Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İKİ CÜMHUR!YET 17 KASIM 1979 üksek öğretmen OTnıiunda ögrenciyken bakardım, cografyacılar toplanır gezıye gıder. tarıhçıler bırleşır muzelen gezer, matematıkçıler problem çözerlerdı. Ama bız felsefe ogrenımı yapanlar anlaşamaz. kaynaşamazdık Nedenım çok sonra şoyle yorumladım Matematık. tıp ya da mühendislık gıbı dallarda öğrenım gören kişüenn dm, sanat, toplum ve felsefe anlayışları değışık. hattâ kars.it da olsa mesleksel konularda anlaşabıhrler Oysa felsefe öğrenimı yapan kışının ugraş alartı da felsefe oidu mu anlasma konu ve olanagı azahyor Yalnız, şu da var Turkı>ede manış açısmdan uç tıp felsefecı olduğunu söyleyebılınz Kımılen var kı, hıç bır >ere gıremedıgl ya da felsefe öğrenımmı çok koîay sandıgı ıçın felsefe okumuş Bunlar bır araya ge'up soyleşebıhrler. Moda, pasta, kek yapımı, TV programlan gıbı konulardan, havadan, sudan soz edebıhrler KJap okumazlar, öğretmen olduklarında da öğrencılerını ya felsefeden bıktırır ya da felsefeyı tattırmadan koiayca sınıf geçınrler Kımılen de felsefeyı severek, seçerek okumuştur. Bunlar belh bır felsefı ınanca vanr, axoa ne yazık kı, orsda kalakalırlar Bır uçuncü felsefecı çeşıd] ıse gerçekten felsefecıdır Bunlar en karşıt goruşlere bıle saygı duyar cak denlı olgundurlar Anlamışlardır kı fel6efenın ozu tartışmayı ıçenr ve felsefecının en belırgm nıtelıği de hoşgörülü olmaktır Ve konuya bu açıdan bakacak olur lsek derım kı. bır kımse ozgün bır oğretı sahıbı de olsa hoşgorü düzeyıne ulaşamadı ise o kımse tam, gerçek felsefecı değıldır Şımdı, 1974 sonbaharında bır felsefe semınen düzenlendığıne bunu daha ıkı semlner ızlemış . ve bu semmerleri düzenleyen bır Felsefe Kurumu oluştuguna bakarak Turkıye'de gerçek felsefecılenn yetıştığmi Eöyleyebılınz Bu nedenle de kurucuiannı kutlar, bu semınerlenn sürdurulmesinl dılerım Özellıkle bu alanda en çok ugras verdıg] an!aş:lan Sayın Ioanna Kuçuradı'yi ve genç felsefecımız Füsun Altıok'u anmak yennde olur Y ::?••:> ölaiai^i •'••• •• > ^ t ^ : : • : : • '•••.*•'*»,<*••'*£ Felsefecilerin Söyleşileri Sami GÜRTÜRK Toplumbılım Emekçısl rıler bırbiriyie yetennce ılınhlı oltnamış Örneğın bırı egıtımden söz ederken bır baskası Batıya degınmış bır dıgen yazar yazı v e dıl üstunde durmuş Çünku bıldırı hazırlayanlann tümu felsefecı degıl Buna karşılık, bır felsefe kurumu çagrLLsı olarak konulanna fclsefenm bakış açısmdan yaklaşmışlar. Bö>lece de semmenn temel esprısıne ujuîmuş 1975'ın martında düzenlenen ıkinci seminer tam bir felsefe söyleşısı nıtelığ] kazanmış Çünkü «Turkıye'de Felsefe Eğıtımı» konusu ışlenmış bu semınerde Ayrıca konu ıkıye bolunerek incelenmış «Ilk ve Orta Oğretımde Felsefe». .Yuksek Oğretımde Felsefe» Böylece sırasıyla «Felsefe ve Ahlâk Dersien», «Mantık Dersı», Felsefe Oğretımı Yapan Cnıversıtelerde Felsefe», oosyalbılım Araştırmalarında ve Eğıtımde Felsefe». «Ögretım Kurumlan Dışında Felsefe Eğıtımı». «Yaym Dünyasında ve Kamuoyu Oluşturulmasında Felsefe». «Kamu Görevlılen ve Felsefe» konularında bıidırıler okunmuş ve haylı canlı ama gereğınce saygılı tartışmalar yapılmış Ilkınde olduğu gıbi bu semmere de felsefecı olmayan fakat felsefeye tlgi duyan kışıler de bıldırı getırmlş ve tartışmalara katılmış Bu, semınerin hem renk kazanmasına yol açmış hem de değışık sorun ve görüşlenn yansımasına neden olmuş Ömegm, Bülent Ecevıt'in «Sıyasal Sorumluluk Taşıyanlann Egi tımınde Felsefe» konulu bıldınsi gerçekten yararlı olmuş (Sırası gelmışken. kültur sorunlarma bu denh vakın ılgi duyan bır partı başkanının yet^mış oımasını ulkemızın daşun düzeyı açısmdan övunç venci bulduğumu belırtmek ısterım) E\et, katılanlar meslek açısmdan çeşıtîı (Keşke bu seırhnerlere tüm felsefecılerımız katılabüselerdı) Bu çeşıtlılıg] duzey açısmdan da gorebıhnz Ornegın katılanlardan kımisı jaşamı bos'unca uç feîsefe kitabı ya okumuş ya da okumamış ama değışık bır lıseye atamnca kendını Prof. sanarak semınere gelmış Sonra da, atlar nallanırken kurbağanm da ayagını uzatması örnegı o da kalkmış konuşmuş Seminerın bır başka ılgmç yanı da şu. Kımı konular uygulama açısmdan boşuna gündeme getırılmış Orneğm, orta oğretımde felsefe oğretımı yurdumuzda hakkıyla yapılamayan bır gorevdır Bunu daha önce «Turkiye de Felsefe Oğretımı Sorunu» başlıkh yazımda vurgulamıştım (Bak Özgur Insan Dergısi, Şubat 1976) Genç felsefeci Ali Kaymak da aynı gerçeğe parmak basmış Dün bu ülkede soldan soz eden ışten atılıyordu. Bugunse, sol ya da sağ göruş sezdıren köşe başında kurşunlanıyor Sanınm asıl sorun da bu Semınenn bir başka görüntüsü de hemen hıç b'r konuyu karara bağlayamayışıdır Bu belkı de semıner oluşundandır. Ancak, gönul ısterdı kı kımi öneraü konularda az ya da çok bır yaklaşım sağlansın Örneğın, klâsık mantık hayranı Prof. Necatı Öner ıle modern mantığın sevdahsı Teo Grunberg hazir bır araya gelmışken ve Semınerlere gelmce llki •Günümüzün Sorunlan» çevresinde ve çok genış kapsamlı olmuş Bu yuzden de sunulan bıldl hocalar hocası em Prof Nusret Hızır da orada ıken bu ıkı çatışık mantık sorunu çözümleyıcj bır «onuca vardınlabılırdı Keyse kı oturum Baskanı Savın Suat Sınan oglu kapanış konuşmasında şöyle bır genel değerlendırme yapmış «Mantığa çok büyuk yer aynldı Fakat Modern Mantığın, mustakıl oîarak mı felsefeve baglı mı yoksa Matematık ıçınde mı okutulması konusu. epey vaktımızı a'dıgı halde aicak dolaylı bır sonuca goturdu Oku'da Felsefsmn ve Mantığın olutulrrası ancak ne ma\satla okutulacagi açıkça tavm edıldıkten sonra, \fantıgm okutma şekİ! de oır çozume erışecektır » Semınerlenn ucuncüsu 1975 ın kasıımnda Vcipılmış Nadense bu kez agırlık felsefeden çok tarıhe Turkıye de Tarıh Eğıtım» ne varılm s Katılanlann yetkıs; ve sunulan bıldınlenn b lımsellıgi açısmdan en akademık semıner de bu cimuş Orneğm, 1 Murat Belge'nm g ndeme g^d'eı Materya'ıst Tanh Gorüşü» gerçekten duzeylı ve aydmlatıcı bıcımde ışlenıp tartışıîmış Sonuç olarak şunları vurgulamak gerekir: Once. bır «Felsefe Kurumu»nun oluşması sevındırıcı Bu kurumun çalışmalan Türk düşün yaşamına çok şeyler katabılır. Ara venlmış o'sa da . kı buna ınanmak ıstıyorum üç semıner duzenlenebılmış olması da umut vencı Özellıkle bu semınerİPrde akademık kanyer aranmayışı ayrıca dar akademık çevrelerın d sına çıkıJarak fe]sefecı olma>anlann da çagrıhşı gerçekten yararlı olmuş. Ama hepsmden önemlıs, adı geçen semınerlere sunulan bıldırıler ve bu bıldtnler nedenıyle vapılan tartışmalann bır kıtapta toplanması Kıtap T Tarıh Kurumu Basımevınde bas'lmış Bu nedenle de baskısı çok güzel Sonra dızgı yanlışlan hemen hıç yok Kuşkusuz bu bızde özlemı duyulan bır başan Yalnız ederının 350 lıra oluşu bır haylı duşundürücü Kurum bakımından bu belkı gereklıydı Ama ne var ki, Türkıye"de bu yapıtı kaç felsefe oğretmeni 9 satın alabıhr Hele konuya felsefe ögrenimı görenlerın satın alma gucu açısmdan bakınca' Epey gende kalan bu semmerleri, bu yaym nedenıyle dıle getırmeye çalıştım. 3 CHP Içi Muhalefet? cevlt hükumetl 1978"ın ocok ayında kurulduğu roman Turkıye 18 milyar dolar borc yükuyle 70 sente muhiac bır ülkeydı. Tekelcı kapitalızmın ağlarına dolanmış bır devlette CGP DP 11'lerle ucu ucuna guvenoyu ciabılen CHP'nin btr bakıma ellerı kol'arı bağlı sayılırdı Pekı, CHP nıçın boyle bır formulü benimseyerek sorum ustlenmıştı'' Partı ıktıdar yolunu hükumette acacağını sanıyordu Ne var kı Turkıye yı saran çemberın nasıl kırılacağını strateıık veya taktık planda düşünen ve bılen yoktu Hele muhalefet kanadından hükumete katılmış bazı bakanlar, bu alanda tam bılmçslzlık ıçındeydıler Ulkeyı sıkıştırıp soluksuz bırakan dovlz mengenesını kıracak bır formul yok muydu? IMF ıle ılışkılerin ıkırcıklı dalgolanmalarında zaman yıtırılırken seçmen kltlesındsn de koptş başıamıştı Oysa bugunlerden gerıye bak lınca «ıscı dovızlerme pnm> taktıgının (0 zamann koşullarmda) cok etk n bır Sılah olacogı anlosılmıştır B J s'lohlo bırl <te daha ılk haftalarda gerekçesı halka anlatılacak zam paketi bir kalemde uygulanacak; emekcı soluk aldıracak bır kesın vergf yasası cıkarılacaktı 1979'un Mayıs ayınao, (IMF. Ecevıt hükümetinı ıkıncl devalüasyon ıçın sıkıştırırken) uygulanan .şçıye prlmlı doviz formülüyle 640 mılyon dolar sağlanmamış mıydı? Sonuc şudur ki 22 aylık Ecevit hükumetl. strate|l ve taktıklerını yeterlnce saptayabümış değıldir: bu konuda hem partiıci 'ktıdar hem m*Jhalefet sorumludur. E • Sözler Uçar, Gerçek Kalır.. OKTAY AKBAL Eyet Hayır Eserlmiz temınatımızdır Köyle şehlr arasında fark bırakmayacağız, şehırde ne varsa koyde de o olacaktır. Uloşılmoyon yer kalmoyacaktır Turkıye n'n butun koylerıne e ektrık goturecegız Herkese ış bulacagız Herkes başını sokocak bır yuvaya sahıp olacak Herkese hekım V9 ılâc sağloyacağız Herkese emeklılık geîıreceğız Emeklı olmayon koylu kentlı kolmoyacak Toprakları sulayacağız Hen/ere sanayı tes slerı kuracağız Dogu ve Guney Doğu Anadolu'nun ve kolkınmada gerı kalmış dığer be(delenn en kısa zamcnda kalkınmosını sağlayacağız Gecekondulara tapu vereceğız ve butun ıhtıyaçlarını karşılayoccgız Askerlık muddetını azaltacağız 18 yaşını doldurmuş genclerımıze sec»r>e katı'ma hokkı tanıyacağız. Ihtıycrlarımızın tumune mooş baâlayacağız » Şu cnöa Turkıye Cumhurıyetının kırk ücüncü başbakonı olan Savın Suleyman Dem rel bu sözleri 4 hozıran 1977 akşamı TRT rodyolarında soylemıştı BİIdlğınlz gıbi 1977 secımlerınden sonra kurulan Ecevıt azınlık hükumetı bır ay bile gorevde kalamadı, guvenoyu alamadığı icın cek idı, yerını Demırel boşkanlığındo Me Ce hukumstı aldı 1977 sor.una dek ıkt.darda kalan Dem1 rel başkonlığındckı hükumet yukardakı sözlerınden kacmı gercekleştırdı' Soz vermek, mıkrofort ya da TV başıncfa otıp tutmak kolay ama ışbaşına gelınce o dedıklennı yermo getırmeK zor' »Herşeyl bir gunde halledeceğımızı hıçbır zaman söylemed m Sıh r vaadetmıyorum E\et bılıyorum memleketm cok meseleleri var Kımse/e sabredın demek mumkürt değıl Fakct qene söyluyorum hıc bır meseleyı bır gunde haileden kımse gorulmemıştır. sıhır vaadetmıyorum » Başbakan Demırel 12 kasım 1979 günü de böyle konuşmuştur tsle' cHerkese ış bulacağ'z Herkese yuva yapacagız» dıyen. her sorunu ıktıdara geldığınde cözümleyeceğırı apaçık bıldıren AP Genel Başkanı, ıktıdara ge!d ğı gun bütun bunlorı unutmuş, cElımde sıhır yok» dıyerek cdun dündur bugun başka bır gundür» ılkeslne sıkı sıkıyo yapmıştır' Denecek kı, pol tıkocılık bol bol söz vermek. umut uyandırmak sonra bunları bır yana ıtmek gunün gerçeklerıne gore konuşmaktır Kım boyle yapmıyor k ı ' Ecevıt de buyuk umutlar yaratmadı mı, bü7 yük tsozıler vermedı m ı Hangi bınnı gercekleştirdı? Bu polıtıka lıderlerının alışageldığımız tutumlarıdır Öyledır. ama bıze duşen de, polıtıkacılarımızı, sözleri ve davranışlarıylo bırbırıni tutmoyon vaadlerı ve bu voodlerı unutuvermelerıyie olcmek, tonımak ve kendıierı hokkında gereken olumsuz notu vermektır. Bay Demırel altıncı boşbakonlığına ılımh bir tutumla. banşcı bır gorünüşle, yumuşak sozlerle başlıyor Bu yorarlı bır hovc yorattı kendısı ıçın... «Fılmde sıhir yok» dıyor Sıkıntılann. acıların kolay geçmeyeceğını soylüyor Ecevıt 1978 başında ıktıdara geldığınde devraldığı cenkaznn nıtelığın halkın gozlen onüne sermesi gerekıyordu Demırel'e görevı bırakırken yaptığı beş saatlık gizlı acıklatıayo benzer bır konuşmayı yapsaydı, santrım ıcıne düştuğü zor du'umiardon daha kofaylıkla Sıyrılabılırdı Yuvorlak sözler'e sorunlorı gecıştırmek, üstslık de o sorunların üstesınden koloylıkla gelıneceğı ız1 len.m nı vermek CHP Gene Başkanın'n buyuk yanılgısı olm'jştur Bugun. Demırel o yanılgıya duşmek IStemıyor. Secm konuşmalorındakı «herşe/ı en kısa zamonda düzeltmek ıherkesı» ve «herçeyı» pembe umutlara sarıp sarmolamak yontemını bır /ana ıtıyor haİKa «gerçek acıdır kötudür. amo eiımden geld gı kadar caba harcayacağım» dıyor AP Genel Başkonı Suleyman DeTnrel'ın bu altmcı iktidarı bakalırr kaç oy sürecek? CHP hale bugünkü ıc ve dış etkılerle scrs>nîı ıcındekı CHP Demlrel kobınesının secırrlere kadar ışbaşmoa kalmasıno vcrdımcı Olmolıdır bence Ataturk ı'kelerı yolunaa vuruduğu MC dönemler ndekı gıbı aç rı mılıtanl"ra nreydanı kaptırmadığ, Anayasoyo ozgurluklerıne haklonno saygılı dovronr dığı su ece elbet.. Ecevıt'ın AP ağırl klı kabınesı nas isa «Demokratık SOIJ crograrrma vakışan bır şey yopomamısfıi Demıre! in gerçek AP kaoınesmden de cok onemlı cok vararlı ışler beklenemez Yanı. ha on bır AP lınm des'ekledığı Ece\ıt kab nesı ha Demirel'in AP"1 ye dayonon azınlık kabıresı Turk haİKi kendı yazg'Sina eaemen olmak zorundadır Çıkış yol rrını kurtnlus yortemlerım bılmcle orayacak bulacak, yaratacoktır Bugun ortadakı tek gerçek budur. Ikemızde henuz tonımı yetennce yapılamamış bir meslek grubu da galıba tEv kodınlığodır Genel nufus 8ayımlarındakl gibı bazı sayı8al formüllerde tMesleksızlen bölümü içınde yer alan aılenln en büyuk uretkenl bu cefakâr kadınlarımız. günümüze dek sosyal güvenceden yeterlnce pay alamamışlardır. Ev kadını deylnce, ceşıt ceşlt yüksek öğrenım dıplomaları ile mesJek sahıbı oldukları halde gorkemlı salönlarda sıkıntıdan catlayan, kuafor. rnoda ka bul gunü, bezık partısl, beş cayı kokteyl, balo, def le ızleyıcısi sosyete hanımlarını anlamak, sanınm kı, ötekıier acı sından buyuk haksız/ık olacak tır cötekıîer» ki, gunün ilk ısık larından, gecenin geç saat'erine dek tarla ıle ev carşı ıle mu'fak, gecekondu ıle djkkân kuyrukları sokak çesmesı ile çamaşır tenekesı arasında ömür çurüten, bu güp neplşıreceğım' sorusunun güncel dehşetı karşısında renkten ren ge gıren, sınırlerı gerg n gon lü üzgun, sayıları mılyonların üstundekı ev kodırılarıdır ve konumuz ışte saygı ıle ellerı öpülecek bu sessız, gcsterışsız kadıncıklardır. Pek coğumuz anılanna döndüğunde, bu saygıdeğer uretkenlerı. anoları, bacılan, hâlâ(arı nınelerı olarak anımsayacaklardır Statü hukukuna tâbi memur hanımlar, hızmet bağıtı ile çalıştırılan işçı hanımlar, ba ğımsız çalışan sanatkâr hanım lar, özeı banka veya sıgorta şırketlerı memurelerı hanımlar: T C Emeklı Sandığı Sosyal Sıgortalar Kurumu, Bağ Kur gıbi sosyaı auvenlık kuruluçlarınca sağlanmakta olon sosyal güvenceye paydaş olobılmışlerdır iyı kötü bugünlerinden ve yarınlarından kaygıaız yaşama olonağına kavuşmuşlardır. Oysa, bozuk duzenln her alandakı huzursuzluğundan bunalmış bezgın, kızgın bır kocanın öfkesınden, dızı dızı cocuk u Ev Kadınlarının Sosyal Güvencesi # BAĞKUR, HANGt KADININ YAŞAMINI GÜVENCEYE BAĞLAMAK İSTİYOR, ÇALIŞAN, ÜRETEN KADEVIN IVH, KEYFI YERINDE EV KADINLAREVIN MI? 2229 SAYILI YASA KÎME YARAR SAĞLADI. Selâhattin TURLA Sosyal Hızmetler Akademısi furyosından şaşkına dönmüş ojekı ev kodınları, Anayasamız anlammda h'c bır sosyal guvenceye sahıp değlldlrier Saçını supurge ettığı. gözünun ıçıne baktıgı erkeğınden gayrı hıç bır guvencesı olma yan bu kadınlarımızın da, 4/5/ 1979 tarıhınde yururluğe gıren 2229 sa/ı(ı Yasa'nın 31 maddesı ıle «Isteğe Bağlı Sıgorta» uygulamasıy'e BagKur'dan yarar landırılmaları düşunulmuştur. Bu maddeye göre, ev kad>nları BağKur teşkılâtına yazılı oiarak başvurmok saretıyle sıgortalı olabılecekier, ıstemıyor ıse ler yararlanmıyacaklardır. Isteğe baglı olarak sosyal güvenlık kapsamına alınmok oncelıkle Anayasamıza, sonra sos yal sıgortac lıgın uluslar arası zorurluluk prensıbıne ters duşmektedır Ayrıco, ıstenmeyen, Istemedığınden değ'l. gucu yet med gınden kapsam dışında kal maktadır. Ek geçıcı 4 maddeye göre, bu kımseler, sıgortalı oldukları tarıhten gerıye dcğru 10 yıllık sureyı, bır yıi ıcmde borçlanarak sankı 10 yıldan berı sıgortalı ımış gıbı sayılacaklardır. Her ne kadar ılk görünumu He onemıı ve cılell bır nufus ke Öğretım Görevllsl slminln sosyal güvenceye kavuşturulduğu sanılıyor ıse de, kapsam. sayısal yjiftden görün duğü kadar rahat gtifcşememıştır. ilk çünler, gazete manşetlerlnde, (Yedı mılyon ev kadını sıgorîclı oluyor) gıbı havalı haberlerle umutlar b.lenmış ıse de, uyguioma yme düzen n gereğı kısır donguden kurtularramıştır Bu yasadan, 10 yıl da borclanmak suretıyle yararlanabilecek ev kadını, en zayıfındcn 21600, en yağlısından 173 800 lırayı peşın veya 36 ay toksılle BağKur'a odemek zorundadır öte yandan. en düşük basomak (1 200 lıra) uzerınden %15 orcnında pnm cdeme'er kısacası uc ayda bır BoğKuıa 540 lıra oa kesenek vermele r gerekmektedir Zoten kerci' ücretmın vergl yukü sıgorıa prı m ıle diğsr kesıntılerlnden bunalmış koco pohalılık cenae res nde üstüne ustluk evdekı hatun ıçın de şu kadar slgor prıml ve bu kadar borclanTia ta^sidı odeyecektır Iste bu parasal nedenler qe cerı'erde resmi ağıziorın be >n t ğıne gore ancak or beş b n c vcrında ev kcdınının BağKu 1 a kayıt ısteğınde bulunou guru ortaya koycb .rrıstır Y*T kuşkusuz bu îteğln mut lu ekonomık duzeydekı salor, tıct mefendıisrınden geld'ğl de ccı bır gs'cektır Nerede kaidı Anoyasamızın 2 moddesının «Turkıye Cumhu rıyetı, ınsan hak'or na ve Başlangıçta belırtı'en temel ılkelere dayanan mıMı demokratık layık ve sosyal bır hukuk devleîıd r» lıukmj ıle aynı mcdc^enın « Her sınıf halk tabakaları ıcın refah soğlamayı kendısme vozıfe ed nen zamanımızm Devlef (refah devletı). ıktısaden zayıt olon kışılerl, bılhassa ışlerı bakımmdan boşkolarına tabı olan ışcı ve müs tahdem^rı her turlu dar gelirlılerı ve yoksul kımselerı hımaye edecektır » gerekçesının ilkesı Sımdı get de y ne Anayosa' ' nın 48 maddes.nın tHerkes sosyal auvenlık hakkına sahıptır» hukmune bokıp ıçin ıcin ağlama 2229 soyılı Yasanın tantana ile getınien hökmü kıme, ne yarar sağlamıştır? eAG KUR S gcrîa prımını ödemek bır ynna günlük nafakos'nı sağlamaktan acız a le topluluklarındakı garıban ev kadın arına mı voksa berbere. manıkürcuye Avrupa gezılerıne harcanab lecek kcşe*ı donmuş bütceye ılâveten eneklı ay lığı bekleyen ev hanımefendılen ne mı sosyal guvsnce getırmıştlr? Elbette kl mılyonlarca ev kadını bu reklamo beklenen ılg yı göstermemıştır Klm ıstemaz kocasınm kıt kanaat gelırıne Ikıncl bir emekM aylığı ekleysrek kadın ozgurlüğünun todını çıkarmayı hangı ev kadını istsmez? Sözüm ona kadın özgürlüğü nu ekonomık ozgurlükler dışında değerlendırerek yağlı ballı nutuk'ar çekenlerın kameralar karşısındo bülbul qıbı şakıyanlann kulakları cınlosm Programına bakarsanız CHP ne isçl sınıfı Ideolo|islni benımsemiştır, ne de dunya gorjşu smıfsal mantığa oturur CHP'nın programında sozü edılen demokratık devrım kavramıyla sosyalıstlerın omacladığı ulusal demokrat k devrım orasında bu bakımdan tork vardır Ancak ne olursa olsun, rrazlum ülkelerdekı demokratık ve ulusal bağımsızlığa dönuk holk okımlorının karakterlerl tekelci kapıtalızm çağında paha bıcllmez değerdedır Uçuncü Dünya'dakl bır antıemperyalıst eylem. kap^tal'st dünyada<i bır sosyal demokrat eylemden çok daha zengın devrımci Içerıkler taşımaktadır. Atatürk'le Lenın arasındakl tarihsel yakınlaşma ontlemperyalıst ortaklıktan kaynaklanır; ve mazlum ülkelerdeki ulusal demokratık devrımle sosyalıst mantığın buluştuğu noktayı vurgular CHP solu bu tarihsel cıkış norftas^ndan ka/noklanarak tıkır yapısmı kurabılır v* CHP programında alt'nı çızeceğı satırları bulab'lır Bu fıkır oluşumuyla bırl.kîe emekçı kıtlelerıne yaklaşabıtır, sendıka ve kooperatıflerle dayanışabııır CHP solcusu, Batı sosyal demokratıyla sosyolızm arasmdakı yaşam olanmı boylece arayıp bulobılir Ne varkı CHP ıcı rnuhalefetın şımdı Işbırlığıne gıren TopuzBaykal hızplerınde bu çaba hıç gorulmemıştır Acaba CHP sol kanatçıiannda bu çaba görülmüş mudur? YukarıdaKl ıkl paragrafı özetlfyelllm CHP hukümet dönemınde ulkenın ıcıne duştugü cemberl parçalıyacak bır s'raten ve taktık soptayamamış sol kanatçılar da partı ıcı rfevr mcıhğın fıkır ycpısım oluşturamamış pratığ m uygulayamamışlardır Yenılg'n n kızıştırdıgı ofkelı ortamda sen ben kavgası gecerlı olmuş delege ovunlarıylo vakıt yıtırılm ştır Boyle bır ortamda Ecevıt m kışılığı yıne tek toparlayıcı ağırlık o arak kalmıstır Bu ağırlık karşısında muhalefetm gen cekıl p beklemeyı yeğlemesı doğaldır Cünkü CHP ıçı muha'efette üc hızbın ortaklığı Kurultaydo ıkt dorı kazonsalar ne yopacoklordı? H'zıp başla'i başlarını e'leri arasına alarak bu soruya ıçtenl kle bır karşılik aradıklarında doyurucu bir yanıt bulab lecekier mıd.r' Içerığı belırsız tepkllerle ve bilınçslz öfkelerle süruyor partıiçı ıktıdar catışması Partı ıcı muhalefet (CHP b'T flkır partısfyse) bir fıkre oturtulmadon. ne yapacağını saytlam'aştırmodan1 arkasında ne aydınları bulacaktır. ne de emekçılerı... • t KAYSERİ ÜNİVERSİTESİ GEVHER NESÎBE TIP FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Aşağıda sınıfı derecesı ve ünvanları belirtılen kadrolara hemşıre alınacaktır Hemşıre'erden mecburl hizmetll olanlarm mecburi hızmet yukumİLİuklerının, Fakullemızce karşılanması clhetıne gıdılecektır l'gılenenlerın 31 12 1979 günu mesaı bıtımıne kadar Fakültemız Sekreterlığıne muracaatları rlca olunur. SINIFî UNVANI Sağiık Hizmetlen Hemşıre Yuksek Hems. Hemş're Yuksek Hemş DERECESI 5 6 6 7 7 8 9 10 11 12 ADEDİ 3 1 3 4 4 7 9 9 11 12 CBasm 23974) 8701 İSTANBUL DEVLET MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK AKADEMİSİ ELEKTRİK FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN 1184 \« 1750 Sayılı Yasalara göre D M M Akademısl ve Un^ersıte Doçentı unvonı almış bulunanlardan aşağıdakı kürsulere, Doçent Seçme Yonetmelığıne gore, Docent alınacaktır. Kursu Adı Elektrık Makınaları Kürsüsu Elektron k ^e TeıekomunıkasyOn Kürsusü Elektrık Tesıslerı Kursusu b.ektnk ve Elektronık Olcmeleri Kürsusü 1 1 1 1 Docent Docent Doçent Docent ASÎSTAN ALINACAKTIR Sosyal Hizmetler Akademisi Müdürlüğünden: 1 Sosyal Hlzmet temel bilim dallarında yetlşürilmek üzere aşağıda belırtılen koşulları tcşıyanlar arasından 4 (dört) Asıstan alınacaktır: o) Sosyal Hızmetler Akcdemısınden, veya Yurtıcl veya Yurtdışındakı benzerı ve denklıklen kabul edılmış, Sosyal Hızmet Yuksek Öğrenım Kuruluşlcrından mezun olmak, b) 35 yaşmdan büyük clmamak, c) Ingıiiîce Almonca veyo Fra^sızco dıllarmden b!rinden yaoılacak sınavda başcrı gostermek d) Yazılı ve mülâkat şeklınde yapılacak sınavda ba$anlı olmak 2 Koşulları te^yan ısteklılerın en gec 7 Aralık 1979 Cuma gunu saat 17 00 ye kadar öğrenım durumlar m ve sınava gıreceklen yabancı dıh belırten b rer dılekce He Sosyal Hızmetler Akcdemısı Muduriuğü Cıftasfalt, No 1S3 Keoıören/Ankara, cdresıne başvurmaları ilân olunur (Basın 23671) 8711 İLAN KARTAL SULH HUKUK HAKİMLİĞİNDEN 1979/1625 Kartol Sulh Hukuk Mahkemeslnln 12 111979 tarıh ve 1979/1625 esas. 1979/1562 sayılı kararı Me Edırne, Msrkez, Yağcılı koyü. Hone 134 cılt 13 sahıfe 127'de nüfusa kayıtlı Tcyvıp ve Hanıfe den olma 19S3 D lu Mıthat Topaç. 1967 D lu Gulten Topaç 19S8 D lu Sengül Topac ve 1975 D lu Metın Topac a Dovılorı Kortol Yokacık, Ca f şı mahallesı hane 493 cıit 32/8 sahlfe 13'de kayıth Recep ve Etfldeden 1339 öoüıma Ibrahım Ocan vosı olorak tayın edılmıstır llar» olunur. (Basın 8251) 8693 ligllılerın bu konudaki dılekçelerlne özgscnışlerınl, yayınlarını ve Docentl'k belgelennı ekleyersk 3 Aralık 1979 gunu meso sonuna kadar müracaatiorı ılân olunur. (Basm. 24003) 8700 YÜKSEK ÖĞRENİM KREDİ VE YURTLAR KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 1979 1980 öğretım yılında kurumumuzea ven'ecek yuksek öğrenım kredısı ıcın başvurular 15 kasım 197917 aralık 1979 tarıhlerı arasında kabul edılecektır 2 Kredı Isleme dııekcesi ve bılgi formlorı ıle kılcvuz (Kredı ısteme dılekcesı kılavuzun ıçerısmdedır) (Kredı ısteme dılekçesı kılavuşun ıçerısmdedır) 3 Düzenlenen kredı ıs'eme dl'ekcesı ve durum bıldlrges1 kurum adresıne elden venlecek ya da posta Ile gonderılecektır (Kılcvu? qondenlmeverektır) 4 Süresınde ycpıimc\ an başvurular ışleme konulmayacaktır. TRABZON TIP FAKÜLTESİ DEKANLIĞINDAN Fakültemıze aşağıda Bilım Dallanna karşılarında yazılı tarıhlerde sınavla Asıstan alınacaktır Istekl'lerın Müracoat formlarmı sınav günundefi bır gün öncesıne kadar Hacettepe Ünı^ersıtesı ıcındekı Dekanlığımıza tesl m etmelsrı gereknnekiedır. Duyurulur Anestezıvoloıı ve Reanımasyon 19 111979 Radyo'oıı 19 11 1979 Göğus Kalp Damar Cerrahisl 20111979 (Pedıyatnk Torasık Kalp • Damar Cerrahisı) Mıkrobıyoloil 21 11 1979 Noroloıı 23 11 1979 Blyokımya 26 11 1979 (Basın 24076) 8697 TOPLA NT I •"949 yrlı KAP.A HARP OKULU mezunlan 1 Arolık 1979 gunu 19 30'do Kalender Ordu Ev nde aılece toplanıyoruz. TERTIP HEYETİ Rez 22 65 24 22 50 37 26 73 02 45 45 38 Cumhunyet 8705 İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN istanbul Onlversıtesl Yabancı Dıller Okuluna 657 sayılı kanuna tabı Ingılızce okutmanı a'naca<tır Istek'ıierm 30 11 1979 cuma gunu saat 17 00'ye kadar müractjat formu doidurmak üzere bır (oloğ'of ıle Yabancı Dlller Okuiu Müdurluğune (Süleymonlye K;rozlı Mescıt cad No. 31) başvurmaları (Bosm 24079) 8686 HEDEF DEV BİR DENİZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞINIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULASABTTJRIZ. (Basm 23948) 8702