Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET 9 ARALIK 1978 YED I Cumhurlyet tanhinde Türklye, ıkısı başansız olmak üzere dort askeri mudahala yaşadı. 28 nısan 1960 gunu hukumetl protesto eden unıversıte 6{Jrencılerıne ateş açan polısın Ikl kışıyı oldurmesıyie boşlayan olaylar gıderek tırmanırken, sözde demokrat ıktidorın anti • demokratık gırışımleri de her gecen gün yenı boyutlar kazanıyordu Muhalefet lıderl Ismet Paşa'yı taşlatan, CHP'nı kapot mok ıcın ozel tahkıkat komısyonları kurduran DP onderlerl. cVaton Cephes1» gınşımıyle halkın ıcme ılk cepheleşme to humiarını serpıyorlar; ünıversıte rektorten yerterde surüklenırken Başbakon Menderes, unıversıte hocalarını «kara cup pslıier>, kendı balkına, genclığıne ateş actırmayı reddeden subayları ıss «kravatlı şovalyeler» dıye mtehyordu Devrtn Cumhurbaşkanı Celâl Bayar, o zaman da «tenkıl, tenkıi» dıya letva verıyor, tktldara yakın oma ordudakı tabandan kopuk kımı generaller sıkıyönetıme ve tenkıi fetvalanna yeşıl ışık yokıyorlardı Bu gıdışl kaygıylo ızleyen Inonu. «ortık sızı ben de kurtaramom» dıyerek ıktıdarı uyarmaya calışırken, genış bır aydın. genclık ve asker • st vll burokrat keslmın ortak göruşler cevresınde kenetlendiğl görulüyordu Dünyamızda askerî yönetim sorunu O*man ULAGAV INCELEME ARASTIRMA men olma çabasındakl gırışımcı sınıftafırı fOrn atıigant.gını, psrvasızlıOtnı ve kustahlığını bankı kışılıgınae somutlaştırarı Menaare* ın, asker sıvıl burokratları ıktıctarına poyonaa yopmak şoyie dursun kendıno rakıp sayarak aşogıkadıgı, horlodıgı görulüyordu. Bu tutum ıse, tek partı devnnaekı saygın lıkianrnn gıderek entüdığını ve rnaddı durumiarının gorecelı olarak bozulduğunu goren askersıvıl bjrokraııann, kayıtstzşart sız easmeniık ıdoıo eden muiklu s.n.flora, yenı zengınlere kar ş< tepkılerıaı yogunıoştırıyorau. DP, İMF'NİN TUZAĞINA DÜŞTÜ Ucuncusd. Kır&^l oıarn KOp.taiızme ve ekonomıyı dışa GCip lıoeralleştırerek Turkıye'yi «Kocuk Amerıka» yapmak havesıne kapılan DP, kısa süreae hevesının sınıriarına varmış, IMF borç tuzağıno duşup yıpranmaya başiamıştı IMF zo ruyla yururluga konan 1S53 «ıstıkrar onlemierl paketl» umu lan sonuçlon vermedıât gbı enflasyonu koruklem.ş, ozellıkle ucretlılerı sorson fıyat sıçromolarma ve mal yoklukla rına yol ocrnıştı, Hukumetın cozemedığı bunalımı antıoemokrotık yontemlera başvurarok korşılamaya ealışmaeı ıse hemen tuın aydınlon, genc lıgı, osker sıvıl burokratlan muhaıefet cephesınde bırleştır mış. buyuk kentierdekı desteğını yıtumesı kacmılmazlaşmış tı. Dorduncusu. bır yandan asker eıvıl burokratlon ve öiellıkle subaylorı horlayan DP yonetımının dığer yandan başı sıkışınco ofduyu ıc çatışftialarda taraf olarok kullanma ,'ya kalkışmosı subaylar arasın• da yoygın bır tedırgınlık yaratmıştı. Ataturk ve Inonu donemlerınde bır yandan soygınlıkları korunurken dığer yandon gunluk polıtıkamn dışında tutulmalonna büyük ozan gosterllen tuboylor, DP tarofından verılen rolu bemmsomekte gucluk cektyor. m««ruryeti tartışılır nole gelmıs bır yönetımln olet) olmok ıstemıyorlardı 27 MAYIS MÜDAHALESt 26 mayıs gecesı. sıkıyönetlmın bır kez aaha evlenne hapsettığ: AriKaro ve Istanbullular, kaygıyla daldıkları uykularındon telefon ya do radyo sesle rıyle uyondılar, öncelerl bır, ikı, beş derken kısa sure sonra yuzlerce, bınlerce kışı bırbirıne ırodyoyu oc. tomam, tomam» diyerek mu|de venrken karanlık pancereler birer bırer aydınlonıyor, radyoda «devrim bll dırısuni okuyan kalın ve karor lı sese kulak verenler coğalıyordu 27 Mayıs günu Ankara ve Istanbul sokaklonnda şaşkınlıklık, heyecan. sevinc ve coşkunluk vardı Enflasyondan, cephecılıkten ve gıderek ortan nuzursuzluktan bunalmış Ankara ve Istonbulluların. suren sıkıyonetlm yasaklarına karsm yer yer subayları kucakladıkları çlcek yağmuruna tuttuklorı görulüyordu DP yonetımının ıle rı gelenlerını hedef alan bır ıhbar selı. «devrımn gercekleştıren subayları şaşkına cevırırken doho btrkac soot oncesıne dek kendılerını «her şeye EKONOMİYİ DIŞA AÇIP LİBERALLEŞEREK TÜRKİYE'Yİ «KÜÇÜK AMERİKA» YAPMAK HEVESİNE KAPILAN DEMOKRAT PARTİ KISA SÜREDE i M F BORÇ TUZAĞINA DÜSÜP YIPRANMAYA BAŞLADI. UZUN SÜRE ABD ÇlKARLARININ SADIK BEKÇİSİ OLAN MENDERES'İN UMDUGU DIŞ YARDIMI ALAMAYINCA RUSYA'YA YÖNELMEOLASIUĞIABD 27 Mayıs gunlerınd* İstanbul Takslm Meydanından bir goruntü. I Türkiye, ikisi başansız S s Ş * j 4 askeri müdahale yaşadı DP'nın oy deposu sayılan kırsal \orelarden, gecekondu semt lerınden Ise tek bir ses, tek bır kıpırtı duyulmuyordu Ne olmuştu «27 Mayıs»ta'> Bu olayı, oncekı bolumlerde gellştirmeye calıştığımız cozumleme cercevesı ıçınde acıklarnok, değerlendlrmek olanoğı var mıydı' Nasıl olmuştu da DP'nın «Mıllet lradesl«ne dayalı ıktldan 24 saatten kıso bır sure ıcınde erı/ıp gıtmıştı 7 Bır kez 1960 Turkıyesı. dışo bagımlı kopıtolıstieşmenın yapı sal etkılenni henuz duymakta, toplumun böyük değlşikllkler* uğrodığı, temellnden sorsıldığı endustrlleşme ve kıtle toplumu na geçmo aşamalarının boşlangıcında bulunmaktaydı Endustrıde calışanlorın toplam calışanlara oram % 8'ın altında ka lırken kentleşme oranı % 25. slgortalı Işcl sayısı 600,000 dolayındoydı Toplu sbzleşme ve grov hoklannın henuz yasallaşmomış olduğu bu dönemde halkın slvtl brgutlenme duzeyi de son derece gerıydl Secım dönemlerınde halkı buyuk olcude kendl partllennin bayrağı altında seferber edebllen mülklü •»mflar bu nedenle kendllerlnl tabandan gelecek ciddl bir tehdıtla kortı karşıyo görmüyorlardı Iklnclsl. tabanı denetlm oltında bulundurmaktan gslen bir guvence lclnde. yükselme. «g* KAYGILARI Beşıncısı. uzun süre ABD Cikoriarının Ortodoğu'dokı en sodık bekcisl olan Menderes ın bu kez umduğu dış yordımı alamaytnco Rusya'ya yönelmesl olosılıflı ABD yöneticılerini dusunduruyor, İC politikoda da sertllğe v« zorbalığa yonelen Menderes'in ikinci blr Nasır olmasındon duyulon kaygılor g(derek artıyordu. Kanımızca tum bu etkenler. •uboylar arasında MÖDAHALE EĞİÜMİ'nln fliderek yaygmlaşmasına yol acmıştır. '27 Mayıs' sonrasında yayınlanan tum onı ve acıklamalar do bu konımızı doörulamaktadır Aydınlor, slvıl bürokrası ve gene lık gıbl o gun ıcın toplumun en etkin ve seslı kesimlennin Bubaylarta büyük olcude göruş biriiğı icınde olmaları da. sıvıl desteklerının guclenmesını saâlamıçlır. Öte yandan uluslararası konıonktur do bö/!•» bır mudaholeye elverışlı gorun msktedır muktedlr» sanan DP önderlerl ve mılletvekıllerı, gene şaşılacok bir kolayltkla Harp Okutuna toplanıyordu DP onderlerının pek guvendlkleri partı örgütunden, od lıstelerl gunler boyu radyolardon okunan «Vatan Cephesı» uyeJerınden ve EDEBIYAT Bir felsefeci yazar : ZIYA SOMAR Somar, Türkiye'de bir Türk düsüncesi kurulması idealine yürekten bağlanmıştı. Somar, o dönemin hürriyet ve meşrutiyet mücadelelerine katılmıştı. Dünyanın bir tutukevlnden oynmı olmadığını soyleyenler tutukevlnin ken di kafalarında olduğunu gör«meyenltrdir. Nedense hep çevreleriyle uğraşırlar, yaşamak diye bağınrlar durmadon. Yaşamak, mutlu olmak, daTıo neler... Ama neden yaşadıklarını, nasıl yoşomaları gerektlğinl sorrnazlar hlc Bir umudun, bir özlemin peştn* tokılır glderler. Oüşlerle avunurlar. Nicin olma yanla uğraşır Insanlar hep? Neden ayrımında bile değtllerdir olanm? Yaşamın gsrceğt varlıklar arasındakl ilisklden başka bir şey değilse bu gerçeğl yaşamak. duyumsamak gerekmeı ml öncellkle'' «Yaşam lclmlzdedir» dlyordu Oostoyevskl, «Blzl çevrelsyen dunyada değil. Yanımda Invınlar olacak... İnsanlar arosında bir Insan olmak, sonuna dek böyle kalmak, kosullar ne olursa olsun gücünü yitlrmemek, duşmemek... İşte yuşam budur. reklldlr cünkü. Butun boyutlarıyla kavramak. Yaşam bllglsi olmadan, ln»onm Insanlığını bJlmeden, onu olufturan koşulları, vareden ilişkilerl d*ğerlendirmeden olonoksızdır bu. Sanatın öneml do buradan golir İşte. Insana Insanlığını kavratmasından, yaçama blllncl tcştmasından İnsanın dunyayı acıklamak Ifte^lnden doğmamış mıdır sanot? Romanlar, öykuler, şllrter dünyaya acılan hirer pen cer» de^iller mldlr blzim Içln? Ama bu gercek göz ardı edlllyor toplumumuzda. Soyut bilglnın, yaşamın d«nek ta^ına vurmadan bllgilenmenin y«t«rll olduğu •anılıyor. Tanımlar yetiyor blrcoğumuza. Yenl kavramlar uretillyor yeni tanımiar Içln. Sayıları arttıkca tonımların aynlıklar da ar tıyor. Bır solculuk yarışıdır gldiyor. Zlya Somar hocamızı, 26 kasım pazar günü yıtırdık Yetmış ıkı yaşmdaydı Cenazesı, 28 kasım salı gunu Kadıkoy Osman Ağa Camıınden alınarak Sahrayı Cedıd Mezarlığına defnedıldı. Kendlsı, Sıvas Öğretmen Okulundan başlayjrak. yurdun çeşıtlı yerlermde. bu orada tstanbul'da, Kabataş, Haydarpaşa. Erenkoy Kız Lısesı, Pertevnıyal ve Galatasaray Lıselerınde felsefe. sos/olo|i . oğretmenlıklerı yapmiştı Cenaze torenı kalabalıkti: bır dönemin cumhurıyetle. devrımler idealine bağlı namuslu, kulturlu bırçok ınsanta doluydu. Yurdumuzda türu gittikce azalan, gercekten topluma bır şeyler kazandırmak ıcın çalışmış edeblyatcı'ar. sosyologlar. bır donemın idealıst lıse öğretmenlerı, bazı genç insanlar. bır araya gelmlşlerdl Cumhurıyet'ın gıttıkçe azalan seçkınlerl şımdi onların yerınl daha cok kapKaçcılarla, bır coşıt sınıtsız, lumpen kolabalık dolduruyor. Zıya Somar: 1906'da Yanya^da doğdu öğretmen Okulunu bıtırdıkten sonra. Istanbul Unıversıtesmi de bitırerek. felsefe dalında doktora yaptı. Turk düşuncesınin, bir Türk felsafesının oluşmosını ıstıyordu. Doktorasını Mehmet Izzet üzerıne yaptı. Bu bıyogrof.k yopıtta, daha çok Mehmet Iz2et'ın ahlâk felsefesı ıle, Türk duşunceslnde idealızm konularını araştırıyordu Doktora tezi yayınlanamadı. Dr. Ziya Somar. bütünlenmemıs yapıtlart. cok az bır bolumu gerçekleşmlş eâılımleriyle PanslaViZm donemı, Rus duşunurlerıne benzetılebılır. Onların Rusya'da. kendine özgü bir duşunce butunluğu kurmaya calışmalorı gıbl, Ziya Somar da Türkiye'de bır Türk duşuncesı kurulması İdealine yürekten boğlanmıştı. Zıya Gakalp'ın goruşlerıne bu oçıdan bağlıydı. Amo Gokalp'ci goruşlerl hıç bır zaman bır şoven ulusalcılık aşamasına varmamıştır, daha cok Türk ulusunurı kendini tanıması, kendlsıni bulması, buyuk uluslarda olduğu gıbı kendı düşuncesınl yaratması idealıst aşamalarında kalmıştır. Mustofo Şekıp Tunc'un arkadaşıydı ve genclık yıllarında Bergson idealıst felsefesiyla llgılenmışti. "Bergson'un Hayatı1 odlı bır cevırı yapıtı vardır. Başka bir cevırı yapıtı da: 'Alman Felsefe3i Tarıhı'dır. Yayınlanabılmiş telıf yapıtlarını, kooperatifcllık uzerıne bir ders kltabını saymazsak 'Yakın Cağların Fıkır ve Edebıyat Tarıhmde Izmir" ve 'Tevfık Nevzat' olarak eıralayabilırız. "Yakın Cağların Fikır ve Edebıyat Tarlhlnde izmır'. Izmır kentındekl Ilk edebıyat ve düşünce kımıldomşlarını ele alıyor. konuyu Halit Zlya Uşaklıgıl'ın yarattığı etkı cevresınde öruyordu. Yapıt 1944 yılında, unlü romancı Halıt Zıya Bey'm olumünden uc oy önce yayınlanmak olanağını buldu, buyük romancının elıne de geçtl. Halıt Zıya Bey'in, Zıyo Somar'a gondertiiğl 2661944 tarihll mektuptan. romancının hayatının son Ikl yılında gozlerlne 'ârız olan bir zâfı rüyet sebeblyle' okumaktan ve yozmaktan men edildtği, ancak yapıtı okuyarak, cok mutehassıs olduğu, on seklz, yırml dort yaşiarı arası genclık yıllarıno döndüğunu ifade ettığl anloşılıyor. (Jnlu romancı ıGozlerltnl yumarak kendlml o cldal ve «oy yıllarında yenlden buldum» dıyor ve Edeblyatı Cedide Ile Servetl Funun'un Ilk 'pınarıni' Izmır'de bulmuş olduğunu acıklıyor. Fiklr ve edebıyat tanh.mlzde izmir serısinin ikıncl kitabı, izmlr'ın ılk fiklr v« hurrlyet kurbanı olarok ele olınan Tevfik Nevzat'm biyogrot'sidır Zıya Somar Hoca'nın bu yapıtı 1948 yılında Izmır'de yayınlanmıştır. Tevfık Nevzat, (1897) yılında günlük blr gazete olarak cıkardığı Hlzmet gazetesmde, savunduğu duşuncelerle. Namık Kemal'ın Osmanlı cemıyetınde savunduğu flkırleri Izleyen bır 'Hurriyetci'dır. Tevfık Nevzat ıle arkadaşları, izmır kentınde ılk Turk matbuatını kurmuşlar ve belki de o donemde, orada bir azınlık durumunda olan Turklerın menfaat ve duşüncelerını savunmuşlardır Halıt Ziya Bey'in yakın arkadaşı olan Tevfık Nevzat. daha sonra da Ahenk odlı başka bır gazete yayınlamış, bır yondan Edebıyatı Cedıde ıle Servetı Funun'un edebıyat akımları olarak oluşmasma yardım ettığı gibı, o dönemin hürriyet ve meşrutıyet mucadelelerlne katılmıştır. Uluslararosı kapttalızmın onemlı bır merkezl olan İzmlr'de, kozmopolıt tıcoret kopıtalızmının Avrupalı nıtelığıne karşı bu genc aydınların utusalcı değerleri. Osmanlı anstokrat otorıtarızmıne karşı sıyasal alanda liberalızml. izmlr'dekl egemen sınıflara karşı da yenl bır genc sınıfı, o dönemde yenı yenl guclenen ulusal burıuvazıyı sovundukları duşunulebılır Tevfık Nevzat «... 'sevkı siyaset ve maslohotto' devletin Işlerlne 'olâ kaderilistltaa' yardım *den bir sınıfı değll, m»ml«kttın Ihtlyoclarmı, g*rillklennl kavroyarok, ocık blr kanaatle, onu llerletecek şuurlu ve mustakil blr sınıfın varlığmı kastedtyor, onu horektt* geclnrıek istlyordu (Ziya Somar, Tevfik Nevzat, s 27) » Tevfik Nevzat. Adana'da surgündeyken oldu (1908) Gerek Namık Kemal'cl hürrtyetc! fıklrierle beslenmlş, gerekse Zıya Gökalp'm duşüncelerını şoven uzontılannı reddederek kabul etmlş. o döne Demir ÖZLÜ mln Turk düşunce Insanlarınm. Cumhurlyet olgusuna cağdaş bır yenıden doğuş olarak dort elle sorıımaları ve Atoturk devrımlerınden çok şeyler beklemelerı kolayca onloşılabılır. Gene aynı ınsonların, bu blleşlm (sentez) aramaları ıcınde. sınırları belırlı ıdealızmlere kendıierınl bağlamaları da anlaşılır bır şeydır. Uiusalcı buf|uva, lıberalızm, 'hurrıyetçilik', bır ulusun kendısını bulması gibl ıdeallerın, hangı polıtıkalarla, hangı ellerle kolayca yozlaştırıldığı, ulusal burjuvo yaratma politikalannın na turlu kapkacçı yontemlerle, yenıden nasıl bır bağım'ılığa goturulduğü bu Ideollerın yapısının, Turkıye gıbı bır ulkedekl gucü, sağlamlığı bugun sosyopolıtık araştırmalar yapan düşunürlerımızce şoyie ya do boyle ortayo konulmaktadır Butun bu oluşum, şimdı yıtırdığimız Zlya Somar'a da, Ataturk dönemı genc aydınlarına da yaşlılıklannda bugunku yabansı cözulüşü, hayal kırıklığını, ınancsızlığı. daho doğrusu Inançlann yıtirılışını ve unutuşu gatırmıştır Onlar, karşı cıktıkları har vurup harman savuran kozmopolıt, dışa bağımlı aracı burıuvozının tosfiyesinden yıllarca sonra, gene gerıcı, tutucu, görgüS'JZ. gaddar bır sınıfın onun yerınl aldığını gozlemleyerek denn bır hayal kırıklığı icınde dünyamızdan bır bır cekıp gıdıyorlar. Zıya Somar Hoca da, bu gencllk ıdealızmlerını yaşayıp, ardından hayal kırıklığına ve unutuşo gömülmuş Cumhurıyetın Ilk dönemi aydmlanndan bırıydı Yapıtı eksık kalmış bır Türk aydını olnrak hayatı Ozerlne eğilmek. Turkıye'nın sosyoekonomık ve polıtık yapısının grafığının izlenmesl olanoğını verecektır Unutuluş kendl calışmo yoşamının düzene konulamamasından cok, Turk toplumunun ızledığı yanlış grafıkten gelıyordu. Cocukluk yıllanm Zıya Somar Hocanın evlnde gecen günlerle doludur Izmır'de. Karşıyaka'da, sokaKİan tcş duşelı, bahceierle çevrllı, c c e k kokan bır sokakta, orta hallı bir Rum evı ansıyorum Kurtuluş Sokak, taş doşeli yollar, tek kotlı, Ikı katlı, bahceler icinde, çıceklerın n kokusu sokaklara taşan bır sokak Bahce kapısını cçıp gırersenız asTialarla, okallptuslenn, palmıye ağaclarının doldurduğu sakln bahceden, beton bır yolu izleyerek, onun çalışma odasının, eşsız kıtaplığının soldakl zemın kat odada yer aldığı güzelınn bır Rum evının, camlı catısından guneş vuran mozaıkü taşlığına gırersınız. Taşlığın otesınde camlı bır gınşten, evın ıkı katı yukseklığlnde genışce bır yere. kış bahcesıne bsnzeyen bır yere cıkarsınız. Yüksektekı catı camlarlo kaplıdır yaz guneşıni sızdırır evın Icme; ordo gene camlı bır kopıdan girılen bır mutfak vardır Serın taşlıkton tahta bır merdıven evın ust kat odalarma cıkar Tahta doşeli, Izmlr'ln yaz sıcağını gecirmeyen selâtl odalar Zıya Somar Hoca. alt katta, bahceye doğru acıîan odasmda akşam uzen takım elbıselerini gıyıp, yakasıno mendilini takarak, kıravotını bağlayarak suslendığı, genlş Yunanlı gövdesıyle yanıno kansmı alıp geceyi yaşamoya cıkacağı zamana kadar orada şimdl vobaneı güclerın elınde doğıtılmış blcım değıstırılmış basıtleştırılmış ve halka karşı blr polHika halıne gstlrılmış Türk duşuncesinl aromaya gayret edecektır. Bütün o güzellm evler yıkılıp yerlerine blok apcrtmonlann dıkıldtğı Qibl. 28 NtSAN OLAYLARI MUDAHALE FIRSATI Ise 28 nısondan boşlayarak geltşen olaylar ve Iktidorın bu olaylar karşısındaki tutumu sonucunda ortoya cıkmış, ordunun bu olaylarda taraf yapılmak ısten mesı bardağı taşıran damla olmuştur Sonunda, yukarda say dığımız sıvıl guclerın destegıne olduğu kadar karşısındo yer alab.lecek sıvıl guclenn gafıetıne ve pasıflığıne de guvenen ordu harekete gecmış, radyoo/lerı ve bırkac kılıt noktanın ele gecırılmesıyle her şey bır gecede olup bıtmış, DP iktıdarı devrilmıştır Sonucun bu den lı kolay saâlanmasmda ve ulke copmdokı tum garnlzon'arda kabul gorerek yururluga fconmasında subaylar arosındakı ya/gın goruş birlığntn kuş kusuz büyük payı vardır. '27 Mayıs' gercekte sınırlı sayıda subayın eylemıyle gercekleştırıl m ş olmasına karşın. hemen tum subaylann o donemclekı özlemler doğrultusunda bır nnüdaha'e olmıstur. 27 MAY1SIN NİTELİĞİ Sonuc oıarak diyebltlrız kı «27 Moyıs» horeketınds Turk Ordıısu. Huntıngton'un sozunu ettığl, «cağdaşlaşmacı, r e f c m yonlısı, ılerıcı» role benzer bir rol oynamış çoğulcu demokrosıyt kurumsallaştınp gelıştırecek bır Anayasa'nın yapılmosına ortam hazırlamıştır Ne var kı «27 Mayıs» hareketı aynı zamanda mulklug.rışımcı sınıflann kayıtsızşartsız egemen olma ıddıalarını sınırlayıoı ve cerceveleyıcl bır nıtelık de taşıyan bir «duzeltme ve gerı cskılme» mudaholesıdır «27 Mayıs»a askeri mjdohaleler lıte'aturunde kendıne orgu bır yer kazandıran bu nıtelığın oluşmasında, k n ı ıarran ekonomık kalkınmc/ı ve toplumsal donuşumu sımrlama pahasına da olsa sosyal sıyasol denge ve ıstıkroro birıncı oncellğı veren Kemalıst on'ayışm ızlerını gormemek olanaksızdır Bu nıtelığıyie «27 Mayıs» gercekten Ataturkcu cioğruituda bır «duzeltme» ve tiuîenlsme sayıiabt ır Yaşamın dilini bilmek gerek Atilla ÖZKIRIML1 SODRA DAG1NA ÖVGÜ Biz her sabah Sedra dağıno baktık Silklnlp çıkışma karanlıklardan Halkımıza benzeyen doruklanno boktık Her şoyl eskıtip geciyordu zaman Dlmdlk kalışına baktık cağlar Içında Blr tohuma sığdınyordu umudu Susan köyluler Ylğlt blr dağdı ozan yürektl Ha soyledi ha söyllyocek bekledlğimlz sözü Yalrtız komadt »n dar gunumurde bil« Sarıçay'da yanyanoydı omuzlorımız Eğlllp camaşır yıkıyordu blzlml* Bir yaprağa sığdınyordu Mlloslı tütüncüler Güzü İşte yaşamın gercek anlamı.» Blr ba»ka deyişle yaşama billncl. Nıteklm salt kendimlz olarak değll başkalarıyla birlikte varoluyorsak, yoşomımın başkalarıyla olan Illşkllerlmlzln bclırlemesidir bunun nedenl. Bu İlişkilerl ne olcude tanıyorsak, kendımizl, başkalarmı da o olcude tanırız. Dünyadakl yerimlz), ışlevlmlzi, lclnde yaşadığımız ilişkiler butününu değerlendlrerek saptayabilirtz oncak. Yaşama blllncini edinmekle olasıdır bu da. Oysa yaşama bilincl kendiltğinden oluşmaz. Salt yaşayarak kiml deneyler, kimı aiıskanlıklar edlniriı belkl. Ama Istek'erdir yönlendlren yaşamımızı Buysa tekbencl yapaı bizl. istekler durmaksızın değişVlği lcin da ne Istedlğimlzl bllmeylz, an'dan kurtulamayız blr tiırlü Yaşamı görmek, yaşamı duymak. yaşofn' yorumlamak g« Htrke» kvndlslnln daha solcu olduğunu, daha daha solcu olduğunu kanıtlama cabasında. Böylece gittikce kopuluyor yasamdan. Öyleslne kopuluyor kl, blr soyleşi sırasında bir sanatçımızın söyledlğl glbl, duvarlara «dunyo işcllerl birieşınlz» dlye yazanlar kurşunlayablllyor blrblrini. Sormak gerek: isclyl, o kurtuluşu lcin savaştığımızı söyledlğbnlz sınıfın Insonını kacımız gercekten tanryoruz acaba? Oyso tfjklrterin, kavrornlorın. Wllncllllğln uretlml, flkln Insonların maddi etklnllğl, maddi bağlarıyla, gercek nayatın dlHyle sıkt sıkıyo örüludürı (Marx Engels). Yaşamın dışında bllincllllk dö?önulem«z Romanlar, öykuler. şllrler, tnsanın Insanlo, doğayla, nesnelerle ilişkllerini verlrler blze. Edeblyattan kopukluk yasamdan kopukluktur bu nedenl». Yaşomtn dillnl bllmemektlr. Biz her sabah Sodra doğıyla g»eilk Yaşamın kıvılcımlar soçan orsu başına Sankl fabrlkamız Işllğimlzdl koğuş Ta ıraklardon duyuluyordu yüreğimlzln Demlr döver gibl yaşadık »8Sİ Blr türkuye sığdınyordu koco movlliğl Alnımıza tuneyen şohlnler BAŞARAN YARIN: 12 MART MUHTKASI