Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ON CUMHUBİYET 11 HAZÎRAN 1980 Güney Kore'de demokrasi umutları yok oldu Güney Kore si/asal yelpazesinin en solundaki grup merkezsağ eğilimli Güney Kore sıyasal yelpazesınj oluşturon be!h baş!ı uo grup, ordu, hukumet . ış cevrelerı ıttıfakı ve muhalefettır Sıycsal yelpazenın bır ucunda yer alan nuholefetle dığer ııcundakı ordu arcsındakı yogun çatışmava rağmen, gerçekte bu sıyasal gruplann uçu oe pek co< noktada ortak goruşlere sahıptırler Tumu ae ateşlı bırer komun.zm duSTiarı olan bu gruplar. ABD askerlerının Güney Kore'de kalmasını ve Kuzey Kore'den bır gun mutlaka ge'eceöıne kesın gozuyle bakılan saldınya karşı Guney'ı savunmasını ıstemektedırler. Ikı oksı kutbu bırbırıne çok yakın olan ve dolayısıyla cok dar oçılı bT s.yasal yelpaze oluşturan gruplaşmaların en sağında yer alan ordunun eğılımlerı ulkenın bır numaralı caamı durumuna gelen Genera1 Con'un kışıhğınde somutlcşmaktadır Orduya oranla ılımlı sayılabılecek ıkınc sıyasal grup olan hukumet ış cevrelerı ıttıfakı ıse sivıl evlet Başkanı Coy Hah ve oncekı hafta Bas bckanlığa cianan esk Tıcoret Odası Başkanı Sın'ın onderlığır.oedır Sıyasal grupların en solunda olan, ancak qenel pormlara gore yıne de merkez sağ olarak nıtelenebılecek muhclefet grubunun lıden ıse 7O'lı yılların çoğunu tutukevınce qecıren ve son olaylar sırasında yenıden tutuklanan Kım Dae Jung'aur Yonetım oleyhındeki ouyük gosterılerı başlatan oğrencıler de bu grupta yer almaktadır. (Dış Habeıier Servisı) Haberalma Örgütünün Başkanı olan General Çon, Seul'de öğrenci olaylan olarak başlayan ve ülkenin 16 kentine yayılarak halk ayaklan masına dönüşen olavlan fırsat bilerek, rakiplerini tasfiye edip tek adam durumuna geldi. & Güney Kore'nin bugünkü ekonomik durumu ve sosyal yapısı incelendiğinde, General Çon'un diktasmm, Park'ınki kadar uzun ömürlü olamayacağı görülüyor. üney Kore'de faşlst dıktator Park Çung Hee'nın geçen ekım ayında oldurulmesınden sonra 7 aydır fılızlenen demokrasi umutları tumuyle yokoldu Park'ın oldurulmesınden berı pusuda bekleyen Park hayranı bır generaı, Se GENERAL ÇON, GÜNEY KORE'NİN YENİ TEKADAMI 0 General Çon, «Ülke tarihinde bir eşi bulunmayan önder» olarak niteledıği Park Çung Heenin katı dikta uygulamalannı bile zaman zaman yetersiz buluyordıu G ul'de oğrenci olayları olarak boşlayon, ulkenin 16 kentine yayılarak halk ayaklanrrosına donuşen ve Kvvangıu'da doruk noktasına ulaşan olayları fırsat bılerek, rakiplerini tasfıye edıp tek adom durumuna gelırken, Park sonrası donemın askersivıl yonetıcıleri arasındaki ikti dar mücadeleslnin ilk evresl de sıvıllerin yenılgısıyle kapanmış oluyordu. Sıvıl kurumlann tümüyle susturulduğu, muhalrf polıtıkacı, ışadamı. ümverstte profesöru, öğretmen ve öğrencılerın bır ınson avına cıkılmışcosına tutuklandığı, ülke capında sıkı o emokrat Parti kurulmuş. muha 3fet partısı olarak gazeıe çıkarmaya başlamış ve genış br kıtleyı etkılemeyi başarmıştı daha 1947 Ağustosunda Ama, CHP'yl «solcu» dıye suclamak, hele Hasan Alı'yı Mıllı Eğıtım Bakanlığında ıken ızledığı doğru ve yararlı polıtıka nedenıyle yıpratmak yoluyla bazı amaçiarın peşındeydıler Protssor Fuat Köprülu yayın yoluyla, bır profesör gıbi değıl, bır partızan yazar gıbı kalem oynatıyordu Istanbul'da Tasvır, Ankara'da Kuvvet. yayın organıarı arasındaydı O sırada Raşıfın Orhan Kemal ımzasıyla cıkan bır hıkâyesı, sanat dünyasınaa büyük takdır toplamıştı. Ama Demokrat Partı lıderlerınden Prof Fuat Koprulu, Raşıtın «Revır Meydancısı Yusuf» adlı hıkâyesını, realıs: olduğu ıcin beğenmemış, üstelık onu suclayan bır yazı yayınlamıştı Ra şit. buna cok uzüldu O yazı üzerme düşünce ve duygulannı şoyle kâğıda doktü bıze «Fuat Köprülü'rtün makalesıne gelıncoc Tasv.r'de cıkan bır makalesinl gös terdılerdl Aynca Kuvvefde de cıktığını bılıyordum. Sana bır şey soylıyeyım mı. bu (Demokrat PartOnın polıtıkasını. yahut mantalıtesını aniayamadım gıttı. Eğer bunlar (lıberalıst) ıseler, Atoturkçu oımamaları ıâzım Atatürkcü değıller de hakıkaten Amerıkan modelıne uygun (lıberalıst) ıssler, (komünlst)lere tahammüllerı icab eder. . Bunlar değıl komunıstlere Marksıstlere, umumıyetle sollara tahammül edemıyorlar Bu ne bıçım lıberalızm. bu ne bıçım Atatürkcüluk, bu ne bicım hurriyet kahramanlığı1* Halk Partısı nı mumla, comla, cırayla aratacaklar Adamlar daha ıktıdaru geçmeden ortalıkta dehşetlı bır mürtecı hava estırmeğe başladılar. Kenan Öner, Hasan Âlı dolayısıyle tuttu ırkcı, turancı, reaksıyoner unsurlara âlet oldu Hongı (hürrıyet) icın, hangi sınıfın hurrıyetı icın savaşıyorlar? Fuat Köprulu efendı de oyle Benım Meydancı Yusuf hıkâyesıne (Ekmek Kavgası adlı kıtabı, 1949), çattı. Nıcın' Hapıshaneierın pıslığını, sefaletını anlatıyormuşum Boyle bır hıkâye, vanl kendı ıcışlerımızi teşhır. kendi kendımızı tenkıf mahıyetınde olan bır hıkâye dıye muahaze edıldı. Halbukı hıkâyenın ruhunu anlamamış koca profesör. O hiKâye icın, ifttharta söyluyorum Kemal Tahır şöyıe demıştı(Turk edebıyatında bu kadar nefıs hıkâye hatırlamıyorumi) O hıkâyenın butun hususıyetı, hıkâyecının fazıa söz soylemeden bır (Insan)ı, o ınsan ın psıkoloıısını kabartma sınemada oldugu gıbı belırtmesı, Ben, sanatkân (duyuran insan) olarak larıf eaıyorum Herkes duyar. Ama sanatkâr duymakio kalmaz, duyurur, gosterır de... Işte Fuat Köprülü vesaıre bızım edebıyatımızda yenı olon bu (psıkolo{I ıstıhsalı) keyfıy3tinı anlamıyOT. Bu tarz, bılhassa Amenkan muharrırle'inde cok kuvvetlı. Stenbek, Hemıngwey. bılhassa Stenbek... (Fareler ve Insanlara Doır* ısımlı bır buyük hıkâyesını okumuştum Orda bır tıp var, ısmını unuttum şu anda, Kaba saoa, aptal ve anormal bır herıf, o kadar kudretle canlandırılmıştı kı...» Raşıt'ın eleştırılen hıkâyesı, gercekten en başarıh hıkâyeleri arasında yer alıyordu Revır Meydancısı Yu suf şoyle tanımlanmıştr «Revır Meydaicısı Yusuf, Trakyanın kırac b«r voyündendir Bır gece, koyun caimaya gelen bır hırsızı oldürüp gommeKten on sekız vıla hükum gıymışti Hapıshaneye düştükten sonra sık sık memleketinı patıriar, Irl coban köpeklerının gürler gibl havlayarak dolaştığı koyun sürülerınl. tarlalaca yıyecek gotüren kadınları mavl gök lerde kıpkırmtzı akan bulutlan görür gıbı olur garıp ganp ıcını cekerdi» Işte bu cocuğun hapıshanede karşıloştığı durum, vaptığı Iş realıst btr dılle anlatılmıştı Orhan Kemalce D Orhan Kemal geçim sıkıntısını iliklerine kadar duyuyor; ama yine de yaratıcı gucunu hikâye ve romanlara veriyordu *• •• •• Nâzım Hıkmet bır toplontıda ı Fuat Köprülü, Orhan Kemal'in «Revir Meydancısı Yusuf» adlı hikâ yesini, realist olduğu için beğenmedi, üstelik onu suclayan bir yazı yayınladı Roşıt Adana'da gecim skıntısını ılıklerıne kadar duyuyor. ama ylne da yaratıcı gucunü hıkâye ve romanlara veriyordu Cok başanlı yapıtlar uzerınde ıhtırasla caiışıyordu Ozeilıkle beş cıltlık roman dızısıne büyük onem veriyordu Konusu şuydu: 1 Ekonomik yıkıntıya uğramış bır kucük burıuva aılesınin cocuğunu temel alarak onun ekonomik • sosyal ce/ıe ıc ndekı gelışıminı anlatacaktı. 2 Eski bır derebey aılesınm kızı ve bu kızın Cukurova'da tabrıkalarda<ı yaşamı. karşılaştığı celışkıler beiırtılecektı 3 Bu ikl gencın bir fabrikada bırleşıp evlenmeleri olumlu sonuca varacaktı. 4 Aılenin gıttikce ufalan ekmeğıne dıkkat cekılecekti 5 Bu kücuk aılenin yenl ekonomik cöküntü nedeniyle tekrar mutlu yaşamlarını yıtırmeleri sergılenecek ti. 6 Sonunda ylne fabrlkaya düşecekler, orada çalışmanın ve sömürulmenın düzeni anlatılacaktı. KOŞULLAR Bu genış soluklu yapıta calışırken 'cinde bulunduğu koşullan şoyle yazdı mektubunda (30 81947): «Veremle Savaş Derneğı'nde Ocretlı merrtL'rum Elıme yüz küsur lira para geçıyor. Benım sosyalist, uıların bır acayıp dıncl telakkılerımız bagdaşanadıgı icın, babamia aramız adamakıllı acık Eskıden lyı kotu yardımı olurcîu, şımdi bu yardım da kesıldığınden, yuz lıraya dort nufusun gecmnrıesı pek müşkül oluyor Kıtap fılân aiamıyorum Muhıt de aleyhımde Dehşetlı menfı bır hava yarattılar Bu havayı daha zıyade. Demokrat Partı perde gerısıne baklanmış reaksıyoner, ırkcı turancılar yarattılar dıyebılırım. Halk Partısı cenahı ve polıs gayet lyi bana karşı. Esasen kabuguma cekılmıs, kendı sanat ıslerımle mesgul olduğum ıcm muahazelenne mahal kalmıyor. Eğer, tKucuk Adamın Notları» tamamen bıterse, ımkân da bulabılırserr Ulus'ta yayınlamok ısterdım, ne dersın? Herşeve rağmen Ulus okuyorum Muholefeîın patronları İcın ıstedığl (Hürrıyet') yaygaraları bana hıc de cazıp gelmıyor. Halk Partısı'nın hıc olmazsa b r devletcl tarafı vardı Eğer Halk Partısı, Ataturk ten beri ınkılâpcılığı kaybetmese ve fırsattan ıstıfade sosyalızme hıc olmazsa Ingılız sosyalızmı gıbı geceblıseydi, memleket nam ve hesabına cok faydalı olurdu Amo onun devletcılıği daha zıyade korporasyon mahıvetındedır. Her ne hal Ise, ben Halk Partisıne daha yakınım şahsen. Benkıler, yalnız ve yolnız hokım bir sınıfın hüm>'©tınl temın fçln uQraşıyorlar. Yalman'lar, Köprulü'ler, Bayar'lar, Samet'ler vs.... İngıltere'de ıhtışamla ıflas eden. Amerlka'da etmek yolunda süratle yurüyen (lıberalızm)'i Demokratlar ıkıyuz sene gerıden canlandırmaya calışıyorlar. Öyle bır lıberalızm kı, sosyalızm ve komu. nızrre tahammül edemeyen bır lıberalızm, yanı pıc, soysuz, deıenere bır lıberalızm Anlamıyorlar kı, artık dunyanın boyle dalaverelere tahammulu >oktur ve Yırmıncı Asır, emperyaiızmın olum devridır» u genel ekonomrK ve polıtik değerlendırmesınden sonra Raşıt. Reşat Enıs'ın Toprak Kokusu adlı ve Cukurova gerçeğıne eğılen onemlı romanını kendı onlayışıyla yenı bır roman ıçınde ele olmayı çok ıstıyordu. Bu konudaki duşuncelen şoyleydi«Toprak Kokusu'nu yenl baştan yazacağım Ben bu kıtabı galıba Kemal Tahır'e gondermıştım lade etmedi O da belki Sınop'a yollamıştır Sende var sa bana gondersen Lâzım gelen dokumanı eleyıp kıtabı lade ederdim Gercı bende de halıhazırda onun dokümanları kadar doküman varsa da, onda da enteresan taraflar bulunuyor O kıtabın sahıbiyle Adana'da göruşmuş idık Bana genel olarak rorran hakkındokı kanaatlarımı sormuştu Ben de roman hakkındaki fıkirlenmı uzun uzun. anlatmıştım. Ehemmi yetle dınlemışti Sonunda «Ben bır roman yazdım. bokalım beğenecek mısın'» demiştı. Müsveddelerını görmek ıstemışt'n*. Vermemıştl Eger neşretmeden once gâsterseydı. 5>le zannedıyorum kı, kıtap bu kadar b bır entrık'e dayanmaz, belkl de Uyandırıtmış Toprak'ı hatırlatırdı. Cunku Toprak Kokusu tez ıtıbarıyle değılse de. materyel ıtıbanyle Uyandırılmış Toprak'ı hatırlatır Istenırse. buyuk bır ana dava (besen bır relsefe) temeıı uzerınde Uyandırılmış Toprak capında bır roman yazılabıhr kanaatln deyım Onun, yanı Uyandırılmış Toprak ın dünya capında oluşunun s«bebı bence yenı bır âlemde. yenı bır ıstıhsal tarzının gelısrresı mutalea edi laor olmasındadır Bızde. eskı ıstıhsal tarzının kendi muhıtımız hususıyetlerıni belırtmek su retıyle aynı kapıya cıkab'lıriz ve kapıtaltst ıstıhsal tarzını bütun tezatlarıyla vermek surettyle, muthış cazıp bır şey yapabılırız Benım Fabrıka Romani, Cukurova sanayıı bakımından boyle olacok > Bu sıkıntılı dönemde Raşıt, Nâzım'a sık sık mektup yazamıyordu Bu nu da şoyle belırtmıştı aynı mektubun da: cUsta'vIa ara sıra rrektupkjşryoruz Ne hıkâ\«, ne romanlarımdan haberlı değil Onu yenı roman ve hıkâvelerımle şaşırtmak ıstıvorum » Nâzım'sa, 1947'de Raşife gönderaığı bır mektupta şunlart yazdı: tRaşıt kardeşım, Mektuplarım seyreldıyse de sana, gelinıme ve torunlarıma olan muhabbetımın zerresl azalmadı, aıle efradım ıcmde en sevdıklerimın en başında gelenlerdensınız Zaman zaman keder lı bir hasretle bumumdo tütüyor. zaman zaman. slzl mes'ud tahayyül etmenın sevınci duyuyorum. Resmın ve fotoğraflarınız hep öyle başucumda. Ben bıldığın gıbryım, hemen herren hıc değışmedım gıbi bir şey. yahut bu bona öyle gelfyor. belkl de benl görürsen ıhtiyarlamış bulursun, belkJ de tersıne gencîeşmış. Bana toptu bir resmlnlzl cıkarıp gönderırsenız bahtryar olurum. Hemen hemen, her senenlzln bir foıoğrafı var da bu 47 yilındak! yok. Sen kımbıllr ne güzel şeyler yazıyorsundur, gecenlerde bır hrkâyenl okudum. rftıhar ettım Romanının neşredıldığl haberln) bir bcyrom mj|desi gıbı bekllyorum. Senl kızımı ve torunkırımı bağnma basarırr canım sevgıll Insanlarmı. Nâzımı yonetimlı bır derrır yumruğun tum oğırlığıylo yenıden ındınldığı Guney Kore de General Con'un. Park Cung Hee den de daha katı dıkta uygulamalarına yonelebıleceğı kaydednıyor Ancak Con'un dıktası Park'ınkı kadar uzun ömurlü ve «ıstıkrarlı» olabılır mı' Güney Kore'nin bugünkü ekonomık ve sosyol durumu bu soruya olumlu yanıt vermeyi gücleştirıyor Con'un Park'ı bıle aratacak katı uygulamalarına karşın, Guney Kore'de halktan gelecek yaygın bır başkaldırma ve dırenış uzak bır oiasılık olarak görün'nuyor. General Çon Park'ın katı dıkta uygulamalannı bile zaman zaman yetersiz buluyordu «Askerler. Gürey Kore gıbı karmaşık bir ekonomik yapıya schıp sanoyı ülkesmı yoretemezler Tek arzumuz, bır an once kıslalarımıza gerı donrrektır» 19 yıl once soylenen t»u sozlerın sahıbı bır Koreli general (Perk Cung Hee). yukardak, acıklamasınaan 15 gun sonra cğrencı ayaklanmclarırıı kanlı bır b cımde bastırıyor ve sınırs z yetkılerts ulkenın tek hakımı oluyordu. Park Cing Hee hayranı General Con da Guney Kore dekı son olayların başlangıcının hemen ertesınde aynı sozlerı tekrarlamış ancak aradan ıkı hafta bıle gecmeden tum dızgınlerı elıne alarak u'kenm tek guclu adamı olcrak ortaya cıkmıştır. Dev'et Boskanı Coy Kıyu Hah tarafından mayıs başında Guney Kore Merkezı Haberalma Orgutu ve 520 bın kışılık orduyu yoneten Asken Guvenlık Orgütu nun başına getırılen General Con, «ulke tarıhınae bır eşı bulunmayan onder» olarak niteledıği Park Cung Hee nın katı d kta uygulamalannı bı!e zaman zaman yetersiz bulmaktaydı» Guney Kore'dekı son kanlı olaylarm ardından kurulan hukumetın yetkılenni devralan ve coğunluğu askerlerden oluşan Devlet Danışma Konseyı'nın de başına getırılen General Con'un. kendısıne oranla yumuşak bulduğu sıvıl Devlet Başkanı Coy Kıyu Hah'ı da kısa sürede tasfıye etmesı beklenmektedır Şu anda Güney Kore nın bır numaralı odam. durumundnkı General Con görünürde de olsa yetkılerıni bır başkasıyla paylaşamayacak kadar ıhtıraslı ve katı bır kışı olarak tanınmaktadır (Dış Kaberler Servisl) EKONOMİK DURUM Cünkü Batı'da cGüney Kore Mucızesı» olarak nıtelenen ve ucuz emekle dışsatıma yonelık bır sanay.leşmeye dayanan Guney Kore ekonomısının bugunkü durumu hıc de parlak değıl Petrol fıyatlarındaki hızlı ortış ve Batılı sanayı ülkelerının korumacılık tedbırlerıne yönelrrelerı nedenıyle gıderek daralan pazar olanakları sonucu Guney Kore dış tıcaret dengesl gecen yıl 5 mılyar dolar ocık vermış bulunuyor Malıyetlerın yükselıp. pazar olanaklarının sınırlanması bir cok orta ve kücük ışletmeyı ıflasa surüklerken ül kede Guney Kore standartlarına göre cok yuksek olarok nıteienen %5,6'yo ulaşmış bulunuyor Bu oran 1980 yılı sonu icın %7 olarak tahmın edılıyor. Enflasyon oranını da %20've ulaştığı ve bır cok eyalette %50 ye varan ücret artışı ıstemıyle orgütlü ışcı eylemlerının başladığı dıkkotı cekıyor Işcılerın yanısıra, öğrencılerın ve dığer halk kesımlerının gırıştıklerı eylemler de örgutlü oluşları dıkkatı cekerken genış halk kesımlerındekı bılınclenmenın General Con'un dıktasını kısa sürede cokertebılecek en en buyuk etken o'duğu kaydedılıyor Korelı'lerın buyuk bolümu bır yandan yaşam standartlarını yükseltmek icin orgütlü mucodeleye yönelırken: ulkenın demokratıklesrresı ve kendılerının de sıyasal yaşama katılmalarının sağlanması İcın mucadelede de aym kararlılıkta görünuyorlar. Ne var kı, dıktator Con'a ya da gene) olarak Güney Kore'de bır dıkta reıımıne karşı en katı muhalefetı yürütenler bıle. onayasal özgürlukler ve serbest secımlerden otede bır şey istemıyorlar. B I977'de dünya da 4 trilyon sigara satıldı (Dış Hoberler Servlsl) Gunumüzde, zararları ne denlı kamuoyunc acık•anırsa acıklansın, dunya daKi sigara tuketımı gıderek artmaktadır Fransız Le Poınt dergısınde yayınlanan bır yazıda sıgaranın ne kadar tüketılmekte olduğu ve bu tüketımı onlemek icın sürdurulen caba'arrian soz edılmektedır. 1900 yılında Fransa'da 1 milyar sigara satılırken, bu sayı 1922 de 8 mılycra, 1930'da 15 mılyara, 1948 de 30 mılyara, 1978" de 65 mılyara 1979 da da 83 mılyara cıkmıştır. Fran sa da devlet. yuzyılın başından 1979 yılına dek sigara satışlarından 340 mılyon frank kâr ederken, sadece 1979'da 8 mıl yar frank kâr etmıştır. 197'ds dunyada 4 trilyon sıgara satılmıştır. Sıgoro tüketımının bu denlı yoğun olması. Insan sağlığın tehdıt eder boyutlara ulaştırmıştır. Bu nedenie bır cok ulke sigara tüketırr.ınl kısmak icın kampanyaya başlamıştır. Ancak kampanyaların şımdıye değın cok olumlu bır sonuç verdiğınl söylemek olası değıldır Sigara hâlâ ölume neden olan etkenierın baş nda gelmektedır. ÖNLEMLER italya 1962'de cıkardığı bir yasaylo sigara rekkjmı yapılmasını yasoklamıştır 1964'de de ABD tütun kullonımının yetışk'rler arasında cok art ması üzenne antl • tütün kampanyasıno başlamış ingiltere de bu kampanyayo 1967 yılında kotılmıştır Japonyn bu yıl yayınlcdığı bir roporda, cınsıyet ve yaş ne olurso o! sun sigara kullananların olum oranının, kullanmayanlardan % 20 daha faz la olduğunu vurgulamıştır Ve bır antıtütün kam panyası başlatmışt'r. TÜTÜNDEKİ MADDELER Sigara dumanında M ana maddenın bulunduğu belırtılmektedır Bunlardan bırt. nıkotln. dığerl de karbon oksıdıdır.. Bu maddeler. ozeilıkle kaıpte kı kroner damarlarıno buyuk zarar vermektedır. Karbon desıdı ayrıca, cok sıgara icenlerde, hemogbır madde oiuşturmaktalobınle bırleşerek boşka dır. Carboxyhemo|lobın adlı bu madde enfarktüs» neden olabılmektedır Tütün ıcındeki maddele rın bır zararı da akcığerlere olmaktadır Dumandakı tahrış edıcl maddeler, akcığer peteklerınde bulunan sumukumsü mce kılları bozmakta ve mıkroplarlo, kanser yapan maddeler. bronşlara rahatiıkla yerleşmektedırler SİGARA İÇENLER Bugun bır Fransız, yılda ortalama 2 bın sıgara. Ingılız 3 bın sıgara, bır Amerıkalı 4 bın sıgara cmektedir Günde 1 paket sigaro lcen ve ıcmeye 15 yaşında başlayan bırısı 45 yaşındo 200 bın 55 yaşındada 300 bın sıgara lcmış olmaktadır Fransa Tıp Akademısı'nce yapılan bır araştırma günds ıkı sigaro lcen bır kışınin yaşamının 2 5 yıl kısoldığını gostermıştır 1 paket icen kışının omrü 56 yıl, 2 paket icenın de 710 yıl kısalmaktadır. SON OLAYLAR Nıtekim ulkenın ücüncü buyük kentının 10 gün sureyle hal kın denetımınde kaldığı ve \uz lerce kışının olümü, bınlerce kışının tutuklanmasıyla sonuclanan son olaylar da Park ın öldürülrresınden sonra başkent Seul da konulan sıkıyonetımın kaldırılması istemıyle başladı Gosterıleri başlaton oğrencıler, sıkıyonetımın kaldınlmasının yanı sıra, ordurun baskısı sonucu demokratıkleşme yolundakı vaadlerım gerCekleştırmeyen hukumetin ıstıfasını ve Kore Merkez! Haberalma Orgütu ve ordunun başına getınlen General Con'un ıstıfasını ıstıyorlardı. Devlet Başkanı Cov Krytı Hah'ın bu ısteklere yanıtı ıse. sıkıyönetımı ülke capında yaygınloştırmak, derrokratıklesme yolundakı son umut ışığı olan sıvıl hükümetl ıstıfa ettırmek, Parlamefito'>u feshetmek ve ülkede yoğun bır ınsan avını başlatmak oldu Gostericiler.n Idam edılmesıro Istedıklen General Con ıse. aym gunlerde ıktıdar basamaklannı hızla tırmanıyor ve yönetımdeki tum dızgınleri kendl elınde topluyordu Sıvıl Devlet Başkanı Coy Kıyu Hah'ın aldığı son kararlann da General Con'un ımzcsını taşıdığı belırtılıyordu Bu arada sıvıl hükümetın rafa kaldırılması anlamına gelen bir Devlet Konseyi kuruldu Baş bakanlığa General Con'un çetirıldiğl. askerlerden oluşan bu konsey. yeni Anavosa'yı hazırlo rra yetkısınl de elde ederek ülkede tek otorıte durumuna geldl. YARIN: Sevindn ve Ümidin pırıl pırıl parlasın...