Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CÜMHURİYlTr 10 MASIT *••* DOKUZ NOTLAR {Boşlorafı 1. Sayfada) tllclslnln, şu ya da bu kamu kuruluşu yöneticisinin katıldığı. bir toplantıydı. Gazeteciler oturacak yer bile bulamaz oldular dünkü basın toplantısında. Berberler Derneğinin mümtaz üyelerinden, bilmem ne müteahhit derneğinin sorumlu üyelerine dek, hemen herkes oradaydı. Adamiar yarım saat, 45 dakika önceden gelmiş tyer kapamışlar»dı. Bir meslektaşın deyişiyle sanki akşamdan yer tutmuşlardı.. «Basın toplantısı» i!e ilgili Iklnci konu. süreye ilişkin. Demirel tam 1 saat 45 dakika a* cıklamada bulundu. İki saate yakın konuştu da ne söyledi? Bir yığın laf denilebilir. Başba kan sürekli Batı ülkelerinden örnekler vermeyi adet edinmiş tir, sürekli Batı ülkeleriyle Tür kiye'yi karşılaştırır. Batı ülkelerinde liderlerin yaptıkları ba« eın toplantılarının ıçeriği, süresi, bicimine ilişkin de karşı laştırmalar yaparsa, sanırız bu toptantılar daha verlmli olur. Amacın dışına çıkılmaz ve basına bilgi aktarılır. Polemik de ğil. yapılan işler konusunda halkı aydınlatmaktır amaç... TÜRKCESİ Her zaman olduğu gib!, «Türkçesi» konusunda da dün yine ilginç izlenimler verdi. Ûr neğin, «Türk kadını muktesit» ti. Ya da «Türkiye'de gayrimeş ru, gayrimenkul ve gayrimeknuz işler ve alanlar» vardı. Ve Demirel ekliyordu «Işte, Türklye'yi kurtoracak olan üç M bu dur. Yoksa diğer üc M. yanl Marks. Mao ve Marcuse değildir.» Ekonomik konularda uzun uzun rakamları, yıllardır bilinen sözlerl yineliyor «şuurlu, akıllı. azimli bir mücadele aydınlığa cıkışımızın en önemli şartıdır» ya da «Olmalıdır, yopılmalıdır» diye sözlerini sürdürüyor, sonunda herkeste teşebbüs, yaratan klasik cümlelerinden birl nl daha söylüyordu: tYaparsanız yapılır, ysrç>rn%zsanız yapılmaz.» ÇELİŞKİ Üzerinde durulması gereken bir celişkisine daha tanık olduk AP liderinin: 24 ocak günü alınan ekonorrik kararları açıklarken, konu yabancı sermayenin sigara yapımına gelmiş ve o gün düzenlediği basın toplantısında «İşte devlet yapamıyor. bırakalım onlar yapsın. Devletin fabrikaları yıllardır aynı yer de sayıyor» demişti. Oysa. dün birbuçuk ay önce söylediklerl ni unuturcasına, «Akhisar. Samsun. Bitlis, Palu ve Muğla sigara fabrikaları inşaatına derhal başlanması kararlaştırılmıştır» diye açıklamada bulundu. Honi devletin yaptığı fabrikalar yerjnde duruyordu ve «devlet bu fabrikalara harcayacağı parayı başka yerde kullanmak Imkanma sahip ola caktı?» ŞEKER FABRİKALARI Bir başka çelişki de, 13 yenj şeker fabrikasına ilişkindir. Demirel dünkü açıklamalarınm özelinde Türkiye'nin tam kapasiteye ulaşmasının gereklerfnî» anlatmaya calıştı. Türkiye'deki varolan şeker fabrikaları, değil Türkiye'yi, Avrupayı besleyecek kapasitedir. Eğer hammadde olursa elbette. Dolayısıyla, eldeki fabrikaları tam kapasite çalıştırmadan, yeni hem de 13 tane şeker fabrlkası kurmak De mirel'm kendi mantığı, «kaynak Israfını önleyici» politikasıyla celişmez mi?... Kamu ekonomik kuruluşlarının «tüccar gibi davranacaklarını» söyleyen Demirel, aslında 24 ocak tarihli kararların, bu konudaki özünü söylemiş olmak tadır. «Zarar edenlerden kesinlikle hazine desteği çekilecektır» derken ve bunu da «tüccar gibi davranmalı» ilkesine dayan dırırken Başbakan bu kuruluşlar «ne zaman zarar ederse, ürünlerine zam yapılacaktır» de mek istiyordu. Aslında, Et ve Balık Kurumundaki daha bir buçuk aylık uygulama da bu kara rın acık bir kanıtıydı. Ankara'daki temizlik Işçileri grevi ve çöplerin toplanmaması karşısında takındığı tavır, ger çekten bir Başbakana yakışmayacak tavırdı. Demirel «ben bu cöpleri toplatmam, Ankara Belediyesine de para vermem» demeye getiriyor ve bunu da, gene bir suçlama icinde «militan besleyenlere, anarşi mihraklarına para yok» diyerek, Ankara belediyesini suclayarak yapıyor du. Başbakanın sözlerinden Ankararlıların anlaşılan daha bir süre çöp kokusu cekecekleri ortaya cıkmaktaydı. iki saati aşkın «basın toplantısından» çıkarken, herkes birbirine kim bilir kacıncı kez aynı soruyu soruyordu: «Bizi yönetenler bunlar mı?..> Trabzon'da (Baftarafı 1. Sayfada) vurulmuştur. Olaylar daha sonra kent mer kezine sıçramış, TÖB DER lokali önünde, sol görüşlü işçl Ahmet Alemdar (25) ile Zehra Kitapçı Ortaokulu öğrenclsi Halil İbrahim Çalık silahlı saldırılarda yaralanmışlardır. Saldırganlardan hiçbiri yakalanamaz ken, yaralılar Numune Hastanesinde tedavi altına alınmışlardır. Kentte geniş güvenlik önlemleri alınmıştır. ANKARA Kayaş Şirintepede sabaha karşı saat 02 sıralarında çıkan silahlı catışmada sağ görüşlü Orhan Kaplan (20) ölmüştür. atışmoda ayrıca sağ görüşlü İshak Bal fle sol görüşlü Mesut Torunay ağır biçimde yaralanarak hastaneye kaldırjlmışlardır. Olayla ilgili olarok iki sol görüşlü gözaltına alınmıştır. # Kayaş'ta dün meydana gelen olayda Mustafa Çelik adlı genc ağır yaralanmıştır. Has taneye kaldırılan gencin üzerinde bir tabanca cıkmıştır. •• Kayaş'ta 2 mart günü ta* bancasını denerken sağ görüşlü arkadaşı Yusuf Dönmez'l vuran bir ülkücü yakalanmıştır. Kimliği açıklanmayan sanığın evindeki aramada iki tabanca, üç dinamit lokumu, dinamit fifilleri ve mermiler ele geçirilmiş, sanık Sıkıyönetime teslim edilmiştir. # Üreyli Çiğdemtepe'de Rıza Altan (70) adlı yurttaş, dün öğleden sonra güvenlfk kuvvetlerinin açtığı ateş sonucu ayağından yaralanmıştır. Mahall e sakinleri, Altan'ı vuran kişinin Bahri Demirel adlı komiser olduğunu iddia etmişlerdirİSTANBUL Kasımpaşa Ku laksız Meydam Küçük Camli arkasındaki bir inşaatta kimliği belirlenemeyen bir erkek cesedf bulunmuştur. 1920 yaş larındaki cesedin üzerinde ya pılan incelerrede herhangi bir ize rastlonmamış. kimlik de bulunamamıştır. # Mercan'da iki |andarma erinin şehit edilmesi olayının sanıklarından olduğu sanılan birl kız 2 kişinin yakalandığı blldirilmiştir. Emniyet yetkililerinden alınan bilgiye göre, dün bir ihbarı değerlendiren ekiplerce bir eve yapılan baskında yakalanan iki kişiden kız olanın Tıp öğrencisi olduğu belir* tilmiştir. Yetkililer, sanıkların kimliklerinin şimdilik açıklanmasmda sakınca bulunduğunu, yakalananların görgü tanıkları ile yüzleştirileceğini belirtmişlerdir. Bu arada, soygun sırasında öldürülen jandarma erlerınden ismet Uzunoğlu Gönen'de, Selahattin Pehlivan da Aydın'ın Koçarlı ilçesinde düzenlenen törenlerden sonra köyierinde toprağa verilmişlerdir. # Topkapı'da dün gece Süleyman Turan adlı kişi, yolunu keserek para isteyen bir kişinin tabanca ateşiyle ağır yaralananarak Taksim Hastanesine kaldırılmıştır. DEMİREL DÜN DE İŞLERİ (Baştarafı 1. Sayfada) dır. Bizlm elimizde olması, Işi düzeltmeye götürür. Başkaları nın ellnde olması. işi çok daha kötüye götürür.t REFAHIN TEMEL ŞARTl: ÜRETİM AP azınlık hükumetlnin. cyangımn üstüne benzin dök* mek demek olan açık bütce, Merkez Bankası finansmanı, yüksek emisyon politfkalarını terkedip, sağlıklı bir ekonomik gelişme İçin yenl dengeler tesis ederek sürekli pahalılaşma yı, yani enflasyonu kontrol altına almada önemli adımlar attığını iddia eden Başbakan. 100 günlük programlarının bir önemli hedefinin de üretim tesislerinin yeniden yüksek kapasite ile calışır hale getirilmesi olduğunu anımsattıktan sonra özetle ş'unları söylemiştir: cRefahın temel şartı en çobuk ve en ekonomik yoldan sağlanacak üretim için alınacak her tedbir doğrulur.» KİT'LERİN DURUMU Demirel devamla KİT'lerin durumuna değinmiş, bu kuruluşların zarar etmelerinin düşünülemeyeceğini Ifade ederek, «Türkiye sözümona siyaset ile iktisadl karıştırmaya ve iktisadi devlet teşekküllerinln zarar müesseseleri olmasını bir sosyal lcap olarak görmeye devam ettiği sürece, yenl yeni zarar müesseseleri meydana getirmeyi kimseye anlata maz. Zaten elindeki kaynakları bu müesseseler tüketeceği için, yenl müesseseler de meydana getiremez. Zenginleşmeye çalışırken. kendi elimizle fakirleşmeye gideriz» demiş, «küçük himmetlerle büyük yatınmları nema verir hale getirmenin ve en yüksek faydayı sağlamanın mümkün olduğu hallerde. bu yolun Ihtiyar olunmasının direktife bağlandığını» eklemiştir. YATIRIMLAR Üikenin halen 10 bin yerde 1 trilyonluk yatırıma sahip olduğunu belirten Demirel, «Enflasyonun yüzde 100'e yaklaştığı bir ulkede ne üretim, ne de yatırım mümkündür Keza üretimin de, yatırımın da bi~ başka temel şartı siyasi istikrardır.» şeklinde konuşmuştur. Başbakan Demirel daha son» 1 ra üikenin kendi kendin besler kalmasının önemini vurgulamış, ulaştırma ve haberleşme alanında yapılması gerekenleri saymıştır. ENERJİ SORUNU 100 günlük uygulamalarına İlişkin açıklamalarını enerji dar boğazı karşısında alınması gereken önlemleri anlatarak sürdüren Demirel, Türkiye'nin 1984 yılında 30 milyon tor. ham petrol tüketmek durumunda olduğunu, bu nedenle 17 miiyon ton olan rafineri kapasitesinin 34 milyon tona çıkarılması gerektlğini anlatmış, «Türkiye petrol bulmak için her türlü gayretl sarfetmelidir. Aksi halde 1984 yılında Türkiye petrole 7,5 milyar dolar ödemek mecburiyetinde kalacaktır» demiştir. PROJE VE GELECEK Başbakan Demirel daha fion ra şöyle devam etmiştir: «Maden fabrikalarının durumu fev kalade üzücüdür. Kapasitelerinin çok altında çalışmaktadıriar, 10 senede ıreydana getirdi ğimiz VVolfram tesislerl hemen hemen işletilmemiştlr. Bir ülkenln projesi varsa geleceği var demektir. Bunu söylemek için bu projelerin bir demetini ve bunların durumunu izah et tim. Hükürretimiz geçen 100 gün zarfında bu proielerin hep sinin durumunu gözden geçırmiş ve 1980 yılının en iyi şekilde değerlendirilebilmesi İçın tedbirler almıştır. 1980 yılı boşa geçirilmeyecektir. 19781979 yıllarında yatırımlar yuzüstü kalmıştır. Hang) tesise el atsanız 21 ay gecikme ile karşılaşırsınız. Bu da, bizden evvelki hükümetin görevde kaldığı süredir.» KÖYLÜNÜN VE DOĞUNUN KALKINMASI 100 günlük programlarına uy gun olarak köye ve köylüye hizmet için gerekli önlemleri aldıklarını öne süren Demirei Ege tütün piyasasınm bunun «canlı misali» olduğunu savunmuş, «1979'da 15 ton tütün satıp bir adet Ferguson165 traktör satınalabilen köylü, 8 ton tütün satarak aynı traktörü alabilecektir. İşte köy lüye satınalma gücü kazandır mak budur. Köy'ünün yüzünü götürmek budur» demiştir. Demirel Doğu'nun kalkınma sı konusunda da özetle şunları söylemiştir: «Doğu ve güneydoğu kalkınması bir entegre proje olarak ele alınmıştır. Buna bölgenin sanayileşmesi de dahildir. 1980 yıh programı lle Hakkari, Ağrı, Bingöl, Tuncell, Bitlis, Kastamonu illeri Jçin özel pilot ilk kalkınma plam ayrıca orta Anadolu Büyük Kakınma Proje SJ hazırlanmıştır. Bu çalışmalara göre, en geç 5 yıl içersln de bu i| ve bölgeler 1980 yılında kalkmmışlığı kabul edilmiş iller ve bölgeler seviyesine, gelir düzeyl, yatırım hacmi ve diğer hususlar Itibari ile ka vuşturulmuş olacaktır.t Demirel. esnaf ve sanatkâr kredilerini de arttırdıklarını be Ifrtmiştir.. HAKLARI GASPEDİLENLER Başbakan Süleyman Demirel, vaadlerine uygun olarak «haklan gaspedılmis» memur ve iş çilerin mağduriyetlerine son ver meyi sürdüreceklerini söylemiş. devletleştirilmiş madenlerin eski sahiplerine geri verilmesini kararname çıkarmak yolu ile gerçekleştiremediklerini ve Danıştay'dan görüş istedikleri ni bildirmiş, katsayının 25'e çıkarılmasının 90 milyarlık bir fedakârlık anlamına geldiğini ve ilk kez böyle bir şeyin göze alındığını savunmuş, eşelmobil sistemine geçiş, asgari ücretin vergi dışı bırakılması ve öteki vergi düzenlemeleri konu sunda, gerekli tasarıları parlamentoya sunmakla hükümetin üzerine düşeni yapmış olduğunu öne sürmüştür.. Demirel sözlerini özetle şöyle tamamlamıştır: «Meseleler bunlardır, çözümler tektir. Bu meseieleri biz getirmedik, tedbirlerini biz getırdik.. Zira 1979 kasımında Türkiye'yi tedbir ve çareye muh taç bulduk.. Bu ciddi işlerin bi zim elimizde olması ile başkasının elinde olması arasında büyük fark vardır. Bizim elimizde olması işi düzeltmeye gö türür.. Başkalarının elinde olması, işi çok daha kötüye gö türür..» GÖZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) elde ettikleri gayrimenkullerln toplam yüzölçümü beşyüz bin metre kareyı bulmuştur ki, bu «fevkalâde ayıptır». evet böyledir... Hacı Ali biraderimızin, Ankara ve Isparta'da sahibl bulunduğu apartıman, dükkân, fabrika. kolej binası gibi gayrımenkullerin yüzölçümü altmış bin metre karedır.., Yahya Demirel yeğenimız'in İskenderun Askerbeyll köyünde yüzölçümü altmış bin metre kare tutan, depo ve bahçe niteliğinde gayrımenkulleri bulunmaktadır. Milli yeğenin, ayrıca yıne İskenderun'un Çırtımatı köyünde tapuya kayıtlı değerı 1 milyon 115 bin lira tutan bir gayrimenkulü daha bulunmaktadır. Hacı Ali biraderimiz gibi Yahya yeğenimiz de mala hücum ederek, bu aziz vatanın bir parçasını kendi üzerlerine kaydetmışlerdir... Şevket biraderimiz, ağabeyl Hacı Ali gibi değllair, biraz daha alçak gönüllüdür. Bu biraderimizın Isparta ve Ankara'da sahibi bulunduğu tarla, apartıman ve arsanın toplam yüzölçümü altıbın metre karedir... Süleyman Demirel büyüğümüzün kayınbiraderl Yılmaz Şener eniştemızın de sahibi bulunduğu gayrımenkullerin toplamı, kırkiki bin metre kareyi bulmaktadır.. Demirel ailesının sahibi bulunduğu, «Orman Mahsulleri Entegre Sanayi ve Ticaret A.Ş.»'nin, Konya Kadınhan'daki üç parselde toplam onyedi bin metre karelık gayrımenkulü vardır. Daha, daha... Var efendım var: Demirel ailesinln «Kuştur A.Ş. Şirketi»'nın 1966 ile 68 yılları arasında, yollann yürümekle aşınmadığı bir dönemde, Kuşadası'nda, mala hücum ederek, satın aldıkları sahil arsalarının yüzölçümü yüzaltmış bin metre kare tutmaktadır. Bu muhterem ailenin sahibi bulunduğu «Terakkl Kollektif Şirketi»nin Ispartada'da sahibl bulunduğu, bağ, tarla, kereste fabrikası, iş bürosu niteliğindeki gayrımenkullerin toplam yüzölçümü yirmibin metre kareyi bulmuştur. İstanbul ili, Kartal ilçesi, Tuzla köyü, Manastır mevkiinde 3216 adada 1045 metre karelik arsa ve koşk de Nazmiye Demirel ile Hayriye Demirel üzerine kayıtlıdır. Ankara ıli, Cankaya ilçesi, Ayrancı mahallesinde 2807 ada parsel Yahya Demirel'indir. Çankaya ilçesi Barbaros mahallesi 2539 ada 5 parsel üzerindekı üç kat, Süleyman Sami Demirel üzerine tapuludur. Tapu kayıtlarından anlaşıldığı üzere, sayın başbakanımız bu katlardan birine «hibe» yoluyla sahip olmuştur. Yani, birisi, bu katı değerli başbakanımıza vatana hizmet tertibinden olacak • bağışlamıştırl Demirel ailesinin sahibi bulunduğu gayrimenkullerin tümünün listesinı bir yazıya sığdırmamn oianağı yok tur. Her gayrimenkulden bir satırla söz etsem bile, mala hücum yoluyla 1965 yılından ki bu sayın başbakanımızın siyasete demir attığı yıla rastlar 1975 yılına kadar elde edilen bu serveti yine de anlatamam. Bu serveti yeterince anlatabilmek için, üniversitelerimizin ekonomi ve maliye kürsülerinde bir «doktora tezi» hazırlatılsa yeridir. Demirel Başbakan olmuş, Demirel ailesl de mala hücum ederek zengin olmuştur. Bu sürecin, siyasal, sınıfsal, diyalektik, sosyo ekonomik özeti, kısaca jjudur. Sizler, kısa sürede elde edilen bu servet İçin «vay anasına» derken, ben de sayın başbakanımıza bir konuyu anımsatmak istıyorum: Sayın Başbakan, TBMM'nln 16.12.1970 oturumunda aynen şunları söylemişti: Varlığım, menkulü, gayrimenkulü tümü ile 500 bin lirayı geçmez. Bunun üstünde birşey bulana, keşfedene, bulduğunu vermeye amadeyim, bedeli bedavadır... Süleyman Demirel, Cankaya, Barbaros mahallesi Yeni Güniz sokak 2529 ada 5 parseli. tapu kayıtlarına göre 500 bin lıraya almıştır. Aynı adanın 13 ve 14 parselleri de Demirel'in üzerine kayıtlıdır. Demek ki, Demlrel'ın bu konuşmayı yaptığı tarihte. 500 bin lira üzerinde varlığı bulunmaktadır. Ne diyordu? Bunun üstünde birşey bulana, keşfedene, bulduğunu vermeye amadeyim, bedeli bedavadır... İşte ben buldum, 500 bin lira üzerindeki varlığı keşfettim! Sayın Başbakan sözünün eriyse, mala hücum yoluyla elde edilen bfr kısım gayrimenkulü benim üzerime kaydetmek zorundadır. Cankaya Tapu Slcil Muhafızlığında bekliyorum... Sözunde durmamak bir Başbakan için «fevkalâde oyıptır») Ecevit (Baştarafı 1. Sayfada) ile maluldur» şeklfnde konuşmuştur. Demirel'in sorunların boyutlan hakkında bilgj sahibl olmadığını savunan Ecevit. «Biz 14 ekim seçlmlerinden son ra hükümeti bıraktık, çünku so runlann daha kolay çözümlenebileceği kanısı yaygındı. Ancak dertler hafiflememiş daha da ağırlaşmaya başlamıştır» diye eklemiştir. Süleyman Demirel'in hedef lerinin enflasyonun hızını kesmek, en aza indirgerrek olduğunu sık stk yinelediğine değl nen Ecevit, «Enflasyon hızı kesil memiş daha da artmıştır. Türkiye'de aylık enflasyon hızı Avrupa ülkelerindeki yıllık enf lasyon hızını aşar duruma gel miştır. Demirei kendini aldatabilir ama, 3 günlük asgari üc* retle bir kilo et alamayan hal k| aldatamıyor» demiştir. Son alınan ekonomik önlemlerie devletin elinin kolunun bağlandığını, fiyatların serbest bı rakılarak vurgunculara fırsat yaratıldığını, devlet olanaklarının büyük bölümünün aile bankalarına devredildiğini kay deden Ecevit «Bunlar Demirel okulunda, Şikago okulunda okuyanlarca anlaşılabilecek şey lerdir» demiş, sözlerini özetle şöyle sürdürmüştür: «Sayın Demirel (devlet adeta ekonomik fonksiyonunu yitirrrişti) diyor. Ocak ayı sonun da alınan kararlarla, Güney Amerika modeli ile, devlet malî ve ekonomik fonksiyonunu yitirmiştir. özel sektöre devretmlştir. Demirel clft fiyatın karaborsanın ortadan koldırıldığını söylüyor. Oysa karaborsa yüz de 100 fiyat artışlarına karşın yüzde 50 yüzde 100 oranında bu fiyatların üzerindedir. Mazot, fueloil karaborsa BI bir çok ilimizde sürrrektedir. Eylül okim ayları aranır duruma gelmiştir. Sayın Demirel'e soruyorum 1979 eylül tarihine göre olumlu bir rakam verebilir mi? ölen yurttaşlarımız sayısında, yağ konusunda. Türk parosının değeri ko nusunda olumlu bir rakam ve rebilir ml?» Sigara yapımının özel sektöre verilmesi konusuna da değinen Bülent Ecevit yabancı patentli sigara fabrikalarının kurulmosı durumunda Türkiye'nin tütün ithal eder duru ma geleceğini belirtmiştir. «İnşallah yakın bir süre sonra CHP iktidara gelecektir.. O zaman o borçları ödemek, çaîışmayan fabrikaları calışır duruma getirmek CHP'ye düşecektir.» demiştir. Demirel'in kendi yarattığı sorunlar altında ezildiğini de öne süren Ecevit «meydan okuyorum bütçe görüşmelerinde yaptığım konuşmada belirt tiğim gibi Türkiye'nin bu duruma getlrillşinl kanıtlarıyla ortaya koydum. Kaçmasınlar bun ların cevabını versinler.. Döviz olmaması sizin kusurunuzdur. Ekonominin bugünkü duruma düşmesl slzln kusuru rtuzdur. Bunların cevabını verinceye kadar peşlnizi bırak mayacağız. Türkiye'yi bugünkü duruma AP getirmiştlr. Sö zünu söyletinceye kadar peşle rini bırakmayacağız.» şeklin de konuşmuştur. Dışsatım konusunda Demlrel hükümetinin aldığı bir dizl kararların açıklanmasını da İsteyen Ecevit Vergl Yasasınm da az kazanandan çok, çok ka zanandan az almayı hedefledi ğinl örneklerle anlatmıştır^ CHP'nin kışkırtmalarc kapılmadan tum sorunlan aşacağını belirten Ecevit Sosyal De mokrasl doğrultusunda kalma ları durumunda halkın desteği nl sağlayabiteceklerlnl, sava şımlarını sürdürebileceklerinl söylemiştir. Mecllslerdeki sayı sal durumun ortada otduğunu betirten, ancak klmi gelişmeler karşısında hükümetin düşürülmesinln sağlanablleceğinl söy leyen Ecevit «bu hükümeti da ha fazla görev başında tutmak millete karşı sorumsuzluktur» demiştir. CHP Genel Başkonı Bülent Ecevit'ln konuşmasından sonra bölge toplantısı basına ka palı olarak devam etmiştir.. öte yandan toplantının yapıldığı Cınor slneması önünde toplanan bir grup TARİŞ Işçlsl CHP il Başkanı Sedat Akman oleyhlne slogahlar otmışlardır. Ülkücâ katU sağlayan gardiyan Hulusi Şanlı tutuklanmıştır. Daha önce de Edirne Cezaevinden kaçma girişiminde bulunan Mustafa Baki Gülcan, Bayrampaşa Cezaevinden 1978 yıhnda gerçekleştirilen büyük kaçışm ülkücü firarileri arasında bulunuyordu. Gülcan daha son ra Küçükçekmece'de yakalanmıştı. Edirne Cumhuriyet Savcı sı Rıza Çetiner'den alınan bilgiye göre, kaçma olayı önceki gün saat 15 sıralarında gerçekleştirilmiştir. İddiaya göre, ülkücü sanık Mustafa Baki Gülcan ve arkadaşları cezaevinden kaçmak için kendilerine yar dımcı olmasını istedikleri gardiyana para ödemişlerdir. Gardiyanın da bu öneriyi kabul etmesi üzerine, cezaevinden kaçma planı yapılmış ve her cumartesi günü boşalan küçük boy tüpgazların dolulanyla değiştirilmesi için cezaevi arabasıyla kente götürülmesinden yararlanılmıştır. Cumartesi günü saat 15 sı ralannda gardiyanın da yar dımıyla Mustafa Baki Gülcan ve arkadaşları tüplerl taşımak bahanesiyle cezaevi arabasına binmişler ve bir daha inmemişlerdir. Cezaevi arabasının hareketinden son ra, ülkücü sanıklar tüpgaz bayii önünde küçük boy tüp lerin aralarından çıkarak kaçmışlardır. Gülcan'la birlikte kaçanlardan Ahmet Tevfik Esensoy ile Nevzat Karayün'ün de ülkücü görüş te oldukları ve onların da adam öldürmekten sanık olduklan öğrenilmiştir. Diğer iki kaçağın Mehmet Yaman ve Cengiz Ataman adh adi suçlular olduğu öğrenilmiştir. Gülcan'la öteki mahkura ye tutuklular bir süre önce İstanbul'dan Edirne'ye gönderilmişti. Bu arada, Mustafa Baki Gülcan'la birlikte kaçmak için cezaevi arabasına binen ve tüpgazlann arasına saklanan adam öldürmekten sa nık ülkücü Ali Altan, tüpgazlann arasında sıkıştığı için cezaevi arabasından inememiş ve yakalanarak ye niden cezaevine konulmuştur. Kaçmayı başaramayan ülkücü sanık Ali Altan, ifadesinde kendilerine gardiyanın yardım ettiğini ve bunu para karşıhğı yaptığını iddia etmiştir. Sanık Altan, sadece kendisinin kaçmak için gardiyana 30 bin lira verdiğini öne sürmüştür. Cezaevi gardiyam bu iddiayı reddetmiştir. Cumhuri yet Savcısı Rıza Çetiner, gardiyanın gözaltına almdığını ve soruşturmanın sürdü rüldüğünü söylemiştir. (Baştarafı 1. Sayfada) Haden tş (Baştarafı 1. Sayfada) re toplanan Maden İş Genel Temsilcile^r Meclisi, MESS'in önerilerini kabul edilmez bulmuştur. Toplantıda söz alan işyeri temsilcileri, MESS'in en yüksek ücret olarak sunduğu geçtiğimiz hafta içindeki önerileri bugünkü pahalılik karşısında işçi ile alay etmek olarak değerlendirilmiştir. Maden iş Sendikası Genel Başkanı Kemal Türkler yaptığı konuşmada, hükümetce izlenen politikanın MESS ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu'nun istemi doğrultusunda olduğunu belirtmiştir. «Erlere. polislere karşı işlenen cinayetler, her türlü bireysel ve grupsal terör, CIA ve diğer karanlık güçlerin amaçlarına hizmet etmektedir» diyen Türkler, MESS tarafından alınan lokavt karartnın da ideolojik ve politik olduğunu savunmuştur. Başsavcılık (Baştarafı 1. Sayfada) netlm Komutanlığından Doğan öz davasının sonucunu sormuştur.. Ankara Sıkıyönetim Ko« mutanlığı. Sıkıyönetim Mahkemesi lle ilgili davada MHP Konya Milletvekili İhsan Kabadayı ve MHP Genel Sekreter Yardımcıları Nevzat Kösoğlu ve Yaşar Okuyan hakkında suc duyurusunda bulunulması karan üzerine Cumhuriyet Başsavcılığına başvurmuştur. 1979 kasım ayı içinde yapılan bu başvurudan bir sonuç çıkmayınca Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı geçtiğlmiz ay Cumhuriyet Başsavcılığı' na yeniden bcşvurarak üc MHP li hakkında yapılan suç duyurueu konusunda bilgi istemiştir. Bu başvuru sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığı Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı'na bir yazı ile Doğan Öz'ün öldürüimesine ilişkin davanın sonucunu sormuştur. SORULAR, YANITLAR Başbakan Süleyman Demirel, basm toplantısı sonunda gazetecilerin yönelttiği çeşitli soruları yanıtlamıştır. Bir gazeteci Demirel'e, «Ankara'da sürmekte olan belediye temizlik işçilerinin grevinde hükümetin tavnnı ve çöplerin ne za man kalkacağmı» sormuş, buna Başbakan şu karşıhğı vermiştir: «Kar kalktığı için çöpler ortaya çıktı. Ve Ankara kok maya başladı. Ankara'nın kokmaya başlamasını, bu hale gelmesini ben de istemem. Yalnız bizim belediye lerden şikayetimiz var. Militanları besleyen, anarşinin hizmetinde olan. anarşi mih raklan olan belediyelere, devletin paralannı aktarmak tan çekiniriz. Çekinmek biraz ince bir söz oldu. Aktar mayız paraları bu belediyelere. Belediyeler rejime sadakatle bağlı kişileri istihdam ediyorlarsa, yani anar* şi mihrakı halinde değilse, beldelerine hizmet sunuyorsa. onlara el uzatmak gö revimizdir. Beldesine hizmet götüren belediye, hangi partinin elinde olursa olsun, buna bakmadan, hizmeti esas alan belediye olduğu için, yardım ederiz.» ECEVİT'İ SUÇLAMA Bir başka gazeteci CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit'in önceki gün yaptığı ba sın toplantısında, Demirel'in anarşiye karşı kullandığı dili eleştirdiğini hatırlatarak, bu konuda Başbakanın ne düşündüğünü sormuştur. Demirel bu soruya şu karşıhğı vermiştir: «Ne yani. Türk askerini, Türk polisini şehit edenlere çiçek mi verecektim? Sayın Ecevit takındığı tavırla. anarşinin Türkiye'de geldiği noktayı hâlâ bilmediğini gös teriyor. Kimden yana onu söylesin. Kimi himaye ediyor onu söylesin. Türk askerini, polisini şehit eden katili mi himaye ediyorsun, Türk şehidinin anasım mı?... Şehit ten mi yanasın, hainden mi? Onu söylesin.» KAMU KURULUŞLARÎ Demirel daha sonra, «Kamu kuruluşlarının devlet ha zinesine dayanmadan ve za rar etmeden çalışmalan yö nünde talimat verdiğini söy lediğini, bunun zarar eden kamu kuruluşlan ürünlerine yeni zamlar yapılacağı anlamına mı geldiğini» soran bir gazeteciye de şu kar şılığı vermiştir: «440 sayılı Kamu îktisadi Kuruluşlan Yasası açıktır. Orada kamu kuruluşlan tüc car gibi davranır diyor. Ben demiyorum. Kanun bunu böyle diyor. Biz talimat ver dik. Aklın ve iktisadın pren siplerine göre idare edin, diye. Yaptığımız budur.» 4 Maliye (Baştarafı 1. Sayfada) ra vergl vermek zor geliyor maliye de tuttuğundan vergl alıyor» biçiminde konuşmuştur. ismet Sezgin haftalık Yankı dergisinin sorularını yanıtlarken. beyanname ile vergi ö deyen mükelleflerin vergi kaçırdıklarının hatırlatılması ve esk| bakan Müezzinoğlu'nun bu tür mükelleflerl sıkı bir kontrola tabl tutulocağı yolun dakl sözleri ile ilgili olarak şöy le konuşrruştur: cBu yasayla mümkün değil. Moral değerler de önemli. Biz bir takım yolları kapıyoruz. Fa tura belge sistemi getirmek suretiyle vs. Müezzinoğlu'nun o yönteminde yarar değil zarar görüyorum. Biz vatondaştan vergi almasını pek iyl bilmiyoruz. Almalı ama çok da canını acıtmamalı. Zaman için de çözümlenir sanıyorum. Gelir vergi tarifelerindekl düzenIeme bile vergi kaçakçılığını azoltır.. Kaçırmaya lüzunrc görmeyeceklerdir» flskeri (Baştarafı 1. Sayfada) olduğu Fenerbahçe Askeri Kampı önündeki özel otomobiline konulan bomba sonucu ölümden yaralı olarak kurtul muştur. 1. Ordu Askeri Mahkemesinde savcı olarak görev yapan Yaşar Değerli, cuma günü 5 gün izinll olarak görevinden ayrılmış ve Ordu'ya gelmiştir. Önceki gün arkadaşı olduğu bildirilen Şevket Yılmaz'ın yönettiği 34 N 6277 plakalı özel Murat 131 marka otomobille Of ilçesine gezmeye giden Ya şar Değerli'nin de İçinde bulunduğu oto. Ordu'nun Gülyalı ilçesinde yoldan çıkarak takla atmıştır. Kazanın, kavisli yolda meydana geldiği ve Binbaşı Yaşar Değerli'nin de içinde bulunduğu otomobilin sürücüsü Ş/»vfcet Yılmaz'ın karşı yönden gelen bir otomobile çarpmamak için ani direksiyon kır ması sonucu meydana geldiği öğrenilmiştir. Otomobil takla atarak yoldan çıkmış ve Binbaşı Yaşar Değerli olay yerinde ölmüştür. Otomobil içinde sürücüden başka Yaşar Değerli' nin bir arkadaşının daha bulunduğu. ancak kazayı hafif ya ralarla atlattıkları bildlrilmiştir. Ordu yakınlarındo geçlrdiğl bir trafik kazası sonucu ölen Binbaşı Yaşar Değerli'nin cenazesinin bugün İstanbul'a getl rlleceği öğrenilmiştir. İlgililer kaza soruşturmasının derinleştlrildiğinl Ifade etmişlerdtr. (Baştarafı 1. Sayfada) Süleymaniye'deki İstanbul Müftülüğünün içinden geçerek görkemli bitkilerin yetiştiği ni bildiğimiz Botanik bahcesine büyük umutlarla giriyoruz.. Karşımıza çıkan üzgün insanlar ve sıcak ülkelerden getirilmiş ancak artık ölü bir hale gelen Tropikal bitkiler oluyor.. Yanıt aradığımızda bize söylenen «Biz üşüyor ve paltoyla otu ruyoruz.. Bitkiler nasıl korunsun. zavallılar palto da giyemezler ki.» şeklinde.. İstanbul Oniversitesi Fen Fakültesi Botanik ve Genetik Kür süsü'ne ait bahçede yakıtsızlık bitkiler üzerinde etkili olurken, gerek soğuklar gerek iyi kalitede kömür sağlanamaması bir zamanların güzel görüntüsünü ölü görünüm haline getirmiş.. En çok üzüntü duyulan ölü BOTANİK bitkilerin başında İse pepenthesler (böcek yiyen bitkiler) geliyor.. Onu dev kauçuk ağa cı lle diğer tropikal bitkiler izliyor.. Kahve ağacı için gelen yanıt ise oldukça ilginç «Hayır o ölmedi, yalnızca don du..» SPOR... SPOR... 2. Lig sonuçları: Ank. D. Spor Konya İd. V.: 11. Kırıkkale Urfo: 3 1 . Mersin Karabük: 2 1 , Elâzığ Şeker: 1 1 , Samsun Esk. D. Spor: 20, Giresun • Sebat Gençlik: 1 0, Vefa Bandırma: 1 1 , Balıkesir Isparta: 4 0 , Lüleburgaz Aydın: 00. Antalya Teklrdağ: 2 0, Edirne Sarıyer: 10, Denizli Kocaeli: 0 1 . Sakarya DüzceJ 0 0. 3. LİG SONUÇLARI: Gençlerbirliği Konyaspor: 0 1 . Erzincan Corum: 10. Tokat Malatya: 1 0. Hatay Tarsus: 00, Alibeyköy İzmirspor: 1 2, Ödemiş Karşıyaka: 2 1 , Kırklareli Yeşilova: 00. Manisa Beykoz: Abuzer (Baştarafı 1. Sayfada) Narkotik Şube polislerince ya kalanan Abuzer Uğurlu soruşturrranın derinleştirilmesi içın gözaltına alınmıştır. Uğurlu polisteki ifadesinde böyie bir İcaçakçılığa karışmadığını bu Iddlanın tamamen bir iftira ol duğunu söylemiştir. Uğurlu daha sonra İnterpol'den gelen evrak ve eoruşturma tutanak larıyla birlikte Sarıyer Savcılığ\na gönderilmiştir. Sariyer Savcılığı, soruşturmanın Almanya'dan gelecek geniş bilglnin ışığı altında yapılması flerektiği gerekçesi lle Uğurlu' yu llk sorgudan sonra serbest toırakmıştır. Çok gizll tutulan olaydan sonra bazı gelişmeler olduğu, Uğuriu'yu yakalayan polislerin Anadolu'ya yıldırım atamaları Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından yapıldığı. ancak daha sonra bu atomaların Içlş* Jerl Bakanı tarafından durdurulduğu Emniyet Genel Müdürü nün yaptığı atamaların İçlşlerl Bakanı tarafından durdurulma8i üzerine, Rafet Kuoüktlryakl' nln Istifa ettlği, ancak herren sonra bu Istifasını geri aldığı âğrenilmlştir. Erbakan (Baştarafı 1. Sayfada) toplantısında konuşan Erbakan özetle şunlan söylemiştir.. «Demirel, IMF'nin emri lle aldığı ekonomik kararlar ve de valüasyonla, milyonlarca mem leket evladını, açlığa, yokluğa, kıtlığa Itmiştir. Şubat ayın da fiyat artışı yüzde 11.7'yi bul du. Demirel'in çıkarttığı karar namelerle yolaçtığı pahalılık da ayrı bir dünya rekorudur. Bu acı gerçekler gözler önün deyken milyonlarca memleket evladı, anarşi. yokluk. kıtlık ve geçim sıkıntısı Içerisinde inim inim Inlerken, Demirel üç gün üstüste televizyona çı kıp nasıl hitap edebiliyor?..» Toplantıda MSP'ye bazı ka tılmalar olmuş ve bunların par tiye giriş belgeleri Erbakan ta rafından Imzalanmıştır.. AT YARIŞLARI SONUÇLARI 1. KOŞU: Bibioğlu. Ayberk. Gülser G: 1.05, 2. KOŞU: Hafiye, Yağmur, Bülbül G: 1.05, 3. KOŞU: Cetiner. Önenpanosu, Bodrum G: 4.65, 4. KOŞU: Veda, Güneş. Karayiğit G: 4.35 P: 1.05. 1.05. 1.05, 5. KOŞU: Ali Ke mal, Uçak Kaçtı. Babakura G: 3.30. 6. KOŞU: Turgutreis. Başko. Tiger G: 7.70 P: 1.75, 1.45, 1.80. 7. KOŞU: İndian Ross. Yaran, Siganarelle G: 1.70, 8. KOŞU: Fury, Kartaca, SeJçukbey G: 11.65 P: 2.00, 1.20, 1.65. İKİÜLER: 1. İkili: 2/1 4.25, 2. İki li: 5/3 3.55, 3. İkili: 3/2 14.15. 4. İkili: 3/5 6.80, 5. İkili: 4/2 5.60, 6. İkili: 1/5 20.75, 7. İkili: 6/3 5.90, 8. İkili: 1/5 4.40. CİFTELER: 1. Cifte: 2/5 1.90, 2. Cif te: 3/5 10.90, 3. Cifte: 4/5 24.30. 4. Cifte: 6/5 22.20, ÜC'LÜ GANYAN: 5 6 5 , ÜC'LÜ BAHİS: 5 1 7 , ALTI'LI GANYAN: 3 5 ^4565. Özal (Baştarafı 1. Sayfada) arada islâm Kalkınma Bankası'na üye ülkeler temsılcıleriyle ikili temaslar yapacak, iki milyar «İslâm Dinarı» sermayeli örgütün Türkiye'ye ekonomik açıdan daha yoğun biçimde yardımını isteyecektir. İstanbui'dan dün Federal AImanya'nın başkentl Bonn'a glden Başbakanlık Mgsteşarı Turgut özal ise OECD'nin 17 26 mart tarihleri arasında yapacağı toplantının hazırlıklarına «göz gezdirmek» amacında olduğunu belirtmiştir. özal, bu toplantıda Türkiye'nin OECD üyesi ülkelere olan borçlarının ertelenmesi konusunun görüşülecelğlni de belirtmiştir. ÇANAKKALE (Cumhuriyet) Çanakkale'nin Bozcaada ilçesin de dün yapılan Belediye Başkan lığı seclmini CHP adayı Mehmet Kürşat kazanmıştır. 744 secmenin geceril oyundan 405'ini CHP adayı Mehmet Kürşat, 328'ini AP adayı Süleyman Aydın almıştır. Demokratik partiden seçime katılan Kâmil Sağlam ise 21 oy toplamıştır. Bozcaada Belediye Başkanlığı Nagihan Atay'ın görevinden Istifa etmesiyle boşalmıştı. Bozcaada Belediye Başkanlığı seçîminl CHP adayı Kürşat kazandı ÜGD Genel (Baştarafı 1. Sayfada) de sördüreceğinl de açrklamıştır. Blllndlğl üzere OlkOcö Gencllk Derneğı Genel Merkezl. bir süre önce, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından kapatılmıştı. Gençler Ligi sonuçları Beşiktaş Orduspor: 30 (Hükmen), Göztepe Fenerbahçe: 00, Trabzonspor Rizespor: 10. Eskişehir Bursaspor: 11, Gaziantep Galatasaray: 3^1. Adana D. Spor Altay: 02, Diyarbakır Adana: 01. Zonguldak Ka,v seri: 00.