25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
0N CUMHÜRİYET 11 TEMMUZ 1978 EKONOMI... EKONOMI... EKONOMİ... EKONOMİ... EKONOMİ"" EKONOMI... EKONOMI... EKONOMİ... EKONOMİ... DÖRDÜNCÜ PLAN STRATEJİSÎ IMF'NİN KALKINMA REÇETELERÎNE UYMUYOR Ulaç GÜRKAN Dördüncü Beş Yıllık Kolkınma Planı için hazırlanan strateıı tasiağınm Yüksek Planlama Kurulu'nda benımsendiğı gbzlenmektedir. Strateıi kesın bıcımini Bakanlar Kurulu'nda alacaktır. Ancak, bu konuda Devlet Planlama Teşkilatı'nca ya pılan çalışmaların özünde belirgin bır değişıklık olmayacağı anlaşılmıştır. Dördüncü Plan Stratejisı'nde Türkiye'de sonoyıleşme ve demokratikleşme sorunİGrına getirılen gercekci cözümlemelerin hükümet politikası haline gelmesi, zomanı bakımından ılginctT icmde bulunulan hafta boyunca. Uluslararası Para Fonu'nun (İMF) bir uzmanlar grubu Türkiye ekonomismın gelişimini değerlendirecektir. Para Fonu icın yıltn ilk yarısına ilişkin ekonomik göstergelerin görünümü yanında. geleceğe ilişkin yaklaşımlar da özellikle önem taşımaktadır. Uluslararası Para Fonu, Türkiye icin verdiği «Stand By» düzenlemesi kararında, kamu kredıleri, dış borclanma ve kur politikası gıbi bazı ekonomik aletlerin kullanımı konusunda sınırlamatar öngörmuştür. Bu sınırlamalar Türkiye'de genellikle kalkınma hızının düşürülmesl biçiminde anlaşılmaktadır. Kalkında hızının düşürulmesi ise, gerek bugünün gerekse gelecekte karşılaşılması olası sorunların cözurrsü icin strateıide benımsenen «daha hızlı ve yoğun bir büyüme sürecinin kaçınılmazlığı» gerçeğiyle celişmektedır. Gercekte. Uluslararası Para Fonu ile ılışkOerinin getirdiği sınıriamaların mutiaka kalkınma hızının düşmesi sonucunu doğuracağı görüşü, Türkiye ekonomısinin bugüne kadar gerçekleşnrdiği birikımi gereğince kavrayamamaktan kaynaklanmaktodır. Oysa. gene! olarak ekonomıdeki. özel oiarak işe sanayideki birıkimi kısa süreds kendi gelışme dinamiğme kavuşturmak olasıdır. Bu kuşkusuz, ekonominin bugüne değinki yönetimini değışik bir boyuta dönüştürmeyi zorunlu kılmaktadır. Dördüncü Plan Slratejisi'nde öngordüğü gibi «yeni mekanizmalar ve kurumsal değişiktikler» gündemdedir. ATiac. «yönetimin stratejik bir unsur olarak kalkınmada önemini arttırmaktır.» Uluslararası Pora Fonu'nun «Stand Byı düzenlemesinde, Merkez Bankası'nın iç varlıklan ;!e kamu kesiminin finansmanına yönelik kredilerin:n belirli buyüklüklerl uşmamosı öngorülmüştür. Ayrıca yapılabilecek dış borclanmolar do süresıne göre belirli tavanlara boğlanmıştır. Bu sınırlamaların finansman kaynaklarında doğurocoğı daralma nedeniyle yatırımları düşürerek kolkınroa hızını yavaşlatması. günümüzün ekonomi politikası cerçevesinds kacınılmazdır. Ancak bunun nedenl. kaynakların kötü dağılımı ve kötü kullanımıyia llgilidir. Türkiye, Para Fonu ile kurulan llişkide öngörülen sınırlar lcinde, kaynak aktanm vollannı etkinleştirerek hızlı kalkınma icin gerekli finorr;man olanaklarını bulabilir. Bundan daha önemli Para Fonu tarafından istendiğine inanılan kalkınma hızının düşürülmesi olguşu, strateji'de be nimsenen «daha hızlı ve yoğun büyüme süreci» gerçeğiyle çelişiyor si üretimi rosyonelleştirerek kaynakları arttırmok oiosıdır. ILKELER NEDİR? Dördüncü Plan Stratejisi'nde kaynak pol'tikasınm hedetierı şöyie sırolanmaktadır: 9 Sanay'de, büyuk ölceklı. teknolojısı ilsri üretim bınmlerıne dayanarak ileri ve rekobetci B>r yapı gelıştirılmesi. • Tarımda yoygın ve güclü bir kooperatıf'eş meyı gelıştırerek üretim planlamasına gecılmesı. Burado, buyük ölcekte kurulma olanaklon ve doğal tekel olmo durumları nedeniyle kamu ikti sadı teşebbuslerini ve büyük üretici kooperafifl bırliklerini ekonominin yonetımınde temel birımler olarak kullanmak önem kazanmakıadır. Bu. sanayiın günümuzdeki dışo bağımlı yapısınm <>.nlarak. «giderek kendi teknolojisini üreten rekabetci bir kimlik» kazonobilmesinin ve rrevcut tüketım kalıplarının kırılmasının ön koşuludur. Gercekten. finansman koynakları ı!e sanayileşmen.n yopısı arasınaa cok yakmdan bir bağ bulunmaktadır. Dördüncü Pion Stratejisi'nde ekonomi icin öngorülen köklü dönüşümlenn, Ulusıararası Para Fonu'nun bilinen kalkınma recetelerine uymadığı ortadcd;r. Ancok Türkiye. Fon'a sunduğu «niyet mektubu»nda. istenen desteğin «yeniden saglom ve sürekli bir kolkınma hızına uloşmok icin» olduğunu belirtmiştir. Ulusiararası Para Fonu'ndan gelebılecek aksi bir yaklaşım korşısında. Türkiye'nm «hesap veren» değil, «hesap soran» durumunda olması gerekmektedır. DÖVİZ KURU POLİTİKASI Dördüncü Plan Stratejısi'nin döviz kuru politikasına yaklaşımınm da Uiuslorarası Para Fonu ile ılişkilerde sorun yaratacağı yoiunda k u j kular bulunmaktadır. Strateji'de. dış ödemeler.n dengeye getirilmesinde, fiyat mekonizmasının ışleyişi ve «dalgalanan döviz kurlarının» belirleyıci etkinlik kazanmasına izin venlmeyeceğı vurgulan makıa ve şöyle denilmektedir: «Henüz bir uluslararası para sistemi oluşturulamamıştır. Gecici bir cozüm olarak uygulamoya konulan degiçken kur sisteminin yarattığı belirsizlik ortamında ise gelişmekte olan ulkeler tabi durumda bulunmaktadırlar.» Gercekten, dalgalı ya da değışken döviz kur lan sıstemi sanayüeşmiş ülkelerin ücüncü dünya ulkelerine kendilerini finanse ettirmelerinın bır arocı o.'muştur. Özeilikle. yeniden hızlı bir enflasyonun yaşanması durumunda. ücüncü dünya ü!kelerinin uğrayacağı zorar büyük olacaktır. Profilo Holding Türkiye'de helikopter imali icin Sanayi Bakanlığına başvurdu Sanayi Bakanlıgının olumlu görüş bildirmesi durumunda özel sektör Türkiycde ilk kez savaş sanayiine adım atmış olacak Kencrn MORTAN Prof'lo Holding'in helikopter üretımiyle ilgiII izın ışlemlerinin nihai gorüşmest önümüzdekl hafta icinde Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında yapılacaktır Bakonlığın «olumlu» görüşü hahnde Türkiye'de ilk kez özel sektör sovaş sana/ine gırmiş olacaktır. ilk elde tümüyle moniaj niteliğıni taşıyocak c!an helikopterlerin 250 bin dolara satılması bekienmektedir. Holding uzun bır süre helikopter projesiyle ilgılenmiş. ancak cephe hükümstleri döneminde MSP'nm karşı cıkması nedeniyle bu konuda olumlu bir gelişim sağlanmamıştı. Ecevit hükümetinin kürulmasından sonro proıenın teknik uygulayıcısı durumundaki emekli hava subayı ve pilot Ümit Canat Profilo Holdıng adına yeniden Bakanlığa başvurmuştur. Sana/i Bakanlığı bugüne dek olumsuz herhangi bır yanıt vermemiştir. Helikopter için satış pazannın geniş ölçüds varolduğu saptanmıştır. ilk elde Kara Kuvvetlerının 75 adet helikopter gereksinimi olduğu, bunun dışında Maden Tetkık Arama, Türkiye Elektrık Kurumu, Sağ'.ık ve Sosyal Yardım Bakanlığı, Orman Bakanlığı, İcışleri Bakanlığı, Koc Holdınq. ve Cerkezköy Sanayiciler Birliğinin aynı projeye ilgı duyduğu Holding tarofından soptanmıştır. TEKNİK NİTELİKLER... Helikopterlerin Türkiye satış fiyatının 250 bin dolar olacağı (yaklaşık 6.5 milyon TL.) bildırılmektedir. Proje, Amerikon Hughes firmasının knowhow'una davanmaktadır. Stvil hovocılık amcclı helikopter istendıği an öze! roket tokılarak askeri bır ucak haline getirilmektedir. Helikopterin askerılestirılmesı işlemi Hughes firmasının bır krjrdeş kuruluşu tarafından gercekleştılrilmektedir. Söz konusu ozel roketın 4 kılonıstreye kadar tankları tohrip etme etkisi vardır. ilk uc yılda montaj bicimınde gercekleştirüen projede yerli katkı 1500 meîrekarehk bir hangar ve ambar inşaatındon ibaret kalacaktır. Toplam yatırım maliyeti yaklaşık 70 milyon liradır. TEŞVİK BELGESİ... Yı!l:k programda hava nakil vosıtaları teşvık kapsamı icinde gözukmektedir. Ancak. Profilo Holding. helikopter projesinın basit bir montaı olmadığı gerekcesiyle «özel» olarak teşvtk edılrnesıni istemektedır. Ho'dıng. bu orada, onarımbakım işlemlerinde alt yopmın Türkiye'de olmadığmı. bıınu gerekıestırmekle. «Milli servetin muhafazasına yarayacağım» belirtmektedirier. Türkiye'de özel kesimın harp sanayiine gırrr.esi demek olan bu olayda. işın dığer bır i!g:nc yönu ambargo engelinin aşılma şeklıöir. Teşvik belgesi verilmesi sonrası anlaşmonın Türkiye ve ABD makomlarmca onaylanması gerekmektedır. Ancak, teşvik belgesi daha verilmemısken Amerıkan yetkiüleri. «Helikopter projesinin sivil amaclı da olabileceği» gerekcesıyie bu montaı işini onaylodığı öğrenilmiştir. B ürokroside ekonomi dort önemli soc 9yağı üzerinde oturmaktadır. Türkiye'de ekonominin işlerliğini sağlayan, bundan sorumlu bulunan dört önemli burokrot Devlet Planlomo Teşkilatı Müstesarı, Merkez Bankası Başkonı, Maliye Bakanlığı Kazine Genel Sekreteri ve Sanayi Bckonlıgı Sanayi Dairesi Baskanıdır. Anılon karar birlmleri geçmişte olduğu gibi, bugun de onemlerinl korumaktadırlcr. Salt ekonomik kararların alınmasında ve uygulanmasındo değil. ekonomiye yon veren siyasol nitelikteki kararların olınmosında da neredeyse siyasal sorumluluk taşımaktodırlar. Örneğin, bir devalüasyon karorı salt ekonomik değil, cok daha ötede siyosal bir karardır ve böyle bir karar anılon tdörtlj> nün hazırlıklarıyla gercekleşmektedir. CHP de iktidara gelmeden önce, belirtllen «yerlerin» önemini kavramış ve buna uygun olarak atamakrr gercekleştirme cobasına girişmtştir Hepsini değil, omo ötttllikle DPT Müsteşarlığı ile Hazine Genel Sekreterliğinl güvendiği ellere vermistir. Hele Devlet Planlomo Teşkilatı (DPT) Müsteşarlığına Bilsay Kuruc'un getirilmesi, CHP'nin ve Ecevit'In bu göreve verdlği önemi doruğuno cıkaran bir örnek olmuştur. Cünkü, SBF öğretim üyesl Doc Dr. Bilsay Kuruc. yoklaşık iki yıla yakın süre Ecevit'in »bir numaralı dan.smonn olmuş ve Ecevit'in aldığı kararlarda, yaptığı türlü girişimlerde son derece önemli roller oynamıştır. DPT. Demirel iktidarları sırasında sürekli ikinci, ücüncü dereceye itilmis, ekonominin cplanla yönetilmeyeceği, yöoetilirse karrr.n ekonomi onlayışınm zedeleneceği» görüşü yaygınlaştıkço, DPT devre dısı bırakılmıştır. CHP bu ekonomik leikazdan kurtulmoda DPT'yi önemli bir arac olarak gordüğü icindir ki, Kuruc Müsteşarlığo getirilmiş ve sankl bu önemi belirtmek istercesine Başbakan Ecevit bir basın toplantısında Kuruc'la ilgill atamayı TRT'den kamuoyuna acıklamıstır. DPT'ye verilen 6nemln bir başka göstergesl de, 1971 yılından bu yana varlığmı sürdüren Bokanlıklarorosı Ekonomik Kurul'un (BEK) koldırılmosı olmuştur. CHP iktidara geiince «ekonomik kararlarda işleyişi hızlandırmak ve ekonomik nitelikteki bckcnlıklar ve kamu kuruluşlannın orasmda uyumu sağiamak» amacıyla BEK'e son vermiş, bu görevlerin tümünden DPT'yi sorumlu kılmıştır. Ancak, bugünlerde başkentte en cok tortışılan «ekonomik konulann» başında DPT gelmektedir. Ne döviz darboğozı, ne ithalat sıkışıklığı, ne fiyatların ortışı, ne issizliktir bugün icin Ecevit Hükümetinin ağtrlık verdiği konu. Sorun DPT'dir. En önde gelen sorundur artık DPT. Bu sorunu çözün yoratmonın uygulama aracı olarak bir fırsat nitellğinde ortaya cıkan DBKP, simdi bir <soruna> dönüşturülmek istenmektedir. Bunun kaynağında da hükümet icinde yer alan CHP'li kimi bokonların tutumları, «Ecevıt'e yakın clmak» Istekleri ve «ekonomık karorlcrda kendilerinın söz sahibı olmalarn gibi ekonomi dışı etkenler yer almaktadır. Ancok, bu cetkenler» uğruna neredeyse planın ıfe da» edilmesi noktalarına bile gellndlği öne sürulmektedir. Beş yıl boyunco ekonomiye damgosim vuracok olan bir plan icin önce bir strafeji o«rekrr>ektedir. CHP programının öngorduğu gerektere plon yoluylo «hangı yöntem!âr:n> Dışişleri Bakanlığı, «Yeni Uluslararası Ekonomik Düzen» konulu bir seminer düzenledi ANKARA (ANKA) Dışişlerl Bakonlığı tarofından «Yeni Uluslararosı ekonomik düzen» konulu uluslararası bir seminer düzenlenmiştır, Ssminer 711 ağustos tarihieri arasında istanbul Tarabya Oteü'nde yapılacaktır. Seminerin düzenlenmesinde. Siyasal Bılgiler Faküitesi Gelişme v9 Toplum Aroştirmaian Merkezi GETA da Dışişleri Bakanlığı ile ışbıniğı yapmoktadır. Son yıllarda, üzerinde en cok durulon konulardan teki olan «Yeni Uluslararası ekonomik düzen» semınerine, bu konudaki tartışmalarda ön planda bulunan yabancı poiitikacılar ıie bilim adamlan katılacaklardır. Turkiye'den de ceşitli üniversitelerin öğretim üyeleri seminerde yer olacaklardır. Dışişleri Bakonı Gündüz Ökcün tarafındon acılocak seminerde, Başbakan Bülent Ecevit'm de açılış oturumunda bir konuşma yapacağı bıldirilmektedir. Seminer, Türkiye'nin bağlantısız ücüncü dünya ülkeleriyle olan iüşkilerini getiştırme cabalarında önemli bir oşama sayıimaktadır. Yorum ve DPT'ye bır plon stratejisinin ana hatları olabilecek «taümuiu vermemiştir. Bu *taünıatı» vermek bir yana, DPT'nin hanrladıg', CHP programını göz önünde tutarak hazıriadtgı stratejinin kamuoyuna acıklanmosına karşı tavır almıştır. Dolayısıyla, farkındo olmadan, DPT'ye karşı cıkıyorum, diyerek, gercekte, CHP kendi programına karşı cıkmıştır. Bunun dc adı ıDPT'ye karşı cıkrr.ak» olmuştur. DPT'yi yıpratmak manevralarını daha do üeri gitmiş iktidara gelir gelmez kaldırılan Bakanlıklararası Ekonomik Kurul yeniden oluşturu>muştur. Sanki, DPT'nin işlevleri bu kurulla elinden alınmak istenmiş, en azıidan toplumda bu izlenimin yaratılmasına calısılmıştır Manevralar öylesine bir noktaya vardırı'mıştır ki. Boşbokan Ecevit de yonıltılmış ve Ecevit CHP'nin sahip cıkması gereken stratejinin ocıklanmış olmasından dolayı «DPT'yi uvarmıs»tır. İşte, bu nokta aslında dramatik bir aşaıtiddır. Dromın bir bölömü bilmeyerek f'entJI Drogramıra karşı cıkmak. bir bölümü kendi oluşturduğu kadrolara karşı cıkmak, bir bolumü lider etrafından oluşturulan kısır cekişmelerle zaman yitirmektedir. Çok önemli bir bölümü ise, ideolojiktir. Cürkü, plan bir polıtİK, bir ideolojik beigedir. Meclislerden olınan bir yıllık yetki süresi icinde bugün yeni bir planın hazırlanması söz konusudur. Ancak. kisisei cekişmeler görüntüsünde gercekte planın yapılmasını istemeyen ic ve dış gücıer vardır. Ya da plano CHP programı dışında, kendi programlarının damgasını vurmok isteyenler vardır Bu damgonın niteiiği siyasal iktidarın niteiiği ile özdeştir. Türkeş'in bile ortaya cıkarak «CHP ile MHP'nin ekonomik programlarını» kcrşılaştırdığı bir dönemde, CHP'nin farklı konumunu göstermesi ancak yeni planla olosılık kazanacaktır. Drom bu noktada doruğundadır. Herhalde su ondo yapılması gereken bîr an önce stroteji acıklanması tartışmalarına son vermek ve plan calışmalarını hızlandırmaktır, Hükümetin plsna verdiği önem boylelikle acıklık kazanacaktır. Yaratılan sorun: DPT Yalçın DOĞAN kullanılarok varılacağının belgesi olan p ! an stratejısi gerçekter. politik bir beigedir. Aslında ner ekonomik karar ozunde politik bir karardır. Ereklerin belirlendiği yöntemi iceren plan stratejisi ise. hoydi havdi politik nıteiik taşımaktadır. Dolayısıyla, stratefi gibi bir belge konusunda DPT değil, dogrudan siyasal iktidar karar schıbidir. Siyasnl iktidor kendi siyasal programı doğrultusunda isteklerini beürleyecek ve bunların DPT'ce hazırlanTiosını isteyecektir. İşin mantıgı budur. Ne var ki, DPT'yi güc durumda bırakmak, Kuruç'u yıpratmak, Ecevit'ten uzak düşıirnek gibi politik manevralar sonucu, hükümet bu konudoki görevini yerine getirmemi? ce. ekonomi ıgörülmedik> bir işlerlik kazanacoktır sanki. Tortışma «plan stratejisinin DPT Müsteşorı tarafından acıklanmasından> dogmuştur. Ecevit Hükümeti iktidara geiince MC yönetimi tarafından hazırlanon Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planını (DBKP) meclislerden geri cekmiş ve beş yıllık planın 1978 yerine, 1979 yılmda yürürlüğe girmesi icin yetki almıştır. Otuz yıldır iktidardan uzak kolan CHP'ye böylece «tarihsei bir f r sat> cıkmıştır. Kendi programını topluma önermek ve bunu uygulamak fırsatı. Seçım elanlarında verilen ıvaad!erin> ilk kez somuto indirgenmesi ve «özgür bır toplum» FİYAT ARTIŞLARI VE YATIRIMLARDAKİ AKSAMALAR İNCELENİYOR Fü»un ÖZBtLGEN Geçen hafta ilk toplantısını yapa.n Rakaniıklararası Ekonomik Koordinasyon K.urulunun ve daha sonra ekonomik işlarie ilg'îi bakanların da katılmasıyla tODian^n CHP Genel Yönetim Kurulunda, hükü*neı:n a!;: aylık ekonomik çahşmalarımn gen<?l oır üf5crlendirilmesi yapılmış, başanh olan ışlemlerle. olumsuz görulen gelişmeler doger•endirilıniştir. AJınan bilgiye göre, yapılan değerlsndimelerde. altı ayda, ekonominin MC döneminde durmuş olan çarklannm yeniden tiianıeye başladığı saptanmış. fiyat artışlann.n devam etrnesi ve yatınmlardaki aksamaıar ıre 'Olumsuz gelişmeler' olarak nitelenrtıişbr. Perşembe gecesi saat 02'ye kadar süren toplnntıda MC döneminden devralınan ekonomik enkazın ağır ağır temizlenmekte olduğu sonucuna vanlmıştır. OLUMLU GELlŞMELER Toplantılarda yapılan tartıştna re Hsğerlendirmelerde 'Olumlu gelişmeler o'cırak* nitelenen sonuçiar şöyle belirlenmiştir. • Hükümet işbaşına geldigind9 çej;:li sektörlerde üretim durmuş. fabrikalar çalışmaz hale gelmişti. Döviz sorunu. hammadde kıthğı, fiyat politikalan nedeniyle T?9 diğer gerekcelerh duran fabrikaların. yenidsn çalışması sağlanmış ve üretim yenidsa ba;lamıştır. • Cübre konusunda MC döneminden 'tuzak* olarak nitelenebilecek bir nsiras devralınmıştı. Gubre yetersizliği nedaaiyle tanmsal üretim tehlikeye düşmüştü. Hukamet gerek gübre ithali. gerekse üretimini durdurmuş olan Akdeniz Gübre fabrikasının yeniden üretime başlamasını sağlîyarak bu sıkıntıyı da aşmıştır. • Hüküruet devrahndığı sırada hiçbir ithalat transferi yapılamaz durumdaydi. Avrıca devlet borcları dahi ödenemez haie gplmiş ve dış ekonomik iüşkilerde sorun. «Tıirklye'nin saygınhğım» yıpratacak boyııtîara erişmişti. Para Fonu, Dünya Bankası va uluslararası finans kuruluşları ile yapılan cöruşmeler sonucu bu sorun aşılmaya başlanmış ve çok önemli adımlar atümıştır. • Döviz borsalarımn ödenemem?ii nedeniyle ham petrol ithalatında çekilen sıkıntı çözümlenmeye başlanmış. Sovyetler Birliği, İran ve Libya ile yapılan göruşmsler JOnucu yeni ithal olanaîdan açılmıştır. • Ihracatta geçen yıllara göre cir canlanma başlamış. özellikle kamu keîirpinin elindeki ihraç urunlerinin büyuk bir ço*unluğunun dış satım bağlantılan yap'imı=tr. MC döneminde yer altında çürumekte o!sn buğdaylann tümünün satış bağlantılan yapıldığı gibi, yeni dönem ürünü için <ie anlaşmalara girilmiştir. Yapılan dış te^nasUr sonucu, Türkiye'nm elinde daha fazla bugday bulunsaydı buna dahi talep olduğu anlaşılmıştır. Aynı şekilde pamuk ürün'J için de dış bağlantı ve anlaşmaların çok olumlu geliştiği bildirilmektedi:. Tanmsal urünlerden sadece tütün ihracatında baii sorunlar la karşılaşıldığı bildirilmektedir. Hükümette ve CHP bunyesinde yapılan değerlendirmelerde ekonomik alanda en onemli sorunlar, 'fiyat artışları* ve •yatırıt*lardaki aksamalar olarak saptanmijt'r. Fiyat arüşlarının, MC döneminin son aylannaa giderek hızlandıgı, geçen donemden miras kalan bu olumsuz gelişmenin ilk altı aylık dcnemde giderilmediği be'.lnsnmiş. fiyat aıt:ş hızının kesilme^! için ahnması gerek!: tsdbirler üzerinde durulmuştur Bu arjd't MC döneminde mal yokluğu icinde el aitından karaborsa yoluyia piyasaya sürülsn tr.alların, satış fiyatlarının. alınan iam kararları ile yeni bir seviyeye getirıldıgi. böylece ka raborsa fiyat ile resmi fiyat »rasında gideıel; açJan uçurumun önlendiği bildirilmişt'r. OLUMSUZ GELlŞMELER Türlc Traktör Fabrikası ürettiği 100 bininci traktörü Ziraat Fakültesine veriyor ANKARA Türk Traktör Fabrikası. ürettiği 100 bininci traktörü bugun düzenlenecek bir törenle Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ne hediye edecektir. Türk Traktör Fobrikasımn geçtiğimiz günlerde ürettiği 100 bininci traktörün, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ne devreditmesi nedeniyle yarın bir de tören düzenîçnmiştir. Öte yandan öğrenüdiğine göre, Türk Traktör Fabrikası. Atatürk Orman Çiftliği ve Ziroot Fakultesi'nin işbirliği ile Atatürk'ün 100'üncü doğum yıldönürrü doloyısıylo bir tarım aletleri mözesi ocılacaktır. 1981 yılındo acılacak olan müzeye Türk Traktör Fabrikasının ürettiği 100 bininci traktör de konulacaktır. Yüksek Planlama Kurulu, plan stratejisini görüşmek için yeniden toplanıyor Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Plânı (DBKP) hazırtıklon sürerken. plâna yön verecek ve plan la ilgili ereklere hangi yöntemierle ulaşılacağının belirlenmesini beigeîeyecek olcn «plân strotejisi» bugün yeniden Yüksek Plâniama Kurulunda els clınacaktır. Dordüncö plânm stratejisi Devlet Planlama Teş'<i!âtı (DPT) tarafından hczırlanmış ve dahc önce DPT Müstesarı Bilsny Kuruc tarafından ko muoyuno acıklcnmıstır. Bu açıklamadan sonra gectiğimiz hofîa icinde stroteji Yüksek Plâniama Kuruiunda (YPK) els ohnm'ştır. TARTIŞMALAR Gecen baftaki toplontıda strateji ürerinds i!k konuçmayı Boşbakan B'"ı!ent Ecevit yopmıştır. Ecevit <Stratei>nln bütünüyle olumlu bir belge olduğunu» beiirtmis ve «kimî bö ; . rierlnde belki ufak tefek değiçikli'Kİer yapmck gerek, ancak tosı dığı fe'sefeyi hOtfınöyle benim'ivorum» d6""ıîştir. Stratejiye verilen cieme d f ğ i r e i Başbakan s;ratejide temekyoğun îfkniwı«rio ge!!şti r; !m«si, tekno lojl seçlml ve uyarlanmasıı i'e ilgili böium 0:erir, d« durmuş ve «Türkiy» artık llerl tekno1o|iyî *ec Tiek değil, uyarlamak zorundadır. Turkiye bu aşanaya gelmiştin dernîştir. Gelişmiş teknolojilerin Türkiye'ye getirilmesinin zorunlu olduğunu benrten Başbakan strateiide öze'lıkle bu değişıkliklere yer verı!mesini istemiştir. Ecevit'ten sonra söz alan Başbakan yardi'rcısı Turhan Fevzioğlu da «Stratejiyi olumlu bulduğıınu» beiirten bir konuşmo yapmıştır. Stratejide yer c!on «özgürlükcü ve cağdas» devimleriyle gsr cekte özlenen «uygarlık düreyine» erişmenin yönternlerinin belirlenniis clduğunu biidiren Pe'/zioğiu. stratejive ilişkin eîeştirilerini ayrıca DPT'ye sunccriğını söylemiştir. ÖKCÜN'E GÖRE Sanayi Bcıkanı Orhan Alp'in de stratel' üzennde vaotığı olumlu konusmadan sonro. Dısiçteri 1 9^:<anı Gündüz Ökcün soz ai'nış'.rî . Ckcön sirateiıyi e!eştiren tek bakan oimus «stratejinin giri? bölün"ünün son paragraf haric olfrak üzere, tü müyle cıkarılmastnı» önermistır. Dıştşleri Ba'an giriş bölumünün «yeniden yazilrrasmı» Istemiş tir. Ökcunun bu sözleri YPK'da «sürpriz» etkisi yaratmış, Başbakan Ecev:' de şaşırdığını gizlememiş ve «hangi gerekceyle değiştirilmesini» ıstediğini Dısişlsri Bckanındcn sormuştur. Ancak, Ökcün'ün «bir gerekce gösteremediği» gö'ulünce. Başbakan «isterseniz siz görüşünüzu DPT'ye yazılı olarak bild>rin> demiştir. Maliye Bakanı Ziya Müezzinoğlu ise, sfate jînin «bir bütün olarak okunması v» tartışılması na» karşı cıkmış, stratejinin paragraf parograf tartışılması gerektiğini belirtmiçtir. Ecevii biino gerek duyutmodığını acıkiamiştir. Dört saate yckin süren YPK toplantısının so nunda söz alan ve almayan bakanlcrın stratejiye ilışkin görüslerinin yazılı olcrak DPT'ye iieM'n» sine ve bu eisst'riierin ışığ:ndo stfotajinin <göz : d»n gecirl'^esine» karar v?ırimi5' r. Cğrenildiâine göre, strateji iie iigili tartışmaları sördOrmek OTOCIVIO YPK bı:gu'i saat 10' da yeniden toplcnacaktır. Bugünkü tODlanîıdn söz almomış bokcrilann görüşlerini büdirecskie ri bildirilmrsktsdir. Yatırırr.ların hızlandırılamaiTiası u/?rinde de durulan toplantılarda. bu duırrnun neden'eri iç ve dış finans güçlük'cri olar.ik saptanmıstır. Dış iinans sorununun, MC cîoneminde kesüen DOnya B»nı<ası üişkiieri.iln yeniden kuruim3sı i;e b!r •ilçude gHerürr.eye baçlandığı. ayııca ba':ı önemli prceJer için çeşitii ülkelerls yapuan temasîarda kredi olanaklan saü'iandıgı ortaya konulmuştur. YatiP.iıiîarın ıç ünans sorurılannın cözümlenmesi için ise ya;'iimcı kuru!u*!a # a' hazineden sa^ianacak kaynak transferieri üzer:r:d9 durulmuştur Bu noUtada. hâz'nenin yeniden Mer!:?z Ban.\a=ı kaynaktanna başvuîtsası gibi bir zor jn'uiuk belirdişinden, yapılacak «terrı'ıin ne olması :erektigi tart:ş'.l3i:s*i". B;':nd!ğ: s^'' kamu yar.ırırpJancm parasa! so''vnİ2"!nın çözü1°bljnes! için odeneklerini Ma'tvs Bs>kanli2î"^an sağlamaisn gerekme'ctedr. î/aliye a=kanheı ise vat;nmI»ra msü kaynak sa^lay3b:lmek için para bu'.ma*. sorunuyla kai"şı karşıyad'.r.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear