Catalog

gıbıyız. «Karonlık» değıl, de «Kararmışlık» dadim, çünku yenı Ecevıt Hukümetı kurulalıberı eskı Cephe ortakiarının, ozellıkle başta lıderlerı olmak uzere AP'lı parlamenterlerın takındıkları tavır, ınsan ruhunun kımı zaman nosıl bir kararmışlık ıçınde olabileceğını bıze gosterdı. Gerçı bunca gencın oldurulmesı karşısındakı duyarsız ve duygusuz tutumları daho once bu kararmışlığı kanıtlamıştı. Ama Ecevıt Hukumetini de. onun kurulması olanağını sağloyan vatansever bağımsızları da başından berı kendı is karasına bulamak ısteyen kararmsl ğın ve curetın bu kertesını hıc tahmın edemıyorduk. Onlara en lyı yanıtı, 11 lerın pıslıklerı orto/o seren özlu bıldırısı ve demecınde «Entrikonın mucltlerl fazllet havarisl kesildi» dıyen DP Genel Başkanı sayın Bozbeylı verdı Ama yıne anlamayacaklardır, bunların anlamını Artık şu nokta lyıce anlaşıldı kı, oniarı hıc bır uyarı kurtaramıyacak Kararmışlık baîağında gomulup gıdecekler, kımı eski OP'l'ler gıbı ••• Üçuncü Ecevıt Hukümetı guvenoyu aldı ve böylece bızler de gecen hafta cıkan tNefes Almak> başlıklı yazımdaki sıraya göre uçuncu rahat nefesı oldık. Yenı hukümetı kutlar ve memleket hızmetinde yurekten başarılar dı'erım «Nefes Almak» yazısının yankısı, beklemedıgım olcude genış oldu Bugunku topîümun boğucu havasında soluk almağa susomış. tanıdık tanımadık. bırcok okurum turlu yoliar'a bana bu susamışlık dırygularını ıleterek tDuşuncelerıne tercuman olduğumu'> bıldırdıler. MC ıktıdarlarında cocukları oldurulmuş klmı ana babaların ıcli ve cok ıctenlıklı yalın bırkac tumce ıle teşekkurlerı ve kendı omurlennden benımkıne omur aktarma dıleklerı goz yoşartıcı oldu benım ıçın1 Onların derın acısı karsısi'da soyleyecek soz bulamadım Hepsı de rahat nefes almak ıçın ulkemızdekı dumanlı havanın aydınlığa kavuşmasını ve suçluların cezalandırılmasını beklıyorlardı Eskı ogrencılerımden bır hekım, kısa fakat ozlu mektubunda şoyle dıyordu (11 <Sayın hccam, bilirsinlz, kurt dumanlı havayı sever. Yıllardan beri topluma tuttuğunuz ışıklarla hele bir aydınlığa kavuşalım, o zaman toplumda ne kurt kalır, ne de it.» Şunu hemen belırtmelıyım kı. tum yurttaşların ortak cabası ve aydınlık savaşım.na katkısı olmazsa. ne kımı polıtıkacıların iyı myetlı ve yureklı savaşımı ne de bızım gıbılerın tutmağa calıştıkları ışık ulke cevrenınden (ufkundan) bulanık havanm surulup atılmasını ve aydınlığın sureklı bıcımde egemen otmasını snölayamaz Bu nedenle gercek aydınlarm görevı hep söyler ve yazanm holkımızı ulkenın so runlan ve onu bugunku ortama surukleyen du K OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Aydınlık ve Kararmışlık Hıfzı Veldet VELİDEDEOGLU zenın tems'lcılerl hakkında sureklı olarak oydınlatmaktır. istanbuı yakıniarında gorevlı başka bir hekım de şoyle yazıyordu «Hocam, hıç halırımdan cıkmaz: Bir gun Devrim Tarihı dersimizde şoyle demiştlniz: «Çocuklar; tarıhi hadiseleri ogrenip bilmek yetmez. Onların siyasal ve ozeliikle ekonomik sebeplerini araştırmak lâzımdır. Hadiseleri ancak oyle anlayabilirsinlz. Tanzimat Fermanı, memleketteki duzen bozuktugunun sebebini yuz ellı seneden beri şerıata uyuimamasına bağlar. Demek ki bu fermanı yazanların, Batıdaki teknik ve ekonomik gidişe ayak uyduramadığımız lcin batış ucurumunun kıyısına geldiğımizaen haberleri yolctu. Gerek kendi mesleğinizde gerek topium munasebetlerinde aydınlık kafalı ve araştırıcı olunuz. Bir şeye inanmak için duygularınızı degit, aklınızı rehber alınız.» İşte Hocam, boyle soylemiştinız bızlere Ben o zamandan beri hep bunu uyguluyorum Bu sebeple son hukumet değisikliğinin, toplumsal bır gerekirciligin sonucu olduğuna inanıyorum. Ancak AP mılletvekillerinin tutumunu bir turlu aklım almıyor. Bır gun akılları başiarına gelecek ml acaba?... (2). Eskı oğrencı ve sevgıiı okuruma soylıyeyım kı ısteseler de ıstemeseler de akılları başiarına gelecektır Kımısının parlamento sıralarındo kımısinın yargıc korşısındakı sıralarda •••*Parlamentodakı hukumet programı tartışmalannı TVde dıkkatle ızleaım. Bırıncı, ıkıncı ve ucuncu donemlerınde memur olarak Turkıye Büyuk Mıllet Meclısınde, Temsılcıler Meclısı üyesi. kımlığıyle de 1961 Anayasasını hazırlayan Kurucu Meclıs'te bulundum Şıddetlı tartışma, kavga ve gurultu bunlarda da olurdu Ama tartı&na sevıyesının kımı parlamenterlerce bu denlı auşurulduğunu, somut gerceklenn bu deilı alt ust edıldığını hıc gormedım «Yeni hukumete enkaz değil, gelişmekte olan buyuk bir Turkiye devredilmiş» mışi... Gelışmeyi. hatta enkazı bır yana bırakalım Her ıkı MC ıktıdarının yenı hukumete asıl ne devrettığını bılıyor musunuz'7 300'den fazla taze mezar Her bırı ılerıde bırer lıder olabılecek capta zekı dınamık, yurekli, idealıst korps genclerın mezarlarıdır bunlar Aralarında sog, sol ayırımı gozetmıyorum Hepsı de gozbebeğı evlâtlarımızdr bızım. MC lıderlerı ve yandnslorı acımaTiıştır bunlara Enkazdan da ocıkıı bır mırastır bu mezarlar Bır de gerıde bıraktıkları olüm nongaları var Yenı kurbanların mezar kazıcıları olmakta devam eden bu gızlı orgut veya orgut'ere ne demelı'* Butun uyarılara karşın, vakt:ncİ9 onlem aimamanın ve aldırmazlığın urunu olan çok kotu bır mıras değıl mıdır b u 9 Gelelım ıclerinde, eskıden bır şe/ sand.ğımız kerlı ferlı ve de «tecrubelı» polıtlkacılann da bulunduğu AP mılletvekıllerının sankı (gormedım duymadım demedım) demek ısteyen unlu uç maymun heykelı gıbı butun olan bıtenlerden habersızmıscesıne, yıne Demırel'ın ızınden gıderek yenı hukumete tam kadro halınde auvensızlık oyu vermelerıne Yukarıda sözünü ettıgım sayın doktor okurum gıbı, ışte bunu aklım almıyor. dana dogrusu almak ıstemıyor. Ne ınanılmaz bır şartlanma ve ne korkunc bır kın ımıs bu He'e parlamentoda bağımsızlık hareketını once başlatıp sorra guvensızlık oyu veren bır Inkaya'nın 'utumu ıçın soylenecek soz bulamıvorum. îererek Atatürk adının ve Atatürkcülug'ün gercekten beş yerde gectığını gozonune ko/dj ve AP sozcusu Alı Naıl1 Erdem m, programı okumadan eleştırıye gırıştığınl kanıtlarıyle sergıledı Demek yalnız AP sozcusü değıl, AP yazarı da programı okumadan suçlomada bulunabılmış Ne yapılırsa yapılsın, kararmışlık karartamaz gerceğın aydınlığını. Son tartışmalar cok acık olarak bir kez daha meydana koydu kı, bugunku polıtıka yaşamının bır takım türedılerı cıkar sağlamak, bır takım türedılerı hem cıkar sağlamak hem Ataturk' ten oc almak; ıclerinde mumyalasmış kşılerın de bulunduğu bır takımları ıse Ataturk Devrımının ılerıye dönuk bır aşarrası ve devamı olan 27 Mayıs Devnmınden ve gercek 27 Mayıscılardan (sahtelerı pek cok cünku) ıntıkam almak içın yaşıyorlar Buna »hınc» demek daha verınde olur Bu ulkede her bırının odı «yurekli, ideallst, vatansever klsl» olarak tarıhe gececek olan 11'lere camur atmak ve yenı hukumete guvenoyu vermemek ıçm kenetlenmelerı bundandır Kenetlenmeyı sokup engelı aşan Turk halkı, bundan sonra cıkanlacak gucluklerı asmasını da bıiecektır Yeter kı. lyılık ve doğruluk yolundakı savasımda kurbanlar versek de halk olarak ulus olarak uyanıklığımızı yureklı kenetlenmemızı surdurelım ve bu yolda yjrüyenlerı desteklıyelım Boyle böyle ulasacağız karanhk'crdan aydınlığa (1) 19351961 yıllan arasında Hukuk Fakultesindeki gorevlme ek olarak Tıp Fakultesınde (o zamanlar bu fakulteye baglı) bir yuksek okul statusunde olan Dişçil.k ve Eczacılık Fakultelerinde aralıksız tam 26 yıl sure ile Turk Devrim Torıhi dersıni de okuttuğumdan, hekim, eczacı ve diş doktorlarından bir haylı oğrencım vardır. (2) Aynı hekim okurum, «bronsıt» gibi «ıt» heceslyle sona eren. hostalıklardan, gecen haftaki yazıda verdigım lısteye benim yazmadığım «apandisit, osteit, menenjit. » gibi on kadar hostalık daha eklemıs mektubunda. Ben bunların hepsini bilemezdim tabll. Kaldı ki benım yazılarım birer pazar soyleşisi niteliği taşıdığından. katı siyasal ve hukuksal konulorın yanında, tuz biber kabilinden kendl anı ve yaşantılarımdan da soz açarım ara* sıra. Amacım, uzmanlığıma gırmeyen bir alanda bilgiclık taslamak olmadığı lcın, sonu «itslı hastalıklardan aklıma gelen birkacını aktarmıstım o yazıya. Bunları tamamladığı icln sayın doktor oğrencime teşekkur eder, gerek onun, gerek daha başka okurlarımın «Tanrı ulkemizi itkurt şerrinden korusun» yoiundaki dileklerıne yurekten katılırım. H.V.V. Dünya Zaptiyesi talya'da komünistlerin yeni kurulacak hukumete katılma olasılıgı dogunca ABD dayatti: Komunıst Partisinin İtalya'da yonetime katılmasına razı olamayız ••* I Çogu kımseyi şaşırtmadı Vaşington'un bu cıkışı Çağımız dunyasının gidişatını azçok bilen, gunluk gazeteleri goz ucuyla izleyen b;r okur bıle Amerika'nın dunya zaptiyesi rolune çıktıgını bilir. Oyle bır ulkedır ki Amerıka, emperyalızmın dorugunda yasamaktadır; (gızlı olanları bir yana bırakalım) dolaysız askerı mudahaleyle mazlum ulkelerde yuzlerce kez hukumet devirmiştir, Guney Amerika dağlarından Guney Asya ormanlarına değın her yerde yoksul halkların ve kucuk devletlerın ıçişierine karışır, Ne var ki Amerika'nın; Fransa, İtalya gibi Avrupalı ve de ayrıcalıklı ulkelere karsı son yıllardakı tutumu, doğrusu hosuma gıdiyor. Bır Fransız'ı duşunun! Bir Italyan'ı duşunun! Teksaslı zengın, artık Batı Avrupa'nın imbikten suzulmus kulturuyle bezenmıs halklarına da; Guatemalalı, Zairelı, Pakistanlı, Bolivyalı gibi bakıyor. Batı Avrupalı toplumlar sozde siyasal ozgurluklerıne bağlıdırlar ve bu nedenle ovunurler Siyasal ozgurluk ne demektir? Batı kulturune gore, cok partili rejım demektir Oyle bır, çok partili rejım kl, fıkir ozgurluğune dayalıdır, sagcısı, solcusu, aşırısı, ılımlısı, komunisti, sosyailsti, kapıtalistı partisıni kurup halkın karşısına cıkacaktır. Halk kımı secerse hukumeti o kuracaktır. İki yuzyıldan beri Batı Avrupa'nın parlamentoculugu, bu erdemlerıyle hem kendi icinde şısinmiş, hem dvınyaya ornek olmuştur. Ama şimdı ABD, Avrupalıya dıyor kı: Yok arkadaş! Oyle istedigın glbı kullanamozsın ozgurlugunu. Sandıktan Komunlst Partisi çıkarsa ıktidara geçmesıne ben izin vermem. Pekı nerede siyasal ozgurluk? Eger Amerikalı İtalya için Italyan'dan daha iyı duşunuyorsa, ortada bir sorun yok. Demek ki Amerikalı, İtaiya'yı Italyandon daha çok seviyor Artık Italya gıbı ulkeler için de Amerikalı karar verecek. İşte o zaman Avrupa'nın ozgurlukçu siyasal rejımlerı, çogulcu sistemlerı, parlamento duzenlerinın de maskesl duşecek Sımdi Batı Avrupalının onunde bir sınav var Ya ABD'ne boyun eğerek uzaklaşoçak ve tum siyasal tarihini bır kalemde sılecek; ya da ozgurluklerini savunarak dlyecek ki İtalya için gerekli siyasal kararı İtalyanlar, Fransa için çereklı kararı Fransızlar verlr Dıyebilecek mi Avrupalı bunu? ••* AP sözcusü hem de bırkac kez rakan'tk yapmış sayın bır zat hukumet prog/amını eleştırırken (sankı Ataturkculuğu savunmak onlara kalmıs gıbı) programda Ataturk'ten hıc soz edılmedığını ıleıı surdu. Buna karşı Başbakan sayın Ecevıt «önce bir yanılgıyı duzeıîeyıms dıye nazıkce başlayan yanıtında. iıukumet p ogramının bes yerınde Ataturk ve onun ilkelermden soz edıldığını bıldırmekle yetındı ve bu yerlerı yenıden okumayı gereklı gormedı Ertesı gunu AP ve Demırel yaniısı bır yazar sunu ya/dı «Bu programda Ataturk'e dalr tek kelime yok diyorlar Koskoca Başbakan kursuye çıkıp «var» diyor, hem de tam beş yerde. Okusona Hayır okuyamaz Cunku yok » Oysa var Aynı gunku Cumhurlyet t* İlhan Selcuk. programdakı soyfa numaralarını da gos Adalete Meydan Okunmaz OKTAY AKBAL Evet Hayır EDEBİYAT SOHBETLERİ Rauf MUTLUAY TEŞRÎNLERLE KÂNUNLAR uyuyor musunuz bu sesı kolorıfer apartmanları'' Bız kı coğu sobalı dağınık evlerde oturuyoruz, bız bıle ışıtemıyoruz <sesı aclığı kadar gur» baltacının bağırısını. «Kelımelerın Hayatnnı yazarken Ahmet Haşım cHıcbır şey dıl kadar bır ağaca benzer değıldır» der «Dıller tıpkı ağaclar gıbı mevsım mevsım rengını kaybeden olu yaprak larını dokerler ve tazelerını acarlar Dılın yaprakları kelımelerdır» Sonra sanatın tanımladığı sarı saclı. mavı gozlu, uzun beyaz eteklı. guvercın kanatlı, utangac bır genc kız yapısındakı melek kavramına getırır sozu «Bu verem cehrelı maverâî guzelın orneğı, kadın kıyafetının son devrımıne kadar surebılmı$tı Ama kadın sacları berber makasıyla kısalıp eteklerın yorısı da terzı nefesıyle ucarak dızlerı çıplak bıraktığı gunden sonra melek. bırden geçmışın sılık şekıllerı arasına duşmuştur. Şimdı melek, aptal bır halayık cehre sınden daha fazla çekıcı değıl » f\ nce <loyıklık> nedlr? Din işlerinl dunya Işlerlne karış[ J tırmamak, dunya işlerinl dinden ayrı tutmak. MSP Genel Başkanı Necmeddin Hoca ise layikllği şoyle tanımlamış geçen gunku basın toplantısında: «Layiklfk bir ınsanın kendı ınancım rahatlıkla yapabılmesıdır Insan ve vıcdan hurrıyetının temınatıdır» İnancın rahatlıkla yapılmatı ne demektir, ben anlayamadım! Goruluyor ki Bay Erbakan iayikliğt kendine göre anlamaktodır! Evet, vıcdan ozgurluğune dayanır loyiklik ılkesl .. Ataturk de «Yurttaşlık Bılgısı» kitabında «toassupsuzluk» konusunda şoyle demiyor mu? «Turkiye Cumhurıyetı'nde herkes Allah'a ıstedığı gıbı ıbadet eder Hıç kımseye dını fıkırlerınden dolay\ bır şey yapılmaz. Turkiye Cumhunyetı'nın resmı dını yoktur Turkıye'de fıkırlerını zorla başkalarına kabul ettırmeye kalkışacak kımse yoktur ve buna musaade edılmez» Boyleyken, Turkiye Cumhuriyeti'nde kurulduğu gunden bu yana Atoturk'un çizdiği anlamda «layıklıki tam anlamiyle uygulanırken, herkes istedlği gibi dlnsel özgürlukten yararlanırken, bu da herkesin bildlği bir gercekken, Bay Erbakan 5 Haziron seçimlerl onceslndekl radyo konuşmalarından blrinde bakın ne dlyor: «25 yıllık CHP donemınde, manevı kalkınma yapılmadı. bı'akıs ınsanlara baskı yapıldı Layıklık sanki ınonmayanların ınananlara zulum hurrıyetı ımış gibi sayısız tatbıkat yapıldı. Maarı'te gıttıkçe materyalızme donuşuldu » Allah korkusu olması gereken bir klşldir Bay Erbakan. Boyle soyler durmadan! Her sozune Allah'la başlar, Allah'lo bltirır. Açıkça soylese ya, ben din devleti kurmak istiyorum, bu yolda coba harcıyorum, diyel... Diyemez, yasalar var, Anayasa var. Bu yuzden . Ustu kapolı, ama h«r yanı cırılcıplak ortada sozlerle, 'din devleti' kurulmasını. Turk gençierinin 'mukoddesat ve maneviyat' egitiminden gecmesinl ozler. Atatürk'un is başında bulunduğu 15 yılın da icinde bulunduğu 25 yılı, boşa harcanmış sayar! 4 Haziran 1977'de radyolarda yaptığı konuşmada bakın ne demiş: «Bırincı 25 yılı Avrupodakı komunıstlıkten, sosyalıstlıkten ve solculuktan mulhem fıkırlere dayanan solcu, taklıtçı CHP ısraf ettı, manevı"kalkınma yapacağına ınananlara baskı yaptı, din dusmanlığı yaptı. . Mılletımız artık bugune kadarkı tecrubelerıyle taklıtçı sol CHP'ye oy verrr.ek demenın 'ben din dusmanlığı istiyorum, ben maneviyat tahrıbatı istiyorum...' demek manasına geldığını cok iyı bıldığı gıbı > Meydan o kadar boş değildi elbet! Ataturk Cumhuriyeti'nin Anayasa'sına, yasalarına bağlı savcıları vardı. Bir, ıki.uc. beş, on, yuz kez hoşgoru gosterildi. Gereğinden çoktu bu hosgoru... Ataturk Cumhuriyetini bır 'dln devleti' haline sokmak çabası gunden gune ortıyordu. Devlet dairelerı mescit haline sokuluyor, okullarda din, ahlâk dersleriyle çagdaş uygarlığa, bilime, kulture aykırı bır oğretim surdurulmek ıstenıyordu. Okul kitaplarına Ataturk devrımıne taban tabana ters duşen porçalar, yazılar almıyor; tarih derslerı Abdulhamit'leri Vahdettin'leri oven bir anlam kazanıyordu. Bay Erbakan ve onun yolundon gidenler gitgide işı azıtıp 'layik devlet'i 'dinsel devlet' biçimine sokmaya hazırlanıyorlardı. Yıllordır yazdık, soyledik, bu tutumun, bu gidişin yanlışiığını başta Boy Erbakan'a, MSP sorumlularına hatırlattsk. Daha oneeki partileri MNP'nin başına gelen ortadaydı. MSP de oynı volun yolcusu olabilirdi Nitekim holktmız bu schteciliği, bu cağdısılığı farkettiği için 1973'te eili milletvekili çı karan bu partiyi 1977'de yirmi dort sandalyeye ındirdi. Bu bile ders olmadı bu efendilere!... Yargıtay Başsavcılığı, MSP'nin, Gene! Başkanını partiden cıkarmasını istiyor Bu, bır dava konusudur, hukuksal bir sorundur. Boyleyken bay Erbakan Meclis'te basın toplantısı yapıyor, ctıp tutuyor büyuk bir gozu peklikle! İnanc ozgurluğu temel hakmıs, kimse inancından sorumlu tutulmazmış, Atatürk ilkeleri dinsizlik değilmis ilk kez Atoturk adını do anmıs otuyor böylece! falan fılon!.. Oysa konu boşka. savcı'ık Bay Erbokon'ın konuşmosında 'suç' bulmuştur. İş. adaletln elindedir. Erbakan buna ancak odalet onunde yamt verebilir. Basın toplontıiar'nda 'Biz inandığımiz yolda yıldırım olmasını blliriz, hic kimse onumuze cıkamaz' gibi kurusıkı sozlerle değil... Anayaso var, yasalar var, Atotürk devrimlerinin en önemlılennOn biri olon 'loviklik' ilkesı var Kim suc Islerse. ya da işledığı ileri svrulerek adalet onüne çağrılırsa qıaer. hesap verir Aklanır ya da cezasını gorur. D BALTACI Duşmuşum Istanbul'a, Duşmus ak bıyıklarıma kor. Yollar ışmıış ama ahacık Bağırdıkca ağzıma karanlık dolar. Baitacı' Odun yararım, komur kırarım Baitacı! Neylersın kardes, nıdersin, Kovde yedi cocık var Gozleri irı, daha ırı. Yedisi de yolladıgım harclığa bakar. Baitacı! Oaun yararım, komur kırarım BaltoCıl istanbul geniştır, genıştir, geniştir Ne ki benım yuregim dar. Sesim buyuk, sesim gur, seslm kalın, Sesim ac'ığım kadar Baitacı1 Odun yararım komur kırarım Baitacı! Fazıl Husnu DAĞLARCA (TtfSK OLMAK, 1963 , HOROZ, 1977) nde sanki gercek bır kış vardır «Uzun ruzgorlar karanlığın dalgın sansaıiarı / atlayıp dağıtırlar telâşiarıyla urperen karları / slhlrli bir lambadır bardaMoki guller gecede / yıldızlar don muş gollere duşen buz bllluriarı / duşten geyıkler kudurtur kızıl buğulu kurtları / bir ulumadır kanlı açlıkları uzar gecede / .. kopekler mi sormıştır kar uykusunda boruları / yankılanır saltonatlı bir gecmişten av boruları / yalan değildlr yaşanmıştır kimbilir ne zaman nerede / .. kayıp kervanlar belirir uyandırtp korkunc hanları / du yulur batmış şehirlerin boğuk sabah ezanları / kılıç gibi bir mehtabın yarattığı o depremde / getirip akla cocukluktan blllnmez hangl soruları / kar gecesl uyandırır olume deygin korkuları / yalnızlık bir saman yoludur genlşler duşüncede.» En yalın tanımıyla komunizm, fabrlkaların ve toprakların halkın malı olmasıdır. Kapitalizmde fabrlkalar ve topraklar ozel kişilerin malı olur. Bu iki dunya goruşu arasındaki çatışma çağımızın tarihsel topoğrafyosını oluşturuyor. Şımdi Batı Avrupa'da gellşen siyasal goruşe bakılırsa, komunistler iktidara geçmek için seçim sandığına saygı duyuyorlar. Iktidara geçtlkten sonra da, Anayasasıyla, babayasasıyla, bağımsız mahkemeieriyle, demokratık kurumlarıyla ulkeyı yonetecekler. Demokrasıyi yaygınlaştırıp derinleştirecekler. Ozgurlukleri kaldırmak şoyle dursun, daha cok, daha zengın, daha guvenceli ozgurluk Içın gerekli koşulları getırecekler ve yasaları duzenllyecekler. Artık Avrupa'da komunizmle ozguriuğun hem de burjuva ozgurluklerinin ters duştuğunu soylemek zor. Halk isterse bu çeşit Komunist Partlsine oy verlp iktidara getirecek. Batı Avrupa ulkelerinde halk okumuştur, tarihsel billnci vardır, Ikl dünya savaşında elll milyon oan vermiştir, demokrasiye görenek ve geleneklerlyle bağlıdır. Peki, bu toplumlar kendi siyasal yönetlmlerini ve yazgılarını saptamaktan yoksun mu kalacaklardırî . > . * Avrupa' k'omünlzminin bu soruya yanıt getirmesi blle çok onemli bir aşamayı vurgulayacaktır. •••»•••••••••••••••••••••••»•••••••••»••»•« Karikatürcüler Derneği 8. Genel Kurul Toplantısı Karıkaturculer Derneği 8 Olağan Genel Kurul toplantısı, coğunluk sağlanamadığı ıcın ertelenmıştır. Genel Kurul toplantısı; Kalabalık bır sınıfın sorusunu cevaplıyor, aruz olcusundekı bazı ozel uygulamaları acıklıyordum Örneğın sektı melıh (güzel duruş) dedım. Beyatlı'nın etkılı dızelerınden birkacını yazdım tahtaya «Artık ne gelen, ne beklenen var / Tenhâ yolun ortasında ruzgâr / Teşrin yapraklarıyla oynar». Bakın dedım, mef ulu mefâılun feulun kalıbı son dızede (ıkı acık hece bırleştınle rek) hangı bıcıme gırıyor Mef ulun fâılun feulun Sayın hecele rı, bır eksıldığını goreceksınız. Irıyarı bır sesın merakı butun sınıfın unutkanlığını yansıttı Anlodık efendim ama, teşrin ne demek? Hıçbırı bılmıyordu teşrınlerı, doğallıkla kânunları da Eskı kelimelerın yoldaşlığında eskı kışlardan gelmemışlerdı Baltacı'ya odun kestırmemıs, yonga toplamamış, bazı yerlerae gıcı denılen Çam kozalaklannı depolamamıs, yağlı çıraların ısını, mangal komurlerınm yakın sıcoklığını tanımamışlardı Sanki teşrınlerle kânunlcla bırlıkte eskı kış soğukları da yıtıp gıtmıştı. Teşrın'ın Suryânıce'den geldığını okumuştum bır yerlerde (tışrın), ama kok anlamını bılmryordum. Kânun'larsa. bırıncısi ılk soğuklarda, ıkıncısı daha etkılı kış gunlerınde yakılması gereken ateş ocağı, so ba, mangal, bır şeyın tutuşup yandığı yer anlamından yola çı karak kışın ılk ıkı ayının cdı olmuştu bır zamanlar Kânunı evvel, kânunı sânı. Ne kadar kolay unuttuk hepsini. Aralık, ocak deyıp geçıyoruz şimdı. Tezek yakan en yoksul koy evınde bıle canlı bır ateş vardır her zaman; mağara dönemınden ben surup gelen. Anadolu gorevlerının sac sobalorın da neler yakmadık; odun talaşları. koyın kütuklert, çam kozalakları, fındık kabukları. meşe bedenleri.. Çünku hlcbır huku Toplumsal guvencelere, gereklı ve vakıtlı ış bolumlerıne yaslanması gereken buyuk kentın beklenmez yoksunluğudur bu. New York'da bır ışık kesıntısının yarattığı o korkunc yağma gecesınin zararlarını hatırlayın bır. En uygar yerleşme noktaBir iki haftalığına gereklı yasında bıle, eskı orman yasalarıkıt dağıtılamayınca, İstanbul a nın haklı gosterdığı yağma ışpartmanları donup kaldı butun tahları yatar kalabalığıyla, depoları. ocakları, istanbul ıse, beş yuz yıl pâyıparlatıcıları, soğuk radyatorlerıy. tahtlık yaşomının ozel ayrıcalıkle Ateş ocakları, kanunları yoklarını bekler Nasıl muhrı hutu coğu evın Ateşe yakın ve a mâyunu alan sadrâzamın ılk lışık değıldıler O zaman Turgorevı Eyup donuşunde una, ete, gut Uyor'ın o güzelım şıırı hatırtahıla... narh koyup çarşıyı sılandı yenıden. kıduzene almak olmuşsa. benzınler, kalorıfer yakıtları vaktın«Bir kalır uzun resimlerde anı de gelmelıdır (Dıkkat edın gazın sı sakallarımızın / Urban icinde yokluğu pek de manşete cıkamı uşüyup uşuyup kaldığımızın /.. yor; ne olsa fukara yokıtıdır haÇok usurduk, hep uşurduk, usu lâ, ılkel bır yontem uygulaması). mekti butun yaşadığımız / UBoylece kalorıfer apartmanların surdu ellerimiz, aşkımız, sonsuz da yakacak yer, ocak olmadığı uzun sakallarımız / Tukenir daıcm poket kâğıtları, eskı gazeğınık dirıliği kaşıntımızın bir teler, sıgara ızmarıtlerı, her şegun / Bir kalır uzun kitaplarda yın yongası... bırıkır supruntuanısı çok uşuduğumuzun.» ler Oyso soba evlennde bunların hepsı bır ısınma aracı olabılır. Ne Cenap Şahabettin'ın «Elhânı Şıtâ»sında. ne Beyatlı'nın «Kar Musıkılerı»nde duyulur kışın soğuğu; ıkısı de sıcak odaDERI SAC ve 2ÛHREVİ ların pencere ardından yazılmışHASTALIKLAR tır M MOSTEHASSISI Oysa bır oyun urunu olduğuIstlklâl Cad. Parmakkapı nu acıklayan Attılâ llhan'n No.ı 58 (Boyle Bır Sevmek, 1977, sayfaTeleton : 44 10 73 l a r 105 106) «Kar Kasldesi» sınımlerını duşunmek zorunda değıldır. İş olacağına varır. Ama bır İstanbul hastanesının kalorıferlerını ısıtma buyruğunu veren bakon. ılk sayfanın manşetıne cıkar. Kalorıfer soğuğu başkadır cünku. Doğrudur, odun ısınması or28 ocak cumartesl günü saat 14.00'de mansız bır Anadolu bıraktı bıİSTANBUL TABİP ODASI KONFERANS SALONU ze Doğrudur, gazete olma saTURK OCAĞI CADDESİ, NO: 19 vındakı bazı yayın organları; CAĞALOĞLU İSTANBUL'da yapılacaktır. mutfak gazları, dolu benzın deButun uyelerımıze onemle duyurulur. poları voad ederek kupon kura larıyla okuyucu çekme dıleğınKARİKATÜRCÜLER DERNEĞİ deler. Yakın bır ocağın cailı YONETİM KURULU sıcaklığını ozleyen ınsanlara do • GUNDEM: gal bır yaklaşım. Cunku kalorıfer soğukluğu gercekten başka1 Acılış. dır. Bu, toplumsol orgutlenme2 Başkanlık Dıvan seçimi. nın, ınsanca dayanışmamn. yuz 3 Çalışma raporu okunması, yıllar sonunda ulaşılmış uygor4 Hesap raporu okunması. lık duzeyinın iflası anlamına gel 5 Denetleme Kurulu raporu, dığı ıcm. Bakmayın, bazı orta • 6 Elestırıler, cağ evlerı; erıştesını kendı ke7 Aklama. ser. turşusunu kendı kurar, yon 8 Onerıler ve butçe, gasını toplar, yemeksısmı ha • 9 Secım, zırlarken bazı mutlulukları ya10 Kapanış. şarlar. Kalorıfer apartmanları, hoş gorun bu kucuk, eskı lez •••••••••••••••••••••••••••••••••••••••+••< zetlerı Her zohmet bır haz ge(Cumhurıyet: 692 tırdığı ıcm TÖBANK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ NDEN ELEMAN ALINACAKTIR Bankamızın ANKARA, İSTANBUL, IZMİR, MERSİN, ADANA, DENIZLI, BURSA, TRABZON, ISKENDERUN, SAMSUN, ANTALYA ve KONYA Şubelerinde gorevlendirilmek üzere yabancı dil bilen yetişmiş TARIK Z. KIRBAKAN dış işlemlerde yetiştirilmek üzere İngilizce veya Fransızca bilen KAMBİYOCULARiia ••»•••• !•»••••••••••••••»•••••••••»•••••••• B4LAYI 5EYAHATURİNİZ VE KIJ GEZİLERİNİZ İÇİN YÜKSEK OKUL ve LİSE MEZUNU GENÇ ELEMANLAR ALINACAKTIR, Erkck muracaatçıların askerlık {orevını tamımlamıs olması gcreklıdır. Arzu edenlerın durumlarını bıldırır bır dılekçe ıle 27 I 1978 tarlhıne kadar VILLÂV : Lâle ^ • OREN TURKİYE ÖGRETMENLER BANKASI T. A. $ Genel Müdürlüğü'ne başvurmaları duyurulur. SICAK SU KALORIFER. BURHANİYt/OREN 343