23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
TÜRK IŞÇİ ÇOCUKLARI, ALMAN POLİSİYLE KÖŞE KAPMACA ABD' silah satışmda kısıntı yapacağını açıkladıktan sonra İr mrtyon tnsonımız yaşor Almanya'da. Buntann hepsi Işci değil. işsizler var, bir baltaya sap olmayan genoler var, cocuklar vor... Önemli olan cocukiar. Babaların durumu belli, dram lon sürer gider yaban ellerde. Yo onlann oğulları. kıziarı?.. Umutlan, özlemleri nedir? öğrenim olanoğı bulabilmişler midir? Nerelerde okurlar. nasıl okurlar, gelecekten neler bekleyerek?. Umduklorı ne, buldukları ne olmuştur?.. Sayılan hic de az değildir bu cocuklann. Bugün Federal Almanya'daki işçi cocuklarınm topiamı 390 bin9 ulaşmıştır. Bu sayı 1968'de 40 bin. 1972'de 115 bin. 1973'te 231 bin. 1974'te 352 bin, 1976'do 380 bin. 1977'ds 389 bin olarak saptanmıstır (Aimanycı'cla ceşitli kaynaklardon edindiğimlz bilgilere göre). Ne var ki bu cocuklar, lcinde yaşadıkları toplumun eğitim olonaklanndan gereğince yarcrlanomazlar. Bir bölümü okula bile gitmez, yc da gidemez. 19761977 öğretim yılında temel eğitim cağında olan Türk işci cocuklarınm yuzde 39'u herhangi bir eğitim kurumundo kayıtlı gözükmemek tedir. Oysa Almanya'da 616 yaş arcsı «mecburi» eğitim cağıdır. Anaboba, veli bu yaşlardaki cocuğunu okula yollarr.ok, okutmak zorundadır. Alman yurttaşı bunu bir zorunluktan öte kacmılmaz bir görev bilir. Okumasız, yozmasız bir kişlnin öyle bir toplumda yaşoma şansı olamaz her şeyden önce1... Ya bizimkiler?.. Okuyamayan öğrencinin sucunu yalnız ananın babanın llgisizliğine. bilglsizliğine bağlamak haksızlık olur. Onlar okumasız yazmasız kalmarun, öğrenimsiz olmanm ocısını yaşadıkları toplumda kat kat cekmişlerdir. O nedenle her anababa ne pahasına olursa olsun okutmak Ister çocuğunu... OYNAKLAK Durstm AK.ÇAM B ALMANYA'NIN ÜVEY COCUKLARI Gelmiş geçmi* Türk hükumetleri ifçi dövizleriyle ilgilenirken, Türk işçilerinin çocuklarım ftiç düşünmemiştir. Federal Alman hükumetleri de gereksiz b'tr yük olarak görmüşlerdir yabancı işçilerin çocuklartnı. Babalanna açüncü sınıf ytırttcış, çocuklartna da üvey evlât gözüyle bakmışlardır hep. Batı Avrupa ülkelerin.n silah ihracatı hızla arttı ARİS Başkon Carler'ln, ABDrjin konvonsiyonel sliâh ihracatında kısıntı yapacağını acıklamosından bu yano, Batı Avrupa ülkelerlnln sllâh Ihracatının hızla arttığı blldirilmektedir. Bu orado ABO'nln ce kildiğl silah pazarian çevreslnde, Botı Avrupa ülkelerl arasında yoğun blr rekabet gözlenmektedlr. İnternatlonal Herald Trlbune gazeteslnln verdiğl habero göre Fransa, ingiltere ve Federal Almanya pahalı petrol Ithalâtından doğan odemeler dengcsi oçığını kapatabllmek amacıyla sllah Ihracatına buyük önem vermektedirler. Ancak ABD'nde olduğu glbl silah ureticilerl lle hükümetler arasındakl sıkı Işblrllğl kamuoyunda rahatsızlık yaratırken, thracotın özelllkle baskı rei'ıml altındakl ülkelerie her an savaş çıkma olasılığı bulunan bölgelere yapılması da ceşitll eleştlrilere hedef olmaktadır. Bu arada Batı Avrupa ülkelerlndekl hızlı silah uretlmlnln NATO lclnde standartlaşma eğlllmlnl olumsuz yönde etkileyeceğl bellrtllmektedir. ömeğin, NATO hlzmetlnde kullanılması öngörülen Fransız savaş ucoklarının yedek pcrrcaları, aynı amacla kullanılacak İngillz ucağına qerekll olduğu zaman uymayacaktır. Ne var kl tüm bu görüşlere karsın Batı Avrupa ülkelerinin sllâh endüstrlsl gelişmekte ve Ihrocoiları gittlkce artmaya devam etmektedlr. ABD ve Sovyetler Birllği'nden sonra dünyanın en büyük silah Ihracatcısı Franso'nm gecen yıl 50 milyar llra silah satışı, bu yıl şlmdlden 75 milyar liraya uloşmıştır. Inglltere Ise gecen yıl 37,5 milyor llra tutormda sllah satmış, bu rakam bu yıl şlmdiden o • mi'vnr lirnyı bulmustur, Federal ; Almanya'nın da gecen yıl 25 milyar IIrclık satıs yaptıöı blldirllmlstlr. Ancak Almanya şu sıraiar 67.5 milyor llralık r/.lah satısını öngören blr thracat lc'n İron "<? müzakereifirde bulunmaktadır. Öte yandan ABD'nln, slloh satışmı kısıtlamasma karşın en büyük silah Ihracatcısı nltellğlnl koruduğu bellrtllmektedlr. ABD Savunma Bakontığı ge<=n yıl 2P2.5 milyar llralık satıs yop"tıklomv, bu yıi söz konusu rakamın 320 milyor llrava ulaşmasının beklendlğin! ocıklamıstır. P Gelgelelim onlann bir yerde temel dökmüşlükleri yok. Geleceğe sağlam bir güvenieri de yok. Aüe paramparca. Ana bir yanda, baba bir yanda. Cocuklar da göcmen kuşlar gibi bir Almanya' da, blr Türkiye'de. Ve yaban bir ülkenin doğurdugu binbir zorluk, dil zorluğu. uyumsuzluk. hor görülme!. Okuyomayanlar bir yana. okuyanlann durumu da Içler ocısı. Sorumsuz. çarpık bir uygulama, harcanıp gklea on binlerce körpe beyin... Varsıl aile cocukları yalnız öğrenim yapmak lcin Almanya'ya gider, etek etek para dökerek oranın ünlversitesinde, yüksek okulunda okurlar da Türk emekcilerinin cocukları, burunları dibındeki bu öğretim kurumlannda okuyamazlar, olanoklanndan yararlanamazlar! Ve llkokuldan sonra İMF devaluasyonu görmüş bozuk Türk liraları gibi harcanır giderler!.. Temsl eğitim okullarının birincl devresini tamamlayan İşci cocuklarınm yüzde 90'nı cırak okuluna ayrılabilirler ancak, Amc bitiremezler bu okulu da. Cıraklık diploması alanların oram yüzde 8.1'dir. Ötekiler ya aptallar okuluna (Sonderschule'lere) gönderilir, yo da yaşlan 16'yı bulur, belgelenirler. Sonucta babalan gibi İşci olurlar.. Ama Işieri de yoktur onlcnn. işsizdirler. Coklanna ne calışma Iznl ne de oturma izni verilir. Sokcklarda Alman polisi l'e köşe kapmaca oynarlar. Polisli, karakollu, mahpushaneii serüvenler lcinde cırpınır dururlar... Bu cocuklar optol mt, yeteneksiz mi?.. Kuşkusuz hayır... Başlıca neden onlann sorunlarıyla sorumluluların ilgilenmemesi... Gelmiş gecmiş Türk hükumetleri işci dövizleri kadar işçilerin çocuklarını düşünmernişlerdir. Perakende, tutarsız nutuklu bir Ikl girişimden öte hiç bir iş yapmamışlardır. Bunu bir bakıma doğal karşılamak gerekir, Kendl ülkesinde milyonları okulsuz, öğretmensiz bırakan iktidarlardan, yurt dışındakl birkoc yüz Federal Almanya'nın eğitim sistemi sanayi toplumunun gereksinme duyduğu insan modelini yetiştirmeyi amaçlar Federal Almanya'dakl Türk çocuK tarırtdan bir grup bin İşci cocuğunun eğitim sorununa köktencl blr cözüm beklemek elbet de soflık olurdu. Federal Alman hükumetleri de gereksiz blr yuk olarak görmüşlerdir yaboncı işci cocuklarını üikelerinde. Babalonno ücüncü smıt yurttaş, çocuklarına da üvey evlât gözü ile bakmışlardır hep. O nedenle da ciddı önlemlef almomışlar, yüksek oğrenim kapılarını bu cocuklora kapamışlardır. Cunkü Alman isverenine üniversiteden diplomaltlar değil, kalifiye işci. ucuz işgücü gereklidir... CIRAK ADAYLIĞINDA BAŞTAYI2 Konuya ocıklık getirebilmek icin Federal Almanya'nın eğitim sistemini bir kıyısından irdeiemek gerekli. ilk, orta. yüksek öğrenim kurumlorı bizdekınden cok farklı. Eğitim düzeni. sanayi toplumunun gereksinim duyduğu insan modelini yetiştirmeyi amaclar. ilkokuldan üniversiteye değin tüm eğitim kurumlorı devlet hazinesine yiyici yetiştiren tüketim makinaları gibi calışmaz. Temel eğitimın birinci döneminden sor.ra öğrencller. yetenekleri aoğrultusunda ceşitli meslek dallarına yönlendirilmiş olurlar. Altyapı kurumlannda ve ceşitli üretim birimlerinde çolışacok kallflye İşci usta. teknik elemanlar, teorik ve pratik eğitimln ! c ice uygulandığı bir okulculuk sistemi ile yetıştirilir. Üniversite, Yüksek Okui ve Akademik düzeyde öğrenim yopacoklar da yine ilk yıllardan itibaren böylesi bir uygulama icinde öğretim görürler... Temel eğitim birinci devre okullarımn (Grundschule'lerin) süresi eyaletlere göre dört Ite altı yıl arasındo değişir. Örneğin bu sure Batı Berlin'de altı yıldır. Bizdekl ilkokullara benzerler. Grundschule'lerin ilk dört yılında temel eğitimine ilişkin dersler verilir. Beşinci, altıncı sınıflarda tarih. coğrafya, oritmetık, fen bilgisi öğretilir. Birinci devre temel eğitim okullan öğrencller lcin cok önemlidir. Bu devrenin sonunda ner öğrencinin devam edeceği ikinci devre okulu, öğrenim dalı, mesleği belirlenir. Bu belirleme vs yönlendirme sınıf öğretmeni, öğrencl velisi ve okul yönetimince saptanır. Öğrenci gösteriien okula devam etmek zorundadır. Ama tüm öğretim yıllannı bağlay.cı değildir bu secim. İlerdeki sınıflarda sınavla her zaman öğrenim dalı değiştirme hakkı vordır.. iklncl devre okulları cok ceşitlldlr. Genel ola Sovyetler'ln yabancı ülkelere sl!ah sotışının Ise en lylmser tahmlnle 100 milvor iira duzeylnde kaldığı tohmin edilmektedlr. Bu arada Batı Avnıpa ülkelerlnde üretilen silahların, Ikl süper devletln !h.ac ettlğl sllahlar kadar gellşmlş olduğu belirtilmektedir. Bunların arasında Fransız Mlrage bombardıman uçoklanmn, İsvec yapımı laser ışınlı ucoksavar füzelerinln, Alman Leopar tanklarının, İngiliz savaş gemllerinln ve Betcika maklnell tüfeklerlnln bulunduğu belirtilmiştlr. BATI AVRUPA'DA CARTER YÖNETİMİNE DUYULAN GÜVEN HIZLA AZALIYOR B ONN Başkan Carter'ın Batı Avrupa'do Batı dünyasının lideri olarak, prestiiinin giderek azaldığı bildirilmektedir. «İnternatianal Herald Trlbune* gazetesinin Bonn muhabirinin bildirdiğine göre ba zı Batılı yetkililer Carter'ın dış poütikadaki istikrarsız tutumunun Batı ittifakında cotlamalara yol acmasından cekinmektedirler. Yüksek düzeydeki bir Fransız yetkill şöyle demlştir: ıDurum cok kaygı vericldir, Sovyetler Birllğl Carter yönetimina saygı duymuyor ve çeklnmiyor. Onlara göre Carter yönetlml çok yumuşak. 1962 yılında Kü ba krlzlnden önca Krucev Kennedy'yl yumuşak sanıyordu. Ancak Kennedy'nin kararlı tutumu karşısında bu düşünceslni değiştirdl. Şimdi Ise durum tersine. Moskova önce Carter yönetlminl sert sanıyordu. Ancak Başkanm kararsız tutumu karşısındo bu duşüncesinl değiştirdi» Diğer bir Fronsız yetkili ise şöyle riemiştir: «Batı Avrupa'dakl yaygm kanıya göre, Carter yönetiminin Sovyetler Birllğin« karsı tutumu, Dr. Kisslnger'in en ılımlı davrandığı dönemlerden blle daha yumuşak ve cekingendir.» Batı Almanya ve Ingütere'de Ise liler. Carter yönetimini kararsız bulmakla birlikte. bu denü sert suclamadan da kacmmaktadırlar. Londra ve Bonn'da ABD • Sov yet ilişkilerindeki huzursuzluğun önemli blr nedeni Sovyetler Birliğinin iç sorunlarıdır. Bir Batı Alman yetkilisi şöyle demiştir. «Sovyetler Birllği'nde yetkililer Brefnev'ln giderek bozulan sağlık durumu ve Doğu Avrupa'dakl huzursuzlukla uğraşryortar. Breinev hastayken, klmse önemli sorumtuluk yüklenmek Istemlyor. Bundan ötürü ABD ll« lllşkller bir türlü rayına otunulomıyor.ı Ancak gerek ingiliz. gerekse Alman yetkililer Carter yönetlminin karorsız blr politika Izlediğl ve Moskova'ya karşı yumuşak tiavrandığı görüşünü paylaşmaktadırlar. Dlp lomatik gözlemcilere göre Başkan Carter'in kararsız tutumu Fransa Devlet Başkanı Giscard d'Estaing ile Batı Almanya Başbakanı Helmut Schmidt'l birbirine yaklaştırmıştır. Amerikalı gözlemciler ise ABD Batı Aiman ilişkileri konusunda kaygılıdırlor. Ger cekten Carter'ın Helmut Schmidt'e Batı Alman ekonomisint canlandırmasi lcin boskı yapması, Batı Alman Brezilya nükleer anlaşmasma karşı cıkması ve Schmidt'e danışmadan nötron bombasının yapımını durdurması, İKİ ülke arasındaki ilişkilerde b«llrgin bir gerginlik yaratmıştır. Bir Amerikalı diplomat şöyle demiştlr. «Korkanm kl bir gün gereksinme duyduğumuzda, Batı Almanya'yı yanımızda göremeyeceğlz.» Bu arada, Batı Alman basınının do Carter'a cephe almaya başladığı görülmektedlr. Franz JosepStrauss gibi, Amerikan yanlısı olarak tanınmış sağcı politikacılar blle Başkan Carter'l eleştlrmektedirler. 6te yandan Batı Avrupo'da son zaman larda Sovyetler Birliğine karşı güvensizlik duygusu da artmaktadır. Carter'ın bu ortam da takındığı kararsız tutumu, Batı Avrupa'nın kuşkularını bütün bütüne artırmaktadır. (Dıs Haberler Servisl) Güney Kore'den rüsvet alan Amerikalı eski parlamenter hapis cezasına çarptırıldı VVASHİNGTON Amerikon Temsilciler Meclisinin eskt üyelerinden Richord Hanno GüneY Kore hükümeti'nin Amerikalı Parlamenterlere dağtttığı rüşvet skandalının ilk kurbonı olorak 6 ıle 30 ay arasında değişen hapls cezosırKJ carptırılmıştır. Rüşvet aldığı sırada Kalifornia eyaletinden Demokrot Parti temsilcist olan Hanna, Yargıc VVilliam Brvant'ın kararı okumasından sonra oldukco şaşırmış ve titrek bir sesle şuniarı söylemiştir: •Mahkemeden ve benl daha önce temsllcl seçen seçmenlerden özür dilerim... Bundan sonrak yaşomımda işledlğim suçu atfettirecek nlte\ likte bir şeyler yapabileceğimi sanryorum.» Rüşvet almak sucundan hapis cezasına carptırılan Hanna. kendisine yakıştırılan suclamayı ilk kez gectiğimiz 17 mart günü kabul etmek zorunda kalmıştı. Hanna'nın kabullenmek zorundo kaldığı suclardan birisl de «Hükümete karş» sahtekarlık glrlşlmi» olarak tanımlanmış ve sadece bu sucun, en cok 5 yıt hapis lle 10 bin dolar para cezasını gerektirdiği belirtilmlştl. (a.o.) rok Realschule, Gymnasium, Hauptçchule dlye öc ana bölüme ayrılır. Bunıarın dışındo Fac^oberschule (Teknik okul). Berufs Berufsıochschule (Meslek Sanat Okulu) vb. bir kısım yan ckullar doha vor. Teknik Yüksek Okullar. Sonaı Akademileri. Üniversite ve Yüksek Okullar konumuz dışındo sayıldığından üstünde durmovocağız. Reolschule'nin öğretim süresi dört yıldır. Ceşitli Teknik. Ticaret, Ekonomi, Sanat, Yüksek Teknik ihtisas okuHarına (Facrıerschule'|ere) cğrenci hazırlar... Türk işci cocuklorı Realschule'ye pek giremezler. Boşarı göstererek bu okula devom edenlerm oranı yüzde üc ile. vüzde dört arasındo değişir. Gymnasium'lar doğrudan üniversitelere, üniversitelerin ceşitli bilım dallarına öğrenci yetiştiren okullardır. Genellikle başarılı öğrenciler secilir Gymnasiumlara. Ancak üniversiteye gırecek öğrencinin olgunluk sınavını da vermesı gerekir. Gymnasiumlarm süresi bes yıldır temel eğitim birinci devreden sonra. Bizcleki liselere benzerler. Ama ayrılan yanlorı cok. Her Gymnasium, üniversitenin ayrı bir dalına göre öğretim yapor, bu nedenle de ayrı adlar taşırlar. Türkce ifode ile Fen Bilimleri Lisesl, Modern Diller Lisesi, Klâslk Diiler Llsesl, Ticari Bilimler, Sosyal Bilimler, Güzel Sanatlor lisesi vb. leri gibi... Bizlm işçi cocuklarınm yüzde bir bucuk, Iklî bu liselere girmeyi ancak başarabilirler ve dı parmaklo. gösterirler.. Öyleyse bu öğrenciler i!k okuldan (Grundschule'den) sonra hongı okula gi derler? Onu da söyleyelim, Huptschule'lereL. Hauptschule, başansız, yeteneğı kıt öğrenc lerin devam ettiği ikinci devre okuludur. Turkiye işci cocuklarınm yüzde 92si bu okulda dugümls nir kalırlar. C»rak okuludur Hauptschule. Prat mesleki bilgiler verir, kalifiye işçi yetiştirme amaclar. öğretim suresı üc ile dört yıl arasım değişir. Gelgelelim, Hauptschule'ye devam eden I; cocuklarınm yüzde 9O'ı bu okuldon diplon clomaz, yani diptornah bir cırok bıl» olomazl Yaşlan 16'yı bulur, belgelenerek oynlırlar. Ya özsl eğitlme muhtac cocuklann okuluno (S< öerschule'ye) yollanırlar. Yapılon saptamalara ' re Houptschule'ye devam eden Türk öğrenciit yüzde 8.Vİ ancak cıraklık diploması alabilm tedir bu okuldan... Başarılı öğrencilere ötekl okulların kapısı acıktır oysa. Sınav kazananlar Realschule, < dan Gymnasiuma atlayabilirler. Ama nerde!. YARIN OİLSİZ KURBANLAR Avustralya'da dev karmcalar kurşundan kauçuğa kadar ne bulurlarsa yiyorlar MELBURN Melburn'dan bildirildiğins re, bilardo topunu büe gövdeye indiren de nncalar, halen Avustralya'nın kuzeyinde ön ne cıkarsa yemektedirler. Doymak bilmeyen bu korıncalar. kara' asîaltını un ufak etmekte. kurşundan, sert yumuşak kağucuğa, plastiğe ve sığır gub kador herşeyi gövdeye indirmektedırler. Boyları 1,5 santimetreyi bulan bu kar nn. yüz binlerden oluşan koloniler halınde ması, istilâyı kaygı verici hale getirmekterl Bu karıncalann en beğendikleri yem demiryoiu traversleridir. Karıncalann, ke ne ziyafet bölgesi sectikleri bir demiryoiu Ciier, demiryolu calısmalarını bırakmak : kolmışlardır. Avustralya'lı bilım adamlorı. yobancılı nncaların yalnız Avustralya'da vnşadıklaı leyerek rahatlatmaktadırlar. (a.Q.) Baçkon Cort«r suven veremlyor Vietnam'da kırsal alanlara göç teşvik ediliyor BEUGRAD Yugoslasrya'da yayrnla litika» gazetesl, Vietnom hükümetınin gc yıl lcinde kentlerden kırsal alanlara, milyon kişlnin göcünü sağlayacağ'.nı bı Vietnom'ın güneyinde yaratılacak «Yeni bölgeler»e yerleştirilmesi öngörülen ı sayesinde, ülkenin tanm üretiminin c beiirtilmektedir. Uygulamaya konufan plana göre, l hektar arazl tarıma elverişli hals ge Şimdiden yoğun nüfusu olan kentlen milyon kişinin «Yeni ekonomik bölge»y ğı bildirilmektedir. Gazetenin haberine fusu yılda bir milyon arton Vîetncm, tehlikesi karşısındo bulunmaktadır öte yandan gozetede, «Yeni ekon' nin strateiik ve siyasal acıdon da öne nu belirtmektedir. Bu bolgenin, Cin H riyeti. Laos ve Kambocva ile sınırı olc i' nvnrio ol Sovyetler Birliği'nin Batıh sanayi ülkelerinden yaptığı ithalat azalıyor M OSKOVA Sovyetler Birliği'nde dış tlcaretle ilgili olarak yayınlanan son istatistikler. Moskova'nın Batılı sanayileşmiş ülkelerl© ticaret açığının gecen yıl büyük ölcüd© azai t.A.nı nöfitermektedir. Sovyet «Dış Ticaret» der YaYmlonan istatistiklere göre, Sovyetier Birliği'nin Amerika Birleşik Devletleri ile yaptığı ticarette büyük bir azalma gözlenmektedir. Önceki yıl Federal Âlmanya'dan sonra Sovvetler'le ticaret yapan Batılı ülkeler arasında ikinci sırada bulunan ABD, gecen yıl beşinci sıraya düş• " " " ' " i .innonva. Italyo, Fran bir şeküde etkllemlştlr. 1970 yıhndan berl Sovyetler Birliği'nin bu iki ülke ile yaptığı ticaret hızla gelişirken, gecen yıl ilk kez duraklamıştır. Moskova'daki Batıh gözlemciier, Sovyetler Birliği'nin Batılı ulkelerle ticaretindeki azalışın, özellikle dış borclanmoyı kapatma amacına yönelik olduğunu ilerl surmektedir. Bazı gözlemci• i.« ^nuvf>tlerin dış borclanması gecen yıl Bircok 6nem!l sanayil pro|esinin mesindekl gecikmelere dikkati ceken «The N«w York Times» gazetesinin Moskova muhabiri, beş yıllık planın ağır sanayi ile ilgili bölümunün 1980 yılı icin öngördüğü % 36llık büyümenin de gercekleşmesinin uzak bir ihtimat olduğunu iieri surmüştür. Öte yandan, Batılı sanayileşmlş ülkelerle »ir.nretlnl ozaltmış olan Sovyetler Birliği'nin, sos ••» narAn Vll 6,7
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear