22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Batılı bankalar arasındaki rekabet, kredi arayan ülkelere yeni olanaklar sağhyor Osman ULAGAY «Dünya bankerlerj gecen yıldan beri ulkeden ülkeye dolaşarak ellerinde biriken likid fon lara müşteri aramaktadırlar. Uluslorarası ticari bonkaları, gezginliğe iten neden, egzotik zevklere düşkunlükleri, kendi ul kelerindeki balak plâsmanlarının acı anıları, ya do yoksul ulkelerin dış odeme acıklarını finanse etmeyi faziletli bir gorev saymolorı değildir. Olaym nedeni cok daha baslttir. Dünya eko nomisi beklenen canlanmayı gosterememiş ve kendi ülkelerindeki kredi taleplerinin sınırlı kalmasi büyük bankerleri uluslararast piyasalarda müşteri oramak zorunda bırakmıştır.» 4 mart 1978 tarıhlı The Economist'te yer alan bu satırlar. 1974'den berı petrol dolarlannı «devreye sokmak» sorumluluğunu da ustle.ien, dünya bankacılık sistemimn halen karşı karşıya bulunduğu sorunu nükteli bictmde özetlıyor. Gercekten de kapıtalıst dunyanın bir bütun olarak bunahmı atlatamaması, özellikle gelişmjş ülkelerdekı va tırımları ve kredi toleplerini sı' nırlamıştır. Üstelık 197273 can , lılık dönemınde acılmış olan özel ticari kredıleai buyük bir bölümuyle gelişmekte olan ülkelere ocılmış olan kredilerin 8 i milyar dolorlık bir bölümünun ! bu yıl icınde geri ödenmesi bek lenmektedir. Bazı İngiliz kamu ı kuruluşlannın ve Japon şirketlerinin banker pıyasasından sağ larriiŞ oldukları yüklu kredileri erken odeme eğilimleri de buna ekle.ıince ortaya ciddi bir «likidite fazlalıgı» sorunu çıkmış ve Batılı bankerleri uluslararası pıı vasalarda amansız bir rekabete i itmıştır. Utuslararası bonkalora bir olcude umut kapısı ve rekabet konusu olabilecek başlıca gelışmeler ise şoylece ozetlenebılır: 9 ABD'nin giderek büyüyen dış odemeler dengesi açıklan ve bu acıklorı dünya piyasaları na borclanorak fınanse etmesi olasıiığı. «Bak. Tablo> • F. Almanya, Japonya, ingittere ve İsvicre dışındaki bazı OECD ulkeleri.iin suregelen dış odemeler dengesi acıklannın finansmanı, «Bak. Tob.) • Petrol üretmeyen gelişmek te olon ülkelerin dış odemeler dengesi acıkları ve bu acıkları fınanse etmek zorunluluğu, ıBak. Toblo» • Vadesi dolan bazı kredilerin yenilenmesi olasıiığı, • Bugüne dek borclanmamış bazı gelişmekte ola.i ülkelere kredi acılması olasıiığı, • Kuzey Denızi petrolü gıbi bazı büyuk projeler icin yenı kredi talepleri doğması olasıiığı. Çeşıtli bankalar ve banka gruplaşmaları (konsorsyumlar» bu alasılıkları en iyi bicimde de ğerlendırebilmek icin seferber olmuşlar, rekabet koşulları Batılı bankerleri giderek daha dü şuk faizle ve daha büyük risk taşıyan ülkelere bile kredi sağlamaya yoneitmiştir. Hattâ bazı bankaların «müşteri tutmok» icin hemen hemen kârsız kredi vermeye bıle razı oldukları ve bunu uzun vadede ke/ıdilerine kâr sağlayacok bir davranış ota rak savundukları görülmektedtr. Bu tur rekabet özellikle kücük bankcları sarsmakta ve saf dışı bırakmaktadır. Eüyükler ise bir yandan gelişmekte olan ül Politikada Sorunlar ERGUN BALCI 1978 (t) 22.5 19.5 + 10 + 3 + 3.5 + JÖ 33.5 Sol Tedhiş KENDİ ÜLKELERİNDEKİ KREDİ TALEPLERINİN AZALMASl, BATILI BANKERLERİ ULUSLARARASl PİYASALARDA AMANSIZ BİR REKABETE İTİYOR. REKABET KOŞULLARI, BATILI BANKERLERİ DAHA DÜŞÜK FAİZLE VE DAHA BÜYÜK BİR RİSK TAŞIYAN ÜLKELERE BİLE KREDİ SAĞLAMAYA YÖNELTİYOR. keiere fve COMECON ülkelerine> artan ölcude kredi acmak icin yarışırken dığer yandan ken dılerıni garantiye almak icin İMF HJIuslararası Para FonuVnun gelişmekte olan ulkeler üzerindeki denetleyici baskısına gü venmektedirter. Ayrıca büyük banka gruplarının oncelıkle sıyasal acıdan «güvenilir» ülkelere geniş krediler acmayı yeğledikleri de gbzden kacmamaktadır. Örneğin gecen yıl bu tur banka gruplannca gelişmekte olan ulkelere sağlana.ı toplam kredilerin % 80'i yalnızca dokuz ülkeye gıtmıştır. Bu ulkeierin Brezilya. Arıantin, Şilı. Güney Kore. Filipınler, Taywan, Hong Kong Fas ve Meksika olması kuşkusuz bir raslantı deâtldir. MİIYAR DOLAR OlARAK DIŞ ODEME Toplam OECD ABD DENGELERİ 1976 26.5 1.4 + 3.7 + 3.4 r 3.5 + 42 26 (CARİ HESAP) 1977 (t) 32 1974 33 Japonya F. Almanya isvicre OPEC Gelişmekte olan Ulkeler Koynak OECO 2.3 4.7 + 9.7 + 0.2 + 62 24.5 1975 6.5 + 11.6 0.7 + 3.8 + 2.6 + 31 40 17.5 + 10 + 2.2 r 3.2 + 40 22.5 Öte yandan bazı gelişmekte olan ülkeler, uluslorarası banka gruplan arosındakı rekabetten yararla.iarak daha elverişlı koşullorla kredi sağlomaya boş lamışlardır. Örneğin Malezya, Chase Manhattan Bankası onderliğindekı bir grupton elverişlı koşullarla kredi sağlayınca Manufacturerş Hanover grubun dan almış olduğu 150 milyon do larlık kredıyı vadesmden ıki yıl once ödemiş ve yuksek faizden kurtulmuştur. Be.nzer bicimde Filipinler daha düşuk faizle daia uzun vadeli kredi bulunca evvelce sağlamış olduğu 1200 milyon dolarlık destekleme kredısinın yandan fazlasmı hemen geri ödemis ve rohat bir nefes almıştır. Endonezya, Güney Ko re ve dığer bazı gelişmekte olan ulkelerin de bu tur olanaklardan yararlanmak omacıyla ukıs iarorası banka gruplorıy'a pozarlık halinde oldukları bilinmektedır. İMF sınavını şimdilık ver miş gorunen Türkıye'nin de bu olanaklardan yararlonınası ve dunya pıyosalarından elverişlı koşullarla kredi sağlaması uzak bir olosılık değildir. "Almanya'da lokavt yasaları açıklığa kavuşturulmalı,, Feridun YÜCEDİNÇ FRANKFURT Federal Almanyo son hattalarda bu ulke içın alışılogelmemış ışci ışveren catışmalarına sahne olmaktadır. Grev ve lokavtların bırbirini izledığı bu gelişmtden basın ve metal dallannda calışan emekcıler etkılenmektedır. Bunyesinde cok sayıda Türk işcisini toployan ve 2,5 milyonu bulan üye sayısıylo dunyanın en büyük sendikası durumunda olan IGMelall'in Vobancılor Dairesi Genel Sekreteri Yılmaz Korahasan ile Türk işcilerini de yakından iigılendiren bu konu uzerine yaptığımız görüşmeyi okurlarımıza sunuyoruz: SORU Soyın Karahasan. bu yılki toplusozleşmelerde IGMetall'in talepleri ve Işverenlerin bu taleplere karşı tutumu nedir? CEVAP Ocak ayındon bu yana suren toplu sozleşmelerde sendıkamızın talepleri şunlardır. • % 8 oranında ücret artışı. Bu oran.n saptanmasında aşağıdaki nok taları gözönünde tutmuş bulunuyoruz Gectiğimiz yıl icinde % 3.5 oronmda bir hoyat pahaiılığı oimuştur. Bunun yanı sıra metal sanoyünde emekçilerin verıminde % 4.5 işverenlerın gelırlerinde ise yakloşık olarak % 25 artış oimuştur Işverenler bu ta lebimizi reddeimekle elde ettikleri gelırleri emekcilerle poyloşmrjya niyetli olmadıklarını gostermişlerdir. • En düşük ucret grubu olon 1. ve 2. ücret gruplanmn kaldınlması IGMetall'in ikinci talebidır Bu ücret gruplannda coğunlukio kadmlor vs yabancılar yer alrnaktaaır. Diğer ucret gruplarının da guvence altına alınması sendikanrzın üzerinde durduğu bir diğer noktadtr. 'GMetall'in bu taleplerine karşı işverenlerin tutumuna gel.nce. işveren ucretlerin % 3.5 oranında arttırılmasını onermiştir. Diğer talepleri ise gorüşme konusu olorak dahi kcbul eırr.errtistir. SORU İşverenler grev va lokovtın esit değerde silahlar olduaunu ileri surmektedir Bu konudo sendikanın göruşu nedlr? CEVAP İşverenlenn bu ıddıası gercek dışıdır. işverenler aldıkları lokavt karanyia sendikaları yıpratmak istemektedirler. Diğer taraftan da îşciler arasmda bblunmelere v°l acmak işverenerin bir diğer arzusudur. İşverenler IGMetallı. daho sendika taleD^e1! saptorken lokavtla tehdıt etmışlerdir. Bu durum da gösteriyor kı işverenler sendıkaya. doloyısıy la ışcüere karşı bir korkutma poiitıkası izlemektedırler. Öte yandan ingıltere, italya. Hollanda ve Fransa gibi ulkelerde işverenler icin lokavt korarı almak yo yasoktır. ya da ışverenlere bir ovantaı sağlamaz. Örneğin Franso'da işverenler lokavta gıderlerse işcılere ucretlerını öriemeK zorundadırlar. Bazı eyaletlerin dışrıda bugune kadar Federal Almanva /asalarında lokavtla ilgilı bir rnadde yoktur. Tüm Federal Almanyo'do lokavt konusunun emekcilerın lehintie bir ocıklığa kavıışturulmasının zamanı gelmiştır. SORU Sendika grev veya lokavt yoluyla işyerinden uzak kalan sendika üyesi iscilere ne gibi bir ücret tazminatı odemektedir? CEVAP Sendika bu durıımda uyelerine sendikoya yaptıklan ödemenın 12 kotını hattalık oiarak öüemektedir. tolyo'da Kızıl Tugaylar, Batı Almanyada Baader Meinhof grubu, bir ölcude Japonyada Kızıl Ordu... Sanayileşmiş Batı dunyasında soldakt tedhiş orgutlerinin belli başlıFarı bunlar... Hedef üc aşağı beş yukarı aynıdır: Burjuva devleti tedhişe karşı mücadelede giderek daha sert önlemlere başvuracak ve sonunda bunaltıcı baskı uygulayan polis devletine donuşecek. Bu oluşum ise toplumdok) celişkileri derinleştirerek tabandan gelen tepkileri yoğunlaştırocak ve devrim yolunu acacak. Kızıl Tugay'ların lideri Renato Curcio cezaevinde yazdığı yazıda, «Oevletı katbinden vurmalıyız» diyor.. Renato Curcio'ya göre, Kızıl Tugaylar «durdurulamayan bır sılâhlı rrsucodeie» geüştirmelidirier. Bu mucadele sırasında devlet giderek «aemokratık göruntusünu yitirecek ve gercek yuzunü göstererek zolım, karşı devrımci bır polıs devletineü dönuşecektir. Faşist devletin bunaltıcı baskısı ise işci sınıfı ile Komunist Partisini harekete gecirecek ve bunları eyleme iticektir. Coğımızda soldaki tedhiş orgutlerinin tumu de hedeflerinin Marksist ilkeler uyarınca sosyalist bir toplum kurmak olduğunu ileri sürmektedirler. Ancok unutmamak gerekir ki, anarşistlere karşı ilk kavgayı veren de Karl Marx oimuştur. Nitekim anarşistlerin önderi Bakunin'le Marx arasındoki gorüş aynlıkları Bâle'de 1869'da yapılan Birinci Enternasyonalin 4. Kongresinde doruğuna ulaşmış ve 1872 de anarşistler Marksist enternasyonalden kovulmuşlardır. Kaldı ki. Kızıl Tugaylar ya da Baader Meinhof gibi örgütlerin 19 asırda Bakunin ve Prens Kropotkin tarafından geliştirilen anarşizme bağlı oldukları da cok şuphelidir. Bakunin ve Kropotkin tarafından geliştirilen klâsik anarşizm, Marksizmden kesin cızgilerle ayrılır. Anarşistler ıktidaro gelmek icin bireysel tedhiş yöntemini sovundukları halde, Marksizm bu yolu kesinlikle reddeder. Marksizm, sosyalist devrimden sonra, mülksüzleşmiş burjuvazinın karşı devrim girişimlerine karşt işci devletinin ve proietarya diktatörlüğünün kurulmasını öngördüğü halde, anarşizm devlet kavramını tumüyle reddeder. Anarşizm bireyi her turlu dış baskıdan kurtarmayı amaclar. Diğer bir ifadeyle Marksizmin toplumcu yanına karşı anorşizmin bireyci yanı ağır basar. Devlet ortadan kalktıgında isler özel amaclara ulaşmak icin özel olarak kurulmuş gönüllü birlikler tarofından yurutülecektir. Ama anarşizm, bu aşamaya nasıl varılacagı sorusunu yanıtsız bırakır. Marksist öğretiye göre de işci devleti, sınıfsız toplumu kurduktan sonra. kendi varlık nedeni de ortadan kaybolduğu icin tarih sahnesinden cekilecektir. Fakat Marksizmin böyle bir toplumun nasıl meydona getirileceği sorununa egllmesine karşılık. anarşistler sadece kurulduğunu görmek istedikleri toplum tlpi ve insanların izlemesini diledikleri hayat yolu ile ilgllenmislerdir. Diğer bir deyişle Marksizm araçlara, anarşizm ise, amaclara yöneimiştir. I Ispanya'da yeni hazırlanan Anayasa hükümetle Sosyalist Parti arasında sürtüşmelere yolaçtı İspanya Sosyalist Partlsi Llderl Fellpe Gonzales Yeni Anayasa taslağmı «gerich olarak niteleycrek komisyon çalışmalarından çekilen Sosyalist Parti, yeni yerleşmiş demokrasiyi zedeleyici davranışlarda bulunmak ve «açıfeça ihtidara oynamakvla »uçlanıyor 1950lerde, gazeteciliğe boşladığım donemde İstanbul Boğazı'nda bir transatlantik demirlemişti. Gittim, bu görkemli geminin yolcularıyla konuştum. Adlcrı «Güneşi Sevenler», yaşları altmışyetmiş. Emekli bir general Dolmobahçe Saroyını göstererek Ataturk'ten söz ettl bana. Sonra Turkiye'de emekli askerlerin nasıl yaşadıgını sordu. Peki siz, dedim. Şimdl admı hatırlamadığım bir silah sanoyiinin yöneticil«rindendi Amerikalı emekli. Oysa, o yıllarda emekli generaller bir koşeye çekilir otururlardı ulkemizde. Clceğl burnunda bir gazeteci icin cok llgincti o görkemli geminin görüntüsü. Üst güvertede Boğaz'm maviliklerlne bakarak iiiklerini ısıtan yaşiı kadınlar ve erkekler.. Biz, dediler, güneşli yolcululc Istiyoruz, bu geml güneşi kovalar, güneş nerde, biz ordayız... Emekliler güneşin orkasında, ü•rettlkleri silahlar savaş alanlarında. 1969 yılında Kenya'ya gittim, kara Afrika'do bir aklor cennetl bu safari ülkesi. Kenyo dağırım eteklerinde, bir ağac otelinde sabahladık bir gece, gö> kıyısındo kocamon bir ağac, dallarTida odalar, ağaca bir merdivenle tırmanıyorsunuz, merdiveni çekince ormanda bir ağaç yoşamı boşlıyor. Golde su içen bir fil allesi, diSisi icin boynuz kıron geyikler, gergedan suruleriyle doğaya donük bir ge ce. Treetops ağac otelinln yolcuları da cok llgincti. Yine Amerikalılardan bir grup, eskl askerler, bankacılarla bir emekliler grubu. İkl ay önce ayrılmışlar evlerinden, bir vapura binmişler, Hindistan, Arap yarımadası, Doğu Afrika kıyıları, kiml yerde uçak yolculuğu ve Afrika'nın göbeğinde bir Türk gazeteclyle karşılaşıyorlor. Türkiye'ye gelmeyi hic düşunmemişler, Yunan odalarında bir gezi tosorlıyorlardı... Bu saboh, «skl bir komutan dostumun telefonu bu anıları tazeledl belleğimde. Sancar, bir bankanın yönetim kurulu üyesi olmuş, radyodan ögrendim, doğru mu, diye sordu. Ben de sordum. Bunda şaşacak na var? Memduh Tağmac do olmodı mı? Derken telefonlar birblrinl Izledl... Yorumlar hoyll dsğlşik, eskl komutanların geclm sıkıntısı çekmesi emekli askerlere ve eşlerlnt huzur evleri kurmak İcin cok colıştı, emekli orgeneral de boyle bir kuruluşun başına gecebilir. Neyse, Sayın Sancor'a başorılar dileyetim, biz yine emekli, yaşlı turistlere dönellm. Turlzm Bakanlığından bir genel müdür, ülkemizin olanaklarmı değerlendlrmemekten yakınıyordu gecen gün. Oysa bol güneş, uzun süren deniz mevsimi, Türkiye'yi bir ücüncü yaş cenneti yapabllir. Ücüncü yaş, turistik sözlükte yaşlılor icin kullanılıyor. Örneğin İskandinav ülkelerinde doksan yaşında clftler görüyorsunuz yollardo, akvaryumda yaşar gibi, iyi besleniyor, İyi bakım gorüyor, yılloro meydan okuyorlar. Turizm polltikamızı iyi saptarsak ücüncü yaş turistler bize gelir. Tanınmış bir sanatcımız kara kalem bir tablo ciziyor ücüncü yaştan tepküenerek. Türkiyemiz giderek ücüncü yaş ülkesi olacak, diyor. İlk yaşta, İkinci yaşta kimse kalmayacok yakındo. Onlar cehennemi yaşıyor cadı kazanı gibi.. Clceklerl acmadan solon ağoca benzedik, ötenter, oldurenlerle bir genclik mezarlığında yaşıyoruz. Doğal ölüm mutluluk oldu nerdeyse.. Giderek ocımasız ştler... oluyor söyle MADRID ispanyada Anavaso taslağını hazıılamakla gorevh Parlamento Komisyonu gecen hafto cahşma!annı% sonuclandırırken. komısyonu ikı hafta önce terkeden Sosyalist Partl'nîn temsilcisı Peces Barbo. partısmin bu taslağı hıc bir şekilde onaylamadığını ve son derece pericı bulduğunu acıkladı. Anavasa taslağına karşı cıkan guclü Sosyalist Parti. ayrıca Suarez hukumetini yerel secımleri kendi cıkarı icin ertelemekle sucluyor. Başbakan Adolto Sunrez'ın iktidardaki Merkez Demokratık Birliğı'nin secim yasası tasloğmı değiştirmesi. Sosyalist Partı'nin sert tepkısıne yol actı ve 9 aydır hukumet ıle muhalefet arasmda olumlu bir şekilde gelişen ilışkılerın ocıkca bozulmasına dek uzandı. Anayasa calışmaları soaa erdikten sonra. Anayasa taslağmı referanduma sunmayı ve genel ve yerel secimlerı referandumdan sonra ertelemeyi plânlayan Suarez hukümeti. Sosyalist Partı'nın sert cıkışı karşısında guc durumda kaldı. 5 ay kodor once hükümetle muhalefet parîileri arasında demokrasıye gecış sürecının guven ce altına alınması omacıyla ımzalanan «Moncloa Paktı»nm ispanyo'da yarattığı olumlu etkinin zaman aşımına uğradığı belırtiliyor. Öte yandan Suarez kobınesinde yeni yapılan ve sağa kayış olarak nitelendirilen değışiklikler, muhalefetten gelen eleş tirilerin sertleşmeşine yol actı. Bununla bırlikte, Sosyalist Par ti'nin Anayasa komisyonunda cekilıp sert bır muhalefete gecmesi, isponya'da ceşitli tepkilere yolactı. 36 yoşındaki Sosyalist Parti Genel Sekreterî Fulıpe Gonzalez. ıktidaro oynamok ve acık sıyası şavaşa gırişmekle suclanırken, yeni yerleşmiş demokrasiyi zedeleyici hareketlerde buiunduğu da ileri surüluyor. Cağımızda soldaki tedhiş gruplarıyla 19 asır onarşistleri arasında en belirgin ortak yan, ikisinin de bireysel tedhişi yöntem olarak kobul etmeleridir. Markslstler ise bu yontemi kesinlikle reddetmişlerdir. Lenin, bireysel tedhişle devrim yapmak isteyen anarşlstleri şiddetle kınamış ve tcocuk hastalığına tutulmuş sol komunistler» adını takmıştır. Bireysel tedhiş yontemi 19. asırda Rusya'da Morkslsllerin amansız düşmonı olan «Narodnıklers ya da «Populıstler» tarafından uygulanmış ve bunlar Marksistlerin i t i razına korşın 1881de Çar 2. Alexonder'i öldürmüşlerdi. Narodnik'ler bu darbe ile amansız dikta rejiminin cökeceğini ummuşlardı. Ancak 2. Alexander yerine ondon cok daha amansız bir diktator olan 3. Alexander gelmlştir. 1901 yılında kurulan «Sosyal Devrimcı» ya da «Sosyalist Devrimcı» porti, Lenin'in «Sol Komunist» olarak nlteledlğl diğer bir gruptur. Sosyal Devrlmelîvr Lenin'in Almanya ile imzalamış olduğu Brest Litovsk barış anlaşmasını bozmak ve Bolşevikler! yeniden savoşa süruklemek amacıyla 1918 temmuzunda Alman Elcisi Kont Von Mirbach'ı öldürmüş ve Trocki'ye de suikast duzenlemişler, ancak bu olaydan sonra Bolşevikler tarafından tamomen taçfiye edilmlşlerdi. Marx gerci, "zor. yeni bır topluma gebe oion eski toplumun ebesıdır» der, ama cocuk doğduktan sonra ebenin görevi sona erer. Ustelik Marxa göre ebenin gorevi sadece doğum sırasındadır. Doğuma doyanan gebelik süresinde ise belirleyici guc zor değil, ekonomik koşullardır. «Ekonomi Polıtığın Eleştırisine Kotkp adlı ünlü yapıtına yazdığı önsözünde şöyle tanımlar Marx bu belirleyici gucu. «icerebildiği tüm üretici gücler gelışmeden önce bır sosyal bicimlenme asla yok olmaz. Yeni ve daha vüksek üretim ilişkileri. bu ılişkılenn maddi varlık koşulları eski toplumun bağnnda cicek acmadan. asla ortoya cıkamaz...» Tarihte bireysel tedhiş yoluyla yopılmış bir devrim örneği yoktur. Ayrıca sol tedhişe karşt kurulacak sağct bir diktanm toplurnsal celişkileri derinleştireceği, bu oluşumun da tabanda yaratacağı tepkiyte devrim yolunu acocagı savının da geçerli bir örneğini bulmak olanaksızdır. Almanya'da Komunist Partisi'nin Hitler'e karşı en büyük şonsı, Noziler iktidara gelmeden once VVeimar Cumhuriyeti dönemindeydi. Komunist Partisi, karorsızlığı ve koşullorı yanlış değetlendirmesi yüzünden bu şansını kullanomamış, Hitler bir kez iktidara geldikten sonra da işci sınıfını darmadağın etmistir. İspanya'do ise Franco faşizmi 40 yıla yakın surmuş, tabandan gelen tüm tepkilere karşın devrim yolu bir turlu acılamamıştır. Devrim, coğunluğun desteğinde, kîtlelerle birlikte yapılır. Kitlelere yabancılaşmış kücük burjuvaların bireysel tedhiş eylemleriyle değil. KOMÜNİSTLERİN TEPKİSİ Moncloa Paktı'nı imzalayan portiler arasında bulunan Komü nist Parti de. Sosyalist Parti'nin Anayaso Komisyonu'ndan cekilmesini tepkiyle korşıladı. İKP Genel Sekreteri Santiago Carrillo, her cıkan anloşmazlık sonucu bir parti komisyonları terkettiği takdirde, Parlamento'nun işlemesinin olanaksız olacağını. komünistlerin ise Ana yaso Komisyonu'ndan çekilmek niyetinde olmadıklarını acıkladı. Hükümeii yerel secimler icin bir tarih saptamaya çağıran Sosyalist Parti, Suarez hükümetirıi iki önemü konuda Anavasa »aslağını sağa kaydırrnakla sucluyor. Eğitim ile böigelerin özerkliği konusunda hükumetın tutumunu kır.ayan Sosyalist Paıti. cynca Anayasa taslağında, grev hakkı yanı sıra. iokavt hakkınG da yer verilınesine şiddetle karşı cıkıycr. ispanya Parlamentosu «Cortes» de 118 scndaly© ile en guclü muhalefet partisi durumunda bulunan Sosyaüst Parti. iktidardaki Merkez Demokrat Birliği'ni sorumluiuklarını üstlenmeye zorlovocağım da acıklaırıştır. (Dış Haberler Servisi) ANKARA... ANKA... Dünya ticaretinin büyüme hızında geçen yıl yüzde 7'lik düsüs oldu Dünya ticaretinin büyüme hızının 1976 yılına oranla yüzde 7'lik bir gerileme gösterdiği saptanmıştır. GATT (Genel Ticaret Anlaşmaları ve Gümrük Tarifeleri Örgütü) Başkanlığı'ndan bildirildiğine göre, gelecek yıl dünya ticaretinde orta derecell bir artış izlenecektir. Ancok, bu eğilimin kesiniiği de GATT'o gore, 1978 yılının ilk yarısında saptanabi'ecektir. Amerika Birleşik Devletleri'nin îicaret büyüme hızının gecen yıla oranla orta dereceli bir artış gösterildiği bildirilmiş. ABD •Jusal •jretiminin de 1976 yılınaa brüt yüzde 5'lik bir ortışo ulaştığ' bel'rlenmişîir. Petrol ihrac eden ülkelerin 1977 yıh ihrac gelirlerinin ise, fıyat artışlor: rediniy'e yüzde 11'1'k bir yukselme gösterdiği acıklanmıştır. Bu ü'kelerin diğer tıcaret gelirlerinin de 1976 vılındo 64 milyon dolorken, 1C77 y/.nda 60 milyon riolara indıjı. sanayileşmiş ulkelerin ulusal üretimlennin ise. 1977de yüzde 1,5 oranında geniedığı saplaamıştır. Gene GATT roporuno göre. sanayileşmiş ülkelerin üretimleri de bir önceki yıla oranla yan yarıya azoimıştır. GATT bu durumu büyük biı düşuş olarak nitelendirmekte ve genel ithalatın yüzde 12 oranındc arttığını kaydetmektedir. Öte yandan ABD Japonya. Botı ve Güney Avrupo'nın dış ticaret acığı, 1976'do 38 milyar dolarken, 1977'de bu acık 42 milyar dolara ulaşmıştir. Yunamstan, Portekiz, Türkiye. İspanya ve Yugoslavya'nın dış ticaret açıklarının da bir yılda 3 milyar dolar orttığı ocıklanmıştır. (Dış Haberler Servlsl) Üçüncü yaş cenneti ilk yaş cehennemi... Müşerref HEKİMOGLU Kenya dağının eteğinde, beyaz perdenln ünlü yıldızı VVİIIIam Holden'in safarl kulübünde, tepemlzde Ekvator güneşi, sabah kahvaltısı yaparken bu emekliler grubunu yakından tanıdım. Eskl askerlerden biri, VVashington'dan, Pentagon'da gecen yıllordan sonra Şikaco'yn yî.leşmiş, bir bankanın müdür yarcımcısı olmaya hazirtonıyofdu. ne olasılık tanımıyor cok kl;l. Transatlantiklerle güneşi kovalamasalar, Kenya dağına tırmanmasala' da, hepslnln katları, yolıları, yazlık evleri var. Amo boş vakitlerlni nosıl degeılendirecekler? Gönullu calışmalarlo, dlyor biri. örneğin bir hayır derneğinm başkam olarak. Diyelim Vefika Soncar,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear