Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İKt fVfcoc gön önce, coktan beri görmediğim lcin özledığım eskı bır orkadaşımı zıyoret ettim. iyi bır Osmanlıca kültüru olan bencton yaşlı olduğu halde cok dinç bir görünümü bttlunan bu arkadaşımla blrkoc saat süron tatlı 8öyleşid« anıdan anıya, konudan konuya otloyorak özlom dmdlrdik. Dostumun bir eksiğl. polttlka konularında hâlâ bugün bile Birlnci Dünya Savoşı koşullarmın havası lcinde yasamasidır. Son yıllarda gazetelerden başka bir şey ofcuyoıradığından, gözlerinln cabuk yorulduğundon yakınıyordu. Okuduğu ise. politfkayla ılgili haberlere cok az yer verdiği halde eğlence ve Spor konularıno renkll resimlerle birlıkte flenlş sütunlar ayıran bir gazeteydl. Dostumun gunümüz artistlert. Eurovision şarkı yarışması uzerlndekl bilgisine hayran kakJım. Bunc karşılık, Rus Afgan illşkileri konusunda hâlâ yüzyilımızın boşlorındakı ingiliz Afgan ilişkılerlndefcl styasal ortamda yaşadığını görüyordum: «Afganlılar kös dinlemlştlr. Vaktiyle Hındistan hududunda ingilizlere uzun yıliar kök söktürdüler ve sonundcr onları vatanlarından kovarak tetfklallerinl kazandılar. Düşün bir kere, o zamonki inglllz Imparatorluğu butün dünyaya haWm bulunuyordu. Ona bağlı ülkeleraen birınde botan güneş. öburunde doğardı. Cunkü beş kıtada da kolonlsl vordı. Bugünkü Rusya'dan cok Vuvvetllydl. Öyle olduğu halde Afganlılarla baş edemedl. Ruslar da boşedemlyecekler» dlyordu. Bafllama tontanal table gönOI Durdan hoş gelur âvâzi duhül Öztürkceye cevırmeden de anlaşılablflr ama, yenl kuşaklor icin ben ylrve eevireylm: cPo90 olmok lcin Işlnl gücünu bırakarak uğraşma; dovul ve zumayla kendinl ateşe atma ve dovtıtlu alayların görkemine kendlnl kaptırma. Davulun gürultüsu ancak uzaktan hoş gellr.» Nabî bu dlzelerinde «tabl» sözcüğünü ucüncG kez yinelememek lcin, eşanlamlı olan «dühül» sözcüğüne yer vermış, aynı sözcüğün yer aldığı şu dizelerl de aktarayım: Râhot Istersen takarrub etme bâbı devlete Gerçl ovazı dühül pek hoş gelirmiş durdan. Adını bilmedığim ozan şöyle dlyor: «Gercl davulun sesi uzaktan pek hoş gelir ama, eğer sen rahat etrrek istersen devlet kapısına yaklaşma.» Eskl dönemlerde gecerll olan bu öğüdün. «Davul görünce oynayan, mihrap görünce ağlayan» blrcok politıkacının politika arenasında kol gezme fırsat ve olanağını bulduğu cağımızda da gecerli oiduğunu söyleyecekler bulunabillr. Amo ben öyle düşünmüyorum. Gercek oydının görevl bu arenoyı, ülke sorunlarıyla yurekten ilgüenen ve bılımsef yöntemlerle calışan politikacılarla doldurmak lcin savaşım vermektlr. Bu savaşım ancak hic yılmadan, bıkmadan, usanmadan halkı aydınlatma yolunda yürümekle olur. Yukanda kucuk yaşta ezberiediğirriz türlü «davul» karşılıklarını ve bır takım dizelerl anlatırken körpe kafalarımızın nasıl bir savurganlıkla kullanıldığmı onlatmok istemiştim. Bunun tersine de bır omek vereyım: Ben: «Halkın sesi. hakkın sesıdir» anlamına çelen Latince «Vox popuü vox Dei» deyımini de o tarıhten bır yıl sonra Yozgafta öğrendim ve o zamandan berl hic unutmadım. Ne yazık kl bunu Fronsızca dersinde bıze öğreten. bir Türk değil, Bohor Kemol adında bir Musevi öğretmendü... Sevgill okuriarım bir aylık tatilfml kutlanmak lcin (şubatta yazamayacağım) ayrılırken «kös dlnlerrek» konusunu ele almomın nedenl, yalnız, en başta kendisinden söz ettiğlm arkodaşımla yaptığımız söyleşıde bu sözcüğün gec~ mesl değildir. O söyleşl sadece bir vesıle oldu Konunun ustünde böylesine durmamızın ası' nedeni, tam 38 yildon berl bu sutunlardo yapmış olduğumuz eleştirilerin «kös gümbürtüsü» duvarını bir turlu aşamamış ve Türkiye'mizin özledığimiz Ilerl oşamaya ulaşamamış olmasından doğan uzüntumüzdür. Martta boluşrrok üzere hoşca kalın!. (•) Davul üzerine pek cok atasözö ve deylm vordır Turkçe'de. Sevgill ve bllge dostum ömer Asım Aksoy'un olmez yapıtı, üc ciltllk Atasözleıi ve Deyimler Sözlüğu'nde; merakl.Tarı doyuracak bilgller vardır Biı dolonn yetmlş llroya cıkmosı üzerine bunlardan «Davul blzlm boynumuzda, tokmak IMF'nln ellndeı deylmlnl rahatco kullanablllriz. CUMHURtYET 27 OCAK 1SSO B olaylar ve görüşler KÖS Hıfzı Veldet VELİDEDEOĞLU dovul anlammo gelir. Neyzen Tevfik'ln, arkadaşımın okuduğu dörtlüğündeki: «Kulak asmaz davula dlnleyen elbette kösü» dızesınde bu Ikl sözcük bir arada kullanılmış; gök gürultüsu gibi ses cıkaran cenk davulunu dınleyen kişlnin öyle kücük dovul sesierine aldırmıyacağı, vurgulanmak istenmiş bununla. Hicbir sese, hıcbir eleştıriye, hicblr önerl ve uyarıya kulak asmayan, dahası. yüzüne tükürsen yağmur yağdı sanan kişiler de, yaşar bu ülkede. Bunlan anlatmok icin «kös dmieme&» ten daha güzel deyimler de var Türkcemlzde. Bu gibılere tYüzü davul derısl gıbı», ya da «Alın derisl değil davul derisl taştyor mübarek» derler (*). Rahmetll İsmet Paşa. Meclısteki bir tartışma sırasında böyle bozı polltikacılar lcin: «Yüzlerl kösele kaplı» deyirrınl kullanmıştı. Utanması, arlanması olmayan, bugün söyledlğlnl yarın yadsıyan kişiler icin kullanılır böyle loflar. Böylelerınin bütün rezıllıkleri kendinin de bulunduğu bir yerde ortayo dökülse yüzlerinde hicbir utanma beilrtısl görülmez. Suclamada bulunanların 6özlerıni, bir punduna getlrip davulcu yellenmesl gıbı araya götürmenın yolunu buiurlar ve sonra da hicblr şey olmamış glbi ellerinl oğuşturarofc karşısındaklnl suclu cıkarmak Isterler. «Hem suclu, hem güclüı de denillr bu glbilere. Bir ülkede, özellikle politika ortomındo. bövte kişilerin etkin eörevler başına gelmesl o ülke lcin felakettir. Çünku organlk olsun, ahloksal olsun hostalıklar coğunca bulaşıcı o4duklan halde, soğlık bulaşıcı değildır. Bu nedenle bu tür kişiler toplumdakl bıreylerin bir bölümünü de türlü yol. oyun ve tuzaklarla arsız ederler: Özellıkle dsmokrasilerde bunun öneml cok büyüktür. Ahlaksal bakırrdan sağlıklı olan kolay kolay başedemez bu gibllerle. «Kös» sözcüğunün uyandırdığı coğnşım benf cok gerilere, eğıtım yaşamımın uzak gecmlşlne de götürerek blrcok anımı canlandırdı: Hepsi de türlü bicımlerdekl «davul» anlamına gelen «kus». «tabl» «nekkare», «dühül» sözcüklerın: ben daha kücücük yaşımda Corum idadisınde (Ortookulunda), lisanı Osmani (Osmanlıco) dersinde oğrenmıştım «Kelımatı müteradlfe» derdık bunlara. Hemen hemen aynı anlorra gelen sözcükler demektir bu. Şimdı, cok yerınde olarak «eşanlamlı» denlliyor. Ayrıca ttabUın coğulunun «tubul» oiduğunu, davul caimofc yerlne «darbı tubul», davulcu yerlne de «tablbaz» veyo «tablzen» denılmesi gerektiğini öğrenmiştik. «Kus»un, coğunca deveyle taşınabılen kocaman davut, «tablıın isa bildiğımız davul anlomına geldiğini de bilmelıydık. Bu ıkisinl ayırmok icin o zamankı cocuk kafomla derin anlomını bir türlü kavrayamodığım şu aızelerl ezberlemiştik: Avavl düşmenl duymaz cemeR tab'ı saîd Dinlemlştlr bu clhanda nlce bln gümgüml ku» Bugünkü dile cevirlrsek şöyle demek gerek: «Mübarek deve düşmanın (kopeğin) havlamasını duymaz bile. Cünkü bu dünyada nıce bln defa kös gürlemesinl dlnlemiştir.» Bu dızelerde köpeğln havlaması, davul colmmasına, devenin taşıdığı kösün calınması İse gök çürleyişıne benzetllmektedlr. Bir de «Nekkare» var: Trampetten daha büyük davul demektir. Bu tür davul coğunca ikill olarak kullanılır ve buna «cifte nagara» denılırdl. Eski bir ozan «kus»u, dolunaya, «nekkare» yl de yıldrzlara benzeterek şu dızeleri yazmış: Ay gördüm ey felek ne gedadır settarefer Ben kOs dlnledlm, öte dursun nekkareler. Ozan burado diyor ki: «Ey felek. ben dolunoyı gördüm. onun yonında yıldızlar dilencl gibkllr: kös dinledin, davullar öte dursun.» Bütün bunlar süslu ve cinaslı anlatımlar. Amc ne yaran var? Bence hepsi belleği dolduran cdcvul tozu, minare gölgesi» gibı boş sözler. Bunların yerlne belleklerimizl daha yarorlı bilgllerle doldurabilirlerdi o zaman. 5«Â* Fiyatlar Serbest. Fikirler Yasak rsa adı IMF olan Uluslararası Para Fonu, yOzrie 51 payı 10 zengin Batı kapitalistinin elinde bulunon bankasal bir kuruluştur. Bu örgutte büyük patron ABD'dir. IMF, Botı kopitalizmine bağlı yoksul ülkelerde sürekll devalüasyonları öngörür; oma süper ewıdü«tri düzeyine varmış ABD, Federal Almanya. Japonya gibl üyelerinde devalüasyon başka anlamo gelir. Neden? Cünkü patron ABD icin Japon YenMnde veıya Almon Mark'mda bir devalüasyona göz yummak dunya pazarlarını yitirmek, üstellk Amerikan pazarını Japonya'ya veya Almanya'ya acmak demektir. Üretim gücü yüksek Botı kapitalistlen arasında bu acıdan bir cekişme sürer glder. Markin devaiüasyonu hemen bu ülkenin dev üretım çarklarını hızlandıracak, dış alım gellrlerl yükselecek, Almanya'nın yenl pazariara girmesini sağlayocaktır. ABD bunu bildiğ! lcin Federal Almanya'nın tepesinde süreklj gözetimınl sürdürur. Arada sırada, kücük oranlı da olsa dolar devalüe editdiğl zaman Amerika'nın dış ödemeler dengesl düzelir, cünku dış satımı (ihracatı) yükselir. Batı Alman Markı revalüe edlldiğl zaman, (Turkçe deyişle Markın değerl yükseltildıği zaman); ABD, Japonya, İngiltere, Fransa bir soluk alır. IMF, zengınler kulübündeki ic cellşkilerl gidermek ve dünya kapıtalızminın uyumunu sağlamak işlevlnl sürdürür; blrbirine dolontıış teKelcl kapltalist guclerin plonlama örgütü gibi colışır. Bu örgütün mazlum ülkelere dönük yüzünde süper kapitalızmin emperyalizml görülür. Emperyalist sistem lcinde yoksuliara uygulanan IMF recetesl aşağı yukarı hic değışmez: süreklj devalüasvonlaria zamlan «act llaç» olarak mazlum haHdora s * srk lcirlr. K Bugünkü teknlğin uloştığı aşamayı ve buıtun sovaş alantna olan yansımasmı arkadaşımo anlatnronın olanaksızlığını görünce susmayı ve konuyu başka alanlara aktarmoyı yeğledim. Cay lcerken sâzü «kös dlnlemiş» deyiml üzerine aotirdım. Bllindiğl gibl, «kös dinlemek». yaçamı boyunca cok sıkışık ve tehliketi durumlarla karçılaşmış olanların, öyle ozbuz seylere aldınş etmediğinl anlattnok icin kullanılon bir deylmdir. Yoşlı orkcdaşım bir ara sözö gunümuzdekl bazı politikacılara getlrerek öfkeyle attt tuttu. Milll Mücadeleye katılmış olduğu lcin Atatürk ve Inönu dönemlerlnl özlemle anıyor, ondan sonrakllerln hicblr Işe yararradıkları. memleketi bu hole getirdiklerl düşünceslni taşıyordu. Neyzen Tevflk'in su dörtlüğünu okudu bana: Kunt tafkır tto endlşeml Ihlöf etme Kulafc asmaz davula, dlnleyen elbette kösQ Bu mudur ahsenl takvim lle metheyledlğin Bu mudur Insan dlyo halkeylediğin eşşek surüsü. «Aman dostum, ne demek ıstiyorsun bununlo?» dediğimde yanıtı çu oldu: «Anlayana sivriSlnek saz, anlamoyana davul zurna az» ve ekledl: iBenim bildığlme göre, sen sivrisinek vızıltısına bile tahammül edemezsln, davula gerek yok.ı < Eve dönerken bu konuşmalarda gecen «kös» ve tdavul» sözcüklerine aklım tokıldı Bunlardon birlncisl Farsca «kus», Ikinclsl de Arapca «tablı sözcüklerınden dılimıze gecerek Türkceleşmiş. «kös» ve «tavul». sonra da «davul» olmuş ozturkceden (arksız sözcükler bunlar. «Kus» arabo veya deveyle taşınan cok büyük • ••• Madem k< söz kösten ve davuldan acıldı bunlar üzerine birkac bllgl daha vereyım: «KusI rahil» göc yerinde calınan «yola cıkmo davulu» na denilirdl Bu sözcük, mecazl olarak «ölüm davulu» anlamında da kullanılırdı. Divan ozanı Boki'nin bir kasıdesındeki: «Ahar calındı kusl rahil ettin irtihâl» dizesindekl «kusl rahil» bu anlamda kullanılmıştır. Başlarda davulun Osmanhoasının eş onlamlı sözcükleri arasında bir de cdühül»den söz etmlştım. Bu sözcük, .genellikle «davulun sesi uzaktan hoş gelır» atasözünü belirten dızelerde kullanılmıştır. örneğın, divan ozanı Nabi'nin şu dizelerinde anhm böyledir: Olma pâşc'ık lcür» âvâre Tablü Bumâ lle glrme nâr« "Sevmek Yardım Etmektir. BILİM DUNYASI 1970/t« 9 lira olan dolar, bugün 70 llra ofmuçtur. Ne demektir bu? Apacık Amerika, Türkiye'nln emeğinl kat kat ucuza satm alryor demektir. IMF'nin zoruyla sureklı enflasyonlar sarmalının anaforunda boğulan Türkiye ekonomlsl cökmüştür. Cünkü, Türkiye'nin drs pazarlan yoktur; Türkiye bir pazardır. Oyleyse Ankara Hükumetlerl nicln sık sık devaluosvon yapıyorlar? Devalüasyonların tümü, emperyalist düzenin dışlılerıne takılmış bir mazlum ülkede IMF'nln zoruyla gercekleştlrilmlş işlemlerdır. Korar merkezi dışardadır. Türkiye devaiüasyonu yaptığı zaman ne olur? Batı kapitalizml kesenin ağzını acar. bıraz borc verir, biraz dovlz olanağı sağlar. dışardan blraz işc dövızi gelir, dış satımlar biraz kolaylaşır. Bu «biraz»lar birleşerek ülkeyi emperyalızme «biraz» daha bağlar; bozuk düzenin «blraz» daha körtopal yürümesını sağlar. Hastalık Hastası. Molyer'in en guzel oyunlarından blrlsidir Bu komedıde cahil doktorlar bılgic görünmek lcin hep Latlnce deyımlerle konuşurlor. hastayı da şaşkma cevırırler Bunun gibl kapıtalızme bağlı ekonomistier de devalüasyon • enflasyon konusunda halkın anlamayacağı deyimlerle olayı karıştırırlar: «Hasto Adam»ı büsbutün şaşırtırlar Boyalı basın ise her enflasyonda birbirine benzer büyük başlıklor atar. Kazığı bu kez de halk yedı... Tencere daha pahalıya kaynıyacak... Ylne yandık... Amo artık denlz bltryor... Enflasyon batağında cırpınan Türklye'de 24 ocofcta nıcin devalüasvon yapıldı? Borc bulmak ıcm... Sözde karar veriiır verilmez 500 mılyon dolar gelecekmiş 500 miiyon dolar, ülkenin 2 aylık okaryakıt parosıdır Devalüasyonla bırlfkte zam paketl de acıldı. üstelik flyatlar serbest bırakıldı Bu demektir kl, Türk ekonomisınde orman yasası artık devlet yasasıdır; kazığı atabılen kazanacaktır Ve İşte vardığımız sonuc Türkıye'de fiyatlar serbest... Fikirler yasak. Uzayda Rasathane Kuruluyor OKTAY AKBAL • «Sevglstz bir uygarlık. mezorlıktan (arksızdır.ı. «önemli olan ürünlerl almak değil. tohumları ekmektlr», «Yaşamınızda bır şey eksıkse. bilın ki yeterı kadar yükseklere bakmıyorsunuz ondan.», «Kendınızden söz ederken "ben" demeym. onlardan söz ederken 'blz' deyln». «Sevmek, vermek değil. paylaşmaktır.» «Ekilen her sevgi er ya da gec ciceklenlr», «Blrlna verdığinlz zaman anlarsınız mutluluğa sahip olduğunuzu.». «En büyük mutsuzluk. kımseye yararlı olamamak. yaşamınızın hic bir ışe yaramadığını bllmektir», «Her Insanoğıunda bir 'insan' görmek. her Insanda bir kordeş' görmek». «Yaşomok. başkalannın yaşamasına yardım etmektir»... Bugün 27 Ocak 1980. Dunya Cüzzam Günu... Yukardaki sözleri, tüm yaşamını cüzzam hastalığıyla savaşmaya vermlş Fransız felsefecısl, hukukcusu ve gazetecısl Raoul Follerou'yo aittir 1903la doğan, 1977de ölen Follerou, tum yaşamını cüzzamlıların korunmasına ve bu hastalıkla savaşıma vermış bır büyük «ınsan». Otuz ıkl kez dünyayı dolaşmış, 102 ülkede cüzzamlılar konusunda görüşmeler yapmış, konferanslar vermiş... 1954de «Dünyo Cüzzamlılar Günu»nü kurmuş... Amacı, cüzzam hastalarmın daho İyi, ötekı hostalıklar kadar uvgiyle. ilgıyle insanco duygularla tedavı edılmelerlnl sağtamak... Bugün 137 ülke bu cüzzamlılar gününü kutlıryor «büyük bir buluşma günu» olarak... Türklye'de de Cüzzamla Savaş Derneğı var. Gucünün yettığince, sesını duyurabildıği tüm olanaklan kullonarak bu korkunc hastalıklo savaş veriyor... Bu, «öldürmeven. fakot korkunc sakatlıklara yol acon miskin hastalığı bilimsel adıylo «lepra»nın basili 1874'te kesfedılmlş 1946'ya kadar bilimsel bir savoşım verilemernış tüm dünyada Etkın bır tedavlsl olmadığı lcin cüzzomlıian tecrit etmek. ayrı bir kolonl yoşamına mahkum etmek tek c'kar yolmuş. Amo Sulfon adlı ilâcın kesflyle bu «tecrii etme» gereksiz olmuş. artık hastalar evlennde tedavi edilıyorlar yalnız özel durumlarda hastatarın hastonele''de bakılması kacınılmaz oluyor. Cüzzam bir yoksulluk hastalığıdır. İyi beslenmeme, sonra do zaTianında teaavı ed'lememe yüzünden gelişlr, yaygınlaşır Bu yüzden Batı Avrupa'da Amerıka'da Sovyetler Bırlıği'nde cüzzam'n izı kolmamıştır Türkıye'de ıs« azdır cüzzomiıiarın sayısı . Resmî kayıtlaro göre dörtbeş bin cüzzam hastas vardır. yalnız gercek sayının otuzkırk bıne cıkt'ğını söylüyor yetkililer... Önemli olan cocukların korunmasıdır cünkü cüzzam çocuklukta alınan bır hastalıktır Cüzzamla Savaş Derneğ1 yayınladığı bir kıtapcıkdo cüzzom sorununun nasıl cözümlenebileceğini şöyle ozetliyor. «Hasta hekim ve devlet ve bütün yurttaşların bırıeşmeslyle» .. Nasıl verem böyle bır sauaşımla önlenmış ise. mıkrobu vereminkıne pek benzeyen cüzzam da taranma. teşhıs ve tedaviyle girlşılecek büyük bir savaşla önlenır yok edillr... «Kımsenin tek boşına mutlu olmaya hakkı yoktur» der Follerou... Tek başına mutlu oimak bencilce bir duygudur... Mutlu bir ortamda gercekten mutluluk duyulur ancak Cevremızde oclık. yoksulluk Işkence, hastalıklar almış başını gltmiş, siz cekilıp evinize. kücük dünyanızo «ben mutluyum» dlye bağırın avazınız cıktığmca. bu olsa olsa korkunc bir mutsuzluğun belirtısldlrl... Turkiyede de cüzzamla savaşa kendlnl verenler. tam sözcüğüyle adayanlor var Bunlardan bırlnl tanıyorum, Prot Dr Türkârt Saylan... Kursüsünde verdığl derslerle, yazılaria konuşmalarla, dernek ealışmalarıyla cüzzamın ülkemlzdekı baş düşmanı olan bir bılim kadınımız... Onun gıbı başka heKimierımız. bilım adamlanmız insanları kurtarmak korumak amacıyle yanan ülkü erlerimlz var... «Yoşamok, başkalannın yaşarnasma yardım etmektir» dıyen ınsan dostu Follerau Dr Schvveıtzer gibl büyük bır ülkü adamıdır Boşuna yaşamamış .. Boşuna harcamamış zamanını... Insanlaro sunmus sevgısinı Insanları acıdan kurtarmak lcin calışmış... Tüm ınsonları özeıiıkie yoksuliarı Bövleleri «ölmez»ler de... Follerau gibı daha nlce ınsanlar var yervüzünde Kücük mutluluklar tcm değil, buyük acıları yenecek, ortadan kaldıracak topiumsa büyuk mutluluklar ardında koşan. savaşan ınsanlar bunlar... «Uygarlık yeryüzünde daha at adaletsızllk, daha az GCı daho az mutsuzluk olması icin; inatcı, tutkulu. sabtrlı bir savaşım vermek demektir..» E skllerln kölnat dedlği bugun genellikle kobul edılen kurama göre. bır büyük Patlama (Bıg Bang) sonucu oluşmuştur 1978 Nobel Flzık Ödulu'nun bu patlamaya a It (jürültüleri kaydeden Amerikalı Ikı bilgıne verıldiğınl oku yucularımız anımsayacaklardır. Kurama göre, Kozmık Yumur ta dıye adlandırılan son derece de yoğun bir madde kütlesl bırden potlamış ve icınde sıkış mış duran maddelen büyük bır hızlo uzaya yaymoya başlamış tır Bu gün evrende gördüğümüz galaksıler bır yayılmo sı rasında meydana gelmışlerdır. Son hesaplamalara göre evrende 500 mılyon galaksı. bunların her bırlnde de 10 ilâ 100 milyar yıldız vardır Golak sıler, öbekler halınde yaşamlorını sürdürmektedlr Örneğin, güneş kümemızın dahil bulunduğu Kehkeşan. yanl Samanyo lu (Ingılızcesı The Mılky Way, Fransızcası La Voıe Lactee) 20 galakslli bir kümenın bir elemanı'dır Evrenm böyle 4 yana cenlşlemesi. şişırılen bir balonun genışlemesıne benzetılmektedir. Bız bugün, bu evrenln ancak %90'lık bır kısmını bilmekteylz. En uctakl yüzde onluk kısmı hakkında hicblr bılgiye eahip değiliz. Vehbi BELGİL luş yeıinln kendllerinde olması lcin Col.fornıa. Colorado. lllinols. Mar Marylad ve New Jersey eyoletlerl yarış hal>ndedir. Burada: «Yerler dar mı geldı de milyonlarca dolara uzayda Is tasyon kuruluyor?» gıbı bir so ru aklo gelebılir Neden şudur: Bu gün en güclü teleskoplarla bile bız evrenin ancak % 90 lık bir kısmını görebılmekteyız Da ha ötedekl galoksılerden gelen ışıkları, mevcut teleskoplar, alamamaktadır Sonra. ev rende ültraviyole ışmları denen görünmeyen ışınlar da vardır. Atmosferımızce yutulan bu ışın lar yere ulaşmamaktadır. Bu ışınların kansere yol actığı ılerl eürülmektedir işte uzay rasathanesinin teleskopu bu bilin meyenleri acıklığa kovuşturacaktır. Neler araştırılacak? Uzay rasathanesınln yapacağı işler şöyle özetlenebılir: 1) Evrenin uc kısımlarındakl yıldızların dünyamıza göre uzaklaşma hızına bakılarak evre nl oluşturan Büyük Patlamanın 15 milyar yıl önce olduğu hesap lanmıştı. Bır cok yıldız bllımcılere göre ise evren 7,5 milyar yıl önce oluşmuştur Fakat uzaklaşma hızı bu £ün sanılamn Iki mıslldir Teleskop bu soruna bir cözüm getırecektlr. 2) Uzayda atmosfer olmadığından görüş uzaklığı daha bü yuk görüş netliği daha keskindlr. Atmosfenmiz. her türlü temizlenemeyen bır gözlük camı gibı olduğundan. bir cok bll gilen bizden saklamoktadır. Uzay rasathanesl en güclü teleskoplarla 8on derecede sonük olarok görülebilen yıldızları 100 kat daha parlak gorecek tir. Bu yıldızların ışıkları, dünyada canlılığın belirmesıne yol acan kımyasal mnddelerın kendılerlnde de olup olmadığını gösterecektir. 3) Güneşımizın cevresinde na sıl 9 gezegen dolaşıyorso başka golaksılerdeki güneşlerın cevrelehnde de gezejenlerın dolaştığına ait ipucları bulunmuştur Bu tür gezegenler hakkında da bılgl toplanacaktır. 4) Uzayda. Siyah Delık diye ad landırılan bir cok clslmlerın var lığı bir takım bellrtılerle saptanmıştır Fakat. bunlan henüz gören olmamıştır Cünkü Siyah Delıkler. güneşlmlzden kat kat büyük yıldızların sönerek ken dl üstlerine cökmeierı sonucu cok kücük. fakat cekimı cok güc lü madde kümelen meydana ge tirmeleriyle oluşmuşlardır Bun ların cekım gücü, ışıklonnın dışarı gıtmesini de önlemekte, hattâ yakınlarından gecen büyük gök cisimlerini de yutmaktadır Siyah deliklerm varlıklan kesinlıkle anlaşıldığında gök'ün derinlıklsnnden gelen Xışınlarının nereden geldikle rı de anlaşılacaktır 5) Uzoyda. radyo dalgalarına b^nzer dalgalar gönderen gök clsımlerınin varlığı da saptanmıştır İlk 1967 de farkıno varı tan bu cisimlere «pulsar» adı verilmektedir Bunlara «pulsar» denmesinın nedeni, radyo dalgalarını, tıpkı bir nabız atar gibi düzgün arahklarla gönder meleridir (Ingılızcede nabız anlamına gelen 'pulse' ve Latin cede «yıldızo ait» anlamına ge len 'stellar'ın son Iki harfınln blrleştırılmesıyle yapılmış bt> sozcuk) Bunlar hakkında da kesın bılgıler sağlanmak ıstenmektedır. 6) Uzayda. bir de, 1961 "de bu lunmuş olup «Ouasor» dıye adlandırılan cısımler vardır Bu sözcük de Yıldızo Benzeyen Radyo Kaynakları tenmının ingılızcesl olan «Ouasl stellar Radıo Sources»dan alınmış hecelerin, harflerin bırleştırilmesiyle oluşturulmuştur Quasar'lor da radyo dalgalorı ve görünen ışık dalgalan cıkartmaktadırlar Kimı quasarlar güneş kümemlzin dahll bulunduğu Samanyolu galaksi sinm kl bu galakside 100 mil var yıldız vardır cıkardığının bir mılyon katı radyo dal gası yaymaktadır Rasathane bunlan da Inceleyecektir. DtSK ECÎTtMKÜLTÜR MERKEZİ (DKM) 1 MAYIS AFtŞ YARIŞMASI Bilgi nasıl gelecek Yerden komuta lle evrenin uclannı. kenarlarını tarayacak olan teleskop (süperskop) galaksilerden. ytldızlardan gelen ışıkları, yansıtıcı ana ay nasına verecektir. Aynanın top ladığı ışık'ar birbirine en yakın zerreleri bile secebılen yüksek aynntılı (high resolutlon) özel televizyon alıcılarıyla ban da alınacak, bundaki resimler elektromanyetik dalgalar halınde yer merkezme göndertlecek, orada da resım hallne getirılecektlr (Resmin elektromanyetik dalgaya. eiektroman yetik dalganın resme nasıl cev rildlğinl Gazetemizin 18 nlsan 1978 tarihli sayısında "Uzaydan Resim' adıyla acıklamıştık) Resimler yer tetasyonundo değerlendinlecek ve bilim dün yasına acıklanacaktır. Yer İstasyonunun kendl top raklarında kurulmast icin 5 A merikon eyaletinln yarışma hallnde oiduğunu söylemiştik Bunun başlıca nedenl. gelecek o tuz yıl lcinde ostronoml dunyo sının nabzının bu merkezde ato cağmın biünmesidlr Şikogo Onl versitesı astronorrM ve ostroflzlk bölümunden David Schramm. yapılocak calışmalar hakında da şöyle demlştlr «Bin yenl evren bulacağız, cünkü bln kat daha fazla uzoy gözleyeceğlz.» O zaman şairlmlzım «Ne var acep ötesinde cıhonı deycurun (karanlık evrenln?» sorusu na belkl bir karşılık bulunacaktır. Amerlkado bir cok klmseler, odedikleri vergi'erın uzay işlerlne harcanmasına. şiddetle kar şı cıkmakta bu Işlere dökülen paranın sokağa atıimış olduğu nu sovunmaktodırlar Bu qib'ler şunu hic unutmomatıdırlarkl A merikayı b'nlerce yıl sonra anım satacak olan şeyler bu yoldaki horcamolar olacaktır, emperyalızm yolundakı calışmalorı de ğll Nitekim Sümeri. Eskl Mısırı, Finıkeyl. Eskl Yunanistanı da fetıhieriyle değil uycarlığa katkılarıyle antyoruz her guru Aflş yorışmasının konusu. İşc) sınfının blrilk mücadele ve dayanışmo günü olan «1 Mayıs»tır. Yarışma tüm sonatcılaro ocıktır. Yarışmayo katılan yapıtlar 50x70 cm. boyutundo olmalıdır Yapıtların son tesiim torihı 28 Maıt 1980 soat 17 00"dlr. Değertendırme sonucu secüecek bir yapıta 50 000 TLIİk DİSK Büyük Ödülü verılecektlr Ayrıcr 50 000 TU tutarındakı Özel Başorı Öctüllen en a? 5 en fazla 10 vapıt arasındo dcğıtılacaktır. Secfct Kurul Öyelerl: (Soyadlarının miştir) olfabetik strosma göre düzenıen Süperskop Evrenm nasıl yaratıldığının sır rı büyük ölcüde bu yuzde onluk uc kısımda gızlıdır. Işte bu uc kısmın da ıncelenmesi ıc'n hazırlanmış olan bır dev mercek şlmdı perdahlanma aşamosmda dır. 235 santıml (94 ınc) capın dakl merceğin yapımı, Amerikan Havacılık ve Uzay Doıreslnce Perkın Elmer Şırketı (Dan bury. Connectıcut)'ne ıhale edilmıştır Yapımına 1979 başlarında başlanan merceğin bütün işleri 1983"de tamamlanacaktır. Ancak, hemen ekleyellmkl mercek b'r yer rasathanesinde değil, bir uzay rasathanesinde kullanılacaktır. Bir teleskop'a (süperskop'a) yerleştirilecek mercek 1983 yılında Uzay Meklğl ile. dür.yadan 483 kılometre yükseklikte, yörüngeye oturtulacaktır. Uzay rasathanesınln tabli bir de yer Is'.asyonu olacaktır. Bu istasyonunun kuru ABeCe yayuüan YERLt VAZARLAR D t Z t S t ROMAN 1 Graf'iıcı YuTdoef Aftıntoş Ressom Cihat Arai Sanat Eleştırmenı Murat Belge OİSK Basm Yayın Daıresı Müdürü Tsvfik Bltgln Grafıkc' • Matboocı Ferlt Erkman Grolıitc< Bülent Erkmen Gratıkc! Mengü EHel OİSK Genel BaşkanveMİ Rıza Guven Şükran Kurdakui Yo/ot Karika'.üıcu Tan Oral Fotoğrofcı FHcret Otyam Aynntılı biigl lcin «DKM DİSK Merter S tesı, Topkapı. Istanbul» adresınden şartnome ısteyinlz. (Cumhunyet: 526) l S R D » ALAY1 /Mehmed OG T Güzel bir haf la sonumu geçirmek istiyorsunuı? BODRUMDAKİ PENCERE'yi göfünüz C.tMSİ, p a i f n 15:00 18.00^ Blraz roman, bıraz cöportaj, bl* raz anı, tkincl Dünya Savaşı yıl Ları Türkıye'sinden gerçekçl bir fcesat. Faşizme karşı mücadele eden biı aydının öğrencılik yılla rı... Kiirt Neco'nun düşünceleri... Akxcı,sürükleyici biı co~ man Nuruosmaniye c a d . 3 4 / 1 0 3 Ca<3alo<Şlu tSTANBUL VİLLAV SL Lâle OREN Kaloriferli ve hesaplı bir dinlenme yeri Üstelik Burhaniye. Edremit, Ayvalık çok yakın, bol bol gezebilirsiniz. ÖREN BURHANİYE, Tel: 343 (Cumhuriyet