Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ON CUMHURÎYET 27 MAYIS 1980 Türkiye'ye I milyon dolarlık yardım yapan Lüksemburg ekonomisi ne durumda? 10 Türkiye'yo yardım eden ülkelerin en köcüğO olan 360 bln nüfuslu Lüksemburg'un ekonomik durumuna ilişkln olarak Internctional Heraid Tribune gazetesinde bir inceleme yazısı yayınlanmıştır. Resmî parosı Lüksemburg Frangı olon bu küçöcük ülkede kışı başına düşen yıllık gelir 9860 dolardır. Ülkenin yıllık gayrısofi ulusal gelirinin %54'ü hizmet sektöründen sağlanmaktadır %14'ünü ıse celık uretiml oluşturmaktodır. Çalışan nüfusun %15'lik bölümü çelık üretiminde çalışmaktadır. 1975 yılından önce hicblr <şsiz bulunmayan Lüksemburg'dn petrol fiyatlon artışı nedenıyle çelik üretiminde düşüş olunca işsizlik ancak %1'e yükselebilmıştır. 1978 yılında %3,1 oranında olan fıyat artış hızı 1979'd<ı %5,1'e yükselmiştir. COCOM 30 yıldır sosyalist bloka mal ve teknoloji satışını düzenliyor (Dış Haberier Servisi) Coordınatıng Committe (Koordinasyon Komitesi)nin kısaltılmış adı olan COCOM Batılı ülkelerin Sosyalist Blok'a mal ve teknoloji satışını gizlice düzenleyen bir örgüt olarak varlığının 30. yılını tamamlarrıştır. 1 ocak 1950 tarihinde, Soğuk Savaş'ın kızgın olduğu bir donemde, başta A.B.D olmak üzere, İngiltere, Fransa, Italya, Hollanda, Belcika ve Lüksemburg Sos>olist Blok ülkelerine karşı ekonomik ve teknolojik uygulamak üzere COCOM'u kurmuşlardır. Sosyalist Blok'o satışından kaçınılması gereken mallar o günlerde COCOM tarafından şu üç listede toplanmıştı: Hizmet sektörü içinde bankacılığın rolü Lüksemburg, bankacılığın ÇOK geliştiğj ve Avrupa dolarlarının yaklaşık %10'unun tedavul edildığı bir ülke aurumundadır. Lüksemburg bankolarının mevauat tutarı 110 milyar doları aşmoktadır Son yıHarda OPEC ülkeieri de fazla dolarlardan bir bölümünu Lüksemburg bankalanna yatırmaya başlamışlardır. Bankacılık, hizmet sektörünün önemlj bir bölümünü oluşturmaktadır. Dış ödemeler dengesinde fazlalık olmasında bankacılık sektörünün rolü büyüktur. Yıllık güyrısaf! ulusal gelirdeki ortış oranı 1979 yılında %3.2 olmuştur. 1980 yılında da büyüme hızınm %2'nin üstünde olacağı tahmin edümektedir. Şu anda Merkez Bankası'ndaki rezervlerinin tutarı 5,5 milyar dolardır. COCOM'A (KOORDÎNASYON KOMİTESİ) 1953TEN BU YANA ÜYE OLAN TÜRKİYE'NİN EKONOMÎK AMBARGO ÇERÇEVESİNDE SOSYALİST BLOKA HANGİ MALLARI SATMAKTAN KAÇINDIĞIİSE BİLÎNMÎYOR.. • Askerî malzemeler, • Nükleer malzemeler, • Sanayi malzemelerı. 1950'dekj kurucu üyelere sonradan Norvec. Danımarka, Kanada ve Federal Almanya katılmışlardır. 1952'de Portekız. 1953'de de Turkiye, Japonya ve Yunanistan COCOM'un üyelerl olmuşlardır. 1950'ler Sosyalist Blok'a karşı uygulanacak gizli ambargo konusunda anlaşmanın kolaylıkla sağlandığı yıllar olmuştur. Bunun nedeni o tarihlerde Batı Avrupa ulkelerinin A.B.D.'den geniş çapta yardımlar almak zorunda kalmış ol COCOM'U KURAN BATILI ÜLKELER, DETANT DÖNEMİNDE COCOM UYGULAMALARINDA ÖNEMU ÇJKAR ANLAŞMAZLIĞINA DÜŞTÜLER. mafarıdır. Nitekim A.B.D.'nin Batı Avrupa ülkelerine 1949'da verdiği yordım 6,5 milyar dolar, 1950 yılında da 4 milyar dolardı. 1949 ve 1950 yıllarında Batı Avrupa ulkelerinin Doğu AvruPa ülkelerine dış satımı 1 milyar doların altında iken bugun ran'da solun gücü ne? Şansı ne? lran dışındakı çok kişının kafasını bu tip sorular işgal ediyor. Solun Iktıdar şansı Batılı çevreler lcin süreklı bir kaygı. dünyanın çeşitli yerlerindekl solcular lcin Ise bir umut kaynağı Batılılann gözünde, Iran'dakl Iktidar karmaşası zamanla solun egemenliğine yol açabilir kl, bu İran'ın Sovyet nüfuzu altına girmesi anlamına gelir Dünyanın ceşitli yerlerindeki solcu gücler Ise Islânıcı bir rejimi, öğretileri gereği bir türlü kalıcı göremedıklerinden İran'ın zamonla solun yönetimi altına gıreceğı umudunu taşıyorlar. Geleceğe ipotek koymak mümkün olmadığı lcin bu konuda bir yargıda bulunmak olanaksız. Ancak. solun bugünku gücunü saptamak, lran solunun yapıSinı gercekci bir bicimde tanımlamak. solun gelecekteki iktidar şansmın ne olabileceği konusunda belkl bir ıpucu verebilir. I DÜNDEN YARINA İRAN CENGİZ CANDAR j TUDEH'İN DURUMU ran solu deyince akla gelen llk Islm, kuşkusuz Tudeh, yanl Sovyet yanlısı lran Komünist Partisl. Biz. Iran'da kaldığımız süre icinde. birkac kez yayın organı Mardom (Halk) gazetesi taşıyan birkac kişıyı görebilmenin ötesinde Tudeh'in varlığına ve faalıyetıne pek tanık olamodık. Oysa. Tudeh, yasal calışma olanaklarına sahip üstelik, imam Humeynî'yı kayıtsız şartsız desteklediği lcin pek bas kı altında da tutulmuyor. Ceşitli yerlerden Tudeh'In gücü ve etkinliğl hakkında bilgı topJamaya çalıştığımızda. İran'ın bugünkü siyasal yaşamında kayda değer bir oğırlığı bulunmadığı sonucur.a vardık. Tudeh'in gücsüzlüğünün ve etkin olamayışının en büyük nedeninın ne olduğunu bulup cıkarmak hic de zor olmuyor. Parti'nin sırtındaki kambur Sov yetler Bırliği'nin «beşınci kolu» olarak görünmesi. Tudeh, gercekten de Sovyet politikasına sadakatle bağlı. Sovyetler ise Iran'da biraz da tarihten kolrr,a nedenlerte hic sevilmeyen. surekli kuşku duyulon bir ülke durumunda. Sovyetler'in, İran'ın ulusal bilincinde derin ama olumsuz izler bırakan kötü deneylerl var. Bunlarm bir kısmı Moskova'ya Çarlık döneminden miras kaımış lran, tarihinin son ikl yüzyılında süreklı bir Rusİr.giliz cekişmesine sahne olmuş. iki büyük güc arasında nüfuz bölgelerine aynlmış Azerbaycan topraklarının bir kısmı lle Sovyetler'in bugünkü müslüman cumhurıyetlerinden bazılan iran'dan koparılarak Rusya'ya dahil edilmiş. Bu olaylar artık tarihe ma| olmu$ gibi gözüküyor ama Iran'lıların belleklerine de güclü kuzey komşularına duydukları bir güvensızlik duygusunun nişanesi olarak kazınmış. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Sovyet Birllklerinin lran Azerbaycan'ına asker göndermelerl ve kıso bir süre icin dahi de olsa, iran'dan koparılmış bir «Azerbaycan Sovyet Cumhuriyeti»nin kurulması, İrcnlılar için yakın tarihin tatsız anılarından biri. Ayrıca. Musaddık hareketlnin Sovyetler tarafındon yanlız bırakılması ve Sovyetler'in İran şubesi clarak görülen ve o tarihlerde belli bir gücü olan Tudeh Partisi'nin Musaddık hareketini desteklemeyerek. hareketin CIA önündeki yenilgisinin sorumlularından biri hclıne gelmesl, iran'da hic unutulmaırtış; Tudeh'in itibarmı onulmaz biçimde yaralamış. Bunun yanısıra, Sovyetler Birliği'nin İmam Humeynî öndertiğindeki Devrim'in ilk dönemlerinde olumsuz bir tutum takmması ve Şah ile iyi ılişkilerinl sürdürmeye özen göstermesi. İranlılarca •deftere kaydedilmiş» ve henüz silinmemiş. Bütün bu faktörler. Tudeh Partisi'nin lran halkı nazdinde yandaş toplayamamasının belli başlı nedenleri. Parti'nin 1950'lerde SAVAK tarafından yerieb'r edilircesine uğradığı şiddetli kovuşturma do örgütün kolunun, kanadının budanması sonucunu doğuımuş Tudeh'liler. sayılan iyice azalmış ve Doğu bloku ülkelerinde yaşayan bir mülteciler topluluğu haline dönüşmüşler. İran'a ayakları, ancak, Devrim'in zaferinden sonra değebilmiş, ancak bu sefer de tNe Batı (ABD). Ne Doğu (Sovyetler Birliği)» şiarıyla ayağa kalkarak Şah'ı devirmeyi başarmış olan ve İslâm düşüncesiyle eylemine SIKI sıkıya bağlı halk kitlelerivle ceyrek yüzyıldır kopuk bağlarını kurabilecek ortamı bulamamışlar. En büyük handikopları, İranlıdan cok, İranlı kılığındaki Ruslar olarak görülmeleri. Türkiye'de cesitli cevrelerde yayılan petrol işçileri üzerindeki etkinliklori sayesinde Devrim'de önemli rol oynadı'Ktan söylentisi. gercekle hicbir ilgisi bulunmayan bos bir iddiadan öteye bir değer iaşımıyor. İSRAİLULUSAL GELİRİNİN YÜZDE 24,5'UNU SİLAHLANMA İÇİN HARCIYOR DÜNYADA 150 ÜLKE SİLAHLANMA İÇÎN DAKİKADA 1 MİLYON DOLAR HARCIYOR. BU HARCAMANIN f0 50'Sİ, ABD VE SOVYETLER TARAFINDAN GERÇEKLEŞTİRİLİYOR. SOĞUK SAVAŞ YILLARINDA SOSYALİST BLOKA EKONOMİK AMBARGO UYGULAMAK AMACIYLA Yapılan Incelemeler, Israil'ın, dünya ülkeleri arasında ulusal gelinnden silahlanmaya en çok para a\iran ülke olduğunu ortaya koymuştur. Israıl'de her yıl silahlonma ıçın ulusal gelirin yuzde 24,5'u ayrılmaktadır. Bu Israıl'de sılahlanma için kışı başına harcanan para 425 dolardır. Kışı başına en cok paranın harcandığı ülkelerden biri olan ABD'nde ıse bu sayı 520 dolardır. Ne var ki. ulusal gelirin yuksek oıuşu nedeniyle ABD kışi başına 520 dolar harcadığı halde silahlanma giderlerl ülkenin yıllık ulusal gelirinin ancak % 5'ini oluşturmoktodır. Sovyetler Bırlıği'nde kışı başına yıllık savunma gıde ri 574 dolardır. Bu sayı, Sovyetler Bırliği'nin, ulusal gelırın % 11 14'ünü silahlanmaya ayırdığı esas alınarak hesoplanmıştır. Bununla bırlikte, sayılan veren Le Monde gazetesi, Sovyetler Bırliği'nin askerı harcamalarının kesın olmadığını ve yıllık ulusal gelirinin %1114'ünu savupma gıderlerine ayırdığı tahrrinine dayandırıldığını belırtmektedır. ilginç olan bir nokta da Suudi Arabistan'm silahlanmaya harcadığı paradır. Sılahlı Kuvvetlerinl güçlendırm«yi amaclayan OPEC ülkelerinden Suudl Arabistan, ulusal gelirden savunmaya en cok para ayıran ülkeler lıstesinde İsrail'den sonra ikinci durumdadır. Suudi Arabıstan, savunma gideri olarak kişi başına yılda 1.404 dolar ayırdığı holde yıllık ulusal gelirlerinin yuksek oluşu nedeniyle silahlanma harcamalarının ulusal geiır Içın deki payı % 15 düzeyinde kalmaktadır. Bu arada iskandinav ülkelerinden ctarafsız» İsveç kişi başınc savunma gideri olarak yılda 400 dolar harcayarak hem Federal Alman><3'yı hem Fransa'yı gerıde bırakmaktadır. NATO üyesi Federal Alrranya yılaa kişi başına 396 dolar ayırırken Fransa 349 dolar ayırmaktadır. Savunma giderlerinin ulusal gelır içindekl pay ları açısından da bu üç ülkenin durumu benzerlıkler gos termektedir. Şöyie kl, İsveç'le, Fransa ulusal gelirlerinin % 3,4'ünü Federal Almanya da % 3,3'ünü savunma gıderlerine ayırmaktadırlar. Bu arada azgeiişmiş ülkelerin silahlanmaya ayırdıkları para da hızla artmış ve son 20 yılda azgeiişmiş ülkelerin savunma gıderleri için ayırdıkları para,ulusal gelirlerinin %4'lük bölümunden % 14'üne çıkmıştır. 150 ülkenin tum savunrra giderleri gözönünde tutulunça dakikada 1 milyon doların silah için harcandığı dunyamızda bu harcamaların % 50'si ABD ve Sovyetler Birliği torafından yapılmoktadır. Fransa. İngiltere ve Cm de dünyadaki tüm silahlanma giderlerinin % 15'mı harcamaktadırlar. Ortalama 1 milyon dolara bir tank üretileceğl yerde bu parayla her biri 30 cocuklu 1000 okul sınıfı yapılabıleceğl de sözu geçen incelemede yer almıştır. I Kendisini Marksist Leninist olarak ilân eden solun en güçlü örgütü Halk Fedayileri. Ancak, Halk Fedayileri'nin Devrim'in kitlesel ortamına ayak uyduramaması ve Devrim yönetimine karşı girişilen silahh eylemlere katılması Şah döneminde kazandıkları itibarı silmiş. Cumhurbaşkanı Beni Sadr. Yonetime karşı sılahlı mücadele yürütenlerin liderleriyle televizyonda ocık tartışmo yapacak kadar demokratik.. Tudeh'in Iran'da hiçbir ağırlığı yok siyasal akımlara acık bir kitle görünümunde. İslâm hareketinın genış bir yelpazeye oturan bütün kanatıarı işci sınıfı içmde de yer alıyor. Bu anlamda, mesleki farklılık dışında, işci sınıfını İran'ın diğer sınıflarından ayıran hicbir özeiliğı bulunmuyor. İran işci sınıfının solun etkisinde olmadığını ve diğer sınıflara oranla temel bir ayırdedici özelliğmin bulunmadığını saptamak örgütsüz, bilincsiz, dağınık bir kitle olduğu anlamına da gelmemektedır. Tersıne. İran işcıleri Şahlık rejiminin yıkılmasına yol acan devrimci mücadelede önemli bir rol oynamışlar. Hemen her kesiminde İmam Humeynî'yi bayrak yapan İslâm Devrim Konseyleri oluşmuş. İslâm Devrim Konseyleri, bugün de İşci sınıfının belll başlı organları ve kurumları görünümunde. Sah döneminde yasaklanmış olan sendikalar bugün de yok ve işin ilginç yanı işçi sınıfının ortaya konmuş böyle bir talebi depyok Ancak. yer yer iş bırakmolar ve grevler var. Ve, bunlar nerede varsa, altında çoğunlukla Halk Fedayileri adlı, kendisini MarksistLeninist sayan solcu örgüt vor. ler. Onlar. İran'ın şehir gerillalorıydılar. Ancak, ıdeolojılerinden başka örgutlenme ve eylem biCımleri de iran Devrimi'ne çok ters düştü. iran Devrımi, dünya tarihinde raslanmadık olcüde bir büvuk kitle eylemiydi. Şehir gerillacılığma göre oluşmuş ve bu eylem biçimine a'ışmış olan Halk Fedayileri, Şah'ı sallayan ve sonunda devıren dev krtle eylemine ayak uyduramadılar. Şaşırdılar ve once gerisine düştüler sonra da karşısına gectıler. Devrime öylesine ayak uyduramadılar ki, zo(er kazanıldıktan ve tüm ülkede her siyasal örgüte sınırsız özgürlük sağlandıktan sonra bile dışa kupalı bir yeraltı örgütü durumlarını sürdürdüler. B;r süre sonra da, Devrim yönetımine karşı coğunlukla karşıdevrimcilerin yürüttüğü silâhlı eylemlere bulaşarak iyice kitle mücadelesinin ve isteklerinın dısına düştüler. Dış guçlerin ve yerel gericiliğin biüncsiz dahi olsa bir aletj durumuna dönüşmeye başlodılar.» BENİ SADR İLE TV TARTIŞMASI • atk Fedayileri yaygın kitlesel destekten, yukarıda özetlenen nedenlere bağlı olsa gerek. yoksunlar. Ancak, Üniversite öğ rencileri arasında en güçlü akımlardan ve örgütlerden biri onlar. Belirli ölçülerde Kürdistan da, Türkmen bölgelerinde ve az da olsa Kuzistan'da yani etnik toplulukların bulunduğu bölgelerde faaiıyet zemini bulabiliyorlar. Ancak, bu bir avantaj olduğu kadar aynı zamanda da bir dezavantaj cünkü, İran'daki her etnik kökenli kıpırdanmanın altında, bir yabancı parmcğı bulunabileceği için. Halk Fedayileri'nin «vatan haini» damgası yemeleri olasılığı hayli güclü bir olasılık. Ne var kl, Halk Fedayileri, hic değilse bugün icin, faaliyetlerini hiçbir yasal engele takılmadan yürütebiliyorlar. Bazı yayınlarının yasaklanmasının ötesinde hiçbir şekilde baskı altında tutulmuyorlor. Tahran yönetiminin Kürdistan politikasını şiddetle yeren bildirilerini, duvar gazetelerini başkentte basıp dağıtıyorlar. Che Guevara ve Lenin resimlerirın, orakçekiç ve kızıl yıldızlı amblemlerinin asılı bulunduğu, yayınlarını sattıkları propaganda tezgâhlarını Tohran sokaklarında muhafaza ediyorlar. Kımsenin müdahalesiyle karşılaşmıycrlar. Bu şaşırtıcı demokrasi uygulamasının en tiptk kanıtı. Cumhurbaşkanı Beni Sadr'm Türk bölgelerindeki ayaklanmadan sonra, ayaklanmaya önderlik eden Halk Fedayileri'nin ileri gelenlerini İran televizyonunda açık tartışmaya çağırması. Beni Sadr ile Devrim yönetimins karşı silâhlı eylemlere girişen Halk Fedayileri'nin lideri, televizyonun canlı yayınında dört buçuk saat süreyle tartışmışlcr. Ancak, bu demokratik ortamın bulandığt dönemler de yaşanmakta. Nisan sonunda üniversitelerde patlak veren kanlı çatışmalar ve tam ı&tiın uygulanmasına başlcnan Kültür Devrimi'nin nedenlerini kavramak. İran'da solun geleceğinin ne clup olamayacağına da bir ölcüde ışık tutacaktır. YARIN: KÜLTÜR DEVRİMİ HALK FEDAYİLERİ • alk Fedayileri, 1971 yılında Şah'a karşı silâhlı mücadele yürütülmesinl ve Şahlığın yıkılarak yerine sosyalist bir düzen kurulmasını öngören üniversitelj gençler tarafından kurulmuş. Şah döneminde, çok sayıda silâhlı eyleme girişmiş, cok sayıda ölü vermiş, çok sayıa'o üyesi tutuklanmış, Şah'ın işkence tezgâhlarından geçmiş. Bu nedenle. Devrim'den önce viğitliklerine, özverilerine hayranlık duyan geniş bir kitle içinde belirli bir saygınlığa sahip olmuş. Aynı saygınlığı Devrim'den sonra da koruduklarını söylemek çok güc. Halk Fedayüeri. Şah'ın yıkıtmasından sonra sosyalist devrim peşinde koşmuşlar. İslâm Devrimi'ni yollarının uzerinde bir engel görerek. Şah'ın rejimine karşı kullandıklan silâhları bu kez Devrim yönetimine cevirmişler. İmam Humeynî'ye sadık İranlı milyonların gözünden hayli düşmüşler. Bir buçuk yılı kapsayan bir süredir, her etnik kökenli kıpırdanmanın icinde, yonetime karşı her korışıklıkta Halk Fedayıleri'ni bulmak mümkün. Gelişme şanslarını. rejimin yıpronmasına bağlamış durumdalar. Halk Fedayilerine öfkelenenlerin kimisj, onlan Amerikan ajanlığı ile, kimisi ise solculuklarına bakıp «Sovyet oltasına t&kılmakla» suçluyor. Kimilerine göreyse, Halk Fedayileri'nin arasma bol miktarda SAVAK ajanı sızmış, örgüt bir yıkıcılık ve provokosyon yuvcsına dönüşmuş. İmam Huıneynî, cniardan her söz edişinde hiddetini gizlemiyor. İmaı»>'ın mesajlannda kullandığı «Amerikancı sol sapmeotiar» deyimini görenler, hemen, Halk Fedayi'eri'nden söz ettiğini anlıyorlar. Cumhurbaşkcnı Ben1 Sadr'm danışmanlarının Hclk Fedayilori'ne llişkin değerlendirmelerl daha serinkanlı. Bunlardan biri, Halk Fedayileri'nin lran Gerceklerine ters düşen ideolojık tutnmlarının altını çizdikten sonra bize şu vorumu oktardı: tHalk Fedayileri, uzun süre. İran'da gerek Sovyetler. gerek Çin'den bağımsız içten bir MarksistLeninist faaliyetin militaniarı olarak gözüktü Hi Hi 30 milyar dolara çıkmış bulunj maktadır. Batı Avrupa ulkelerinin Doğu Avrupa ülkelerine dışsatım tutarı bu denli yükselır ve Sosyalist Blok büyük btr alıcı durumuna gelirken COCOM'un işlerliği güçleşmektedır. A.B.D., COCOM'u eskiden olduğu gibi kendi lehıne çalıştıramamaktan yakınmoktadır. A.B.D. 1970'lerden itibaren Sovyetler Birliği ile ticaretıni artırmaya bcşlayınca COCOM uyelerine şu iki ilkeyi benimsetmeye calışmıştır: mal ve teknoloji satışı konusundaki kısıtlamalar iki Blok arasındaki alışverişi engellememelıdır. fakat yapılacak dışsatım aynı zamanda d a A.B.D. ile müttefıklerının güvenlığını tehlıkeye sokmamalıdır. Yumuşama nedeniyle A.B.D bu iki ilkenın uygulanmasında gevşek davranmış ve 19701980 döneminde Sovyetler Bırliği'nin Batı'dan satın aldığı mal ve teknoloıi oranı artmıştır. Sovyetler 130 seneyi lısansı satın alarak bırçok kuruluştan başka bilgisayarlar araçılığıyla çalışan Kama kamyon fabrikalarını da kurmuşlardır, O donemde Kama kamyon fabrikasındo kullanılacak bılgısayar sıstemlerınin askerî alanda da uygulanabilme olasılığına Washıngton kulak tıkamıştır. Fakat Afganıstan'a müdahole sırasında Kama kamyonlarının kullanılması şımdi A.B.D.'nin bu fabrıkalar ıçın her tur teknolojik malzeme satışını durdurma kararı vermesıne neden olmuştur. Yeni gelişmeler karşısında COCOM, Batı Avrupa ulkelerinin de Doğu Bloku'na dışsatımlarını kısmalarını ıstemektedir. Fakat Batı Avrupa ulkelerinin buna uyması guçtur. Cünkü A.B.D.'nin Doğu Bloku'na satışları, genel dışsatım tutarı içinde kücük bir paya sahipken, Batı Avrupa ulkelerinin ticaret hacmınde önemli bir yer kaplamaya başlamıştır. Ayrıca Federal Almanya glbl dogal gazının %15'ıne yakın bir bolumunü ve nukleer santralleri lcin gereksindıği uranyumun %40'ını Sovyetler Birliği'nden sağlayan Batı Avrupa ulkelerinin kısıntıya uymaları daha da zor görünmektedir. Bu etkenler COCOM'un 1950'lerdeki gibi uyum içinde işlemesıni onlemektedlr. Ozellikle çok uluslu Amerikan şirketlerinin daha önceki yıllarda Batı AvruPa ulkelerinin satışlarına kasten sekte vurduğuna ilişkin kanıtların bulunması COCOM üyeleri arasında kuşkular yaratmaktadır. Bütün bunlara karşın COCOM uyelerinın temsilcılerı 30 yıldır her hafta Paris'teki merkez bürolarında toplanmakta ve Sosyalist Blok'a ne gibi malların satılması, ya da satılmaması gerektiğini tartışmaktadırlar. Bu gizli örgürte alınan kararların «zorunlu» nıtelik taşımaması kararlara «centılmenlık anlaşması» niteiığı vermektedir. Bu arada, üyelerin ne gibi malların Sosyalist Blok'a satılıp satılamayacağı konusunda COCOM'a sundukları bilgılerı yıne COCOM üyelerinin sanayi ve tıcari casuslarının kendi ekonomileri lehinde değerlendırdıklerı soylenmektedır. Sosyalist Blok'a karşı ekonomik ambargo çerçevesinde. ülkemizın 1953'den bu yana ne gibi mallar ve teknoloıi sunmaktan kaçındığı ıse bilinmemektedir. Çeşitli ülkelerde maden işçileri ne kazanıyor? CENEVRE, (a.a.) Uluslararası Maden îşçileri Federasyonunun bir incelemesıne göre: • Güney Kore'deki bir maden Işçisi bir gomlek alabilmek için Isvıçre'deki meslekdaşından üç kat daha fazla çalışmak zorundadır. • Hindistan'daki bir maden işçisi. bir kilo pırinç alabilmek için Bırleşik Amerıkalı meslekdaşından 15 kat daha fazla çalışmaktadır. 0 Isveç'li bir maden işçisinin ise vergilerini odeyebilmek için Singapur'daki bir meslekdaşından en aşağı 40 kez daha uzun süre çalışması gerekmektedır. Sosyalist ülkeler dışındakı 26 ülkeyi kapsayan inceleme sırasında çalışma süresinin işçi için gerekli bazı temel tüketim mallarının fiyatına oranlaması sonucunda bu rakamlar elde edilmiştir. Federasyon, 68 ülkede 13.5 milyon maden işcısini temsil etmektedır. Beş ana endüstri kolundaki celik gemi yapımı. makine endüstrisi, elektronik endüstrisı ve otomotiv endüstrisi maden işçilerinin ücretleri kıyaslandığında aynı ışkolunda çalışan işçiler arasında bölge arası farklılıklar görulmektedir. Buna göre; makina yapımı kolunda Avustralya ve İsviçre'de çalışan bir maden işçisi bir' kilo ekmek alabilmek için 9.5 dakika çalışırken, bu süre Danimarka'da 5 dakika, Fransa'da .18 dakika, İtalya'da 22.5 dakika ve Birleşik Amerika'da 11.5 dakika çalışmak zorundadır. AET, geçen yıl 552 milyon ton ham petrol tüketti BONN, (ANKA) Dokuz gelişmış Avrupa ülkesının üyesı olduğu Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET), geçen yıl toplam 552 milyon ton ham petrol tuketmıştir. AET'nın Bonn bürosundan yapılan açıklamaya göre, top luluk uyelerinın geçen yılki toplam hampetrol uretımleri 89 milyon ton düzeyinde k'almıştır. Büroya göre, AET'nin nüfusuna göre tukettiği ham petrol miktarı ABD ile karşılaştırıldığında oldukça düşük düzeyde kalmaktadır. 260 mil yon nüfusu olan AET'nin tukettıği 552 milyon ton hom petrole karşın, 218 milyon kişının yaşadığı ABD'de tüketilen ham petrol miktarı 876 milyon tona ulaşmaktadır Japonya'nın hiç petrol üretimi olmamasına karşın 15 milyon kışi geçen yıl 272 milyon ton petrol kullanmıştır. ABD'nin kendi uretimi 482 mil yon tona ulaşmakta. tuketiminin geri kalan 398 milyon tonunu ithal etmektedir. JŞÇİ SINIFINA KİM HAKİM ? ltle dayanağından yoksun Tudeh, doğal olarak, İran işci sınıfı uzerinde de kayda değer bir etkınllk kuramamış durumda. Ancak, İran solunun içindekı örgüt ve gruplarin sayısının 50 dolayında olduğu söyleniyor hiçbir kesiminin işci sınıfı uzerinde esaslı b;r etkinliğl yok Solun en büyük, en güclü kesımini oluşturan Halk Fedayileri, solun tümü ıçinde diğer gruplara oranla işç: sınıfı içinde en faal olanı. Belirli işyerferinde etkili olabiliyorlar. Devrim yönetiminin isteği dışında gerçekleşen bazı grevlerde Halk Fedayilerinin yürüttüğü propagandanın rol oynodıöı lleri sürülüyor. İşci sınıfı icinde diğer sol gruplara oranla daha faa| olduğu da buradan anlaşılabiliyor. İran İşci sınıfı üzerlnde etkin olan diğer siyasal gruplar ya da örgütlerin hangiieri olduğu sorulursa, ya hicbirl ya da hepsi demek gerek. İşci sınıfı da, İran'ın diğer tüm emekci sınıf ve tabakaları gibi, hatta orta sınıflar gibi, ülkede mevcut tüm K