25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 K I Bu nedenle de Steden beri Senotonun gerekslz bır organ oldjğunu sovleyenlerın ekmeğ i e yağ sürüluyordu CUMHURİYET 9 MAYIS 1978 ir yargıc önüne gelen her davavı cözömIsmek zon,ndaüır Vasolar. belırlı bır sürede o davayı kararo bağlamasını gerekll kılıyorsa, o sure ıçmde olumlu ya da olumsuz bır karar vermekle yükümlüdür. Bır karar vermezse. «Hak dağıtmaktan cekinıyor» demektır ki, bu durum bir yargıç icin sucların en buyüğudür Görevi savsaklamoktır. Bır memur kendısine verılen işlerî belirli bır sure ıcınde sonuclondırmak zorundodır. Sonuclandırmadığı takdırde «Gorevmı kotuye kullonıyor» demektır kı, bu davranısı ceza yasalarına gore suctur Bu yargı, hemen henıen tum yetkılı kısiler ve kuruluslar icın gecerlıdir. Yetkinin bulunduğu yerde sorumluluk da vardır Ve sorumluluk duygusu düygulonn en soylusudur. Sorumluluk bir bakima ozgurluk demektır Doha doğrusu, tSorumluluk bılıncıne sahıp olan b<r kışi ozgurdur » Aksı durumda, ozgu.lukten soz etmek olanaksızdır ıSorumluluk ozgurluğun cno oîcuîudur» Ve bır ınsan tyalmz kendınden değıl cağından da sorumludur> (Sartre) Parlanento devletı devlet yapan kuruluslardan bırıdır Devletın en ustun, en saygın b'r organıdır Porlamento uyelerı yalnız kendı davronışlorındon değıl, oynı zamando devlet yönetımınrien ve toplum duzenınden de sorumludurlar Bu tur sorumluluk bılıncmden yoksun olan her hangi bir parlomento. fonksiyonunu tam anlamıyla yapmıyor demektir. Devlet butcesıni zamanında cıknrmovan. gerekli yasa tasarılarını savsaklamadan qorüşup konusmoyan parlamentolar. ülkeyi butcesız, toplumu yasasız bırakırlar Boylesıne bır sorumluluk, sorumlulukların en sakıncalısıdır. B OLAYLAR VE GÖRÜŞLER •*• Yalnız ülkemızde değıl, dış ölkelerde de Senatolorın gereksız olduğunu soyleyen bıiım ve sıyaset adamları her zaman vor olmuştur. Bu yuzden de bazı ulkelerde Senatolor yavaş yavas torıhe karısmıstır Anayasa Mahkemestnın vorlığı korşısmda, artık senoto/o gerek olmodığını savunanlann sayısı hıc de az değ'ldır Hatta unla bır polıtıkacı, «ing'ltere'de tarıh ıcınde kendıliğınden meydona gelmıs o'masaydı, ınsan oklının Senoto gıbı bır kurumu yaratmasmın o'onaksız olduğu» g o r ü s j n j savunacak kadar ıleri gıtmıştır Fransız sıyaset odamı Herr.ot da bır zamanlar aynen şunlan soylenvştir «Senato mu dedıniz'' Ouşunceieri donmus ınsanların toolcndığı ver Bereket versın olumu boldur. ancak ovle duzelebıllr.» Hıc kuşkusuz yedı yı! senatorlük vaprrış olan Herr.ot'un bu sozunu bır esprı olorok e'e a'mak gerekmekted'r Gerekmektedır ama b r ulkenın senatosu en onemlı konularda düşüncesını acıklamayacak olursa, bu sozun zarranla esprı olmaktan cıkacağı da sovlenebılır. Soruna basko bır acıdai yok'asanlar ve «Yetkılı sınırlı bır Senato'nun sorumluluğunun sınırlı olocağını» savunanlar da bulunabılır «rinsan, ya sessızlikten daha quzel b'r $ev soylemelı, ya da susmosmı bılmelıdır» d.ye dusunenfer de bulunabılir ıcımızde Bu gercekler karsi5indo senotorlerımiz'n de bır ces't «Bılgelığın erdemı» ile suskun koldıkları yargısına vanlobılır bır bakıma. Ama unutmomak gerekır ki coğ rrızın gerceğı Platon çağının gerceğınden cok değıs'ktır iso'dan once Platon, devlet adammın bilge olmasını, fılozof oltıasını önermıst r Gunümuzun devlet yonetımıne egemen olan ise bilqel'k değı!, bıiımsellıktır Onun ıcndır H parlomentolar. yetkıien ne olursa o'sun susan Insanların dsğ'l konuşan ınsanların barmağı olmalıdır. Ulus temsı'cılen. dusuncelenni acık'omaktan cekınen polıtıkacılar değıl. dusüncelermi vuksek sesle sövleven pol tıîcacıbrriır Ve S'yasal tercıhlerden esmlenen kısıler olmakton cok adaletın. hukukun ve gerceğın dıli ıle konuşan kisıler olmolıdırlor. 55 ıncı Yıl umhuriyet'in 55'inci yıldonumu goreneksel biçimde kutlandı. Once başyazarımız Nadtr Nadi konuştu: Ulusal Kurtuluş Savaş'nda gazetemızın temell atıldı, Cumhuriyet devrımıyle kurulou, Ataturk'un onderlıgınde karşıdevnmcılığe savaşımı ustlondık; Ikıncı Dunya Sovaşın. ycşcdık, cok partıfı rejıme gecışie gorevımızı yoptık. 27 Moyıs'ı sovunduk. 12 Mart sınavını verdık. Bu torıh. benım ıcm yorım saatı'ık bır sınemo fılmı gıbıdır. Şu gordugunuz bahcede oynayan bır cocuktum, şımdı gecmışe baktığım zaman harcanan emeklerın anlamını daha iyı anlıyorum Guzel, kısa, sade, ictenlikli bir konuşmaydı İyi ozetlıyebildim mı, bilemem Yaşanmış olan buyuk şeyler, bazan alcakgonulle ve bağırıp cağırmadan dıle getirilır; daha dokunaklı ve etkılı olur Nadır Nadi konuşurken ıçımden dedim ki «keske bir teyple bu konuşma saptansaydı.» Sonra bahçeye cıkıldı. Bohcenin ikı kenarı; yonetım, makine ve dızgi bolumu, arsıv ve klısehane binalarıyla cevrilidir. Yesıl pormaklıklı bahcede vaktıyle İttıhat ve Terakki Merkezı olan ahşap kosk bulunur Tam karşımızda eski Ouyunu Umumiye, yenı İstanbul Lısesı vardır. İşte bu bahçeye uzun bir yemek mosası kurulmuştu. Beyaz ortuierin ustune, doner, pılav ve marul tabakları dizilmişti. Gazetenın sahibi, odacısı, makınecisi, operatoru, cırağı, ustası, başyazarı, yazarı, muhabın, muduru, memuru, sekreteri ve nesi varsa. ayakta yıyip ıctıler Gosterissiz, sevınçll, ictenlikli bır kutlamayla 7 Mayıs'ı yaşadık. Cumhuriyet'e yakışanı da budur. • Bizim gazetenın tarihi, Cumhuriyet Turkiye'sinln tarlhi demektır. Bu gerceği iyı'ce ozumsemek gerekir. Bu gercek ozumsenmedsn ne Cumhuriyet anlaşılır; ne Turklye; ne de dunya Kişi, ne olduğunu ve nerede durduğunu bilmelı Kolay iş değildir bu. Bugunku Turkiye'de basın; İkinci Dunya Savosından sonra ulkeyi kapsayan dışa bağımlı kapitalizm surecınde oluşmuş ve geıişmıştir. Bir tek Cumhuriyet vardır bu surecin dısında kurulan ve bu surece direnen. Ulusal Kurtuluş Savaşlorı ne demek? Antiemperyalizm ne demek? Bağımsızlık ne demek? İnsan ozgurluqu ne demek' Gercek demokrasi ne demek? Devrimler ne demek? Bu kavramları bilen, Cumhurıyet'in de ne demek olduğunu bıîir. Bizim okurlar bu kavramları bilirler; Cumhuriyet'in gercek sahıbı de onlardır; Cumhunyet bu nedenle ayakta kalabilmıstir; bu nedenle gelecegine guvenmektedir. Karşıdevrimcilerın ve cıkarcıiarın duşmonlık dalgalarına karşı; okurların sevgisl ve bilinci, sert bir dalgakıran gıbidir. Veto ve Senato M. Iskender ÖZTURANLI TBB Dısıplın Kurulu Başkonı sayın Devlet Başkanımız yasonın ıptali icn Anayasa Mahkemesıne basvurmuştur. Bu arada şunu do belırtelım kı, soz konusu tosonyı gorusmek uzere Cumhunyet Senatosu Anayasa ve Adalet Komısyonunun 3 3 1978 tarıhınde yaptığı toplantıya 7 uye katılmamıştır. Korrvsyonun 15 uyeden oluştuğu goz onunde tutulacak olursa, senotorlerimızın soruna ne kadar onem verdıklerı doha lyı anlaşılacaktır. tOkumuş'ar Meclısı» dı/e adlandırılan Senato'nun bu konudokı suskunlı,ğu Turk demokrasısi ıcın cekıncsli olmuştur. Bılındığı uzere, daha once Meclıslerden gecen yasa değış'kliğını, Cumhurbaşkanımız veto etmış ve bu veto uzerıne tosorı Mıllet Meclısınden yıldirım hızı ıle ve eskı bıcimı/le yenıden geçınlmıştı. Oysakı bu konu uzenne eğılen sıyaset bı'ımcılennm coğu veto gerekçesının hıc de tartışmasız reddedılecek nitelıkte olmadığı kamsmdaydılar Mtllet Meclısı Anayasa Komısyonu Başkonı ile kotnisyonun bazı uyeleri veto gerekcesi doğruttusundo ov kulfanmışfardı. Komısyon karanna karşıtlık vazılarındo aynen şu sozcukler vardır «Sıvasî Partı Baskanlannın dokunulmozlıklan olsun ya da olmasınAnayosanın ve Sıyasi Partıler Kanununun koruöuğu Cumhunyet ılkele.me oykırı soz, yazı ve davranışlorından oturu temsıl ettıklerl portının kapatılması amacıyle Anavasa Mahkemesıne doğrudan doğruya dava acılobılmesı olanağı Sı/asi Part ler Yosasmda öngorulmediğınden Partının baskanı dühı olso br partilının soz, yazı ve dovronıslorındon öturö mensup olduğu partın.n kapatılmas'na yonelık dova acılabılmesırvn o k'şıce ISuc mte'ığınde bır fııl işledığının kesmleşmış mahkeme kararıyle sabıt olması) koşuluno bağlanması. Anayasamızın 57 ve 19 moddelennın amacına (ruhuna) ve 12 maddedekı eşıtlık ılkesıne oykırı duşeceğı kanısıyla kanun teklıfıne muhalıfız» Görülüyor ki konu ciddi olduğu kodor onemltydi de Ayrıca Erbakon hakkındo Başsavcılığın dava acması ve bu davayı Partı Ycsaklarmı İnceleme Kurulunun ele almosı, sorunu büsbütun ciddıleştirmıştı Bozı polıtıka adamlart, bu aşamada yalnız Erbakonı amaclayon bir yoso değışıklığmin «Yasolonn genellığı ılkesine» aykırı düseceğıni sö/lemekte ve bozı hukııkculcr do Yorgıtoyın savg/nlığıno golge duşöruleceğinden kuşku duymaktaydılar Ü>; telık Erbakan hakkmda Yargıtayın ne karar vereceğı de belli değıldı işin Yorgıtava goturulmesınden sonro gercekleştmlecek b1" yasa değışıklığıni, «Sivosetın hukuka ve adalete mudahalesı» olorak nıteleyenlerın haklı olmodıkları do kesınlıkle söylenemezdi işte bütün bu nedenlerle kamuovu. Senoto'nun soruna nosıl yokloşocağım meroV edıyordu Cumhurıvet Senatosunun bır korar vermesi kocmılmaz bır d';ruma gelmîsti Ama ne var kt Senato bövfesıne onemiı bır konuda sessız ve suskun kaldı C ••• Bılındığı gıbı. «Erbakan'ı Kurtorma Yasası» dıye anıîan 648 savılı Sıyasi Partıler Yasasının 111 maddesını değıştıren yasa tasansı Cumhurıyet Senatosu Genel Kurulunda goruşulememıstır. Kurul bu konuda bırkac kez oloğanustu toplantıya cağırılmış olduğu halde. gereklı coğunluk saâlonamadığı ve belırlı sure de dolduğu ıcın tasarı, Mıllet Meclıs'nde kabul edılen bıcımi ıle yasolasTiış ve Resmi Gazetede yoyımlanarak yururluğe gırmiştır Bu suretle de Necmettın Erbakan. şımdtlık yargtlanmakton kurtulmuştur Şımdılık dıyoruz. cunku HESAPLAŞMA BİLIM DÜNYASI Burhan ARPAD Komedyenin Olümü Butun tanatcılorm en bohtsızı, komedyenlerdır. Sohne sanOiÇisınııı mutlulugu, kişılıgı, omru, rolleri ve alkışların coşkusuyla sınırlıdır. Sahnsye c/kmadıkları, çıkamadıkları gun herş«y sona ermiştır. Gerld» bıraktıklan alkışlar uzaklaşıverır. Tıyatro sanatçısının «n guclutu d* bu alınyazısına boyun eger. Olum, tıyatro sanatçısının bedeninı alıp goturmekle kalmaz, kişılıgını ve yucelığını de sılıverır Soluk fotoğraflardan ve kımı gazete yazılarından başka birşey Kalmaz. Fakat bundan doha acı durumlor da vordır. Soğlık, ya do başka nedenler dolayısıylo sohneden uzaklaşmak. Boylesı olumden de beterdır. Muammer Karaca, boylesine acı bır sonu yılkırca yoşadıkton sonra, olumlu dunyodon goctu. Butun oyunıara klşıiigıni katan, sahneyie seyırcı arasındo vazgtcifmaz bağlantıyı bir anda saglayıveren sevımlı Muammer Karaca, buyuk komedyendı. Onu ictenlikli bır sevgiyle izl«rktn, Naşit Ozcan'ı ve De Sıcca yı duşunurdum: «De Sicconın uslubu, kaş kaldırıp şoyle bir bakıvermekle pek cok şeyı tek soz kullonmadan onlotıvorme ustolığı, Turk halk komedyenlerinin en buyuğu No?lt Ozcan'ı hatırlattı. O'nu hotırlaymca do Muommer Karoca gozumde canlandı. Uçunun ortak yanı, Commedla dell'Arte'ye dayanıyordu. Naşıt, doneminin konservatuorı sayılan «Muzikayı Humayun»do Itolyan oğretmenler elinde yetişmışti. Osmanlı 'Tuluat'ının 'Ibiş'lni cok yonlu bır halk komedyeni yapabilmesı, bundandı. Muammer, Naşit beyın otmosfennın ağırbostıgı Şehzodebaşı tıyatrolarında sahneye çıkmıştı. Oârulbedâyi ve Şehir Tiyatrosu yıllarında hep iklnci, ucuncu planda rollerde kalmış ve ancak kendi topluluğunu kurunco buyuk halk komedyeni Muammer Karaca olabilmlşti.» Cumhuriyet'm ilk yıllarında tiyatro sanatcısı olabilmek ateşıyle Istanbul Opereti'nde parasız oynıyan ve kuru sahne tahtasındo geceleyen Muammer (Rusen), daha sonra Ferah Tiyatro'da Dârülbedâyi sanatkârlort topluluğuna: «Tıyatroya intısap etmek istiyorum, iyl laz toklidi yaparım.» diye çekınerek başvurmuştu. Yıllarca herşeye katlanmış, cay simitle yetinmiş, dekor taşımış, incecik bır pardesuyle kış gecirmişti. Yıllar sonra, Tepebosı bohçesinde Alabanda revusüne bir lira oylıkla gecişini «O gunlerde bir liroya tobiiyet değiştiriürdi.» diye şakayla anlatırdı. Zira Şehir Tıyatrosu'ndan yuz lira aylık alıyordu. Muammer Karaca'nın tiyatroculuğu yarım yüzyıldon Cok surdü. Fakat onun Turk komedyeni olarak guclü y«ri. guldürülere politik yergiyi ustalıkla getlrebildiğl yıllardan başlar, Yüzlerce kez oynanmış adapte Fransız vodvillerini «Muammerleştirme» uslubuyle ele olırken, o gunlerin en yaygın toplum yergilerini de konuşmalara serpıştiriveriyordu. Daha onceden duşulunup yozıtmış bir metni oynuyor gibl değil, hemen o anda dilinin ucuna gelivermiş gibi. Sonrolorı bu yolda politik yergiler yapan, bunu hâlâ surduren kimi topluluklardo boylesine yalın ve Inandırıcı yergi tadını bulmak biraz guc. Muammer Karaca'nın bu yolda ilk buyuk başansı Cibali Karakolu'dur. Binlerce kez oynandı. Bu turde bır başka başansı da Senâtür'dur. Karaca'nın adını gunluk politikaya karışmış sananlar, sahne sanatcısı moraltni bilmlyen kalıp duşunceli kişilerdtr. Muammer Karaca icin, bü tün öteki sahne sanatçıları gibi, tek amac vardı. Sahnede boşanya ulaşmak. Ne var ki, Muammer Karaca bunu yaptığı yıllarda, Demokrat Porti ileri gelenlerinin, sonra <ta Adalet Partililerin en on sırada oturduğu gunlerde, toplumun guncel oiaylarmı kıyasıya alaya alabilmis büyuk bir komedyendi Senator"un giriş sahnesi, bunu belgeler. Adom, Dolmabahce'de motorden inince gozeteciler cevreslni sarar ve nerden geldiğini sorarlar. Adadan geldiğini soyler ve ertesi gunu gazetelerde adı ve fotoğrafı basılır: Falanca, dün Yassıada'don geldi. Adom satt bu guiünc yanılgı dolayısıylo, partinin senatör (senâtür)u olur. Böylesine hınzırca alayı her gece başarıyla ylneleyebilen bir sanatçı, buyuk komedyendir. Muammer Karaca, eskl istanbul'un efendi küihanbeyi sakacılığının usto bir orneâiydi. Her yanıyla. Ses tonu, bakışı, davranışları, capkınlık durumları, gerektiğinde saygın olabilmesiyle. Karaca Tiyatro'nun perdesl yirmi yıl hep alkıslarla kapandı. Fakat gunun birinde önce seyirci eridi Zira, Beyoğlu tukenmiş, Galata yan sokakları bütun comuru ve pisliğiyle Beyoğlu'nu sarmıştı. Sonra tiyatro salonu elden cıktı Sonra topluluk doğıtdı. O pek sevdlğl ve övünduğu vîlla da vergicilerin eline düstü. İstanbul'un yetîstlrdiği büyük komedyen Muammer Ruşen Karaca, öldu. Nisan sonlarımn güneşll bir gunünde. Sivrisineğin İntikamı unus Emre «Bır sınek bır kortolı koldırdı vurdu vere'Yalan değıl ben de gordüm tozunu» der. Bu gun ınsonhk sıvrısınek korşısında boyle duruma doğru hız la gıtmektedır Bır zamanlar koku kurudu scnılan sıtma, sıv rısınekle savaşımın etktnlığım yıtırmesı sonucu. astronomık denecek sayılarla ortmoktadır. Şu gerceklere bakınız Ülkemızde 1976'do 60 000 do loyında olan sıtmalı sayısı, 1977de 150 000'e yukselmıştır. 1952'de Hındıstanda 100 mıl yon sttmalı varken, etkın sava şım sonucu bu sayı 1962'de 60 000'e duşmuş. fakat 1976 da 6 mılyona fırlamıştır. 75 nrnl yon nufuslu Pakistanda her beş kışıden bırı sıtmalidır, yo nı 15 mılyon kışi. Sri Lankada (Seylanda), 14 mılyon nufuslu bu küçuk ulkede, bır ara 25 e duşen sıtmolı soyısı bu gun 2 mılyonu gecmıştır, artmasını da sürdürmektedır. Nıkaragua ve Hondurasta sıtmalı sayısı 1974'den 1975'e tam ıkı rrtıslı artmıştır. Tropık Afrıkado bır yaşına gelen her bebek sıtmaya yoka lanmaktadır. Her yıl on az 1 mılyon cocuk, 14 yaşına gelme den, sıtma nedenıyle yoşoma gozlerıni yummaktadır. Bu dururna sevinip: «Oh, oh ölsunler, daha iyı. nüfus ozo hr» dıye ellerıni oğuşturoniar vardır kuşkusuz. Amerikalı Vogt bunlardan biridlr. «Dünya da Aclık» adı oltında 1948'de yayınladığt yapıtında, nüfus art masını onlemek İcin, azgetışmışlere tıbbî yardımın durdurul masını şalık verır bu «aklı «v vel> bilgın. Boylece. hastalıktan kırılacak ınsanlar Arrmrıka ya meydanı bos bırakacaklardır. Y Vehbi BELGİL lor da DDT's'e göre 5 ve 20 kat pohalıdır 3) Araştırmalorın durması: DDT turu ılâcların başarılan sonucu. bır cok ulkede bocek olduruculer uzerındekı aroştırmalor gevşetılmıştır orneğm. 6O'lı yıllardo Dunyo Sağlık K j ruluşuno her yıl 200 kador yenı «ılâc formullerı» sunulmuşken bu sayı bu gun 4050'ye duşmuştur. 4) Ahfiklık: Fakat. sıtmo ta şıyan slvrısıneklerın akıl almaz bıcımde yenıden coğalmoya boslamalarında en buvuk etken, bunlonn. kendılerıne kar şı kulionılon ılâclara alışmalarıdır. Hıçbır canlı olum karşı sında hemen teslim oimamak ta. olmemek içın bütün gücunu kullanmaktadır. Bu, yenı ko şullara gore vücutto değışıklıkler olması biçiminde kendını gostermiştır. Alışıklık şu bıçım lerde kendini gostermiştır: a) Sıtma taşıyan 50 kodar anofel sivrisinekten 24'u BHC, Dıeldrın ve DDT gibi ılâclara alışmışlardır. 6'sı «organochlo nne'lere, organofosfatlaro ve carbomate'lere» alışmışlardır. Hottâ, ışın daha da kötü vonı, sıvrısinekler sodece ısmen bu ılâcloro değıl terkıpce onlara benzeyen ılâclara, terkıpce onlaro benzemeyen dâclaro do alışmışlardır b> OOT tMruad*n Hâctarm kullanıldığı bolgelerde yagmurlarla yaproklardan,. otlardan a ğaclordan suzulen ııâclar goilere. durgun sulara karışarok buralarda henuz lorva halınde yaşayan sivrısıneklere de alışıklık kazandırmıştır. c) Alışıklığın daha da ılgınc bır bıcimı. sıvrısineklerın «kur nozloşmoları» bicıminde kendı nı gostermiştır. Örneğın, Orto Amenkada yoşayan «Anopheles albımanus», kurbanlarını evlerde ısırıp emdıkten sonra derhal dışarı fırlamaktadır. Hayvon. ıcerde kaldığı takdırde, DDT'nın, yakasına yapışocağını, Pavlov'un «Şartlı refleksler» kuralına gore öğren mıştır. NELER YAPILABİÜR? 1) İlk akla gelen önlem ba toklıkların. durgun suların kurutulması, buniarın yerlerıne okalıptus ağacı ekilmesidır. Adanada başarılı sonuc alınmış tır bu alanda Bunun yanında. sivrisineğin yaşodıg boska yer ler de yok edılmelıdır. Mahzen ler. konserve kutulan, sıvrısineklerın barındıkları bazı oğoc lor. lâğım cukurıarı Buniarın yok edılmelerl mumkun olmayanlorının sınek uretemez hale getirllmelerı gerekır. 2) Sıvrısınekle savaşımda i>k»ncı buyuk etken. holkımızır» sıvrısınek tehlıkesıne karşı süreklı uyarılmasıdır. Ba konudâ h'alkı da yanına almayocak bır yonetım ne kodar başarılı ışler yaparsa yapsın tam sonuc alamaz. Kızıl C n ile Vıetnam bu konuda örnek gosterı lebılır. Cinde sıtmonın nasıl on lendığı sorusuno hep: «Propaganda. halkı uyarma» yonıtı a lınmaktadır Ancak. ben. hol kı uyarma dediğimde radyo ve yo televızyonda yopılocok, anlaşılmaz kelımelerle dolu konuşmaları anlamıyorum; «oldu ğundon, bulduğundan. ettığınden. kıldığından...> gibi lafı gereksız uzatacak okumuşca sozcuklerle dolu konuşmaları anlamıyorum. En duşük bılgı duzeyındekı votandaşımızın bı le anlıyabileceği, kısa cümlelı, nostermeli, inandırmalı gırişımleri anlıyorum. Halkın içmde. halkla birlıkte savaşımı an l/yorum. Sadece, göstermelık duvar aflşleriyle yapılacak savaşımı değıl. 3) Uluslararası kinin korteline son verilmelıdır. Kartel, tekelındeki fiyatlarla istediği gibi oynamaktadır. Londradaki Tropık Hastalıkiar Hastanesi gorevlilerinden Dr. Hal'in de dediği gibf. bu gun, 1000 tab leti 50 dolar olan kininin fiyatı 10 dolaro pek âlâ düşürülebı lır. Bu arada, gövde kabuktarın don kının cıkarılan (Le quinqu ına/Cınchona) adlı bıtkinin her ulkede yetiştırilmesi olanokları aroştırılmolıdır. Kortel tekelı boylece kınlabılır. 4) Yenl ılâciar ve aşılar de nenmelı, bulunmalıdır. Bunun ıcın, mevcut ilâçlar veya ilâç maddelerı, sıtmaya gore yeni den incelenmelidır. Vietnam Sa vaşında cepheden cok sttmadan olü veren Amerıko, bu ko nuda bir hayli ileri gitmıştır250 000 ilâc încelenmiş, bunla rın 7'si sıtmoya uygun bulunmuştur. Bunu «VValter Reed Army Research Institute Wal ter Reed Ordu Araştırma Enstıtusü» yapmıştır. Bu ilâclardan, bırısı «Mafloquine»'dır. Bunun bır dozda hastolığı yen dıği ılerı sürülmektedır. Ancak, fiyatı, yaklaşılmaz bir dü zeydedır. 5) Sivrisinek yiyen balık turlerı coğaltılmalıdır. Sağlık Bakanımız Sayın Mete Tan, Cu kjrovada «Çukurova (» ve «Çukurova II» adlı iki türun co ğaltılmasına calışıldığını soylemıştır. Ülkemiz için yapılacak başka bır şey. ülkemiz sıvrisineklerı nın tam bir billmsel (nceleme ye oltnmasıdır. Amerika, İngıl tere. Güney Pasifık icin bu ya pılmıştır. Okullarımızda, bıyo loıı derslerinde yalnız sivrisinek uzerınde değıl. hastafık taşı yan öbur hayvanlar uzerınde de yoğun bılgıler, gostermelı olarak okutulmalı, bu konudo roı res:mli, guzel renkli. se malı, kucuk kıtaplar hazırlanmcılı, ucuza sattlmalıdır. Batı'do en etkili gazeteler. en cok sotonlar değildir. Nicin? Cunkü televizyon, haber iletişimi gorevini basından cok daha etkin bicimde yerine getiriyor. Buna karşın, lelevızyonun veremiyeceği hoberler, yapomıyacoğı yorumlar vordır; o işlevi de ciddi fıkir organları ustlenirler. Bugunku toplumumuzda basrn «dorduncu kuvvet» nlteliğıni yıtirmek istemiyorsa. değişen kosulları gozetmelidir. Bu konuda flginc gelısmeler oluyor. Son örnek yenl vergi yasa tasarıiarında goruldu. Babıâlinm boyolı basını bu vergi tasarıları konusunda kıyometi kopardı Ne var ki yazılanlar gercek dışıydı Cumhuriyet; gercegi ortaya koyunca sisirilmek istenen balon sonuverdi. Bir gazete ancak gercegi yazarak gucunu koruyobllir, geliştırebilir. Turkiye'de tum gazetelerin satıs toplomı, TRT'nin onda biri bile değüdir Bir gazetede koparılacak fırtına gerceği yansıtmıyorsa, bir televizyon acık oturumundo sıfıra indırgenir Ama bir gazete gerceği yazıyorsa. gittıkce bilinclenen ve demokratikleşen toplumda o gerceğin cok kısa surede halk katlarına yayılmasına hıcbır guc engel olamaz. • •»»•••»»••••••»••••••••••••••••••«••»•••••• I ELE GEÇMEZ FIRSAT J « J : BEBEK'TE I 320 M2'LİK DAİRE • • Ana raadede. aenız rrsnzaraiı. 100 m2 salon. 5 oda, 2 oanyo. iTiOdcrn mutfak. duvarlar lambrı, zemın halı do'jfli. Acele s°*ı!:ktır 4İ4J 06 45 62 74 Beyoğlu Reklam 7399 İ.D.M.M.A. İNSAAT BÖLÜMÜ BAŞKANLIĞINDAN Bölumumüz htıyacı ofarak aşağıda gosterılen kürsülere, 1184 sayılı konun ve «D.MMA» Asıstanları Secme Yonetmeliğı uyarınca yapılacak sınav ı!e lısan bılen Inşaat Yuksek Muh. Asıstan odayı ve acık bulunan 1 adet uzmanhk kadrosuna Inş. Yuk. Muh. veya Inş. Müh. uzman adayı ahnacaktır. Isteklılerin 20 mayıs 1978 tarıhine kadar ozgecmişlerınj beîırtır dılekce ıle Inşaat Bolumu Başkanlığı'na başvurmaları duyurulur. KÜRSÜ ADI: Masıf Yapılar Kursusü Yapı Malzemeleri Kursüsü 1 Asıstan 1 Uzman (Basın: 15658) 7396 Karadeniz Teknik Üniversitesi Rektörlüğünden Oniversitemiz Yabancı Diller Okuluna blrind kademe v» lısans üstü yabancı dıl öğretlm) Icın oşaâıda nitelikler) beılrtılen okutmanlar olınacaktır. Adaylarrn en az dört yıllık dıl öğrenıml veren fakülte veyo yuksek okul mezunu olmaları. mezunlyet belgesl ve hâl tercümelenni, 30 hazıran 1978 tarıhıne kadar Yobancı Diller Okulu Müdurluğüne göndermeler! gerekmektedır. Master yapmış olmak tercih sebebidır. Sınavlar yazılı ve sözlü olarak yapılacak, tarıhı odaylara ayrıca bıldırılecektır. ÜNVANI Ingılızce okutmam Türkçe Okutmanı KADROSU 8 7 AOEDİ 3 1 Durumun acılığını asıl arttıran şey, hukCımetlenn bu hal karşısında âcız duruma düşme lerıdır. DDT turü ılâçların kullanılması yasaklonmıştır. Kullartılsalar da sıvrısinekler bunla ra karşı bağışıklık kazanmışlardır. Çaresızlık sadece hükumetleri değil, dünya sağlığmdan sorumlu kişileri de, elleri böğründe bırakmıştır. Merkezı Cenevrede olan Dunya Sağlık Kuruluşunun Genel Müdürü Mahler şoyle demektedir: «Ger cek, bütün cıplaklığıyle ortadadır. Kendı kendimızı oldatma yı sonuna dek surdüremeyiz. Orneğm, Afrıkada, sıtmaya yo kalananlara bir kaç tablet dağıtmakton başka bir şey yapa cok durumda değiiiz.» Bu duruma nasıl gelınmiş tır? Nedenler ceşıtlıdır. Bozılarını söyle sıralayabıliriz: 1| Savaşımın gevşetilmesi; 50 lı ve 6O'lı yıllarda DDT turu ılâcların etkınliği, hemen bu tün ülkelerde. sıtmoyı, vok de necek duzeye getirmıştır. Bunun sonucu olarak, tehlikenın atlatıldığı sanılmış. önlemler gevşet'lmiştır. 2) Petrolun paholılonmosı: Petrol fıyotlarının bırden 45 kat yükselmesı bu maddenın ü runlerınden yapılan bocek öl durucülerin de pahalılanması sonucunu doğurmuş, fokır uikeler bunları alamaz hale gei mışlerdır. Orneğm, DDT yerıne kullonı lan ılâclar 10 ıle 100 kat arasındo pahalılanmıştır. Maiathion ve Propoxur gıbı yenı ılâc İLÂN Eyüp Tapulama Hâkimliğinden: Dosya: No: 1963/632 Kemerburgaz nahıyesi 1047 ve 1044 parsellerın Mus tafo oğlu Emın Soyar odıno yapılon tesbıtıne İstanbul Sular Idaresı Genel Mudürluğunce ltıraz edılmış olup Mohkememızın 1963/632 esas, 1966/120 karar sayılı ilâmı ile 1047 ve 1044 parsellerin altından İstanbul Beledıyesi Su lar idaresıne aıt Kırkceşme sularının gectığı ısale hattı nın İstanbul Belediyesı Sular İdaresı lehıne ırtıfak hokkı olarak tescili 21.12.1966 tarıhınde karar venlmış olup Emın Soyar'ın adresi mechul olduğundan karar ılânen teblığ olunmuştur. Emin Sayar'ın ılân tarıhinden 15 gun sonra konunı muddeti icınde ılâmı temyız etmedığı takdırde kararın keşınleşeceğı ılânen teblığ olunur. 8 61976 (Basın: 15566 • 7409) 150O4) 7395 Türkiye Muhasebe Uzmanları Derneği SINAV DUYURUSU Memleketımızde boşluğu hıssedılen Muhasebe Uzmonı ıhtıyacını korş/lomayı ve mesleğı gelıştırmeyı amac edınen TURKIYE MUHSEBE UZMANLARI DERNEĞİ Uzmanlık Sertıfıkası sınavı 5 hazıran 1978 pazartesı günu başlayacaktır. Kotılmo şartları ve adaylarda oranan nıtelıkler şunlardır a) Iktısodı, tıcarl mali alanlarda yüksek öğrenım gormüş oimak; b) Yonetmelık şartlorına uygun olarak enoz ikl yıl muhasebe mesleğınde sta| yapmış bulunmok ve dığer şartları haız olmak. Sınovloro gırış Icın en son başvurma tarıhı 18 moyıs 1978 gunüdür. Isteklılerın yazılı olarak müracaotlorı rıca oiunur. Tünei İlk Belediye Caddesi No 5/2 Kucuk Tünel Apt Beyoğlu ISTANBUU Telefon 45 06 45 (Cumhuriyet 7406) Edebiyat Fakültesi Dekanhğından Fakultemız Estetık ve Sanat Tarıhı ile Ortocağ Tarıhı Kursulerındekı acık docenthk kadrolorına bırer ata ma yapılacoktır. Isteklılerin gerekli belgelerle birlıkte bır dılekce ıle 23.5 1978 tarıhıne kadar Dekanlığımıza muracaatıarı ılân olunur. (Basm15526 7407] HEDEF, DEV BİR DENİZ GÜCÜ! Türk Donanma Vakfına yapacağınız yardımlarla bu hedefe ulaşabiliriz.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear