01 Haziran 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CU3ÎHUSÎYET 7 KASIM 1DS0 G enç ^ r ozaînm!z3an b!r mefctop mekfubun ıçmde bir şlır dergısmden kesılmış bır yazı da vardı, okumuştum O yazıyı. şıır dılı konusunda ıdı Genç oz*nımız soruyor bana «Sızce siır dıh konuştta djbndea başka bir dıl nudır?» dıye. Sorunun altında yatan kaygıyı sezıyorum, insanlar konu,arak anlaşırlar eger şıır dih. konuşrra dılınden başka ıse demek sıın klmse anlamayacak ya da ancak onun özel Aıhnı ögrenenler aniayabıiecek Ne dıyeyim' Yenı bır dıl yapTiayı hıç kımse beceremsz Batun d'ller esKiden kalmadır, çunkü toplumun rnahdır dıl anlaşmaya uzlaşmaya dayalı toplumsal bır kurumdur, bır «östergeler (sıgne) öızgesıdır K'şı dıl karşısmda kendını ne denlı ozgur sayarsa say6in, Içınde yaşadıgı toplumun düoe1 gjsterge dızgesıru degıştıremez ona uyumsuz aav ranamaz en ?r!aşı'ma>an sozler b'le (tekerlemeier kım] dualar kımı buyuler, kınu gJHÜ anlatımlar ve elbet şıır) hea bu dızgerun ıç naedır Ovle ıse «şur dılı» derken o topiumun djl nden apayn bır dıl düşunulemez Ancak şı r dıh (bı'ım felsefe dtiı gıbı), dönem donem konuşma dılmden değışık gorunutıler an ozanına çaçına gore turlu kılıkiara gırer guç ya da kolay anlaşılır, başka bır dovışîe hep geçerh olmuş bır tek şür dılınden soz etmek olanaksızdır. Soz gehşı bır sıınnde (ovununda) «J'aı fait ce que t aı du ıe frıs ce que )e doıs» (konuşma dıh degıl) dıyen Corneılleı «Je )i suıs suıs roi roı Cbu da değıl) diyen Desnos'u, ya da «httle by httle and was by was« (bu hıç degıl) dıyen EE Cummmgs ı. söylejış bakımından dıyel'm Homerosla. Shakespeare ile Hugo ıle bh" tutmak zordur. Ornekîsn çoğaitmayahm Ben bu yazımda, bu tur karşılaştırmalara kalkmadan sorunu salt dılbılım açısmdan ele almak ıstıyorum. Once • konuşma dıli» sözü üzennde durayım Bu söz konuşma dılınden başka dıller de bulundugunu düşundüruvor ister Istemez, dıyehm «yaza dlli« dıye ayn bir dılden de söz edilebılecegıni (Ama Montaıgne «An çarşı pazarda konuşulduğu gıbı yazabilsem» demiş tl) Dılbılım açısından yazı dılı konuşma dl linden yalnızca başka olmakla kalmaz ona karşıdır da. Çunkü dıl süreklı bir evnm içındedır oysa yazı bu evrimi izleyememışttr ondan gerı kalmıştır her yerde Kımı dilalenn dognı biçımleri korudugu Içın yazıya çok onem vermelen çagdaş dılbıhmoler ce eleştınlmektedır Ornegın çağdaş dılbılimin kurucusu Ferdınand de Saussure, «Genel Dılbılım Derslen» adlı ünlü kıtabuıda, bu konuya değınırken şöyle dıyor «Dıl ve yazı blrbinnden ayn ıki göstergeler dizgesidir Yazının bincık varlık nedeni dıh gos olaylar ve görüşler ŞlİR DlLl Melîh Cevdet ANDAY termektir Dılbilim'n konusunu. yazıdaM sozcukıe konuşmadpVi sozcüçun bırleşıiıi oluşturmaz Onun konusu yaînızca konuşmadakı sozcuktur • Daha a^ağıda şunu eklıyor «Yazınsal dıl yazıya tanjnan bu haksız ustunlâgü bır kat daha guçlendınr » Demek Ferdınand de Saussuıe jazıdaki sözcukle konuşmadpkı sozcugu bırbınnden ayı nyor dahası yazınsal dılın bu ayruna arttırdıgını da belırtıjor îmdı burada ortaya kimi soruniar çıkmaktadır Konuşma dılınden. yazı dıhnden başka bır de «yazınsal dı!» mı var'' Şıır, konuşma dıhni m1 vdzı dılini mı yoksa yazınsal dıh mı kullanır'? Hemen yanulamağa kalkmıyal'm bır az daha bekleyellm Ferdınand de Saussurp un «dıl dedîğı nedir, «konuşma dedigı ne' Bu sorulann yanıtlannı arastırmaga gırmeden önce yıne Ferdınand de Saussure un bir sozunü anmak yerınde o'acak Çağdnş dılbıhmın kurucusu kıtabının baska bır bolümunde de şöyle dıyor «Kültürün urunu olan her vazın dalı kendı yaşama alanını konuşmanın doğal alanınaan eninde sonunda ayırır» Demek yazın dıh konuşma dılınden uzaklaşma egılımındedır Nıtekım Betıkbılım» ya da «kar şılaştırmah betıkbılım» araştırmelan bu «baş kahgı» gozönüne almaktan doğmuştur Ama Ferdınand de Saussure'ün «Dılin konusu, yalnız konuşmadaki sözcüktür» sözü. çağdaş dılbılımın «dıl» dedıgı kurumun ne olduğunu araştırmak zorunda bırakacak bızu Öyle kı, sonunda «dıl» ile soz»ün (konuşmanın) ayn euna blrbirinı tümleyen şeyler olduğunu daha doğrusu. dılyetısinın (lang&ge) ikı yüru otdugunu göreceğiz Belki de «konuşma dıli» dememn yanl'şhgını vurgulayacaSız Nıtekım Saussure de «Dıî m konusu, konuşma dıhndekı sözcuktur» demıyor. «Konuşmadakı sözcuktur» dıyor Kıtaptan okunup edınilebllecek bilgllerl burada ymelemek zorunda kalacagım içüı bagışlanmamı dilenm. Belh termioler üze rinde anlaşnadan konuyn yurutemeylz Ferdınand de Saussure, Dıl (Langue) ile Sozu (paroîe) bırbınnden ayırmakla başlar işe. Bu ıkı öge Dılyetısinın (langage) ıkı yüzu gıbıdır Dılyetısı bır ı^ume ımges) ıle bır kavramın çevnm ıcmde bulundugu noktada Şımdı kımı sonuçlara varmaga calsşayer alır Dıl dılvetiMnm bırey dışında kalan lım Dıl, goze gorunur değıld r (Roland toplumsal bölumu Söz ıse bıreysel bolumuBarthes Bır hastahgım vaniır Dıli goruuur Ferdınand de Saussure dıyor kl «Dıl, rum» d.yor ya şıır gıbı geldı bana o söz), varhğını yalnızca toolum üyelen arasındagoze gorunen Soz dur Soz olmasaydı. Dıl kı bır sözleşmeye borçludur» Söz ıse, ozü oltnazdı Hıç bır şıır Soz dan soyutlanamaz bakımından bıreysel bır seçme edımıdır Dıl. ve her şur Soz aracılıgı ile Dıl dızgesı içın d lyetısı eksi söz dem°kür Sözsuz dıl ol dekı yerını alır Ş ın bunun dışında düşımmaz. dılin dışında soze rastlanmaz Söz, dimek olanaksızdır Bu bakımdan şıır dıl'. lın belgesı Dıl sözün aracıdır Dıl ıle Soz tümden !>^şka bı» dıJ sayıldı raı bu sad;ce arasında gerçek bir eytısım söz konusudur, bır yanılma. b'r aîdanmadır Yukarda sıraSöz yaln zca bır somutlaşma gehp geçıd bır ladıgım termınlerı bır yana bırakarak surbelge olduğundan D bır taslak görevi yukÜ durelım konuyu Konuşma dılı ıle şıır yazıîlenmiş demektır Dıl bıreylenn kullandıkmaz mı' Hem de ne gu^el yazıhr Söz'e öyküne3an. Soz e çevırdiklen ortak bir hazınedır. rek Bu oykunme yalnız şnr ıçın sözkonusuRoîand Barthes «Göstergebıhm tlkeleri» dur, öyle kı şıır yazılmış degıl de konuşuadlı kitabında, Söz'ün bir «kışısel kullanım» luyor ızlenımı u>andınr Ozanın amacı kiya da «bır bıreyin kullandığı biçımi İIo Dıl» mı genç ozanlann sandıklan gıbı, anlaşılolduğunu soyluyor mamak deşıldır anlaçılmaktır, gostergelerl sırava, duz^ne sokarken hangı mantıkla davranırsa davransın anlaşılmak Şür koYukarda sıralanan terminler üzerinde nuşma dılını ona en benzedıği zaman bile, kabataslak bır anlaşmaya vardıktan sonra, aşar Yazı dılı ile benzeşme durumunda da konumuz açısından çok önemh olan duboyledır bu Yahya Kemal «Yıldızlar o yanşuncenın anlatılması.na gelehm Ornegın da b*z bu yanda» derken doğal dile ne den •agaç» sozcügü bır gösterge (sıgne)dır ve lı yaklaşır ama doğal dıl içınde bu söz, ya bır gosteren (ağaç ses sımgesi) ıle bır gösgoreksız ya da saçmadır «Trum trak tıkı terllen (ağaç kavramı) den oluşur. dışan tak / Mak'nalaşmak / fstivorum» derken ile bır ılıntıs1 yoktur Demek gösterge (ve Nlzım H'kmet de Söz'ü kullanıyor ama hiç göstergeler dızgesı olan Dıl) ıkı anlıksal ode dogal bıçımde degıl Söz'ün dogal kullalay (çünkü ses ımgesı de fizıksel degil. annımı ile Söz'e öykunme konuşma dili İle şih* lıksaldır) arasında olup bitiyor DU doğayı arasındakl avnmı gösterir taklıt etmez sadece toplumsaldır Söz'un hep kaygtın sürekli degişlr olma Şııri araştırmak değıl nıyetim. Şiir dıli nıtehgı içınde dâşuncenin anlatılması, Dıl'e konusunda Dılbihm termmleri kullanıhnca, bır başka görev daha yuklen bulanık kavortaya nasıl bır dunım çıkacagını merak etramların belirsız düzlemi ile se^lenn belırtım de ondan yazdım bu yazıyı hıç bır soginlıkten yoksun düzlemi arasında Dıl kavrunu çözümlemek için değıl Şıır sorunu ramlann anlatılması içıa duşünce ıle sese çözümlenebıl'r mı dersiniz? Sanmam, onun aracılık eder Demek ki, ikı bulutsu alan çevresinde dolaşılu ancak. Kesinlemeler ne arasında iş görmektedır. Şunu da unutmaışımıze yarar ki1 f SSz'rfe feuIîaniTan sSzc^V aî<?manın düzenegı (mecanısme) içındedır, fılosoflar, bılım adamlan, yazarlar (ozanlar) gibi kültür e*kınlıklen temsılcıleri ise. sözcuk karşısında çok daha özgur bılmçli ve uzaJt nıyetlıdırler Hele ozanlarda bu seçım ve bılınç b'r nıtehk daha kazanır, sözcuk araç olma gorevı varhnda bır bıçım olmak tan çıkarak bır kendılık durumuna geçıvenr Soz nası! Dıl ı kullanıyor ıdı ıse bu kez de şur Soz ü kuilanmağa (ona öykünerek) yoneîmıştır Bu ıse Dılın >eni b r kullanım olanagı anlamına gehr Başka bır d^yışle ozan, Soz u redensız (arbıtraıre) olarak kul lanan bıreylerden so7cuk '^arşısmdakı ozgjrluğn ıîo ayrılır ama dılın d.sma çıka maz Gerçekte kımserun harcı degı'dır Dıl ın dışına ç'Urnak Çünku D'l toolum al mtehkte dı" ve ozan toplumun bır uyesı olarak konuşabılir ancak. «Hür Dünya»mn Lideri Bir Holivut Oyuncusu.. R orald Reagan, ABD Cumhurbaşkanı oldu. Ola/ cogu kışıyı şaşırttı. Benı duşundjruyor Vakt vle beyaz perdede seyrettığim Ho! vut kohromanlan b r bır goz'e'imın önundsn aecıyor Clark Gable gaddar erkektı Robert Toylor romantık duygııları gıcıklardı. Tyron Povver genc kızların yureğını tıtretırdl; Humphery Bogort gızemıi davranışlarıyla ılgı cekerdl; Alam Lodd percemni savjrurau, Cesar Romero ucarıydı Gary Cooper saf ve ylgıt erKek pozlarını takırırdı Bu kücuk Tanrılar bayagı Kişılıklerıyle dunyanın ağzmı sınema salonlcrında acık Dirakırlardı Yıne de ıclennden bırını ABÛ'nın Cumhurbaşkanlığı koltuğunda duşünebılmek Oıaraksızdı Onlar yalnız beyaz perdede kra!, prens başbakan. general cumhurbaşkanı kılığına girebılırlsraı, gerçek yaşamda aeğıl... Rona'd Reagan gıbı ikıncı sınıf bır Holivut oyuncusu £BD'nın cumhurbaşkanı mı secilecektı? Hayır, bu şte bır iş var. Sanat ve politıVa crasmda ıilşkıler karmaşıkt'r Mao Ce Tung ve Ho Şı M nh şaırdıler Padışahiann kralların aras.nda sanata ozenen ve boşarı kazanan kış ler ek8ik degıldır Ancak, sanatçılıktan devlet odamlığına g9çen unlu pıyaııst Padsravskı nın Polonyo. Başbakanı olduğunu duyan bır meloman demış kı. Aman Tanrım, bu ne duşuş? Sanat kuşkusuz yucedır polıtıkadan; oma, Ronald Reagan sanotcı değil Holivut dunyasınin urett ğı kotü va y^ıpay bır oyuncudur Derebılır kı ınsan deg ş r bır Ho/ıvut yı'dızı polıtıkada adım adım llerler ustalaşır. kımlığmı gehştırır. sonra da Kalıfornıya Valılığınden ABD Cumhurbaşkanlığına sıçrcyabılır. Bana yıne de bu olayda ABD açısından bir acık ya da bir olumsuzluk var gıbı gelıyor Eskı ve kötu bır Holivut oyuncusunun Abraham Lıncoln un koltuğuna oturması, Metro Goldwr/n Mayer"ın produksıyonunu yaptığı bır fılmın dunya sınemcıiarında oynatılması gıbı bır onlam taşıyor Ronald Reagan'ın yanına Cumhjrbaşkanı Yardımcısı olarok e^kı CIA Başkonmı oması senaryonun ılginç yonüdur Boylece «Hur Dunya nın Lideri» Amerıka nın gercek yüzunü yer>uzunde daha lyı tanımak olanakları ortaya cıkmıştır Amerıkan sıycsal sıstemının gercekte Holivut fılmı kadar yopay bir duzenl lcerdığınl. Amerıka oncoK Ronold Reagan ı Cumhurbaşkanı yapıp yine bir sınema oyuncusu olan eşlyle b!rlıkte Beyaz Saroy a oturtarak sergıleyetnlırdı Tum dunyar/ı ahtapot gıbl kavramış dev tekelle'm yazgısmı saptadıkları bır super endustrıde sıyasal sıstem teknıkoor bır sınemo fılmıni andırmaktodır. öyleyse gelsln bir Holivut oyuncusu... Başrolü oynasın • c Ortadoğu'da Denge ve Turkiye R. Ferit ERDOGAN Emeklı General ovoştar ufuslonn blreylertnln bOyuk özverüerl Ile kazanılır Ne yasıktır ki ülke v« ulusun cıKorlarını kendı cıkarlannın üstünda gören özverılı ıvatan evkjtlorınım coğu o sovaşta yitirlllr Kazanılon zaferin co? kusu içınde yıtırılen vatansever evlâtîann başanları bir sure sonra unutulur Savo$takl erdemlı ınsanların yerıni barışta cıkorcılar alır Oaha doğrusu erdemın yerıni cıkarcıiık aiı,. Savası yıtlrenler de kazonanlor da oslmda maddeten ve manen yıkılmıs olacakformdan (he/e duşman toprak larına da gırmışse) yıkımın her yönden daha ust duzeyde olacağı acıktır. Savaşiar blrcok tekno!o|ık gelı$me!ere yol ocarlarsa da yukanda belırttıöım nedenlerden öturu özellıkle kaiyınmakta olan ulkelerde ohlaksal değerlerde hızlı düşuşlere yolaçarlar Bu duşüş yönetıme de yansır Sonuc olarak da buyuk topiumsa! catkontılar başlar Kalkınmak ıçn bır çok özverıye katlanmış ve katlanacak Ortadoğu ulkelerı ve bjgön savasmakta olan IRAK ı\e IRAN'don her ıkısi de sovaş sonundc acı ve yıkıntıdan ote bır şey kazanmayacaklardır Ancok. savaş kazanan toraf ıcm ılerıde yıne başlarına dert açacak bir bılınçsız şovenızmden başka b r şey getirmez ve kalkmmalarını da uzun bır süre gerı atar Bunu söylemek b!r kehar'et değ !dlr Bu gerceğı cok önce goren dahı asker Mı =;to'a Kemol Ataturk »Hayat ı mı"et tehlıkeye g'rmed.kçe harp bır cınayettım demiştlr e Ortadoğu'da "per devletlerın yaşamsal cıkarian olduöu ve bu cıkarların Iran devrımı ıle sarsıldığı acıktır. Buno karşın, IRAK IRAN savoşının nedeni ne olursa olsun bugün Inkâr edılemeyecek tek özelllk. gerek devlet gereVse ozel teşebbus e'ıyle sılâh satıcısı olan ulus lann sa^aşm sürmesınden ne derll cok yararlanacaklarının açıklığıdır Ağır sanayfiln en ağtr kolJarmdon blrl olon uçak ve »ank sanayii pazar bulomndığı anda ona bağımlı o!an yu'lerce yan sanaytı Ile bırlıkte çöker Avakto durmalarının olanağı ya yenl pazariar bulmak. ya da yem gelışmeler sağlavarak devletierı sılâhlannı yenılemeye zorunlu kıîrraktır IRAK IRAN sava^ını bun'arın çıkardıöını sovunmuyo rum Yalnız hangl nedenle olursa olsun savaşın cıkmı*» oiması ve sures n'n uzarrası on'arı h'c ml hlc uzmez demek ıstıyorum Bu bal'imdan her ıkısi de Detrol zengınl oîaf bf jlkeler arasında savaşm cıkmas'ndo katkıları yoksa devammı sağ'amada tuzları olacağıra inarıvorum Ayetullah Humeynı nın kın ve ınadı da onlann işlni kolaviastıracaktır Her ıkı devlet vöneticılerınin bu gerceğl gormelen hem kendılerı hem de Ortadoğu'nun geleceğl Içm çok yararlı ofacaktır Aynca, yukanda oCiklomoya caltştığım nedenlerden otüru savas sonu zayıfla/acak hsr ıkı ae^ie» üzennde s.iâh vardımı (yani satımı) yoluy la bır e'ono~ık </e po'ıtık denetımın kurulması öa zoria kurulacak denet ^den dana rahat ve daho emındir Bu görüş'er ışığırda djrvTiu bızım ceDhemızden e!e olırsak bolgedekı en Os'ün teknık olanak'ara sahıp bır devlet olirak her >kı komşumuza da dengeyl koruyarak bırçck a'a^do baska'armın bolgede kuracaklan polıtık ve ekonom k boskı/ı haf fletecek ve bızım de ekonomlmıze büyuk katkısı olacok yardımı vapob lırız Kınfkale de bır bolum savas sılâh vo gereçlerınl yapan bczı fabnkaların % 10 kapasıte ı!e çalıştıklannı evvelce gomustüm Bunlor calıştırıiabılır ve ^er ıkı komşumuzun ates kestıkten sonra bazı gereksınmelerını karşılayabıl r Teknık teknoloıık IşgLcu ve dışsatım mallarımızın satılması ıçın şımdıden gırışımlerde bulunmahytz Nastl otso onlar bunu alacaklar Bunu bızım vermemız eVono^ k talkmrramıza buvjk katkıda bulunacaktır Ayrıca uygulanacak aktıf polıt'Ka Ie bolgedekı etkınllğımlz atırıiabnır ve boigeye dış guclerm butjnü ıle egemen olma'arı da bır dereceye kadar onlenebılır. sanıyorum. bıimerk BİLGİSAYAR ogretiya Kıftt sontarı Türkçe olarak verilen ve 16 35 yaş arası heryaj ve taht/I düzcyinde kişiiere göre hızırfanmış olan BtLGİSAYÂR SEMİNERLERİMİZE katılın. BİLGİSAYAR ÇAĞINDA BİLGİSAYAR ÖĞRENEREK, jekrveyafjm dü/eyihizi yükseitin, çevrenizde SAYGINLIK kazanın. RPC II PROGRAMLAMA SEMİNERJ Bılgıuyar (Computer) dalında Turkıye'de en yaygın ve geçerü RPG I I PROGLAMLAMA Dılının oğretileceğı bu semıner, Bılgi İşlem Sıstemlerı Tanıtırnı ve Bılgısayar'a Gırış ıle takvıye edılmıştır ACI KAYIP Merhume Vehbı ve merhume Hallme özbek'ln oğlu Suna özbek'ın sevgıli eşı, Vehbı, Vedat. Metin ve Özlem'ln bıricık batraiurı, Turkiye Zıraat Odaları Blrlığl Yönstım Kurulu Başkanı Osman özbek ve Zehra Canoğlu' nun kard9şlerl, Mumtaz ve Fahnye Baştufl'un sevglll damatları. Dr Tekın Baştuğ, E^ol Baştuğ. Kemal Baştuğ, Leyla Belgu Ayla Canel'ın enıştelerl Doc Dr Mehmet Ali Canoğlu ve Muallâ Özbek'ın kayınbırcderlerı. Dr Rerr.zı Tozun, Dr Nurdan Tozun ve Orhan Canoğlu'nun cok sevgıli dayıları, llhan ve Vıldan Özbek In amcalcrı, Vokıf Goraba Hastanesı doktorlar.naan Dahılıye Mutehassısı Reagan'ın bu konuda kuşkusuz zengln densylml var ikıncl ya da ücuncu sınıf oyuncu olmaBina karşm 50'ye yakın fllfrrde rol kestığınden reıısorun sozuna ve senaryonurt lcoriğine uygun dovranması doğaldır. Ancak olayda önemll olan Reagan değll Amerlka... Tarihte büyük Imporatorluklarm Inlş dönemlerlrt» doruk noktasına u'aştıktan sonra geçtlkleri yazılıdır. Yeryüzu doğal kaynaklannın ucte ikısıne elınl atmış «Hur Dünyo» senaryosunun lıderj acoba Inış dönemin» çecmedı mı? Gecse blle ABD ylne gOçlüdur ve dunyayı yok edecek nukleer savaşın düğmesıne basacak parmak, Beyaz Saray da oturan adamın işaret parmağıdır. Tıpkı Holıvut'un korku fllımlerındekl glbı değll ml? S Doç. Dr. Ahmet Nuri Özbek 8 Kasım 1880 çarsamba günü blzlerl derln acılor lcensınde bırakcırok genç yoşto ve hayatının en venmlı cagında vefat etmıştır Cenozesı 7 Kas.m 1980 cuma günü (bugun) kılınacak oğle namazını müteckıben Fatıh Camlınden koldırılcrak Edırnekapı Şehıtlığındeki aıle kabrıne defnedllecektır Allah rohmet eylesin. AİLESİ (Cumhurlyet 6243) 1BM 3742 DİSKET OPERATOR E Ğ İ T İ M l Asgarı orta okul mezunu adayların kabul edlleceği bu semıner, tamamen makınebajı eğıtımı olarak verılecektır. Bilgi JIazırlama Merkezi Iminü Cad. Ankara Palas Apt 77/9 Ayazpaja İsunbul Tel.435776435777 • İITIA Gareteclfik ve Halkla llışkıler Yüksek Okulu'ndan oldiğım şebekeml yıtırdım. Hukumsuzdur. Erdal BtRSEN # I T. 0 'den aldığım kfmtlfllmi ve İ E T T pasomu kaybettim. Hükümsuzdür. Şlnacl MANDAU dlz Kömur, Zonguldak . G«Tunçbilek. 2014 07 bilmerk SINAV TEKTİR 29 HAZİRAN A HAZIRL1Y0RUZ Bırıncı ajama sıravlof öze lıkle İs'anbu! ögrencııen ıç n önemtı aeğıldır Bız bu sıncvt rartatiıkia geçeceğıre cnaid gımız oğrencılenmızı ilk gunden ıtıbaren OKTAY AKBAL Atatürk Yaşadı mı? ATATÛRK ATATORKCOLOK, KEMALIST DEVRIM KONULARINDA BELGESEL YAZILAR, DENEMELER VARLIK VAYİNLARI EDERİ 40 LIRA fTÜKENMEK ÜZERE1 İLAN Artvin llinîn Borçka llçesi Devlet Orman Kereste Fabrikası Müdürlüğünden CfNSf VE KALfTESf <i Sın Nor Boy Lod Kok IV Sın Kıs Bcy Cam Ker. IV Sm Kıs Boy Lad Kok. III Sın Nor Boy Lad Kok. III Sın KısBo/ Lâd Kok. III Sın Kıs Boy Lâd Kok. IV Sın Nor Boy Lad Kok. IV Sın Kıs Boy Lad Kok III Sın Nor Boy Lad Kok. Nor Sm Boy Lata Kadron Kısa Boy Lata Kadron TOPLAM PARTt NO. 5364 67 8111902 8485112 102103 136137 140 dan 168 e 146 dan 172 ye 151 den 160 o 173 174 43Partl PARTt ADEDİ 2 1 JîNiVERSiTEYE HAZIRLIKTA, tfV* EN GÜÇLÜ KURULUŞ ı yıl ilk 50'ye giren istanbul oğrencılerinin. kBıRıNCiSi dahil. YARİSI bizı : KAYITLAR DEVAM GEÇlCİ TEMINATI 65 600 13 450 83 550 138 400 59 950 87 600 458 550 209 000 694 150 6 100 16350 1.832 700 BILIMLERI MERKEZİ EDİYOR ^ l B««J(tM O*ğ*o CtMMMt No:7^ ISTANBUL T«H: 619613 618466 ADET 2991 3726 21517 8234 13238 8485 17890 32212 10437 1506 14322 134 558 D3Dm3 43113 21098 131 310 121389 67 506 78 920 491 849 262 694 487 007 7 626 34254 1.743 766 MUHAMMEN BEDELI 40 560 8 480 25440 45 600 23 680 29 600 133 9775 74 200 190 000 10 600 6350 2 11 3 3 2 DUYURU Şlrketlmız, UCAK SERVISI A Ş Ikram Müdürluğü' nün htı/acı olan muhtelıf nevıde gıda mcddesı satın ciınacaktır. 1 a) Et (Dana, koyun kuzu, tavuk yumurta. bolık gbı), b) Konserve (Beze!/e Salca, Dolma, Peynlr, Recel gıbı), c) Tahıl. (Pırınc un, şeker, soğan, patatea gıbı), d) Temızlık Malzemesi (De'erian, vim, arop sabunu, comoşır suyu gıbı). e) Malzeme (Saiata tabağı, fıncan, poçet yanmaz kâğıt) 2 a, b. c'de belirlenen maddelerln alımlan Yeşilköy Havalımanı ışyerıne teslım edıimek üzere hcrftada Ikf sefer olup süresı 1 yıldır d ve e'de belırlenenler yıilık temm ed lecektir 3 Bu işle ilgılı şortname Cunhunyet Caddesl 349/4 Harbıye • Istanbul adresmdekl Levazım Mudürluflünden temm edılebılır 4 Teklif mektupları engec 28 11 1980 curra günu t 14 00 de Levazım Mudurluğu ne ver imış olacaktır. 5 Muessesemiz 2490 soyılı kanuna tatn değiidır. UCAK SERVISİ ANONİM ŞİRKETİ GENEL MUDÜRLUĞÜ (Basın. 23153) 6234 7 10 1 1 43 P. 1 Yukanda clns ve mlktarlan yazılı 43 partl Ladm Koknar Kereste hızalartnda yazılı muhammen bedellerf üzerinden aeık artırmc suret.yls satışa cıkarı'mıştır 2 Ihale %25 ı Desın %75ı 6 oy vadeil müddetsız lımlt dahıll banka mektubu karşılığında vapılacaHır 3 So'ış 13 n 1980 tarlrııns rostiayan perşemtoe günu saot 14 00 de Fobnko Mudurluâünde toplanaca* Komlsyon huzurunda yapıiacaktır 4 53 numa'aoan 119 numarah odrtlye kador 11 partl em valin muhammen bedslı %20 indlrlmlıdlr 5 istekl lerın be'ırlı gün VB saatte temlnat mektupları ıle bırlıkte Komısyona müracaatları ılân oıunur. (Basın 23157) •> SsMhf • Oazetedl<k TA 8 Adın» • NADtR NAttt A Genei Ysjon MÜdOrO Ofcts» RLRTBftKE • Vaniçleri UfldOrfl ! Ortao BRİNt •> Basan »e T a?an Cumnuny«i MtttMscı > n Gazetocl İlk T 1 8 CafaloMn Tttrkitta tı Cad No 39 41 Posta KoOnu : >tf tSTANBDL TeJefoo : 30 97 08 Nevzat Ûstun'un 1 ölüm yıldönumü dolayıcryîe d0zenıenen Nevzat Ustun Şnr ve öykü ödülü ve Nevzat Ustun'ü onma torenı 8 Kasım 1980 Cumartesı güru saa\ 1518 arasırda Tepebaşı Meşruttyet Cad No: 233' <Je Unıon Francarse salonunda yaptlacafctır. ödule katılanlarla tum yazarlar, sanatcılor v© dosttar ödul ve onma törenl dolayısıyle duzenlenen kokteyle cağrılıdır. NEVZAT ÜSTÜN ÖDÜL TÖRENİ'NE ÇACRI 6233 CUMHÜRtYET BASI.M 4HIAH TASAS1NA UYM.4VI TAAMHOI EUKB • BÜRUL^B 4NKAK* KO3UT SokU H/t ?en!?ehll r*l : 17 68 23 17 «8 * 18 5 3 » ABONE ÜCRETLERt »Tt» Tnrt »e» TA KVÎ M 1 KASIM 1999 tmuk O«ne« 7.36 âk«am 17 J8 ı M) s a a 900 1 800 1000 • tTMtK • Hartt 2tr* Bnr» Ko « b t Ku : JNo: n m J Tel • 9S « 0 9 13 19 30 • AI1AN* AtaHlrk Cad TOrt H*v* Kurumo t ı Hsaı 7mt (tı«f 0K 1.400 1600 1Xt> Ocmk fleretı gTDplanna «« »gırlı (ıoa fOn • Anksn Abone fe b&a T»J: 183S3S 13 M Taka tUndı M s» ı» 7SJ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear