Catalog

tK I CTTMOTTTÎJYFT 22 NtSAN 19M K We iteTJşfm oreçlonnm en ettfHtl hfc ş kusuz televizyondur. Caöımız, otomun porcolanması ve bılglEaycrların gehşmesı yonınoo, elektronık iletışımln de devrımcı bır hızto ilerîeyen teknoloiik atılımma tanık olmoktodır. olaylar ve görüşler Toplumu Yozlaştırıcı... Emre KONGAR ki en etVIII kltle fletlşfm arocı Ise, reklamlar da bu aracın en carpıcı parçasıdır. ) Atomun parcalanması iie kitle lletışım aracJormın yaygınlaşması, Insanoğlunun yazgısı bakımınaan belli bır koşutluk ıçınde algılanabılır, Acaba, kltle ıletışım araçlonnın büyük teknoloffk patlarnası ve yaygmlaşrrosi da. aynen atomun parcalanması olayındo olduğu gıbı, ınsonIrğın beynıne yok edıcı bır bomba olarak mı inecektır? Yokso. atom ener|isın!n ınsanlık hızmettnde bır teknolojı yaratılmasında kullamldığt gıbi, kıtle ıletışım aracları da, daha yuksek ve caha yoygın mutluluk ıçın bılinclenme amacıykı mı görevlendırılecektır7 Televizyonun Etkisi Kltle Hetişım araclan. taşıdıktan butün dlyalektık etkılere karşm, toplumun egemen guçleri torafından denetlemrler Fakat bu denetlerre. pek dogal olarak. bütun bıreylerin beyinlerlnin aynı anda ve oynı ölçude yıkanmosı sonueuna gıdemoz. Çunku. aynı olayı ızleyen kışilenn, algılodıkları mesa|lor, salt gorülen ve duyukm oloya değıl. daha önceki deneyımlerinin zihlnlennde yaratmış olduğu blrıkımlere de bog»ıdır. Zaten, tek merkezden denetlenen kltle lletisrm oraclarının tdıyalektık etkılerinını oltında yoton temel mekanızmo da budur. Ylne de, tbeklenmedik Izienımler» vermesJne karşın, televızyon, esas olarak, onu denettoyenlerın ıdeolo(ılerını yaymakta oldukça etkih bır oraçtır Her ne kadar, bu etkı Türkıye'de obartılıyof ve adeta. «TRT'yı ele geclren, Iktıaarını do güvence altına olır» gıbı çercek dısı, sakat ve sahıbını sonunda felakete goturen bır anlayışa kadar gıdılıyorsa da, televızvonan tophjm üzerınde, terrel yapıya koşut etkıler yarattığı yodsınamaz bır gercektir. Reklamlar Üzerinde Denetim Televlzyonda yayımlanan bütün programların sıkı blr denetim sıstemınden geçmeden ekrana gelmedığlnı herkes bılır Oysa reklamlar adeta boyle bır denetimden bağışık durumdadır. Reklam yönetmelığı son derece esnek hozırlanmış olup, zaman zaman ufak tefek değişikllklerle de hemen hemen her türlü yoruma açık duruma getirilmıştır. Toplumun genel ahlâk ve düzenl, oocukların korunması ve benzerı ilkeler, hepsi, kıtıfına uydurulan yorurrlarla aşılmış, reklamlar odeta kendl ıçlerinde blr anlamda, cözerklık» kazonmışlardır. Kanımca, kendlsıne cok görülen cözerkliğl» elinden alınarak, ctarafsızlaştırılan» TRT içlnde llglnc ve acıklı bır süreçtır reklamların durumu Burada, reklam yönetmellği ve yayımlanan programların bu yönetmelığe uyçunluğu üzerinde durmayacağım Yalnız, bir toplunv bilimlı olarak, yayımlanan programların. toplumu nru nasıl etkılemekte olduğunu irdelemeye çalısacağım. Ister bıreysel olsun, ısterse topluaisal, yalan Iki türlü söylenır Ya doğrudan doğruya gercekleri çarpıtan ve saptıran mesajlar vardır. ya da bazı noktalar soylenmeyerek veya mantık ve sozcük oyunlarıyla ınsanlar aldatılır Örneğın, saaece ıkı takımın katıldığı bır turnuvoda, kendı takımı yenıldığı halde, tyenılmedı» demek, doğrudan bır yalandır Ote yandan, eBızim takımımız parlak bır ikıncıhk alırken, karşı takım, ancaK sondan ıkıncı oldiı» demek mantık acısından gerceğe uygun fakat, ızlenım acısından gerçeğe uygun olmayan bır mesaıdır Bılındıği g bı, Türkıye'de bankaların faızlerı yasalarla düzenlenır ve butun bahkalar ıçın bu oranlar eşıttır. Nıtekım, bır banka, ozellikle bu eşıtliğı vurgulayan ve psıkolopk bakımından da başarılı olan bır reklam yapmaktadır. Fakat. başka bazı bankolar, kendilerins paro yatırıldığı takdirde cŞu kadar zamanda, paranız şu kadar faiz alır,» ya da «Şu kadar katı artar» dıyorlar. Burada son derece masum gorulen bu mesajda vurgulanan, bankanın adıdır. Boylece, bazı olanakları, sankı, yalnızca o banka sağlıyormuş gıbl bir ızlenım verılrrektedır. Yanı bu olanakları, kendisinin sağladığı vurgulanarak, sankı başka bankalarda bu olanaklar yokmuş gıbı, bır anlamda. «glzli bır saptırma» yapılmaktadır. yOR bfr saKattıK ofmoz ama topfumtann so§fıltları bakımından, ınsanların ınançları degerleri de cok önemlıdlr Hele bizırr gıbl tarım toplumundan. sanayi toplumuna henüz geçmemış toplumlarda, bu değerler cok onemlıdır. Ekonomık sömüru yanında, ırk, din ve cınsıyet ayrımı, günumüz uygar toplumlarında artık tümuyle yadsınan «kotuluklerdır» Bır fırmanın kendi ürunünü, «erkeklık» nıtelıklerıne sığınarak pazarlamasına ne demelı bilmem? Ustelık de, ne erkek? Tam bır feodal bey. Nıtelıklerı bır yana, psıkolopk bakırrdan dd yanlış bır reklam Bır cıns ıckı ıctıgı de söylenıyor. Bırakın ıckıye özendlrmek gıbı, ABD'de bıle yasaklanan bır ılkeyı, o ickı şu aralarda bakkallarda da yok zaten. Sartre Öldü ortre öldü. Sartre'ın yaşamını üc kesımde incelemek zorunlu gorunuyor 1) Felsefesı, 2) Edebıyatı. 3) Eylemı . Ulkemızde Sartre'ı sanatıyla tanıyan, oyunlarını gören, denemelerım okuyan, romanlarını seven coğu kışıye Sartre'ın temel goruşunu sorunuz: S Varoluşculuk nedir? Yanıt alamazsınız Çunkü tarıh boyunca felsefede süregelen ıdealızm . materyalızm ıkılemının bır yanı Turkıye'de yasaklanmıştır. 19'uncu Yuzyılın yarısından baş lıyarak once Batı'yı sonra dunyayı fıkırde ve eylemde kapsayan dıyalektık materyalızm, ulkemızde fıkır sorunu olmaktan cıkarılmış, mahkeme, kelepçe, mahpushane, ceza yasası konusu nıtelığıne donüşturülmuştur Fıkır yaşamını koturum eden boyle bır dunyada varoluşculuk (exıfetantialısme) de kavronamaz Varoluşculuk zaten tarıhsel sureç ıcınde sıslı, pusiu, bulanık ve bulantılı bır akımdır. temelde dıyalektık materyalızme ters duşen ıdealıst burıuva felsefesıdır. Buna karşın Sartre'ın nıce yapıtının Türkıye'de komunıstlık suclaması altında kalması, oyunlarının basılması ve yasaklanması korkütük bılgısızlığımızi kanıtlamıyor m u ' Reklamcılara Düşen Turk ekonomısı, kapıtalıst ılkelere dönük blr karma ekonomı Hıc kuşkusuz, bu temel yapı ıçinde reklam da onemlı bır yere sahıp Ustelık cok da etkılı. Bu aracın bılınçlı ve sorumlu kullanılması ıçın butun reklarr sırketlerının dıkkatlerını cekmek ıstıyorum Nıcın, barış, kardeşlık, zaman bılıncı, tutumluluk, toplumsal sorumluluk, hak, adalet gibı temel duşunceler üzerinde odaklaşmıyorlar'> Ellerındeki «beyınler» (kı bır kısmı gerçekten saygın yazarlardır) bu temalar cercevesınde de cekicı vurucu reklamlar yapabılirler Bu yazıda amacım, sistemın temelınden gelen terslıklere değınmek değıl Fakat, bır noktayı daha belırtrrek ıstıyorum Reklamlar yoluyla. olmayan gereksınmelerı yaratmak, bu sıkıntılı ekonomık durumumuzda hıc de tvatansever ışadamına» yakışan bır ışlev değıldır Ustelık, ekonomık darboğazlar başka engeller de cıkarır ortaya. Bütün bu keşmekeş lcinde TRT tam bir vurdumduymazlık ıcınde, reklamlarda, thaset» tkıskançlık» tdedıkodut gıbi bır suru ters duygu ve ilışkılerın, neredeyse sempatık hale getırılerek sunulduğu programları, adeta bır «toplumsal ahlaksızlaştırrraı planı cercevesmde başta çocuklarımız olmak üzere, izleyicının bıllncıne nakşetmek icin ne gerekirse yapmaktadır Oysa bunu yapan, tDevlet Televizyonudun Onlara ne yapmalan gerektiğinl söylemeyi onlomsız buluyorum Mevcut denetim tıtızlığıni. asgarı ahlak kurolları iclnde, reklamlar icin de uygulasınlar yeter Insanın Yaşamını Tehdit Televizyon reklamlarınm bır kısmı, yalnızca, toplumun degerlerıni sarsmakla kalmayıp, ınscn yaşamını tehdit eder bır nıtelık de taşımaktadır. örneğln. bir lastik firması, ısrarla kendı lastı*lerının «kaymaz» ve fsavrulmaz» olduğunu vurgulamaktodır. Oysa herkesln bıldlğı &ıbi, yıpranmamış bir lastlğin «kayması» ve «sovrulması» aracın hızına, yolun durumuna ve dıreksiyonun kullanılnra blçimine bağlıdır. Bu reklamı yapanlar, üstelık goze de hıtap eden bir ckayma ve savrulmaı sahnesinı verirlerken, ocaba, kendılerlne güvenip de yağışın yeni başladığı asfalt bır yolda, yuksek süratle vıraı almaya çalışan bir şoförün başına neler aeleceğını tahmın ederler mı? Kendılerine ıınanmanın» bedelını, bozen bir insanın yaşamı olduğunu hıc duşünmez mi bu kişıler?' Bır zamanlar da bır otomobıl reklamı vardı. Frenlerının güclüluğü ıle ovunürdu Yuksek süratle glderken, otomobıl gerçekten her an durdurulabilir mi acaba? Bunun yanıtının «hayır» olduğunu mutlaka o reklam yapanlar da bllırler Billrler ama, yıne de blr yumurtanm, ya da bir kaplumbağanın önünde arabayı, tsurotten bağımsız olarakı durduruverırler Hele son zamanlorda, balkondan Insanın kafasına bırakılıveren bır büyükce dayanıklı tükettm mahna ne demelı"7 Yalan Söyleme Sanatı Reklamların Önemi Televızyon programlarının en etklleyicılen, hiç kuşkusuz reklamlardır. Çunkü bunlar, kısa ve carptct mesajlardan oluşur. Bellı zaman arahklanyla yirtelenlr. Dikkatl cekebılmesı ve doğru algıianobılmesı ıçın, bütun psikolopk ve sosyalpslkolopk ogeler kuilanılır Kapıtahst pıyasa kosullanna göre, sistemın en oneiılı ogesını oluşturdufclarından, yuksek ücretlerle, toplumun en yetenekli ebeyinlem bu ışte (doğal olarak) kultonıhr. özet olarak, televızyon, nasıl blr toplumda Sartre, cok güclü bir yazardır. Denemeleri, remonları, oyunlarıyla kışıyi surukleyıp goturebılır Ancak varoluşculuk felsefesıyle dunya devrımlerı arasındakı boşluk yuzunden Jean Paul Sartre'ın coğu zaman kıvrandığı, yalnızlaştıgı, celışkıiere duştuğu de ızlenmıştır. Sartre, bazan «ben gelışmış bır ulkenın yazarı olacağıma, mazlum bır ulkede oğretmenlık yapmayı yeglerdım» demıştır Bazan devrimcı ya da oncü bir gozeteyı koltuğunun altına alarak sokaklarda satmıştır Çağının sorunlarını ustlenen bir yamon demakrat ve yüreklı bır ozgürluk savaşcısıdır Varoluşculuk akımında kendısını otekıierden ayıran da cağdaş insana özgü sorumluluk bılıncınl durmadan ışlemesıdır Ne dıyor Sartre Insan herşeyden sorumludur. Bır davranışa gırdlğı ya da bır şey soyleyıp yazdığı zaman tüm ınsanlığa karşı sorumluluk altına gırer. Sabahleyin gazetesını alırken önemlı bır secım yapmış demektır Avrupa'da Hırıstıyan işcı sendıkasıno üye olan bır emekcı. Cm'dekı veya Türkıye'deki bır ışciyi de etkileyecek kararını vermistır. Ölüm korkusuyla sorumiuluk bilınci bütünleştığınde. buyüyen taşınmaz ağırlık. insanı baskıya alır Yureğındeki bulantı ve bunalımın kaynağını oluşturur. Varoluşculuk bıreyden boşlıyor, bıreye davanıyor. Varoluşculukta bırey ıle ben, ben ıle ınsan. ınsanla varlık özdeştır Varoluşculukta varlık dendığı zaman ınsan anlamına gelır Varoluşculuğun torıhte babası sayılan Kıerkegaard dınsel bır gızemcıydı Sartre blr tanrıtanımazdır Bu ıkı kısı arasına cekı'en cızgıyle varoluşculuk 20'nci yuzyıla yan3imış. 1929 ekonomik bunalımından sonra Batı'da elverişll bir ortam bulmuş ikıncl Dünya Savaşınm ertesınde varoluşlarını benlıklerıne ve bencıllıklerine bağlamış genclerın eylemlerınde bır soy Hıpılık modasına donuşmustür Doğunun tasavvufu gıbı, loşluğun öğretısını ınsanın toplumdan soyutlanmış bılınclyle bütünleştıren varoluşculuğun us ve bılımsellığe karşı ıceriğı sürekll eleştiri konusu olmuştur. Jean Poul Sartre tüm yaşamındo bu Ikilemln lclnden cıkamadı Bır ara varoluşculuk ıle Marksızm'i bağdaştınp birieştırmeye calıştı, başaramadı Cünkü varoluşculuk; ınsandan toplumsal cevreye doğru kuramını gelıştırıyordu Oysa Marksızm, evren, doğa, toplum dıye adlandırobileceğımiz cevreden insana doğru yansıyan değışımde bilıncln oluştuğunu vurguluyordu Sartre'ın cnğına karşı sorumlu ınsanıyla Morks'ın cağına karşı sorumlu insanı arasında bır fıkırsel benzerlık yoktur Ama cağına karşı sorumluluk bılıncı taşıyan tüm ınsanların somuruye karşı ve ozgurlukten yana bır ortak savaşımı sürdureceklen de gercektir Işte bu gercektir kı Sartre'ı düzenj değıştırmek isteyenlerın saflarına itmış ve öncü gazetelerı koltuğuna alan bu buyuk yazar, sokaksokak eyleme gecmıştır Cins Ayrımını Körükleyenler Insan yaşamını tehdit etmekten daha bü * Bu lastik flrmasının «• reklam ştrVetlnln ronetlcilerine, George Nader adlı blr Amerikatı avukatın yaşam öykusünü okumalarını oğutlerlm Mutlaka, cok öğretlci bulacaklardır. HESAPLAŞMA DolGeSat,,çılar İstanbul'u Burhan ARPAD önce 'Doimuşculuk" başlodı. Istanbul'un şehir ıcı cehır cevresı ulaşımı kamu kuruluşlarınco karşıtanamaz olunca, klmı ozel girışımc !er eskı taks'ıerıe «Dolmuş» yapmağa başladılar Aslında, «Dolmuş»culuk Istanbul'da vardı Amma, denızde Hallc'm Yemış ıskelesıyle karşı kıyı arasında buyuk Ce kayık'ar alîı yedı kışıyi adam başı yüz paraya taşırkjrdı. Çoğu ic Anadolu'dan gelmiş bu kayıkcılar. denızl ılk olarak Istanbul'da gormüş ırgatlardı. Ikıncı Dunya Savaşı sonrası yıllarında kırlık bölge ınsanları Istanbul'u hızlı ışgale başloyıp da kamu araclon yetmez olunca, her alanda one atılan kımı acıkgözter, kayık dolmusculugunu karada uyguladılar. Otomobıl doimuşculuğu hızla yayıldı ve istanbul'un nüfus artışına yetmıyen yollorı tıkadı Bır yerden başka bir yere gıtmek buyuk sorun oldu Zıra ancak 45 kışı taşıyabilen dolmuş . otomobıl, aracların gıdış geliş yolunda otobus ve tramvaya oranla oşırı yer kaplıyordu Bu gerçek o günSerde kımı profesorlerce acıklandı amma, portıler yoluyla oluşan yeni cıkar grupları dolmuşları değıl, tramvayı kaldırttılar Tramvayın yerını aiacak sayıdo otobus sağianamayınco Istanbul'da taşımacılık otomobil dolmuşcularına katıldı Buyük şehır Istanbui'o kırlık bölge ınsanlarının akışı hıztamp da konutlar yetmez olunca 'Gecekondu' gınşlmlerl boşiadı Şunun bunun. ya da devletın toprakları ustünde oncelerı bır gecede derme catma evcıkler yukseidt Bu carpık kentleşme. kıml açıkgözlenn elınde yeni bır vurgun aSanı oluverdı. Cekmece den Tuzio'ya, Kabotaş sırtlarından Kılyos a, Uskudar'dan Şıle ye butun duzlukler. yamocıar ve kıyılarda kalabalık semtler, gecekondu adı altmdo, oluşturuldu. Kultür toplumlarında bır benzeri gorülmermş yeni blr vurgun alanı Istanbul'u yoketmeğe başlamıştı. Bu kadatia kaimadı. Çoğu Karadenızli olan yapı kalfaları, gozlerıne kestlrdıklen semtlerde eskı tahta evler, köşkler ve konakların sahıplerıyle ortak bir gırışım uygulamağa başladılar Yapacakları apartmandan bırkac datreyı verıp arsayı sağlıyorlar, ınşaat başlamadan odeme vapanlardan topladıkları parayı molzeme alımında kulianıyoriar ve cogu hemşerılerı, hatta yokınları olan ırgatlan yapı ışcısı dıye boğaz tokluğuna calıştırıp en ozındcn altı katta onıkı daırell apartmanlar yukseltıyorKsrdı. 8u türden yapıların daha cok vurgun sağlaması »cm plana aykırı, kaçck, plan kaydırma gıbı butun yasa dışı yollcr kullanılıyordu. Beıedıye ııgılılerının gozu onunde Bu yeni tür yapılaşma ıcın: «Yık • Yap • Sat» deyıml kuilanılır olmuştu. Bu carpık yapılaşma öylesıne tuttu kı eskı evler ve konaklar kısa surede tükendı ve taş gıbi sağlam yeni yapılara el atıidı Bu da yetmedı, ıkl katlı evtenn oluşturduğu daracık sokakları sekız on katlı opartmanlar ıcın, planlar yetkılı ve sorumlu mımarlar eliyle bozuldu Zıra bu «Yık • Yap Sat»çılık, büyük vurgunlar sağlıyordu Kızıltoprak ve Fenerbahce'den Bostancı. Maltepe ve daha otelere guzelım Istanbul semtlerl heo o doymok bılmez vurgunculara kurban verıldı Istanbul nerdeyse tukenecek. amma vurgunculuk hâlâ doyamadı. Şımdılık de Şışhane Refik Saydam caddesı ve Taks!m Talımhane'nm o sapsağlam, aydınlık ve sağlıklı aoartmonları "Yık • Yap Sat'cı kazmolarına veıildi. Taş gıbl apartmanlar birer Ikişer yokedıltyor, Çimentosu ve demiri yetmeyen Türkıye'de İstanbul'un son kırk yılda toplum değışımınln bo?uîtna ve yozlaşma demek daha yennde etkenlerını üc temel örnekle ozetleyebılıriz Dolmuş. Gecekondu, YıkYap Sat Beyoz sömürücülerin ayak oyunlarıyla sozde ba £ım»ız oluvermıs Afrıko Sömürgelerını, ya do süngule nn gölgesınae yaşanılan Latın Amerıka'yı bıiemıyorum amma, kapıtol.st, ya ao sosyalıst kültur ülkeierinde boylesıne bır şehırleşme ve ekonomı yoktur. Ekonomık yo pı gittıkçe kotülemesini kurtarma cabasında görunumlu oydınlar ıctenlıkliyseler, buyuk şehır istanbul gerceğı üzerinde bıraz kafa yormalıdırlor Oışışlerınde gârevlı bır tanışımdan dmledim Ollduğu gıbı aktarıyorum: Sosyolıst ülkelerden birınin başkentınde cağrıh olarok mceiemeler yopan ünlu bır beledıye bogkanımız, ev sahıplenyle bir toplantıao şehırleşme ve konut eorununu tartıeır Bır ora söz böim gecekondulorımıza geiince Onlu beledıye baskanımız bu cözum yolunun halkc» ve tnsoncıl olduğunu llerı sörer Yabancılor r>e demek tstedlfllni anlamozlar ve baska konuya gacHlr. <Ool Oe Sat>cılık. o amansız hastclık «Kanser» g>> bi bOtOn Olkayl kemlrmektedlr. Duvurulur 1930 22 Nisan BÜTÇEDE TEVAZÜN TEMİN Muhsin Ertuğrul ve Halit Fahri Beyler Haltt Fahrt B. taraiından yanlan blr makaleye Danılbedayl mecmuasında vertlen bır cevap Hallt F&hrl Beyle, Darülbedayi rejlsorü Ertugrul Muhslc Beyi mahkemeye duşürmüjtü Bu davaya dün Sultanahmet biıincl sulh ceza mahkemesinde başlanması mukuTer idi. Celse açüdıgı vaJüt Ertugnü Muhsin Beyln gönderdlgl bir telgraf okun mu$tur Muhsin Bey bu telgraiında Kooya da bulunduŞunu bildırerek mahkemode hazır bulunamıyacağmı bildlrml» ve d»vanjn talüc edilmesirü istemiştir Bunun ttzertne mahkeme l t mayub taliJc olunmustur âokara Zl (TeleTs» la) Bütce encumeni bugün toplanarüt hükOmetin varidat büt çesini müzaiera ve tn taç etmiştlr Bütçe va ridat fash 222 kusur milyondu Encürnen bunu 220 buçuk küsur milyon olarak tesbit etml? ve bu yüzden nasıl olacak açıgı kbpıyarak muvazeneyi te min için masraf bütçe slnden de tasarrultan gayri bir buçuk mUyon llra tenzil etmlstlr. yin/flm«n buiün C S OS nî bütçelerinto tetklkine başlamış Baş\ekalet bütçesini bitirmi$tlr Bu kamllen la. tac edilecek, umuml bütçe bayramdan evvel taboluncrak mcbus lara tevzi edilecekUr Bayram ertesi Meclis te bütçenin mOz&kere Blr» b6şlanarak le netlcelenecektir. VEFAT Zehra ve Ismoll Yağcı'nın oğulları. Fahrettln, Nurettln, Mehmet. Fatrra, Kemal, Orhan Yağcı'nın ağabeyleri Leylg ve Funda Yağcı'nın babaları, Zeklye Yağcı'nın eşl, • Ban a n teyaem huittir denHm de Inanmaıdnı nunlın estimtsin diye tıtüudnı bakıror Bak. Santa Roza'da oiaylar çıktı Boeooe Arreı 21 (»J ) Gazeteler Santa Roza'da ahali ile polıs ar&sında bir müsademe vukua gelip neticede blr çok klmse lenn telef ve meeruh olduklannı yazmakta. dır Çocuklar saltanati başlıyor # İstanbul yann çocuklann idaresi altına ahnıyor! Cidden korkunc bir rakkam! Geç«a sene temmuzuzıda ithalat ve thracat farb 24 mU 1 yon Gümrük istatistüs ldaresl 1929 seoesi temmuı ayına ait ithalat ve ihracat tsta üstlklerim neşretmlştlr Bu cetvellere nfczaran. 1929 senesinde ithalat ve lh racatunız Türk lırası olarak atıdeki kıymettedir tTHALAT 32 398.000 İHRACAT FARK 8119,000 24 279,000 Yan) temmuz ayındaki ıthalar.mız ihracatımızdan 24 mıl>on 1 1 ra f&zladır ve bu cid den korkunc btr rmkamdır Geçen temnmzda en fazla lthalâümız 10 milyon 700 bin lira İle pamuk ve pa muklu mevat olmustur MUSTAFA YAĞCI Cenazesi 22 Nisan (bugün) Hclnd! namaztnı ben Teşvıkiye Camiınden kaldınlarak, Ferlköy mezarlığındo toprağa verılecektır. Çalışacak kadınlar aranıyor C H Fırkasının Ak sarayda açtıJı kadınla n çalıştırma yurdunda is venlmek üzere bir çok kadına ıhtıvaç vardır Tilip olan'ar her gun Aksaraydaki Yurda müracaat etme Udir DÜN ÜÇ KOMÜNIST AMELE YAKALANDI tstanbul'ds komünist propagandası yapmakla maznun Uç tütun amelesj polıs taralından yakalanar&k adlıyeye teslım ediı mlştır Pilyevın mevcut olan Şerj, Hasan. Ramazan lsmindekı maznunlar hakkındaki tahkikata devam edılmektedir Mamunlann evlennde yapılan t»^a!Tlyat neticesınde komüni» beyann&melen buluntnustur Bu mazmmlann elebasın olan «Musolinı Ahmet» henüz yakalanmamıstır Rusya da tahsıl eden bu Eenç adamın Türkıve hudutları hancıne ksçtıfı zanrtedılmektedır Musolinl Ahmet bir möödet evvel aüesice ^onueTâiğs bır mektupu hudut haridne kaçbeını «övlemektedlr Gazi Hz. sergiyi gezdiler Ankara 31 (Telefonla) Bugün ögleden sonra Beısıcumhur Hz Mllli Sanayi sergisini öyaret buyurmuşİEr ve bır saat kalarak bütun mamulab gorüp izahat almıslardır MilU Sanayı sergisl ümidin fevsınde bir ragbet gonnektedır. Sergınto drvam edeceti on beş Rön zartında aynı hararetli raebetı goreceg) muhakkak gibidlr 23 Nlsan Çoeuk Bay ramının tesıdi için ha zırlıklar ikmal edı> mek üzeredır Türk Ocagındaki ıç tlrr.ada 23 Nisan g^icO yapılacak Işler gdrüçulmustür O gün Istanbuldaki resml ve hususi müessesatı ç o cuklar ldare edeceklerdir Dün bu makira lan idare edecek oocukiar intihap olun AİLESİ Kl$! Sarsgo* 20 (•.») Ebre nehnnin sulan kabarmaktadır Sahıldeld kdyier tehlikeye maruz bulunmaktadır Palms to l u ) Son derecede siddetll bir fırtınb Palma havalısınde 20 tnilvon oe çetallk hasar ve zarara sebep olmujtur. Hindistan'da K.»ltau 21 (»Ji I wuı Bengfcle memurlanna igtlsasıan bastırmak ıçın feıkalade salâhlvetler vermistır Gandi BO Deyanname nesredere» öOtüE ahallvi müe".d»leye liotnıt etme 6e davet eylemısHr Bomtay 81 ( » » • Gandl akallıyetlerc karBi sksertyeün tahakkümünü ıstlhdal eyledi^lnden ^!^slamanlar konferan'i efc lahsu ltaatsizli* mücadelesint reddetmıstir KOMEDİ! Kız, diye meger bir imişl kaçırdıgı dellksnlı Becerikslz bir kbyltl fk, iaşıye 60 Ura verip «e\ Kilısini kaçırtı çor Blr de peçesini açıp batayor kı bu köyün Bençlerinden Be kir degU mi? Darülbedayi ' resmi tiyatro olacak DarfllbedayllD S*»arif Vekâletıne devrt ile resmı bir tiyatro haline ifr&gı içto bazı tasavvurlar vardır. Bu takdirde tstanbul İçin veni bir şehir tiyatrosu tesis edılecektır Bu tiyatrova naerbut olarak bir de operet be» veti teskılj düşflnülmektedir. Sevgl YÜKSEL İle Taytun FİLİZ Nlşanlandılar. SEVfM AYOIN (TURHAN) ne YAVUZ TURHAN Eviendıler. 214.1980 Kadık&y İSTANBUL 2a4.1980 (Cumhurlyet. 2210) J CAĞDAŞ YAYINLARI v Ord. Prot Hıfn Veldet VELİDEDEOĞLU Sahibi • CumhuTtyat Matbaaalık v GaaetecUik T J 1 6 « t o » • NİDtE NAOÎ Genel Yayın MüdürO Oktay KtHTBÖKE S. 7az!lşlerl Müdürt : OTBSB ERtMÇ Basac ve ysyan ' Cmnhmiyet Mstbaaolık we Gueteeüik T* Ş. Ca^a^oglu Türkeo$ı Oad Nc 3941 »»osta Kutasu 246 tSTANBUL Tetefon CUMHURtYET BASIN AHLAK YASASINA ÜTMAY1 TAAHHÜT EDEB. • BTJSOLAR ANKASA Koour Sekak Î4'4 yentseMr Tal • 1833Î5 1 7 » 2 8 A tZMtK: H&Ut Ziya Bulvan Vo «S. Kat 3 Tal 25 47 09 13 12 30 # ADAN* : Atiturk C«d Türk Esva Kurxu Is Hanı K a t : 3. NO 13 T d : M 5 S 0 19731 ABONE ÜCRETLERİ Aytar 1 S « H T A KV Yurt Ki Ynrt dıçı m m i£oa seoo tM ıseo 33 NİSAN tmaak GOnes 6.08 4.31 tUn<D Aksam 17J» ISJI ÖJJe UJ3 AİLENİN ÇİLESİ: BOŞANMA Vofmz hukufccuJann. aydmlann d«fln, mutiu ya da mutsuz herkesln okuması gsraton Mtgp «00 1300 3ÜO0 7500 372 sayfa 50 llra üçak Oerea. eraplann» v« ?ına cöre arnea uypılanrr. Tatn ZLZt Itteme odresl Caflda« Yoyınlan TOrfcooaflı oad. No: 384t Cağaloglu tstanbul