25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
f st CUMHURÎYET 1 HAZİRAN 1980 B lrkoo hoftadır komj edlmîfğlmte. «Tereöman' m Anayasa Semınerisnin omacı Başbokan Oamtrerm re|im değişıkliği getireDilect* Oîorı önerisiyle pefc çabuk ortaya çıktı. Böytoce seminerin, o zaman sunulauğu gioı, mo•um, yansız ve bilimsel bir amaçla degil, Demirel'in ort nıyetıne hizmet edicj siyasal bir omaçla düzenlediği anloşıldı. Bu semirverde konuşanlardan Prof. Aldıkaçtı ve Pror. Karoyalçın' m düşuncelerini gecen hafta özetlemiştim. Şim<fi Prof. Turhan Feyzioğlu'nun göruşlenne geci oiaylar ve görüşler Sıra Feyzioğlu'nda Hıfeı Veldet VELİDEDEOGLU saTonn defllşmezliğl söz konusu olamaz... Anayasa «değişmsz» olsaydı, Anayasanın icinde nasıl değıştırıleceğıne daır hükümler bulunmazdı. • Ancok bir tehlikeye dikkati çekmek Istlyorum. Yanlış teşhisler koymayatım. Türk idoresi •sasen partizanlığın pençesinde bu derecede perişon olmuşken, idareyi daha aa perişan hale getirecek yanlış receteler uygulamayalım. • Başvurulması gereken asıl reçete, Anayasa değişıkliğınden once, Atatürkçu bir milli beraberhk onaminın sağlanmasıdır. Millete öncülük etmek vsva tercüman olmak isıeyen butün Sıyasetçilerın, bazı temel konularda samimiyetle elele vermelerine ihtıyaç varaır... Milli bütunlük olmayan yerde demokrasi payidar oımaz. Milli bütünlük elden gıderse seçim mücodelesi devisti ve milletı parçaloma kavgası halini alır. Oemokrasi ancak mıllj bütunluk ortamında yeşenp buyüyebilscek bir nebattır. • Türkiye'd* fıerkesin, «icdanına, dlnlne, mezhebine, fbadetine tam saygı duyan loyik cumhuriyet ilkesini, yeniden, üzerinde Ittifak edilen bir ilke haline getirmek zorunluğu vardır. Mustgfa Kemal'in sözüyie «Layiklik, herkesin din, vicdan ve ibodet hürriyetinin mükemmel hale getiriimesidir». Layiklik hiçblr şekilde din du«* manlığı değildir, böyle anloşılamaz. • Ne yazık kı, bazı politıkacıiar mezfıep oyrılıklannı sürdürme, mezhep kavgalarını kışkırtma, bir gurijp vatandaşa sahip çıkar gorünerek ve onların başka guruplarla arasmı acarak. kolay yoldan topluca oy sağlamak, oy torbalarına oy doldurmak hevesıne kapılmışlardır... Yurdun çeşltli köşelerındeki kanlı oiaylar, oy sömürüsü amacı güden bu çeşit propaganda ve kışkırtmalann sonucudur. • Devletl yeniden devlet yapmak, kkırcdeki çürumeyi durdurmak zorundayız. Bunun icin idoreyl partszanlık illetinden kurtormak lâzımdır. • Şimdi her gelenin kendi taraftarlarını bütün kademelere yerlsştlrmesi. iktidar değişince j Önce şu noktayı belirtmek isterım kl, Saym Feyzioğlunun, geneılıkle yerinde olan konuşmasında: • Anayasamızın sosyaı ve «konomik kurolkırının ve Anayasada Öngörülen reformların ta başından berı kosleklenmesi gerçeğlne niç degınmemtş oJması; • Demirel'in ilk Iktidara geldigi günden berl sijrekii olarak bir gerilim pol'tıkası izleyıp Anoyasayı gerıye ittiğine Feyzioğlu yakından •anık olduğu halde, ülkeaeki huzureuzluklardan •oz ederken. bu noktaya hic değinmemesi, büyuk bir eksikiik ve gerçekleri tam yansıtmaktan taeıştır • MC hükümetlerinden birine katılmıç olwosı, daha önce 12 Mart faşizmj dönemındeki ara rejime kendi partisinden bir başbakan vermesJ, cok daha önceleri, ülkede tam bir kolkmma sağlayacak olan «Köy EnstiüJleri» uygulomasına gönülden destek olmamasi; 0 Bir ara cok sosyaı görüşlü olduğu izlentmini vermişken, daha sonra sosyal içerikten yoksun şekilct, Ataturkçülüğe dönmesi va sadece hukuk kalıpiarı üzerinde durmosı; Onun siyasal kişiliğini belirleyen ögeler olduğu icin, konuşmasında eksik bulduğumuz noKtaları yadırgamadık. Yine de eğer Kobul •derse Tercüman seminerindekl konuşmasından öturü kendisinl kutlamak isteriz. Çünkü sözunu ettlğim seminerdo en otumlu Konuşmayı Turhan Feyzloğlu yapmıştır. Bunu, Tercüman gozeteslnde dort gün arko arkaya yayımlonon, uzun konuşmo metninden anlıyoruz. Bize öylo seliyor kl, semlneri düzenleyenler Feyzloglu'nun böyle konuşacağını bilselerdl, belki de onu cagtrmazlardı. Kendisinin bildlrisinden alıp noktaloyarak aşağıya geçirdlğım düşüncelert okuyunca bana hok vereceksintz: ••• • «En h/l kanun kötü hakim «find*, kötü aygutoyteı «iinde «n f«f«a kanun olur. • Kusurlu bir Anayasa, kusurtu bir kanun <yi uygulayıcıkır elinde oldukco basarılt sonuç1ar verebilir. • En ly< konun, Inson mezlyetlnln, Irvsm ahlakının yerfnı tutamoz. • Anayasa kutsal bir kltap değildir. Anaya bütün kadroların altüst olması, tıatta devletin, militanların işgaline terkedılmesi, devlet parasiyle milıtan beslenmesı noktasına sürüklendık. Bu korkunc durumdan çıkış yolunu bulmalıyız. • Hükümetlerin parlamento denetlml ile değiştirilmesinl imkânsızlaştıracok usullerle mem leketin birşey kazanacağını sanmıyorum. Türkiye'de (demok.atık) rejim iki defa inkitoa uğradı. Her iki defasında da Meclis'te bir slyasl partl tek başına çoğunluktaydı (*). Bunun içindir ki, «İstikrarsızlığın tek çaresi bir portiyi tek başına Iktidara getirmektir» derfcen, gecirdiğimfz tecrubeleri gözden uzak tutmomalıyız... • Turkiye'de bugün demokratik duzene inanarak yetışenler yanında Marks ve Lenin'in cdata peygamber gbi benimsetildiği, sapık bir ideoloji uğruna silaha sarıİTiaya hazır şekilde yetiştirılenler var. (Sayın Feyzloğlu bununla her halde sol uç anarşistleri kastediyor). Bir tarofta teokratık duzen özlemi içınde yetiştirilenler (Burada da her halde Akıncılan kmtediyor), bir tarafta da sılarılı devrim heveslilerl var. (Burada ise herhalde faşist cetelerl kastediyor.) • Sorunlann ilacı beyaz kâğıt üzerlne birkaç satir kara yazı yazmakla, birkaç Anayasa tnaddesini değlştirmek icin tasarı hazınamokla bulunatnaz. Kâğıt üstündeki yazı sorumluluk tasıyanların görev duygusunun yertni tutamoz, • 1924 Anayasasında yürütme organmın gücu 1961 Anayasasından cok daha fazla değiidi... T.B.M.M, (parlamentoyu) fesıh yetkisıni Atatürk'e vermgmiştT. Bu konuda 1924 Anayasasını yapanlar titiz davranmıştır. İcranın yetkisi tek partı sistemınden doğmuştur. 1961 Anayasasında icraya veriien yetkiler bıraz daha geniştir. Hatta 1971 deglşiklikleriyls, parlamentoıarın en titız oldukları vergi alanmda bıle icraya yetkiler tanınmıştır. Hükümete kanun kuvvetinde karamame çıkarma yetkisi verilmıştir. • Turkiye bugun büyük tehlikelerle karsı karsıyadır. Buna rağmen durumun gerektirdiğl milli beraberlik şahîanışmı gerçekfeştirmek icin gereken yapılmıyor. Meselelere Türk Milletinin rin bir kısmı, hâlö, Kuçuk iaktiklerle panı ıçj veya partiierarası oyunlarla zaman kaybeaıyorlar. • Kısa zaman önce yaşanmış ve henüz sıcaklığını koruyan olaylardan çekılen bazı sıkıntılardan duyulan tepkiler Ana>asayı etkilemiştır. Bir bakıma, her Anayasa böyle bir tepkinirt eserıdir. • Danıştay'ın bircok kararlarından şfkayetci olmak, bazı kararlannı ilmi acıdan t«nkit etmek mumkündür. Fakat madalyonun öteki yüzünü de görmek gerekir. ...Alınan idarf kararlar ne ölçude kanuna uygundur. idare ne hale gelmiştir? Bunu da görmek lazımdır. • Cumhurbaşkanını tek dereceli seçirrle halka seçtırmek meseıelerimizi cözer mi? Bu yola gırıidiği takdırde ceşıtli bölücü propagandaların koy kahvelenne kadar götürülmeslnden korkanm. Cumhurbaşkanı seçimi TBMM yerıne, doğrudan doğruya secmen kıtlesine hitab edilerek yapıldığı zaman, bu seçim bambaşka bır hüviyete burunecektir. Devletin başı, milletin bütünluğunü temsil eden tarafsız kişi olma hüviyetini tamamen kayoedecektir. Başkanlık seçimi, bugun tasavvuru bıle guc olacak ölcüde bölücü, ayırıcı propagandaların konusu haline getirilecektır. Boyle bir gelışmenın Türkiye'nin yapısında yaralar açmasından korkarım Güçlü ve müreffeh bır Kuzey Amerika ülkesirtde işleyen başkanlık sistemi bunu taklit eaen Güney Amerika ülkelerinde. genel olarak, tam bır başansızlıkla sonuçlanmıştır. Sık sık darbelere ve diktatörluklere müncer olmuştur. Fransa'nın ilk başkaniık sistemi denemeslnın de, III. Nopolyon'un dıktatörlüğü ve kendisini imparator ılan etmesiyle sonuçlandığı bilinrrektedır.... Cumhurbaşkanlığının, devletin birliğinl temsil eden, günlük siyasi catışmalann dışında, tarafsız bir üst makam hüviyetini kaybedip doğrudan doğruya siyasi polemiklerin içine girmesi ve Cumhurbaşkonlığı seçıminın en ilkeı, en bölücü propagandalara konu teşkil etmesı; üzerinde durulması gerekli noktalardır. Şuphesız, bugün TBMM'nın sonu gelmez turlarla Cumhurbaşkanı seçımini geciktırmesl elerr verici bir manzaradır. Ancak bunun cözümü, parlamenter rejimi kaldınp boşkanlık sistemine geçmeden de bulunab'iir. • Seçimlerde dar bölge sistemi, çoğunluk sistemidir. Çoğunluk sisteminin bütün adaletslzlik ve sakıncalannı bünyesinde tasır.... Dar bölge sistemi, Turkiye icin başlıca tehlike haline gelmiş olan bölücü akımlcn daha da güclendirir. Irk ve mezhep bölücülüğüne hız katar. • Nisbi temsil derrokrctık mücadeleyi kavgasız ve sertlıklerden uzak şekilde yürütmeye , henuz alışmamış, karşılıklı hoşgörü geleneğl (Arkası 9. Sayfada) yOksek vorartan ocısmtfon bairmetan gereVenf» Bilim Dünyası •Vehbi BELGIL Renkliye Başka Itirazlar enkli TV'ye itirozlardan biri de alıcılarının 150, belkl 200 bin liraya olacağının hesaplanmasıdır. Ve eklenmektedir: En az yasal ücretın 5.400 lıra olduğu bir dönemde renkli alıcıya bu kadar parayı kim verecektir? Cok az kişi verebileceğine göre, renkli TV'den, ancak, mutlımun da mutlusu bir azınlık yararlonabilecektir. Geniş halk yığınlarının ne yapıp yapıp (örneğin uzun vadeli kredi ile) bir renkli alması haiınde ise sayısı onu gecmeyen bır sanayici kümesi, siyahbeyaz satışlarında olduğu gibi, kısa sürede mılyarlar vuracaktır. Yerinde bir düşünce bu. Ama 1015 kişi kâr etmesin dlye halkımızı renkli TV gibi bir nimetten yoksun bırakmak da aklın alacağı şey değil. O hatde? Bu işe çözüm. renkliyi yasaklomokta veya fbırakınız soysunlar» da değildir. Başka bir secenek bulabilmek Içln konuyu derinleştirmekte yarar vardır. Amaç haklı kârı önlemek değıl, vurgunu önlemektır. Nasıl önlenır vurgun? R SEÇENEKLER urgunun boyutlan hakkında örnekler vermek Isterlm önce. Alıcıların 5.000'e satıldığı İIK yıllarda, bir dükkâncı, 6 ayda bin araç sattığını, her birinden bln lira kazandığını söyledıkten sonra: «Allah bin bin bereket versın» diye de eklemiştl. Adam 6 ayda bir milyon vurmuştu. Bunu kazanmak için yaptığı iş de alıcıiarı fabrikadan getirtip vitrine koymak ve başında beklemektl. Bu adam nihayet bir sotıcı idi. Oysa beş bin lira içinde toptancı ve yapımcı kârları da vardı. O dönemde bir olıcı belki bin liraya çıkıyordu. Dört binl kârdı. Bu gün siyahbeyaz 40 bine çıkmıştır. Bunun ne kadarmın kâr olabileceğini lütfen siz hesaplayın. Ya renklide durum ne olacaktır? Düşünmek bile istemiyorum. Elektrik Mühendlslerimiz 150 binden, belki 200 bınden; Sanayi Odası Başkan Vekili ise 75.000'den söz etmektedir. Bu belki, Herde blr bahane bulunup 150 bine sokulur. Ve bu boyle olacaktır. Nitekım dışonya 200 dolara satılan siyahbeyaz alıcılar Içerde 500 dolara satılmıştır, kimse de cıkıp bunun hesobını sormamıştır. Renkli gelince en az 3 milyon alıcı satılacaktır. Bunlan ya dışardan alacağız, yo devlet yapacak. ya da özel sektör. Dışardan almak, özel sektörümüz yerine cgâvura» vurgun vurdurmak olacaktır. Devlet yapsın diyeceğim. Ama hangl devlet? Komondo yatağı haline getirilen KİT'lerin devleti mi yapacak bu işi? Son secenek. özel sektörün yapmasıdır. Halk düşmanı olmayan bir devletin sıkı denetimi ile bir alıcı 40, bilemedıniz 50 bine satılabilır, sattırılabılir. Çünkü Sanayi Odası Başkan Vekılinin 75 binlik fiyatı da, bunun lyi, dürüst bir denetımle daha ucuza satılabileceğmi gösterivor.. V OKTAY AKBAL EVET HAYIR Gömüt Kokan Kişiler... T\ n NUSHASI HER YERDE 5 KURUŞTUR 1930 1 Haziran RENKLİNİN GETİRECEĞİ GÖTÜRECEĞİ •Bazı insanlar nasıl eskiyorfcar Kapkara kesüiyorlar konuşurken Zift kuyusuna düşmüş gibi beyinlerl Dediklerini anlamaya çalışırken Yuzlerine bakamıyorsunuz Gömüt kokuyor hep söyledikleri.» •Edebiyat Cephesi»nden aldım Tallp Apaydm'm bu küçük, ama anlamı büyılk şiirini... Gomut kokar hep sözlerj. Yuzlerine bakamazsmız konuşurken. ama böyleleri hiç sıkılma, utanma bilmezler! Beyinleri zîft kuyusuna düşraüs gibidir. Eskimiştirler. kokuşmuşturlar. bitmıştirler. ölmüştürler. Bir zamanlar yarattıkları bir hayalin gölgesidirler. Ne de çok böyleleri! Bir hortlaklar toplumunda soluk alıp vermek, «canlı bir kişi» olmak!.. Giderek onlara benzemek, benzeyeceğini sanmak!... Siz, tüm. yaşamınızı, tüm çabanızı, uğraşınızı bu toplumu daha iyiye, daha doğruya. daha guzele kavuşturmak, ulaştırmak içm vermişsiniz. inanmışsınız bu amaçla çaba harcar ^ibi görünenlere... Bu ülkenin gelmiş geçmiş en büyük insanı Mustafa Kemal Atatürk'ün ulusuna değiştiribnez. vazgeçilmez bir yol bir yöntem verdigine, gösterdiğine güvenmiş bağlanmışsınız, Başka yol var mıydı Türk ulusu için? Hangi yol? Mütareke döneminde Vahdettin, Damat Ferit, Anzavur, Ali Kemal glbilerin çızdiği, göst«rdiği yol mu? Yabancı güçlere körükörüne bağlanmak, Türk halkını kaıa bilgisizliğin, kör bağnazhğın içinde bırakmak. bir avuç azınlıgın keyfi. zevkl. eğlencesi için harcamak ulusumuzun milyonlarca ınsananı... Bir büyük adam çıkjyor; en umutsuz anda, en kötü durumda yurdu, ulusu kurtarıyor, o ulusa yeni bir kişilik. çağdaş bir anlam, bir yön veriyor. «Turkiye Cumhuriyeti»ni, çağdaş uygarlık düzeyine ulasmak, onu aşmak isteyen yeni bir devleti, genç, dinamik. ileriye dönük yeni bir ulusu ortaya çıkanyor, var ediyor. yaratıyor... İsmet İnönü der ki; «Atatürk, milli irade. egemaplik kayıtsız şartsız ulusundur, uygarhğın yöntemlerini uygul&mak gereklidir kanaatlarında satnirrüydi. Bunlan memleketiraizde bir an önce uygulayacak, yöntem olarak kuracak, yerleştirecek. bir ortam arzuluyordu, izliyordu. Benim kanaatim budur. Kendi yaşammda ne dereceye kadar uygulayabildiyse uyguladı. mabâdmı bize bmakıp gitti.» «Mabâdı yarın» diye biterdi geçmiş yıllarda gazete tefrikalan... Sonra Türkçeleşme akımı ile •arkası yarın» öldu. Atatürk'ün yaşadığı süre, bu da cok kısa bir sureçtir. 1923'ten 1938'e kadarki on t>eş yıldır. Aynca bu yıllar Cumhuriyet'i ve ileri atılımlann en gereklilerini bu yurda, bu ulusa benimsetmek, yerleştirmekle geçmiştir. Osmanlının kötü kalıtını temizlemek çabasıyla geçmiştir. Osmanh'nm borcunu ödemekle, pisliklertni temizlemekle geçmiştir. Atatürk Devriminin temellerini atmakla geçmiştir. Sıra en önemli devrimci atılımlara gelip dayanmış. ama Atatürk de elli sekiz yaşında gözlerini yaşama yummuştur. Tek Adam'm savaşırru y.pratıcıydı, tüketiciydi. öldürücüydü. Tek Adam, gerçekte Yalnız Adam'dı. O kadar yalnızdı ki en yakınlan bile onu anlamadı, onu gereği gibi benimsemedi, bir saht© giysi giyer gibi takındılar Atatürk devrimciliğini... O öldükten sonra da attılar kurtuldular kendilerini sıkan o giysiden. Böylece, arkası gelmedi, getirilmedi.. Özellikle •cok partili siyasal yaşam»a gectiğimizden bu yana erıdi. eritildi. kıyısından köşesinden Atatürk devrimi: değişttrildi. bozuldu. yozIaştınMı. DP büy\Lklerinin deyimiyle «halkra tuttuğu tutmadığı devrinıler vardır» saptamasıyle gerisingeri bir yol izlendi. Ne yazık ki Atatürk partisi CHP. hatta biçim>;pî Atarârkçülüğün izleyicisi înönü bile, uydu bu görüşlere: bu geri dönüşlere ses çıkarmadı, geridlige ödün veren partilerle yarışa kalktı. Bugün, ustelik de kendine «demokratik sol» kişiliğini vermeye çahsan yeni CHP'nin gericiliklerle. çağdışı tutumlarla, Atatürk cumhuriyetini, devrimini ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerle, hatta devleti yönetim duruma gelmiş politikacılann Atatürk'e kar9it eylemleriyle gereği gibi savaşügı söylenemez»Bazx insanîar nasıi eskiyorlar» demiş doctum Apaydm... Gercekten de öyie... Ne vsr ki «bazs in»anlar» dotuştan *«ski»dir. onîar «esk> dojmuslanlır. Bir de «kendilerini eskitenler» var. Talip'tn dedliî gibi «Gömüt kokuyor h*p söyledikleri. Ve kendileri!. TURİZM KONGRESÎ DÜN AÇILDI Tnrteg kuiüplerlnln bu sene İstanbulds yfcpılması kararglr olan kongresı dün Dolmabahçe Sarayımn nrabtefem saloour,da Daht11ye vtklllmii Şükrtt Kay» B«y tanfmdaa Dahtltye veklllmîı ta rsiından Fransııc» o )arak lrat olunLn oçıIi8 nutku buıçün Fran «ııca nüshamu olan L& Republlkte aynen dercedltmls olacakür. Genç pratisyenlerle profesör doktorlar meselesi halledildi Profesör doktorlarla genç ve pratlsyen teklmler arasınıla tanaddüs eden lhtilaf ve mOnakasa hakkında Etibba odası haysiyet dlvanı tarafından yapılan tetfcikat bitmıştır. Odac» bu mesele halledılmiş adaedılmektedir. Bu bususta neşnyatt» bulunan doktorlar mesclede lbUlaf addedüecek bir nokta olmadıŞım seylemıslerdlı. Ali Iktisat Meclisi bugün Ankara'da toplanıyor Ali İkUsat Mecllsl bugun Ankarada 1930 seney ilk icUmaını bktedecektir Içtiır.aa Iktisat Veklli Şakir Bey riyaset edecektir 1927 1928 senelerınin tedıye muvazenesl için lcap eden malumat ve vesaik Meclis k&UDl umumilijince nazırlanmıştır. îkinci madde zintı kredl meselesldlr. Uzun etek hakkında Ruth Holand «Byorkl: «Aklı ba*ında oltn hlç blr kadın tosa eteklerin gidip yerine uzun eteklerin Kelmesins itirs» edemez. B»caklanmızı teşhlr etmekten kurtulduk Çok gbrülen sey bayaŞı olur, al&kasını kaybeder Uzun etekler bı7S bu eseli guzelllgımiZi tade edeccitir.» Gazeteler namına abone yazanlar mahkum oldular Gajetaler naraına abom kaydetınek, U&n almak, mevnum tıyatro va musikı konserlerl tertip etmek suretile yimolden fazla eghaı ve müesseseyi dol&ndıran Mahraut Saım ve Sadl Raşit ve N'sdlme bakkmdakl karar dün tefbim edilmlşiır. KArarnams uzun on •ahifeden mürekkep olup bütun delâü tesbit edilmiştir. Merkumlar evvela 46 çar ayü mahkum olmuşlar, fakat cürüralerln taoHnmüü hasebile ve ba« cürumlertn te«ebbiis haiınde kabnalan uaerine bu ceza S ay yirmi eun* ve pan ceımıı da 361 llnr ya tanzil olunmuftur. Nedims beraet etmltUr. Komunistler ile mu nun Hasan, Şenf, Ramazan hakkındakl mu hakeme dun hitam bulmustur. Maznunlar blr ay on gün hapse mahkum olmuşlbrdır. Müddeti mevkufiyetlerıni ıkmal ettiklennden tahliye olunmu%> lard:r. Komünîstler mahkum ve tahliye edildiler TV OLMASADAOLUR imilerine göre renkli alıcı yayın kolitesine cok az katkıda bulunacağı halde mılyarlara. trilyonlara patlayacaktır. Renk algılama doğanın insana en buyük armağanıdır. Çicekleri, kokularından cok renkleri için severiz. Renk, resmin baş oluşturanıdır. Mağara dönemi insanları bıle mağara duvarlarını renk renk resimlerle suslemişlerdır. Siyahbeyaz fllmin yerini renkli film almıştır. Rerjkll fotoğrof da aynı yoldodır. Dergıler, gazeteler, okul kitapları gittikce renklenmektedir. Ses sanatçıları, dlnleyicilerinin önüne Mevlev! hırkasıyla degil, göz kamaştıran renk cümbüşleri icinde çıkmaktadırlar. Bütün bunlann bir anlamı vardır. Rengın getireceği, okka, metre, litre ile ölçülmez. K Üc dört sene sonra Sobık ve Iflhlk Emlnler oro6in<lakl münakaşalar münasebetlyle Devlet Bankası lâyihasınm tetkiki Ankara 31 (Tclefoa1») Bueün Mallve. Iktisat. Bütçe eoeOmenlerinden mürekkep muhtellt encümen toplanarak Devlet Ban kası teskiline dair !ayıhayı müzakereye bas lamıştır. im ileri de elektrikli ev araçlan İcinde en m kullanılanın TV olduğunu Iferi sürerek renkllden defiıl siyahbeyazdan bil«>~wazgecebileceğimızi söylemektedırler. Şaşılır bu söze! Ütünüzü günde değıl. haftada kaç saat kullanmaktasınız? Ya çamaşır makinenızi, ya elektrik ıskaranızı? Telefonunuzu, kapı zilinızı? Günde kacar saat kullanıyoruz bunlan? Ama TV gunde en az 7 saat kullanılmaktadır. Yarın belki 10 saate cıkacaktır bu. Kol saatınizi günde bir dakıka kullanalabilir misinız? Amo ömür boyu kolunuzda hammallığını yapıyorsunuz. Az kullanıyorum diye atmak aklınızın ucundan bıle geçmlyor. Bu Itlraz, bana, 10 yıl önceki tartışmalan anımsattı. O zaman da klmileri TV'nin bıze geimesini islemiyorlardı. Oysa dünya, 24 yıldan berı TV seyretmekteydi o zamanlar. Televizyon 20. yüzyıl Insanının çağa acılan penceresldir. Televizyon, demokrasıyi sosyal. siyasal alandon teknoloii alanına getirmıştır. Yahya Kemal'in de dediğl gibi: cZengınler o cennette fakırıerle müsavi». Geniş halk yığmlan günde 510 lira ile haber, müzık, film, spor. öğrenme, dınlenme, hatta sınirlenme, küfretme gereksinmelerinı karşılamaktadır. Çağdaş teknoloıının bövle bır ergisinden (nimelınden) kımse halkımızı yoksun bırakamaz. K EĞİTİM ARACIMI? Bir vapur karaya oturdu ve kurtarıldı Dün gec« llmanunıza gelen Felemenk bandıralı «Aleksandriy»» vapuru Büylıkdere Ue Sarıyer arBsında fajaya oturmus »e bir möddet sonra kur tanlmıstır VaDur karay» otururken Ahmet Beye »lt bilvuk dalyanı ds narap etnuştir Muaşeret Evlendikten kadının kocasının i«mini kullanmftmaâi muaşerete muvaiık mı dır? EsM adabı muajerette kadının kocasının ismini kullannıası ayıp ve hıtta hakarettir Fakat kadınlv nn !stlklal< hareketleri başladıktan sonra kadınlar kocalannın lslmleri.ıi kullanmaktan iatlnkaf etmlslerdlr. Bugünkü düsünüse eöre ayıp değildir enkliye «Evet» dıyenlerin bir kesiml İse televizyonun blr eğitlm aracı olduğunu, renklinin bu ışl daha lyl görebileceğini ilerl sürmektedırler. Bence, renkllyl meşru göstermek için böyle numaralara hic gerek yok. TV bir eğlence. bır kaçış aracıdır. Ekmek kavgası boğuşmalarından bunalan insanın günde 7 saat sığındığı kaçabildiği tek yerdır. Aynca, TV eğıtım aracı olarak da yararlıdır. Bu yolda da kullanılabiiir. Beyın y.kama, seCim yatırım aracı olarak kullanıldığı gıbı. Sözlerimızl Dördüncü Murat'ın tütün yasağına karşı söylenmış dizelerle bitirelim: «Zararsız bir duhan (duman) hakkında neyler bunco dikkatler? / Duhanı ahı mazlumânı men eylen, hüner oldur.» R Memleketimiz hakkında bir eser Ceçenlerde memleketimize (jelerek siyasi ve içttrr.ai tetkik&t ta bulunmuş olan M. M Nolia Paris'e avdotbıde «Gazfnin Mem leketlnde» ünvanıyla muhim blr eser neşletmlftlr Filistin Arapiarı haraca bağlanıyor KndB* X Hebron kasabasının Arap sekenesl 10.000 İnriliz Uran ve mOctvir kuabalar tekenesn da 6000 İnglliz Itrası nakti oeza ltasına mahkum olmuslardır Bu mahkumlyetlerin nbebl aSustoat» vakuf. celcn ve Hebron Yahudi mahaUeslnin yagma edllıneslnl ve blr çok Yahudinln telef olnıasım intaç eden kanlı arbedeye bu ahallnln ıştirak etmelendlr. Bu azmlar, beş (•• ne zaî:nda tasf iye edllecekUr İtilâf MUHİTTİN B Köprü parası da zamanı emanetimizde kaldırılmıştı! Ankara 31 (Tetefa» U( Buradan aldıf'.m malumaca nazaran Türk Yuı.an ınü lilterah musait bir safhada Derleraektedlr. Bir iki kücük noktanın hallj kalmıştır. gımdiye kadar aldugu fibt eeer son daklk»da yeni bir mesele çıkmazsa itllafnamenin bu haft» lçtnde tmza edllmes< cok muh temeldir. tertip eder ve küp rüden para vermeden medeni bir sekilde İlk defa olarak bizzat gecmesinl Şükrü Kayt. Beyden rlca ederdlm. Sükrü Kaya Bey fstanbul köprüsünü medenileştirmistir Turistik belgeli, fakat turistik fiyatlan uygulamayan tek motel ve restaurant VİLLA OREN Tam pansıyon 800 Tl Ancak tam pansıyon kalmak zorunda değilsinlz. Bir çıçek dıyan! Her türlü anlaşmo icin telefonumuz emrınızdedir. TEL Burhaniye ÖREN 343 Şeyh Said'in oğlu isticvap edili/or (TelefonU ) Şeyh Saidln og lu SâJahattln ile Sabtk Beyazıt mebusu Serket Ef endl ve rüf ekasuıra istlevaplanna bufrOa Ankara istlntak âalreslnde devam olunacaktır. İsticvap buKünlerde ikmal edüerek maznunlar a^ır cesa, mahkemesine tev di edlleoeklerdir. Masmınlar MOddeiumumillkce fiıtilattan menedllerek ayn ayn odalara konulmuşlardır. Seyh Saidln oSlu Salâhattin Vartodan üçer yuz lira getbtmljür. Bunlann AğırceıadaKöprü parası danllen ve medenl bir beldenm ortaaıncU reuni blr dlr lencillk çirkinli« araeden knrunu vüt ta< usulü kaldırmak şerefl Dahiliys Vekili $ükrü Kava Bey e aittir. Ne garip. fakat güsel tesadOftür ki, köprü ld munskemelerine 10 haılrkna dofru b»*lanacaktır. parası kalkarken Beynelmilel Tunng Kulüpler Kongresi İstanbulda toplanıyor ve o çlrkın dbayet usulünü kaldıran Sükru Ksya Bey de Istanbulda bulunuyor. Emanetin yerinde olsaydım dün gece yansı bazı merasim Hem nalıno hem mthına... Köprü de medenileşti DEMOKRATİK ANAYASAL DÜZENİN İSLERLİĞJ ANAYASAL HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN YAŞAMA GEÇİRİLMESİ SEMİNERİ {Prof. Dr. Tunaya, Prof. Dr. Duran, Prof. Dr. Savct. Prof. Dr. Aybay. Doc. Dr. Sanca, Doç. Dr. Tanllli, Tablt Senotör Koramon. iktlsatçı • Yazar Kafaojlu. Hukukçu • Yozar Mumcu va İstonbul Borosu Başkanı Av. Apoydın'ın göruslerı]. mmrrr»** M r . t » | S&MM ! GazeteeUOc T a 8 a*B» ; N»Dni NAO1 | Genel Yiyra I 8 Yanl»lerı MOdOrfl • Cetto AZBAVRAK I B a n o v yayaa : CumfturtT* Uateanhk va Gesttaelllk T i S Cataloflc THrktmfc Cad. No : » . U t Poat, Kutusu : Me tSTAMBDI> foo : 30*7 0» CUMHURİYET ABONE ÜCRETLERİ ı Turt loı Turl Oui BASIN AHLAK VASASINA UYMAY1 TAAHHÜT EDER. TAKVİM 1 HAZtRAN . 1980 • BÜROLAR : AMKASA Koour Sekafe 'M< YenlsahiT Tel : 18 M » 17 S g » m İZMİR . Hallt Zlya Bulvar No «5, Kat : 3 T e l : 2 S « T 0 B 13 13 30 • ADA.NA : Atatürk Cul. TOrk Hava Kurumu I? Hanı Kat i 3 No : 13 Tel14530 19 731 a a a 300 900 1.800 1.800 «00 1.800 1.800 7.300 tm*ak 3.18 17.11 5.29 »M 13.11 3341 ÇIKTI, FfYATI 60 LİRA tstanbul Barosu Yayınlan Oçak Oeretl granplanna ve agırU(tına eflr» aynca uyKuianır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear