22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
1 Kt CUMHURtYET 9 NİSAN 19i ukarıki başlığı Türkiye'miz için kuilanmok bana uzucu ve acı gelıycr, oma, dogrusunu istersenız, gordüğüm ve bir süreden beri tanığı olduğum kimi olaylar benı böyıe bır başlık kullanmak zorunda bıraktı. Once «koşuilanma» ya da «koşullondırma» kovramı uzerinde duralırn. Bunlar dilimize. Fransızca «conditionner» sözcüğünden gecmiş olup, kullanılışı yenıdır. Şemsettın Somj Beyin, ilk bcsısı gecen yuzyılın sonlarında ve üçüncü basısı yuzyılımızın başında, 1901'de, çıkmış olan «Kamusu Fransevi Fransızca'dan Türkçe'ye Lugat Kitabı» adını taşıyan büyük sözlüğünde, «conditionner» sözcüğünün karşılığında, bugünkü 7urkce ile: «istenileni uygun biçimde yapmak, guzel bir duruma koymak ı ham ipeğı kurutmak» açıklaması vardır. Tahsin Sarac'ın, Türk Dıl Kurumunca 1976" da yayımlanan «Fransızca Türkce Büyük Sözlük» adlı yapılında ise, aynı sözcük için şu Karşılıklar gösterilmiştir: 1) Satışo sürmeye hazır duruma getirmek. 2) (Ipek, yün, buğday, hava gibi şeylerin) nemini almak. 3) Gerektirmek, zorunlu kılmak, 4) Koşullandırmak, şortlandırmak (örneğin kişileri veya kamuoyunu koşullandırmakK Bizim bugunkü söyleşide ele aldığımız kavrom. bunlordan dördüncüsü olup bunun, bir yandan felsefe, öte yandan ruhbilim ve toplumbilim ile ilgisi vardır. Y OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Koşulknmış Kafalar Ülkesi Hıfzı Veldet VELİDEDEOGLU Attila Tokotlı'nın «Felsefe Sözlüğü» adlı yapıtında (Bilgi Yayınevi, Ankara, 1973, sayfa 313/314'de) ise şortlandırmo (koşullandırma) kavramı şoyle acıklanmıştır: «Bir bireyde bellrli bir tepki uyandırmaya yarayan "»ullerin tümü. (...) Bütün siyasal iktidarlor. kamuoyunu ve halk kitlelerini kendi onlayışlarına kazanmak icin, ister kapitalist rejimlerde olduğu gibi para gucüne dayanan «dolaylı şekilde güdümlü» yoldon, ister sosyalist rejimlerde olduğu gibi devlet gücüne doyanan «dolaysız şekilde güdümlü» yoldan, psikolojik şartlamo tekniklerine başvururlar. Bosit «etkileme»den «beyin yıkama»ya kador uzanan bu tekniklerin temelinde bosın, radyo. sinemo ve özellikle de televizyon arocılığıylo yapılan propaganda ve reklöm yer almoktodır.» tür düşüncelerın ve bu düşünceleri ta$ıyan kişilerın yok edilmesine bağlıdır. Gencliğin boşko bır bölumünün kafası ise, kurtuluşun, ancok MarksıSt Leninist ya da Morksıst Maoist devrimle gercekleştirilebıleceğı, bunun dışmdakı önlemlerin halk yararıno hic bir sonuc doğurmayocağı yonunae koşullanmıştır. Bu yazınm başlığında «Koşulianmış Kafalar Ülkesi» deyimini kullanmamızın nedeni işte budur. Neredeyse. gercekten koşullandırılmış kafalar diyorı durumuna gelecek ülkemiz. Türk demokrasisinm, dernokrasiyi anlamamış, ruhuna sindirememiş bir takım polıtikocıların eline düşmesi, dahası, yüksek bir yargı kurulu korşısında «Ben komitacıyım» diyerek övünen eski bir politikacının Turk Siyasol yoşamında uzun sure eîkın olması ve gunümüzde bile bazı «aklı evvel»lere akı| hocalığı etmesi, Türkiye'de demokrasi uygulamasını yozloştırmo yoluna soktu. 'Son haftalarda da kendilerini iktidar hostalığından bir türlü kurtaromayan iki lider, art arda yoptıkları basm toplantılarında ve acık hava konuşmolarında halkın kofasını bugunkü iktidora karşı düşmanlık doğruitusunda koşullandırma cobalarını oralıksız sürdüruyorlar. Üc ay önceki kendi iktidar dönemlerinde işlenen siyasal cinayetler karşısındo o zaman kıllan kıpırdamayan, dahası, «Davadan döneni ben bile olsam vurun» diyerek masum gencliği şiddete ozendiren sanki kendileri değllmiş gibi, bugün birer barış hovarisi kesildiler. Gerek ic. gerek dış durumumuz dolayısıyle tom bir huzura gereksinme auyulan bir zamanda ülkeyi huzursuz kılmak icin akla, hoyole gelmedik yöntemler kullonıyorlar. Bütün özlemleri. kendilerince devlet kadrolarına yerleştirllmiş olan partizonlor büsbütün temizlenmeden önce yeniden iktidar sandalyasına oturmaktır. İşte bunun icin tuttukları yol, kafaları koşullandırma yoludur. Ne var ki, osıl kendi kafalarının iktidar tutkusu ile koşullanmış olduğunun farkında değildır bu liderler. Ama iktidar değişikliği yüzünden cıkarcılık tezgâhları bozulmuş olanların dışında kalan 'ialk yığınlan bilinçli olarak farkında bütün bu işlerin. Tanilli'nin dersleri asıl bir Türkiye'de, nası! bir dönem yaşanıyor? Server Tanilli'nin yaşantısına bakarsanız, anlarsınız. Ünlversitede Anayasa ve Uygarlık Tarihi doçenti Tanilli'yi birkac yıl önce bir öğrencisi jurnal eder: Hocamız uygarlık tarihi dersinde komunizm propagandası yapıyor. Kimdir bu öğrenci? Bir ajan mı? Bir komando mu? Hocasını nasıl jurnal eder? Konu DGM'ye yansır. İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı Albay Naci Gür, yüksek düzeyde MİT görevlisidir. İstanbul DGM yargıclorını MC hukümeti soptamıştır. Anayosa ve Uygarlık Tarihi dersinin hocosı, işte bu mahkemeye verilir. Ne var ki dava süresinde, ülkenin demokratik güclerinin çabasıyla DGM' ler ortadan kalkar. Tanilli dosyası genel yargıya aktarılır; ve Anayasa Doçenti bir hafta önce aklanır. Cumhurlyet gazetesi «Olayların Ardındaki Gercek^ köşesinde bu olay üzerine şu görüş yer alır: ••• Bu arada şunu da hiç bır zaman unutmamak gerekır: Ulkemızın, Ataturk'ün onu oturtmuş olduğu tam bağımsızlık temeli uzerinde süreklı olarak yerleşmesinın kendi ekonomık somürü amaçıanyla ters düşlüğünü gören Batılı emperyolist güçler, bu yerleşmeyı onlemek icin ellerindekı gizli ve acık turlu aıan, araç ve kata yıkamo propagandalan ile Türk evlâtlarını bırbirıne karşıt doğrultularda koşullandırmak icin Ata'nın ölümunden bu yona, hattâ oaha öncesinden beri uğraşıp durdular ve hâlâ da uğraşmaktadırlor. Nasıl 1918 Mutoreke dorteminde kendilerine köpek gibi hizmet eden ve «Türks nıtemine (Siratına) lâyık olmaycn hayın ışbirlikciler buldularsa, bugun de öyle pek cok ışbirlikciyi para ile satın aldılar. Bunlar, Türk Ulusunun, Atatürk'un getirdiği akılcı uygarlık Cizgisinden ayrılması, tam bağımsıziık, ozgürlük ve ulusculuk bilincinden uzaklaşması, yeni kuşaklann bu bilincle yeüştirilmemesi ıcm turlü yöntemler uygulamaktadırlar ulkemizde. Ne hazindir ki, bir bölumu hayın, fakat cok buyuk bir bolumu aymoz »Ataturk'un deyımıyle «gafil»> pekçok polıtikacı ulkemizde oynanan bu oyuna, «milliyetcılik» güttüklerini sanarak, «alet» olmoktadırlar. Cünkü kafaiarı koşullandırılmıştır ve bu nedenle de. sözünü ettiğim oyunların ıcyüzünü göremez olmuşlardır. Bu körlük nedeniyledir ki, orneğin ülkede köylünün haşhaş ekmesi yasağını ki bu yasok yine bir takım aymaz politikacılar döneminde konulmuştu bir kac yıl önce koldıran bir hükümet karorına karşı çıkorak «Amerikalılarla arayı bozmayalım» diyen kımi politikocıların bugun fDış sömürüye, kapıtalizme, emperyallzme, faşizme karşıyız» gibi uyutı>;u sozierine, hic düşünmeden inanmaktadırlor. İnsan kafası, hele deneyimsiz genclerin kafosı, koşullanmasın bir kez! Kjmin icin koşullanmışso ona, Tanrıya inanır gibi inanır. Koşullanmış kafalar ülkesi görunümunde olmamız burdan ileri geliyor işte. Koşullanmışlıktan kurtulup kendi bağımsız kişlllğlmlzi, özbenliğimizi bulmalıyız bir an önce. Gelecek hofto koşullanmanın olumlu ve olumsuz yönlerinden birkac örnek sunacağım. N Felsefede «koşullondırma» kavramını ilk kullanan kişınin Alman filozofu Immanuei Kant (1724 1804) olduğu söylenir. Ona göre, sonraki bir olay daha öncekı bir oloyın sonucu olmamakla birlikie, kafalar önceki olayla koşullandırılmış olabilir. Sonraki bir olayın doğması icin doho onceden hazırlanması gerekii olan ortama «koşul» ve bu ortomı hazırlamağa da koşullama, ya da koşullandırma denilır. Orhan Hançerlıoğlu'nun Felsefe Ansiklopedisı'nm ücüncü cildinde fRemzı Kitabevı, Istanbul 1977, sayfa 319 321'dei «koşul» ve «koşullandırma» kavramlarının etımolojık kökeni ile felsefe, toplumbilim ve rurıbilımdeki yerı uzerinde, bilimsel yapıtiardan derlenmiş ayrıntılı bilgı vordır. Buraya aktarma olanağı buiunmayon bu bilgilerden konumuzla ilgilı tanım şudur: «Canlı orgenliğin <uzviyetin> cağrışım yapmasına ıbaşka deyışle, oğrenmesme> etken olma işlemine ve toplumsal çevrenin, bireyleri onlarda koşullonmış tepkeler 'refleKsleri oluşturarak beliril bir biçimde duşunme ve davranmaya yöneltmesi surecine» koşullondırma denilir. • •• Bilmem, Bertolt Brecht'in, Tepeboşındaki Deneme Sahnesinde değerlj sanot adamı Beklan Algan tarafından, gerçekten övülmeğe değer bir başarı ile sohneye konulan ve cok güclü sanatcılarca oynanan «Cesaret Ana» oyununu gördünüz mü? Salonun kapısında tıic kıpırdarnadan bekleyen demir kasklı nöbetci erler. ınsanın burnuna vuran eski asker elbısesi ve postal kokusu. iceriden duyulan savaş uğultusu, seyirciyi daha kapının ejiğinde bu oyun doğruitusunda koşullondırdığı için, oyunun savaş sahneieri «Cesaret Ana»nın atak ama buruk ve 'luzunlu serüveni, insonın kofasmda oluşan ve birbirlni Izleyen düşünceler kovanında, garip bir rahatlıkla değerlendiriierek seyredilmektedır. Bu, büyük bir boşarıdır. tDocent Dr. Server Tanılli'nin yıliardır süren davası, Türkiye'nin fikir yaşamına, demokratik düzenine ve bilim havatına vurulan bir kösteği simgeliyordu. Türkiye'nin bugün vardığı oşanıada kanlı eylemlerin ivmesi fikir yaşamını geri plando bırakmıştır. Bir ülke icin en tehlikeli ortom budur. Ve bu ortamı yaratan gercek suclular. Türkiye'yi cok uzun yıllar fikir yasakları i C inde yaşatanlar, hotta gelecekte ds fikir yasakları icinde yaşalma heveslerini taşıyanlardır. Oysa «Uygarlık Tarihi» bu heveslerin başarıya ulaşamodıkları yolunda zengin derslerle doludur.» Bir hafta gecer ya da gecmez bu yazınm üstünden. Server Tanilli, bir akşam evine dönmek üzeredlr saat 9 sularında... Düşünmektedir: Hııkuk Fakültesi, Tanilli'nin profe»örlüqünü benimsemiş, Üniversite Senatosu kobul etmemiş; Fokülte kcrarında yine direnmiştlr. Nedendir bu? Senatoda Tanilliye kimler nicin karsı cıkmaktadır? Kuşkusuz Türkiye'de fikir ve bilim özçjürlüğune vurulan zincirin halkaları Senatonun icinde bazı öğretim üyelerinin bileklerine de gecmiştir. Docent Tanilli, bunları düşünerek evlne dönerken bir arabada bekliyen eli sllâhlı klsller, bilim odamını tararlar Kanlar icinde düser yere Server Tanilli... Böyle mi bitmiştlr yaşam serüveni? «Uygarlık Tarihl»ne bir konlı yaprak daha mı eklenmiştir? Tanilli'den sonra «Uygarlık Tarihi» dersini okutacak olonlar; bu özgür ve namuslu bilim adamınm öğrencilerine okuttuğu «Uygarlık Tarihi Derslerisne bir ders daha mı ekliyeceklerdir: Emperyalizmin güdümünde yaşayıp sömürülen bir mazlum holkın bilim adamı olmak kolay değildir. İnson; özgürlüğünü bazan tüm yaşamıyla savunur. bozan yoşamını yitirir bu yolda... Uygarlık tarihi gercek bilim adamlarınm elleri üstünde yükselip bugüne varmıştır. Server Tanilli tüm davronışlarıyla özgür ve ödünsüz bir bilim odomıydı. öyle yaşadı, öyle savaştı, öyle calıştı, öyle öldü... ••• Günümuzde Turk gencliğınm bir bölümü, polıtıkada ve ekonomide her sol duşuncenin, dahası. Atatürkcülüğün Türkiye icin zarorlı bir ideoloıi olduğu. solculuğun ise komünistlfkten başka bir şey olmadığı yönünde koşullondırılmıştır. Onlara göre Türkiye'nin kurtulması, bu Herşey Ayna Gibi Ortada... OKTAY AKBAL Evet Hayır İA eski başkanlanndan, ABD eski Savunma Bakanlarından Clark Clifford «CİA'nın yabancı devlet liderlerini öldürme olaylarına karışmasını onlemek yanlış bir iştir» diyor. Clifford, İkinci Dunya Savaşı'ndon sonra İtalya ve Fransa'daki bir cok seçimde CİA'nın etklnllğini duyurduğunu, komünistlerin ve solcuların iktidaro gelmesini onlediğini, boylece demokrasi davasına yararı dokunduğunu da sözlerine ekliyor. Açrtt çöJler tfnünde birgetcek bt*. s Kentfilpi saylüyorlar. Hem de en yetkili kişilerin ağzından. TV'ler gösteriyor, gazeteler yoyınlıyor, kitaplar yazılıyor. En ince ayrıntılanna dek anlatıyorlar azgelişmiş ülkelerde neler yapıldıgını, bir liderin nasıl ortadan kaidırılıp, yerine kendi adomlarının getlrildiğini... Hatta bir takım geri kalmış ülke liderlerine kendi ulkelerinden güvenilir adam öğütlediklerinl... Şunu bilmem hangi goreve getirin, iyidir, ulusçudur, yurtseverdir dediklerini! Önce kendi hizmetlerinde kullanmışlar, güvenilir olduğunu kanıtlamışlar, sonra da o kişiyi ulkesine gönderip önemli göreve oturtuyorlar. Bir gun kendilerine karşı çıkar gibi oldu mu hemen al oşağı ediyorlar... C Sınaî Kalkınma Bankası A Ş nden Çeşitli sınaî şirketlerin portföyümüzde bulunan hisse senetleifi İİİM 10 Nisan 1973 Pazarfesi gününden itibaren satı.^a arzedileeektir. 8ırıkrrm tasarruflannı hisse senetlerine yatırmak iste/en sa/ın halkımızm Hayır. Jurnal, yargılonma, aklanma, saldırma, cinayet glrifimiyle yeryer bezenmiş yaşam yıllarında bilim adamlığını, bilim onurunu ve bilim özgürlüğünü bilincle savunan Tanilli'nin ölmiyeceğini hekimler söylüyorlar. Ne var ki planlı cinayetlere son vermek, birblrine eş yöntemlerle iş gören katiller örgütünün yuvasını kurutmak gerekiyor. Bu hükümetin ivedi görevidir, ağırdan alınmasıno qöz yumulamaz. Öte yanda bu katiller cetesi, ne kimseyi korkutabillr, ne de sindirebilir. Bu ülkede cağdaş, özgür. sömürüsüz bir toplum düzeni İcin yasamını hice sayan on blnler, yüz binler, milyonlar yaşamaktadır. Katillerln silâhlarındaki kurşunlar, özgürlük yoluna adanmış Insanlara yetmez; yetm/yecfektlr. İLAÇ İNDEKSİ 1978 Prof. Dr. Kasım Cemal GÜVEN Türkiye'deki ilacların etki. yan etki, doz ve muadilleri. Dağıtım: Metin Kıtabevi BEYAZIT İSTANBUL 10 Nisan 1978 Pazartesi gününden itibaren, Bankamız Şimdi CİA'nın yabancı devletlerin politikacılarını, iş başındaki liderlerini ö'dürerek ortadan kaldırmak «yetki»sini elinden almışlar. Eski CİA Başkanı bunu doğru bulmuyor, kamuoyu onünde de hic saklamıyor duygularını! Demek istiyor ki, biz istediğimiz zaman isıediğimiz yabancı devlet liderini karanlık yollardan öldürtmeliyiz, bu bizim doğal hakkımızdır! Mademki ABO bir dünya egemenliği kurmuştur, bir dünya imparatorluğu oluşturmuştur, bunu ayakta tutmak icin her aroç yasaldır, her yol haklıdır. Kimse çıkıp sormuyor Bay Clifford'a, «Sen nasıl böyle bir şey söylersin? Böyle bir şey yapmak hakkını kendinde nosıl bulursun?» diye. Kimse şcşmıyor, kimse öfkelenmiyor. ABD gorevlileri arasında nice CİA'cı buiunduğunu bilen yabancı ülkeler kuşku duydukları tüm gorevlileri yurtlarından dışarı atmayı duşunmüyor bile... Bir gün bizim de başırr.ızo gelir, bir gün CİA benden de hoşlanmaz, en kısa yoldan ortadan kaldırılmamı sağlar, ellmde fırsat varken ben onlorı sindireyim, demlyor. Herkes, karanlık işler ceviren CİA'lar mia'lar bilmem nelerle kardeş kardeş geçinmenin yollarını arıyor, bulabildiği sürece de hic ses etmiyor. Birleşmiş Milletler dünya uluslarının orgutüdür. Orda bile biri kalkıp sormuyor: «Bay Clifford ne demek istiyor? Böyle bir öldürme hakkını nasıl kendinde buluyor? Böyle davronanlar, böyle cinayetlere, yasa dışı işlere kalkıştığını, hatta başordığım iddia edenler hakkında soruşturma acılmak gerekmez mi?s Duşunun, yabancı devlet adamlarını ortadan kaldırma hakkı elimizden alınmamalıydı diyen bir kişi gelmiş büyük bir ülkenin Savunma Bakanı olmuş! Bakarsınız yarın bir ülkeye Buyukelçi olarak gönderilir. Herşeyin başında Amerikanın . çıkarını, yararını düşunmek bu örgütün doğal hakkıdır. Buna diyecek söz yok. Ama Amerikan çıkarını herşeyin ustunde tutmak icin başka ülkelerin çıkarını ayaklar altına almak, özel ajonlarla, satın alınan kişilerle, hatta bir takım ücretli Katillsrle işbirliği yaparak o ulkeyi sürekli boyundurugu altında bulundurmak hic de doğal şeyler değil! Franso do, İtalya'da seçimlerde etkenliğini duyuran bir CİA bizim gibi ülkelerde neler yapmaz? Bu gerçcği görmek yepyeni ufuklar acıyor. Yurdumuzda yıllardır olup biten nice Işlerin, cözulmemiş gizlerin, perde arkasındaki pormaklorın varlığını bize anlatıyor, gösteriyor. Özellikle son yıllardoki bitip tükenmek bilmeyen sağsol çatışmalarının, sürüp gicien cinayetlerin, kargaşalıkların... Hepsinin açıklaması var Bay Clifford'un sözlerinde.» TV'de duyduğumda tüylerim ürperdi. Bu nasıl acıksözlülük, bu nasıl vurdumduymazlık, bu nasıl cekinmezlik! Adam «biz adam öldürürüz, bu hakkımızdır, istediğimiz yerde, ülkede; istediğimiz liderin ortadan kaldırılmasmı sağlarız, bu hakkımız elimizden alınmamalı; biz hür dünya icin calışıyoruz, solcuların socimleri kazanmasını önlüyoruz; dünya bize minnettor olmalı» diyor. Bütün bunları duyuyor, görüyor, sonra da bir takım karışık, cözümlenmemiş, cirkin ve korkunc işlerin nedenini bilmezlikten, anlamazlıktan geliyoruz. Herşey ayna gibi ortada, CİA eski Başkanı en kücük bir sıkıntı duymaksızın dünya onünde söylüyor tüm gercekleri. Bizim Cağlayangil'in tarihe geçecek sözünü hatırlayalım: «CİA altımı oyüyor». Altımızı, üstümüzü, dört yanımızı, icimizl, dışımızı... Hem, yalnız bizim değil tüm yeryüzünün... 1 Menkul Kıvmetler Müdürlüğü, (Meclisi Mebusan Cad. 137 Fındıklı İstanbul) Tel: 49081245 9080/297 2 Ege Bölgesi Şubesi, İzmir Tei: U 5 0 4 0 3 Çukurova Bölgesi Şubesi, Adana Tel: 12563 4 Karodenız Bölgesi Şubesi, Samsun Tel: 4670 5 Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Elazığ Tel: 3482 gişelerıne muracaatları rıca olunur. (Cumhuriyet 634?) VEFAT Sevgili kardeşimiz, yurtsever arkadaşımız, Sencer KELEŞ'i kaybettik. Ailesine ve yakınlarına ZAFER başsağlığı dileriz. CARŞISI KİTAPCILARI Cumhuriyet 6349 (Aianstür 165 6368) TÜRKİYE'NİN EN TEMİZ, EN LÜSK VE EN UCUZ PANSİYONU • •• •• »• • • • • • • • • • • • • » » • » • » •» • • • • • • • • • • • • ••» Otomobil Satışı DEVLET MALZEME OFİSİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE Gümrüğe terkedilen veyo terkedilmiş sayılan muhtelif model ve markalorda 199 adet nakil vasıtası aşağıda yazılı günlerde Konya, Spor salonunda acık artırma suretiyle satılacoktır. Satış konusu nakil vasıtalarının cinsini, turünü, satış değerini ve acık artırmaya girebilmek icin yatırılması gerekli teminat tutarını gösterir listeler Konya Beledive İian yerinde, Devlet Malzeme Ofisi Bolge Müdürlüklerinde ve Konya Gümrük Müdürlüğünde asılıdır. Satış listeleri 10, TL. karşılıgında Devlet Malzeme Ofisi Konya Bölge Müdürlüğünden olınabilir. Acık arttırmaya iştirak edecekler, listede bellrtilen teminat tutarlarını satış gününe kadar T.C. Ziraat Bonkası Konya Merkez Şubesinin 904 sayılı, Türkiye Holk Bankası Konya merkez şubesinin 212/17721 sayılı. Türkiye Emlak Kredi Bankosı Konya Merkez Şubesinin 50 sayılı hesaplarına para olarak yatıracaklardır. Satışa iştirak edecekler, fotoğraflı ve onaylı kimlik belgelerini beraberlerınde bulundurmaya mecburdurlar. Karar pulu ve Belediye tellalıye ucreti alıcı tarafından ödenecektir. Görüldüğü haliyle sct:şa cıkarılmakta olan nakil vasıtalorı:, bulundukları mahalden alınacok izin koğıdıylo aynı yerde görülebilir. Satış Tarihi 25.4.1978 Saat. 9.00 Nakil vasıtasının bulunduğu yer Satılacak miktar ANMA ZİYARETİ Kıymetli oğlum, İVİLLÂV JT • EROL YERKIVANÇ'ın ölümünün 9. sene devrine tesedüf eden 9 nisan 1978 pazar günü saat 14.00'de Zıncirlikuyu aile kabrinde anma ziyareti yapılacaktır. Dost ve arkadaşlara duyurulur. Babası: ZİYA YERKIVANC (Cumhuriyet 6341) ZENGİN KAHVALTI SlCAK SU KALORIFER BURHANİYE/OREN 343 Lâle torihine kadar OREN • • • • •• > • • • • » » • • < • • • » » • • • • ••• • • Cumhuriyet 6340 HATÎM DUASI Fatma Nejade ERGİNER Hanımefendinin ikinci seneyi devriyesine rastlayan 10 nisan pazartesi. öğle namazım müteakip evinde yapılacak hatim duosına merhumu seven akraba dost ve din kardeşlerinin teşrifi rica olunur. EVLATLARI Adres: Canan Sokak, No. 3 KADIKÖY (Cumhuriyet 6338) BAKIRKÖY İKİNCİ SULH HUKUK HAKİMÜĞİNDEN (İ L Â N) Dosya No: 1978/465 Mahkememizin 5.4.1978 tarih ve 1978/447 sayılı kararı ile Haznedar Güngören mahallesi, Demircan Sitesi Tağmac Sok. Huzur Apt. Kat. 5'de ikâmet eden Şerıfe Çovuşoğlu'nun Hasan CAVUŞOĞLU'na vasi tayin edMmiş olup, işbu vosi kararına itirazı bulunanların Kanuni müddeti icinde mahkemeye müracaatla itirazlarını bildirmeleri, aksi nalde itiraz voki olmadıkco kesinleştirileceği hususu tebliğ yerine kaim olmak uzere İLAN OLUNUR. (Basın: 26211 6351 Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığından Fakültemizin aşağida isimleri belirtilen Profesörlük kadroları münhâldir. İsteklilerin 24 4.1978 muracaatları duyurulur. KÜRSÜLER Farmakolo[i Mikrobiyoloji ve intan Fizikoterapi Cerrahi Patoloji Adli Tıp kürsülerinde Dekânlığımıza PROFESÖRLÜK KADROSU ADEDİ 1 1 1 1 1 1 (Basm 14116 6353) HEDEF, DEV BİR DENlZ GÜCÜ! ihsoniye Mahollesi Hastahane Coddesindeki D.M.O. sahası (Eski Bando Böluğü) 100 adet 99 » Duyurulur. DUYURU 1945 HARP OKULU MEZUNLARININ GELENEKSEL TOPLANTISI 14 nisan 1978 gecesi saot 20'de BAKIRKÖY SAHİL YOLU ANCELO GAZİNOSUNDA kutlanacaktır. Sınıf arkadaşlarımız eşleri ile birlikte davetlidir. TERTİP HEYETİ TÜRK DONANMA VAKFINA YAPACACİNIZ YARDIMLARLA BU HEDEFE ULAŞABtÜRlZ 'Basm: 14092) 6344 (Cumhuriyet 6369)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear