Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHVRtYET oplumsal yaşamın amacı, özgürlük ve banştır. Özgürlük içinde barışı gerçekleştirmektir. Hukukun amacı ise, toplumu «Hukuk yolu ile banş» ve esealiğe ulaştırmaktır. Hukuk kurallannın çiğnendigi, hukuka saygırun geçersiz olduğu bir ülkede ne özgürlüK, ne banş. ne esenlik. ne de mutluluk vardır. Hukuk yolunda savaşım vermeyen toplumlann banş içinde yaşamalan olanak dışıdır. Daha doğru bir deyimle, hukuk için savaşmayanlar, banş ve muüuluğa hak kazanamazlar. Bu uğraşıdan uzak olan uluslar, mutlu olmaktan da uzaktırlar. Özgürlük; nasıl «Onu her gün yeniden kazanmasını bilenlerin hakkı» ise. hukuk da tıpkı onun gibidir. Toplum yaşamında hukuk ve hukuka saygı düşüncesini gerçekleştirmek için. süreklı bir savaşım gereklidir. Ülkemizin siyasal iktidarlan, ne yazık ki zaman. zaman hukuku yadsımışlardır. Hukuk yolundan sapmışlar, «Hukukun bilineıı ve bütün uygar toplumlarda benimsenen ilkelerini» tanınıamışlardır. Gün gelmiş. yönetimin başma «Teokr&tik bir hukuk dü?eni kurmak isteyenier geçmiştir. Hukuk nedir bilmeyen «Faşist bir devlet sistemî» getirmek isteyenier egemen olmuştur devlçt yonetimine. Hukuka aykırı davranışlar. yargı kararianna saygısızhklar almış yürumüştür. «Hukukun üstünlüğü» terimi, bir kavranı olarak devlet adamlannın yüreklerin de yaşayacağına. bir sözcük olarak yalntz dillerde dolaştığı için. Türk toplumu «Kan ve ateşler» içine atılmıştır. Clkenin dirlik ve düzenlişini korumakla görevli olan devlet. «Siyasai cinayctlerin kıskırtıcısı» olmuş. devlet eliyle «Korkunç bir terör ortamı» yaratılmıştır. Siyasal yeğ tutmalar. hukuk kavramlarıın yaralamış. zedelemiştir. İşte bu düşünce biçimidir ki ülkemizde olagan «İhtisas Mahkemeleri» kunnaya yeltenmek sakıncalı ve yanJış bir tutumdur. Adı ne olursa olsun, şiddet eylemlerini yargılamak üzere yani tip mahkemeler kurmaya kalkışmak. öncelikle doğal yargıç kurahna aykırıdır. Sonra da böylesine bir davranış, adalet örgütüne güvenmemek demektir. Genel yargı sisteminde bir aksama varsa. bunun düzeltilmesi yoluna gidilmeli, adalete dokunulmamalıdır. Adalet örgütü incitümenıeli. ikiye bölünmemeüdir. 1970'lerde yapüdığı gibi kusur yine adalete yükletilmemelidir. «ihtisas Mahkemeleri. kurmakla şiddet eylemlerinin önleneceği düşüncesi yanlış bir düşüncedır. Bu eylemlerın değişik sosyal, kültürel. siyasal ve ekonomik nedenleri vardır. Bu nedenler üzerinde durmak daha olumlu bir davranıştır. Çagımızın gerçegi yalnız hukuk devletinı kurmak değildir. «Sosyal hukuk devletı»ni de yaratmaktır. Unutulmasın ki adatet orgütü siyasal ve sosyal barışı gerçekleştirmek için kurulmamıştu". Dirlik ve düzenligi sağiamak için kurulmamıştır. Yalnız ve yalnız adalet dağıtmak için kurulmuştur. Dirlik ve düzenligin sağlanmasına yardımcı olmak. başta siyasal iktidar olmak üzere tüm kuruluşların ve tüm vatandaşlann gö revidir. Ayrıca siyasal iktidarın suçladığı her kişinin adalet örgütünce cezalandırılması. adalet değildir, hukuk değildir. Bu nedenledir ki adaleti siyasete âlet etmek sakıncaların en büyüğüdür. Toplumsal banşın gerçekleşmesinl istiyorsak. adaleti güçlendirelim derken hukuka aykın yöntemlerle onu büsbütun güçsüz ve guvenilmez duruma getirme girişiminden vazgeçmeliyiz. Tüm adalet örgütünü, hukuka ve adalete uygun bir biçimdo güçlendirme yollannı aramalıyız. 17 MAYIS 19T9 T OLAYLAR VE GÖRÜŞLER ACI KAYBIMIZ Çözüm: Adaleti Güçlendirme M. İskender Özturanlı TBB Disiplin Kurulu Başkanı dışı mahkemelerin kurulmasına. yargı kararlannın uygulanmamasına yol açmıştır. Hukukun sesine kulak verilmemiş. genel adalete güveniimediği için 1961 Anayasası değiştirilerek Devlet Güvenlik Mahkemelen kurulmuştur. Adaletin mahkemeleri yaıunda siyasetin mahkemeleri yer alınış. güvenilir ve guvenilmez mahkemeler ikiligi yaratıltnıştır. «Mahkeme salonuna siyasetir. girdiği anda adaletin yok olacağı. gerçegi bir yana bırakılmıstır. • Ne acıdır ki biı zamanlar DGM'ye kar şı çıkanlar. bugün İhtisas Mahkemeleriadı altında bir çeşit siyasal mahkeme kurma çabası içindedirler. Gerekçeleri de hemen hemen aynıdır Yurdumuz için gerçekten büyük ü/untü kaynağı olan terörü öniemek. şiddet eylemlerini durdurmak... Gerekçe aynı. amaç aynı olduğuna göre «İhtisas Mahkemelerinin siyasal nitelikte olmadıklannı toplum katlannda kanıtlamak. doğrusu kolay olmayacaktır. Bize öyle geliyor ki DGM Vasası çıkanhrken çok önemli bir gerçek unutuiduğu gibi. şimdi de unutu!maktadır. O gerçek şudur: Yüzyıilardan beri Türk yargıçiarı, Türk ulusu adına adalet dağıtmışlardır. Türk mahkemelçri Ororitenin yüdınmları» karşısında hiçbir zaman korkuya kapılmamışlar, siyasetin doğrultusunda değil. adaletin doğrultusunda karar vermişlerdir. Ve Türk ulusu büyük yargıçlar yetiştirmiş bir ulustur. Ama ne var ki 1970'lerin siyasa) iktidarı, yakaladıg: şiddet eylemcilerini kanıtlanyle birlikte mahkeme ier önüne çıkarmaktan yoksun olduğu için. tutuklama kararı vermeven yargıçiarı suçlamak yolunu tutmuştur. Anayasalar değiştirilerek yargıçlarımızın özlük hakları elleıinden ahnmıst;r Bugünkü tktidar da. yargıçlar önüne götürdüğü sanıklann sahverilmesi olayı üe karşı karşıyadır Hemen söyleyelim ki böylesine bir durum karşısında suçu yine yargıçlarımıza yüklemek ve Merhum İsmail ve Nimet Kuruner'in evlâtlan, Namuka Kuruner'in eşi, A. Akın Kuruner'in babası, Mithat Kuruner'in ağabeyi. Beylun Şinasi, Naci Türküstün'ün enişteleri. Enıs Kuruner'in amcası. merhum Fatma ve Ali Vehbi Türküstün'ün damadı, eski Bahriye subayı. Tekelden emekli, potloyıcı maddeler uzmanı, Kimya Mühendisi; Bekir Sıtkı Kuruner vefat etmıştir. Cenazesi 17 mayıs 1978 carşomba günü, öğle namazından sonra Kadıköy Osmanağa Camiinden kaidırılacaktır. Dost ve yakınlarına duyurulur. A İ L E S İ ÇAĞDAŞ YAYINLARI Gâzi M. Kemal Atatürk Ö SOYLEV Kısaltarak basıma hazırlayan Ord. Prof. Dr. Htfzı Veldet VELtDEDEOĞLU YAKINDA ÇIKIYOR Türkiye'nirt tek haber dergiti Mektupların Getirdiği OKTAY AKBAL Ulusal savunma stratejisikavramı nedir? Evet Hayır meriko Türkiyeye silâh ambargosu uygulamakla bizi acı bir gerçekle karşı karşıya getiröi. Biz «uydu» bir devlet oimağa alışmıştık. Bağımsızlık denılen kutsal kavramı unutmuştuk. Amerika bu hareketi ile gözümüzü açtı. «Siz boğımsız değilsiniz. Siz benirrı em rimdesiniz. Ordunuz benim elimdedir. Onun silâhındon giyecek ve yiyeceğine değın herşeyıni ben veririm. Tooraklorınızı, kendi topraklarım gibi kullanır, ekonominizi kendi cıkarımu göre yönetirim. Benden aldığınız silâhlan benim iznim olmoksızın kullanamazsınız. Silâhlı güclerinizi bana sormadan ku'landınız. Şimdi cezasını çekin!» demeğe getiriyordu. Dediğini de yoptı. Ondan aldığımız silâhlan ve onun emnnde olan silâhlı güclerımizi Kıbrısta kullanmoya kolkınca hemen ensemize bindi. Bize silâh vermez oldu. Üc yıldır uygulamakta olduğu siiâh ambargosu yuzünden silâhlı güclerimiz zoyıfladı. Modası geçmekte olon eski silâhlora kaldık. Savunma gücümu2 günden gün* savaş etkinliğini yitirir oldu. YANKI çıktı. 52 sayfa 500 kuruş YANKI'da bir haftonın en ilginc olaylarının zevkle okunacak hikâyeleri var. 50den fazla yazı bir aiienin bütün fertlerini ilgilendirecek alanları kapsıyor. işte ilginc boşlıklardan bir kısmı: • POLDER Başkanı Mehmet Polat, icişleri Bakanımızın polıs derneklerıyle ılgiii sözleri ilginc ve üzucü dedi. İhtısos Mahkemeleri «utangac DGM'ler» mi? Akşom yemeğinde anarşi ve hücrelerle mücadele; • Dış olaylarda. Bülent Ecevit'ın Almanya gezisini YANKI adım adım izledi. Başbakanın Alman televizyonuna demeci: «NATO'dan cıkmomız için zorlonmayalım». Darbeden sonra Afganistan ve Batı Avrupa Komünist Partilerin ortok sorunu: «Kimlik bunalımı». • Spordoki hezimetler: Bir Amerikan bilmecesi ve futbol federasyonu başkanı Sahir Gürkan'ın YANKI'ya özel demeci: «Türkiye'de şike yaygın.» • Televizyon: «Holocoust» dizişini Almanlar da satın oldı. • Kadın: Toplumda kadın... Prof. Nermin AbadanUnat. YANKI'ya «Pederşahi aile hicbir sistemde sökülüp atılamadı» dedi.. • Seks. Erkekleri tanıyor musunuz ve Hite raporu: Dokunulmakton hoşlanır mısınız? Ayrıca reklamlarda seks satmıyor. YANKI'yı her hafta artık 100.000 kişi okuyor. Türkiye'nın her tarofında bulunan YANKI'yı mutloka ahnız.. YANKI dünyayı ayağınıza getiren yegâne dergidir. A Zekeriya SERTEL Eğer gerçekten uydu bir devlet olmaktan kurtulup gerçek bağımsızlığo kavuşmok istiyorsak, köklu ve cesur bir hareketle bütün bağları koparmanın yoiunu bulmalıdır. Önümüzde bize cesaret verecek örnekler vardır. işte Fransa. Eskı Fran siz Cumhurboşkanı De Gaulle, Amerika baskısıno dayanamadı, silâhlı kuvvetlerinı NATO' dan cekti. Kendi ulusal güçlerinı, bir gün bir sovaş durumunda kendi komutasındo NATO gucleri ile işbırliği yapmak üze re. kendi komutosı altıno oldı. Bugün Fransa NATO'nun üyesi dir. ama bağımsızdır. Silâhlı gücleri NATO komutonlığıno boğlı değildir. Hatto De GauMe Paristeki NATO karargâhını do kovdu. Amerika başta öteki NATO devletleri bu oldu bitti yi benımsemek zorundo kaldıior. "».**. işte başka bir örnek: Tito! Yugoslavya Sosyalist bloka bağlı id : . Fakat Stalin müttefiklerini birer uydu devlet gibi kullanıyordu. İkınci Cihan Savaşında bağımsızlığı için savaşan, kan döken Tito ve ulusu Stalin' m baskısıno dayanamadı. Tito bütun tehlikeleri göze olarak Sosyalist bloktan ayrıldı. Bağımsızhğını ilân ettı. Bu büyuk bır cesaret ıstiyordu. Cünkü Tito kapitalıst bloka da katılamozdı... Ackta, yapayalnız kaldı. Yıllarca iki blokun baskısı altında cırpmdı durdu. Ama sonurda davasını kazondı ve ÜCüncü Dünya devletlerine bır ör nek oldu. Bugün Tito Üçuncü Dünyo devlfitlerinin başında. iki blokım da onu kazanmak icin flört ettiklenni görüyoruz. Fakat d.şarlaro bakıp örnek arcmoğa ne gerek var? Bu alonda tüm d'Jnyoya en güzs1 ör Siz, 1 Moyıs 1977 Taktim kiyımının ic yüzü niye orta ya cıkarılmadı, diye düfüne durun!... Eloğlu cözümlemi» bile! Keslnlikle öğrenmiş, suclu kim, terlipcl kim, hepsini blllyor. Öyleys» ki. duvar takvimlerine yazocak kao'ar!... Bir okurun gönderdiği takvim yaprağından okuyorum: «1 Moyıs Taksim Kotliomı. Bundan bir sene evvel 1 Mayıs 1977 Pazar günü DİSK'in tertiplediği Taksim mıtıng/nde Leninci ve Moocu solculor çatışmış ve yüzıerce kişi yaralanırken 36 kişi de hayatmı kovbetmiştı. Hadiseye DİSK Genel Patronu Kemal Türkler'in saat 16'do bitmesi gereken mitingi bir buçuk saot uzatması sebep olmuşlu. Hadiseler, Kemal Türkler'in konuşması gittikçe uzarken Tarlabaşı caddesinden miting alanına sızmak isteyen Ma ocu grubun Leninciler üzerine ateş açması ile başlodı. Mooculorın yoylım oteşine Leninciler korşılık verince ortalık bir anda ana baba günü olau. Yüzlerce kişinin yaralandığı bu kızıl katliamdo 36 klşi öldü. yüzlerce dükkân hasar gördü ve yol boyu park eden otomobillerden pek coğu kızıllar tarafından yakıldı.> İşte gercekleri böyle saptınyorlor, yozlaştırıyorlar! Kendi tarihterine. (akvlmlerlne. kitaplarına böyle geçirlyorlar. Kızıl kotliomı... Kolllom, yani kıyım olduğu be4U> ama yapan kim? Bu takvim yaprağını gönderen bayan okurum «Son günerde bin bir rica ile eve gelip bu takvimi sattılar. Takvimin adı 'izmir Kurs Okul Talebelerine Yardım Der neği". Yardım olsun diye aldık. 1 Mayıs yaprağını size sunuyorum, yorumu size bırakıyorum» diyor. Fazilet Neşriyatın bir ürünü bu Fazllvt Takviml 1 Mayts yaprağı böyleyse, öteki yapraklorındo yazılonlor kimbilir nel«rdir? Ne yalonlardır? Böyle yayınları kims* görmez, okumoz mı? Gerçekler ortaya cıkaıılmazsa, isbaşındakl hükümetler gercekleri oçıklamakla, sucluları yakalamaklo kendilerinl görevli saymazlarsa, herkes oklına esenl, işine gelcnl söyler, halk hangi birine inonocağım bilemez. GERCEĞİ GEC GÖftDÜK Bu mektup da Eskişehir Eğitim Enstitüsü Türkçe bölumu öğrencilerinden. tKendimizi okulda değil de ülkü ocaklarında sanıyoruz» diyorlor. tOkula her gün sağcı gazeteler ve başbuğun kitapları geliyor. Sesimizi cıkartmayıp sabrettik. iktidar değişti, fakat koşullar yine eskisi gibi. Okulumuzda en büyük bölücülüğü ve ktşkırtıcılığı dil bilgisi öğretmeni bir bayan yapıyor. Bu hoca Türk Dil Kurumuna söylemedik söz bırakmıyor. Atatürk bu kurumu kurmuş, amo başına en ehliyetsiz kişileri getirmiş. Böylece en büyük hatayı işlemiş. Kurduğu vakfın gelirini de Dil ve Tarih Kurumlarına bırakmış. Bu geliri ülkücü gecınenlerin yemesi gerekliymiş. Bu hoco işi ileri götürerek en sevdiğimiz yozarlorımıza do adlorı ile hokaret etmektcdir. işi bu denli ileri götüren bir öğretmen hakkında soruşturma actırmayan Milli Eğitim'e şaşıyorum. Böyle öğretmenler görevden alınmazsa ilerde büyük olaylar çıkacağından hıc kuşkum vok.> Bu da Eskişehir'den başka bir mektup. MC döneminde Eskişehir Basma Sanayi Genel Müdürlü$ü'nde çalışon bir genç okurun sesleniji «1974 yılında Güzel Sanatlar'ı bitirdim, diploma ile her sorunun cözümleneceğine kendimi mandırmıştım. Ama bir turlu tatmin edici iş olanağı bulamadım. Diplomalı bir hic olduğumu anlarken oskerlik geldi cattı. askerliğiğl yaptım ve döndüm. Eskişehir Basma Sanayline 1976 temmuzunda alnımm akı bileğimin gücü ile girdim. Tam dokuz ay verimli colıştım. Fabrikamız MC doneminin oluş turduğu kadro ile doluydu. Bize her zaman saldırmak onlar için hakdı, bizlere susmak, konuşmamak, sinmek düşüyordu. Hele M. G. fabrika personelinin masKotu halindeydi. ille de bu gazete okunacak. Ben de 'Cumnuriyet' gazetesini getirmek istedim. Sen misin bunu yapan Basma Müdürü M.H.'la arkadaşı M.C. havadan sudan sebeplerle baskıyo başladılor. Tam on ay tahommül ettim, sonra istifa zorundo kaldım. Beni Akademi mezunu gibi değil de odacı, postacı gibi kullanmok istiyorlardı. Eskişehir Basma Sonayiinde MC felsefesine uymayon her hareket suctu. Oruc tutmadım diye istihkakımı kestiler. Şimdi iki aydon beri boş gezîyorum. Calışkanlığımın. hak hukuk savunmamın cezasını çekiyorum.» Son günlerde gelen mektuplardan ücü bunlar... Görülen şudur Ecevit hükumetine, tüm Bakonlara büyük «orumluluk, büyük görev düşüyor. MC doneminin hoksızlıklarını elden geldiğince düzeltmek... Ezilmişler, yıkılmışlar, umutsuzluklarına gömülmüşler. yaşamından bezmişler yığınlarla .. Onlara umul, güc, inanc vermek. hepimizin görevidir, En başta da halkın umudu olan Ecevit hükümetl Bakonlorının... 20 21 MAYISÇI HARBİYEÜLER 15. YILIMIZDA. BEBEK BELEDİYE BULUŞALIM. 20 MAYIS 1978 SAAT: 20.00 GAZİNOSUNDA TERTİP HEYETİ İşte gozümuz ancak o vakit açıldı. Acı gerceği ancak şimdi görür gibi olduk. NATO'ya ve Amerlkaya silâhlı güçlerimizi tesiim etm.'ş olmanın na kerte yanlış olduğunu o vakit kavradık. Bunu anlamak için Ecevit gibi her şeyden önce bağımsızlı ğırmza önem veren bir devlet adomının çıkmasını bekledik. Ecevit iktidara gelir geimez «uydu» bir devlet olmaktarı kurtulmanın, bağımsızlığımıza kavuşmanm yolunu aradı. Durum cok nazikti. Bir yandan NATO' ya bağlı idik. Bu orgutun (yani Amerikanm) emrine, öteki NATO ortaklarının hepsinden fazla, bir güc (500.000 kişilik) vermiştik. Ayrıca ikili anlaşma larlo Amerikaya tesiim olmuştuk. İşin icinden cıkmak kolay değildi. Bu bağların hepsini bıroen kopararak yolnız kolamaz dık. Ecevit bu cıkmazdan kurtulmanın çaresi olarak ortaya «Ulusal Savunma Stratejis! kav ramı» adını verdiği yeni bir savunca (tez) attı. Nedir bir Ulusal Savunma Stratejisi? Henüz ortada konuyu tam aydınlığa kavuşturacak ayrıntılı bilgi venlmedi. Ortaya konabilmiş oianokicı tarfşma biçimınde ve bulanık olacak şöyle: Ambargo kalksın kalkmasın, biz silâhlı güçlerimizi gereksinimlerini karşılama olasıhk larını bulacağız. Evet, ama Amerikanın verebileceği en modern silâhlan ancak Sovyetler verebilir. Son hoberlere göre Ecevitin ziyareti üstüne kımi silâhları Batı Almanya vermeye hazır. Ama haberler doğru isî Almanya bize son sistem uçak veremiyor. Bunlorı nerden alacağız? Silâhlarımızın bir bölumünü kendimiz yapacağız. Hayâle kapılmayalım: Biz çağımızın sofistike silâhlarını yapamayız. NATO'dan ayrılmayacağız. Amo guvenimizi silâh gücüyle değil, banş yoluyla, karşılıklı dostluk anlaşmaları ile soğloma ğa çalışacağız. Ecev't'in son zi yaretlerinin bir amacı da bu. Zaten komşularımız içinde bize karşı saldırgon bir siyasa güden yok. En büyük düşman say dığımız Sovyetler bizimle karşılıklı saldırmazlık paktı imzalamağa hazır. Biz NATO'ya boğ lı olduğumuz icin böyle bir pakt imzalayamıyoruz. Ulusal Savunma Strotejisi üstüne şimdiye dek bildiğimiz işte bu kador. ATATÜRK GİBİ BİR ÖRNEK Amo bu siyaset bize bağımsızlığımızı sağlar mı? İşte bu sorunun yanıtını vermek güc. NATO'ya bağlı kaldıkca, bizi Amerikcvo boğloyon iKii) onlaşrpalnr durdukca bu anlaşmo ları uygulamak zorunluluğu sü rüp gittikce, ufak tefek serbesthkler bağımsızlık soyılamaz. Nazi Anlayışının Ülkemiz Sanatına ve Mimarisine Etkileri KATILANLAR PROF. MİMAR: MARUF ÖNAL HEYKELCİ : FÜSUN ONUR RESSAM: ORHAN TAYLAN YÖNETEN MİMAR : ALİ RÜZGAR Düzenleyen: Mimarlar Odası İstanbul Şubesi YER : Harbiye Şehlr Tiyatrosu 19 moyıs 1978 SAAT : 14.00 (Cumhuriyet: 7827) neği veren Atatürk varken ortık başka örnek aramağa ne gerek var?! Şimdiki koşullonn oğır olduğunu. 70 sente muhtac hale düştüğümüzü, ekonomik bunai.mın çıkmazında kıvrandığımızı falan söyleyenler bir de Atatürk zamanındaKi koşulları gözönüne getirmelidirler. Lozan'da kon ferans rnasasına oturduğumuz zoman Turkıye Batı kapitolistle(imn elinde îdi: Kapitülâsyonlar vardı. Duyunu Umumiye '/ar '*,. Bütün koynaklarımıza onlar ei koymuştu. Boğazo kadar borc icindeydik. Bütcemiz yoktu. Devlet hazinesi tamtakırdı. Müflıs bir devlettik. Atatürk. bütün buntarı ortadan kaldırmaya karar vermişti. Bütün imtiyazları kaldırarak yabancı sermayeyi kovorok taıTi boğımsızlıkto ısrar etmiştl. Hatto o zaman konferons masasında İngfltereyi tem sil eden Lord Curson kızmış da, İsmet Paşaya dönerek « Siz bizi kapıdan kovarsanız, btz pencereden girmesinı öiliriz» demiştı. Ama Atatürk döneminde pencereden girmeyi basararnamıştardı. Atatürk kapılari ancak olmayan v» errıperyal/st emel'er gütmeyen yobcn cı sermayeye açmıştı. İşte şimdi gene istilâcı yabancı sermaye ile karşı korşı•ayız Bu kez düşman daha güc lü, daha cesur, ve daha acımasız. Ama Atatürkten örnek ve cesaret aiarak doyatmasmı bilmeli, bağımsızlığımızı pazoriık konusu yapmayı kabul etme meliyiz. Onun için Ulusal Savunma Stratejisi kavramıno bir açıklık vermeli. ve buno bir millî sorun halinde halka ma! ederek onun da desteği ile savaşa girmelidir. Bence venı bir mılli savoso giriyoruz, gücümüzü halktan al malı, onunlo birlikte savaşmalıyız. Atatürk ö.neğine uyarak bir adım geri atmamalıyız. İstanbul Devlet Mühendjslik ve Mimarlık Akademisi Makina Bölümü Başkaniığtndan: (Asistan adayı alınacaktıri Bölümümüz, Mekanik ve Mukovemet Kursusünde acık bulunan bir adet asistanlık kadrosuna, 1184 sayılı kanun ve «D.M.M.A. Asistanlarını Seçme Yönetmeliği» uyarınca. sınavla Mokina Yüksek Mühendisi asistan adayı alınacaktır. isteklilerin, öz gecmışlerıni ve bildikleri yabancı dili belirten birer dilekçeyle 22 mayıs 1978 pazortesi günü saat 17.30'a kador İstanbul Yıldız İ.DM.M Akodemisi Makina Bölümü Başkonlığına başvurmaları İlân olunur. (Basın: 16040) 7820 MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞINDAN istanbul Üniversitesi Rektörlüğünden Rektörlük örgütünd» acık bulunan 657 sayılı Kanuna tabi genel idare hizmetleri smıfmda 4. derece kadrolu iç Hizmetler Müdürlüğu için personel olınacaktır. 4. derece kadroyo atanabilmek için yüksek tahsil ve 7 yıl hizmet şartı aranmaktadır. İsteklilerin 7 haziran 1978 çarşamba günü saat 17.00 ye kadar müracaat formu doldurmak üzere nüfus suretî ve bir fotoğrof ile birlikte Rektörlük Zatişleri Müdürlüğüne (Horhor Cad. No. 13 FATİH) müracaatları.. DUYURU Milli Eğitim Bakonlığı ve diğer Bakanlıklor adına, 1977 • 1978 öğretim yılında yurt dışındo resmi • burslu statüde master doktora öğrenimi görmek uzere başvuran öğrencilerin, Yüksek Ööretim kurumları tarafından yapılacak secme imtihaniarı ile ilgili tesbit edilen imtihan merkezi. tarihi ve imtihon yapacak kurum aşağıya cıkanlmıştır. İlgililere önemle duyurulur. İmtihan Yapacak Kurum. 1) Atatürk Üniversitesi 2) Elazığ Devlet Müh. Mim. Aka. 3) Ankaro Üniversitesi a) Fen Fakültesi 4) İnönü Üniversitesi 5) İsparto Dev. Müh. Mim. Ak. o) Yabancı Dil İmtihanı b) Bilim İmtihanı 6) Anadolu Üniversitesi Tarihi : 12 Haziran 1978 30 Mayıs 1978 2.6.1978 Saat: 9.00 2.6.1978 Saat: 9.00 12.6.1978 13.6.1978 6.6.1978 Saot: 10.00 imtihan Yapacak Merkez.ilgili Fakültelerde. Elazığ Devlet Müh. Mim. Ak. de Ank. Üni. Fen Fakültesinde. Ank. Üni. Fen Fokültesinde. İsparta Devlet Müh. Mim. Ak. İsparta Devlet Müh. Mim. Ak. Hacettepe Üni. Beytepe Kampüsü Btyoloji Bölümleri Salonu ETİBANK Ist Al. Sat. Md.'lüğünün dış piyasadan ithal ettiği malların gümrükleme işleri ihaleye cıkanlmıştır. Beyoğlu Meşrutiyet Cad. 241 No'lu adresimizden ücretsiz olarak temin edilecek şartnameye ait tekliflerin. en geç 22.5.1978 günü saat 17.30'a kadar kapalı zarf ile ilgililerin müracaatları ilân olunur. (Basın: 16097) 7836 Ankara Elektrik, Havagazı ve Otobüs İşletme Müessesesi Genel Müdürlüğünden (E. G. O.) Tic. 180 78/NE. 1 Kurutuşumuzca. 10 adet enjeksiyon mazot pompası (komple) Katalog No: 5111101 7505 Parca No. PSAF 1607. 110 A 1 Kugel Fischer Schofer (Deckel) No 93 056 495. 5 adet komple transmisyon (şanzuman) Katalog No: ZF 1240 004 720 şanzuman tipi TYPE S6 70/3 Senkronize (19757677 modeı 590 HO tipi MAN tipi şehir içi yolcu taşıma otobüsleri icin) önerge alma suretiyle satın alınacaktır. 2 ilgililer hazırhyacakları önergelerini 41.250. Tl gecici güvence ile birlikte 31.5.1978 çarşamba günü saat 17.30'a dek Kuruluşumuz Yazı İşleri Müdürlüğüne vereceklerdir. 3 Bu işie İlgili şartlaşmalar Kuruluşumuz Ticaret Müdürlüğünden ücretslz aiınabilir. 4 Güvence verümeyen önergeler değerlendirilmeyecektir. 5 Kuruluşumuz isterse kısmi sipariş yapabilir. 6 Her türlü gecikmeler ile telgrafla yapılacak öner geler kabu! edilmez. 7 Kuruluşumuz 2490 sayılı yasaya boğlı değildir. 8 180 78/NE referonsımızla Ticaret Servisin» müracaat edilecektir. SÖ NE/18.4.78 (Basın: 15280) 7825 TCDD İşletmesi 2. Işletme Başmüdürlüğü Alım Satım Komisyon Başkanlığından: işletmemiz ihtiyacı olan aşağıda cinsi vs miktarı yazılı 7 kalem ihaleye konulmuştur. Kapalı zarf usulüyle 29.5.1978 tarihinde saat 14'te Ankara Gar'da 2. işletme Başmüdürlüğü binosındo bulunon Komisyonumuzda yapılacaktır. ihaleye iştirak edecek talipler vesaikleri ve gecici teminaticrı i l ^ birlikte 29.5.1978 günü saat 14'e kadar Komisyonda hazır bulunmoları şorttır. ihale dosyaları Komisyondo görülebilir. TCDO iholeyi vapıp yopmamakıa, kısmer. yapmakta veya dilediğl talibe İhale yapmakta tomomen serbesttir. Malzemenin Cinsl Termit (6X920X200) Wahyo etemitl! (160'lık) Etermit bağlamo trifonu Mermer Mozoik 5'lik > > O'hk Delikli Pres Tuğla (19X9X5 cm.) Ebadında Miktarı 2200 200 6600 15000 5000 150000 Ad. » > Kg. Kg. Ad. Geçlcl Temlnat 30.000 20.000 (Basın: 16118) 7838