Catalog

Sanayileşmiş ülkelerin •• •• •• uçuncu dünya ülkelerine yaptıkları yardımda azalma var UCUNCU DUNVA ULKELERININ 1977 YILINDA DIŞ BORCLARI 250 VHLMR DOLARA ULAŞTI PARIS Sanayıleşmış ülkelerin ücüncu dun>o ulrvelerıne yaptiK'arı ekonomık ve malı yariımların azaldıgı bıldjrılTiektedır «Le Monde» gazetesnd» venlen hobere gore, kalknmakta olan ulkelere yapılan yardım 1970 yılındon bu yana ı!k kez bu ka dar duşuk bır düzeye ınmış bulunmoktodır Gelışmış ulkelerın yaptKÎarı yardımlor, 1975 yılmda Ga/rı Sofı M llı Hası'alarının % 0 35ıni oluştururken. bu oran 1976 yılmda % 033 ve 1977 vılında % 0 31'e duşmustur Oysa aynı donemde yapı'an resmı OCIKiGmalorda, Ucüncu Dunya y'kelenne yopılo cak yardım'ann GSMHsınn % 070 oranına uloşocağı bel rtılmıştır 1977 vı'ında OECD'n n (Iktısodî Işbırl ğı ve Kalkınma Örgutu) Gelışmeye Yardım Ko m'tesl üyesi 17 ülkenm Ûcüncu Dunyo Cllkeler ne yapîığı yardım 14 8 mılyar dolara ulaşmıştır Bu rakam 1975 yılıno oranlo % 8 daha fazla gozükmesıne karşın enflasyon oranı bu cırîışın etkısım yok etnrştlr. Gözlemcı'er ta'afından ha/al kırıcı ola rak n telend'rılen bu durumun en büyük yardımı yapon ıkı ulke olan Ame<"'ka Bırlssk De/letlerı ıle Federal A'tıonyo nın kotk sin n azaîmasından tleri geld g belırtıi rreı'ted r Öte vandan Japonya da vop'ıd ycaımda herhangı b r artıimada bulunmo mıştır Federai» A rranya'nın ycprığı yardi'n 1970 yılınao GSMH sının % 0 32, 1976 do % 0 31 ve 1977 yılmda % 027'sı oırnuştur A 'nı yıllarda ABD'nın yordımı Gayrısofı M lı Hası!o=>ı"iın % 0 31, "„ 0 23 va % 0 22 s ne eşıt b çmde duşuş gostermıştır Japonya ıss önüTiuzdekı ıkı üc yıl lcmde Ucjncu Dunya ul^e'erıne yaptığı yardım lcrı ıkı ka'ına cı*aracağını açıklaTiıştır. ÖZEL SEKTÖR Dev'et yardımlarının artış ka/detme d gı doneTide ozel sektörun kredıleri ıse artış gostermıstır Bafı dun/asında 1976 yılmda 23 7 rrtıl ya dolar duzeyınde olan ozel sektor kredı ler. 1977 yıîındo 25 9 mılvar do'arı bulmus tjr BJ sa/ıya 1977 yılmda 11 m lyar do'a ra uloşan ulusla'arası bankatarın actıklan k'edıierı de eklemer' qere(Tne'<ted r BJ arado OPEC u/esı ulkeler de gel'ş mekte o'an y'ke'ere /ardı~ilardo bulunmaktadırlar 1977 y,lında OPEC ü,es' ülkeleni Ucuncu Djnya uUeler ne yaptıkıan yardım 9 mılyar dolaro /anı gi/rısafı m llı hosılala rının r i 3 une ulasmışttr 1977 yılı sonunda ücte bın özel ban<a ara borc ar olnak üzere Ucüncü Dunya u!'<elerının dıs bo'clarının 250 m'Var doîara ulaştığı bıldın'mekted r Bu u ke'erin durumu zaTian'a daha kotu/e g ttığ> de belırtılmekte dır Bu ulkelern 1978 ve 1979 da dış gelırlenntn dor'*e b nnı borc'arı :!e fa'Zine tahsıs etmçk zounda kalmaları, ne denli bır kı«ır oongu ıcersınde butunduVlarna ıçaret etmektedır. (Dış Hobsrler Servisi) Çin Halk Cumhuriyeti ilk kez Batılı kaynaklardan uzun vadeli kredi alacak «Financial Times» gazetesinin haberine göre, Cin liderleri Pekin'i ziyaret e d e n İngiiiz milletvekilleri heyetine İngiiiz bankalarından kredi aîmak istediklerini bildırdiler BAŞBAKAN YARDIMCIS1 TENG Oncelık ekonomık kalkınmado açılmaya Varar vermıslerdır Gozıemciıer Cm ın dunya kredı pazarına tıtız, dıkkatlı ve ıht./atlı gıreceklen konusunda goruş bırl.gıne varmışlardır Ingılız parlamenter heyet ne Lı HsıenNıen ın «Cm odeme olanoklarım aşan borçianmaya gırmeyecektır» dedıgı a/n\ haberds \er amaHadır Oîe yandan Başbakan yardımcH larından Teng Hsıao Pıng de başka bır yaboncı heyete «Çın Halk Cumhurıyetı uzun zaman kopalı bır ekonomık duzen ıçınde kalmaktan zarar gormuştur» demıstır Gozlemcıler ıkı Başbakan yardımcısının sozıermaen Pekın ın dunya ekonomısine cıdaı b'cımde açılacagı kanısma varm şlardır. Cın m gereklı ıthalatının bedelını değışık şekıllerde odeyeceğın1 ve dış borçlanmayı kısıtlı kuüonacagın. one suren Financial Times yazısına ozet le şoyle devan etmektedır «Ayrıca LıHsienNıen İngiiiz ış odamtarı heyetına Çın topraklarında ku rabıleceklerı fabrıkalann ıhracat potansıyellerın. de araştırmasını ıstemıştır. Boylelıkle Başbakan Vardımcısı Cm den aısanya ıhracat yapobılecek ortak yatırımları ulkesıre davet etmıştır Cm'ın borçlarını odemek ıcın ongordugj bırıncı yontertı yatınmlarla gerçekleşecek uretımın dışarıya satılmasıdır Boyiecf» ıthal edılen fabrıkanın uretım tazlası kendı fınansmonının bır kısmını karşılıyabılecektır Cm ın borçlarını odemel' ıcın duşunduğu ıkıncı \ontem ıse takas sıstemıdır Nıtekım Japon/a ı]e ın zalanan 20 mılyar dolarlık tıcaret anlaşmasının buyuk kısmı takcs yolu ıle yo.pılocak ve dovız tasarrufu sağlanacaktır ıFınancıal Times» Cm Halk Cumhurıyetının yılhk bır mılycr dolar dıs tıcaret fazlası ıle 2 ıla 4 mılyar dolar dovız rezervlerının bulundugunu hatırlatarak Cm ın yenı yatırımlar ıcm kredı sağ larıa ve borclanmada ayağını yorganına gore uzatma ımkânları olduğu yorumunda buiunmuştur Ote yanoan Yenı Cm Haber Aıansı'nm bıldirdıgne gore Lı Hsıen Nıen nufus artışının yuzde bıre duşurulmesını ıstemış «e bunun ekonomıye o.umlu bıçımae etk sını acıklamıştır Nufus artışının kısıtlannıasımn ancak zamanla sonuç veren rontem olduguna degınen ^ozlemcıler Pekmın ekonomık sorjnlar, tuın yan an ıle ıçoren uzun vadeli yenı bır kaıkınma planı saptadıgını one surmekted rıer. (Dış Haberlsr Servisi) BAŞKAN MAO ldeoİ0]ik ılkelerı geri plona Itıldl. Cm Halk Cumhurıyetının kjrJduaundon bu \ıar,a ılk kez < abancı kaynoklardan uzun vadeli k ed' aiacagı bıldırılmıştır Londra do yayınlanon «Financial Times» gazetesıne gore Pekın'ın davet'ısı bır Ingı.ız parlamenten he\etıne Cın lıder Irrı İngiiiz ocnkalarından L Hsıen Nıen parlamenteriere «Sızlerden borc alacağız» demıstır Dış ulkelere borcıanma Mao nun «Kendı kendıne yeterlilık» ılkesıne ters duşmektedır Tokvodakı gozlerrcılere gore bu&jnku Pekın yonetırılen «pragmotık» bır tLtumla hızla kalkınma hamlespm ger cekîeştırmek ıçın Mao donemının ideolopk ı kelenn> gen plana ıtmışlerdır Financial Tlmes'o gors «Dortıer Cetesı» dıye adlandınlan rodıkaller n yoneîımden uzaklastırılmasmdan sonra Cın ın venı \cnetıcılerı orduyu ve ^anayı uretımını hi7la ıno dernleştırmek ıçın ekonomık bakımdan dunyaya Tanınmış Alman atom bilginlerinden Klaus Traube Cumhuriyet'ln sorularını yanıtladı Feridun YÜCEDlNÇ FRANKFURT Ikıncı Dunya Savaşı'nın ardından bu yana buyuk çopta gercc<leştırılen araştırmolar sonucunda gelıştırılen otom ene'iısı endustnsı gıderek buyun onem kGzandı Barışçı amaçlarla yurutulen araştırmalar gunumuzde ılk bakışta Dun/amızın enerıı sorununu cozebılece* gorunum de. Ancak bılnassa Batılı enduslr ulkelerınde otom enenısıne karşıt goruşler yayılarak protesto eylemler! yoğunlaştırıvor Konu kendı capında büyük bır enenı sorununa sahıp Turkıye ıçın da kuşkusuz onftmlidır. Konuya acıklık getırebılmek omacryla F Almanyalı Atom Bılgını Klaus Traube ıle yaptığımız konuşmayı okurlarımızj sunuyoruz: • SORU Sizin de uzun sure ust duzeyd4 flörev aldıgınız atom enerjisl endustrlsinin II. Dunya Savaşı'nın ardından bu yana yaptığı g«lişmeyl ozetler mıslniz? • YANIT 1950 lerın başında Batılı ülkelerde (Başta ABD ve F Almanya olmak uzere) buyuk bır çaba ıle otom enerıısının banşcı amoclarla kolianılması içın araştırmolara başlanılmıştır. Botı kesımmde ABD'den sonra atom endüstrısınde ıkıncı sırayı alan F. Almanya'da günumjz de uretılen enerıının sodece % 1.2 sı atom enerlisıdır. Atom enerpsı endustnsı ıçın devietın 20 mılyar DM'nın uzerınde ve özei sektoründe ou mıktarın cok ustunde yotırım yaptığı goz onunde tutulursa, atom enerıısının enerıl sorununu cozmekten ne denli uzak olduğu ortoya cıkar. Atom enerııs nın ekonomık olduğunu ortaya koyan hesapların yanlış olduğu gunümüzde anlaşılmıştır. Sık sık ortaya cıkan arızalar nukleer santralların guvenlığı ıçın alınan onlemlerın yu< sek masrafiarı, tehlıkell radyoakt'f artıklar sorununun bır çozüme bağlanmayışı ve bır sanîraldan sızabılecek olan radyoaktrf ışınların çevre sağiığı lcın getırebıleceğı tehlikeler atom enerıısının sakmcalannı anlatmak Içın ılk okla gelen noktalardır. Bugün F. Almanya'da otom enerıısme taraftar cevrelerın llerl surdüğu en büyük gerekc» nukleer santralların ihracatının ulkenm ekonomık gelışmesi ıçın kaçınılmaz oiduğudur. Gelışmekte olan ülkelerd» Işboşında bulunan prestıı düşkünü hükümetter pahalı nükleer santrallar almaktadırlar. (Orneğin: İran, Brezılya, Hındıstan) Göruldüğü gıb| nükleer 6antralJar en9riı sorununa çözüm getırmekten çok Batılı kapıtalıst ülkelerin dürrya ticoretındeki haklmıyetml kuvvetlendırmektedlr. • SORU Sizce atom ener|isl ıçln gerçek alternctıfler var mıdır? • YANIT Şuphesız, rüzgâr ve suyun yanısıra guneş enerıı kaynağı olarak bjyük öneme böızdır Uzülerek belirteyım kı gjneşın ener|i kaf nağı olarak kullanıiması ıçın bugüne kadar yopılan oraştırma'ar yetersızdır. • SORU Turkıye gıbı gelişmekte olan bır ulke ıcın atom enerjısınin oneml nedır? • YANIT Hemen belirteyım kı Turkiye glbl endustnsı gelışmekte olan bır ülkede enerıı sorununu çozmek içın nukleer santrallor kurulmasını sakıncalı buluyorum. Atom enerıısının sakın colarına yjkarda değınmış bu'unuyorum Nükleer santralların Türkıye'nin enerıı sorununo sağlıklı bır çozum olmayışının nedenlerıne somut olarGK degmmek ıstıyorum Turkı/e nukleer alanda dığer gelışTekte olan ürkeler gıbl oldukça zayıftır. Bu durumun sonucu olarak nükleer enerıı uretıme gecmek's dışa oian bağımiılığını gerek ekonomık gerekse polıtık yonden artırmış olur. Şoyle kı nukleer santrallarda enerıı uretımmde kul lanılabıimesı ıçın uranyumun ışlenmesı gerekır. Bu Işlem bugun sadece ABO ve Rusya'da gercekleştırılmektedır. Ayrıca nükleer santroüann düzenll v« sürekll çolışmotarını sağlomak Içln gerekll hızmet sistemıne ve teknoioıık kadroyo oncak ekonomfsi kuvvetll ülkeier sartlptırler. örneğın nükleer santralda cıkan blr arızamn ortadan kaldırılması için gerekll uzmanlıklar Turkıye'de yo'<tur ve yakın gelecekte olması da düşunütemez. Böylece ortaya cıkan arızalor Türklye'de Batılı bır ülkeys oranîa nukleer sontrolları daho sık ve uzun sure çolışamaz hale getirecektır. Atom ener )lsl Crotiml lçfn gerek!) olon diğer maddelerl Crs ten fobrikalara vo yan kuruluşkıra gen» oncak i KLAUS TRAUBE KİMDÎR? Klaus Traube'nın Atom Endustrislndeki calışmaları 1959 yılmda ba«lamıstır Ilk olarak cGeneral Electro nıcs» adlı Amerlkan firmasında calışan K Traub» daho tonra Almon «AEG> v» <Sıemens» fırmolarındo go rev almıştır. Aynı zamando blr F. Aımanya. Holkjndo, Belclko ortak kuru luşu olan «Inter Atomıu yonsten K Traubs F. Almanya'da şu anda faaiıyetta olan nukle«r santralların yarısına yakınının (6 tane) yopılısını yon«tmiş ve sorumlulugunu taşımıstır 1976 yılmda F Almonyo gızll poiısınin K. Troubs'nın evıne dlnlem» cı hazları koyduğunun saptanmasıyıo ortayo cıkan skandaldan sonra Atom Endustrisindeki görevlnden ayrılon K Troube Frankfurt'da yazar olarak yaşomını surdurmektedır. KLAUS TRAUBE. «Nukleer enerji ekonomık degildır.ı "Nükleer santrallar Türkiye'nin enerji sorununa sağlıklı bir çözüm getiremez,, |ısı uretımi sonucundo ortaya çıkan radyoaktrf O'tıklann sorununu Turkıye tek başına cozemıyecektır. Nukleer santralların kuruluşunu yabancı fırmalar kendı uzmanları ıle uzerıne alacağından bu yatırımın ne Turk ekonomısine (fırmalarına) ne de Turkıye'de büyük olan Işsızlığın çözümune bır yararı olur. Nükleer santrallar ıçın yapılan yatırımlar iş gucune duyulan az Ihtıyaçdan dolayı ışsızlığl gıdermezler. • SORU Bu durumda Turklya ener|l »orununu çozebılmek icın nası| bır tutum ızlemelıdir? r • YANIT Tu kıye kendi leknoloıı olanaklarını ve endustrı gucunu aşan enerıı kaynaklarından kacınmalıdır, kendı teknık olanakları Ile enerp üretımıne yonelmelıdır Boylece hem Turkıye'nın endustnsı bır gelışme gosterT hetı de dogacak ış yerlerınde yenl ış guclenne ıhtıyaç dj.ulur Boje bır ulusal cozüm iie ener|l alanında dışa olan bagımlılık onlenm ş o'ur Turkıye komşu u'kelerı/le ışbırlıg'ne gıderek bıhassa su ve guneşten enerp kazanmak ıçın ortaklaşa calışmalara gırışmelıdır. Bugün kuruiması düşunulen bır nukleer santralın üretime gecebılmesi ıçın en az 810 yıl gerektığını duşunürsek alternotıf enerji kaynakları gelışt rmek ıçın yeterı kadar zaman olduğu ortaya çıkar. «Büyük Yiyecek Devrimi» Çin halkını hazır yemek tüketimine çağırıyor PEKIN Pekmde yayınlanmakta olan «Holkın Gunluğu» gazetesı. Cın halkını paketlenmış hazır yıyeceklen lokanta veya kendı evlermd» hazırladıkları yemeklere tercıh etmeys cağırmıştır Uç gunlük uzun bır serı yazıdo gazete «Kolkınma hamlesindo halkın yıyecek alışkanlıklarım değıştirmesi gerekmektedır» demış ve pakotien. mış hazır yıyeceklerın lokanta ışcılerıni serbest bıroKacagını, boyielıkle bu emek gucunun kaydırılacagını ocıklomıştır Ünlu Pekın usulu kaz, Cm pılavı. ve çorbasına alışık Cın halkının hazır ylyeceklere rağbet etmeyecegmi onceden tahmın eden Holkın Gunluğu kalkınma ıçın Cnlıleri «buyuk yiyecek devrımlne» çağırmıştır. (DIŞ HABERLER SERVİSİ) Pazar oksamı Senato Baskanı Sırrı Atalay'ın oğlu evlendl, Marmara Otelınde hovuz başında AP CHP koalisyonunu kuttadı boşkentliler. Gelın AP'li blr oileden, Ankara Beledıye Meclısl uyasi Turkân Aksu'nun kızt. Alı Dıncer nıkâhı kıyarken vurguladı, Türkön Aksu cok yororlandığı blr üyeymiş beledıyede. Belediy* Başkonı genc Atatay'lara barıs lcinde mutlu yıllor yaşamalannı dilerken, sıyasal bır soylev çekmekten d« g«rl kalmodı. Tanık koltuğunda oturan Genel Başkana da ovguter yağdırdı. «Başbakan Eccvıt, barışın mımarı» dlyordu.. Ecevit, Baskanı gulümseyarek dlnlıyordu ama bu tür konuşmalardan, hele bu tür toplantılardan hoşlanıyor ımı bılmem? AP'li kadınlar CHP Genel Başkanım buyük blr ilgiyle Izlediler, cok da şık buldular. Lacivert elbisesl, beyaz gomleği, mavMaciv«rt karıştmı kravotıyla cok şıktı gercekten. Rahşan Ecevit'in etek v« bluzları da değişiyor glderek. Başbakanın eşl, nlkâh mosasımn korşısında Necla Atalay Ile blrlikta duruyor, C«vresindekilerle büyuk bir t«zat ciziyordu. Bir yanda uzun etekler, brokarlar, allımorlu elbiseler, bir yanda ne giyerse gıysln sadeliğini koruyan bir Rohşan Ecevit... Düğun törenl özellikle yabancı dlplomatlar lcin ilginc blr gösterl oldu. Senato Baskanı bütün büyukelçllerl cağırmış, onlar da protokola uyarak gelmlşler. Baskentin op«ret turü yaşamına do yakından tanık oldular o akşam. Sovyet elcisl Radlanov ilk kez blr Türk duğunünde bulunuyormu?, İlgiyle çevreslnl seyrediyordu. Hovuz başında Bulgar «lclsl ve Polonya maslahatgüzanyta birltkt* oturvryotd'j Sovyet elcisl. Moskova yolculuğundan çok Iyimıer gorünüyor, Turk Sovyat lllskllerinds daha olumlu gellşmeler bakladrçjinl söyluyordu. Fransız vs İngiiiz elclleri havuzun blr başka koşesınde Malıye Bakanıyla konuşuyorlardı Muezzinoğlu cok neşeli değildl, duğun havasına kolay giremiyor besbelli Nikâh kıyılınca cil cil paralar serpıldl, yabancı elcıler havuzun sularına gomulen paraları gulumseyerek seyrettıler, uğur slmgesı, dıye toplayıp ceplerine koymaktan da geri kalmadıiar. Sonra sarkılar ve danslar başladı. Kars folklor ekibıyle bırfıkte Sırrı Atalay ve Kemal Guven de halay cektıler. Düğun pastasıyla birlıkte pembe sampanyolar köpürdu, şampanyanın rengine donuk yorumlar yaptı AP'lıler. Yorumlar ne olur llnden Behıye Aksoy'u dinlemeyl önerdl, şampanya kopuğunde alaturkacılığı da köpurdu anlaşılan... Kadınlor daha gerçekçl şarkıları dınlerken. Gozlerımızin içl gülerek dinlesek bu şarkıları, dıyor bır genc kız. Bıraz öfke, blraz da sıtem var sesınde. O gece blr de sunnet duğunü varmış Dikmen'de, kimi CHP'lıler de oraya glttiler Dtkmen tepeleri de sazlar ve şarkılarlo çınladı gece boyuncn Günler olmosa geceler doha guzel gececek boskentimızde Ama sabah uyanınca sarkılar, danslar, duğun şenllkteri, sun ANKARA... ANKA... Havuz başında bir düğünden çizgiler Müserref sa olsun düğun sevincl ağır bosıyordu. Senatoda cok ters konuşan, ortolığı karıştıraniar bıle iylce neşelendiler o akşom. Arada bır ulke sorunlarından da sözedillyordu elbet. Bu totül lyi değerlendırmek gerekir, dlyordu bir senatör. Hukumet rahat caiışmalı. Bır başkası Ziya Muezzinoğlu'na bakıyor, soruyordu Oloğanüstü toplantı gercekleşecek rrl dersln? Derken Ziya Taşkent'ln şarkısına katılıyor blr s«nato r Gulunce gözlerınln icl gulüyor. . Şarkı bitince yanındakllers Marmara Ote HEKİMOĞLU net cocuklarının sevinci gerıferde kalıyor, uzun eteklerı, renkll gıysiler dolaba asılıyor, kaygular, kuskuiar yeniden başlıyor. korku kapıları col.yor yeniden Bır telefon colıyor. Bedrettın Comert vuruldu. dlyor. Bir baska telefon Turk Dil Kuruitoyı üyelermın yuruyuş yapacogını haber vertyor. Temmuz guneşlnde başkent kazanı yeniden kaynamağa başlıyor. Bılmem duydunuz ımı' Asayiş İşlerl Koordınasyon Komısyonunun drr ıincağındon sozt edl'ıyor Bu Komlsyonu Bo =b"l'an Yardımcısı Eyuboqlu tle Adatet Genclık ve Spor ve lcişlerl Bakanları oluşturuyordu ama kimlerden oluşursa oluşsun sonuc değlşmlyor, kirmlerl soruyorlar. Boyle bir Komısyon var mı, şlmdiys kadar ne yaptı? Kımi CHP'lller de kooraınasyon deyimının yozlaştıgını öne suruyor, Asayiş Işlerı Icın boşka bır yöntem ıstıyorlar. Koşullandırılmış kafaların değismesını söyluyorlar Ozel soyleşilerde hsrkesın blr eleştırısl, bir onertsi oluyor da bu cleştırıler ve onerıler eyleme gecermyor nedense Koordınasyon dsyıminın yozlaştığından yakınıyorlar da nedenlerine egilmiyorlar hıc bır zaman Neden bu görmezlik, bu yovaşlık, bu uyuşukluk, olayları yalnız bir pencereden seyretmek olışkanlıgı, diye sormak gerekir *•• Senato Başkanının duğunünde Adalet Bakanı Mehmet Can do vardı, Meclıs Baskanı Cahit Karakaş ile Kemal Guven'ın arasında oturuyor, ra«ısını yudumluyor. sonu gelmez kahkohalarını atıyordu. Gecende Antalya'ya gıtmış Adalet Bakanımız Plajda guneslenıyormuş, bın yaklaşmtş yanına. Manavgot vs Alanya örgutlerlnden grupiar geldi, slzinle gorusecekler, demlş. Mehmet Can bir kahkaho daha attı. Guneşın altında, yorı cıplok bir bakan olarak gorustuk örgutle. dedı .. Biri Mehmet Can'ın kohkahalarının cck sağlıklı o)duqunu, karacıgennm hıc hastalonmayacağını one surdu, Adalet Bakanı kahkchayı kest! blrden. Halkı gulduremıyoruz, blz guluyoruz, dedi kara mlzoh turü . Asoylş isleri Koordınosyon Kurulu üyesln« de bu tur bir mizah yaraşır degıl mi?