25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ALTI CUMHURİYET 3 EYLÜL 1978 5ÛYIL ONCE Cumhuriyei 3.9.1928 yahatleri V'alı Vekili ve Jandarma Kumandanı ve Polis Müdürü beyierle kaza erkânı ve haJk tarafından sevınçle karşıianmıştır. Gazi Hazretleri bu seyahatlerinde 1 vakit vaki otomobillerinden inerek diyorlardı kİ: El kitaplarından yoksunuz Kitop okurunun çok oz olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Gerceği rakamlann dıliyle üet meye calışırsak kitaplorın ortalama basımınm beş bini gec mediğini soyleyebiliriz. Beş bin boskı, okur sa>, ;sınin ve nüfusun artması go2onunde bulundurularak duşünülürse hic de övunulecek bır sonuc değildır. Çok satan k;taplorın yalnız ca roman olmcoığını söylemekle roman dışı (non fıction) bilgi kitoplarına da bir ilgi yönelmesi olciuğunu belirtiyoruz. Bunca şenliğin yapıldığı. şenliklerde ceşitli sanat dollarmda etkinlıklere rcstlandığı ortamda ne yazık ki bunun temelini oluşturocak yayınlar yoktur. Tek cümleyle özetlersek herhangi bır sonot kolunda ilk bilgiyi verecek kitaplardan yoksunuz. O bakımdon da ha gelişkin kapsomlı kitaplora yönelecek okur yıâmı yeîıştıremiyoruz. Bu lur kıtopları ya vmlamak yclnızcc devletın görevlerı orasindcdır dıyeniere ka tılamoyız. Ama ticari amocia kurulmuş yayır.evlerınin kendilerinden yohızca niîeükli kitap lar yayınlanmasını bekleniek bizi ancak düş kınklığına uâratır. Kultur Bokonlığımn yeni cahşmalarında temel kitaplarm ve konulara ilk yaklaşımı sağloyacak el kitoplarmın yoyın .Doğan cuz baskısında 20 lırayo satılır O zaman okur coğunluğu kitaba ulaşma olanağına kavuşur. Acoba uikem.zde de böyle bir girişim gercekleştirilebilınır mı? Şimdiiik hcyır dıyeceğiz. Cunku bizım kıtopların basıldığı ücüncü hamıjr kâğıttan daha kötü kitap kâğıdı yoktur, daha ucuz kâpıt olmayışı sorununu bir başko sorun da izler. Cep kitab: olarak bcsılan kıtaDİarırı baskı sayısı yüzbinlere vanr, bcuz moliyeti sürum dengelemektedir. Şimdiiik böyle bir durum da bizim yoymcılığımız icın geçerli değildir, cunku henüz bütün cırpınmalarına karşın yayıncılığımız HIZLAN REİSİCUMHUR VE DONANMAMIZ Se^giii Gaiimiz Çanakkale'yi ziyaretten sonra Maydosa ve Anafartalara gitmişlerdir. Evvelki geceden beri donanmamızın manevralarını da takip buyurmuşlardır. Gari hazretlerinin donanma kumandanlıgına emirnameleri. Istanbul'da bulunduğumuz andan itibaren bililtizam verdiğim eşkal vaziyetlerds: 1 Içinde bulundugumu^ şeraite nazaran İstanbuldan hareket için katettigimiz zamam çok bulmadım. 2 Bahri ve kara aJâkadar olarak donanmaya verdiğim vazifeleri muvaffakiyetle ifa ettiniz. 3 Geco harekâtında gösterdiğiniz dikkat mucibi memnuniyettir. 4 Bilhassa verdiğim faraziyata göre muhtelif vaziyetlerde ve muntazam tedbiıiere samil tasavvurlarınızı ve kararlarınızı şayanı takdir buldum. 5 Donanmamızın bugünkü int.izam ve mükemmeliyetinden çok memnun ve müftehirim. Donanma kumandanına ve diğer kumandanlanna, zabitlerine ve bilumum askerlerine teşekkür ederim. Bn tarz himmet. ve mesainizin mılletimce daima takdirle karşılanacagına şüphe yoktur. Reisirumhur Gazi Hazretleri bu se Sanatın herhangi bir türünde konuya ortadan giren yazılar ve TV programları ilk bilgilcrin okur çoğunluğuna ulasamamasının bashca nedenidir Burası ilk karRrgâhı mı kurdugum yerdir. Burası düşmana ılk darbeyi vurduğum yerdir. Burası... Ve burade harp zamanuıdan kalma infimk etmemış paslı bir fişek Gazi'ye takdim edilmistır. Dil heyetinrfen teblıg olunmuştur: • Resmi devair ve müpssesat tarafından yeni harflerle yazılan unvan saireyi gösterir levhalarda bazı yaniışlıklar göze ilişmektedir. İlk günler için biraz tabii olmakla beraber fikirlere teşevvüş vermek itibarile muzir o!an bu yanlışlara mani olmak üzere yazılacak olan yazılann birer suretleri pullu bir zarfla beraber heyetimize gönderildigi takdirde tashih ve iade edilecegi ilân olunur.» Bililtizam: Dıleyerek, ısteyerek Şeraıt. Kosullar Bahri Deruz Alâkadar: İlgili Bilhassa: Ozellikle Şamü: Kapsayan Müftehirim. Övünürüm Kcza erkâni: İlçe ilçri gelenlerı Teşevvüş: Karışıkhk. lanmcısının programlaştırıldığını oçrenmiş buiunuyoruz. Kiiapiann pa'ıaiı olduğünu soyleyeniere karşı daima şu korşılık venlir. Bizde kitap en ucuz metadır. ilk bakışta doğru görünen bu sozun tersi de doğrudur. Batı ulkeierinde özel lıkle yayınlanan ilk baskı kitoplar pahaiıdır ama, ciltlıdir. iyi kâğıda basilmıştır. Bizim kitabı.Tiızın uc misiı fıyatına satılır. Poholı ve ciltlı basılan kitapları bir yıl icinte cep kitapları tıaskılan izler. 200 lıraya aldıgınız ciltli, iyi köğıtlı kitap u Devlet Tivatroları, 1. Ankara Halk Senüai'ne 4 ovun ile katıhyor ANKARA Ankara Beledıyesi tarafından Ankara'da ılk kez düzenienen Bırınci Ankara Hclk Şeniığı'ne Devlet Tiyotroları dbrt oyunla katılacaktır. 515 eylül tarıhleri arasındo yapılacok ol"n c1. A:ıknra Halk Şeniiğunde Deviet Tiyatroları «Cephede Piknık», tOrta Oyunu», tMeddah» ve sTopuzluıyu sergileyecektir. Devlet Vıyatroları ilk kez böyle bir şenıikta yer olan ve perdelerını ücretsiz olarak gecekonduda yaşayan holka acacaktır. Sahnelerın yer değiştirmesi yolu/le ayrı ayrı semtlere sergılenecek oyunlar, bazen bir pazar yen. bazen bır park, bazen de bir cadır içinde halka sunulacaktır. HALKA ACIK DÖRT OYUN Devlet Tivatrolannın 1. Ankara Holk Şenüğınde halka ücretsiz olarak sunncağı Ferrondo Arrabol'ın eserlerınden Cephede Piknık» odlı yopıtıni. Ferdı Msrter sanneye koymuş. oyunun dekor ve kostumlerını de Güven Oktem hazırlamıştır. 1. Ankara Halk ŞenliğındR yer olan ovunlardan «Orta Oyunu^nu Ergun Ucucu sahneye koymuş. dekor ve kostumlenni Güven Öktem hozırlamıstır. Şenlıkte yine Ergun Ucucu'nun sahneye koy duâu «Topuzlu» adlı yapıi başkentlıiere sunulocaktır. POLATLI ŞENLİĞİ Öte yandan, Devlet Tiyatrolarınm Polatlı Beledıyesi tarofından 1315 eylul tarihleri arasm6a düzenienen «Polatlı Senliğune de 1. Ankora Senlığı'nde sergüenen «Cepheds Pıknik», «Orto Oyunu». «Meddah» vs «TopuzJu» adiı oyunlarla kotılacogı biıdırilmektedir. (a a) Hamit Görele'yi düsünürken... Türkkaya ATAÖV Kırk yılı oşan sanat uğraşında anla tım gucunu saygınlıkla konıtlayan Hamit Gorele'yı (doğumu 1903). kısa bır sure once. Ankara'da tanıdım. Bırkoc ışııiı ızlemenin yanıboşında, TRf'r.ııze uzunco Pır program sunmak icın gelnnştı Ankara'ya. Gercı sanat göruşle.ı, sonrakı kuşoklara duyurulmak uzere, İs tonbul da banta alınıp arşivienmisti omo. resmımıze yeni bır tad getıren Gorelenın yalnız yapıtlarını değ;l. el yazı.arını bile loployıp ulusol kulrıjr hnzınemizın parcaları arasına katmcnın zomanı cokton gelmıştı. Bunları soy'er ., abartmo eğlJt'mi icinde değilım. Yurt cışında boyle göftfüm, •değerlerimizin on cok boylesıne titiz bir yaklaşımla korunabıleceği Inancındayım. Ve bunları Sayın Gorelenın yolnız 75 yaşında olmasından ötürü de söylüyor değiiim. Yaşlanan sanatcılanmıza gereğinde olağanüstü ilgiyi şort gören ve gösteren bırıyim. Ancok, benim burada dikkatleri cekmek istediöim ilgi devletin tünı kuruluşlanvla ve toplumun bir kullur ciüzeyıne ulaşmış olmasının ifadesı olarak gösterılmesi gereken ilgıdir. Sivin Görele'ye TRTmızin görevlilerı herhnl de gerekll nezoketi göstermekten geri kaimamışlar, oncak istediği t/zun ç.ekım. hattâ kısası bile yopılamn.'rııştır. Oysa, daha 1932'de Poris'te cBüyuk Modern Galernde düzenienen kaımo sergide «Firovunun Korısı» ve <Odalık» adlı resimleriyle Cezanne, Matisse, Picasso. Bonnard, Lhote ve Soutine gi bi coğımızın ünlü sanatcıları arasında yer o ; on Gorele. Türk resminın modern leşme dönemınde sanat savaşımını direncle sürdürmesini bilen bıriydi. Matisse ve Bonnard sevgısi ıle gittiği Paris' ten Picosso ve Broque hayronı olarak dönrnüş. asıl Kandinsky'nin restmde yoptığı devriml benımseyerek renklsri dogo yapısına uyorak kullanma yenne istediğimiz gibi kullanma özgürlüğünü vurgulamıştı. 1967'deki sergisi dolayısıy la acıkladığı çağdaş sanat hakkındoki düşüncelerinde tavrını ne güzel cnlatır... Öyle ya, yeşil ağacta olduğu icın değü, ağac yeşil olduğu icin güzeldir. Hamit Görele resmimlze gercekten yeni bir tad getirmiştir. 1945'de «Ulus» gazetesinde yayınlonan bir yazısında şöyle diyordu: «Bu günlere nasıl eriştiğimizin acı hikâyesıni onlatacak değilim. Nasıl bir sonat fedai si olduğumuzu ancak gelecek nesiller ve sanat tarihi. çağımızın ressamını onarken farkedecektir.» Bu yorgı doğru dur. Ancak, şimdikl kuşağın do bazı şeyleri farketmesl yalnız görevi değil, hakkıdır da. Avrupa'dakl komşularımız en olgun yapıtlarını veremeden ölen sa natcıların doğdukları evleri bile cokton müze yapmışlardır. Boğdatlı ressam dos tum Hâmudi'yi bir Orta Avrupa ölkesi, adma müze kurma koşuluyla cağırıyordu. Mısır'da seksenlik Seif'in olağanustü üretkenliğine yaraşır bir müze aranıyordu iskenderiye'de. Şubotta Hindistan'doydım. Yunanlılar başkent Yeni Delhi'de Sakız Adasının değirmenleri, Midilli'nin beyoz ve mavl evlerinl gösteren yabancı dildekl renkli kitaplarını sergiliyorlar. Yunan sanatlorının oyrıntılarını tanıtmağa ca balıyorlor, hergün bir Yunanlı Profesör Yunan kültürü ve uygarlığı üştüns konuşma yapıyordu. Oysa, Ingüizler gelmeden önce, Hind tarihinin dörtyüz yılı Türklerle yuğrulmuştur. Biz böyle sine olumlu bir ortamda bile, Hind televizyonuna kendi ülkemiz, kültürümüz ve sanatımız hakkında ödunc olorak bir tek fılm bile veremiyorduk. Gecen Şubatta Hind televizyonuna Türkiye ile herhangi bir film göndermeğe söz ver miştim. Dört aydır burokrasimizl oşarak başoramadım. Ama gün gelir, Görele'nln ve daha nlcelerinin yalnız vapıtları değil, mek tupları ve fotoârafları köse • bucak ora SAKINCALI PİYADE YARIN BAŞLIYOR Ankara Sanat Tiyatrosu fAST) ralışoııian yarındon başlavarak bır ay sure/ie Uğur Mumcu'nun yazdığı «Sakmcalı Pıyade» adlı oyunu Harbıya Ksn ter Tıyotrosu'ndo sergıleyecekfır, Gcctiğımız donem sahnelendığı Anndolunun ceşitli kentlerınde ve Ankara'da büyuk ılgiyle karşılanar «Sakıncai: Pıyade». aynı adlı kitaptan vazcr ve AST calışanlorı tarafından gelişîırilmıştır. 12 Mort faşizmınin holka tüîn yurtseverlere ve aydınlara uygulao'ığ: boskı ve terörü ocık bır bıcımden anlatmakta. bu arada fasizmin kımı zaman bılg!sizl:kten. kımi zaman do on yargılardon ötürü icine düştüğu gülunc durunılan gozler önüne sermektedir. Başrolünü Rana Cabbar'ın oynadı< ı yapıt Rutkay Aziz tarafından yonetıl5 makteriır. Ovunun müzığıni ise Tımur S9lcuk gercekleşfirmiştır. Fotograffa. cSakıncolı Pıyodeden bir on görülüyor. bır endüstrı olrnamştır. Kultur Bakaniığının yaym po lıtikaTiıza bir yön vermesi gsrekıyor, buna devletin mudahale^ı damgasını basmadan iyi ce düşunmeliyi^. Sanatın. eder biyaiın ilgi görmediğinden yakınırız. ama yakınmanın ardındaki gerceğe değinmeyiz. Oysa Turk resım tarihîni öğrenmek ısteysn bir ortcokul oğrencisi bu bilgiyi ceşızi' kitaplardan derlemek zorundadır. Ayrıca derlediği bi'gıler bu resim bilgisıni bir sevgiye donuştürmek ozelliğinden de yoksundur. Kotü baskılı kitoplarda karalamalor bicimındo gordüğü tablo lardan neyi aniayabilır ki... S:nemo tarıhimize. sınema tn nhıne merak scran bir kişiye hangi kıtabı schk vereceksiniz. Gene ayrı oyn yayınlanm;ş bır yayın sısteınatiğine bağlı olmayan yapıtlar toplomını onermekten başka elimızden ne g9lır ki... Öğreterek iletmeyl başaramadığımızın kanıtı yolnız kitap lar alanında değil hıc kuşku suz. Televızyon. radyo gibi yayın organı'arımızdo da durum aynı. Bır sanat, edebiyat prog ramında bakıyorsunuz. yapıtlorı uzerıne seminer ödevlerinde yer alabılecek cumlelerle donatıimış yorumlor. Bunu onlaya bilmek icin o dolın tarihini. ülkemızdeki gelişımini bileceksiniz, o sanatcmın da sanatını tanıyacaksınız, ışte ondon sonra yorumlar. aynntıda varolan yorgılar sıze bır şey söyleyebilir. Boylesıne bir tavn beklemeye kimin hokkı vordır, üst düzevde yapılan colışmcların o sanat dolına bir okur kozondıracağı. bir seyırc kazandıracagı savını kım yalon soyîemeden savunabilır. Sanat, edebiyat k,ovıam'onnın olfabesıne e<5i!en kitoplar Okunmadan bıraenbîre rr.croivenın ust hasomoklonndakı tortışmolor ko! gezivor. Şenliklsrın yopıldığı. sergilerının ocldığı, tiyatro vs smemo etkinliklerınin yoğunlaştığı bir ortoır.da bu konulan iceren bır el kıtabının, yoksunluğunu cekıyoruz. Belki bir bolüm sözluklenmız. ansiklooedılerımız. ortaokul vs lıse öğrencıleri icin yararlı olabilir. Ama okur coğunluğu yolnız bu katın kışılerınden oluşmoz. Bizde o/rıca basılon sanat, odebiyot SOZIL'K ve başvuru ki taplannın bır başka, basımdon doğan eksiklığı vardır. Bu tur kıtap'ar her yıl yenıden basılmasaldr bile. ek yayınlanır, icinde yer olan kişılerm yeni yapıtları ya <fa biyografilerinde ortayo cıkan değışiklikler belırlenir. Oysa bizde bır basılon kitap tükeninceye kadar ele alınmadığından onlar da gerıds kalmaktadırlar Sanırız Kultur Bakanlığı, 6zellikle ilk bılgiy verecek turdeki kitaplaro yoyım politikasında ağırlık vermelıOir. işlevlennin başında bu gelır. Yoksa bütun bu şenhklcr, acık oturumlar, kavram kargaşasından başka bir şey olmayan bu yazılor göq? ucan seslerden o;9 bır değer ve cnlom taşııroz. BULMACA 123 4 5 6 7 8 9 vücutta tuvlerın dokulmesine yol acan buloşıcı bir mantar hostalığı. Eskı bir uygarlık. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Demirbaş ya da ticaret eşycs' defteri. 2 der. Ağocıh bölumlerinden. 3 Esk! dılde tek olonlar. birler ya da oskerler, erler. Eskrim kılıcı. 4 Aylık. Tersl su ve sulu şeyleri taşımakta kullanılan üstunden saplı kap. 5 İlave. B^r şey üzerinde süreki: durma. 6 Bir erkek adı Tersi bir şeyin yere bakan yanı. 7 iyiyi. kötüyü. doğruyu. yanlişı anlayctilme düşunebilme yetısi. P Kalınca bükulmüş ipek iplik. 9 Eskiden kullanılan. coğu ipek li bir ceşit uzun ve hofif üst giysisi Aşamosız osker. DÜNKÜ BULMACANIN CÖZÜMÜ SOLOAN SAĞA: 1 Kozmogoni. 2 Ani. Of. 3 Ruhaniyet. 4 Briket Iİ. 5 Nacak. 6 Na. Arka. 7 Az. Elt. Ar. 8 Dam. Al. 9 Organizma. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1 Korbonado. 2 Onur. Azar. 3 Zihin. Mg. 4 Akabe. 5 otneC. laN. 6 itaotli. 7 Kr. 8 Noel. Koim. 9 İftihar. Ozben, 7. kışısel sergısını Antal/a da açtı ANTALYA, (Cumhuriyet) Ankarolı ressamiardon Munıp Özben. Kuliur Bakanlığı Dev,st Guzel Sanatlor Galerısi'nde 21. sanat yılı nedenıy'e retrospektiî c'orak duzenled:ğ: «Yeciıncı Kışce! Resım Serg s:»nı oct:. ÖzbeTın sergisi Antalyalı resimseverler tarafından 15 eylul tanhine dsğ.n gorulebılecek istanbul Devlet Guzel Sanatlar Akodemisı Yuksek Resım Bölumu'nu 1957 yılında bitıren sanatcı uzun bır sure Ha'il D'kmen. Cevat Derelı ve Zeki Kocamemi atelyelerinde calışmıştır. Bu nedenle de ör neklerinde Kocamemi'n:n dsssn ve bıcım araştırmolcrına bağlı sağlcm ılkelerın izleri gö rulür. Daha cok kendıne yakın öğelerı secen Özbene, kişiliöini kGzandıran rssım!er onbeş yılı aşkın bir zamandır uzerinde cahştığı peyzaj. natürmort ve portreleridir. Renkieri bicimlemedeki ustalığı yanı sıra verdıği aniam da ksndisinin sanat cizgisinde bır sağlamlığı vurgular. SANATCININ KİMLİĞİ İlk sergisini 1957 yılında acan Münip Özben, daha sonra calışmalorını Ankara Milli Kütüp'ione Galerisi'nde (1S5960\ Ankara Fransız Kültür Merkezi'nde <"1965>. Ankara Devlet Güzel Sanatlor Galerisi'nde (1975) izlettirdi. Retrospektif anlam taşıyan Bursa Beşinci ve İzmir Altıncı sergileri yirminci sanat yılına rastlamıştır. Münip Özben. bugüne dek 45 toplu sergiye katılmış olup, yurt icinde ve dışında bircok resimleri bulunuyor. Sanotcı. Ankara Sonat Dergisi'nin 1975 yılında düzenlediği yarışmada «Mavi Vazoda Kuru Cicekler» adlı colışmasiyle 117 yapıt arasında Başarı Ödülü'nü kazanmış tır. Münip Özben, holen MTA Resimhane Şefidir ve üc yıldır Eskişehir D.M.M.A. Maden Muhendisliğı Bolümü'nde öğretim üyeiıği gorevini sürdu Başkentli ressamın retrospektif sers;isi 15 evlüle dek izlenebilecek 1 Ulusun ve onun tuzel kişiliği olan devletin yetkılerinın tümü. 2 Birınin gecindirmekie yükümlü buiunduğu kımselere mahkeme kararıyla boplanan aylık. Baryumun simgesi. 3 Durmadan, aralıksız. Bir eylemin, bir sıfatın anlamını zoman, yer. ölcü. nitelik. soru kovramları bakımındon etkileyen sozcük. 4 Bir metale. bir ya da blrkac elementin katılmosı ilo elde edüen metal niteliğinde madde. Bir hayvon. 5 iyi duyulan ses. Bir nota Tersi pişırılerek hazırianan yemek. 6 Ulanrnc. Öc almayı amaclayan gizM düşman lık. 7 Eski dilde gerec. alet. ovandcnlıık. 8 Rohatsızlık yjzünden doktordan belge olarak Işinden ayrılmış olan. 9 Tersl 60'ncı yaş gününü orkestra yöneterek geçiren Bernstein, «Besteciliğe henüz yeni başlamış gibiyim» dedi NEW YORK Besteci va yonetmen Leonard Bernstein. 60 ncı yaş günunü. 35 yıldır devamlı olarak yaptıgı işi yaparak geçirdi ve orkestra yönetti. Orkestrada üç icracı arkadaş vardi: Yehudi Menuhin, Andre Previn. Mstislav Rostropoviç. Bernstein bu vesileyle gazetecilerle yaptığı konuşmada müzik alanında yeni bırşeyler bulmaya çahşan bir gence benzetihşindeki isabetten söz etti ve «Müzık bestelemeye henüz yeni baş lamışım gibi bir duygu içiddeyim> dedi. Bu olgun ya^ının müzık bestelemeye yeni başlamış gî bi bir duygu beslemesine engel olmadığmı belirten Berns tein. «İçimde. bu alandâ, sanki önemli birşeyler yapa cakmışım gibi bir heyecan taşıyorum» diye ekledi. MÜNİP ÖZBEN'İN YAPITLARINDAN BİRİ... ÇAGDAŞ YAYINLARI ÇIKTI Melîh Cevdet ANDAY Görsel Sanatçılar Derneği'nin İzmir temsilciliği kuruldu Görsel Sanatçılar Derneğl. Ressam Figen Aydın Faşbaş ile Grafiker Sezai Soytekin in görev aldıkları İzmir tem sıicıiiği aracılığiyie 20 eylul tarihine değin sürecek olan izmir Fuarı'ndc bir sergi acmıştır. Derneğin Fuar süresince izisnebilecek yeni dönemin bu ilk sergisinde resim, graiik ve fotoğraf dalında yaklaşık 150 yapıt bulunmcktadır. izmirli sanatseverler Görsel Sanatcılor Derneği'nin calışmasında resimde Balkan Naci İslimyeli, Cavit A'maca, Orhan Taylan, Zefir Hanımyan i!e fotoğrafta Mehmet Bayhan v6 isa Celik'in örneklerini görebıleceklerdir. Öte yandan, yeni dönemde İzmir'dekı temsılciliklerinin de calışmalaro katılacağını açıkloyan Görsel Sa notcılar Derneği iigilileri, eylül ayı icinde sanatcılarla dernek yöneticilerinin tanışması amaciyle bir top PAZARLIK HAFTANIN ÖZDEYİŞİ fColışantarının varlıklarının gerekç&si olan kaynağı yoketmeğe calıştıklan tek meslek da!ı. tıptır..» Jame» Bryce (18381922), İngiliz Devlet Adamı HAFTANIN KARİKATÜRÜ YASAK COZDÜ B'JGUNE OEGIV. H1C Bl 4NDAYIN BIRBIR!»DE»IGUZR OENEMELERIN» OKUVACAKSINO 6U YAPIT1NOA. Yeni Fotoğraf ın 21. sayısı yayımlandı I Kansu'nun şiirleri yaymlandı AKKARA Doktor ozan Ceyhun Atuf Kansu'nun şiirlerinin bir bölümü tek kitap altında toplanmıştır. Türkiye Iş Bankası Kültür şubesi tarafından yayınlanan «Ceyhun Atuf Kansu'nun Tüm Şiirleri 1» adlı kitaptaki şiirler. eğitimci ya zar Vecihi Timuroglu tarafından derlenmiştir. Timuroglu, 'Bir Çocuk Bahçesinde>. Bağ Bozumu Sonrası». «Çocuklar Gemisi». EDERİ:30LIRA İsteme adresi: ÇAĞDAŞ YAYINLARI Türkoca|ı cad. No: 3941 (stanbul Reklam broşüründs «Kılometrelerce, kum. daimi güneş» diye yazıyordu değil mi?... MATEMATİK BİLMECESİ HEDEF, DEV BİR DENİZ GÜCÜ! TÜRK D0NANR1A VAKFINA VAOrkn\/TT * D : A OTT Dışişlerı Bakanlığı memurlarından Ahmet. yurt dışına atanınca, buzdolabı ıle camaşır makinasını satmağa karar verdi. Pıyasadaki fiyatları soruşturup satışını yaptı. Her iki aleti do 5'er bin iıraya sattı. Yola cıkmak icin toplanırken, do.'ap ve camaşır makinasının faturolarını buldu. Bir hesap yaptı. Dolabın satışından yüzde 20 zarar, camoşır makinasının satışından ise yüzde 25 kâr etmiSti. Ahmfit hPW hıı ontı«t»n tArl. ~. Yeni Fotogrsf Dergısı nin yirmibirincı sayısı gectişıroiz günlerde yaymlanmıstır. Yayınını iki yüdır sürdüren ve ulkemiz fotoğrafına yeni bir boyut kazandı^ ran derginin son sayısında, Şahin Kaygun'a büyük bir yer aynlmıştır. Bolumde Onat Kutlar'ıa sanatçının kişiliği hakkında kaleme aldığı tanıtıcı bir yazıyla birlikte Kaygun'un sekizi siyah beyaz, sekizi de renkli onaltı çalışması bulunmaktadır. •Yeni Fotoğraf» ta ayrıca Gültekin Çizgen'in «Türk Fotografında Gelişmeler» Şakir Eczacıbaşı hakkında «No vum Gebrauchs Grapihic»te AIexandre A!exondre'in bir vazisıvle tanatnmn t~
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear