan SIDE sözcüğü «iyon», yani «bir veya daha çok elektronunu yitırmiş atom» bulan aygıta takılmış addı. Aygıt, uzayın derinliklerinden gellp Ay yüzüne carpan, hatta, Apollo araçlarından gaz halinde çıkan iyonları bile bulup cıkaracak bir hassaslıkta idi. SIDE'ın haber verdiği su buharlarının Ay yüzündekl çatlaklıklardan çıktığı sanılmaktadır. Çünkü buharlor, özellikle Ay depremleri sırasında dışarı çıkmaktadırlar. Bu hal, uydumuzun icinde su bulunduğuna işaret sayılmaktodır. Ancak bu suyun sıvı halde mi, buz halinde mi. yoksa hidrat biçiminde mi olduğu, yahut aygıtların yanlış mı bilgi verdikleri henüz bilinmemektedir. İKİNCİ SIR Uydumuzun kimyasal oluşturanları, derinlere Inildlkce başkalıklar göstermektedir. Yüzey tabakalarında sllisli (kumumsu) mineraller çokca olduğu halde icerlerde lava benzer siyah maddeler, (demir, magnezyum) artmaktadır. Bu neden böyledir? Önceleri uydumuzun homojen bir yapıya sahip olduğu sanılıyordu. incelemeler, özellikle Ay depremlerlnin dinlenmesi, uydumuzda 3 tür kaya tabakasının varlığını ortoya koymuştur. Ancak, bu durum, Ayda derin kazılar yapılmadıkça kesinlik kazanamayacaktır. ÜÇÜNCÜ sm Ay yüzünden bir kac kilometre derinlers Infldikce rodyoaktiviteye, yani öldürücü ışınlara rastlanmaktadtr. Uranlum, thoriurr, potassium gibi maddelerin cıkardıkları ışınlar ostronotların sağlığını tehlikeye sokacak coklukto olmamakla birlikte yıne de önemli miktarlara ulaşmoktadır. Öldürücü ışın ckaron (radyoaktif) maddeler komşu atomlara carparak ısı meydana getirmektedirler, Bu mac"deler Ayın icinde olsalardı uydumuzun da merkezinde. kuşkusuz erimiş madenlerden bir mağma tabakası bulunurdu. Böyie olmadığına göre, ışınlı rroddelerin, zamanla, Ayın lclnden dışına cıktıklarını kabul etmek gerekmektedir. Bu yüzden, bu maddelerin yorattıkları ısı uzaya gjtmekte. kaybolmaktadır. Burada ısır» olan, bu maddelerin nasıl olup da yüzeys cıktıklarıdır. Atatürk . Sizlere Benzemez.. Blr kOcük kitop bastırmışlor. 'Atatürk Dlyor ki', '...On binlerce... Başta Demırel, ordından Fersoy'un onsözleri... Bir de girış yazısı var, ımzasız. Atatürk. toplumculuğa karşıymış, dinıne bağlıymış; yabancı sömurgeci devtetlerle antiaşmalar yopUmasından yanaymış: solcular 'To.n Bağımsızhk' ilkesini amacından saptırıyorkırmış. onun sözlerinl tersine cevıriyorlarmış... Şımdi bu kitabı tOm okullara dağıtacaklar, Atatürk'ün ilenci, devrimcl. cağdaş uygorlk ve bılim yanlısı, emperyaiızme düşman, tom bağımsızlığın ateşii bir savunucusu kişılıJlni yozlaştıracaklar. giderek Atotürk'ü de kendilerıne benzetecekler! Ne varki Atatürk böyle afdatmacalarla yozlaştırılamaz. B6yle işe kalkışanlar kendileri gıderlar alta, batağa yuvarlanırlar, insan icine cıkamaz duruma duşerler... Orası kesın. Bir de ışin 'komik' blr yanı var. Kitabın İlk sayfasına bir not yozmışlar 'Bu kitabın her hakkı saklıdır, bu kitaptakl yazılardan alıntı yapılamaz' diye... Sanki Alatürk'ün söylevlerl, sözleri Bay Demırel'e, Bay Fersoy'a, MC Iktıdarlanna babalarından miros kalmışl Kim yazmış o notu, kim oracığa yerleştirmış, hangi keskin zekâlı, hangi cokbilmlş? Ortaya çıksa da sorsakl Kultur politıkomızı, Eğıtım politikamızı yönetenler işte orta yerdel bıliyorum. Bay Fersoy'dan, Bay Koroltan'dan ne beklenır. İpleri bırakmışlar MHP'ci Bilglc'Iere, Ayvaz' lara bilmem kimlere sürükleniyorlar beoeriksiz. bllglslz poiıtıkacıların enınde sonunda tepetaklak yuvarlanacaklorı o yere... O yer neresi mı? Onu da siz soyleyin artıkl Atatürk düşmanları Atatürk'ü savunacak! Ellerınden gelen onu yozlaştirmak, tonınmaz hale getırmek, 'bombaşka' bir Atatürk imoesi yaratmak, genciere sunmak... Atatürk ırkcıdır, turoncıdır. dln acısından boğnaz bir 1 tutucudur, kopkoyu bir 'millıyetçidır , nerdeyse ülkü ocaklarını da o kurmuş, Başbuğ Türkeş'e öbür dunyadan 'vur kır. yurdumu solcularo bırakma' buyruğunu da o veriyor!... Bir kadın ckmadı mı. bir de kitap yayınlamadı mı. bu kitabı da eski MC dönemlerlnde satın olıp okullara yaymadılar mı? Neydı o kitapta yazılanlar, kadıncoğız Atatürk'ie ruhlar evreninde konuşmuş, görüşmüş, buyruklarını almış, yazmış... Ne var kl bu 'buyruklor" Dsmirel'in, Türkes'in pek fşine gelen uydurmalar!... İşl boylesine gülünc mü gülünc duruma düşürüyorlar. kendilerini de birliktel... Kültür Bakanlığını yöneten 'ülkücü' kadro kısa zomanda çok tş yapmak hevesindedir. Eosvit döneminde yaymlanan kltapların hepsinin satışlarını yasaklomak gibi başanlı eylemleri var. 'lacü't Tevarıh', 'Bosno Torihı', hikâyeler, romanlar, cocuk kitapları, bılımsel mcelemeler... Ama MC dönemlerlnde basılıp CHP döneminde toplatıimoyan 'Ülkücü Ali', 'Maarif Davamız". 'Komünizmin İC Yüzü' gibi kitapların satışı serbest... Bunlara yenilerini ektemek için büyük çaba harcanmakta. Ecevit döneminde basılıp yayınlanmış yirmi beşe yakın yapıt depolarda cürümekte. Belki de topton yakmış kurtulrnuşlardır o 'zararlı' kitaplardan!.. Öte yandan içinde Atotürk devrimini kötüleyen şu çeşit sözler bulunan kitaplor okullara gönderilmekte, yenileri basılmokta, hızla yazılmakta, 'yazar'ları bol paralarla ödüllendirilmektedir. İşte o cümlelerden bir tekı: «...Yapmak istsdiğimiz inkılâp bir ilerlemeden ziyade bir iflas olmuştur». İflas edsn Atatürk'ün başlattıği. uygulattığı, yenl kuşaklarca sürdüriJlmesinl buyurduğu uygarlık devrimleridlr... CHP döneminin Kültür Bakanı Doçent Kışlalı'nın şu sözlertrve ben de katılryorum: «Atatürk, Anayasa ve Cumhurtyet düşmaniığınm devlet elryle bu kadar acıktan yapıldığı bir dörtem vorolmamıştır. Atatürk aleyhtarlığının camilere kadar nasıl girdiğini oroştıranlar osıl sucluton kamu yönetiminln Dst düzeyl sorumluları arasında bulmak durumundadırlor.» ,l NÛSHASI HER YEROE 5 KURUŞTUR 1930 22 Haziran yapüacagı anlasılıyor. Zabıtai belediye memurlanyle polHlerın tsvhidl İçin ha!en mevcut jebıtal Lelediye tcemurlapmn da poli* i i mubtemeldir VÎLAYETLE EMANETİN TEVHİDÎ EMANET ESER TOPLAMAYA BAŞLADI Teol Beiedlre Kammunda büyüi şetürlerln blr kütüphane. k.raet »aionu T» «ehlr mOzeıl sçmaya mecbur oldukl&nna dair madde rardır Çehremanetl esasen blr kQtüphana acmak için tesebbösie bolunmua ve blrçok ldt»p satın alrr.içu. Bundan b&şfca şehlr raUzest içın 6e bazı eaerlertn tcplanmasm» baîlanmı?tiT. MUz« ve kütüphane bir binada tçü*caJctır DÖRDÜNCÜ SIR Ayın oluşturanlorrylo OönyamızınkUer arosında böyOk farklılıklar vardır. Uydumuzda slliclum'un (kum türü moddelerln) cokluğuna karşılık düşük ısıdo eriyen kurşun. blsmuth. indlum, thallium gibi maddelerlo demlr azdır. Bu durum, Ay'in dünyamızlo oynı zamanda ve ona yakın blr yerde oluştuğu görüşünü cürütmektedlr. O holde uydumuz çok uzaklarda oluşup dünyamıza kapılanmıştır. Hal bu lse, Ay nasıl olup da o uzak yerden gelip dünyamızı bulmuştur? NİSANDA İTHALAT İHRACATTAN FAZLA GOmrOk ldarest bu «anentn nUm •nn« alt. lıtatUtüderl ifanaletmiçtir.^ Nisanda bıenuekeumiıe 13 mtlyoa 668 bln kflsur liralık ithUat olmuştur. thrscat lse 10 mılyon S70 buı liradır M, evvelkı aylar hll&fına bu deia iüıalat 3 cııiyon lira (aziadır t'J.aJatın tzalmas: lse metnleketöı lOks esyayı lstihlak etmednden ileri fBİmljUr. Ankan a (Tclcfon)a) Oahıhye Vekaletinde müteşekkil komlsyon İstanbul'da eylülds tatbik edlleceic oian VİI«f»t ve £ m v neün tevbidlnden müt?wkkil jpwıi idared» '"'•'"tfTlr 1nı'i r:n vazilelerine mutealhk talimatnameyi hazırlamal^tadır. Yenl yapılacak taürocij memurlardan beır.en hemen kimso acıkta kalmayscaktır. Maamafiiı butçede mühlnj ır.lktarda tasarruf Haydar Rifat Artistle mi, sporcuyla mı evlenmeli? Blr genç k» soruyor: «Iki taliblm v&r. Blri blr «porcu, btekisi bir arüst . İkisl de bana asık. Bunlardan hangisiyle evlen» yim. Bunlardan blri^iyle evlenlp Oteklnl ssık olarak tercih edıyonım Bunlann hanRlsl kocu, hanglti u ı k olmalı dır?ı Blr fevkalurl Mr mal .. MaamaOh ikUtne de asık olmayan bu genç kiîin hislerlnden ılyade ültra roodern mantılîıyla hbreket etUgl uorülüyor. Kar»ırada bu kadar «enls düsünen ve »erbest konusan kıza eskl blr ahlak bocası (tîbl ahlak dersi vennek lrtica olac&k. Benoe artirt koc» olamaz. Artist cemiyetin ve bayatm kayıtlanna lsyan etml?, hlç blr kalıba sıgrnayan, bılakıs ktlıplardan harice fırlayan bir adamdır. Bırak o, evsiz duvarsız. kayıtsız kuyutsuz, by hayat denen nehrin içmde akıversın Sen raısadıkça onun coşkun atesi ve hararetl ile evin içinde bozulan tinlrlerinl dinlendlrlrsın. Zaten ondan aşkını bir yudumüa içmenin aydas: yofc.. O zaten katre k&tre verir ve ter katresi aeni saıho» ctmeye kâlidir Sporeuya gelince ea . Söyle boyle koca OIUT. O yalnız adale kuvıretıne EüvendlSj içıa senin rub ve aşk ta*«flannla pek alakadar deglldır Onunla baslaytn adelî ve cısmani blr alakayı artlstln ruhuna afcıtacağı radyom teslrli manevi alaka ile tamamlarsan dört tarafı mamur bir is olur. Amma sakın bunlann iklslnden de oar» bekleme... İMsinla de cebt deltktlr Bu nıahlut tzdivacın lclne cebl dolu üçüncü blr a;ık kansirsa. lste o zaman tara Oltra modern bir tedlvaç olurl CİCt ANNE BEŞİNCİ SIR Ay kayalarında miknatıslık, yon», modenlerl k«ndine eekme gücu vardır. Ancak, bu çekicilik, örneğin blr iğneyı çekecek kcdar değildir. Burada «sır» olan, bu cekiciliğin uydumuza nasıl bulaştığıdır. Bu konuda iki sav (iddia) çarpışmoktadır: Bırıncısine göre, Ay blr zamanlar. şlmdi dünyamızdo olduğu gibi, kaynar halde blr mağma katmanına sahlptl. Bu blr dinamo gibi elektriksel bir mtknatıs alanı yaratıyordu. Ay soğuyup sertleslnce bu durum da kalktı. Şlmdiki mıkrtatıs özelliği o dönemden kalmodır. Bu savın anlaşılmoyan yanı, A/ın merkezinln nosıl olup da dünyanınkinden önce soğuduğudur. İkinci sava göre, Ay blr zamonlar dünyamızo cok yokındı. Ay'ın mıknatıs özelliği bu yakınlık eırosında dunyadan geçmlştir: Tıpkı mknatısa dokunan bir iğnsnin de mıknatıslanması gibi. Bu savın zor yanı şudur: Ay dünyaya o kaoar yokın olsaydı yerçekiminln yoğunluğundan paramparco olurdu. Sonra dunyaya o kadar yakın olan Ay zamanla nasıt oldu da ondan uzaklaştı? .BELEDİYE NİZAMNAM ESf VE TATBİKATI bey tahliye edildi 3ü hapeedilen Haydar Rlfat Bey 30 junlök mahkumıyet muddetlni bitlrdıkten sonre dOn t&t 1.25 geçe tabüye olunnm^ur. Haplsane Müdürü Halls v» Tevklfane " îüdürü Z!y« Beyler, 1.15 gsçe hapissneye gslmJ?!erdlr. İD dakiks sonra baplsanenin de dış kapiBindakl küçük deUk sçılraıs. Haydaı BıJat Bey ellnde çapkan oldutu halde b » $u* bir cehre U« cikarak taürrtyetloa karu»mustur Haılrunn Mrtnd rt ALTINCI S m Uydumuz 4 mllyor 600 miiyon yil önce cok hanekfltll blr döneme glrmlştlr. 1 milyar 400 mliyon yıl kadar süren bu dönemde Ay dağiarının kustukları lavlor Ay denlzlerlnl (ovalarını) meydana gefrmiştir. Kusma 500 milyon yıl sürmüs, sonra durmuştur. Neden böyle oimustur? Mttdde SoksJcts sptee bozulm»yacakör.. Madde Açıkt* tnş obnak menuıudur. Madde Seyyar era«fm bagırarak mal satzoası «tddetle memnndur. * YEDİNCt Sm Milyorlarca yıl önoe dev oöktoşlarının sOrekll yofimuruno tutulmu» olan Ay sonradon sokin bir döneme girmiştir. Bu gün uydumuza büyük taçlar yerine ta» tozları yağmaktadır. Bu değişikliğin nedeni henüz aydınlığa kavusmomıştır. Bir gün bu sıriar da cözülecektir kuşkusuz. Ama bu sefer de başka aırlar ortaya çıkacak. bllglnlerl yine uğraştıracaktır. Şarlo ciddileşiyor Şarlo yakırıda Avrupa'ya feliyor. Pransa ve İngiltere'de ölm çevlrecek. fakat bu cid dl blr kordf!» olacakmı$ Şarlo belM dddı fllminde de muvaffak olur. lakln hala sözlü film yapmay» raa olmamasmı n»»« hamletraeU. Bazılan diyor kl : «Tabü Şarlo mimlklerl « hareketlert en lra*VBtU artisttlr. Orüan laaia ugratmak lstar mi. » SELÂNİKTE KOMÜNİSTLER SeUalk a (»».» Blr AmerOan tütün şirketine ait depolan dun yafcmış olmalda maznun 10 kadar komünist zabıts. taıalından tevkif edilrclştir Hindistan'da yeni karışıklıklar Terd Ddhl 21 ( » a . ) Tenha maiıallelerden birinde blr bomba patlimıştır. Nilfusça zsyiat yoktur. Zabıta tahkikat yapmaktadır. Bombay 21 ( M . ) Nümayis yapılraasınm men'i hakkında verilen emlr hllâfına olaral: kongTeve dahü bln kadar eör.üllü birkaç bın seyircinin de t?tirakjla sehrin Talirr.ane Meydanj denılcn Atlı «• ptyad« pelis «fradı balkı bezaran sopalarla dagıtrruşlardır. İM yüz toadar kimse yaralanmıştır Bunlann besl kadırjdır. BELEDİYE MEMURLARI SeyrflKfer memurlarmm bultmmtdıtı r«rlerde «•yrflıefeT lalsrlne saMtal balediye mamurlannın batan&lkn taJc»rrtlr etnü* ve Uunia ediimlştir. Zabital beledıye memurlan aynı zaraanda eyrttsefer memurlanna yardıro da edeceklerdlr. Sinema vecizeleri 4yn ya». »T" r'üşOnce ve ayrı sınıftan olan truanlar yalnu blr y<? da Urlesiyorlar' Siu» raada tyl blr ffinj yapma» lcln pek fada külfets lhtiyac yok, dlyortar. Para, Küzelllk, ziya, iıayal. ten e müste»na blr nvk k&fldir. Dflnvada bu tayılanlann harlotode c* kaKb DENÎZ KUVVETLERt KOMUTANLIĞI SEYİR HİDROGRAFİ VE OŞİNOORAFİ DAİRE8) BAŞKANLIĞINDAN BİLDİRİLMİŞTİR HEYETİ VEKİLEDE Ankara 21 (Telefonla) Heyetl ıtlle bugün saat altıda tsmet Pî Hı ' •iyaseunde toplandı. Vekiletlere alt ban aususaan sereslnden sonra; yalunds te«kil edllecek Devlet Bankası İçin yapılmakta olan na«rlıklar hfJdnnda Mallye VeUU Saraooglu ŞOkrO Beyln lzahat verdlö tahmto tfdllınektedlr BORSADA VAZİYET tneillf l i n a dün boraada 1033 kumsta açıinu» »• 1035 arasında muamele gördüiten sonra akjam 1034,5 kuruşta kaoanmiîtır. ünlflye son EÜnlerde pek «tybde düşraüştür İstikrazı dabilı 9925. altın »13'dlr. DENİZCİLERE VE HAVACILARA 73 SAYILI BİLDİRİ 23 ile 27 haziron 1060 tarihlerl arasında 08.00'dan 17.00"ye kadar aşağıdakl noktalan birleştiren saho icinde seyretme, derrirleme. avlanma ve bu sahanın 13 300 metreye kadar olan yüksekliği can ve mol emniyeti bakımından tehlikelidlr. İSTANBUU 2NCİ İCRA MEMURLUĞU'NOAN S80/2883 Mchcup olup satılmasıno karar verilen 60.000 lira krymetinde 66 7690 numaralı telefonun abonman intlfa hakkının açık artirması 30/6'e80 günü soat 16,1516^0 arosı Sultanahmet Adllye Soroyı 2'nci lcro Doiresinde yapılacaktır. O gün verilecek bedel muhornmen kıym«t»nln % 75rtl bulmodıfiı takdlrde 1/7/880 günu eynl mohol ve soatte tklnci satısı yapılorok en cok pey »ürene ihole ed|. leoağl. Ihaîe karar pulu ve deüaityenin alıcıya att bulunduğu llan olunur. (Bosın: 4456 Curru 3423) KARADENİZ 014 SAHASI (1) 41 derece 13 dakika 29 derece 09 dakika (2) 41 derece 27 dakika 29 derece 15 dakika (3) 41 derece 22 dakika 29 derece 29 dakika (4) 41 derece 11 dakika 29 derece 29 dokika kuzey doğu kuzey doğu kuzey doğu kuzey doğu MMM: Omsurtn* ifateaaemk «• GuvUeUJk TJk S adma : NADtm MAPI G«ncl Y»yıa UlKiaro . Olrtay KUBTBÖRE S. VamHlen MOdürO . C»tfa W*T«A» Buao *e fsyao : Curabunvet *• OMetecfflk TJk.9. Oataloflo TOıtac» H CML HO. : S941 Posta Kotosa : M6 tSTAinHSı TM» too : 30970» CUMHÜRİYET BASIN AHLAB TASA8INA OTMATI TAAHHOT EOER • BOROLAH : ANKARA Konur Sok&k M/4 YmiMMr TM : U B 3 S 17 58 35 • tZMİR: Hallt ZİT» Bulvan No 65, Kat: 3 Tel : 35 «7 08 13 15 SC • ADANA t Atatfirfe Oad. Tnrt Hava Rurunta U Hani Kat! * KO : U I * . U 680 U 731 ABONE ÜCRETLERt i Yurt I» dm cAre TAKVtM 33 • HAZtRAN 1880 tmaak 3 09 Gflne« tn Öfle 1315 Vatn 334â ı • n «00 (00 1J0O3 8OC «00 1J0C 3«00 7200 tkjnö Âksam 17.18 30.44 ' DENİZCİLERE VE HAVACILARA OUYURULUR. (Basın: 16178) 3430
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear