22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
İKt CUMHÜBIYETT TEMMUZISfl inemleketımızde de satışa cıkorılmıst'r Fa'ot •v ekonomısı ıçın gereklı olan. enerıın n nutfc:ğa kadar gelmesıdır. Mutfokta guneş enerıısınm kullanılması sorunu son yıllarda bır cok arastırma ve deneylere konu olmuştur. Bundan amaç verımlı ve kullanılabılır guneş mutfağının buiunmosıdır Bılındığı gıbı mutfakta 100 derecenın uzennde sıcaklığa gereksınme vardır Kuskusuz problem sıcaklık taşıyan bır akışkan ıle bına aışındakı bır enerıı toplayıcıdan mutfağo gerekli sıcaklığı nakletmektır. 1939 1945 yıllan arasındo, bına dısındakı bır ener.i toplayıcıdan bır cıvo aolaşımı ıle gereklı sıcaklığı naklederek ekmek fırınları ısıtılmıştır Bununla beraber yenmlı ve kullanılabılır güneş mutfagı problerm henuz kesın cozüme ulasmamıştır Gunes enerıısının genış boyutlarda kullanılmasında bazı guclukler bulunmaktadır Guneş enerıısı gokyuzu ocık olduğunda yalnız gundLZ kullanılabılır. Hatta zamanla şıddetı bıle değışır. Bu nedenle guneş enerıısının ıstenıldığı zaman kullanılmasını sağlamak omocı ıle bır depoiama yontemının bııiunması onemlı bır sorundur Bugun bu konu uzerıne calısan bır cok DIlım adamı ve laborotuvorlar, elde edılıs yontemı bılınen h'droıenın guneş enerıısı yardımı ıle e'de edılmes1 konusu uzennde cıddı araştırmalar yapmactadırlar. Eğer ıkı bın yılında toplam enerpnin % 5'ının hıdroıenden elde edıldığını varsa/arsak, 5x10'3 Kaal ener|iyı oluşturacak toplam 450 000 mılyon metre kup hıdroıenın uretılmfisı zoruniu olacaktır Boyle bır oranda enerıı atomık guc santrallerı ıle üretıldığınde, herbırının termık gucü 3 mılyon kW olan 40 atom santralıne gereksınme vardır Bu boyutta hıdroıen ureten gercek bır sıstemın malıyetı ise. bır elektrık guc santralı ıle mukayese edılebılır Gelısmekte olan ulkemızde nufusumuzun ortması, yenı yenı kurulmaya başlayan buyuk sanayı tesıslerı her gecen gun enerıı gereksmımın, buyuk orando arttırmaktadır Gereks nme duyulan enerıının buyuk bır kısmının dış kaynaklardan sağlanmosı, buyuk dovız kaybına ve dolayısiyle gelışme hızımıza etkı ettiği bır gercektır Bugün mevcut enerıı dar boğazından kurtulobılmek ıcın. unıversıtelerımız ve bılımsel kuruluşlarırnızın bedava enerıı kaynağı olarcK kabul edılen gunes enerıısınden gereğı kadcr yararlanma yollarını aramaları enerıı gereksınmemtze olumlu etkı yapacaktır Böylece sağ'ıklı bıfımsel carkın dondurulmesı Irjroıen yakıtınm memleketımızde de elde edıimesme ışık tutacaktır ugun bır ulusun uyga'lık düzeyi ku lctndıgı enerıının cokluğu ıle tonımianmokta dır. Yaşadığımız yuzyılın ılk yarısına dek, kullanılan enerıının buyuk bır kısmı, guneş ener İısıne bağ.'ı olarak olusan, bıtkı ve hayvanlann ieolO|ik donemler boyunca geçırdığı değışıkiık sonucu meydana gelen komur. petroi ve doğal öazdır Bu yuzyılda dunya ulusları ener|i gereksınmelerını taşıl 'fosıl) yakıtlara bağlamışlar ve her turlu duzenlerını bu enerıı kaynagına gore kurmuslordır 1900 yılına dek ana ener |i kaynağı komur ıdı Fakat 30 yıl sonra komur esas ıtıbariı'le petrol ve az da olsa dogal gaz la yer değıstırdı Son vıllarda komur dun/a enerıı gereksınımırın %33'ünü petrol %44' unu ve doga! gaz da °0 19 unu oluşturmaktcdır Gerı kalon °0 4 enerıı gereksınımı ıse nu*leeve hıdroiık olmak uzere taşıl (fosıl) olmayan ener|i koynaklarındGn sağlanmaktadır. B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Geleceğin Enerjisi: Güneş Doc. Dr. Muammer DİZER Kandıllı Rasathanesı Müdürü da Kerşeyden evvel bu konuda bılgi ve teknık den yoksun ulkelerı, oış ulkelere bağımlı kılacağı bır gerçektır Kaldıkı atorr enerıı santrallerının bugjn ana yokıtını oluşturan uranyumun dunyadakı bırıkımı 3 mılyon ton olarak tahmın edılmektedır O halde beılı bır sure sonra tukenecek yakıt ıle karşı karşı bulunulmaktadır Ulkemız 1990 yıllarında atom enerpsıne ge cış plcnlarm hazırlamaktadır Kuskusuz bo >le bır santrahn çalıstırılmasında her turlü Koşul ve onleTiler de plan kapsamı ıçıne alınmaKtadır. Önümuzdekı yıllarda ortaya cıkacak ener |i bunolımını çozumlemsk ıcın butun dunya ülkelerı yenı enerıı kaynaklan arama uğraşı ıcıne gırmışlerdır Bugun kullanılması duşunulen ve bu konuda onemlı bılımsel araştırmalann yapıldıgı eneri1 kaynakları şoy'e özetlenebılır. a Canlı'arın yasam suresınce var olacak, süreklı ve tukenmez gorulen guneş ener|ISI Ortak Tesisler cevit hukumetınin altıncı cyında İstanbul'da «buyük b r operasyon» yapıldı Edırnekapı Oğrencl Yurdu boşaltıldı Daha dogru deyışle, Edirnekapı Ogrenci Yurdu hukumet kuvvetlermin elıne gectı. Bu olay ustunde duşunmek gerekır. 350 dolayında komandonun yuvalandığı yurda kimse gıremiyordu. Ne devlet, ne hukumet, ne |andarma, ne polıs Burada yasayanlar Turkiye Cumhurıyetının yasalarıyla bağlı degillerdı. Yurt, bır us nıtelıgıne donuşmuştu. Ne ııssu 9 Oyle sonıyorum ki bu soruyu MHP Genel Başkanı Turkeşe sormak gerekır. Ama Bay Turkeş bu soruya şu yanıtı verebılır E Bılındığı gıbı yeryuzunde vaşayan ınsan sayısı her gecen gun buyuk oranaa artmakto ve ayrıca her toplumun ortolama yaşam duze yı yukselmektedır Bu nedenle beslenme, gıyım, rahat bır evde oturma, seyahat ve bır ış sahtbı olma gıbı gereksınmeler artmaktadır Butun bunlann her bırı enerıı tuketımmı zorunlu kılmaktodır Öte yondan butun dunyadakı hızlı sa nayıiesme fosıl yakıt adı verılen komur. petrol doğol gaz gıbı enerıı stoklarını gıttıkce artan çabuklukla tuketmektedır 1940 yılından bu ya na tuketılen komur mıktarı vaklasık olarak o tarıhe kadarkı tum tuketımı asmıstır Petrol tu ketımı ıse cok daha fazladır Kuskusuz bu gıdışle onumuzdekı yuzyılın baslarında uretım ozaımaya başlayacak ve dunya petrol stokları nın bu gelısı guzel kullanılışı, kısa bır surede kaynaklonn tukenmesme, hıc olmazsa yeterlı petrol uretılmemesıne neden olacaktır. Boylece yıllardan beri sure gelen petrol israfı butun dunyayı, uygarlıgın en yuksek olduğu devrede ınsanlık îarıht ıcın korkunç bır enerıı krızı ıle korşı karşıyo bırakacoktır Bu nedenle şımdıden onlem alınmadıgı takdırde. gelecek cağda. ulkemızınde cıddı olarak etkıleneceğını soylfcmeye muneccım olmak gerekmez Kuskusuz DU petrol krızı komür, doğal gaz vs gıbı ener M koynaklarımn da suratle tukenmesme neden olacaktır Bununla beraber otom enerp santral lerı ınsanlığın umudu olarak goru'mektedır Fakat her ulke ı c n pefolden atom ene r ı«ıne her^en gecmek olanak aışıdır. Uygulamada. bo/le bır enerıı sıstemı yanında bırcok sorunlar do getırmektedır Boyle bır sıstem canlı ya şam ıcm tehlıkelı elemanlar oluşturması yanın ten yervuzune bır yılda gelen enerjı, gelecek yüzyılda gereksınnıs duyulan enertının 3 500 kotı ve yahızca kıtalordan alınan enerıı 1.000 katı<Jır Bugun bu enerımm kullanılabılır bır şekle sokulması cabaları bır cok orastırma laboratuvar ve bılım adamlarının esas amaclarmdan bırı olmuştur Bunun sonucu olarak bır çok ulke guneş enenısınden yararlanma proıelerı uzer nde calışmakta olup dığer bazıları da bu konuda onerrh asomalnrda buljnmuşlardır Bugün ılk bakışta gunes enerıısı ıle bü/uk ener|i carklannı dondurmek zor g'bı görüluyorsa do ılerıde sorunun cozuleb'leceğı muhakkaktır Bununla berober enerıı tuketımın n onemlı bır kısmı guneş enerııs nden sağlonobılır Aıle sere^sınmeierı, dunyadakı enerıı tüketımınm onemlı bır kısmını olusturmaktadır. Bu enerıı ozelhkle aydınlatma ve ısınmada tuketılmektedır Aydınlanma konjsunu ele alacak olursak. I U bakışta guneş ışığının kjllanılması sorunu bu ısığın depo ed Imesını zorunlu kılar. Bo/le b r ışık depolaTia yontemı henuz mevcut degıldır Fakat ışığı oluşturan enerıının dığer şeklıne yönelmemlz pek aia mumkündür ö r neğın guneş enenısını elektrık enerıısı olarak klasık akulere depolamak gıbı Bugun guneş enerps.nden elektrık enerp=.ı elde etme yöntemlen gelışt'rılmış ve hatta veıım % 20 kador yukseltılmıştir Uzay oraştırmalarında kullanılan guneş pıllerı ozellıkle ev gereksınmelerı ıcın henuz igholı araclardır Buaun gunes enerıısınden yararlanarak, sıcnkhk ve soâukluk gereksınmelerını karşılayacak ekonomık sıstemler gelıstırılmıstır Bazı ulkeler de evlerın has'aneıerın ve hatta buyuk ış >«rlennın ıs'tılması ve soğutulması guneş enerııs' ıle nı<mkun o'maktadır Son yıllarda ufok ebaddcı yalnız su ısıtmakta kullanılan sıstsnler Us yoktur, ortak tesıs vardır. Evet, iste «bu ortak tesıs» bır sabah 06'da polis ve jandarma kuvvetlerıyle sarıldı Hoparlorle yapılan çağrıya ortak tesıs kumandanı soyle yanıt verdı: c Bu ıktıdar zulmu hastalık halıne getırmıştır. Ülkuculerın ve komandoların Turk sıyasi hayatındakı başarıları golgelenmek ısienmektedır» Altı saat direnışten sonra komandolar yurdu boşaltmışlardır Bu konuda ayrıntılı haberler gazetelerde çıktı. AP'ye donuk ve MHP'ye yakın bır gozete olayı şu baslıkla bıldirdi: t Ordu millet elele dıye bağıran ulkucu gençler Ed 'nekapı Yurdunu askere teslım ettı » Yanı? Polıse teslım etmedı. İlginç değıl mı? Hanı ulkucu gencler «guvenhk kuvvetlennın yardımcıları» idiler?. • b Gercek gaz adı verılen. tukenmez ve temız enerıı, hıdroıen yakıt c Jeotermal enerıı. c Doğal gazdan daha temız. kömürden üretılen gaz 1970 yılındakı dunva enerıı tuketımının 6000 GW olmasından hareket edersek. ıkı bın yılındakı bu enerıı gereksınımı 25 000 GW ve yuzyılın ortalannda en lyımser b r goruşle 30 000 GW yukselecektır Mılyonlarca yıldızdan bın olan guneş buvuk bır enerıı kaynağı o'up uzaya comertce enerıı dağıtnaktadır Kuskusuz dunyamız da kendıne i?abet eden enerp/ı at maktodır Doğa bu ener|i«ı kullanmosına roğ men ınsanlar yaşamı dışında bu enerııden gereğı kodar yarorianamamaktadır Gercekte guneş Gercek şudur: Ecevit hukumeti Iktidara gectikten altı ay sonra Edirnekapı Yurduna gırebılıyor. Daha doğrusu Cumhurlyet devletlnın yasaları yarım yıllık bır gecıkmeden sonra Istanbul un gobeğinde ışletilebıliyor. Nıcm? Çunku 1969 yılında belırli amaçla kurulan Gençllk ve Spor Bakanlığı'na bağlı Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Mudurluğu, komando yonetımindeydi Yuksel Cakmur, Bakan olduktan sonra ılk iş olarak bu yonetimin değişmesıni sagladı Kredı ve Yurtlar Yonetim Kurulu, Edirnakapı Yurdu'nun bosaltılması icin nedense 3 ay sonra karar verebildı İcişleri Bakanlıgı da yurdu ancak uc ay sonra boşaltabıldı Mekanızmalar boyle calışıyor. Sokaklarda ınsanlar vuruluyor. Kım vuruyor? Vuranlar nerey* saklanıyor'' Devletin gıremedıği yerler varsa, vuranlar iste oraya saklantr. Bunun icındir ki ortak tesisler elden gıttıkce MHP yonetıcılerı çılgına donuyorlar: Bu hukumet zulum yapıyor, işkence yapıyor, ülkeyi felakete surukluyor.. Kolay değil 1 Buyuk bir planlama yıkılıyor. Yalnız Spor ve Gençlık Bakanlığı'nın catısı altındaki Kredi ve Yurtlar Genel Mudurluğu'nun butcesi 3 milyar lıra. Bu para komando denetıminde kullanılıyordu. Mllll Eğltlm Bakanlığı'nın oğretmen sayısı 400 bın dolayında 67 Eğitim Enstıtusune komando turnıkesınden gecen on bınlerce yenı oğrenci alınmıs, smavlarda başarı kazanan oğrencıler okulların kapısından sokulmamıştı Bu gidışata bir yerde idur» der.dıği icın çıidtrdılar, son aylardo dokulen kanlar bu çılgınlığın urunudur. • Ecevit, «on CHP Ortak Grup toplantısında ilginç şayler soyledi. Demokratik hukuk devleti kurallarına kesinkes bağlı kalmak zorunluğuna onemle parmak basan Başbakan dedl kı * Bun'ar sabır ısteyen kurallardır, sınır sağlamlığı ısteyen kurallardır» Doğrudur Ne var ki <sabıo yasaları uygulamak icın kullanılmalı. Yasaları uygulamamak yolunda «sabının csağlam smırle» bir llgisi yoktur. Nitekim bu olumsuz «sabır» yo da cedılgınl'k» gosterilmese, İstanbul'un göbeğind» yaso dışı blr onorsl ussu altı ay barınamazdı Hesaplasma Tiyatrocular Burhan ARPAD Turk Dll Kurumu sözluğu'nde 'Tıyatrocu' sözu kar şısında «Tıyatro oyuncusu, Tiyatro Işleten kimse» ocıkla mosı vardır Tlyatroyu yakından tanımamıs olanlara gore yeterll blr açıklama Oysa, Tıyatrocu, 'Uc duvarlı dun ya'nın temel dlreğı, herşeyi, tek sozle, yaratıcısı'dır. 'Tıyatrocu' denilen Insan turu olmasaydı, Tıyatro' diye bır sonat da olmazdı. Tiyatro, hangi oğenin ağır bastığı cok tartısılan or taklaşa bir sanat dalıdır. Yazar m ı ' Oynayaniar mı? Sah neye koyucu mu? Salonu dolduran, yada boş bırafcan seyırci mı? Değişık goruşler ileri surulmuştur. Metin yazarı ol madan Tıyatro olaınaz. Tıyatro sanatının vazgeçılmez oğesı aktor aktrıstır. Tıyatro sanatının yaratıcısı sahneye koyucudur. Seyirciden yoksun tiyatro sanatı gercekleşemez. Butün bu değisik, hatta bir bakıma karşıt goruşleri 'Oyuncu, sahneye koyucu, ışıkcı, dekorcu butunuyle, Sahne, seyirci, salon, butün bunlara anlam veren, bır amaca yönelten metin yazarı dıye bağdaştırabilmek belki de en doğrusu! Fakat ben kendı payıma, «Tiyatrocu» olmasaydı Ti yatro oimazdı, diyeceğlm yine de. Tiyatrocu, soluk aldığı havadan, canlılığını surduren besine kadar herşeyiy le tiyatroyu yaşryan kişidir. Ne var ki, sahneye cıkan, hatta cok boşarılı roller oynamıs da olsa, her oyuncu, ılle de Tiyatrocu değlldir. Tiyatro oyuncusu, rolunun kl şilığinı cok benimsemlş, ya da hiç sevmemiş oloblllr. Onemli olan perdenin açılması, ramp ışıklarını yosamasıdır. Perdenin alkışlarla bir kac kez açılıp kapanma5i, seyircileıin 'Bravo' diye ayakta alkışlaması, onun butün dunyasıdır. Gulriz Sururi, böylesine bfr 'Tiyatrocu'dur. Engin Cezzar Gulriz Sururi topluluğunun 10. kuruluş yıldonumu için yazdıklorımdan birkaç sotırı ytneleyeceğım: «... Şu son on yılda İstanbul'da artan tıyatro toplu luklarına rağmen sayısı gıttıkce o ' a l a i aercek tiyatroculordan olmalan. Bu 'Tiyatrocu' deyimini bilerek kullanıyorum. Perde aralığından boş salonu uzuntüyle izleyen, alkıslar yukselince dunyalar onun olmuscastna sevinen, uzuntü ve sevinçleriyle tiyatro yaşıyan 'Tlyatrocular'ı İstanbul'do bulmak hic de kolay değil.» Gulriz Sururi'nin soylu bir tıyatrocu olması, rastlantı değildir. Tiyatrocu anababanın kızıdır. Elli yıl önceleri İstanbul'unda Kadıkoy gibi sanotsever, kozmopolit, aydın cevrede dünyaya gelmiştir. Annesi Suzan Lutfulloh ve babası Lutfullah Sururi'nin ısıltıiı ve renkli operet kulisinde tiyatroyla tanısmıstır, Bunaltıcı temmuz sıcağında o guzel gecmiş yıllorı butun parıltısı, aydınlık, hatta kimı golgeli yanlanyla hatıriayıverdim, Gulrız'in «Kıldan ınce kılıctan keskince» anılar kitabını okurken. Gulriz, onnesl Süzan Lutfullah'ı daha cok baskaları nın anılanndan tanıyor. Fakat babası Lutfullah Sururi'yi, amcalon Celal, Yusuf ve Ali Sururi'yi ilk cocukluk izlenimlerinden yakın gecmişe kadar kısa anılar, ilginç gözlemlerle çiziveriyor. Çok kucuk yasta yarı amator oynar ken yakından tanıdığı gunun sahne devlerıni, büyuyup de tiyatrocu olunca birlıkte oynadığı ortistleri guclu, ya da gucsuz yanlanyla, amma cok efendice anlatmosını da basarıyor. Gulriz'in kitabı bir anıgozlem denemesi. Ti yatrocu'nun da her insan gibi sevınıp ofkelenebilecegini, dost olup sonra bozusabileceğıni, mutlu, ya da mutsuz olabileceğinl, rol cekısmelerı ve surtuşmelerini, kıskançlıkları, ince ve içtenlikli bir anlatımla veriveriyor. 15 mayıs 1977 tarihini tasıyan bitiriş sayfasında en son satırlar: «Kendimi çok mu önemsiyorum acaba' Evet, kendi ml önemsiyorum. Olanaklar elverse, Devlet özel tiyat roları varsayıp gereken ilgıyı gösterse donecek mlyim t i yatroya? Donmeli miyim'' Henuz hic birsey bilmiyorum. Ama, ara sıra bir ses kulagıma fısıldıyor: «Varsa soylenecek sozun acarsın perdenl, söylersin sözunu. Bu benim sesim. Yıllarca onceki Gulriz'in heyecan ve umut dolu ses!» Soylu bır 'Tiyatrocular' geleneğıyle yetismiş Gulriz Sururi «Heyecan ve umut dolu» kendi sesini hâlâ duya bildiğıne görel Evet, dönmeli! Sağcı Basın Ne Diyor? Türk Sovyet ilişkileri üzerine Boşbakan Ecevit'ın Moskova'yı ziyareti sırasında imzalanan siyasal belge, temellerini Ataturk ve Lenin'in attıkları Turkiye Sovyetler Birliği dostluğunu pekistirip guclendirmeyi, Helsinki Sonuc Belgesinin ilkelerı ısığında dunya barışına katkıda bulunmayı ongoruyor. Ayrıca. kıta sohanlığı konusunda, ekonomık ve kulturel ılişkilerde karsılıkiı guven sağlayan anlaşmalar, gorusmeler yapıldıgı bıldirildi Komşumuz Sovyetler Biıiiği'nl bir «ocu» gibi gostermekten yarar uman sağcılar, Demirel'ln Moskova'yı ziyareti sırasında epeyce bocalomıslardı. Bu kez. imzalanan siyasal belqe konusunda pek bir şey diyemedılerse de, Ecevit'in zlyaretinl bir «vesilei sayıp bildlklerini okumaktan geri kalmadtlar. İŞCİLERE SIZMA İMKÂNLARI 18 hazlran gunlö TERCÜMAN'da Nazlı llıcak tTurk Sovyet İlişkileri» başlığı altında şunları yazıyordu cSovyetler Birliği. dost cehreyle Turk kamuoyunun huzuruna cıkmak, bu suretle komunızme duyulan dırencı kırmak, kultur anlaşmalarıyla propaganda faalıyetını arttırmak, ekonomık yotırımlarla bır yandan ıktısaden elımızı kolumuzu bağlarken ote yandan ışcılere sızma ımkânlarını gelıştırmek ıstemektedır Bu lyı nıyet gosterısınin ardında yotan ıdeoloıık yayılma emelleri. Turk hükümetınin aklından bır an cıkmamalıdır. Şuphecı davranmak ve uyanık kolmak, Turkıye'nın guvenlığınin baş temınatıdır.» SICAK VE YAKIN BOYUT Ve TERCUMAN'ın iki yazan Ecevit'le birlikte Moskova'ya gittiler. Siyasal belgenin Imzalanmasındon sonra Boyan llıcak Kiev'den şunlorı yazdı: tSıyasal belgenm imzalanması. ekonomık yönü ağır bosan TurkSovyet ılişkilerıne bır polıtık veche kazandırmıştır. Ashnda sıyasi belge, Helsınkı Anlaşmasındakı ılkeler,n bır teyıdıdır. Sovyetier Bırllğının 1953'ten beri Türkıyo'ye karsı sürdördüğu bcrış politıkası. yenl bir başarı elde etmış, sıyasî ılışkılerın yoğunlaşmasıyla daha ıleri bır safhaya gecmıştır Belgedeyer almamasına rağ men, Bulent Ecevit'ın basın top lantısında uzerıne basa basa «Halktan halka ıhskılerın gelıştır'leceğım» belırtmesı. Ataturk'ten ber, «Devletten deı/lete ılışkıler> uzerıne kurulan TurkSovyet dostluğuna daha sıcak vs yak'n b,r boyut getırmıştır. Bu do So/ystler Bırlığının ülkeTiızdekı propaganda gucunu artırıcı mabıvettedır. (...) Bugun ambargo, Turkiye' yı batıaan ayıracok bır snâh g'bı gorünüyor. Sov/etler Bırlığı. (...) ABD ve batı düşmailıgını koruklemekte Aynı zamanda <NATO'ya CENTOya hayır, Ortakpazar'don cıkalım. ikılı kolehk anlaşrr'<5iarını y rtalm» demek sureîı/le. Türkı \e'yı /o') z bıraVma polı'ıka »e Drooaaandasını surdurmekte Alpay KABACALl «Muhalefet»e karşı muhalefet! Ne yapıyor muhalefef Sorması gereken hesapları sormuyor Karsısında olduğu kanunların çıkmasına yar dımcı oluyor. Meclısı kapatıp rahat etmek ısteyen hukumete, bu ımkânı verıyor. ( . ) CHP'nın ışıne gelen, ışıne yarayacok her kanuna «Evet» dıyor Bu nasıl olur 9 Turkıye'de ılk defo brzım ıleri surduğumuz oy kultanmada parmak boyama ısını bıle bu vesıle ıle çıkarmadıktan sonra mılletın umudu ve guvenı olan Ana Muhalefet Partısı televızyonda hergun konuşmaktan başka ne yapıyur 9 Herhalde bu anlaşmada bır yanlışlık vor veya bız oyle anlıyoruz. Abdullah URAZ (Son Havadis. 26.6.1978) Muhalefet bır yerde açık bulsun dr,e &azete!erı sa tır satır tarıyor Aman ne ısabet. lclerınde oyte gabı'ler var kı bu vesıleyle barı aktualıteyı takıp edıyor. memle kette olup bıtenlerı oğrenıyor. Fena m ı 9 Bllhassa, Anoyasa uzennde koparılan gurültulere memnun olmak gerek. 300 sahıfelık kıtaptan 35 parograf, yahut 35 ya sa maddesı kalso şuuraltındo. memleket adına ne sevındırıcıdır Rauf TAMER (Tercuman, 26.6.1978) duyacaktır. Asıl mesel» bu dostluğun ımzalanan belgeler dekı kuru laflardan ıbaret kal mamasıdır. Turkiye şımdıye kadar Turk Rus ılışkilerını bozmayan, iyl nıyetle devama calışan toraf olarok kendıne duşen yukumlulukleri butunuy le yerıne getırmıştır, aynı hususları ocılan yenı devrede SSCB'den beklemek hakkıdır» SICAK BARIŞ MHP yanlısı HERGUN i s * «Basyaıusında Ecevit'in ziyaretini şoyle değerlendiriyor: «Amerıka Bırleşık Devletleri ve Batı Avrupa'nın gerceklerı yenıden gormeğe başladığı ya nı detantın Rusya ıcın taktık bır adım olduğunun anlaşıldı ğı, yumuşamanın sona erdığı bır donemde Başbakon Ecevıt' ın detant (yumuşoma) nutukla n atarak Rusya'yı ziyareti dev letımızın menfaatlerı ıle bağdaşmayan tehlıkeli bir adımdır ABD ve Batı ıle Sovyetler Bırlı ğı arasında yumusama sona er mış, cSıcak Barış» denen bir catışma dönemi başlamış, böy le bır donem başlarken, Turkıye'yı Sovyetler'e yamamak ıstercesine Ecevıt. Moskova'ya gıtmıştır» MHP yanhsı ORTA DOĞU'dan da iki «manştt» aktaralım: 20 haziran: «Harp sonoyıl ABD'nın kontrolüne veriliyor!» 23 haziran: «Volfram Ruslara peşkeş çekilıyor!» FİKİR VE ZİKİR 27 haziran günlu SABAH'ta Ntcip Fazıl, «Cıkmaz Sokak» bafltftı oltındo sovl* diyor. «Bugün (Lenin)ın mumyası önünde vecd ve huşu ıle başını eğdiğinl televizyonda görduğümüz Ecevit, memlekete dönü şünde büyük başarılar dıye ha vaya kaldıracağı aldatmaca bahşışler buketıni yenı istısmarlara alet etmekten geri kal mayacak ve yoldaşları arasında belki bunu da yutanlor bu lunacaktır. Sırf vısal günunun hatırı icın evıne hedıyeler gonderılen kadın misali. «bak, he rıfi kandırdım da hedıyelerını 1 aldım » dıyebılecek ve aynı he rıfın neticede ne isteyeceğınden gâfıl görünebilecek midır? Buna samîmiyet ve cesâretl müsaıt midir? Moskova ne ister? En ozından Boğazlarda üs ler ve kendisine tâbl komünıst ıdore... Ve bu hedeflerin zeml ni oîarak bütün liberal dönya ıle alâkalarının kesilmesinl ve teahhutlenn kaldmlmasını... Yânl peyk devletler lcinde en bağımlı ve itaatll örneği ihâde etmemlzl...» Murtaza İçen Bır Devrımcı Oğretmen olarak Emperyalızme ve faşızme karşı mucadele ederken Malatya'da fasıstler tarafından kolleşce öldöruldu. Anısını ve mucadelesını yaşotacağız Kahrolsun faşlzm Yaşasın mucadelemiz. MALATYA MUSTAFA KEMAL EĞİTİM ENSTİTUSU OĞRETMEN VE OĞRENCILERİ (Cumhurıyet: 9373) Sayın buyuklerımız komunızme karsı nıcm mucadele etmıyorsunuz 0 Nıcm uc beş kanı bozuga lanet etmıyorsunuz' Evet nıye nıye''. Bu kudurmuş kopekler kım oluyor kı mıllet'mızı huzursuz kılıyor? Kımın hesabına calışıyor bunlar? Turkıye'yı ne hale getırmek ıstıyorlar'' Evet bu soruları konında Turk kanı olan ve Turk mılletının ıdaresını elınde tutan butun yonetıcilenmıze soruyorum ve cevap ıstıyorum. Herkes aklını başıno olmalı ve bır avuc Moskof dolünu yok etmelıdır yok.. Eğıtım yuvaları komunıstlerden arındırılmolıdır. . Başka care yok Ya komunıstlerî ezersıniz ya da gıdersınız. Haydı. daha ne beklıyorsunuz'' Ülku Ocakları sayfası (Millet, 27 8.197i) Gözlerini kan bürümüş I LÂ N Bu da «Bayram» kampanyası! Bır Hırıstıyan yortusu olan 1 Ocakları şuursuzco ku'.loyan mılletımızın ortık benlığıne, öz değerlerın* donme zamanı gelmiştir. (...) Bır mucızenin gercekleştığı. Musluman Turk'e Avrupa'nın fetıh kopılarını oçon 29 MayjS, mutlaka Mıllı Bayramımız olarak bütun yurtta tesıd edılmelıdır Millet olarak, en tabıi hakkımız olan bu ısteğımızın «Hakımıyet Kayıtsız Şartsız Milletındır> dıyenler, mılletın reyı ıle ışbaşına gelenier tarofından da destek ve kaDul gorecegır.ı umıd edıyoruz. Mukaddesatcı Hanımlar D«m«ğl (MİHi 6az«t«, 28.8.1978) Î.T.U. Makina Fakültesi Dekanlığından Fakültemiz Ucok Elemanları ve Ucak Motorları Kürsüsune 1750 sayılı Kanun geregınce «TRISONIK» bır hava tunelı. akredıtıf acmak suretıyle, kapalı zarfla teklıf alma yoluyla satın alınacaktır. Muhammen bedelı: 35 000 000, T L En son teklıf verme tarıhı 19 Temmuz Corşamba günü saat 10 00'a kadar olup teklıfler aynı tarıhte saat 11 00'de açılacaktır. Ünıversıtemız ıhaleyi yapıp yapmamakta ve dılediğıne vermekte serbesttır. Idarı ve Teknık Şartnamesı mesai gunlerı saat 9 30 17 00 arası Fakulte Sekreterlığmde goru'ebılır. (Basın. 18840) 9368 Emekçı halkımızın, ıscı sınıf onculuğundekı ulusal ve toplumsal kurtuluş savaşımında on saflarda doğuşe' ve gecırdıgı trafık kazası sonucu vefat eden, dır. Yumusama, ıdeoloıık dlrencı kırdığı olcüde, bu faalıyet'erın guclenmesıne yol açacaktır.» CİN KONUSU OA... Sagcı basının dıs politika konusundaki «dâhiyane» goruslerine SON HAVADİS'ten uc ornek 19 haziran gunıi Tekin Erar yazıyor: tKız'l Cm'de esasen hürriVet yoktur. Oradj kızıl dıktator luk hukum surmektedır. ( . ) Bır de Mıl'ıyetçı Çın var. Gerçek Turk dostu Çınlıler burodadır ro"iıo7a adasına cdımı nızı attıgınız ardu kendın.zı Tur kıye'de hıssedersınız ( .) Hangı akla hızmet ederek bıze en yakın ve gerçeklen samımı olan Mıllıyetcı Cm'le sıyasî munasebetîerı keserek Kızıl Çm'ı tanıdık, bızım aklımız almaz Her hal de sırf adı komünıst değıl de mıllıyetcı olduğu ıcn .. Bı'd'ğım:z, Huang Hua'mn Erevıt'ten pek memnun olarak Türk'ye' den ayrıldığıdır » Ve 21 haziran gunü, «Kadın gozu ile» koşesınde. «Hoyır de mesıni bılmek lazım» başlığı aı tında, Sevın Yener yazıyor: «Cın, bugun ıcın Rusya'yı teh lıke saydığı ıcın Batı'ya acılmıstır 1971 vıl nın kn?ım n\nn. da B.Tİeşmış fV lietlere kabul edılmıştı. M'llıyetcı Cın ıse Bırleşmış Mılletierden cıkmıştı. Cm'ın Bırleşmış Mılletîere kabul edılaıgı gup. tesadufen, ben Amerıka'da idım ve o oturumaa bulunmuşjum. Bu Çın'ın dunya sahnesıne ilk çıkışı raı O otu rumda. butun ulketerın temsücı lerı bırer «Hoş geldin» konusması yapmıslcrdı, artcak Cm cok buyuk bır tezahuratla Bır lesmıs Mılletlere intisap etmış sayılmazoı. (...) O günden bu yana bırcok gel şmeler olmuştur, Amepka Cm dostluğu, b.lhassa Nı<on devrınde gelısmeye devam etmı^îır zira Cm'ın buyuk korkusu Rusya'dır. (...) Ecevif'n Rusyo gezısınden evvel Huang Huc'nın Turkıye'ye koşup gelmesı NATO'nun vorlığına ne kadar ıhtıyacımız oldu ğunu gösterır.» 26 haziran günlu SON HAVADİS te Prof. Dr. Ytimaz AI tuğ is« Sovyetlerle imzalonan siyasal oelgeden soz «derken şunları yazmaktadır. «T C ocıkço NATO ve dığer anlaşmalardakı hak ve vecıbelerını saklı tutrnuştur Ikı kom şu ülke arasında bır dostluk devresının başlamasmdan her MUHTEREM BİÇİMLİ'nin aılesıne ve kavga arkcdoşlarına başsağlığı dılerız. Makina M Od. Mımarlar Od. Inşoat M Od. IGD IKD ILD KÖGEF DKKD GSD TUTED Halkevlerı HaberDer BankDer GenelDer TusDer CırakDer GıbDer Ist. Şubslerı FRANSIZCA 3TRASBOURG ÜNIveRSITESI M0ZUNU ÖĞRETMEN TARAFINDAN FRANSIZCA DERSI VERILIR BÜTÜNLEMEU OĞRENGİLER SINAVLARA YETİŞTIRILIR. Acele Satılık Daire EVSAN INŞAAT Tel. 33 47 49 • 33 51 55 .•*.(...!...».* (Cumhurıyet 9370) HEDEF. DEV BIR DENİZ GÜCÜ! TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACAĞIKIZ YARDIRILARLA OTÎ T I l.trMTIT^TT* TTT A f« A n T T Tr.rw 58 68 96
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear