Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
İKl ırmıncı yuzyıhn ır.saiı gerçek'e'in peşınde, bılınmeyenlerı cozumlemek ıcın canını verıyor, aya gıdıyor, denızlerın dıbını, uçan bo;eğın evrımını, ınsan y.yen bıtkılerın gızını buluyor, yeryuzunun en ufak elemonı patır patır patlayıp adeta doğaya başkaldırıyor Elektronık beyınler ınsan ustu bır calışma ıcınde soruniarımfzı çozumluyor işte uygarlık boylesme şaşırtıcı, buyuk bır gelışme ıçınde .. bucağ'na dağıtılıyor nastata'a vermyor nrKen teşhıs edılen hıc bır hasta sckat kalma/acaKtır artık, kor olmayacaktır, ellerı ayakları yaralanmayacak, burnu cokmeyecektır. Etkenın ve ılâcın bulunması yetmedl cuzzamın kökunun kazınması ıcın. Gelışmış ulkeler soruniarını cozumledıler, bugun Norvec'te tek bır cüzzamlı yok, Ingıltere'de ıse gocmenlenn olusturduğu 360 hasta kaldı Bunlann hepsı evlerınde ışle'ınde Kımss onlardan cekınmlyor, kacmıyor Eskı ve sakat hastalar ıse bakım evlerınde şımartıiırcasına ozenle bakılıyorlar. san kı toplum onlara cuzzama yakalanmalarının bedelını ılgısı ıle oduyor Bırleşık Amerma'da gocmenler nedenıyle oldukca fazla hasıa var ama hepsı tedavıae, Kontrolda, toplumları ıcın bır sorun oluşturmuyor Buna karşın yeryuzunde 2C mılyona yakın cuzzamlı var Bunlann dortte bırı sakat eskı has tolar, dortte bırı cocuk hcstalar ve ancak varsayılan 20 mılyonun bır ceyregıne ulaşılabılmış durumda .. Otekı uc ceyreğı balta gırmemış ormanlarda. yuksek öağ koylerınde yada gızli gız lı aramızda Cun*u Cuzzam sadece m krobik bır hastalık değıl Toplumların sosyal ve ekonor m k yapısıyla dogru orantılı bır olay. lyı beslenen, haik sağlığı onlemierını almış, konut sorununu cozumlemıs saglıklı ınsanların coğunlugu olusturduğu ulkelerde barınamıyor cuzzam mıkrobu Beslenmesı yetersız, pıslık ıcınde. ust uste yaşayan, hıc bır saglık onlemı olmayan toplumları sevıyor Tropıklerde, Afrıka, Güney Amerıke Hındıstan Pakıstan gıbı ulkelerde kaynaması da bundan Ulkemızde bu saydığımız yorelerdekı kadar korkunc b r sorun değıl kuşkusuz, ama yıne de cuzzamlı yurttaşlarımızın surunmesı, dılenmesı. tedavıden yararlanamoması ve hastalığın bu nedenlerle gelecek kuşaklara aktarılması hem tıbbı hem de sosyal bır suctur kanımızca İşte 25 yıldır her ocak ayının son pazarı (yarın) Dunya Cuzzam Gunu olarak anılır ve yuzlerce ulkede sorun gun ışığına cıkarılır Bız de tum ıletışım aracları ve toplumumuzun her kesımi ıle el bırlığı yaparak gecmışln yanlış bılgılerınl ve korkulannı sılmeğe tonısı (teşhısı) kolay ve sağaltımı (tedavısıl kesın olan bu has talığı yok etmeğe calısmalıyız. s fCUMHURtYET 28 OCAK 1978 Y OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Duyururum... ir insanın kendini ovmesi ayıptır. Surekli blçlmde kendısını anlatıp sisinen bir kimse mahalle kahvesınde bile gırgıra alınır Ne var ki, bizim memlekette, hele gazateci, yazar, sanatcı kesiminde bu sayrılığa yakalanmış oianlar az değildir. Adama sokakta rastlarsınız, merhaba dedıkten sonra hal hatır sormadan kendını ovmeye başlar. O denlı doludur kı, kendi kendisıyle, gozu başka hıcbır sey gormez Kimbilir insanın kendi kendisiyle dolu pekmeı kupu gibi şişinmesı de bir mutluluktur. Boylesine bir salgın son yıllarda bizim Babıâll'nin yoşlı başlı, saclı sakallı genel yayın mudurleri arasında da iyice yaygınlastı Genel Yayın Muduru alıyor eline teyp makinesinl, gazetenin temsilcisini, muhabirini bir yana ıtip başkente tasınıyor. Sonra koyuyor makineyi ünlu politlkacının onüne. Son durumu nasıl değerlendirıyorsunuz? Parti lıderî, bakan, Basbakan, fırsat bu deyip bulbul gıbi şakıyor kasete . Sonra Genel Yayın Muduru bu kasetin Içındekileri gazete sayfalanna gecirtıyor, sutun sutun yazının başında poz poz resimle.. Gazetenin yonetiml hozretın elinde olduğundan kendi fotoğrafını becerikli elleriyle santimleyıp Ajda Pekkan, Zeki Muren, Emel Sayın'dan daha sık yayınlayıp suretini bizlere de seyrettlriyor. Sayın Mudur yandan, onden, sağdan, soldan, yampiri, duz fotograflarını gazetesinde seyrettikce gazeteciliğinin de tadına varıyor Sonra her haftabaşı eline kalemi alıp kendı kendısını ovuyor: Bu hafta şunu yaptık, bunu yaptık... Canım bırak, seni boşkaları ovsun. Olmaaaz... • Peki, bizim Cumhurıyet'i kim ovecek? Nadir Nadi yapar mı bu işi? Bizim Başyazarımız kırk yıla yakın Cumhuriyet'ın başındadır. Elınizdeki gazeteyi ulkenin en etkıli v« ciddı organı niteliğlnde surduren tek adamdır. Sanırım boylesine bir maraton ve rekor, ne bizim basın tarihinde var, ne de dunyada. . Ama Nadir Nadi'nin ne sesi cıkar bu konuda ne de gazetesinde bir fotoğrafı cıkar Genel Yayın Mudurumuz Oktay Kurtboke'nin resmı de sanırım bir kez yayınlandı: Cumhuriyet'e saldıran faşistlerle gazetenin avlusunda dovuşurken... Peki, klm ovecek Cumhuriyet'i? Haydl, ben oveylm. Cumhuriyet traı gazetesi değildir, ama son haftalar lclnde tlraıı Türkiye'de ylrmi bm arttı Almanya'daki baskı gırişiml de parlak bir sonuc verdi Bugun Cumhuriyet Avrupa'da yayınlanan Turk gazeteleri arasında satıf bokımından ucuncu sıradadır Turkıye'de yuz bini rahatca aşan satışıyla Cumhuriyet, cağdaş gorevinl Inanılmaz bir gucl» surduruyor.. Son hafta Içınde Cumhuriyet, oteki gazeteleri atlatarak en aşağı sekizon haber verdi. Aklımıza gelenleri soyalımMIT'tekl casusluk oloyına adı karışan CIA A)anının yurt dışına kacması. . Sivillerın askerı mahkemede yargılanmamaması konusunda Anayosa Mahkemesine verilen rapor... 40 valinin merkeze alınması kararı... Demlrtl'in MİT konusundaki llginc tasarısı... Ekonomik haberleri ise saymaya gerak yok, Cumhuriyet bu konuda hep ondedır. Son yılların en buyuk gazetecılık olaylarını da hep Cumhuriyet yaratmıştır, (universite sınavlarında soruların calınmasıyla sınavların iptali ve hayalı mobilya yoltuzlugu) gıbi, bunlar da saymakla bitmez • Evet, bir insanın kendini ovmesi ayıptır, bir klmsenln kendini tezgâhlaması gulunctur, ama bir yazarın gazetesi icin yazması doğoldır. Hem Cenap Şohabettln ne demiş: « Bu memlekette tevazu gostermeyın, sahi zannerlerler » Bizfmkılere duyururum. Berı yandan, Cuzzamla Savos Derrıeğının postodon cıkan bır toplantı davetıyesını elıne almak ıstemıyor bır yuksek okul mudurü ve bır uzman hekım "kcraeşım ben cuzzamı Ben Hur fılmınde gormuştum, hala etkısındeyım, ne anlotsanız korkumu yenemezsınız» dıyebılı/or Cok unlu bır başka uzmanımız cuzzam hastanesının onarımı ve gelıştırılmesı dıleğımıze karşın «o kadar lyıhkseversenız, bır ıssız adaya goîurup orada baksın hastalannıza» dıye vanıt verıyor Insanlığın gecmışı kadar eskı olan cuzzam hastalığı, ılk cağlardan ben etkenı, gecıs şeklı, tedavısı bılınmedığinden, hastaları oldurmeden korkunc sakatlıklara uğrattığmdan toplumların korku ve urkuntusunu Cızerınde toplamıştır Hıc bır olumlu acıklama bulamayan ınsanlar, ortalığı uzun zaman kasıp kavuran bu hastalığı, Tanrıların gunahkâr kullara verdığı bır ceza olarak nıtelemışler ve bu zavallılara ınsanlık dışı davranışlarda bulunmuşiardır Örneğm cok yakın zamanlara kadar cuzzamlılar kalın duvarların ardında tecrıt edılerek yaşomaya zor'anırdı Doha onceierı kolelere zın cırlenerek olume bırakıldıkları, boyunlarına çan takarak dolaşmaya zorlandıkları, ışkence ıle cezalandınldıkları ıssız adalara surulduklerı de bılınmektedır Tek tanrılı dınler ınsanların eşıtlığınden soz ederken bıle cuzzamlıları msandan saymayarak ozel onlemlerle onları toplum dışına atabılmışlerdır. Yuzyıllar boyunca horlanan ve ınsan yenne konmayan cuzzamlt, bir yandan kotü yazgısına karşı koyamaz, gıderek elını, ayağını, gozunu kaybederek korVunç bır gorunume burunurken bır yandan da yaşamını surdurmek ıcın dılenmeye zorunlu kıldırılmıştır. Halen bır cok gerı kalmış ulkede (ne acı kı ulkemız de dahıldır buna), cuzzamhlar profesyonel dılencılerle yarışırlar koşe başlarında ve sa Yok Etmeye Çahşmalıyız Doc. Dr. Türkân SAYLAN katlıklarını serqılerler insanoğlunun bır anlık merhometıne Basko hıc bır seceneklerı yoktur, hastahk sırrgesını toşıyanların . Yuz yıl kador once ufak bır kuzey ulkesı olan Norvec'te cuzzam hastalığı almış yurumuştu Sokakta ınsanlar bırbırlerının yuzune bakıp tanıyorlardı hastaları, cunku yoksulluk besınsızlık, sağlıksız konut sorunları kol gezıyor du bu ulkede işte 1873'te bu bınlerce cuzzamlıyı yıllar yılı ınceıeyen Dr Hansen, Bergen kasabasının bır laboratuvarında mıkroskobun altına sıkıstırıverdı cuzzam mıkrobunu . Ince uzun bır comak cıktı bu evler yıkan ocaklar sonduren ınsanı ınsanlığından eden hastalığın etkenı, ve Hansen yeryuzunde ılk kez bır mıkrobu gostermıştı mıkroskopla COK önemlı bır olay dı bu insanlık ılk kez bır acıklama buluyordu hastalıklar hakkında Dr Hansen bu bulusunu oburlerıne kabul ettırmekte pek başarılı olamadı Tutucu ve kıskanc obur bılım adamları ınanmcdılar bu guzel ve yararlı buluşa. Hansen, ken dısını ve cevresındekı bazı kımselerı aşıladı bulduğu etkenle. canını koydu terazımn bır kefesıne, bılım aşkına .. Ne kendısı, ne de yuzyıldan berı yapılagelen buna benzer gonullulerı aşılama cabaları hıc bır zaman sonuç vermedı Basıl denen cuzzam mıkrobu, ancak tedavısız bazı hastalarda, canlı olarak burun salgısında bulunabı'ıyor ve hapşırık, aksırık gıbı olaylarla et afa sacılıyor Devamlı olarak cıkan basıllerle karşılaşan aıle uyelermden dırencı kınk olanlor cocuk yaşta alıyor mıkrobu ve bırkoc yıl sonra bunlann ancak bazılannda hastalık belırtılerı ortaya cıkıyor Oysa vucut aırencı gelışmıs ergın kımselere avucla mıkrobu asılascnız bıle hastalık bulaşmıyor Tedavısız ve mıkroplu bır cuzzamlıyla evlenen eşının bıle hasta lığa yakalanma olasılığı ancak % 4 5 kadardır Zoten toplumlorda tedavısız, ac. sefıl, perışan ve de yıllarca teşhıs edılmeden yaşayan cuzzamlıların hastalıklannı kolayca bulaştırmalorı soz konusu olsaydı ınsanlık cuzzam salgılanyla kosılıp kavrulurdu Bugun bıle bırcok ulkede olduğu gıbı ulkemızde de hastalığa yakalondığını ne doMorun ne de kendısının bılmedıgı cuzzamlılar fırınlarda ekmeğımızı yapıyor. fabrıkalarda vıyeceğmıızı paketlıyor, evde cocukla rımıza bakıvor veya daırede ışlerımızı takıp edı yor, ama salgmlar olmuyor. Cuzzamın etkenı yuzyılı aşkın suredır bılıni yor artık Gokten gunohlanmıza karşılık ceza olarak gonderılmedığını bıhyoruz, ama tedavısını bılmedığımız ıcm Dr Hansen'ın kendı kendını aşıladığı zamandan sonra da pek cok onyıllar cuzzamlıların korkunc yazgısı surdu gıttı. Bundan 32 yıl once Amerıka'da rastlantı sonucu bulundu cuzzamın kesın ilâcı 32 yıldan ben bu ucuz ve alımı kolay ılâc dunyanm dort bir r B Sağcı Basın Neler demiş? OKTAY AKBAL Çagdaşlıktan Ne Anlıyoruz? Evet Hayır er yıl, bellı bır konuya ayırırım derslerımın ılk konuşmasını Gelenek halı ne getırdım bunu Bu yıl «cagao^ lık» kavramı ustunde durdum. Boşuna da secmış değılım bu konuyu. Cunku Turkıye'mızde, kenaısınden haylı sozedıldığı hoi de, ıcerığı en az bılınen kavram lardan bırıdır bu. «Çağdaş uygarlık», «cogdaş goruş», »gogaoş anlayış», «çagdas kafa», «çagdışı» gıbı sozler pek yaygınd.r ulkemızde Ne var kı. bu konuda konuşanların cok azında «çagdaş gercekliği» butun boyutlarıyla yakalamak olanağı vardır Hele ogrencıleıe lıseıeroe, mutlaka saptırılarak verılmıştır bu kavram. Türkiye'de. egemen sınıflar, yıllardan berı, bır kultur duşmanlığının, «kafaları karan lıkta bırakma» (obskurantızm) polıtıkasının sonucu olarak, genc lerin gozlennın onune bır «duman perdesl» cekıp, onları ccglarına, gıderek toplumlanna yOi bancılaştırmaktadırlar. Bilincli ve kasıtlı olarak yapmaktadırlar bunu. H Doç. Dr. Server TANiLLi en başta o yuzden cağının gerisinde, gıderek dışında kalmış bır toplumun dromıdır bu Ama Turkıye sanayıleştıkce. onun toplumsal. siyasal. gıderek ıdeoloıık sonucları da ıster ıstemez kendını kabul ettırecektır Kacmılmaz bundan Gerıcıııgın ve yobazlığın bugunku karanlığından, cagımızın aydınlığına da o zaman cıkacağız Gencler, sız şımdıden tanıyın çağınızı ve sahıp cıkınız ona1 MILLI BAĞIMSIZLIĞA İNANMAK Cağımız mıllî bağımsızlık savaşlarının cağıdır aynı zamanda Asyası, Afrıkası, Lâtın Amenkası ıle, dunya halkları, emperyalızme karşı bağımsızlıklarını elde etmenın kavgasmı verıyorlar Bu kavgay dun emperyolızmın ışgaıcı ordularına karşı verılıyordu, bugun cok uluslu o/loklıkiarına, IMF'sme, AET'sıne, NATO suna, CENTO'suna. Dun sıyasiydı, bugun hem sıyasi, hem ıktısadı, gıderek kulturel Dun emperyahzmın «eskı»sıne karşı savaşılıyordu, bugun «yenuşıne. Mılli bağımsızlık savaşları ıcınde apayrı bır yerımız vardır bızım Gercekten bız, emperyalızme karşı. tarıhte ılk kez mıllı bağtmsızlık savaşının boyrağını yukseltmış bır ulusuz Tarıhımız de bıze gurur veren en onurlu sayfala'. aslında o savaşın yazı lı olduğu sayfolardır. Tarıhle oğunmek gerekırse. basta onunla oğunmelıyız Ulusal bağımsızlık savaşımız, halkımızın devrımcı tarıhının bır parcasıdır Bu devrımci mırası savunmalıyız. Tarıhte ılk mılli kurtuluş savaşı vermış bır toplumuz ama, yazık kı sonra gene emperyalızmın pencesıne duşmuşuz. Emperyalızm. yerlı ışbirlıkcı sınıfların aracılığıyla ekonomıden eğıtıme değin, her alanda egemen tepelerı ele gecırmış bulunmaktadır bugun. Ulkemız bır yarı soTiurge ulke durumundadır. Burada onemli bır nokta uzerınde aurmak ısterım: Milliyetcıliğın «gercek» olanı ıle «sahte» olanını bırbırınden iyi ayırmalıyız Bırı Mıllî Kurtuluş Savaşı' mızda olduğu gıbı emperyalızme karşı savaşto etkıli sılâhlardan bırıdır ama, otekısı gerıcılığın, gıderek faşızmın ışme yara r Sonucta kârlı cıkan da yıne emperyalızm olur Turkıye'de boyle bır durumla karsı karşıyayız bugun. Gercekten, egemen sınıfların caresızlığı ve korkusudur kı, faşızmı gundemıne alıp, palazlandprrnağa goturmustur ulkemızde onu Dışton ve icten somurulen bır toplumun ezıklığınde tutunacak sağlam bır dala, olumlu ve yaratıcı bır orgutlenmeye susamış yuzlerce genc aslında temız ve ıyı nıyetlı gencler, kafalarıno tıkıştınlmıs şeylerı «mıllıvetcılık» sanaraK, ılerıcı ve dev rımcı düşünceye saldırmokta. son bır cozumlemede, emperyalızmın ve onun ışbırlıkcılerınn değırmenıne su tasımaktadırlar Kapıtalızme ve emperyalızme karşı olduklarını soyleyen. arkasından da kalkıp «Sınıf vok. mı] let var Kohrolsun komünıstlerH dıye hoykıran ve bununla ria mıllıyetcılık vaptıklannı sanan bu bılıncsız genclere şunu anlatamıyoruz Sınıf ve mıl'et gerceğını iyi kavromak, mıllıyetcının gorevıdır Bırı. ınsanın top lumdakl yerını, otekı yoşadığı toplumun yeryuzundekı yerıni saptamaya yarar. Her ıkısının de bılıncıne vanlmalıdır. Cunkü, ne bırıncısı ıkıncısız olabılır. ne ikıncısi birıncısınden avnlıbılır Bıl'nc bir butundur Yarım bılıncle cağdaş ınson olunamıyacoğı gıbı. geri kalmıs bır ulke de ic ve dış somürüye de karsı cıkılamaz. Emperyolızmın vo foşızmın büyük yalanı sınıf ger ceğıne karşı cıkmaklo başlar. In «1977 yıhnda soğcı basın ne dedi? » Bir gulduru kitcbı gibi okudum Alpay Kabacalı'nın derlemesini. Evet, bır ontoloji, bir gulmece ontolo(isi . Kıtabmı olaylara, konulora gore durenlemiş Kabocalı. 1977 ıcinde en cok hongı olaylor ilginizi çekti? Siyasal cinayetler ve anarşi olaylorı mı? Mllllyetçl Cephe ıçlnde çekişmeler ml? Genel ve yerel secimler m i ' Secim sonuçlorı ve hukumet tartışmolorı m ı ' Sağın gercek anatomisinl yapmak mı Istiyorsunıız1» Acın bu kltobı hem de en unlu sağcı yazarların kolemlnden okuyun butun bunları. Goreceksiniz gercekler nerde, bu baylar nerde? Kendlnlzi bambaşko bir ulkede sonacaksınız. Blzim sağcı basının unlu unsuz kalemleri hem çağ dışı, hem de gerçeklerden kopuk bir evrende yaşıyorlar sonkl .. Adları saymak gerekslz. Bakın bır tanesi ne diyor, bu hem de yuksek devlet gorevlerinde bulunmuş bir kişirDun bizlmle universite ve yuksek okul sıralarında dlrsek curuten, omuz omuza Tan Matbaası'na yuruyen., isUklâl Marşiyle caddelerl inlm inim inleten. . partili partlsiz oydınlarımız, parlamenterlerlmiz, profesorlerımiz hepimlz bugunun gençliğine bugunu boyle mı hazırladık?» Nasıl oisun Isterslniz? Tan gazetesini yıkmak gıbi bir onemli iş becermişsiniz gençliğinlzde; duşunce ozgurluğune, begenmediğiniz siyasal goruşlere uygun gorduğunuz iş, gazele binasını yıkmak, makineleri parcalamak!.. Sizin yolunuzdan gidenler de aynı tutumu benlmsemişlerse, yol kesip, kafa kırıp, oraya buraya bomba atıp, profesorieri dovup, aydmlorı bıçaklayıp 'caddelerı ınim inim Inletiyorlarsa' gururlanın! İstediğiniz gıbi, sıze benzeyen bir gençllk yetiştirmişsiniz!.. Başka biri de bakın solu bir kıyımla korkutmaya calışmış: «Kasınan atı, sahibi veya onun vazlfelendirdiği seyisi nasıl kaşağılarsa, bizdeki cumle solcuların da bu tur davranışlara girlşmeleri sebebiyle gerekenin yapılmasını istedlkleri ortaya çıkmaktadır» Gereken neymiş? Buyuk bir kıyım! Solun karşısındakiler Endonezya harekâtını cok lyl biliyorlarmış, bu konuda tecrube sahiblymişler! Yanl, sağcı yazarlarımızın, llderlerimizin 'vazifelendirdikleri' kimseler sokaklara duşup kendileri gibi duşunmeyen solcu, ortacı, liberol klm bulurlarsa kıyıp geçirecekler! Ondan bundan, birer gercek 'incl' olan bir kac cümle sunayım: «Hukumet olmalıdır MHP. Bir ic savaş çıkmadan veya İc savaşın onlenmesi icin MHP hukumet ol malıdır.», «Ağzından salyaları akan kızıl suratlı kahpeler», «MHP ezer, hem de fena ezer. İşte bunu bildiğlmiz ıcin o gunlerin gelmemesine calışıyor, tahripçilerden cok tahrikçileri hayretle seyrediyoruz.», «MHP tepeden tımağa bu devletin ve milletin, rejimin bekçilerinden. Anayasa ici meşru bir kuruluş değil mi? Oyleyse bu bans çağrıları nıçin, kime, hangi yanlış ve şartlandırılmıs intibaı sllmek icin yapılır?», «Bir an evvei bunlann kokenlerine asit dökup kurutmak bir milll gorevdir. Bunlar darağacından iyi anlar. Biz guvenoyu almış hukumetten icraat isteriz. Vay, medenl milletlerde idam vahşettir, ay bizi yadırgarlar demenin zamanı değlldir.». «Bugun bilmeyen mi var, bütun olayların şu her gün basın toplantıları yapan, demeçler veren 'demokratik' kuruluslar tarafından düzenlenip yürutulmediğlnl? Bunlann yakasına fail değilse blle muşevvik diye yapışmak mümkün, hatta gerekll değil mi?», «Yarın 1 Mayıs... Yarın buyuk şehirlerimizin meydanlarındo kanlı olaylar cıkartmaya bakacaklardır. Polislerimlzin, şehlt ve yaralı vermemek icin en İyi tarzda techiz olmalan...», «Bugun mühlmdlr. Arabalar tahrip edilecek. Camlcr kırılacak. İnşallah aldanırı., ama kanlar akacak.»... Okuyuo gecmlşiz, giılmüşuz, acımısız butun bunlara... Hepsi bir arada okununca acı bir gorunuş ortaya cıkıyor. Başka ulkelerde 'sağ'ın kendine gore bir felsefesl. bir duşunce duzeyi vardır. O ulkelerde sağ cağo ayak uydurmaya calısır. iktidara geldiği zamanda da sol'un yapıp gercekleştlrdiği işleri bozmaz, o yoldan gider. Ama Turkiye'deki 'sağ' işte budur, bu kucük kitap bir belgedir. Sağ'dakl yazarların, cizerlerin gercek durumunu gösteren bir aynadır. Niye hiç bir olumlu iş basaramaz 'sağcı' polltikacılar, nlye kalıcı, değerli bir yapıt veremez, yaratamaz 'sağcı 1 sanatcılar, yazarlar. ozanlar? Hatta 'sağcı'yım diyen kac ozan. yazar, sanatcı cıkar acıkca? Cıkanların da değeri nedir? Türkiye'de 'sağcı' olmok cağının gerisinde ka^ığını kabul etmektir. Bilerek bilmeyerek bundan hoslanmaktır. Dune.onceki gune bağlı yaşamaktır sağcılık .. Herseyi babadan, dededen gorduğumuz, bıldiğımiz gibi yapmak, yapılmasını istemektir. Beğenmediği, tutmadığı, aklının ermediği her düşünceye, her goruse en ağır suclamayı yapmaktır. Uygarca tartışmadan kacmaktır. Halk coğunluğunun yararına karşı cephe almaktır. Bu yuzden de Türkiye'de sağcı polltlkacılar, sağcı bir tutumu, bir polltikayı savunmakla gorevli gazeteciler. yazarlar bir cıkmozda bocalayıp dururlar. Yazdıkları yazılar, ileri surdukleıi savlar bu yuzden uygar, ekinli, bilincli yurttaşların gözunde birer gulmece yazısı olur... Derinlik Yayınlarrnda cıkan «1977 Yılında Sağcı Basın Ne Dedl?» derlemesini okursanız, soğcı basınm 'hic bir şey' demedlğlni, hep aynı 'şeylerr yınelediğinl görursunuz. Varsa yoksa, korkutma, şiddeti ovme. geriliğl, cağdışıhğı ozleme, besleme, guclendirme cabası... Hepsi bu. nelerdır. onları gorelım. ÇAGINI TAN1MAK Cağımız, en genel ve belırgın cızgılerıyie «kopitalızmden sosyallzme geclş» cağıdır. Bızım kışısel ozlem ve tercıhlerımı zın dışında, nesnel bır olgudur bu Istesek de ıstemesek de. ho şumuza gıtse de gıtmese de, bu gecışı yaşıyor ınsanlık; onun so runlanyla yuzyuze. İşte cağdaşlığın, cağdaş bır kafa taşıyor olmanın başta gelon olcutu. once bu nesnel olguyu kabul etmektir. Gercekten yeryuzunde. 1917 yılına değın, sait kapitalizmin egemenliği sozkonusuydu Batının sanayı toplumlarında siyasal ıktıdarı elınde tutan burıuva sınıfı, tum dunyayı egemenlığı altıno atan bır duzen kurmuştu Bu duzenın ılerı Avrupa ulkelerjyls BırleşıkArrıerıka dısındakı halklara donuk yuzunu emperya lizm ve somurgecilık oluşturu • yordu 1917'de ılk kez kapıtalıst dun Cağdaşlık konusuna eğılırken, patlayan işte bu duman perdesını kaldır ya catlar. Rusya'da mak, bu yabancılaşmanın uzerı devrım, yenı bır guc odağı yara tır yeryuzunde. Burıuva sınıfının ne gıtmek ıstıyorum bıraz da.. ıktıdarına karşı, tarıh, ılk kez Ve ne zaman bu konuya egılemekçilerln iktidarının kuruluşusem, Relsülküttap Atıf Etendl gena tanık olur boylece O gunlır aklıma once. Reformcu paüıden bu yana, sosyalıst dunya şah III. Selım, 1789'da tahta cık Cın, tıktan sonra, «dışarıda esen ruz gıttıkce buyudu. koskoca devrımı'nı gercekleştırdı. Bugun gârlar» hakkında kendısını aydın latması ıcın, o zamanlar «rel bır mılyarı aşkın ınsan kapitalizmin karşısına geçmıştır. Kapı sulkuttap» denılen Dışışlerı Ba talızmın egemen olduğu coğu ul kanı Atıf Efendı'yı Parıs'e gonke ıse. ıcındekı sosyalist muhaie derır. Buyük Fransız Devrımı'nın fetin gelecektekı ıktıdarına geustunden bır kac yıl geçmıştır be. Kapitalizmin voktıyle somur henüz. Atıf Efendı, oradan, padıduğu ve bugun de ceşıtlı yollar şaha yazdığı ve metnı bugun la somurusunu surdurmeğe cade elimızde bulunan ünlu meK lıştığı dunya halkları da, emper tubunda o z e t l e şunları so/ yalızme her gun yenı bır darbe ler: ındırerek, onu gerıletmekte «Buroda Voltolre, RousseButun bu gelışmeler, duşunau adlı zındıklar ve onlardan b e t e r ukalâlar, ce dunyasını do etkılemez olur 7 peygamberlere sovmek, buyukle m u Etkılemıştır elbette 19 yuzyıl ortalarından başlarl zemmetmek, butun dinleri koidırmok, Cumhuriyet ve eşıtliğl yarak, duşunce dunyasına yenı Imâ etmekten ibaret bır takım bır goruş. yenı bır dunya goruşu kışkırtıcı duşunceler yaymışlar doğar: Marksizm. Ve beraberındır. Aslında fitne ve fesattan baş de yenı bır duşunme yontemı de ka bir şey olmayan bu duşunce getırır Nasıl, Modern Cağ'a gıdunyasında, ler Frengl hastolığı gibi hal rerken. duşunce kın beyinlerine işlemiştir. İşin go Descartes'ın onculuk ettığı rip yanı, halk da rağbet etmekte bır «yontem kavgası» yapılmışsa, Marksızmın ortaya cıkışıyla dir bu tur duşuncelere. İşte bu du şuncelerin etkislnde kalanlar, blr da. ınsanlık, «doğru duşunebilmenin yolu» uzerıne oır kez dakac yıl once, bir fitne ve fesat ateşi tutuşturup cevreye yaymış ha eğıiır Ve bugun, marksızmın yontemının, lar, Alloh korkusunu kaldırıp âr onerdığı duşunme ve namusu mahvetmlşler, Fransa ozellıkia cağırnızm soruniarını halkını vahşi hayvan kıyafetıne anlamakta ve onlara gercekcı cozumler getırmektekı değerını, sokmaya calışmışlar, bununla da yetinmeyip, her yerde kafadar artık butun aklı başında oianlar lar sağlıyarak İnsan Hakları de kabul edıyorlar. Bu duşunme dikleri isyan bildirilerini yabancı yontemıne sırt cevırerek tarıhsel ve sosyal araştırmalar yapıdillere de cevirtip, rnılletlen hulamoz, gıderek bılım yapılamaz kumdarları aleyhine kışkırtmışlar dır. Buada olup biten budur as denmektedır lında». Ne zaman bu konu acılsa once. Varoluşculuğun buyuk tem13. yüzyıl «Aydınlıklar feisefesi» nın adları onunde bugun de sflcılennden olan ve bugun de en derın saygıiarla eğıldıgımız vaşayan J. P. Sartre «Insanlık buyuk temsılcılerını, «zındık» tarıhının tek gecerli yorumu dıÇunku yânı Allahsız deyıp aklısıra yalektik materyalizmdir gercekliğin kendisi marksisttir kucumseyen ve kışkırtıcılıkia suclayan, ınsanlık tarıhının do ve marksizm, hic olmazsa cagı num noktalarından bırı olon Bu mız icin aşılmaz durumdadır.» Boyle soyluyor J P Sartre hem yuk Fransız Devrımı'nı de «fitne 1 ve fesat hareket!» olarak nıte'e de bır burjuva fılozof olarak Bız ne yapmısız ve yapıyoruz 9 yen Atıf Efendı'nın kafası nasıl Bızde. Marksizm, oteden berı bır kafadır 9 bır «zabıta vakasmaır, Marx ın Kuşkusuz «cağdışu arkasında ceza kanunu, polıs ve 1789'da burıuvazıye karşı arıs savcılar vardır Insanlığa yenı tokrasıyı, onun duzenını yanı bır duşunme yontemı oneren kıfeodalıteyı tutmak cağdışı ıdı şıyı boyie korşılarız ulkemızde Pekıy, ya bugun emekcılere karAma bır seyı unuturuz: Insanlık şı burıuvazıyı tutmak 9 Sosyalız eğer, yenı bır duşunce bıcımının me karşı kapıtalızmı. mıllı bağım gereksmımı ıcıne gırmışse. busızlığa karşı emperyoıızmı. layık nun yasolarım Marx ya da Enlığe karşı ümmetcılığı. demokra gels olmasa bır başkası bulasıye karsı dıktatorluğu. gıderek caktı Gızlı kalmasma olanak faşızmı tutmak? Nasıl bir yargıvar mı/dı bunlann 9 da bulunacağız boylesme bır go ruş, boylesme bır kafa hakkınUlkemızde butun bunlar olur d a 9 «Coğdaş» mı. «Cağdışı» ve arkasından da «bılımde gerı mı dıyeceğız. kaldık. bılım vapılmıyor» dıye yakınıhr Cağının duşunce dunGoruyorsunuz, konu hayli oyasına o dunyodakı yontem anemlı. Acaba bugun ozeıhMe ranışlanna sırtını donmuş bır Turkıyelı bır ınsan ıcın. cagdaş toplumda bılım elbette ycpılaolmanın gıderek cağdaş kafa ta sımak, cahıllıkten başka bir şey değıldır. Bır ulusîa sınıfının bılıncıne varamayan kışı. mıllıyetcılık bılıncıne de varamaz. LAYİK OLMAK Cağdaşlığın, cağdaş bır kafa taşıyor olmanın bır olcutu de «layık> olmcktır Nedır layıklık 9 Layıklıgın bellı başlı ıkı anlamı vardır Bır anlamıyla layıklık. kı s lerın dını ınanc ve kanaatlerır.den dcıayı kınanmaması, fark lı ışlemlors bağlı tutuimamacı, herkesın kamu duzenını bO7mamak kcşuluyla serbestce ıbadette buluıcbılmesıd r. Loyıklığın ıkınci anlamı da, c'ınle dovlel ışlerının oyrılmcsı, oaha dagrusb dının dev'ot ışıenne kar.ijtırıİTiaması d6m«iktır. Her ıiı onlamıyla da layıklık, önce Batı'aa ooğmuş ve gelışrı,tır "3'jtı nın tarıhı. gıtgıde g^ lışen btr loyiKİeşmenın tanhıdır. tır bokırt'a Bız oe Botı'dan almısız bu ılkeyı. Ne var kı, Batıdo sosyal gelışmenın doğal bır bonucu ıkerı, bızde. ust yapıda kaİGn degışıklıklerden bırı olmuş tur layıklık. Ancak, layıklık ılkesının. bır ustyapı kurumudur dıye yararsızlığını ılerı suremeyız; ulkemızde akılcı. ılerıcı ve devrımcı duşuncenın gelışmesındekı yara rını gozden uzck tutamayız. He le, layıklık ılkesınden verılen oaunlenn, acılan gedıklerın, «maneviyat» kısvesı altında hareket eden, ama aslında halka karşı olan gerıcı guclere nasıl yaradığını. ozellıkle son yıllarda bır kez daha gordukten. bu dramı bır kez doha yaşadıktan son ra. bız layıklığe, bır ust yapı ku rumu olarak da sahıp cıkmak zorundayız. Gencler. gerıcllığe karşı da dıkkatlı olunuz! DEMOKRASİYE İNANMAK Cağdaşlığın. cağdaş bır kafa taşıyor olmanın bır başka olcutu ae demokrasıye ınanmaktır. Nedır demokrası 9 En kısa deyımle, toplumun yö netımınde halk ıradesının ağır basması demek demokrasl. Boy le bır ıradenın ağırlığını kabul etmeyen her türlu azınlık, gıderek kışısel yönetımlerın zıddı oluyor bu repm: Arıstokrasi, olıgarşı. despotluk, monarşı. dıktatörlük. demokrcsıye aykırı, gıderek halka karşı reıımler. Cagımızın en carpıcı ozellıklerınden bırı, demokrası duşuncesının cok hızlı bıcımde yayılmosı olmustur Demokrasının başta ıkı gereğı var. Duşunce ozgurluğu ve serbestce orgutlenmek. Kıtleler kı, başta ışcı sınıfı ıle yoksul koyluler olmak uzere. emekci halktır. Gercek bır demokrası de, emekci holkın oziemlerını rahatca ortaya koyabıldığı ve o ozlemlerı ıktıdor yo luyla uygulamak ıcın özgurce or cOtlenebıldığı bır demokrasiaır. Bır toplumda, dusünce ve orıT'/tlenme ozgjrkığunden. emekci halk değıl de yalnız egemen sınıflar ve tabakalar yararlanabılıyorsa, o toplumda ıbıcımsel» anlomda bile bır demokrası yoktur. Bu bakımdan Turkıye'de ne dün demokrası vardı. ne de bugün vcr Turkıye'de demokrası yoktur arıa. demoiras>yı kurmanın ve yasatmanın kavgası vardır. Basarıya ulaşacak mıdır bu tur gınşımler 9 Hayır1 Sonunda, emeğın a«ıl sahıplerlyle. emeğe ınananlar, o tek yaraîıcı olan, oyle olduğu ıcın de toplumda en şerefii, en vuce değer olan emeğe ınonanlor. onun hakkı olan ge'cek demokrasıyı ulkemız de de kurmayı başaracaklordır bır gun. Demokrasının gercek dostları. etneğın dostlarıdır. Gencler. emeğın en yüce değer olduğuna ınanınız, onun hakkı olon demokraslve inanı1 nız İşte coğdaşlığın. cağdaş bır kafa tasıvor olmanın enaz (asgaı) olcutlerl Bunlora kend'm de ınandığım ıcın. sızlerın bu olcutlere gore vetısmenız ıcın coba harcoyaca DUYURU T M M O B Hanta ve Kadastro Muhendıslerı Odosı XXIV olağan Genel Kurulu 11 şubat 1978 cumartesi gunu saat 10 00'da Makına Muhendisleri Odası toplantı salonu, Selanık Caddesı No: 76 Ankara adresınde calışmalarına başlayacaktır. 12 şubat 1978 pazar gunu de calışmalarına devom edecek olan Genel Kurul aşoğıda belırtılen gundem dahılınde yapılacaktır. Tum uyelerın bılgılerıne sunulur. T.M.M.O.B. HARİTA VE KADASTRO MUHENDİSLERİ ODASI MERKEZ YÖNETİM KURULU GUNDEM: 1 Acılış. 2 Başkanlık kurulunun secımı, 3 Saygı duruşu. Oda Başkanının ve konukların konuşmaları, 4 Genel Kurul komısyonlarının 6ecırnı, 5 XXIV donem calışma ve denetleme raporlarının okunması, 6 Calışma ve denetleme raporlarının tartışılması. 7 Yonetım Kurulunun aklanması, 8 Secimler, 9 Dilekler, 10 Secım sonuclorının acıklanması ve kapanış. DERS VERiLiR Kadıköy yakosında. bayan öğretmen İNGİÜZCE ve ALMANCA ders verıyor. Saat: 14 17 arası telefon: 26 49 08 TiCARET BAKANLlCl MÜFETTiS YARDIMCILlCl GiRiŞ SINAVI Tıcaret Bakanlığı Teftış Kuruluna sınavla Mufettış Yardımcısı alınacaktır 1 Sınava gırebılmek ıcın Siyasal Bılgıler, Hukuk, İktısat, Işletme. Idari llımler Fakultelerı. Iktısadi ve Tıcarî llimler Akademılerı, gıbi meslekle flgıli fakulte. akademl ve yuksek okullardan ve bunlara denklığı Mıllî Eğıtım Bakanlığınca onaylanmış yabancı fakulte, akademı ve yuksek okullardan bırini bitırmış olmak, Yazılı sınavın yopıldığı tarıhte 30 yaşını gecmemış bulunmak. 2 Sınavın yazılı kısmı Ankara, Istanbul ve Izmir'de yazılı sınavı kazananların sozlulerı Ankara'da yapılır 3 Yazılı sınavlar 27/3/1978 tarihinde başlayacaktır. 4 Sınavı kazanarak Müfettiş Yardımcılıklarına atananlara; Devlet Memurları Kanunu hukümlerıne göre aylık, ayrıca yevmıye verılır. 5 Müfettiş Yordımcılığı süresi sonunda yapılacok yeterlık sınovında başarı gostererek Mufettışlığe atananlar meslekî konularda lncelemeierde bulunmak üzerer bir yıl sureyle yurt dışına gönderılırler. 6 Istekliierln; sınavlorda gırış şartlarını, smav konuiannı ve Teftiş Kurulu calışmalarını tanıtıcı ek bılgılerı gosterır broşuru, Ankara'da Teftiş Kurulu Başkanlığındcn. Istanbul (4 Vakıf Han Sırkecl) ve Izmir (Fevzlpaşa Bulvarı. No: 475) Teftiş Kurulu Burolorından. Bursa Adano Mersın. Samsun, Trabzon, Dıyarbokır, Erzurum ve Gazıantep Bolge Tlcaret Müdüriüklerlnden şahsen veya mektupla temin etmelerl mümkündur 7 Sınavlara girmek Icın en son başvurmo tarihi 10/3/1978'dır. Postodaki gecıkmeler dikkate alınmoz. YER DEĞîŞiKLiĞi TÜM ZERBANK Derneğı Bursa Bolge Şubesi Nalbantoğlu Mah. Nalbantoğlu Kent İş Hanı zemın kot 14 numaraya taşınmıştır BURSA Cumhuriyet 888