25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CumhurİYet 15 ARALIK 1980 Ev döşemek ortık milyonluk bir zevfc UYGULADI& PROGRAMI ELEŞTÎRENLERE YÖNELTTlCI SUÇLAMALARIN DIŞINDA YALNIZ KENDÎSt KALDI BAŞBAKAN YARDIMCISI, ENFLASYON HIZININ YÜZDE 40'A DÜŞÜRÜLDÜĞÜNÜ SÖYLERKEN, SANAYİCİLER BU fflZIN YENÎDEN ARTTIĞINI VE MALİYET ENFLASYONU OLGUSUNUN GÖZARDI EDİLDİĞİNÎ SAVUNUYORLAR. OZAL, ÜRETÎMİN BÜYÜK ÇAPTA ARTTIRILDIĞINI SAVUNUYOR. OYSA SANAYİCİLER DE, TARIMCILAR DA, DEVLETİN RESMİ RAPORLARI DA ÜRETİMİN ÇEŞİTLÎ ALANLARINDA ÖNEMLİ DÜŞÜŞLER OLDUĞUNU BİLDİRİYOR. Sanayiciler de, tarımcılar da, resmi raporlar da Özal'la ters düşüyor İmalâtçılar, ürettikleri mobilyaların «mobilya sarayiarıında yuzde 100 kurla satıldığını öne sürüyorlar» CUMHURİYET EKONOMİ SERVİSİ Mustafa EKMEKCİ Gülümse... Bir orkadoşım anlattı fıkrayı, şöyle: Bır eşkiya, bir aşıretl basmış. Aşiretin başkanına oiının dızginlerini tutuşturarak: Sıkı tut! demış, başlamış yağmalamaya... Aşiretl soyup soğana çevirdıkten sonra, atlamış atına cekmis gitmiş. Aşiret halkıysa, aşiret başkanına lcerlemiş, «eşkiyoya yardımcı oldu, bizı korumadı!» diye. Yardım etmedım.. demiş aşiret başkanı, bana «sıkı tut» dedi, ben gevşek tuttum... Gülumsemeye o denli gereksinimimiz var kl, gözlüyorum cok kimsede bunu. Öyle kahkahalarla gülme filan değıl, gülümseme. Rahmi Saltuk, askere gitti. Istanbul'da Kâğıthane'de yapacak askerliğini... Nasıl olsa kesılecek... diye saclarını Cıç numara kestlrmiş. Cok yakından bilmesem Rahmi'yl, dünyada tanıyamazdım.. Rahml, uzun süre Almanya'larda caldı. söyledi, doloştı. Bazıları: Oooo, Rahml tüydu. dönmez artık! diyordu... Döndum işto. dedl Rahml, askere gldiyonıml Rahml Saltuk. bir dost evinde saz caldı, türkü söyledi gıtmeden. Rahml Saltuk. Server Tanilll'nln öğrencislymlş de. Onu anlattı: Bir gün. sınavdo Tanllll bacak bacak üstüne attı. Pabucuna baktım. altı delikti! Fokir Baykurt'tan mektup aldım. tDurduğumuz yerde biz de gurbetc! olduk gördün mü?» diyor, «Aslında düşündüğüm gibi yararlı olarak calışabiliyordum; ama zorluklar her zaman bizimle geziyor demek ki!» diye ekliyor. Fakir'in kızı Içerde. Bır şeyler yapıp yapamayacağımı soruyor. İçişleri Bakanı Selahattin Cetiner'i aradım, göruşemedim Şöyle diyor Fakir mektubunda: «Ne alemdesin? Arasıra yazılarını okuyup, kiml zaman satırlardan, kimi zaman satırların arasından durumunu, durumumuzu öğreniyorum. Coktandır sana yazayım dedim, yazamadım. Ben şu sıra maalesef iyi değilim. Rahatsızlandım. Biroz yattım, şımdi de fızik tedavilerle uğraşıyorum. Hepsinın ustüne bir de nışanlısıyla birlikle Işık'ın gözaltıno alınması gelıp cattı. temelli ağzımın tadı kactı. Güya Muzaffer önden, ben arkadan gelecektik de aralık sonunda düğünlerını yapacaktık. 7 kasımdan beri neredeler, neler soruluyor hıcblr haber alamıyoruz. Evlenmek içın tuttukları evin örgut evi olmadığını anlatmağa calışıyorlar herhalde.. Dört ay önce, buradaki Turk çocuklarının eğitım sorunlarını üstlenen bir kuruldo sosyal pedagog olarak görev aldım. Yurt dışında da olsa Türk işci cocuklorınm eğitimıne yardımcı olmaya başladığım lcin sevinçliydim. Yazılarımı da yozıyordum. Yakındo romana da başlayacaktım.. Senden ricam, olartakların içınde bir soruştur, bana birkaç satır yaz...» Bu fıkrayı da bir arkadaşım anlottı, o da şöyle: Bir gün bir ülkeye bir adam gelir, dünyanın en İyi kumaşını dokuduğunu, en güzel grysilerl dıktığini söyler. Bu ilginç adamı padişaha duyumrlar. Padişah da cok titiz.. Difcsin bakalım, görelim, der. Adamın bir koşulu vardır; cBana cok güzel bir atelye, cariyeler, yiyecekler, fındık fıstık vereceksinlz. Ve beni iki yıl kimse rahatsız etmeyecek!» der. Aradan bır bucuk yıl gecer, ortoda ne giysl var r>e bir şey. Ama, durumu da kurtaımosı gerek. Sadrı azam'a haber verir: Efendım, kumaş dikllmek üzere, bir gelip görün, der. Ekler: Kumaş o denM görkemli, güzel kl, onu oncak bîlCil!, görgülü kimseler görebilir. Başkası göremez! Hele bllgisızler, hic göremez... Sadrı Azam, bakar ortada ne kumaş, ne glysl var. Ancak, «Yok» dese, bılgisiz olacak.. «Güzel!» der. Sonra podişaha gidılir. Ona da, kumaşı, gıysiyi ancak işten anlayan, yani o zamanki deyımle «Ferasetlı» kişilerin görebileceğı söylenir. Padişah d a : Evet, cok güzel olmuş! der. Sözde giyinlr, kuşanır. Halkın arasına cıkar. Kimse, ağzını acamaz. Ancok, o sırada bir cocuk : Aaaa. padişah cplak! diye bağırır... stanbul'un ceşitli semtlerin de «Mobilya Saraylarnnın birbıri ardına acılmaya baş ladığı görülmekte. «Aıle kurma»nın parasal yönlerden çok kışi ıçin büyük bir sıkıntı olduğu bugünlerde sözkonusu «saray»larda sergilenen mobilyalarla ev döşeme «milyonluk bir zevk» olmakto.. İ Klasik istiyorsanız... uks bir semtte büyük «pozarlıklan sonucu 20 milyon liraya aldığınız bir dal reyi klasik mobilya ile döşemek gibi bir isteğınlz varsa. 4 mılyon lirayı gözden cıkarmanız gerekiyor. Üstelik bu rakkam da pıyasanın «süper lüks» mo bılyalarını yansıtmıyor. Bağdat caddesi, Şışli gibi semtlerde klasik bir salon takımı 700 bın. yemek odası 500 bın, yatak odası 400 bin, mutfak 300 bin, banyo 600 bin lira civarında alıcı buluyor.. Bu arada ısmarlama yapılan bir salon takımı nın fiyatının 1 milyon 600 bin liraya kadar cıktığını belirtmek te yarar var. Bunların dışında klasik yapıya uygun olarak clacağınız avizeler ve kadife perde takımları 750 bın lira ka dar tutmakta. Böylece evin diğer gereksinimleriyle 20 milyonluk bu daıreyi biraz da he saplı davranarak 45 milyona doşeyebıhrsiniz. I CUMHURİYET BÜROSU ANKARA 24 ocok ekonomik kararlarınm onbirinci ayında sonuclar üzerindeki değerlendırmeler ve ekonomıye ilişkin göstergelere değgin tar tışmalar yeniden hız kazandı. Ceşitli cevreler konuyu kendi görüşlerı ve deneylerı acısından dile getirmeye başladılor. Kararların mimarları arasında bulunan Başbakan Yardımcısı Turgut özal ile sanayiciler ve tarımcılan temsil eden kişilerin görüşleri birbirinden olduk ça farklı. işin ilginc yanı, kararların sonuclarıno ilişkin değerlendirmelerde bulunan devle tın resmi raporları da. kararları savunan Turgut Özal ile fark lı yargılara varıyor ve tum bu tartışmalarda Özal. «Kendi hak lılığıı ile yalnız kalıyor. Simdi bakalım kim ne diyor, raporlar ne söylüyor?.. Başbakan Yardımcısı Turgut özal, Ticaret Odaları, Sanayi Odalan ve Borsaları Birlıği top lantısında şoyle diyor: «Enfkısyonun yıllık hızı yuz de 40'a düşürütmüştür. Ekono mlk programın başanlı olmadığını öne sürmek Için Insanın ya cahil, ya da kasıtlı olması gerekir.» Aynı toplantıda Odolar Blr llğl Başkanı Mehmet Yazar: «Başlangıcta büyük ölcüd* kontrol altına olınmış olan enflosyon, eylül ekim aylarında tekrar yükselme istldadı göstermeye başlamıştır. Bu bir teh like işaretldir.» Aynı toplantıda Eskışehir Sa nayi Odası Meclıs Başkanı Mesut Erez: «Enflasyon hızının yükselm*»Inde, üretimln düşmeslnde, tü keticlnin az tüketlr az satın alır hale gelmesinde sanayldnin bir kusuru yoktur. Kendi Vradesl dışındo karşıloştığı olay lar onu cok zor durumda bırak mıştır. (...) 24 ocak kararlarınm önemlt noksanlan vardır. Talep enflasyonun kısıcı önlem ler yanındo, maliyet enflasyonu na karşı llglsiz kalmıs olmasıdır.» DPT tarafından kasım 1980 tarihli ve 1736 sayılı «Ekonomik Istikrar tedblrleri ve uygulama neticeleri» başlığını taşıyan raporun 12. sahifesinden: «Enflasyon yıllık yüzde 80, aylık yüzde 8 hıza erlşmlş, kontrol altına alınmazsa yıllık yüzde 150 olabilir.» 1981 mali yılı bütce tasansı ile birlikte Millî Güvenlfk Konseyine sunulan «yıllık ©ko nomik rapor 1980» başlıklı bel genin 103. scrhifesinden: «1979 yılında ioplam yüzde 81.4, ortatama yüzde 63.9 ora nında artıs gösteren toptan eş ya flyotları genet endeksl 1980 yılmın ocakeylül dönemlnd« toplam yüzde 69,9, ortalama yüzde 111,5 oranında ortış kay varon enflasyon hızının Türkiye'yl parcalanmaya götureceğinl belırterek özetle şöyle de»miştir: DEMİREL İNANDI «Tek yol vardı. Enflasyomı fintomefc lcin çok şiddetli tedblrier almak gereklrdi. Buna Demırel de inandı. Yofcsa kafoul etmezdi. Evet, yüzde 150'lik bir enflasyona Türkiye dayanamazdı. Türkiye bir Güney Amerlka ülkesl değildl. Parçalanabilirdi. Böyle bir durum parçalanmaya yol açardı. En büyük tehlike enflasyonu gördük ve onu tutmaya karar verdik.» YÜZDE 40'IN ALTINDA Özal, «Nisandon nisana yapılocak bir hesapla, enflasyonun hızının yüzde 40'ın altında kalacağı» görüşünü ylnelemiş ve özetle şoyle devam etmıştir: «Enflasyonun başka ölcüleri d« var. Poraya bakmalı. Halk paradan kacıyorsa, enflasyon var demektlr: Şimdt poradan kacıs kalmomıştır. Böyle bir durum yok. Devlet tahvill cıkardık büyük ilgl gördü. Devtete Itimot da orttı.» Tasarrufun özendirilmesl lcin «Halka lyl para verllmesinl sart görenı Özal, Türkiye'nin yapısal bir değişiklik gecirdiğinl belirterek şu göruşü savunmuştur: «iş sahlbi eskiden, kendi parasıyto mal mOlk alryordu, halkın parasını da ucuz kredl olarak kullanıyordu. Bu ortadan kalktı. Türklye büyük bir yapısal değişiklik iclnde, belkl de değişiklik bu kodar hızlı yapılmomalıydı. ama petrol flyatlarının beklenmeyen artışı biz! buna mecbur ettl. Belkl de M okhı. Bu cabuk yapı değlşlkllğinin toplum üzerlnde yarattığı sıkıntılar o kadar kötü deöll. Gerglnliğin ardında başka sebepter, kasıtlar vordı. Grevlerln ardında zorbalık vardı, Yoksa harka yol gösterfldiğinde, gerçek durum anlatıldığında anlayıs gösterryor.» PTT ZAMLARINI ULAŞTIRMA BAKANI İLE KONUŞUN Özal. PTT zamlarına İlişkin bir soruya, •Monopol olon KİT'lenfe fryat bu sekllde serbest bırakılmaz. PTT zamlannı Ulastırma Bakanı İle konuşunuzs karşılığını vermiş «Slzl Friedman'ın politfkasını uygulamakla sucluyorlar» bicimındekl bir soruya ise şu yanıtı vermiştlr: «Freldman İle alakomız yok. Herkesln bir yoğurt ylyişl var. Uygulamamız iclnde Friedman'ın görüşlerine ugun olanı da var. Olmayanı da. Her slstem uygulandığı memlefcel lcin ooçerlldlr.» • •• Turgut özal: Friedman'la alakamız yok ÖZAL: «HERKESİN BİR YOĞURT YİYİŞİ VAR» CUMHURtYET BÜROSU ANKARA Başbakan Yardımcısı Turgut özal, ekonomik uygulamanın lcinde Friedman'ın görüşlerine uygun olanların bulunduÖu gibi olmayanlann da bulunduğunu söylemiş. «Türklye buyük bir yapısal değlşlktlk İclnde. Belkl değişfkiik bu kadar hızla yapılmomalıydı, ama petrol flyotlannın beklenmeyen artışı bizi buna mecbur ettl. Belkl de iyi oldu» demıştır. Ekonomik Işlerden sorumlu Başbokan Yardımcısı özal, haftalık Yankı dergisine yaptığı acıklamada, 1980 yılı başındakl ekonomik durumu değerlendirirken, yuzde 150'ye »Orta halli»ler için I rta sınıfıın erimemesl | Içln» önlemler alındığı şu günlerde orta halll bir aılenın de ev döşemesi için en az 400500 bin lira gerekiyor. Mobilya fabrikalarında üretilen bu takımların da fiyatları şoyle: Salon 80 bin, yatak odası 100 bın, yemek odası 75 bin, oturma odası 14 bin. halı avize ve perde 110 bin.. Diğer gereksinimlerle 500 bin lirayı gözden cıkarmak zorun lu oluyor. . «0 lanması, Oretfd keslmln sanayi kredilerinin kısıtlanmaması oksi halin uretimin azalma sına neden olacağı, 24 ocak tarihini Izleyen günlerde Eskişehir Sonayl Odasınca Ifad» edilmiş, Odalar Birtlğinin duzenlediğl ceşitli toplantılarda dile getiıilmişti. Üzulerek söy lüyorum üretim ll« llgill göstergeler odamızın görüşünü doğrulomıştır..» 11 aralık akşamı TV'de yoyınlanan yuvarlak masa toplantısında İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı ibrohim Bodur: «Bir memlekette üretim Wn İşletme sermayesi önemli bir faktördür. İşletme sermayeal kısa vadeli kredilere dayanır. V* bugun kısa vadeli krediler gerek sonayiide, gerekse ziraatkı bazı kesimlerinde yüzde 60'ın üzerinde ve civarında olursa, siz bundan nasıl ucuz ürett>ceksJniz de, nasıl dahilde arzedeceksiniz, dışarda rekabet ede ceksiniz?... O bakımdan uretimin artırılmasını engelleyen fak törlerin mutlak surette önlenmesine ve gerekll tedbirlerin alınmasına gerek vardır.» Aynı yuvarlak masa toplantısında Türkiye Zıraat Odaları Genel Sekreten Zeki Yücetürk: «Mazot gecen yıl 930 kuruştu. özellikle üretim bakımından son derece önemli, ocak ayında 1980'de 20 lira oldu. Sonradan 31 lira oldu. Yanl artış yüzde 233. Buna karşılık acaba buğday fiyatlan ne oldu? Çiftcllerin tarımsal üretiminln artırılması bakımından ve bunlan clft çllerin kullanıp buğdaytn daha fazla üretilmesl bakımından son derece önemli olan tohum, gübre, damızlık, yem, akaryakıt, alet, makina meselâ bir traktör bir bucuk milyon oldu. Gecen yıl 500 600 bin liraydı. Vltrin molı oldu. Şimdi bunlan çlftçilerin alması mümkun değll. Ala modığı icln de, tarlasına atamayınca gübreyi, o zamcn üretimln artması mümkün değll.» Resmi raporlar DPT'nın anılan raporunun sayfasındakı tablodan: «Pamuk üretimi 1979'do 476 bin ton, 1980 tahminl 460 bin ton. Fındık üretimi 1979'do 300 bin ton, 1980 tahminl 245 bin ton, buğday üretimi 1979da 17 milyon 500 bin ton, 1980 tahmlni 17 milyon 400 bin ton.» Türkiye'nın önemli dışsatım tarımsal ürünlerinden sadece tütünde artış tahminl vardır. Tütün 1979'da 228 bin ton. 1980 tohmini 240 bin tondur. DPT raporunun 7989. sayfalarında değışık temel mollarda üretim tablolarının verilerino göre, taşkömüründe 3 milyon 435 bin tondan 2 milyon 968 bin tona düşüş, Linyitte 8 milyon 691 bin tondan 10 milyon 582 bin tona artış, ham petrol üretimınde 2 milyon 467 bın ton dan bır milyon 934 bin tona düşüş, sıvı celikte bir milyon 893 bin tondan, bir milyon 880 bin tona düşmüş, kâğıtta 250 bin 326 tondan 249 bin 846 tona düşüş, cimentoda 12 280 .tondan 10 bin 920 tona düşüş görülduğü bildirilmektedir. Milli Güvenlik Konseyine 1961 bütce tasarısıyla verilen raporun 157. sahifesinden: «DJ.E.'nin 1980 tahmlnlertne göre arpa, patates, tütün, aycîceği, zeytin, bakliyat üretimlnde artış, pirinc, pamuk, fındık, uzüm, narenclye üretiminde azolış kaydedilmiştir.» Aynı raporun 165. sahifesinden: «1980 yılmın ocak • temmuz döneminde taş kömürü üretimi 1979'un aynı donemine göre yüzde 14.4 azalmıştır. Aynı dönemde bakır üretimi yüzde 15.7, ham petrol üretimi İse yüzde 18.6 azalmıştır. Tuvonan linyit üretimi yüzde 17.1, borasit üretimi yüzde 7.6 ortmış, krom üretimi de yüzde 32.7 azalmıştır.» Başbakan Yardımcısı Özal' ın sanayıcilerle yapılan toplantısından: «Bugün Türkiye'de sigara ha rlc hiçbir malm ciddi bir yokluğu çekilmemektedir. Devletln ürettiği yine sigara haric hiçbir malda karaborsa yoktur.» 11 aralık akşamı TV'de yuvarlak masa toplantısına katılan Türkiye Ziraat Odalan Genel Sekreten Zekı Yücetürk: «Gecen yıl ot ilacı zamanında kullanılırsa bizlm hububat üretimimiz 17 milyon ton değil, belkl 20 milyon ton yapor. Tenekesi 2 bin 400 Türk lirasıydı. Bu sene 4 bin 200 Türk lirası ve de bulunmuyor. Karabor60.» 67. Yüzde yüz kârla B u arada «mutena» semtlerde 700 bin liraya satılan bir salon takımının maliyeti nın 350 bın lirayı gecmediğı de belirtılmekte. Ürettikleri mobilyaların «Mobilya Saraylarun da yüzde yüz kârla satıldığını öne süren bazı atelye sahiple ri buna karşın lüks semtlerde acılan bu «saray»ların satışları nın iyi gıttığıni de belırtiyorlar.. Aynı atelye sahiplerl «Mobflya Sarayları»nda yapılan satışlarda coğunlukla işletme ver gısi kesilmediğini de öne surü yorlar. YUMURTALIK • KIRIKKALE PETROL BORU HATTI İÇİN 40 KÖYÜN ARAZİSİNDE İSTİMLÂK YAPILACAK ANKARA Petrol Işteri Genel Müdürlüğü, Adana, Konya ve Niğde ile sınırlan iclnde kalan bazı köylerde istimlak kararı almıştır. İstimlak, Kırıkkale'de kurula cak Orta Anadolu Rafinerisine ham petrol taşınması lcin, Ceyhan (Yumurtalık) Denlz Terminall İle Kırıkkale Orta Anadolu Rafinerisi arasında. TPAO tarafından döşenecek ham petrol boru hattı güzergahına ısabet eden araziyi kapsamaktadır. İstimlak, aşağıdakl köylerde gercekleştirilecektir. Konya Karapınar'a bağh Belkaya köyü, Ereğlı llcesine bağlı Yeniköy, Azizrye ve Zengen köyu. Niğde Bor llcesine bağlı Obruk ve Çukurköyü, Ulukışla ilcesine bağlı Merkez. Porsuk, Beyoğlu, Tepeköy, Çiftehan. Alihoca, Kocak, Horozköy, Tek necukur ve Hasangazl köyleri. Adana, Ceyhan ilcesine bağ lı Kurtkulağı. Doruk, Narlık, Yeniköy, Sirkell, Kurtköyü, Cok capınar. Altıkara. Körkuyu, Cev rekpe ve Cakaldere köyleri, Merkez ilcesine bağlı Giriş G« diğl, Hocal, Dutlucay, Kızılkaş ve Yarımca köyleri, Karalsalı llcesine bağlı Nergizllk, Aşağı Yirikler, Aktaş, Başkıl ve Baydemir, köyleri ile Pozantı ilcesine bağlı Alpu, Gökbez ve Eskl Amasa köyleri. (ANKA) detmlştlr.» Başbakan Yardımcısı Turgut özal sanayicilerin toplantısın do: «Bir cöküntüden çıkan Türk ekonomislnln blrdenblre üretl mi arttırması düşünülmemelldlr. Ancak, üretim büyük çap ta artmaya başlamıştır. Bircok önemll kalemlerde şimdlden 1979'u geçtlğlmlzl söyleyebilirim. Başka bir kısım ka lemde de yıl sonuna kodar 1979'u geçeblleceğimlzl »anıyorum.» Yıl sonuna yaklaşık 25 çdn kala aynı toplantıda Sokıp Sa bancı: «1981 yılına glrerken üretim ve yatırımlardakl duraklamanın ülkemlzl sürükledlği karanlık yollann bilinclne varabllmlş Isek görevimiz bu istenmeyen noktaya bizl getlren yanlış uygulamalan, yanlış po lltikalan Isabetle ve cesaretle ortaya koyup, hatalon düzeltmektlr. (...) kendinl besler ender ülkelerden olmakla övünen Türkh/a, onerrril tüketim maddelerinde tekrar Ithalâta gitme clzglslne gelmlştir..» Mesut Erez aynı toplantıda: «24 ocak 1980 tarthtl ekono mik önlemler alışılmış çlzglden önemll bir sapma göster memlş, uygulanan sıkı para po litkası yanında üretimi arttırıcı tedbirlere yer verilmemlş, sanaylnln mazot. fueloil Ihtiya cının glderllmesl yeterll görül müştür.. (...) Sıkı para polltlkasının selektlf olarak uygu ıınıtiMmmiRmHafliııınıaımııın^ DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞINDA BİR YIL ÖNCESİNE GÖRE GERİLEME VAR 1980 YHJ TAŞIMACILIĞI 1979'A GÖRE 1 MİLYON 946 BÎN 286 TON AZALDI. DDY, 6 BİN VAGONLUK TAAffiîÜDÜNÜ YERİNE GETİREMEDİĞÎ İÇİN SİNCAN ESKİŞEHİR ARASINDA ÇOK MİKTARDA SAMAN ÇÜRÜME TEHLÎKESİYLE KARŞI KARŞIYA.. CUMHURİYET BÜROSU ANKARA Devlet Demiryollarının gercekleştirdiği kömür, demir cevherl, cimento ve Toprak Mahsulleri Ofisi taşımalarında bir yıl öncesine oranla önemli gerilemeler olduğu saptanmıştır. Devlet Demlryolları Genel Müdürlüğünün 26 kasım 1980 tarihli durum raporundokl veriler. Demiryollannda bir yıl öncesine göre, 1 milyon 946 bin 286 ton daha az yük taşındığını göstermektedir. Raporda ayrıca, 1979 yılında yüklenebilen vagon sayısmın 455 bin 961 olduğu belirtilmiş ,1980 yılında bu sayının 72 bin 997 nok sanı İle 372 bin 964.e düştüğü belirtilmiştir. öte yandan, Devlet Demlryollarının saman nakll lcin, hayvan üreticilerl ile yaptıkları vagon anlaşmalarını karşılayamadıklan öğrenilmiştir. Kasım ayında beklenen son duruma göre, anlaşmalar gereği kiralanması gereksn vagon sayısın da 6 bin noksan bulunduğuna dlkkct ceken yetkililer, Devlet Demiryollarının vagon toahhüdünü yerine getlrememesl nedeniyle, Sincan Eskişehir arasında beklenen cok mlktarda samanın curüme tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu söy lemişlerdir. Bu arada. şeker pancarı nakliyesinde de bazı sorunların olduğu belirtilrnektedir. KARŞILAŞTIRMA Devlet Demiryollcrı 1979 • 1980 yılları ocak eklm aylarında yapılan toplam programiı taşıma karşılaştırmasında kömür taşımalanndo 1980 yılında bir yıl öncesine göre 19 bin 079 ton daha az taşıma gerçekleştirllmiştir. 1979 yılında 3 milyon 267 bin 240 ton kömür taşıması yapılmışken, 1980 yılında kasım ayına dek 3 milyon 078 bin 161 ton kömür taşınabilmiştir. Ülkü yüksek fınndakl demlr üretimi icln gerekll taşkömürü. 1979 yılında Devlet Demlryollarınca 18 bin 171 ton taşınmışken, bu yıl sadece 5 bin 245 ton taşıma aercekleştirilmlştir. 1930 Bazı müteahhitlerden dört senehk kazanc vergisinın tahsıl edılmedıği ve bu paranın hep bırden ATİNA 14 (Hususi) Türk müzıkcıleri dün akşam Olımpıa tiyatrosunda ilk konserlerıni vermiş lerdır. Tiyatro salonunu Atina'nın yüksek tabakasına mensup buyük bir ANKARA 14 (Telefonkı) Türk sularında balıkçılık yapan Yunan gemilerl gö rülmüştür. Bu vaziyet ELLI YIL OINICE Cumhuriyet alınacağı hakkındaki haberin doğru olmadığı Dei terdarlıkca acıklanmıştır. MÜTEAHHİTLERDEN 4 SENELİK VERGİ ALINACAĞI DOĞRU DEĞİL MÜZİKÇİLERİMİZ ATİNA'DA kalabalık doldurmuştu. Yunan Başvekiti M. Venizelos da konseri dinleyen ler arasındaydı. Konser Türk Yunan dostluğunun bir simgesl olarak kabul edildl. memleket balıkcılığına zarar verdiğl lcın sahil muhafazasına cok eıkı emlrler verllmiştir. TÜRK SULARINDA AVLANANLAR TUTUCU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear