Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CÜMHÜRÎYET Hkonomim'zin. malî ve sosyal p re ycnetinumızm çeşıth 2ayıf yonlerı vardır. Işletmelerımizın küçuklüğü, zıraat, sanayı. madencılıkte çalışanlann ileri ülkeiere gore ış verımlennın duşuklügü. Bürokrasının ağır çalışması, çeşith bürokratık en geller ve en önemllsi üst bürokratların genel olarak bugüiücu Turkıye gerçegınin istedıgı duzeyde olmayışı. Tahsil edılen gelır ve kurumJar vergjsinden daha fazla kaçınlan bır vergıleme .. Çok yaygin VB bü. yük hacımlerl bulan her çeşıt mal kaçakçı lıgı ve, ilk fırsatta karaborsaya sapma egıhmınde olan büyük bır tüccar ve sanayıcl kitlesı... Ekonomık. malî, idari ve toplumsal yapnnızdakl bu büyuk eksıklıklerın hepsınd°n daha ivedı ve gunlük yaşantımıza, topluın huzuru ve hatta dış polıtıkamıa etkıleyen zayıfhğımız bılinçomuzdaki sureklı büyuk açıktır. Uîuslarm, mılli gehrlerinln ortalama * l 5 ı uluslararası tıcarete konu oldugu hal de bızde bu mıktar %5'tır. Yuzde on olsaydı. işçx dövızlenyle bırhkto, dış alımlanmtzı petrol dahıl kendı olanaklanmızla yapabılecek durumda olacaktık Mllli gelirımızıa "clöı dışa satılabilseydı bugunkü ıthalât hacmımızı hatta fazlasım dışsatım gehrlerlyle karşılayabılecektık. Yıyecek maddesi sa tın almayan nadır ülkelerden bınyiz. Biraz nebatı yag, tereyagı satın alıyorsak, zeytmyağı satmaktayız. ödeme açıgımızı azaltmak Içm yapılacak ılk ış dışsatım gelirierinl artırmak, bu artmayı sağiayacak her çe şit kolaylaştıncı önlemlerı almak. öncelikle de enflasyonu makul sevıyede tutmaktır. Enflâsyon devam ettıgi muddetçe dışsatımı artırmak çok guç olacaktır. Enflâsyon kontrol altına aiındıktan son ra, mallanmız dünya piyasalanna surekh olarak yerleşmceye, dışsatımımız, dışahmımızı karşılayana kadar yüksek bir kur polltıkası ızlenmehdır Başka deyımle mallanmız dış alıcılara jçerdekılerden daha ucuz olmalıdır. Pahalı dış para polıtikası dışsatımı teşvlk edecek, dış alımı gemlyecektır. Boyle bır pohtıka uzun vadelj bir yoldur, uzun vadelı çıkıştır. Turıznu teşvık de uzun vadeli yoldur. Oysa bızım sıkışıklığırt,z guncel. 27 EKÎM olaylar ve görüşler Ismail H. KALKAVAN T C ZiTMt Bcnkosı Merkez MüdurO nin bt* 9®y kaybetmeyeceği bu san madde nın bir kısmı Turkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nıa kasasmda olsa bugün ulke eko nomısı içm bır deger ifade etmeyen altınlar ekonomi ıçm gerçek bır değer olacak, ulke ekonomısıne büyuk guç katacaktır. Ilgıhlerin söyledigine göre ülkemizde 3.54 bm ton altm vardı Bugunkü dunya pıyasasında (22 8 1980) bu altının degen 8090 mılyar dolardır 34 yıl içınde bu büyuk ekonomık gücun %510 Merkez Bankasınca elde edılmesı bızım bugün ekonomık guçlüklerden kurtulmamıza büyuk katkı katacaktır Tabıı kurtuluşun sureklı olabılmesi aldığımız kadar satmamızla mumkundur Bu satım içinde emek satışı da vardır Yukarıda mıktar ve değerim yazdığımız altınlann bır kısmını nasıl Merkez Bankasına mal edebılirız? .. Bu konuda neler ya pılabilır?... Asagıda bunlan belirtmeye ça bşacagız ı Merkez ve Zlraat Bankasınm dunya piyasa fiyatıiîdan hatta bıraz daha yuksek fiyattan altm satm alması. 2 Merkez ve Ziraat Bankasına dunya flyatlarına göre altm satan kuyumculara %23 komisyon venlmesı ve bu komisyonun her çeşit vergl, resim ve harçtan bagışık tu tulması, 3 Traktör, otomoblî, kamyon, kamyonet. otobüs ve minibüs gibi araçlann dı? satım flyatına eşıt bır fiyatla altın karşılıgmda satılması, 4 Devlet ve belediyelerin ehnde olup satılmasmda sakınca olmayan arsa ve bi> nalann altm karşüıgında satılması, 5 Gumrüklerde bekleyen mallann al Un karşıbğmda satılması, 6 Yatırım ve ara mah ithöl etmek i« teyenlere altın karşıhgında döviz verilmesl, olarak özetleyebılınz. Her halde değıl bizlm içln çok variıkh ulkeler İÇin bıle çok büyuk bır olanak olan ve halen hıç bır ışe yaramayan bu altm varlığından, bu çok buyük ekonomık güçten yararlanmanm yolu bulunmalıdır Acaba önerılen yollarla altm satın ab* nabılır mi?. . Bıraz da bunu tartısalım: Merkez ve Zıraat Bankası veya bütün bankalar piyasa fıyatmdan altın satm alırsa b!r kısım yurttaşm altınmı kuyumnılar y» nne bankalara satmamasına sebep yoktur oplumların sı/asal duzenlerl, sosyoekonomlk ve kulturel yapılarınm bır yan sımasıdır. Toplumu oluşturan blreyterin *3illml9ri, beklentılerı, umutlan vb gıW soyısız unsur sıyasal düzen Iç nde bellrienecsk, blçlmlenecek ve dtle aetlrl!ece<tlr Yonl top'umun sıyasal düzenl o toplumu otışturon blreylerln gereKSinmelerınl karsılomok zorundadır EÖer karştlamryorsa o sıyasal duzen yetersizdır VB deöısmeye mahkumduT Duzenı değı$met varsayıp: Insan'an gönüllu olarak, ya da zorla deâlstırmeye caiışmcnın yaran do yoktur, anlomı da. Slyaso! düzân karmaşık bir bütundur Bız bu yazımızda bu bütunün önemll bir parcası, Seçim Yasası üzerinde durmok Istıyoruz. Seçlm yasalan toplumların epartl slstemlerınl» de önemlı ölcude behrledığl ıcın ayrıca önem kazanmaktadır Gunümuz de vasama gücü Mılll Güvenllk Konseyınde olduğundan, yasolar pratlk bır blcımde ve rvedüıkle cıkmaktadır Bu bakınv dan, bu son derece önemli ko nudakl düşünce ve görüşlerln zaman yltlrılmekslzln opıklanmcsı ve savunulması, blzce tanhsel bir sorumluluk olmoktadır. Bır Seclm Yososının oluşturduğu, daho doğrusu önemll ölçüde bellrlediğl düzene elyaset blllminde cpart! sisteml» adı verilir. Ara sınrflomalaro glrmeden. ezetle: Oc türtü portl eısteml olduğunu. bunlann «tek partllı 8l3tem«. «çlft partl slstemi» ve tcok portlli sletem» oldugunu söyleyebillriz, Tek etkenle ocıklama yopma nın fazla dogTu sayılamayacağınm bilinclnde olmaklo blrlikte ve tek partlll sisteml Inceleme dısı tutarak: çene özetle. seclm lerin coğunluk vöntemiyle yapıldığı bir siyasal düzende. örneğln İngiltere'de olduğu glbl cıft parti sistemlnln buna korşılık secimlerin nisbl temsil yöntemiyle yapıldığı bir slyasal duzende Ise cok partlll slstemm yaşadığını (ömeğln italyo, Türkiye v s) gözlemekteylz. Ancok nlsbi temsil yöniemlnde oylann değerlendlrllmeslne kcnocok yüksek bir barai, yanl belirlı bir oronda oy toplayomayan partılerın oylannm deâerlendırme dısı tutulması do, Federol Almonya'da oldugu glW cıft portl s.steml doğurabllmektedır (3u konularda farklt ömekler de verılebılır. Ancak konuyu fazla dağıfmak lstemıyoruz) Tüm bunlann dışında nisbl temsil slstemlnce oylann değertendlrılmeslnde kullanılon farklı yöntemler, kücüklerin yoşayabllmesl acısından önemll farklılıklora yol açmaktadır. Oylann değerlendıril meslnde kullanılan en uc ö>nek, blzde 1969 seclmlerlne de* kutlonılan tulusai ort!k> (mılfl bafclye) yöntemldir kl; blaz oşagido savunacagımîz üzere, blzce en demokratlk yöntemdir ve Törklye'mizln özîenen huzur ortcmına uiasabilmeslnın bızce J Güçlüklere Karşı Uneriler Hatta bankalara gOven daha fazla oldugundan çoğunluğun bankaian yeğiıyecegı soylenebılır. Bankalar dunya piyasasına gore oluşan Iç fıyatlardan %23 fazla fıyat verseler bıle sağlanan dövlz olanagmın maiıyetı dışardan saglanan kredıden daha ucuzdur Fazla bıle olsa venlen Turk Lirası olarak ülkede kalmaktadır. Oysa dış kredi faız olarak UIKSden döviz çıkmasına sebep olmaktadır Kuyumcular %5 kârla akmsatım yapmaktadır. Merkez Bankası ve Zıraat Bankasına piyasa fıyatından altın satan kuyumcu lara %23 komisyon venhr ve bu komisyon vergl, resım ve harçtan bagışık tutulursa bır çok kuyumcu bankalara satışı yeghyecektır. Bıze bunu söyleyen kuyumcular vardır Geçmişte, 1938 yüında, Zıraat Bankası Merkez Bankası adına piyasa fıyatından al tın satın almıştı O zaman yalnız altm lıra alınıyordu Şimdi her çeşıt altın alınmalıdır. Bugun «Fıat 480» modelı bır traktör 10 000 dolara, bır Renault otomobıl 7.000 dolara dışanya satılmaktadır. Bız bu traktör ve otomobili aynı miktar dovızı sağiayacak altın la satarsak altm karşılıgı satış daha ucuz olacagmdan önemli sayıda yurttaş altınla saun almayı kârlı bulacaktır. Devlet ve beîediyelenn ellnde olan. sa tılmasında sakınca olmayan taşınmaz mallar altın karşıhgında saülırsa lşyeri pesinde koşan kımselerle taşınmaz mal alamadığı içın altın alanlar bu taşınmaz mallann ön de gelen alıcılan olabılecektir Devletin, belediyelerin ehnde öyle taşm maz mallar vardır ki bugunkü değerlendıril melerı ekonomık olmadıgı gıbi cıddı bir sos yal hlzmeti de karşılamaktan uzaktır Metre karesi 50100 bm liraya satılabılecek arazüer ü2erinde ıki uç kath evlenn. örnegin Namık Kemal Mahallesı gıbı, bulundugu yer ler vardır. Boyle yerler altm karşıhgında satüırsa mılyarlar degennde altın elde edılebıhr. latenırse bu paranm bir kısmı ile şehır dışın da sağlığa ve çağdaş standartlara uygun evler yapılabılır. Gumrüklerde bıriken mallann 30 milyar üra degerde oldugu söylenmektedır. Bu mallann satışı bazı öyle büyük izdıham, kuy ruklar yaratmaktadır kl satıştan vazgeçmek durumu doftmaktadır. Mart 1980 ayı or lalannda yapılan Kızılay'daîrl s a h r Halkımızın Avrupa ve Amerıka menielı mal lara tutkusu fazlagumrüklerdeki bu mallar da hemen hemen hep aynı menşeh. Bu mallan altm karşılığı satma olanağı vardır. De gıl 30 mılyar 20 mılyar Üra karşılığı altm eîde edılırse bu 250 mJyon dolar eder kl gerçekten buyuk bır dovız olanafı demektır. Yatınm ve aramah ıthâl etmek isteyenlere ve bunun ıçm de Merkez Bankasına al tın satan fırmalara dovız venhrse önemlı mıktarda ithalât yapılabılır Her halde bu yol kredıh ithalâttan daha yararlıdır. Bugtmkü şekılde durdukça ekonomımize bu katkısı olmayan altınlardan yararlanma yolu bulunmalıdır Bız bazı öneııîerde bulunduk Başka yollar da önerılebılır. Herhalde altınla satışı denemekte bır zarar yok yarar vardır. Malı malla değıştlrmektır bu tun bu söyledıklerımız. Duşundugumuz gıbı ulkemizdekı altmlarm ^510 u bır kaç yıl ıçmde elde edılebi lırse bugunkü ekonomık guçlüklerden kurtulmamız, ekonomık ıstıkrara kavuşmamız çok kolaylaşacak, yabancı kredı peşınde de bugünku kadar koşmak zorunda kalmayacagız. Kâğıt ve Fikir... ir arkadaşım var. Hayatını çevıri yaparak kszanır Ama oyle ıvır zıvır çevınler değıldir bunlar... Bıhm. felsefe, tanh yapıtlandır. Arkadaşım Türkçeyı, Osmanlıcayı, Fransızcayı, Ingıhzceyl çok Jyı bılır. Bır yabancı dılde yayınlanmış çağdaş bihm ya da felsefeye değgın yapıtı Turkçeye dönuştur mek kolay değıldir. Dıhn smırlanm sonuna dek zorlamak, Türkçenın deyışlennı, söyleyışlennl. biçımlerını ve tanhten gelen bütun bınkımlerinî kullanmak bıle bazan yetmıvebıhr. Gerçekten beyinsel emegin ürunudor ıyı bır çevıri... Geçen gün bu dostuma sordum: Işler nasıl? Yuzunu buruşturarak elini «çok kfitü» anlamma «elebılecek bıçımde salladı. Sıfıra sıfır elde var srfır. Kagıt fıyatlan uçbeş ayda bir zam gorurken, toplumda bıLm ve felsefe kıtaplanna karşı ürkekhk almış yürumuşken, yaymevleri bırbıri ardına kapa nırken, halk korkunç bır geçım sıkıntısınm çukurun da çırpınırken fikır adamınm yazgısı nıce olur?... • Devlet yaşamında belh bir ekonomik prograra 25 ocak 1930'den ben uygulamyor. Bu programın te meîl «sürekli zamsurekh devalüasyon» formülunde oluşuyor «Sureklı zam kurahnın bır yanı KTTlere donuktur. Turkiye'de kâgıt ureten devlet kuruluşu SEKA da sureklı zam polıtikası uyguluyor 24 ocak 1980 de gazete kâgıdmın kılosu ortalama 13 lıraya gehyordu, 25 ocakta 43 hraya fırladı. şımdı 55 lıraya çıkanldı. yann bakalım ne olacak? .. Demek kı 10 ayda üçüncu hamur kâgıt 4 mısli pahalılanmış. Şımdı ortalama bır kıtap 400 hraya satıhyor Ama 400 lıra verıp kim kıtap ahr, ya da alabıhr? .. Ulkenm kultur ve bıhm hayatı «kâgıda surekh zam» pohtıkasıyla baltalanmaktadır. Devlet. ürettıgi demire, kömure, alumınyuma, gubreye, beze, şekere, yağa, içkıye, sıgaraya «sürekli zam» pohtıkasmı uygulayabiln ve bu stratejıden bir yarar umabıhr. Nedır. «sureklj zam» pohtıkasınm amacı?» Klasık deyımiyle «talebı düşurmek.. » fıyatlar yükseldıkçe halkın lstemı (talebı) azalacak, boylece lstem ile sunu (talep ile arz) arasında bir denge kurulacak ve enflâsyon duracak... DıyeUm kı boyle bır pohtlka benimsenmia. Peki, sanat dergısi. fıkır gazetesi, bıhm kıtabı, felsefe yapıtına istemı (talebi) düşurmek çağdaş bır devletın politıkası olabılir mı? .. «Cehalete» yatınm de mektir bu .. Kıtap kâgıdını şekerle, yağla, gubreyle, çimentoyla eşdeğerh tutabıhr mıyız?... Buzdolabı, elektnkli fınn, otomobıl almasın yurttaş, daha az şeker, daha az et, daha az ekmek tuketsın, sıgarayı azaltsın, içkı ıçmesm, daha az gezıp eğlensın dıyoruz. Ama daha az okusun dıyebuır nuyız?... • Evet, yurttaşa diyoruz ki: Okuma! . Kâgıda •sürekli zam» pohtıkasınm başka btr an lamı var mı? .. Margarınle kâğıt arasında bır ayınm yapmıyoruz. Yalnız bu kadar m ı ' . Bır fıkır adamı nı yayınladığı kıtaptan öturü nasıl vergılendiriyoruz? . Fıkır üretımınden saglanan kazancm 10 bın hrayı aşkın gelın yag satışından saglanan kârla eşıt biçımde vergılendınhnektedır. Bıhm veya sanat adamınm yıllarca çalışarak yaz dıgı kitabm gelın, Iş adamı nın bır telefonla kazandıgı para gibi vergılendırılıyor. Merakla soruyorunu Acaba Atatürk böyle olmasını mı istemlsti?... B İşçi Tasarrufları Işçılerimızın çeşıth Avrupa bankalannda mılyarlara varan tasarrufları oldugu soylenmış ve söylenmektedır 19 91980 tanhli Rapor gazetesme gore bu tasarruflar 13 5 mıl yar mark a varmaktadır Kesın mıktar ne olursa olsun bızım ıçin çok önemlı mıktarda paraları oldugu bır gerçektır Her yıl ulkemıze çok önemlı m<ktarda para gonderen ış çılerımızın daha fazla gondermelen uzennde onemle durulmalıdır. Geçen yıl ıyı sonuç veren uygulamalar yapılmıştır Nısanmayıs eylanndaki yuksek kur uygulaması, dovızle araba, traktör satışı gıbı... Devlet ve beledıyelere aıt satılmasmda sakınca oünayan taşınmaz mallann ışçılenmıze dovızle satılması, yabancılara sattıgımız fiyatla ışçılenmlze dovızle traktör, otomobıl ve emsalt araçlar satmak geçen yıl ol dugu gıbı işçı dovızlennın gelışiru hızlandıra caktır. Yabana ulkelerde çalışan işçılerlmlzio pek buyuk çogunluğu kırsal alandan gitmedir. Bunlar arazi almak. yeni ev yaptırmak bır kısmı da şehır ve kasabalarda kat almak özlemindedirler. Dovızle ödenmek koşulu 1le arazi almak, köylerde ev yaptırmak iste yenlere özel kolayhklar göstenlırse dövlz girişîeri artabilh*. Turk llrasına çevnlen bu dövızler y«nında işçılerimizın bankalanmızda dovızle açtırmış oldugu mevduat hesaplan vardır. (DÇM).. Mevduat hesaplannın önde gelen özendlrme etkenı faızdır DÇM hesaplannın faızleri 1974 yılından ben degışmemıştır. Vadesıze ^3, 4 yıl ve daha uzun vadelıye %12 brüt faız venlmektedır kı bunun netl sırasıyla %2 6 ve ^9 6 eder Oysa bugun Avrupa bankaian bu faızlerden daha yuksek faiz vermektedır. eonuclar hiç bır bağlam ıçlnde savunuiomaz. • •• Dorduncü büyük sorun, slya sal yaşamımızoa «lıder karıznıasına» kıtlelenn çok llgı duy mosıyla llgnıdır Gerçekten, toplumumuzun siyasal kultürunde, tuttuğu sıyasal paninın lıderınl yuceltme eğıllmı çok guç'udur Bır yandan bu eğilım varken, hele ote yandan devlet ve hukumet başkanlıkla rı çıft partılı bir sıstem içinde bırleştırılırse ve yurütmenın gu cu artırılırsa, kendılerı ne kadar dırenırlerse dırensınler ge lecektekı 'kl buvük partınln lıderlerı potansıyel birer dıktator oiabılecek'erdır • •• Yukarda yazdıklarımızm tümu bır yana, artık koalisyonlardan da korkrramak gereKir. Derrok'asl bır «jzlaşma» re|imıdır Zor da olsa uz'aşılabılır, anlaşılabılir. Toplum olarak da sıyasal partıler olarak da bunun gereksınmesl ıcındeyız. Kaldı kı, koalıs>on hukumetlerı n n co* önemlı yararları da var dır. Zıra koalısyonlar bır «asgarıler cerçevesınde» oluşabileceğınden, sıyasal partıler aş rılıKla'dan kacmak, «koşelennı torpulemek» zorunda kala caklardır Bunun dışında temsılcıler ıktıdar rımetıennden ya rarlanmak Isteyen seçmenlerın den gelecek taiepıer karşısında d'ia rahat olabnecekler, esnek davranablleceklerdır. Son olarak bır başka nokta Czerınde durmak istıyorum Ne kadar uğraşılırsa uğrasılsın, tar'hın tekerleğı ge'iye dondürülemez Demokratık hoklarda, yanf daha öncedon tanınmış o lan demokratık haklardakl kıstntılar h c bır topluma huzur sağlamam stır sağlayamaz. Bovle bır anlayış V9 tutumdan en cok yarar'ananla, toplumu maceralara cekmek Isteven yı kıcı odaklar olur f1) Memleketımizde 1961 Anaycsasınm getırdığı ozgurluk cu duzenı; uzun sureler «ik tıdar» oion grup, pcni ve kf şılerm bıle ıclerıne sındîrememeleri ve benlmsememelerı, gunünvjzdekl bunalımrn bızce temel nedenıdlr. KAYIP • Istarbul Barosunun 5842 nolu huvıyetlmı kaybettlm. Hukumsjzdur Av Yılmaz DEDEOĞLU • Kömür, Zonguldok Gedlz Tuncbılek 221407 • Okul kartımı kaybettım, Geçersızdır Amar AMTJRASHALERt Altınlar Bu guncel sıkısıkhgı gidermek içln geçen yıl başarh sonuçlar veren uygulamalar yapdmıştır Nısan Mayıs 1979 aylanndakl •vuksek kur uygulaması, dövızle araba, trak tor satışı gıbı Yabancı ülkelerdeki dövızlerl ülkemize getırmek ıçın baş vurulaauş yollardan bul de dovızle araba, traktör sattna olmuşrur. TurKİere aıt yabancı ulkelerde u dövızle ri yurda getırmek ıçm dovızle bazı araçlan satmak isabetli bır tutumdur. Yurt içınde atıl duran ve hıçbır ışe yaramayan, degeri yurt dışındakı dövızlerden fazla olan, her ulkeden istedığımızl almamızı sağiayacak sa 1 n modenden yararlanmak akla gelmemektedır Yurt içınde bulunan. hıçbir işe yarama yan, br anda hepsı yok olsa Turk Devleti' OKTAY AKBAL Ikes nl, yüksek istıklöltnı korumosmı biien TOrtc mıllotı, dılınl de ycDancı dıller boyunduruğunuon kurtarmcılıd'r» Bu, btr buyruktu Aklın, bıümiıi, ge^cek Yurtseverl ğın gerektırdığı bır davronışo çcğırıştı. Aîaturk 1930 yılında boyle soyierken Turk kultur devrim n n bcştcdığını da belırtmış Oıuyordu Dıldı her şeyin Da^ı Turk iLŞÜncesı, Turk yazını, sanatı. Dılırnı, Turk ınscmının coğdrş uygarlığın b.r parcosı olmosı hep buna bcglıydı dn nı bulmaya, dılıne kavuşmaya, Arapça. Farsca etk s nden onu kurtormaya Once OKullardan Arapça ve Farsca öğretlmi kaldırıldı Turkçeye gereken değer venlm ş oıdu boylece. . Çurt» ku b r takım kış ler Arapçasız, Farscasız Turk bılımı v« yazını o,amayacQğı sıbı sakat duşuncelerı savunmaktay dılar Ardından harf devrım yopıldı. Bunu da 18 temmuz 1S32 de Turk Dılı Tetkık Cemıyeîı'nın kurulması ve Dıl Devrımınn ılk adımı olarak 26 eylul 1932 de Bırınci Tork Dıl Kurultayı nın toplanması ızledi tYenıden doğuş» oşamasınm önemlı bır donemecıne varılmıştı Amoç, Türk g bı yazmak, duşunmek. yaratmok, yenı Türk Insanını oluşturmak, coğdaş uygarlığın, bılımin doruklarına Türk duşjnces ni, goruşunu, anlayışını ulaştırmok, hatta onu da c<smak . Bır duşünön, Cumhurtyet devrlmlerlnjn bizl nerden olıp nereye getırdlğınl... Özellıkle Türkce nın daha doğrusu Osmonlıca denılen dıl salatasının o günlerde ne durumda olduğunu? .. Ömer Asım Aksoy'un dedığl gıbı «Bugun el'i yıl oncekl dıll kullanan tek kışı yoktur. Bızım Tukçemızin Cumhuriyet cağı Türkcesl oldugu oylesıne behrm ştır kı elll yıl öncekı bir yazıyı okurken gülmekten kendımızl alamıyoruz ve o zamanlarda dılımızıa ne ha.e duşurulmüş olduğunu görerek ağlamakh oluyoruz» Işte bır örnek 1924'tekl TeçktlatI Esaslye Kanununun 20 rraddesı tMeclls müzakeratı alenıdır ve harf^ yen neşroıunur. Fakat nlzamnamel dahılîde münderlo çeraıte tevfıkan Meclis hafl celseler dahi okdedebıllr ve hafi celseler muzakerâtının neşrl Meclısln karanna menuttur» Bu modde 1961 Anayasa'sında bakın ne olmuş «Meclis goruşmelerl açıktır ve ilgılı Meclısin Tutanak dergısmde tam olarak yoyınlanır MecUsler, ictuzük hukürnlenne uygun olarak kapalı oturumlar ycpabilır. Bu oturumlordakl göruşmeienn yayımı ılgıli Meclısin karanna bağlıdır > Şımdi kim kalkar da eskısl daha iyrydl. daha kolcy anlaşılıyordu dıyebılır? Böyle bırine, kocıfc gozuyle bakmazlar mı? Bugün de kimi kışıîer vor, dl) devrimınin surdunnekte oiotau ı erl atılımiarını "aşırı' buluyorlan "Kuşaklar arası' bog'an koparmamak gerekir dıyenler de var. Kuşaklararası bağı koparmamak ne demektir? Bunu başka b r yazıda ele almak gerekir. Zamandjr. uygarlıktır. teknık geuşmedir, kültür gerekslnmesldır kuşaklan bırbırıne karşıt duruma getıren. Bu da, kaçınılmaz bir djaımüur. yanlış, zararlı bir şey de değlldlr. Ben dedemın yoşamıyla ıSgislz bir toplum yaşamı içındeysem. elbeîte kl o kuşakla bemm kuşağımın arasında hıç bk benze1! k yckınlık olmayacaktır. Ben ucağa bıniyor. TV seyredıyor. cağdaş teknığın ve kültürün verılerinden yarorlanıyorum Atatürk Devrimınin yetıştırdigl kuşaklarla Osmanlı donemının kafasinı taşıyan kuşak. ya da o kuşaklarıo kofasını bugüne getirmek Isteyenlerle aramdo buyük ayrım olacak.. Benden sonrakl kuşaklarla benım aramda da olacağı. olması gerekeceğl gibl.« 1699 da Halıt Zıya Uşoklıgll şöyle yazmı$ cDenryor kl fazla ıügat1 Arabıyye v e Farisiyyeyl atalım. Meseid •gök" varken 'sema' nıcin kalsın? "Sema'yı kaldırıyoruz. •Semavaf, 'sümüv", 'semavı' bittabl beraber gidecek... 'SahariI semavaf, 'sümüvvl cenap", "nazarı semavr dıyemeyeceğız. Bakmız tatbıkatta blzden ne muhlm fedakâriık ıstenlyor. Bunlon nosıl feda ederiz, Yorabbll Bun'an sökmeye kalkışrr.ak ağzımıztn dlşlerlnl sökmek kabil'ndeo tfr teşobbüs! hatan^sk deflll mldlr?». HaHt Zlyo Uşakiıcıl kırk yıl sonra bakın ne yazrrnş bu koou(Arfcm 9. Scytada) EVET HAYIR T Dil Devrımi Tartışılmaz! Nasıl Bir Siyasal Düzen? # TARtHÎN TEKERLEĞÎNÎN GERÎYE DOĞRU DÖNDURÜLEMEYECEĞİ GERÇEĞt GOZONÜNDE TUTULARAK SİYASAL DUZENLEMEYE GİDtLMELt TEŞEKKÜR Geçirdığım rahatsızlık nedenıyle hastanede yattığım surece yakm ılgılerını esırgemeyen SSK Istanbul Hastanesı 2. Dahüıye Servısı Şefı, Iç Hastahklan Uzmanı. Doç. Dr. Toktamış ATEŞ Istartbul Universıtesi iktısot Fokültesl Siyaset Bılltni Kursusu temel ko$ulİGT> ^.sındadır Bu yontemda en kuctı< partı enn oyları da değerlenır ve o portınln parlamentoya katılma olasılığı dogar Bunun ise sayıstz yorarları vardır. • •• Memleketımlzde çc* partıll slstemın varlığı haklı olarak nlsbi temsil yöntemlne boğlanmakta. cmcok bu sıstem haksız bir bicımde eieştirilmekteöır. «Cok portitl slstem re|imi istıkrarsız kılor ve ekonomik gelışmeyi kosteklen göruşü tümüyte yaniıştır. Ekonomık gel'şme tek başına rejımm istikrarına bofllı olmadıgı gıbl, rejlmın istlkrarı da bir partlnln uzun syre yaşayon kabineler kurmosı demek deâildlr Rejimin ıstıkron demek, reılmln toplumun bınsylerinin gerekslnmelerıne ve beklentllerino uygun olması, sıyosal oyunun kurallarmın herkesce ama herkesçe benlmsenmesı demektir. (1). Ekonomık getışmeyle llglli birkac ömek de verebiliriz. Çift partl slstemlnın yaşadığı Ingiltere'de son yirml yıl İçınde büyOk ekonomık sorunlar cıkarken, aynı dönemde cok partlll sistemln çeçerii oldugu ve cok sık «hükümet bunolımlorının» cıktığı italya'da büyük bir ekonomik gelışme eağlanmıştır. Turklye'mizde de. 1950 1960 arosındakl güya Istikrarlı dönemdeki gelışme; 1960 • 1970, ya da 1970 1980 oralanndakl geüşmeden daha geridlr. Yukordaki örnekler olmasa b!'9, bızım durumumuzdakl bır ülkede coğunluk sısıemıne geçllmeye çabalonmosı ve c>ft PQr tı sıstemlnm canlandınlması büyük sorunlar crkartır. Blrlncl olarak; re|lme ve meş ru yollara olan înanç ve guven r sarsılır özellikle gencler ve a dikal uçlar siycsai sıstemın ya sal yollannın kendılerlnce «meş ru» olan duşüncelerıne kapalı olduğunu gorünce. yasat olmayan yollaro sapma eğılıml aösterebıürter. örneğın 1965't«> Turki/e Işcl Partıs' mılll baklye saveslnde TBMM'rs 15 temsı'd sokcrken. Törklye de s'vas2l cfnayet ve terör yoktu Ml"l baklye ka!dın'tp 1969 secımleri^de TÎP'lrt ternsMc1 scvısı 2">e duşunce, bundan yarorlanan rejirn değ'l. gençleri sokağa c&kerek karanlık emellerıne alet etmsk ısîe/en maceracılar oldu (Tabiı sılahli sağı analız dışı tutuyoruz) Anlamsız bır Inat ya da savsakla~ıayla secmen yaşını 18'e Indırmemek, 21'de tutmak da, gençlenmızı yasal olmayan yolhra ıten bır başka nedendır. Secmen yaşını 21 olarak alon A3D de nufusun %53'l, Fransa" da %651, Federol Almanya'da c i70'i va Ingııtere'de %75'l 21 yoşındo yukarı olup, «secmen» nıtelığını kazanırken. bu oran Turkı/e'de 1969 secımlerıyle IIgıi! olarak yaptığımız hesaplamalarda %44 2 Idı. Bugun bu oran biroz dcho düşmuş durumdadır. Ancak bu konudakl bulguiarımızı bır başka yazıda sunmok istıyorum • •* Çırt partl slstemıne dönmenın getırebılecegı büyük sakınca; kendı bağımsız s.yasal orgutlennın yaşama ve parlamentoya katılma şaisları olmayan radıkal gorüşlerın büyuk portılare sızmak arzuları olacaktır. Sıyasal sıstemde sağlıklı bır blçımde gözlenebılecek «yelpaze», örtülu bır bıcımde buyuk Partılerd9 ortaya çıkacak ve büyuK huzursuzîuklar doğabılecektlf Dr. Y. TURGUT ALADAĞ'a As. Dr. DOĞAN ORHAN'a As. Dr. FARUK ACARSOY'a hastahgımın ilk anında mudahale eden uzman dok> tor DOĞAN YILMAZER'e degerU dost doktor, ŞARIK AKYOL'a •e candan ilgisiyle dostluğunu esırgemeyen Başhekım Dr. MÜCAHİT AKMANOĞLU'na servıs hemşıre'eri ıle şekkuru borç bıhrim» tum ılgılı personele teSAFFET BERKAN {Cumhunyet: 605«) Üoüncu bayuk sorun, coğun IÜK s stemlnın ozunde haksız ve adaletsız bır SıStem olması dır Omegın 1954 seçımlerınde DP oylann %56,6'sını alcrak Mecnstekı ıskemıelerln V93.V ın. elao ederken; CHP oylann %34 8'nı almasıno karşın kazanaığı Iskemle oranı sadece ^ 5 7 ıdl 1957 seçımlerınde Isa Do oylann %47,3'ü ıle ls Ker!e.erın %69 5'ini CHP Ise cHarm %40,6'sı Ile Iskemlelem %29 1'lnl alabllmıştı B J SanıM # Camnurty« kasım dönemi kayrtları devarn ediyor Taksim, Aydede Cad.No.9 Tel: 45 21 82 49 89 29 (Ajans 70. 243) 604! Uatbaacilık v» NADİR NAOt MüdürO Rralne CSAKLIGtl. CUMHURtYET BASIN AHI\ IYM.AYI TAAHHÜT E.OEB 0 BÜROLAB : âMKARl Koanr Sofcsk 34/4 YeT!?efalI T«l : X7 M 36 17 58 68 18 33S5 C trMİR : Ra3!t Z!y» Bn!» No 85 K»t. 3 ^ei • 25 47 09 13 13 30 # âDANâ : Atatürk Cad Tarfc Ha»a Karıaın tj Hara E«t t 3 Ko : 13 Tel : 14 550 İS 73; ABONE ÜCRETLERİ Turt M K0 TQTt(L<«I TAKVÎM Tl EKİH I M Gene) Yayta 8 Oktay KURTBÖKE 900 1S00 1.800 SiJOu 1800 tmaak £.41 Gtoeş 7J3 öfi» QA 800 •• O«»etecna T J I S Ceaa.og'1 Tukoca& Cad Ho : 38 İI Po<ta Kutusu «46 tST«TBTTL Telc'oo • 90 71 0» Ofak Oereo grupiam* ve »Jııtogm* Strt aynca CLveulanir. «cka» Aboce •« tlan Tel: 18 33 S6 tktoffl 1SS1 Akfsm Tıta »44 18 U